Blog

  • Manken diyet listesi 2016

    Manken diyet listesi 2016

    Ünlü mankenlerin formda kalmak için kullandığı, çok özel diyet! Muhteşem bir görünüme kavuşmak isteyenler, bu diyet tam size göre…

    Hedef: Haftada 3 kilo

    Günlük kalori: 1400 Kcal Mankenlerin nasıl bu kadar ince kaldıklarına şaşırıyor musunuz? Bir de onların yaygın olarak kullandığı şu diyeti deneyin.

    manken_diyeti

    Manken diyet listesi 2016

    1. GÜN

    Sabah: Kurutulmuş meyve, yulaf lapası ve biraz süt.

    Öğle: Mercimek çorbası, yulaflı kek, bol limonlu salata.

    Akşam: Karışık sebzelerle yapılmış baharatlı, az yağlı ve tuzsuz yemek, yanına biraz pilav.

    manken_diyet_listesi

    2. GÜN

    Sabah: Bol miktarda taze meyve ve salata.

    Öğle: Haşlanmış sebze üzerine az yağ koyarak kendi seçeceğiniz sebzelerden bir yemek hazırlayın.

    Akşam: Etsiz türlü, kırmızı mercimek – pirinç çorbası.

    manken_diyeti_nasil_yapilir

    3. GÜN

    Sabah: Ballı yulaf lapası.

    Öğle: Bu kez sebzeleri az yağda hafif kızartarak bir yemek hazırlayın. Yanında biraz yoğurt yiyebilirsiniz.

    Akşam: Haşlanmış sebze ve fırında yağsız pişmiş patates. Bol miktarda istediğiniz meyveden yiyebilirsiniz.

    4. GÜN

    Sabah: Yağsız kızarmış ekmek ve yanında bal.

    Öğle: Mercimek ya da sebze çorbası.

    Akşam: Kurutulduktan sonra kızarmış sebze ve üzerine soya sosu. (yağsız başka bir tür sos da hazırlayabilirsiniz.)

    5. GÜN

    Sabah: Büyük bir kase dilimlenmiş kavun ve üzerine pekmez.

    Öğle: Haşlanmış mısır salatası ve yanında çorba.

    Akşam: Yanında yoğurtlu dolma yiyebilirsiniz.

    6. GÜN

    Sabah: Yalnız meyve.

    Öğle: Domates soslu makarna.

    Akşam: Pilav ve sebze kebabı.

    7. GÜN

    Sabah: Ballı yulaf ezmesi ve süt.

    Öğle: Sebze çorbası, salata, bir dilim kepekli ekmek ve mısır.

    Akşam: Yağsız ve sossuz makarna. Üzerine çok az kızdırılmış yağ ekleyebilirsiniz

     

     

    Kaynak: mahmure.com

  • 5 Adımda Pratik Sabah Makyajı

    5 Adımda Pratik Sabah Makyajı

    Güne nasıl bir başlangıç yapıyorsunuz? Birçoğumuz rutin olarak güne aynı şekilde başlıyor sayılırız aslında. Sabah koşuşturması kaçınılmaz. Ev hanımları için de aynı tempo geçerli çalışan kadınlar için de… Hatta okula yetişecek kızlarımız için bile :)

    Sabahları aynalarla aranız nasıl?

    Ancak yoğun bir tempo içinde olmamız güzelliğimizden ödün vermemiz gerektiğini göstermiyor… Kadınlar Kulübü olarak biz pratik sabah makyajı nasıl yapılır konusunu ele aldık… Siz değerli okuyucularımız için derledik.

    İşte Pratik Sabah Makyajı Yapımı

    Kusursuz bir ten ilk adımımız:

    fondöten

    İlk önce yüzünüzün mor ya da kızarık bölümlerine kapatıcı uygulamalısınız. Sabah kalktığınızda göz altınızda oluşan o ‘yorgun’ ifadeyi böylelikle silebilirsiniz. Kapatıcınızın ten renginize uyumlu olmasına dikkat etmelisiniz. Daha sonra yine ten renginizle uyumlu fondöteni cildinize uygulayarak pürüzsüz bir görünüme kavuşabilirsiniz. Burada işin püf noktası kullandığınız fondötenin kalitesi, ten renginize uyumu ve kullanım miktarı. Yüzünüzde bir tabaka oluşturacak şekilde kullanmadığınız takdirde fondöten kusursuz bir görünüme yardımcı olacaktır.

    İkinci adım göz makyajı:

    göz makyajı

    Gizli eyeliner’ı denediniz mi hiç? Göz kapağınızın üst kısmında iç tarafa siyah ve mat bir kalemle düz bir çizgi çekin. Ardından göz renginize uygun bir farla gölgelendirme tekniğini kullanıp bakışlarınıza derinlik katın. Maskaramızı da sürdükten sonra göz makyajımız tamamlanıyor demektir..

    Üçüncü adım renklenme!

    allık

    Sırada allık var… Ten renginize ya da makyajınızın bütünlüğüne göre seçeceğiniz allık ile yüzünüzün rengine renk katın. Allığınızı elmacık kemiklerinize uygularken dikkatli olmanızda fayda var…

    Dördüncü adım etkileyici dudaklar..

    dudak makyajı

    Kimisi soft sever kimisi parlak kimisi kırmızıdan vazgeçemez kimisi nüde renklerden… Renk seçimi tamamen size kalmış ancak öncesinde favori rujunuzu dudaklarınıza uygulamadan önce ona yakın renklerde bir dudak kalemi ile dudaklarınızı çevrelemeniz.

    Beşinci ve son adım…

    pudra

    Makyajınızı ince bazlı pudra ile sabitleyin. Özellikle T bölgenize uygularsanız daha etkili sonuçlar alabilirsiniz!

    5 adımda pratik sabah makyajı nasıl yapılır artık biliyorsunuz!

     

  • Limonlu risotto tarifi

    Limonlu risotto tarifi

    Risotto dediğimiz yemek İtalyanların özellikle nişastasını kullanarak bağladıkları bir pirinç yemeği.

    Limonlu risotto tarifi

    Malzemeler:

    500 gr Arborio pirinci

    1 soğan

    100 ml zeytinyağı

    100 gr tereyağı

    3 limon

    Sebze suyu

    Yapılışı:

    Sebze soyucuyla limonların kabuklarını beyaz kısımlarını almadan soyun. Kabukları kibrit çöpü şeklinde doğrayın. Üzerine su ilave edip 5 dakika kaynatın. Bu işlemi 3 kez tekrarlayın.

    Limonların suyunu sıkıp bir kenarda bekletin. Yayvan bir tencereyi ocağa alıp ısıtın. İnce doğradığınız soğanı aktarıp soteleyin. Daha sonra pirinçleri ilave edin. Bir su bardağı sebze suyunu ilave edip, suyu çekince tekrar ilave ederek bu işlemi pirinçler yumuşayıncaya kadar tekrarlayın.

    Bu arada limon kabuklarını ve limon suyunu da ilave edip karıştırın. Son olarak tereyağını azar azar azar yedirerek ekleyin. Üzerine rendelenmiş limon kabukları ve karabiber ilave edip servis yapın.

  • Hastalığına bak doğru tarafa yat

    Hastalığına bak doğru tarafa yat

    Kaliteli uyku için yatış şekli önem taşıyor. Astım ve KOAH hastalarına yüksek yastıkla sırt üstü yatmalarını öneren Doç. Dr. Aksu, ‘Tansiyon ve reflüsü olanlar sola dönmeli’ diyor.

    Hayat kalitesini sekteye uğratan uykusuzluk ciddi sağlık problemlerine de yol açıyor. Sürekli yorgun yatıp yorgun kalkmaktan, uykusunu alamamaktan yakınanlara uzmanlar, “Yatış pozisyonunuzu gözden geçirin” uyarısında bulunuyor. Şişli Florence Nightingale Hastanesi Ortopedi Bölümü’nden Doç. Dr. Neslihan Aksu, her hastalığa özgü bir yatış şekli olduğunu belirterek, bunları şöyle sıralıyor…

    SIRT ÜSTÜ UYUMAK
    Boyun ve bel ağrıları sırt üstü yatarak engellenebilir. Astım, KOAH gibi solunum yolları hastalığı, kalp yetmezliği olanlar yüksek yastıklarla sırt üstü yatarak daha rahat eder. Omurgasında kireçlenme olanlar sırtüstü, dizlerini ve bel kavislerini yastıkla destekleyerek yatmalıdır. Beyin damar tıkanıklığı olanlar da sırt üstü yatabilir.

    NEFESİNİZ TIKANABİLİR
    Uyku apne sendromu, horlaması olanlar ve obezler sırt üstü yatmamalıdır. Ani solunum durmasına neden olabildiği gibi sarkan yumuşak damağın nefes yolunu tıkayarak solunumun ve uykunun kalitesinin düşmesine sebep olur.

    SOL TARAFI TERCİH EDİN
    En sağlıklı uyku pozisyonu sol tarafa yan yatmaktır. Vücudun kalbe giden ana toplardamarı bası altında kalmayacağı için, kalbe vücuttan kan dönüşü kolay olur. Yüksek tansiyonlu hastalar için uygun bir pozisyondur. Bu pozisyon ayrıca daha az horlamayı sağlar, reflüyü de azaltır. Horlayanlar, uyku apne sendromu olanlar için de uygundur. Gebelere sol tarafa yatmaları önerilir. Çünkü bu pozisyonda kan akışı daha iyidir. Cenin pozisyonunda bacaklar karna doğru çekilip iki bacak arasına yastık, ayrıca baş boyun altına da orta yükseklikte bir yastık konulması uygundur. Kronik kalp rahatsızlığı bulunanlar için bu yatış pozisyonu önerilmez. Kronik kalp hastalıklarında sol yana yatmak kalp atışını hızlandırabilir ve bunun olumsuz etkileri olabilir.

    KALP HASTALARI…
    Reflüsü olanlar için sağ tarafa yatmak uygun değildir. Kalp rahatsızlığı bulunanlar sol yerine sağ yana yatmalıdır. Sonuç olarak hamile değilseniz veya kalp rahatsızlığınız yoksa kendinizi rahat hissettiğiniz tarafa yatabilirsiniz. Ayrıca uyurken aldığınız pozisyonu tüm uyku süresi boyunca koruyacağınızın garantisi de yoktur.

    YÜZÜSTÜNÜN RİSKLERİ
    Horluyorsanız, bel ve boyun ağrısından mustarip değilseniz, yüzüstü yatabilirsiniz. Bu pozisyonun kötü tarafı boyun ve bel ağrısına neden olmasıdır. Omurgada kireçlenmesi olanlara tavsiye edilmez. Eklemlere baskı uygulayarak ve sinirlerin geçtiği kanalları daraltarak sinirlerin sıkışmasına; ağrı, uyuşma ve karıncalanmaya yol açar. Yüzüstü başınız saatlerce bir tarafa dönük kalır ve boynunuzun ağrıması kaçınılmaz olur. Saatlerce bu pozisyonda uyumak omuzda sıkışma sendromuna ve omuz ağrılarına yol açar. Omuz sorunları ve kollarında sinir sıkışması olanlar için bu pozisyon uygun değildir.

    YATAKTAN KALKARKEN NELERE DİKKAT ETMELİ?
    Hastalığına bak doğru tarafa yat | 1 Uyanınca yataktan hızlı bir şekilde kalkmayın. Yataktan ani kalkışınız belinizin tutulmasına neden olabilir. Çünkü tüm gece istirahat döneminde olan kaslar uykuda gevşer, aniden harekete reaksiyon gösteremez. Bu durum da omurgada ve eklemlerle ciddi ağrılara, zedelenmelere neden olur.
    Hastalığına bak doğru tarafa yat | 1 Uyandıktan sonra yatak içerisinde 5 dakika gerinerek, kaslarınızı ve eklemlerinizi esnetin. Böylece gevşeyen kaslarınızı yavaşça harekete geçirmiş olursunuz.
    Hastalığına bak doğru tarafa yat | 1 Yataktan kalkarken, önce blok olarak yana dönün ve bacaklarınızı yatak kenarından aşağıya sarkıtın, sonra kollarınızın yardımıyla vücudunuzu yatak kenarında, dik bir konuma getirin.
    Hastalığına bak doğru tarafa yat | 1 Bir müddet yatak kenarında oturarak tansiyonunuzun dengelenmesine izin verin sonra ayağa kalkın. Vücudunuzun içine gömüleceği değil, ortopedik yataklar tecih edin. Vücudunuz yatağa değil yatak vücudunuza adapte olmalıdır.
    Hastalığına bak doğru tarafa yat | 1 Doğuştan bel ve boyun bölgemizde eğriliklerimiz vardır. Çok sert veya çok yumuşak yataklar doğal eğriliklerimizin artmasına ya da azalmasına neden olur.

  • Dekorasyonda Renk ve Işık Kullanımı

    Dekorasyonda Renk ve Işık Kullanımı

    Destekleyici, besleyici ve enerji artırıcı bir ortam oluşturmak istiyorsanız, dekorasyondan renk ve ışık kullanımına dikkat etmelisiniz.

    Mimar Funda Varlık ve İç Mimar Oya Çavdar, evinizin daha dengeli ve rahat olabilmesini sağlayacak iç dizayn fikirlerini anlatıyor.

    Yeşil ve Mavi Kasveti Azaltır

    Evinizin mevcut renklerine bir göz atın. Modası geçmiş hatta solmuş mu? Evinizde yaratıcı renkler kullanmak; zihninizi tazelemek için mükemmel ve pahalı olmayan bir yöntem olabilir. Duvarlarınızı örten renkler sizi iyi hissettirmeli.

    Boya, duvarlar üzerinde güneş ışığının etkisini çoğaltır. Duvarlarınızı boyamak için açık mavi ve yeşillerden oluşan rahatlatıcı yumuşak renkler seçebilirsiniz. Yeşiller, yumuşak morlar ve derin mavilerin alanınızı genişlettiği ve kasvetinizi azalttığı kanıtlanmıştır. Mavi ışık sinirlerinizi yatıştırır, dinlendirir ve huzur verir.

    Kırmızı ve turuncunun iştah açıcı etkisi vardır, enerjiyi ve gücü arttırır. Açık mor tonları ise beyinsel faaliyeti ve sanatsal düşünceyi arttırarak ilham verir. Fakat dikkatle kullanılması gerekli olan bir renktir. Koyu tonlarının hüzün ve depresyonu çağrıştıran etkileri vardır.

    Duvarları boyamanın ötesinde, yatak örtünüzde, mobilyalarınızda ya da dekoratif yastıklarınızda da sevdiğiniz renkleri seçebilirsiniz.

    Evinize Güneş Işığı Girsin

    Yeteri kadar doğal güneş ışığı almak mümkün değilse, kontrol edilebilir yapay ışık da kullanabilirsiniz. Yatak odanız, oturma odanız veya mutfağınız kadar ışık almak zorunda değildir, çünkü bu odaları daha çok yaşam alanı olarak, yatak odasını ise uyumak için kullanırız.

    Ve doğal güneş ışığının bir başka artısı; sabahları güneş ışığını daha çok aldığınızda, vücudunuz melatonin hormonunu üretmeyi durdurması için bir sinyal alır (bu hormon uyuma ve uyanma döngünüzü düzenler) ve bu sizin kolay uyanmanıza yardımcı olur. Bu nedenle perdelerinizi ve güneşliklerinizi açık tutun.

    Bitkiler Enerji Verir

    Mekanlarınızı düzenlerken bitkileri unutmayın. Bitkiler doğayı içeri getirir. Eve enerji ve hayat verir. Endişelerinizi, bitkinliğinizi azaltır; ruh halinizin düzelmesini sağlar. Özellikle ruh halini düzeltmek isteyenler evlerinde sonbahar ve kış yerine, ilkbahar ve yaz gibi hissetmelidir.

    Cam kenarlarına Kroton gibi canlı yeşil bitkiler koyabilirsiniz. Bu bitkinin yaprakları başta sarı damarlı yeşildir fakat güneşin etkisi ile renklenip güzelleşir.

    Bahçe işleri ile uğraşmanın da tedavi edici olduğu kanıtlanmıştır. İlham almak için bitkileri içeriye taşıyın ya da balkonunuzda, bahçenizde kendinize huzur veren bir alan yaratın. Bitkilerinize günde bir kaç dakikanızı adayabilirseniz daha canlı, enerjik ve dolayısıyla belki daha mutlu olduğunuzu hissedeceksiniz.

    kaynak: evhayat.com

  • Doğal siyah nokta maskeleri

    Doğal siyah nokta maskeleri

    Bütün kadınların baş belası siyah noktalardan evde kolayca hazırlayabileceğiniz doğal ve etkili maskelerle kurtulabilirsiniz.

    Doğal siyah nokta maskeleri

    Şeker + bal + zeytinyağı + vanilya esansı
    1/4 bardak toz şekeri 1/4 bardak esmer şekerle karıştırın. 1/4 bardak zeytinyağı ekleyin. 1 kaşık bal ve 1/2 çay kaşığı vanilya esansı ekledikten sonra bütün malzemeleri karıştırın. Problemli bölgeye peeling yaptıktan sonra ılık suyla durulayın.
    Bu işlemi haftada 1 kez uygulayın. Hava almayan bir kapta oda sıcaklığında muhafaza edebilirsiniz.
    siyah_nokta_maskesi
    Yulaf + bal + yoğurt + zeytinyağı
    1/4 bardak yulag, 2 çay kaşığı yoğurt, 2 çay kaşığı bal ve 2 çay kaşığı zeytinyağını robota çekin. Karışımı temiz cildinize sürerek 1/2 dakika peeling yapın. Sıcak suyla yıkayın.
    Hassas bir cilde sahipseniz peeling işlemini yapmayın! Maske olarak sürdükten sonra 5-7 dakika bekletip yıkayın. Bu uygulamayı haftada 1-2 kez yapın!
    Aloe vera + beyaz kil + bitkisel yağ
    2 çay kaşığı beyaz kil ve 1 çay kaşığı aloe vera jelini karıştırın. 1 çay kaşığı su ve 3 damla ylang ylang ile damla yağı ekleyin. Sramik ya da cam bir kapta bütün malzemeleri pürüzsüz bir hal alana kadar karıştırın.
    Maskeyi yüzünüze bir fırça ya da sünger yardımıyla uygulayın. 10 dakika beklettikten sonra sıcak suyla yıkayın. Ayda sadece 2 kez uygulayın!
    Aktif kömür + yeşil kil
    1/2 çay kaşığı aktif kömürle 1 çay kaşığı yeşil kili, 1/2 çay kaşığı sıcak suyla karıştırın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar karıştırın. Karışımı sünger ya da fırçayla yüzünüze uygulayın. Tamamen kuruyana kadar birkaç dakika beklettikten sonra soğuk suyla yıkayın.
    Haftada 1 ya da 2 kez uygulamak yeterli olacaktır.
    Hindistan cevizi yağı + kahve telvesi
    Mikrodalgada ısıttığınız 1/2 bardak hindistan cevizi yağını 1/2 bardak taze kahve telvesiyle karıştırın. Karışımın bir kısmını yuvarlak hareketlerle yüzünüze uyguladıktan sonra 5 dakika bekletip soğuk suyla iyice yıkayın. Haftada 1 kez yapın.
    Kalan karışımı muffin ya da buz kalıbına koyup dondurun.
    Tarçın + yulaf unu
    Bir çay kaşığı yulaf ununu aynı miktarda tarçınla karıştırın. Az miktarda ılık suyla karıştırarak koyu krem kıvamına getirin. Bu karışımı parmak uçlarınızla yuvarlak hareketlerle yüzünüze sürdükten sonra 1 dakika bekletin. Yüzünüzü soğuk suyla durulayın.
    Not: Tarçın yüzünüze uyguladığınızda karıncalanma hissine neden olabilir. Yıkayınca geçecektir.
    Ayda 2 kezden fazla uygulamayın!
    Vazelin + streç film
    Bu işlemi uygulamak için en uygun zaman duştan sonra. Sıcak su gözeneklerinizi açarak işinizi kolaylaştıracak.

    Vazelini problemli bölgeye sürüp streç filmle sardıktan sonra sıcak bir havluyu üzerine bastırın. Havlu soğuyunca streç filmi alıp bir peçeteyle silin. Siyah noktaları nazikçe sıkarak temizleyin. Yüzünüzü pamukla silin.dogal-ve-etkili-siyah-nokta-maskeleri-7523551

    Kaynak: milliyet.com.tr / pembenar
  • Aldatmayla ilgili şaşırtan açıklama

    Aldatmayla ilgili şaşırtan açıklama

    Bilim adamları aldatmanın genetik olduğunu açıkladı. Aldatan babanın oğlu da aldatmaya meyilli oluyor. Aynı durum kadınlarda da geçerli .

    Avustralya Quennsland Üniversitesi’nden bilim adamlarının yaptığı araştırmaya göre kadınlar ne yaparsa yapsın genlerinde aldatma varsa bir şekilde partnerlerine sadakatsizlik ediyor. Bilim adamları kadınların %40’ının aldatmaya meyilli olduğunu ve bunun sorumlusunun genleri olduğunu açıkladı. Aldatmak, AVPRIA isimli bir gen değişiminden kaynaklanıyor.
    Araştırmanın sonuçlarına göre genetik yapı kadınların eşlerini ne sıklıkla aldatacağını gösteriyor. psikolog Brandon Zitsch, kadınlarda buna neden olan genin ilk kanıtlarını ortaya çıkardı.

    Yaşları 18-49 arasında değişen 7300 uzun süreli ilişki yaşayan ikiz incelendi. Özel testlerle kimlerin aldattığı kaydedildi. Sonuçlara göre kadınların %6.4 ve erkeklerin %9.8’i birlikte oldukları kişileri en az 1 kere aldatmış. Bazılarının ise birden çok sevgilisi olmuş.
    Bilim adamları konuyla ilgili daha fazla çalışma yapılması gerektiğini çünkü insan davranışlarının binlerce geni etkileyebileceğini belirtti. Daha önce de yapılan bazı araştırmalar aldatan anne-babaların çocuklarının aldatmaya daha meyilli olduğunu ortaya çıkarmıştı.

    Milliyet.com.tr

  • Emzirirken diyet yapmayın..!

    Emzirirken diyet yapmayın..!

    Hamilelik stresinden sonra kendinizi bir de lohusalık depresyonuna sokmayın. Kilolar elbet gidecek; ağır diyetlere girmeyin, anneliğin tadını çıkarın

    Yapılan araştırmalar, anne ölümlerinin birinci sıradaki sorumlusunun, intihara yol açan doğum sonrası depresyon olduğunu gösteriyor. Bu durumun en önemli nedeni ise kadının eşinden ve çevresinden beklediği ilgi ve sevgiyi görememesi. Hafif hüzün ve kaygıyla başlayan ruh hali değişiklikleri; annenin genetik yatkınlığının yanı sıra yakın çevresinden gördüğü ilgi ya da ilgisizlik, eşinden gördüğü sevgi ya da sevgisizlik ve içinde bulunduğu sosyoekonomik durumun etkisiyle iki hafta içerisinde kendiliğinden düzelebildiği gibi, annenin ağır tablolara sürüklenmesine de neden olabiliyor. Bazen bu depresyon öyle uzun sürüyor ki, iki yıl boyunca anneye hayatı zindan ederken, bebeğe ve eşe de yansıyan öfke nöbetleri de görülebiliyor. Hayatının mahvolduğunu düşünen anne, git gide bir çıkmaza sürüklenebiliyor. İşte böyle durumlarda mutlaka bir hekim desteği alınması gerekiyor. Doğumdan sonraki altı haftalık süreç, lohusalık dönemi olarak adlandırılıyor. Bu süreci kolay atlatabilmeniz için uzmanların tavsiyelerini aldık…

    BESLENMESİNDEN KIYAFETİNE KADAR HER ŞEYİYLE RAHAT ETMELİ

    Op. Dr. Seval Taşdemir/Ferti-Jin Kadın Sağlığı ve Tüp Bebek Merkezi KlinikDirektörü
    Lohusalık depresyonu daha çok planlanmayan, aniden gelişen, annenin henüzkendisini hazır hissetmediği hamilelik durumlarında ve mutsuz bir evliliği olanlarda daha sık görülüyor. Bunun yanı sıra sosyal ekonomik durumu düşük olanlarda, beslenme bozukluğu olanlarda, sigara, alkol veya yabancı madde alışkanlığı olan hasta gruplarında, kronik hastalığı olanlarda ve daha öncesinde psikolojik sıkıntıları olan hasta gruplarında karşımıza daha sık çıkıyor. Yine B12vitamin eksikliği ve Omega-3 eksikliği olanlarda daha sık görülmektedir. Bu nedenle bu tür tabloları önlemek için gebelikte beslenmeye çok dikkat edilmeli. Vitamin desteklerinin özellikle de B12 ve Omega- 3 vitaminlerinin bilinçli ve doğru şekilde kullanımına özen gösterilmeli.

    GEBELİK KURSUNA GİDİLEBİLİR
    En önemlisi de gebeliğe hazırlık ve destek kurslarının bilinçli bir şekilde hastayaverilmesidir. ‘Gebeliğim nasıl devam edecek?’ diye endişe duyan bir anne adayınınkendi bakımı, beslenmesi, egzersizleri hakkında bilinçlendirilmesi çok önemlidir.Anne adayı; gebeliğinin sorunsuz geçeceği, doğumun sağlıklı sonuçlanacağı bilgisine ne kadar çok sahip olursa, lohusalık depresyonu tablosu da o kadar az görülür. Gebelik dönemi son derece önemlidir. Bir gebenin beslenmesinden kıyafet seçimine kadar her şey onun psikolojisini etkiler. Ne kadar rahat kıyafet seçerse o kadar rahat bir gebelik geçirmiş olur.

    İKİ HAFTADAN UZUN SÜRERSE DOKTORA BAŞVURUN
    Uzman Psikolog Ceren Aydın/Liv Hospital Hamilelik ve annelik, bazı kadınlar tarafından ‘dönüm noktası’ olarak adlandırılan, keyifli fakat zaman zaman da zorlu bir süreçtir. Anne adayı kendini ne kadar hazır hissetse de karşılaşacağı güçlükler zaman zaman karmaşık duygular yaşamasına yol açabilir. Bir yandan hızla değişen hormonlar ve yaşanan bedensel değişimler, diğer yandan aileye yeni katılan bebekle birlikte gelen sorumluluklar anne adayında kaygı, çaresizlik, heyecan ve umut gibi olumlu ve olumsuz duyguları beraberinde getirir. Doğumdan sonra kadınların yarısından çoğu annelik hüznü dediğimiz bir sürece girer. Bu süreçte hüzün, yorgunluk, endişe, dalgalı duygular ve uyku-iştah değişimleri gözlenir. Belirtiler genellikle doğumdan sonraki ilk birkaç gün içinde başlar ve tedavi gerektirmeden kısa sürede (çoğunlukla bir-iki hafta içinde) düzelir. Ancak bazı durumlarda annelik hüznü beklenenden ağır ve uzun sürebilir. Belirtilerin iki haftadan uzun sürmesi, annenin yaşam kalitesini belirgin bir biçimde bozması halinde akla lohusalık depresyonu gelir. Mutsuzluk, çaresizlik, ilgi ve istek kaybı, yorgunluk, uyku-iştah düzeninde bozulmalar, suçluluk, değersizlik hissi ve hatta ölme/ bebeğe zarar verme düşünceleri görülebilir. Bu belirtiler annenin günlük yaşamsal faaliyetlerini ve bebekle kurduğu ilişkiyi olumsuz etkiler. Annenin duygularını yargılanmadan ifade edebilmesi, sorumluluklarını paylaşabilmesi, yakınlarından yeterli desteği alabilmesi, kendine vakit ayırabilmesi, hatalı düşünceler yerine daha gerçekçi ve sağlıklı düşünceler koyabilmesi de hem koruyucu olacak, hem de sürecin daha hafif atlatılmasında yardımcı olacak önemli unsurlardır. Ancak unutulmamalıdır ki, iki haftadan uzun süren belirtilerde mutlaka bir uzmana başvurmak hem annenin, hem de bebeğin sağlığı için önemli bir gerekliliktir.

    HIZLI KİLO VERME ARZUSU İLE POPÜLER DİYETLER YAPMAYIN

    Emel Unutmaz Duman/Medical Park Bahçelievler Hastanesi Diyet Uzmanı
    Gebelik sürecinde, bebeğinizin gelişimini desteklemek için vücudunuz ağırlık kazanır. Doğum sonrası emzirme döneminde bebeğinizin gelişimini desteklemekiçin bedeniniz depolama işlemini yerine getirir. Her kadın gebelik döneminisağlıklı geçirmeyi istemekle birlikte çoğu kadın da bu süreçte fazla kilo almamayıarzular. En büyük korkulardan biri de alınan bu kiloların kalıcı olmasıdır. Özelliklede annelerin beklentisi bebeklerinin birinci yaşgünlerinde gebelik öncesi ağırlıklarına geri dönmektir. Doğum sonrası sağlığınıza zarar vermeden, sütünüzün miktar ve kalitesini artırarak, özetle iyi beslenerek forma girmek mümkün.

    EMZİREN KALORİ YAKAR
    Emzirmek; gün içinde 500 kalori yaktığı için emziren kadınlarda kilo kontrolü daha kolay sağlanmaktadır. Ayrıca emziren annelerin verdiği kiloların daha kalıcıolduğunu gösteren çalışmalar da mevcuttur. Doğum yapar yapmaz herkes sağlıklıbeslenme programına girebilir. Ancak emziren annenin beslenme programınınönceliği, sütünün devamı olmalıdır. Aynı şekilde gebelik döneminde idealin üzerinde kilo alan anneler için de öncelikli olan ilk altı ay anne sütünün devamlılığı olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle de yeterli enerji ve protein içeren, vitamin ve mineralden zengin, bol sıvı içeren bir beslenme planı oluşturulmalıdır.

    AYDA 2 KİLO VERMEK EN İDEALİ
    Doğum sonrası ilk aylar için ideal ağırlık kaybı ayda en fazla 2 kilodur. İlk dörtayda aylık 1-2 kg. ağırlık kaybının üzerine çıkılmaması gerekirken; çok şişman annelerde bu rakamların üzerinde bir kayıp gözlenebilir. Hızlı kilo verme arzusu ile popüler diyetler yapmak doğum sonrası dönemde doğru değildir. Emzirmeyenanneler için zayıflamaya yönelik beslenme programı oluşturulabilir. Ancak anne emzirmese de, bir gebelik süreci geçirdiği için besin öğeleri açısından zengin birprogram izlenmelidir. 1. Bol posalı ve bol su içeren bir beslenme programı oluşturulmalıdır. 2. Atıştırmalar için porsiyon kontrolü sağlanmalıdır. 3. Basit şeker tüketmek yerine besin değeri yüksek besinler tercih edilmelidir. 4. Güne kahvaltı ile başlanmalı, ara öğünler atlanmamalıdır. 5. Pratik egzersizler, yaşamın parçasıhaline getirilmelidir.

    Kaynak: sabah.com.tr

  • Hamileler Egzersiz Yapmalı Mı?

    Hamileler Egzersiz Yapmalı Mı?

    Anne adaylarının form ve sağlığı üzerine konuşacağız biraz… Hamileler spor yapmalı mı sorusunun cevabı elbette ki evet… Özel bir sağlık sorununuz olmadığı takdirde, doktorunuzun da bilgisi ve önerileri üzerine spor yapmanız hem sizin hem bebeğinizin sağlığı için oldukça olumlu. Kadınlar Kulübü olarak bizler siz sevgili anne adayları için hamilelerin yapabileceği egzersizleri derledik. Birlikte göz atalım mı?

    Hamilelerin Yapabileceği Egzersizler:

    • Yürüyüş : İlk sırayı tabi ki her anne adayının kendine göre belirlediği tempolu yürüyüş için ayırdık… Ortalama 25 – 30 dakikalık bir yürüyüş sağlığınız için çok yararlı olacaktır. Ancak bu sürede çok yorulmayıp, terlememeye dikkat etmenizde fayda var.

    hamile yürüyüş

    • Hamilelerin yapabileceği egzersizler arasında ikinci sırayı yüzme alıyor. Tüm kaslarınızı harekete geçiren yüzme sizin ve bebeğinizin sağlığı için oldukça faydalıdır. Ayrıca suyun dinlendirici etkisini unutmamak lazım

    hamile yüzme

    • Pilates! Ancak mutlaka bilir kişi eşliğinde yapılmalı… Pilates yapmak isteyen anne adayları bir uzman tarafından yönlendirilirse bu dönem için ideal egzersizlerden biri de pilatestir.

    hamile pilates

    Hamilelerin Yapmaması Gereken Egzersizler:

    1. Bisiklet: Her ne kadar faydalı ve eğlenceli bir aktivite olsa dahi anne adaylarının olası düşme riski göz önünde bulundurulduğunda bisiklet hamileler için önerilmiyor…
    2. Ağırlık içeren egzersizleri akılınızdan bile geçirmediniz değil mi J
    3. Basketbol,voleybol gibi topun özellikle karnınıza çarpma riskinin olduğu sporlar… Her türlü ihtimali düşünüp bebeğinizin ve sizin sağlığınızı düşünmelisiniz.
    4. Dalış, dağcılık , dövüş gibi egzersizlerden de uzak durmalısınız…
    5. Binicilikte bisikletle aynı riski taşıdığı için en azından bu dönem içinde tercih edilmemeli…

    Peki anne adaylarının spor ve egzersiz yapmalarının faydaları neler?

    1. Yorgunluğunuzu azaltır.
    2. Ağrılarınızı hafifletir.
    3. Hamilelik döneminde sık sık yaşanan kabızlık sorununu çözer.
    4. Diyabete iyi gelir.
    5. Bu dönem boyunca yapılan egzersizler doğum anında kolaylık sağlar.
    6. Doğum sonrası rahatlığı da unutmamak gerekir…
    7. Ve tabi ki hem sizin hem bebeğinizin sağlığını korur!
  • Göğüs Büyütmede Yeni Dönem: Çipli İmplant

    Göğüs Büyütmede Yeni Dönem: Çipli İmplant

    Göğüs büyütme estetiği hakkında yaşanan son teknolojik gelişmelere değinmek istedik. Göğüs büyütmede en son teknolojik gelişme olan çipli meme implantı hakkında ne biliyorsunuz?

    Çipli meme implantı, göğüs büyütme ve dikleştirme estetiği yaptırmayı düşünenlere yeni bir seçenek sunuyor! Çipli meme implantının getirdiği birçok yenilik var… Göğsünüze silikon yerine sadece ufak bir çip yerleştiriliyor! Ve bu işlem kolaylıkla yapılıyor! Çipli implant, duruşunuza göre şekil aldığından doğal duruyor! Sağlık ve tasarım açısında sağladığı bu imkanlar doğrultusunda çipli implanta olan ilginin artacağını söyleyebiliriz.

    Kadınlar Kulübü ekibi olarak Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Güncel Öztürk’ün bilgilerini sizler için derledik!

    Çipli implanta hakkında öğrenmek istediğiniz her şey bu yazıda!

    Göğüsteki ısı farklılıklarını tespit ederek erken teşhis şansı tanıyor

    Çipli implanta ile hastanın memesindeki termal değişimlerin takibi sağlanabiliyor. Sunduğu bu avantaj ile göğüsteki termal değişiklikler ölçülebiliyor ve implantta zaman içinde oluşabilecek değişiklikler cerrah tarafından tespit edilebiliyor. Böylece kist gibi memedeki doku değişiklikleri, özellikle meme kanseri gibi hastalıkların erken teşhisine olanak sağlamakta. Bu oldukça önemli bir özellik. Çünkü bildiğiniz gibi erken teşhis hayat kurtarır!

    Doğal bir göğüs artık hayal değil: Hem damla hem de yuvarlak şekil alıyor

    Her kadın doğal bir göğse sahip olmak ister. Çipli implanta da tasarım açısından doğal göğse en yakın şekle sahip. Sahip olduğu özel jel sayesinde tıpkı doğal göğüsteki gibi ayakta durulduğunda damla şeklini, yatar pozisyonundayken de yuvarlak bir şekil alır.
    gogus_buyutme

    Çipli implantın dokusu meme dokusuna oldukça yakın

    Şekil açısında doğallığın yanı sıra doku açısından da doğala en yakın yüzeye sahiptir. İmplantın dış kapsülünde doğal meme dokusuna en yakın kadifemsi pürüzler içerir.

    cipli implant ile gogus buyutme kk

    İşlem oldukça kolay gerçekleşir

    Teknolojik açıdan meme dokusunun içine yerleştirilme kolaylığı da sağlar. Ufak bir kesi içerisinden kas altına yerleştirme kolaylığı sağlar.

    cipli implant ile gogus buyutme kk (3)

    Çipli implant mamografiye engel değil!

    Çipli meme implantında kullanılan çip oldukça küçüktür. Özel cihazların dışında başka cihazlar tarafından anlaşılamaz. Genellik ile kas altına yerleştirildiği için ileride muhtemel sağlık kontrollerinde mamografi çekilmesi gerektiği durumlarda herhangi bir engel oluşturmaz.

    cipli implant ile gogus buyutme kk

    Meme büyütme estetiği yaptırmayı düşünüyorsanız, cerrahınızdan bu konuda daha ayrıntılı bilgi alabilir, bu implant seçeneğinin sizin için uygun olup olmadığı konusunda bilgi sahibi olabilirsiniz.