Blog

  • 4 haftada 10 kilo verdiren diyet listesi

    4 haftada 10 kilo verdiren diyet listesi

    Prof. Dr. Metin Özata’nın hazırladığı 4 haftada 10 kilo verdiren diyet listesi ile insülin direncine karşı örnek diyet listesi hazırladığı. Sağlıklı günler dileriz.

    4 haftada 10 kilo verdiren diyet listesi

    1. SEÇENEK

    Kahvaltı ( 07.00 – 08:00 )

    • Şekersiz çay veya süt
    • 100 gr yağsız beyaz peynir (lor peyniri vb)
    • 3-4 adet zeytin
    • 1 yumurta (rafadan)
    • Bir dilim tam buğday ekmeği
    • Domates, salatalık, turp, roka, tere maydanoz

    Ara ( 10:30 )

    • 100 gr meyve ( mevsimine göre ayva, armut, erik, elma vb )
    • 1 kase yoğurt

    Öğlen ( 12:00 13:00 )

    • 150 gr ızgara et veya balık
    • Mevsim salatası ( az yağlı )
    • İnce bir dilim tam buğday ekmeği
    • 2 yemek kaşığı bulgur pilavı

    Ara Öğün ( 15:30 )

    • 1 adet mevye
    • 1 su bardağı yoğurt veya ayran

    Akşam (19:00 20:00)

    • 150 gram et
    • Mevsim salatası
    • 4-5 yemek kaşığı etsiz sebze yemeği
    • 1 dilim tam buğday ekmeği

    Ara (22: 00)

    • 1 su bardağı süt veya kefir
    • 1 adet küçük boy elma veya yarım armut

    2. SEÇENEK

    Kahvaltı (07:00 08: 00 )

    Şekersiz çay

    1 yumurta veya az yağlı omlet

    100 gram yağsız beyaz peynir (lor peyniri vb )

    3-4 adet zeytin

    1 dilim tam buğday ekmeği

    Domates, Salatalık, Roka, Turp, Tere Maydanoz

    Ara (10:30)

    1 adet meyve

    1 su bardağı yoğurt veya ayran

    2 yemek kaşığı yulaf ezmesi

    10_kilo_verdiren_diyet_listesi

    Öğlen 12:00 13: 00

    120 gr organik tavuk eti

    4-5 yemek kaşığı etsiz sebze yemeği

    Mevsim salatası ( az yağlı )

    50 gram tam buğday ekmeği

    Ara 15:00

    1 adet meyve

    1 su bardağı ayran veya yoğurt

    1 yemek kaşığı yulaf ezmesi

    Akşam 19:00 20: 00

    4-5 yemek kaşığı sebze yemeği

    Mevsim salatası (az yağlı)

    Izgara et (1 avuç içi kadar )

    50 gram tam buğday ekmeği

    Gece 22:00

    1 su bardağı süt veya kefir

    1 meyve

     

  • Pronovias gelinlik 2017 modelleri

    Pronovias gelinlik 2017 modelleri

    Pronovias gelinlik 2017 sizlere ilham almanız için yayınladık.

    Hazır Dikim mi, Diktirmek mi?

    Moda dilinde Pret –a porter (hazır giyim) ve tailor made (özel dikim) olarak adlandırılan tasarımlar gelinlik seçiminde de bitmeyen çekişmelerine devam ediyor. İster tasarımcıların zamansız koleksiyonlarından bedenine göre olanı seç, istersen de o tasarımcıların tasarladıkları modelleri diktir. Seçimini etkileyen unsurlardan olan zaman ve bütçe faktörünü de hesaba katmayı unutmadan şimdi karar vermelisin.

    Pronovias gelinlik 2017 modelleri

    Pronovias_gelinlik_2017_modelleri (1) Pronovias_gelinlik_2017_modelleri (2) Pronovias_gelinlik_2017_modelleri (3) Pronovias_gelinlik_2017_modelleri (4) Pronovias_gelinlik_2017_modelleri (5) Pronovias_gelinlik_2017_modelleri (6) Pronovias_gelinlik_2017_modelleri (7) Pronovias_gelinlik_2017_modelleri (8) Pronovias_gelinlik_2017_modelleri (9) Pronovias_gelinlik_2017_modelleri (10) Pronovias_gelinlik_2017_modelleri (11) Pronovias_gelinlik_2017_modelleri (12) Pronovias_gelinlik_2017_modelleri (13) Pronovias_gelinlik_2017_modelleri (14) Pronovias_gelinlik_2017_modelleri (15) Pronovias_gelinlik_2017_modelleri (16) Pronovias_gelinlik_2017_modelleri (17) Pronovias_gelinlik_2017_modelleri (18) Pronovias_gelinlik_2017_modelleri (19) Pronovias_gelinlik_2017_modelleri (20) Pronovias_gelinlik_2017_modelleri (21) Pronovias_gelinlik_2017_modelleri (22) Pronovias_gelinlik_2017_modelleri (23) Pronovias_gelinlik_2017_modelleri (24) Pronovias_gelinlik_2017_modelleri (25) Pronovias_gelinlik_2017_modelleri (26) Pronovias_gelinlik_2017_modelleri (27) Pronovias_gelinlik_2017_modelleri (28) Pronovias_gelinlik_2017_modelleri (29) Pronovias_gelinlik_2017_modelleri (30) Pronovias_gelinlik_2017_modelleri (31) Pronovias_gelinlik_2017_modelleri (32) Pronovias_gelinlik_2017_modelleri (33) Pronovias_gelinlik_2017_modelleri (34)

  • Evdeki Nem Nasıl Azaltılır?

    Evdeki Nem Nasıl Azaltılır?

    Hem yaz aylarında hem de kış aylarında evdeki en önemli sıcaklık sorunlarından biri nem oranıdır. Evdeki fazla nem hem sağlığı etkiler hem de eşyaların ömrünü azaltır.

    Hem sağlığınız hem de eşyalarınızın ömrünün uzaması için ne sorununa çözüm bulmalısınız. Nem sorununu çözmek için yapmanız gerekenler arasında yatırım gerektirenler olduğu gibi gerektirmeyenler de vardır.

    Nem Oluşması Nasıl Engellenir?

    Rutubeti yok etmek için en etkili yöntem, dış cephe yalıtımı yapılmasıdır. Ancak yalıtım yaptıramıyorsanız, alacağınız önlemlerle de rutubeti önleyebilirsiniz.

    Yapabileceğiniz en önemli şey evi sık sık havalandırmaktır. İster kış ister yaz olsun, evin gün içinde muhakkak havalandırılması gerekir. Çamaşırlarınızı evin içinde değil, balkonunuzda kurutun. Balkonunuz kapalı ise camını açın. Bulaşık ve çamaşırları yalnızca makineniz tam dolunca yıkayın.

    Duş alırken sıcak su kullanmaktan kaçının. Mümkünse banyonun kapısını açık bırakın.  Evinizde kaktüs gibi havadan nem alabilen bitkilerden yetiştirin. Evinizde klimanız varsa, klimanın nem alma özelliğinden faydalanarak nemi azaltabilirsiniz.

    Hem yemek kokusunu engellemek hem de yemek pişerken oluşan nemi azaltmak için aspiratör kullanın.  Banyonuza, buharı dışarı atması için fan koyabilirsiniz. Çatıdaki çatlak ve kırıklara, su oluk ve yağmur tahliye borularına baktırın. Evinize mantolama yaptırabilir ve diğer ısı kaçaklarını tespit edip düzeltebilirsiniz.

    Yerden kaynaklanan sorunlarda, zemine ısı izolasyonu yapılması gerekir. Beton üzerine yapılan köpük izolasyon ve beton sıvama ya da geçici olarak çözüm sunabilecek şilte biçimindeki zemin izolasyonları mümkündür.

  • Göbek eriten diyetler

    Göbek eriten diyetler

    1- Sebze Diyeti

    1/2 simit, çay ya da kahveden oluşan kahvaltının ardından, öğlen yiyeceğiniz sebze salatası, akşam ise yağsız beyaz et ve1 kase salata, göbeğinizdeki fazlalıkların azalmasını sağlıyor.

    2- Yağsız Yoğurt Diyeti

    Her gün yenilen 4 su bardağı yağsız yoğurt, göbek bölgesindeki yağları yüzde 81 oranında azaltıyor. Yaptığınız diyete uygun olarak 4 su bardağı yağsız yoğurt da yiyebilirsiniz.

    3- Düz Karın Diyeti

    Güne iyi bir kahvaltı yaparak başlayacağınız bu diyette günde 3 öğün, bol protein içeren yemekler yemelisiniz. Tavuk, kahverengi pirinç gibi tam tahıllar, bol sebze ve salatadan oluşan öğünlerin yanında gün içinde 5 porsiyon sebze ve meyve tüketmek de gerekiyor. Güne başlarken bir bardak sıcak suya sıkılmış limon suyu ve gün içinde en az 6-8 bardak su içmek de göbeğinizin erimesine yardımcı oluyor.

    gobek_eriten_diyet

    4- Kuru Meyve Diyeti

    Kahvaltıda, 4 adet kayısı, bir adet C vitamini içeren meyve; ara öğünde, 3 adet diyet bisküvi ile yapacağınız bu diyette öğle yemeklerinde ise ızgara tavuk ya da balık yanında bol bol yeşillikli salata tüketebilirsiniz.

    Akşam yemeği yemeden önce tüketeceğiniz iki ara öğününüzde ise 4 adet badem ve 1 adet yeşil elmaya yer verebilirsiniz. Akşamları ıspanak yemeği ve 3 dilim tam buğday ekmek yiyebilirsiniz. Yatmadan önce ılık su içine sıkılmış yarım limonlu su ile 4 adet badem, 4 adet fındık içi sizi bölgesel fazlalıklarınızdan kurtaracaktır.

    5- Enginar Diyeti

    3 adet enginar, 2 avuç marul, 1 tatlı kaşığı zeytinyağı, 2 yemek kaşığı portakal suyu, 1 yemek kaşığı elma sirkesi, 2 yemek kaşığı enginar suyu sosunun katılması ile yapılan enginar salatası göbeğini eritmek isteyenler için iyi bir alternatif oluyor. Enginar salatası ile besleyeceğiniz öğünler lezzetli ve kilo verdiren bir seçenek olarak karşımıza çıkıyor.

    6- Diyet Listesi

    Göbek eriten diyetlerde yapmanız gereken en önemli şey kahvaltı öğününü aksatmamak ve yağ oranı düşük yoğurt tüketmektir. Tam tahıllı yulaf ekmeği, peynir, domates, haşlanmış yumurta gibi karbonhidrat ve protein bakımından zengin bir menü ile kahvaltınızı yapın. Siyah çay yerine yeşil çayı tercih etmeniz ve şekersiz olarak tüketmeniz antioksidan özelliği gösterecektir. Aynı zamanda kahvaltınıza salatalık, biber gibi sebzeleri de dahil edebilirsiniz.

    Öğle öğünlerinde az ekmek kullanarak içeceğiniz yayla çorbası, mercimek ya da sebze çorbası ve sebze salatalarını tercih edebilirsiniz.

    Tavuk eti, 1 kase yoğurt, sebze salataları ve kepekli ekmek ile başlayacağınız akşam yemeklerinde, kuru tahıllar, az yağlı sebze yemekleri, taze balık çeşitleri ve yağsız daha eti tüketebilirsiniz.

    Ara öğünlerinizde ise bir elma, bir kase çilek, bir muz, bir incir, mandalina ya da taze sıkılmış bir meyve suyu, az yağlı yoğurt, havuç ya da birkaç domates tercih edebilirsiniz.

     

    Kaynak: hthayat.com

  • Gelinlik modelleri 2017 trendleri

    Gelinlik modelleri 2017 trendleri

    2017 yaklaşırken gelinlik modellerinden ilham almanız için yayınladık. Gelinliğin rahatlığı da en az modeli kadar önem taşır. Tüm akşam sürecek bir düğün töreninde gelinliğinizle oturup kalkmanız, dansetmeniz zor olmamalı. Bu anlamda gelinliğin kuyruk boyunu da hesaba katmalısınız. Gelinliğinizin aksesuarları da gelinliğinizle uyum içinde olmalı. Eldivenleriniz, çantanız, çiçeğiniz ve duvağınız bir bütün oluşturmalı. Son olarak, gelinliğiniz mutlaka sizi ve tarzınızı yansıtmalı

    Gelinlik modelleri 2017 trendleri

    gelinlik_modelleri_2017_trendleri (1) gelinlik_modelleri_2017_trendleri (2) gelinlik_modelleri_2017_trendleri (3) gelinlik_modelleri_2017_trendleri (4) gelinlik_modelleri_2017_trendleri (5) gelinlik_modelleri_2017_trendleri (6) gelinlik_modelleri_2017_trendleri (7) gelinlik_modelleri_2017_trendleri (8) gelinlik_modelleri_2017_trendleri (9) gelinlik_modelleri_2017_trendleri (10) gelinlik_modelleri_2017_trendleri (11) gelinlik_modelleri_2017_trendleri (12) gelinlik_modelleri_2017_trendleri (13) gelinlik_modelleri_2017_trendleri (14) gelinlik_modelleri_2017_trendleri (15) gelinlik_modelleri_2017_trendleri (16) gelinlik_modelleri_2017_trendleri (17) gelinlik_modelleri_2017_trendleri (18) gelinlik_modelleri_2017_trendleri (19) gelinlik_modelleri_2017_trendleri (20) gelinlik_modelleri_2017_trendleri (21) gelinlik_modelleri_2017_trendleri (22) gelinlik_modelleri_2017_trendleri (23) gelinlik_modelleri_2017_trendleri (24) gelinlik_modelleri_2017_trendleri (25) gelinlik_modelleri_2017_trendleri (26) gelinlik_modelleri_2017_trendleri (27) gelinlik_modelleri_2017_trendleri (28) gelinlik_modelleri_2017_trendleri (29) gelinlik_modelleri_2017_trendleri (30) gelinlik_modelleri_2017_trendleri (31) gelinlik_modelleri_2017_trendleri (32) gelinlik_modelleri_2017_trendleri (33)

  • A ‘dan z ‘ye tüp bebek

    A ‘dan z ‘ye tüp bebek

    Kısırlık ( İnfertilite) ne demektir?

    Korunmasız düzenli cinsel ilişkiye rağmen bir çiftin ( kadının yaşı 35 altında ise) 1 yılın sonunda, (35–38 arasında ise) 6 ay sonunda, (38 üzeri ise 3 ay sonunda ) gebe kalamaması durumudur. Tüm dünyada çiftlerin yaklaşık %15’i kısırlık nedeni ile yardımcı üreme tekniklerine başvurmak zorunda kalmaktadır.

    Ne zaman doktora başvurmak gerekir?

    Genel olarak eşlerin herhangi bir korunma yöntemi uygulamadan ve düzenli cinsel ilişkiye girmelerine rağmen 1 yıl boyunca gebe kalamaması durumunda doktora müracaat etmeleri önerilir. Ancak çok sık ya da seyrek adet görmek, üç ve daha fazla düşük öyküsü, geçirilmiş pelvik enfeksiyon, erkekte testislerin küçük olması ve kadın yaşının ileri olması halinde bir yılı beklemeden doktora başvurmak gerekir.

    Tüp Bebek uygulamasında kadının yaşı başarıyı etkiler mi?

    Kadınlar için ideal üreme yaşı 18-25 arasıdır. Ancak, modern toplumlarda evlenme yaşı ve buna bağlı olarak gebelik yaşı giderek gecikmektedir. Günümüzde, özellikle kadınların iş hayatında aktif rol almasının artışıyla birlikte, doğurganlıklarını ertelemeleri söz konusudur. İleri yaşta bebek doğuran, özellikle ilk bebek için 30’lu yaşlarını bekleyen pek çok kadın mevcuttur. Tıptaki gelişmelere paralel olarak gebelik takibindeki gelişmeler de ileri yaş gebeliklerini teşvik eder bir hal almıştır. Uzun yıllar boyunca infertilite nedeni ile tedavi görüp de çocuk sahibi olamayan pek çok çiftin kısırlık tedavilerinde sağlanan başarılardan faydalanmak istemeleri de bu artış da önemli rol oynamaktadır. Bu durum tıbbi olarak bazı sorunları beraberinde getirmektedir. İleri yaş da anne olmak isteyip normal yollarla anne olamayan kadınlar, Ortalama 35 yaştan sonra yumurta sayılarının azalması veya yumurtaların kalitesinin bozulması nedeniyle tüp bebekte de gebelik oranı düşmektedir. Bu nedenle bayanlara erken evlenmeyi ve gebeliği geciktirmeleri önerilmektedir.

    Tüp Bebek tedavisinin başarısı nedir?

    Gebelik oranları merkezden merkeze ve çiftin özelliklerine göre değişiklik göstermekle birlikte dünyada kabul edilen gebe kalma oranı % 40 – 80 ve eve bebek götürme oranı %10-50 civardadır. Geri kalan yaklaşık %10’luk grup modern tıbbın bütün olanaklarına rağmen günümüzde çocuk sahibi olamamaktadır. Tüp bebek tedavisinin başarı oranı genç ve daha önce başarısız tüp bebek denemesi olmayan çiftlerde daha yüksektir. Kadın yaşı 35 erkeğin yaşı 45’in üzerinde ise başarı oranı daha düşüktür.

    tup_bebek_tedavisi

    Tüp Bebek tedavisiniz başarısız olduğu durumlarda ne kadar beklemek gerekir?

    İdeal olan iki tüp bebek denemesi arasında 2-3 ay beklenilmesidir. Maddi durum ve psikolojik faktörler uygun olduğunda ikinci deneme yapılabilir. Erkekte sperm kadında yumurta yoksa tekrar denemenin gereği yoktur, diğer taraftan kaliteli embriyo oluşturabilen ve ciddi bir rahim problemi olmayan kişilerde üst sınır koymak doğru olmayabilir, yedinci veya sekizinci denemede başarılı olmuş çiftlere rastlamaktayız, ancak üçüncü denemeden sonra aylık başarının belirgin olarak düştüğünü de unutmamak gerekir.

    Tüp Bebek tedavisinde başarıyı olumsuz yönde etkileyen faktörler nelerdir?

    Çiftlerin Yaşı, spermlerin ağır hasarlı olması rahim içinde embriyoların tutunmasını engelleyecek yapışıklık, myom veya polip gibi problemlerin olması, tüplerin içlerinin su dolu olması, endometrioma (çikolata kisti) olması tüp bebekte başarıyı olumsuz olarak etkiler.

    Çocuk sahibi olamayan çiftlerde tek tedavi yöntemi Tüp Bebek midir ?

    Çocuk sahibi olmakta güçlük çeken çiftlerde detaylı bir inceleme ile problemin nereden kaynaklandığı aydınlatılmalı, tedavi gerekliliği belirlenmeli ve çiftin en kolay şekilde gebelik elde etmesini sağlayacak olan tedavi yöntemi belirlenerek çifte sunulmalıdır. Tedavi yöntemleri; en basit sınıflamayla cinsel ilişkinin düzenlenmesi, yumurtlama uyarısı ve takibi, aşılama ve tüp bebek tedavisidir.

    Tüp Bebek ( IVF ) işlemi nedir?

    Yumurtalıklarındaki yumurtalar ilaçlar yardımıyla uyarılan anne adaylarından ultrasonografi eşliğinde toplanan yumurtalarla baba adayından alınan spermlerin laboratuar ortamında döllenmesi ve daha sonra gelişen embriyoların rahim içerisine yerleştirilmesi işlemidir. Tedaviye cevap kişiden kişiye değişir ve her tüp bebek denemesinde farklı yanıt elde edilebilir.

    Tüp Bebek nasıl uygulanır?

    Verilen ilaç tedavisi ile anne adayından birden fazla yumurta alınır. Baba adayından alınan spermler, laboratuarda özel bir şekilde ayrıştırılır. Her yumurta ile beraber 50.000-100.000 sperm ile aynı kaba koyulur. Sperm parametrelerinin bozuk olduğu durumlarda bu sayı arttırılabilir. Bir spermin yumurtanın içine kendi başına girerek döllenme işleminin gerçekleşmesi beklenir. Döllenmiş yumurta hücreleri bölünerek embriyoyu geliştirir. Embriyolar her gün kontrol edilerek 2-3 gün laboratuar şartlarında büyümeleri sağlanır.

    Tüp Bebek tedavisi kimlere uygulanır?

    Klasik tüp bebek ( IVF ) tedavisi, genellikle tüplerinde tıkanıklık nedeniyle gebe kalamayan anne adaylarında tercih edilen bir tedavi şeklidir. Aynı zamanda baba adayının sperm tahlilinde tespit edilen sayı, hareket ve şekildeki hasarın orta şiddette olduğu durumlarda da uygulanır.

    tupbebek

    Mikroenjeksiyon ( ICSI-İntra Citoplasmic Sperm İnjection ) ve Tüp Bebek tedavisinin farkı nedir?

    Tüp bebek yönteminde, vücut dışına alınan sperm ve yumurtalar laboratuarda özel bir ortamda bir araya getirilerek döllenmenin kendiliğinden oluşması beklenir. Mikroenjeksiyon ( ICSI ) tedavisinde ise, tüp bebek ( IVF ) ‘den farklı olarak her bir yumurtanın içine bir sperm enjekte edilir ve embriyoların gelişimi için beklenir. Gelişen embriyolardan transfer için uygun olanlar seçilir.

    Tedavi ne kadar sürer?

    Tedavi, başından embriyo transferine kadar yaklaşık 15-18 gün, gebelik testi gününe kadar yaklaşık 30 gün sürer.

    Mikroenjeksiyon tedavisinin aşamaları nelerdir?

    Foliküllerin geliştirilmesi
    Yumurtaların toplanması OPU ( Oosit Pick )
    Laboratuar işlemleri
    Embriyo transferi ( E.T )
    Beta hcg ( kanda gebelik testi )

    tup_bebek

    Mikroenjeksiyon tedavisi kimlere uygulanır?

    Mikroenjeksiyon, genellikle şiddetli erkek kısırlığında uygulanır. Erkekte sperm sayısının çok düşük olması veya menisinde hiç sperm olmamasına karşın, testisinde sperm bulunan erkeklerin tedavisinde tercih edilir. Anne adayının yaşının 38’den fazla olduğu, baba adayının da herhangi bir problem olmadığı durumlarda da uygulanabildiği gibi anne ve baba adaylarının her ikisinde de infertiliteye yol açacak nedenlerden bir ya da bir kaçının bulunması durumlarında da uygulanır.

    Op. Dr. Tolga ECEMİŞ tarafından yazılmıştır.

  • Cinsel terapi nedir

    Cinsel terapi nedir

    Cinsel işlev bozukluklarından dolayı bozulan ruhsal dengeyi sağlamak, yeniden cinsel eğitim vermek, düşünce ve duygu alışverişi kurmak, çiftlerin veya bireylerin kendilerini tanımalarını sağlamak, cinsel çatışmaları çözümlemek, bu çatışmalardan doğan kaygı ve gerginlikleri azaltmak, çiftler arasındaki ilişkileri iyileştirip olgunlaştırmak için kullanılan tüm teknik ve yöntemlere cinsel terapi diyebiliriz.

    İnsan davranışı ve cinselliği bedensel, psikolojik ve sosyal koşullardan etkilenir. Cinsellik salt cinsel organlarla sınırlı değildir. Cinsellikle ilgili duygu, düşünce ve çoğu hatalı olabilen yerleşmiş inançlar vardır. Cinsel sorunların ve bozuklukların ortaya çıkışında kişinin bedensel ve psikolojik özellikleri ya da ikili ilişkilerin dinamikleri etkili olabilir. Doğal olarak cinsel sorunların tedavisi de onun gelişmesine neden olan etkene göre değişebilir. Kişi ile görüşülerek sorunu ortaya çıkaran, yerleşmesine neden olanlar birlikte incelenir. Kişiye ve sorununa etkin olacak ilaç veya psikoterapiler seçilir. Cinsel sorun, tıbbi veya biyolojik nedene bağlı gelişmişse tedavisi ilaç veya diğer tıbbi tedaviler olacaktır. Bu durumda böylesi bir tedaviyi ürologlar, kadın hastalıkları ve doğum uzmanları ya da psikiyatristler yaparlar. Eğer cinsel sorun, psikolojik faktörlere bağlı gelişmişse veya tıbbi bir nedene bağlı olarak gelişmiş olsa bile psikolojik etkenler durumu ağırlaştırmışsa cinsel terapi gereklidir. Cinsel terapi ise cinsel alanda kendini geliştirmiş ve eğitim almış psikologlar, hekimler ve psikiyatri uzmanları tarafından uygulanabilir.

    Cinsel terapinin tedavi ettiği cinsel işlev bozuklukları; vajinismus, erken boşalma, sertleşme bozukluğu, disparoni (kadında ağrılı cinsel ilişki), kadın ve erkekte cinsel istek bozukluğu, kadında uyarılma bozukluğu, kadın ve erkekte orgazm bozukluğudur.

    Cinsel terapide öncelikle cinsel işlev bozukluklarının kişinin iç dünyasındaki bir çatışmadan mı kaynaklandığı, yoksa kişiler arasındaki bir çatışmanın etkisiyle mi oluştuğu araştırılır. Çünkü cinsel işlev bozuklukları sosyokültürel baskılar, cinsellikle ilgili bilgi eksikliği, önemli bir psikiyatrik hastalığın bir sonucu, çarpıtılmış ve olumsuz düşüncelerimiz veya basit bir stres durumundan kaynaklanabilir.

    cinsel terapi
    cinsel terapi

    Cinsel terapinin amacı, çiftin cinsel iletişimin düzeltilmesi ve geliştirilmesi, cinsel performans baskısından kurtulma, korku ve utanç duygularının
    giderilmesi, cinsel hayatını geliştirmek ve cinsel sorunları çözüme ulaştırmaktır.

    Cinsel terapi kısa süreli ve soruna odaklı odaklı bir psikoterapi yöntemidir. Cinsel soruna yönelik bir psikoteröpatik yaklaşımlar içerir. Cinsel terapiye başvuran kişinin eşiyle başvurması önerilir. Çünkü bu tedavi başarısını daha da artırmaktadır. Cinsel terapide öncelikli olarak çocukluktan itibaren öğrenilmiş olumsuz ve yanlış inanışların düzeltilmesi amaçlanır. Bu yüzden; öncelikle her iki partnerle ayrı ayrı görüşülerek cinsel öykü ve cinsel sorun öyküsü alınır. Sorunun alanları belirlendikten sonra tedavi hedefleri çiftle beraber saptanır. Görüşmelerin sıklığı, süresi ve temel ilkeleri belirlenir. Her cinsel işlev bozukluğuna özgü özel teknikler egzersizler yoluyla kişiye öğretilir. Cinsel iletişim ve yakınlığın arttırılmasına yönelik çiftlerin birlikte uygulayabileceği ev ödevleri verilir. İlişkileri iyi olan, aralarında sevgi ve güven bulunan çiftlerde cinsel sorunların tedavisi daha kolay ve çabuk olmaktadır.

    İyi bir cinsel terapistin, klasik cinsel terapi tekniklerinin yanı sıra davranışçı, bilişsel, dinamik, varoluşsal, gestalt gibi bireysel psikoterapi tekniklerini ve çift terapisi tekniklerini de çok iyi bilmesi gerekir. Terapide olumlu sonuca ulaşma oranı %98’dir. Çift tedaviye kararlılıkla devam ettiğinde birbirlerine destek olduklarında çözüm kaçınılmazdır.

    Uzm. Psk. Elif ARI APAKGÜN tarafından yazılmıştır.

  • Mücver kek tarifi

    Mücver kek tarifi

    Mücverden kek olur mu demeyin. Gayet de oluyor, çok da güzel oluyor.

    Mücver kek tarifi

    Malzemeler:

    3 adet yumurta
    1 yemek kaşığı yoğurt
    1/2 çay bardağı zeytinyağı
    4 adet orta boy kabak
    1,5 su bardağı un
    1 paket kabartma tozu
    1/2 su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri
    100 gram orta yağlı beyaz peynir
    1/2 demet taze soğan
    1/2 demet dereotu
    1/2 demet maydanoz
    1 tatlı kaşığı nane
    1 çay kaşığı tuz
    1/2 çay kaşığı karabiber

    Yapılışı:

    Bol suda yıkayıp kabuklarını kazıdığınız kabakları rendenin kalın tarafıyla rendeleyin. Derin bir süzgece aldığınız rendelenmiş kabakları sıkarak fazla suyunu çıkartın.

    Ayıklanmış taze soğan, dereotu ve maydanoz yapraklarını incecik kıyın. Orta yağlı beyaz peyniri ezerek püre haline getirin.

    Yumurtaları derin bir karıştırma kabına alın. Yoğurt ve zeytinyağı ilavesiyle karıştırın.

    Rendelenmiş kaşar peyniri, orta yağlı beyaz peynir, rendelenmiş kabak, incecik kıyılmış yeşillikler, nane, tuz ve karabiber ilavesiyle karıştırma işlemini sürdürün.

    Elenmiş un ve kabartma tozunu katıp kıvam alana kadar karıştırdığınız kek harcını yağlanmış fırın kabına aktarın.

    Bir spatula yardımıyla üzerini düzeltip önceden ısıtılmış 180 derece fırında, üzeri kızarıp kıvam alana kadar pişirin.

    Oda ısısında dinlendirdiğiniz mücver keki kalıbından ters çevirerek çıkartıp dilimledikten sonra sevdiklerinizle paylaşın.

     

    kaynak: yemek.haber7.com/tarifle

  • Meyve ve sebzelerle güzelleşin

    Meyve ve sebzelerle güzelleşin

    Pazardan aldığınız basit bir sebze ya da meyveyle hem günlük gıdanızı çıkarabilir hem de güzelliğinizi koruyabilirsiniz…

    Yaz geldi diye cilt bakımından vazgeçmek en büyük hatalardan biri olabilir. Üstelik yazın daha da kolay bir şey olan cilt bakımı çok da eğlenceli bir hale gelebilir. Nasıl mı? Pazardan aldığınız basit bir sebze ya da meyveyle hem günlük gıdanızı çıkarabilir hem de güzelliğinizi koruyabilirsiniz…

    Her eve lazım: Kabak

    Yemeklerde kullandığınız kabakla güzel bir maske yapabilirsiniz. Bir adet kabağı soymadan pişirin. Soğuduktan sonra alın ve içine 1 tatlı kaşığı zeytinyağı katın. Bu karışımı yüze sürün. 20 dakika sonra ılık suyla temizleyin. Canlı bir cilt elde edeceksiniz.

    Tane tane bezelye:

    Bir avuç tane bezelyeyi iyice ezin. İçine üzüm pekmezi katıp bulamaç yapın. Bir yumurtanın akını ekleyin. Bir iki damla zeytinyağı, bir tutam yulaf unuyla birlikte yine karıştırın. Bu maske cildi besler, canlandırır. Bebek gibi bir tene sahip olursunuz.

    Hem damağa hem cilde: Dut

    Dutun suyu çok yararlı. Cildin doğal rengine dönmesini sağlar ve cildi onarır. Domates de cilt üzerinde inanılmaz değişiklikler yaratır. Suyunu cildinize sürüp kısa bir süre beklettikten sonra yıkayabilirsiniz. Böylece cildiniz daha ışıltılı olabilir.

    Kırmızının cazibesi: Domates

    Domates maskesi uygulayarak cilt lekelerinden kurtulabilirsiniz. Kadınlar ciltlerini tamir etmek için; oldukça fazla çaba sarf ederler. Doğadan elde edilen meyve ve sebzeler cilde çok iyi gelir. Yenilen her şey yüze de uygulanabilir.

    Malatya’nın kayısısı cilt şifası:

    Üç tutam defne yaprağını, bir tutam kayısı suyunda pişirin. Bir adet yumurta ve yarım fincan süt ekleyerek krem haline getirin. Bu maske, sivilceleri giderir ve tene gözle görülür bir canlılık, tazelik kazandırır.

    Her yere uyar: Avokado

    Güneşten yorulan cildi şımartmanın yolu avokadodan geçiyor. 1 kahve kaşığı avokadonun içini ezip 2 kahve kaşığı nemlendirici kremle karıştırın ve kalın bir tabaka halinde cildinize sürün. 15 dakika beklettikten sonra yıkayın.

    Çok tatlı ama çok faydalı: Üzüm

    Karma cilt sorunları yüzün belli bölgelerinde (burun kenarları, çene, alın vs) sınırlandığından özellikle karma cilde sahip olanlar uygundur. Yorgun ciltleri daha canlı gösterir. Ait olan nemlendirici kremle karıştırın ve cildinize sürün.

    (YASEMİN MİRAS / AKŞAM GAZETESİ)

  • Hamilelik Sonrası Cilt Lekeleri

    Hamilelik Sonrası Cilt Lekeleri

    Hamilelikle birlikte en sık karşılaşılan sorunlardan biri, ciltte oluşan lekelerdir. Vücudun çeşitli bölgelerinde ortaya çıkan bu lekeler, kısa sürede çoğalır ve bu durum da oldukça can sıkıcıdır. Dermatoloji uzmanı Özge Aşkın’a, güneş lekelerinin neden oluştuğunu ve lekelerden kurtulmak için neler yapılması gerektiğini sorduk.

    Aşkın’a göre hamilelik lekelerinin en önemli sebeplerinden biri güneş ışınları. Bu ışınlar, deride yer alan renk pigmentlerini harekete geçirerek lekelenme hızını arttırıyor. Bu nedenle özellikle hamileliğin ilk aylarıyla birlikte güneşten çok iyi korunmak gerekiyor.

    İlk Aylardan İtibaren Güneş Koruyucu Kullanın

    “Kadın doğum doktorlarının, hastalarını güneş koruyucu krem kullanımı ile ilgili bilgilendirmesi gerekiyor. Mesela hamilelik boyunca 30 faktör ve üzeri güneş koruyucular kullanılması önemlidir.” açıklamasını yapan Aşkın’a göre güneş koruyucu kremler, dışarı çıkmadan yarım saat önce sürülmeli, denize ya da havuza girilecekse de iki saatte bir tekrarlanmalı. Ayrıca koruyucu kıyafetler ve şapkalardan yararlanılmasını da tavsiye ediyor.

    Yüz, Bıyık ve Alın Bölgesinde Görülür

    Güneş lekeleri en çok yanaklarda ve alında oluşur. Özellikle genç hamilelerde ve esmer tenlilerde daha sık rastlanan bu lekeler, doğum sonrasında biraz açılsa da bazen tamamen kaybolmayabilir. Böyle durumlarda güneş kremi kullanmaya devam edilmesi ve dışarı çıkarken dikkatli olunması, yeni lekelerin oluşmasını önlemeye yarayabilir.

    Güneş Lekeleriniz Varsa Ne Yapmalısınız?

    “Tedaviye başlamadan önce güneş lekesinin derinliği tespit edilmeli.” diyen Aşkın şöyle devam ediyor: Derine yerleşen lekelerin tedavisi biraz daha zordur. Yüzeysel lekelerse soyucu tedavilere daha iyi yanıt verir ve tamamen iyileşme oranları çok daha yüksektir. Bu nedenle güneş lekesi olan anneler ve anne adayları, güneş koruyucu krem kullanmaya devam etmeli ve solaryum gibi yapay ışık kaynaklarından uzak durmalıdır. Ayrıca doğum kontrol hapları ve hormon ilaçları da güneş lekesi oluşmasında etkili olabileceği için bu ilaçların kullanımında dikkatli olunması da önemlidir.

    Güneş Lekeleri İçin Tedavi Seçenekleri

    Güneş lekeleri için çok sayıda tedavi yöntemi bulunuyor. Bu tedaviler hem güneş lekelerinin şiddetine göre hem de hamilelik dönemine göre değişiklik gösterir. Tabii emzirme dönemi bitene kadar, güneşten mümkün olduğunca korunmak ve güneş koruyucu kremler kullanmak mutlaka sürdürülmelidir. Emzirme dönemi sonrasında yapılabilecek uygulamalar ise şöyle:

    – Leke giderici ve soyucu kremler
    – Kimyasal peeling’ler
    – Lazer uygulaması
    – Mezoterapi ve PRP

     

    Kaynak: blog.gittigidiyor.com