Blog

  • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun!

    8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun!

     

    8 Mart 2016  Dünya Kadınlar Günü’nde Kadınlara “eline, yüreğine, varlığına sağlık” diyoruz.

    Peki 8 Mart neden Dünya Kadınlar Günü Olarak Kutlanır ?

    8 Mart 1857 tarihinde Amerika’nın New York şehrinde 40.000 dokuma işçisi, daha iyi çalışma şartları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Fakat güvenlik güçlerinin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, akabinde de çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda, çoğu kadın 129 işçi hayatını kaybetti. İşçilerin cenaze törenine 10.000′in üzerinde kişi katılım gösterdi

    Özel Günler, haftalar !

    26 – 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka’nın Kopenhag şehrinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi liderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart’ın “Internationaler Frauentag” (International Women’s Day – Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması teklifini öne sürdü ve öneri oy birliğiyle kabul edildi. O günden bugüne her 8 Mart Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmaktadır.

    Annemiz, sevgilimiz, eşimiz, dostumuz, hayat arkadaşımız vb. birçok rolüyle insanlığın varoluş felsefesini yerine getiren bu narin insanların, kadınlarımızın Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.

    Dünya kurulduğundan bu yana,
    Değer verilmedi kadınım sana,
    Hep ezildin cefa çektin, yılmadın,
    Yıldırılamadın sen, ve sabrettin,
    Ne yaptınsa kıymetin bilindi mi?
    Çoğu zaman gözyaşın silindi mi?
    Babam dedin ellerine sarıldın,
    Ar, namus deyip, töreyle anıldın,
    Silah verdiler kardeşine, öldür dediler.
    Okutmadılar, sevmediyine verdiler.
    Sığındın kocaya kurtulurum diye,
    Ne çare, yine olmadı, nafile,
    İtilip kakıldın,dayak yedin satıldın.
    Güvencen yoktu kurtulamadın.
    Bir de düşün ki anasın,
    Soruyorum, hangi derdine yanasın?
    Nasıl yaparsan yap oku, kendini yetiştir.
    Çağdaş yolla,bilgilerini pekiştir.
    Kolay değil işin, zor ve güç iştir.
    Ekonomik özgürlüğe sahip ol,
    Kurtulmak için yoktur, başka yol,
    Mutlu olmalısın ki, sıcacık yüreğinle,
    Sevgi dağıtmalısın, savaş, var gücünle,
    Korkma hayattan, sevgi, saygı onur sana…

  • Anneler yanlış bebek bezi kullanıyor!

    Anneler yanlış bebek bezi kullanıyor!

    Anneler yanlış bebek bezi kullanıyor! Vip Uluslararası Araştırmalar ve Test Merkezi’nin anne ve bebekler üzerinde yaptığı araştırma sonucuna göre anneler çoğunlukla yanlış beden bebek bezi kullanıyor.

    GELİR DÜZEYİ DÜŞÜK OLANLARIN % 60’I BU HATAYI YAPIYOR

    Araştırma kapsamında her gelir düzeyinden ailedeki anneler ile görüşülmüş ve sonucunda gelir düzeyi düşük anneler’in (C2-D Sosyal sınıfı) % 60’ının bebekleri için yanlış beden bebek bezi kullandığı ortaya çıkmış.

    TASARRUF ETMEK İÇİN DAHA BÜYÜK BEDEN BEZ TERCİH EDİLİYOR

    Düşük gelirli ailelerin daha büyük bez kulanmalarının temel nedeni bezden tasarruf etmek. Aslında olması gerekenden daha büyük bebek bezi kullandıkları için bu durum sızıntıya neden olarak daha fazla bez kullanmalarına yol açıyor. Sonuç olarak tasarruf etmek için daha büyük beden bez kullanılmasının daha fazla tüketime neden olduğu gözlenmiştir. Ayrıca araştırmaya göre yine bazı düşük gelirli ailelerde annelerin bebek bezlerini bakkallardan tek tek, tane ile aldığı da gözlenmiştir.

  • Hamilelikte cinsel ilişki bebeğe zarar verir mi?

    “Hamilelikte cinsel yaşam, bebeğe zarar verir” bilgisinin yanlış olduğuna vurgu yapan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Bülent Tıraş, bunun nedenini şu şekilde açıkladı:

    “Hamilelik döneminde cinsel ilişki bebeğe zarar vermez, çünkü bebeğin amniyo sıvısı (embriyoyu koruyan ve besleyen sıvı), bütün fiziksel değişiklikleri içine hapsedecek şekilde yaratılmıştır. Bu nedenle hamilelik döneminde seks yapmak, bebeğe zarar vermez.”

    “Hamileyken cinsel ilişkiye girilmez” düşüncesi doğru mu?

    “Cinsel ilişkide önemli olan, bebeğe baskı yapmayacak pozisyonları tercih etmektir” diyen Prof. Dr. Tıraş, konuyla ilgili aşağıdaki açıklamaları yaptı:

    “Bazı çiftler ve inanışlar hamileyken hiç ilişkiye girilmemesini öngörür. Bu, aslında bebek için çok daha zararlıdır. Çünkü ilişki sırasında anneden salgılanan seratonin hormonu, bebeğin direk gelişmesine katkıda bulunur. Bu hormon, çiftler arasındaki sevgiyi de arttırdığından, bebeğin ruhen daha sağlıklı bir aile ortamında doğmasına zemin hazırlar.”

    Baba adayları bunlara dikkat!

    Prof. Dr. Tıraş, baba adaylarının bu dönemde dikkat etmesi gereken noktaları da sıraladı:

    • İlişki süresince kadına hassas davranmak
    • Ani hareketlerden kaçınmak
    • Bebeğe baskı uygulamamak
  • Dermokozmetik ürünlerin güvenilir adresi portakalrengi.com

    Dermokozmetik ürünlerin güvenilir adresi portakalrengi.com

    Merhaba Arkadaşlar;

    Bugün sizlere PortakalRengi.com’dan bahsetmek istiyorum! PortakalRengi.com bir Dermokozmetik sitesi. Ziyaret etmeye değer bu site, ürün gamı ile her kadının muhakkak alışveriş yapmak isteyeceği ve sonradan keyif alarak ziyaret edebileceği bir e-ticaret sitesi. Site henüz 6 aylık olmasına rağmen, titizlikle çalışan bir müşteri hizmetleri ekibi söz konusu. Bunun yanı sıra, ürün hakkında sizleri bilgilendiren, bilgili bir ekip de oluşturulmuş. Bu gibi nedenler sizi PortakalRengi.com ‘dan alışveriş yapmaya itecek sadece birkaç neden…  Değil mi?

    Diğer nedenlere gelelim mi? Site tasarımı ile de göz dolduruyor. Aslında bu sitenin tasarımsal konseptini uluslararası birkaç firmada gördüm. Bu da firmanın perspektifinin ne kadar geniş olduğunu gösteriyor. Ayrıca kolay kullanımı ile insana işkence veren sitelerin çok uzağında J Peki ya online bir alışveriş sitesinin olmazsa olmazı nedir? ‘Güven’ dediğnizi duyar gibiyim. Site ‘güven’ konusunda da sizi tatmin ediyor! Müşteri hizmetleri ile konuşurken ürün hakkında sorduğum sorulara verilen profesyonel cevaplar ürünler hakkında ne kadar bilgi sahibi olduklarını açıkça ortaya koyar nitelikteydi. Ayrıca sitede ödeme seçenekleri bir hayli fazla ” kapıda ve kredi kartı ödeme bununla beraber Bkm, İpara ” gibi birçok ödeme seçeneği de sunuluyor. Dikkatimi çeken bir başka şeyse satın al sayfasını tıkladığımda, bankalardaki gibi tarayıcıya ait adres çubuğunda yeşil bir bar çıkıyor. (Sanırım bunu da müşterinin daha güvenli ortamda alışveriş yapması için düşünmüşler.)

    Site her anlamda müşteri adına hemen her şeyi düşünmüş diyebilirim. Ama biz de düşünecek ve sorgulayacak birkaç şey bulduk. Son dönemde artan internet kaynakları insanı bir şeyler bulma konusunda pek zorlamıyor. E-ticaret sitesinde dikkat edilecek hususlar dediğiniz de en önemli şeylerden birisi de, firmanın size ürününüzü ne kadar sürede ulaştırabileceği. Bu yüzden hemen firmanın adresine baktım. Bir de ne göreyim firma Ankara ‘da! Yani anlayacağınız nerede olursanız olun kargonuz size hızlı bir şekilde ulaşıyor. Sorguladığım ikinci nokta ise” Firma nasıl biliniyor” sorusu oldu.  Muhakkak herkesin ilk yaptığı şey Google ‘ı açarak firma hakkında neler yazılmış neler söylenmiş bunlara bakmak oluyor. Ben sizin yerinize gerekli araştırmaları yaptım J Sonuç olumlu! Sayısız blogger tarafından bir sürü övücü makaleye rastlıyorum, bununla beraber neredeyse her gün ziyaret ettiğimiz internet sitelerinde de Portakalrengi hakkında bir sürü yazı okudum

    Artık internet üzerinden alışveriş yapmak çok daha makul ve kolay. Dışarıda zamanımızı daha çok bakınmaktan yana kullanıyoruz. Bu da alışveriş yapmış olduğumuz siteleri ürün çeşitliliği ile ön plana çıkarıyor tabii. Portakalrengi.com ‘da çeşitlilik de bir hayli fazla Saç ürünlerine girdiğinizde Kerastase markasından tutun Davines e kadar Dünyaca ünlü birçok markaya ulaşabiliyosunuz. Aynı şekilde yine Cilt bakımına girdiğinizde ” BABE, Dermalogica, Avene, Neostrata, Lierac, Vichy ” gibi hemen hemen her markaya ulaşmak mümkün. Anlayacağınız çeşitlilik konusunda da  müşteriyi mutlu ediyor J Sizlere diyeceğim o ki siteyi mutlaka deneyimleyin. Kendinizden bir şeyler bulacağınıza eminim! Sevgiyle Kalın..

  • B 12 eksikliği hasta ediyor

    B 12 eksikliği hasta ediyor

    Halsizlik, yorgunluk, çabuk yorulma, üşüme hissi, baş dönmesi, çarpıntı, konsantrasyon bozukluğu, çalışma kapasitesinde düşüklük kansızlığın ve bununla beraber B 12 eksikliği habercisi olabilir.

    PROF. DR. NURHAN BAYRAKTAR, vitamin eksikliğinin genelde taze meyve ve sebze ile beslenen, yeterli et ve et ürünleri tüketen kişilerde gözlendiğini vurguladı. Bayraktar, ancak bazı durumların vitamin gereksinimini artırabileceğini ifade etti. “Vitamin gereksinimi arttıran durumlar, gebelik, emzirme, bağırsaklarda emilim bozukluğu, ameliyat olma, büyüme ve gelişme, ağır stres, ağır bedensel çalışma ya da egzersiz, kemoterapi, ağır yanıklar ve ağır enfeksiyonlar olarak sıralanabilir. Vitamin eksikliği hastalıkları da beraberinde getirir” dedi.

    YORGUNLUK HABERCİSİ

    Vitaminlerden B12’nin kansızlığa ve ciddi sağlık problemlerine yol açabileceğini anlatan Prof. Dr. Bayraktar, “Basit bir kan sayımıyla kansızlık teşhis edilebilir. Altta yatan nedeni öğrenmek için kan testleri yapılması gerekir. B12 vitamini eksikliği de kansızlığa ve ciddi sağlık problemlerine yol açabilir. Vitamin B12 alyuvarların kemik iliğinden üretilmesi için gereklidir. B12 vitamininin yeterli miktarda olmaması halinde kansızlık oluşur. Kansızlık görülür. El ve ayaklarda uyuşma, zihinsel fonksiyonlarda azalma, unutkanlık, çarpıntı, sararmış cilt, şişmiş ağrıyan ve hassas dil, yorgunluk gibi belirtiler görülür diye konuştu.

    Nazmiye Köseer
    YENİ YÜZYIL GAZETESİ

  • Küçük ama güzel evler

    Küçük ama güzel evler

    İnsanın buralarda yaşlanası geliyor. Biz beğendik ya siz ?

    Küçük ama güzel evler

    kucuk_ama_guzel_Evler (1) kucuk_ama_guzel_Evler (2) kucuk_ama_guzel_Evler (3) kucuk_ama_guzel_Evler (4) kucuk_ama_guzel_Evler (5) kucuk_ama_guzel_Evler (6) kucuk_ama_guzel_Evler (7) kucuk_ama_guzel_Evler (8) kucuk_ama_guzel_Evler (9)

  • Kadınlar insan mıdır, değil midir?

    Kadınlar insan mıdır, değil midir?

    Şimdi “böyle soru da olur mu?” ya da“nereden çıktı bu soru” demeyin. Basında epeyce yer aldı. Geçen ay  Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da, “Kadın insan mıdır” konulu bir seminer düzenlendi. Afişte, Fahd El Ahmedi isimli bir kişinin verdiği seminerin, “Yaratıcılık Eğitimi ve Danışmanlık Akademisi” tarafından organize edildiği belirtiliyor.
    Seminerin içeriği nedir,  neler konuşuldu tam olarak bilmiyorum ama yapıldığı ülke kadın haklarının hiçe sayıldığı S.Arabistan olunca elbette kadınların yararına bir konu olmadığı kesin.
    Böyle bir soruyu insanın aklına bile getirmesi mümkün mü bilmiyorum ama erkek egemen toplumlarda kadının 2.sınıf vatandaş gibi görüldüğü yadsınamaz bir gerçek. Ülkemizin de bu konularda şaibeli olduğunu söylersek herhalde fazla abartmış olmayız.
    Erkeklerin bir çoğunun kafası gerçekten çok fazla çalışmıyor. Yaşamlarının her dönemlerinde kadınların ne kadar önemli ve vazgeçilmez olduğunu bir anlayabilseler, bırakın kadınlara el filan  kaldırmayı onlar için deli divane olurlar, olmaları da gerekir.
    Diyelim ki kadınlar olmadan bir şekilde dünyaya geldik, şöyle bir düşünün doğduğunuz andan ölene kadar kadınlara ne kadar muhtacız. Onlarsız bir yaşam erkekler için kabus olmaz mı?
    Ben kadınları erkeklerin yaşamında sahip oldukları tüm değerlerin önüne getirilmiş 1 gibi kabul ediyorum. Zenginsiniz, yakışıklısınız, karizmatiksiniz, eviniz, arabanız, yatınız, katınız, yazlığınız her şeyiniz var diyelim. Sahip olduğunuz bu maddi-manevi değerlerin her birini 0(sıfır) kabul edelim. Bütün bu değerler yaşamınızda kadınlar varsa değerlidir. İşte tüm bu sıfırların önüne 1 gelmedikten sonra yaşam ne kadar anlamlı olabilir ki?
    Anneniz, ablanız, eşiniz, kızınız ve yaşamınızdaki tüm kadınlar değil midir bu sıfırları değerli kılan? Onlar olmadan bu değerlerin ne önemi var ki? Keşke onların değerini yanımızdayden daha iyi anlayabilsek ve onlara da bizler için ne kadar önemli ve değerli olduklarını hissettirebilsek…
    Sadece sevmek ve değer vermek yerine biraz da bunları onlara göstersek daha iyi olmaz mı?
    Hani tecavüz ettiğimiz, namussuzluk yaptı diye dövüp sokağa attığımız hatta öldürdüğümüz, eksik etek diye küçümsediğimiz, saçı uzun aklı kısa diye dalga geçtiğimiz, her fırsatta taciz ettiğimiz kadınlar olmadan anlamlı yaşamak mümkün mü?
    Aslında hepsinden de önemlisi  kadın erkek ayrımı yapmadan bütün mesele önce insan olabilmek değil midir? İnsan olamadıktan sonra kadın ya da erkek olsan ne yazar? En zoru da bu zaten, insan olabilmek öyle çok kolay değil. Bakmayın siz herkesin öyle insan maskesi ile dolaştığına. O maskelerin altında ne çeşit hayvanlar olduğunu bir bilseniz insanlığınızdan utanırsınız.
    Başlıktaki sorunun yanıtını verelim de, akllarda bir şey kalmasın. Kadınlar insan mıdır?” sorusunun bence tek yanıtı olabilir. Elbette insan değillerdir. Onlar erkeklerin değerini çok fazla bilemediği birer melektir…
    Neyse… Fazla uzatmadan gelin bu yazıyı büyük usta Nazım Hikmet‘in kadınlarımızı anlattığı şu dizelerle bitirelim.
    Büyük usta ne güzel anlatmış kadınlarımızı;
    Ve kadınlar 
    bizim kadınlarımız: 
    korkunç ve mübarek elleri 
    ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle 
    anamız, avradımız, yarimiz 
    ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen 
    ve soframızdaki yeri 
    öküzümüzden sonra gelen 
    ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız 
    ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki 
    ve kara sabana koşulan ve ağıllarda 
    ışıltısında yere saplı bıçakların 
    oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan 
    kadınlar, 
    bizim kadınlarımız 
    İlhan İLMENÖZ
  • Diyette D vitamini önemi!

    Diyette D vitamini önemi!

    Diyette D vitamini önemi! D vitamininiz eksikse kilo vermekte zorlanabilirsiniz! Zayıflamada unutulan bir ayrıntıdır…

    Diyette D vitamini önemi!

    D vitamini, besinlerde az miktarda bulunan, esas kaynağının güneş ışığı olduğu, vücutta adeta bir hormon gibi çalışan bir vitamindir. Besinlerdeki ana kaynakları; yağlı balıklar, yumurta ve et olmakla birlikte, esas olarak güneş ışınlarının varlığı ile derimizde sentezi yapılmaktadır.

    Yağlı balıkların dışında hiçbir besin kaynağı, normalin üzerinde tüketilmiş olsa bile, D vitamini gereksinmesini karşılayamaz. Somon, sardalya ,ton balığı gibi yağlı balıklar en iyi kaynaklardır. Haftada 3-4 kez yağlı balık yemek yetişkin bireyin gereksinmesini ancak karşılayabilir. Süt, yumurta, karaciğer gibi besinlerin normal tüketimiyle D vitamini gereksinimi karşılanamaz. Güneş ışığı az alan ülkelerde, güneşten yararlanma oranı düşük olduğu için, burada yaşayan insanlar besinleri D vitamini ile zenginleştirerek eksikliği gidermeye çalışmaktadırlar.

    Güneş ışığıyla aldığımız D vitamini öncüllerinin (D vitaminine henüz çevrilmemiş form) % 70’i deri tarafından kullanılmaktadır. Hücre yapısını yenileyen bu vitamin kollajen ve elastin üretiminde kullanılmakta olup cilde elastikiyet kazandırmaktadır. Aynı zamanda D vitamini, keratin sentezini artırarak saçların uzamasını da sağlamaktadır.

    D vitamini vücutta neredeyse tüm hastalıklarla ilişkisi olan tek vitamindir. Bağışıklık sistemi fonksiyonlarının düzenlenmesi, kemik ve diş sağlığının korunması, hücrelerin sağlıklı olarak bölünebilmesi, vücutta insülin hormonu fonksiyonlarının düzenlenmesi vb. birçok yerde etkinliği olan D vitaminin son yıllarda obezitenin önlenmesinde etkili olacağına dair birçok çalışma mevcuttur.

    Diyette D vitamini önemi!
    Diyette D vitamini önemi!

    KEMİK SAĞLIĞININ BAŞTACI!

    D vitamini yetersizliği özellikle çocukluk çağı döneminde büyümenin en hızlı olduğu 0-2 yaşta oldukça önemlidir. Kemik dokusunun gelişiminde D vitamini ve kalsiyum minerali birlikte çalışırlar. Bu yaşlarda D vitamini eksikliği yaşayan çocukların kemik mineral yoğunluğu bozulur. Vücudun kalsiyum ihtiyacı barsaklarda besin öğelerinden karşılanması yerine,kemik dokusundaki kalsiyum deposundan sağlanır. Bu durumda da zayıflamış bir kemik doku ve sonucunda raşitizm hastalığı meydana gelmektedir.

    Yaşlılarda D vitamini eksikliği osteoporoz açısından oldukça önemlidir. Yüksek doz D vitamini kullanımı bulantı, kusma, kabızlık, güçsüzlük ,karaciğer toksisitesi gibi etkiler yaratmaktadır.

    GEBELİKTE EKSİKLİĞİ BEBEKTE KALICI HASARLARA YOL AÇABİLİR!

    Hamilelerde D vitamini yetersizliği direkt anne karnındaki bebeklerin beyin ve kemik gelişimini olumsuz etkiler. Bebek, doğumsal katarakt hastalığı, enfeksiyon hastalıkları vb. sorunlarla karşı karşıya kalır.

    OBEZ BİREYLERİN D VİTAMİNİ SEVİYELERİ DAHA DÜŞÜK!

    İnsülin, kan şekeri olarak bilinen glikozun vücutta gerekli organlara taşınmasında yardımcı olan, fazlasını yağa dönüştüren ve bu dengeyi sürekli aktif tutan bir hormondur. Eğer dokuların insüline cevabı bozulursa yani insüline karşı bir direnç oluşursa, dokular tarafından kullanılamayan glikoz yağa çevrilir. Sonuç olarak, vücutta yağ dengesi bozularak yağlanma artar.

    Yapılan çalışmalarda, obez bireylerin D vitamini seviyeleri diğer bireylere göre daha düşük vurgulanmıştır. D vitamini takviyesi yapılan obez bireylerin kilo verimlerinde artış olduğu gözlemlenmiştir.

    Yapılan başka bir çalışmada, D vitamininin vücutta insülin salınımını düzenlemede yardımcı olduğu ve iştah kontrolünde rol oynadığı belirtilmiştir.

    D vitaminin yetersiz alımında; hastaların insülin hormonuna cevapları azalmış, göbek bölgesi etrafındaki yağlanmaları artmış ve tip 2 Diyabet ( şeker hastalığı) risklerinde artış olduğu vurgulanmıştır.

    Gestasyonel diyabette (hamilelik diyabeti) D vitaminin normal düzeylerde olması, diyabeti önleyebilir etki gösterebileceği yönündedir.

    DEPRESYONDAN KORUR!

    D vitaminin beyindeki serotonin üretimini arttırır. D vitamini ayrıca stres ve yorgunluk karşıtı etkisi bulunan magnezyumun emilimine de yardımcı olmaktadır. Yapılan çalışmalarda, D vitamini takviyesi yapılmış hastalarda depresyon ölçek puanlarında anlamlı düşüşler saptanmıştır.

    KANSER SAVAŞÇISI!!

    Yapılan son çalışmalar, D vitamininin kanser üzerindeki etkileri üzerinde. D vitamininin; bazı kanser türlerinin (meme, prostat, kolon rektum kanseri) gelişimini azalttığı gözlemlenmiştir.

    D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ KRONİK HASTALIKLARA YATKINLIĞINIZI ARTIRIR!

    Sonuç olarak ; D vitamini eksikliği kronik hastalıklar (obezite,diyabet vb) açısından risk faktörüdür. Yeterli D vitamini alımını günlük 20 dakikalık yürüyüşlerle sağlayabilirsiniz. Güneş ışığının deri ile temas etmesi gerekmektedir. Camdan geçen güneş ışığı ile D vitamini ihtiyacı karşılanmaz. Özellikle hamileler, çocuklar ve yaşlıların D vitamini ihtiyacını karşılamak için haftada 2-3 kez güneşten yararlanmaları önemlidir.

    Güneş ışığından yararlanamayan bireyler, doktor kontrolünde Dvitamini takviyeleri (damla veya supleman) almalıdırlar. Birey kendisi bilinçsiz bir şekilde D vitamini takviyesi kullanmamalıdır. Dvitaminin fazlası karaciğerde toksik etki yaratır. Gerekli koşullarda ve belirtilen miktarlarda , bir doktor kontrolünde alınması gerektiği asla unutulmamalıdır.

    Dyt. Gizem TAŞKIN tarafından yazılmıştır.

  • Tarz 2016 gelinlik modelleri

    Tarz 2016 gelinlik modelleri

    Nurit Hen 2016 gelinlik koleksiyonu tarz ve farklı… Dantel detayları gözden kaçmıyor. Sizlerin ilham alması için 2016 gelinlik modellerini paylaştık… Hayalinizdeki gelinliği giyinmeniz dileği ile…

    * Gelinlik modelinizi seçerken fiziğiniz, karakteriniz, düğün mekanı dikkate alınarak uygun tarzı belirlemelisiniz.
    *Gelinlik modeli belirlerken damat adayı ile yan yana durduğunuzdaki fiziki görünüm uyumu dikkate almalısınız.
    * Gelinlik tarzınızı belirlerken mevsimi de göz önüne alabilirsiniz. Bahar gelinlikleri; cıvıl cıvıl çiçekli, ince kumaşlar, uçuş uçuş tüller, hafif renkli süslemelerden oluşabilir. Yaz gelinlikleri; ince tüllü kumaşlardan, çiçek aksesuarlı, straplez dekolte gelinlikler tercih edebilir. Sonbahar gelinlikleri daha romantik soft bir hava vermeli, dantel ve krem rengi ağırlıklı olabilir. Kış gelinlikleri; kumaş tercihleri saten, tafta, ziberlin, biraz daha ışıltılı ve pırıltılı gelinlik tercih edebilir.
    *Gelinlik alırken mümkünse katalogdan model seçerek değil üzerinizde deneyip beğenerek karar vermenizde fayda vardır. Yakın çevreden etkilenmek yerine uzman kişiden fikir almak daha doğru tercih yapmanızı sağlar.

    tarz_2016_gelinlik_modelleri (1) tarz_2016_gelinlik_modelleri (2) tarz_2016_gelinlik_modelleri (3) tarz_2016_gelinlik_modelleri (4) tarz_2016_gelinlik_modelleri (5) tarz_2016_gelinlik_modelleri (6) tarz_2016_gelinlik_modelleri (7) tarz_2016_gelinlik_modelleri (8) tarz_2016_gelinlik_modelleri (9) tarz_2016_gelinlik_modelleri (10) tarz_2016_gelinlik_modelleri (11) tarz_2016_gelinlik_modelleri (12) tarz_2016_gelinlik_modelleri (13) tarz_2016_gelinlik_modelleri (14) tarz_2016_gelinlik_modelleri (15) tarz_2016_gelinlik_modelleri (16) tarz_2016_gelinlik_modelleri (17) tarz_2016_gelinlik_modelleri (18) tarz_2016_gelinlik_modelleri (19) tarz_2016_gelinlik_modelleri (20) tarz_2016_gelinlik_modelleri (21) tarz_2016_gelinlik_modelleri (22) tarz_2016_gelinlik_modelleri (23) tarz_2016_gelinlik_modelleri (24) tarz_2016_gelinlik_modelleri (25) tarz_2016_gelinlik_modelleri (26) tarz_2016_gelinlik_modelleri (27) tarz_2016_gelinlik_modelleri (28) tarz_2016_gelinlik_modelleri (29) tarz_2016_gelinlik_modelleri (30) tarz_2016_gelinlik_modelleri (31) tarz_2016_gelinlik_modelleri (32) tarz_2016_gelinlik_modelleri (33) tarz_2016_gelinlik_modelleri (34) tarz_2016_gelinlik_modelleri (35) tarz_2016_gelinlik_modelleri (36) tarz_2016_gelinlik_modelleri (37) tarz_2016_gelinlik_modelleri (38) tarz_2016_gelinlik_modelleri (39) tarz_2016_gelinlik_modelleri (40) tarz_2016_gelinlik_modelleri (41) tarz_2016_gelinlik_modelleri (42) tarz_2016_gelinlik_modelleri (43) tarz_2016_gelinlik_modelleri (44) tarz_2016_gelinlik_modelleri (45) tarz_2016_gelinlik_modelleri (46) tarz_2016_gelinlik_modelleri (47) tarz_2016_gelinlik_modelleri (48) tarz_2016_gelinlik_modelleri (49) tarz_2016_gelinlik_modelleri (50) tarz_2016_gelinlik_modelleri (51) tarz_2016_gelinlik_modelleri (52) tarz_2016_gelinlik_modelleri (53) tarz_2016_gelinlik_modelleri (54) tarz_2016_gelinlik_modelleri (55) tarz_2016_gelinlik_modelleri (56) tarz_2016_gelinlik_modelleri (57)

  • Kilo vermek için gözlerinizi bağlayarak yemek yiyin

    Kilo vermek için gözlerinizi bağlayarak yemek yiyin

    Daily Telegraph gazetesinde yer alan bir araştırmaya göre, yemeği karanlıkta ya da gözler bağlı olarak yemek, kilo vermeye yardımcı olabilir.

    Almanya’daki Konstanz Üniversitesi’nden bilim insanlarının yaptığı araştırmada, gözleri bağlı kişilerin, ne yediğini görenlere kıyasla yüzde 10 daha az yiyerek doydukları belirlendi.

    Araştırmaya gözleri bağlı 50, gözleri açık 40 kişi katıldı. Hepsine bir kap dondurma ve yemeleri için 15 dakika süre verildi.

    Dondurmayı görerek yiyenler, gözleri bağlı olanlardan yaklaşık onda bir daha fazla yedi.

    Bilim insanları, gözler kapalı olduğunda vücudun geçmişteki tokluk hissini baz alarak, doyduğunu eş zamanlı olarak daha net hissedebildiğine inanıyor.

    Araştırmada ayrıca insanların gözleri bağlıyken, normalde yedikleri miktardan çok daha fazlasını yediklerini sandıkları ortaya çıktı.

    Gözleri bağlı olan gruptakiler, gerçekte yediklerinden çok daha fazla yemiş olduklarını tahmin etti ve dondurmanın tadını da diğer gruptakilere kıyasla daha az sevdi.

    Yemeği görmemenin sindirimin ağızdaki evresini engellediği, yani ağızda sulanma oluşmadığı, bu nedenle de yemeği yutmanın daha zor hale geldiği de belirtiliyor.

    Daha önce yapılan benzer araştırmalar da yemeklerin görüntülerinin tat alma üzerinde büyük etkisi olduğunu ortaya koymuştu.

    Diyet deneyimlerimiz için tıklayın!