Blog

  • Zevk Almayı Becerebiliyormusunuz ?

    Zevk Almayı Becerebiliyormusunuz ?

    İlişkinizi değerlendirerek, neye ihtiyacınız olduğunu söyleyerek, seks hakkında konuşarak cinsellikten zevk almayı öğrenebilirsiniz.
    Hiç diğer kadınların da cinsel problemlerden yakındığı aklınıza geldi mi? Bir ilişkinin başlangıcında tutkuyla seven ancak daha sonra geri çekilen tek kadının siz olduğunuzu mu düşünüyorsunuz? Belki de eşinizi seviyorsunuz ancak cinsel ilişki sırasında zevk alamıyorsunuz? Eğer bunlar size tandık geliyorsa yalnız değilsiniz…

    Cinsellikten memnun olmayı engelleyen bariyerler

    Her ne kadar cinselliğin doğal ve kolay olması gerektiğine inanılsa da gerçek farklıdır. Aileden, dinden, okullardan ve medyadan alınan mesajlar ile özellikle de kadın cinselliği sürekli saldırı altındadır. Toplumun cinselliğe yönelik tutumu bu konuda yaşanılan huzursuzlukların ve belirsizliklerin temelini oluşturur.

    Farkındalık ve sabır

    Cinsellik konusunda zorluklar yaşandığında sabırlı olmak, deneyimi anlamaya çalışmak ve karşılaşılan olası baskı, suçlama ve eleştirilerin etkisini anlamak önemli bir adım olacaktır.

    Cinsel ilişki sırasında rahatsızlık veren bir durum ortaya çıkar çıkmaz yaşanılan duyguların ne olduğunu farketmek için içe dönmek gerekmektedir. Bu durumda kişinin kendisine sorabileceği sorulardan bazıları:

    Vücudunuz nasıl tepkiler veriyor?
    Ne tür duygulanımlar yaşıyorsunuz?
    Nefesinizi tutuyor musunuz?
    Kalbiniz hızlanıyor mu?
    Aklınızdan ne tür düşünceler geçiyor?

    Kendinizi uyuşmuş ya da huzursuz hissettiğiniz zamanlarda tam olarak neler hissediyorsunuz?

    Kendi yaşantılarınızın ve tepkilerinizin farkında olmak ve kendi bedeninizi tanımak daha sonra rahatlamak ve cinsellikten zevk almak için esas unsurlardır. Farkında olmayı denemek sekste birden bire çok iyi hissedeceğiniz anlamına gelmez, hatta başlangıçta duygularınız ve düşüncelerinizin farkında olmak sizi daha fazla rahatsız edebilir. Eğer üzgün ve huzursuz hissederseniz bu durumda hislerinizle birlikte olmaya devam edin ve derin nefes alın ve kendinize bunun işe yarayacağını hatırlatın.

    Sizin ve partnerinizin bu duruma yaklaşımının hassas ve sevgi dolu olması önemli olacaktır. Farkında, kabullenici ve hassas olmak cinselliğinizi ve kendinizi anlamak için esaslı adımlardır. Bununla beraber cinselliğinizi anlamak için kendinize geçmişinize ve ilişkinize yönelik bazı sorular sorabilirsiniz.

    Geçmişle bağlantılar…

    İlk kez ne zaman böyle hissettiniz?
    Başka durumlarda da bu şekilde hissettiğiniz oluyor mu?

    Bu şekilde konunun geçmişle nasıl bir bağlantısı olup olmadığını düşünün. Cevaplar durumun nasıl tetiklendiğini anlamanıza yardımcı olacaktır.

    Ne zamanlar böyle hissettiğinizi düşünmek ve bunun hislerinizle bağlantısını anlamak da açıklayıcı olabilir. Geçmiş yaşantılarla ilgili duygusal tepkiler, tamamiyle çözümlenmiş olmayabilirler. Bu durumların altında geçmişte yaşanmış bir cinsel taciz veya kaotik bir ailede yetişme gibi durumlar yatıyor olabilir.

    İlişkiniz nasıl?

    Seksten kendinizi uzak tutuyorsanız bu durum ilişkinizi nasıl etkiliyor?
    İlişkinizde cinsellik dışında değiştirmek istediğiniz alanlar var mı?
    Partnerinizle tutkunuzu kaybetmenize sebep olacak kadar çok mu vakit geçiriyorsunuz?
    Cinsel faaliyetlerinizi azaltacak kadar az vakit mi geçiriyorsunuz?
    Önceki ilişkilerinizden taşıdıklarınız şimdi ki ilişkinizi engelliyor mu?
    Çocukluk yaşantılarınız peşinizden geliyor mu?
    Eşinizden ne gibi durumlarda uzaklaşıyorsunuz? Mesafe almak, korkularınızı ve kaygınızı azaltmaya yarıyor mu?

    Belki de endişenin azalmasının tek yolu eşinizden uzaklaşmak değildir. Mesafe hissetmeye başladığınız zaman eşinize bu durumu açıklayabilir, hissettiklerinizden ve istediklerinizden ona bahsedebilirsiniz.

    Yavaşlayın ve sakin olun
    Bu belirtilerin ortaya çıkmaya başladığını gördüğünüz zaman bazı stratejiler kullanarak daha iyi hissedebilirsiniz. Stratejilerden birisi daha yavaş olmak ve kendinizi daha iyi hissettirecek cinsel aktivitelere daha fazla zaman ayırmaktır. Partnerinizle konuşmaya ve göz teması kurmaya özen gösterin.

    Neye ihtiyacınız olduğunu söyleyin
    Duygusal, tensel ve cinsel ihtiyaçlarınız her zaman aynı olmayabilir. Daha sert ya da daha hafif bir dokunuş istiyor olabilirsiniz. Neye ihtiyacınız olursa bunu fark etmeyi deneyin ve karşı tarafa iletin. Nasıl hissettiğinizi en iyi siz bilebilirsiniz ve devam edip etmemeye karar verebilirsiniz.

    Kendi ihtiyaçlarınızın farkında olmanız ve partnerinizin buna saygı duyması önemlidir. Bu durum bazen ikinizi de gerginleştirebilir, ancak sakinliğinizi korumanızın, sabretmenizin ve gerektiğinde yavaşlamanızın cinsel hayatınızı geliştirmede faydalı olacağını hatırlayın. Partnerlerin birbirlerinin yaşadıkları zorlukları ve sorunları bilmesi ve bunların birlikte çözülmesi gereken durumlar olduğunu düşünmesi iyi sonuçlar alınmasını kolaylaştırır.

    Seks hakkında konuşun
    Cinsellik hakkında konuşmak her ilişkide önemlidir. Eğer sevişirken nelerden hoşlandığınızı söylemekten utanıyorsanız, bunu partnerinizle başka bir zamanda da konuşabilirsiniz. Neşeli olun; bunları konuşurken çok ciddi olmak zorunda değilsiniz. Cinsel fantezilerinizi paylaşırken kendinizi pek rahat hissetmeseniz de kendiniz için iyi olanı yapın, seks sırasında hoşlandıklarınız ve hoşlanmadıklarınızı anlamaya çalışın ve karşı tarafa iletin.

  • Seni seviyorum’u sıkça söyleyin

    Seni seviyorum’u sıkça söyleyin

    Bu sözü söylemekten çekinmeyin. Mutluluk bu cümlede gizli!

    “Bana hep sevdiğini söyle!”

    Kadınlar durmadan tekrarlanmasını isterler sevgi sözcüklerinin. Erkeklerin böyle bir sorunu yoktur, çünkü her aklımıza geldiğinde söylediğimizden bizden bolca duyarlar bu sözleri. Sakın bundan yakındığımızı düşünmeyin, tam tersi insanların yeme içme ihtiyacı gibi sevgi sözcüklerine de ihtiyacı var. Biz her “Seni seviyorum” dediğimizde, evet seviyoruz ama “Sen de beni seviyor musun?” sorusunu da yanında sorarak ve cevabını bekleyerek. Bu kendimize güvenmediğimizden, karşımızdaki kişinin bizi sevip sevmediğini kontrol etmek ya da sevdiğini bilmediğimizden değildir; yalnızca “Hayatımdan memnunum, senin de memnun olmanı istiyorum ve elimden geleni yapıyorum”un cevabını alabilmek içindir.

    “Sevgine ihtiyacım var!”

    Nasıl yetiştirildiğimizi bir düşünün; aileni memnun etme, hayaller, aşk dolu Türk filmleri, eşini memnun etme, çocuklarını sevme, koruma, bolca fedakarlık, fedakarlık… Tamam erkekler de bu “memnun etme”lerle yetişiyor ama onlar “maddi memnuniyetler” aşılanarak büyüyorlar. İhtiyaçlarımızı karşıladıkları ölçüde sevgilerinden de emin olmamızı bekliyorlar ve bu onların sevgilerinin kanıtı haline geliyor. Ah, bir bilseler insanın sevildiğini duymak ya da birine sevdiğini söylemek kadar ihtiyaç duyduğu başka şey olmadığını…

    “Sevdiğimi gösteriyorum ya!”

    “Sevmiyorum durmadan bunu kodlamayı, sana sevdiğimi göstermek daha çok hoşuma gidiyor.” Bu da erkeklerin ağzından sıkça duyduğumuz bir cümle. Evet, haklılar da… Sevgiyi duymak kadar hissetmek de çok önemli. Ama, o sihirli iki sözcük var ya, dünyaya bedel geliyor insana. Stresli, yorucu bir günün ardından ya da hayatınızda her şey yolunda giderken size gönderdiği bir öpücük, size sarılması yanında, gözlerinizin ta içine bakarak “Seni seviyorum” demesini istemez misiniz?

    “Bir türlü istediğim gibi davranmıyor!”

    Bambaşka iki kişilik, farklı hayatlar… Bir araya gelip, uzlaşmak o kadar kolay mı? Doğrularınız arasında ortayı bulmak, onu olduğu gibi, günahıyla sevabıyla kabul etmek… Zor, çok zor… Birini sevdiğimizde, onun kendi hayatına dair, bizim pek de görmek istemediğimiz huyları, davranış biçimleri bizi nasıl da huzursuz eder. Asla onun da kendine ait bir dünyası olduğunu kabul edemeyiz. Her şeyi kendi açımızdan düşünür, “ben bu durumda şöyle yapardım” der, onu suçlarız. Sıklıkla da, onda gördüğümüz hatalar, zaten bizde varolanların yansımalarıdır; karşımızdaki kişi aracılığıyla kendimizi eleştiririz. Başkalarına kusur bulmak ne kadar da kolay değil mi? Kendimize olan güvenimiz azaldığı ölçüde, mükemmel bir ilişki arayışımız da artar. Çünkü böylece, mükemmel bir insan seçerek kendimize olan güvenimizi telafi yoluna gideriz. Aslında mükemmel gördüğümüz biri tarafından seçilmek içindir bütün yapılan.

    “Yoksa ben deli miyim?”

    Bazen bu olasılığı bile gözönünde bulunduruyoruz! Çünkü paranoya paranoya paranoya… “Neden böyle söyledi, neden ben öyle dediğimde böyle söylemedi, bana niye öyle nefret edermiş gibi baktı, ben olsam böyle derdim, eyvaaaah bize neler oluyor?” Asıl size neler oluyor? Şöyle derin bir nefes alın, arkanıza yaslanın. Her şey yerli yerinde. Ama, o iki sihirli sözcüğe bağlı…

    Madem seviyorsunuz, söyleyiverin. Bir düşünün bütün gün ne sözcükler sarfediyorsunuz. İki güzel kelimenin lafı mı olur?

  • Kokulu simit tarifi

    Kokulu simit tarifi

    Kokulu simit nasıl yapılır ? Kokulu simit malzemeleri nelerdir ? Kokulu simit tarifi…

    Kokulu simit malzemeleri:
    3 yemek kaşığı şumum baharatı
    ½ çay bardağı susam yağı
    1 paket kuru maya
    2 yemek kaşığı şeker
    1 su bardağı süt
    Aldığı kadar un
    İç harcı için:
    3 yemek kaşığı şumum baharatı
    1 yemek kaşığı susam
    1 çay bardağı sıvı yağ

    Yapılışı:

    Bir su bardağı ılık sütle, 1 paket kuru maya ve toz şeker eritilir. Yarım çay bardağı susam yağı ve aldığı kadar un eritilen mayaya eklenir. 3 yemek kaşığı şumum baharatı ve tuz serpilen harç yoğurulur ve istenen kıvama getirilir. Sos için bir çay bardağı sıvı yağa 3 yemek kaşığı şumum baharatı ve 1 yemek kaşığı susam eklenip karıştırılır. Açma tahtasına yağ sürülür ve hamurdan alınan beze elle yuvarlak şekilde açılır. Ortasına bir delik açılıp üzerine hazırlanan sos sürülür. Hamur delikten kenarlara doğru kıvırılarak simit şekline getirilir. Sekiz yapılıp burulur ve tel tel olması sağlanır. Tel tel hamur sarılarak fırın tepsisine dizilir ve pişirilir.
    Kokulu Simit sunuma hazırdır.

    Afiyet olsun..

  • 3 günlük bahar detoksu

    3 günlük bahar detoksu

    Bahar geldi, kilo verme, fazla yağlardan ve istemediğimiz görüntüden kurtulmak için geri sayım başladı. Beslenme ve Diyet Uzmanı Nil Şahin Gürhan’ın; maksimum 3 gün sürecek kısa dönemli metabolizma açma diyetini yapalabilirsiniz…

    Sabah kahvaltından önce

    1 su bardağı kadar hafif ılık su, 1 su bardağı kadar daha soğuk su

    Sabah kahvaltıda

    1 su bardağı süt, 3-4 yemek kaşığı kadar yulaf ezmesi, 12 adet badem, 1 tatlı kaşığı pekmez

    Ara öğün

    1 fincan sade Türk kahvesi

    Öğlen

    2- 3 adet zeytinyağlı enginar, 1 su bardağı yoğurt, bol salata (az zeytinyağı ilaveli)

    Ara öğün

    1 avuç leblebi, 1 adet kivi

    Akşam

    1 adet orta boy ızgara balık, bol salata (az zeytinyağı ilaveli- bol limonlu)

    Ara öğün

    8-10 adet iri çilek

    Bu diyeti 3 gün arka arkaya yaptıktan sonra sağlıklı beslenme aşağıda sıraladığım 8 beslenme kuralı paralelinde beslenmeye özen göstermelisiniz. Bu diyet esnasında da sonrası da her gün yarım saat yürüyüş yapmak bu işin en etkili ilacı vazifesini görür.

    1. Bol su içmelisiniz. Günde 2- 3 litre.

    2. Günde 1-2 fincan yeşil çay içmelisiniz. Yapılan bilimsel çalışmalar yeşil çayın metabolizma hızını arttırdığını ortaya koymuştur. Bu artış bütün fazla yağlarımızı yakacak kadar ciddi boyutta olmasa da, günlük enerji harcamanızı çok küçük bir miktar arttırmanıza yardımcı olacaktır.

    3. Günde 1- 2 fincan siyah çay ve kahve günde tüketmek de kafeinden dolayı kilo vermenize yardımcı etki gösterir. Daha fazla içtiğiniz zaman da vücuttan su kaybını arttırdığı için kilo vermeyi zorlaştırır.

    4. Yemeklerinize bol miktarda kırmızıbiber ilave edin. Acı kırmızıbiberin yapısında bulunan kapsaisin adlı madde vücutta sıcaklık hissini arttırarak daha fazla enerji harcamanıza neden oluyor.

    5. Omega -3 kullanın. Omega- 3’ün kan kolesterolü üzerindeki olumlu etkileri, beyin fonksiyonları ve bağışıklık sistemi üzerinde önemli etkilerinin yanı sıra, omega-3 yağ asitleri metabolizmanın düzgün çalışması konusunda da etkisi vardır. Omega-3 yağ asidini eksik alan kişilerde metabolizmanın yavaşladığı bilinmektedir. Haftada 2 – 3 kez balık tüketerek ve ara öğünlerde yaklaşık bir avuç yağlı kuruyemiş (fındık, badem, ceviz) tüketerek metabolizmanızın canlanmasını sağlayabilirsiniz.

    6. Yumurta metabolizmanızı arttırma da etkilidir. B grubu vitaminlerden biri olan biotin yumurtada fazla miktarda bulunur. Bu vitaminin enerji üretim reaksiyonlarında yer alması metabolizmamız üzerinde söz sahibi olmamızı sağlar. Sağlıklı kişilerin ve kolesterolü yüksek kişilerin eğer alerji problemi yoksa her gün 1 adet yumurta tüketmesi bu bahar zamanı metabolizmanın biraz daha hızlı çalışmasını sağlayacaktır. Biotinin vücudunuza etkili bir şekilde kullanılmasını istiyorsanız tükettiğiniz yumurtanın sarısının tam piştiğinden emin olmanız gerekmektedir.

    7. Yeterli ve doğru zamanlarda protein almalısınız. Vücudunuz yeterli ölçüde ve her gün protein almazsa metabolizmanız yavaşlar. Protein vücudumuzun temel yapı taşının kaynağıdır. Yeterli protein alımı vücudumuzu güçlü ve sağlam tutar. Vücudumuz proteini sindirmek için daha fazla enerji harcar, bu nedenle de herkesin yeterli miktarda protein tüketmesi gerekir. Ana öğünlerinizde hayvansal protein kaynakları olan süt ve süt ürünleri, et çeşitlerine yeterli miktarda ve sıklıkta yer vererek vücudunuzun düzenli çalışmasını sağlayabilirsiniz.

    8. Tam tahıllar metabolizmamızın en sağlam yakıtlarıdırlar. Tam tahıl ürünleri, B vitaminlerinden ve posadan oldukça zengindir. B grubu vitaminleri, vücutta enerji üretiminde kullanılır. Posaların ise sindirimi daha uzun süre aldığı için vücudun enerji harcamasını arttırırlar. Metabolizmanıza çift yönlü destek vermek amacıyla, beyaz un ve beyaz ekmek yerine tam tahıl unları ve ekmekleri tercih etmelisiniz.

    Uzun süre ve aç kalmak metabolizmamızı yavaşlatan en büyük tehlikedir. Besin tüketiminden 3- 4 saat sonra kan şekeri düşmeye başlar. Düşen kan şekerini vücut açlık durumu olarak algılayarak, harcadığı enerjiyi yani metabolizmayı yavaşlatır. Ve yediğiniz ilk lokma ile kilo alma yönünde enerji depolama yönündedir. Öğünlerinizin arasında 2- 3 saate olmasına özen göstererek ve gün içerisinde 4 saatten daha uzun süre aç kalmaya dikkat ederek bu riski ortadan kaldırabilirsiniz.

  • Pijamajeans

    Pijamajeans

    Pijamajeans nedir ?

    Kot pantolon görünümlü esnek ve likralı kumaştan üretilen bir pantolon türüdür. 

    PİJAMAJEANS

    Modaya uygun ve seksi kot pantolonları seviyor musunuz?
    Yumuşak ve rahat pijama altlarını seviyor musunuz?
    Pijamajeans ile hem kot dünyasının hem de pijama dünyasının en iyilerine sahip olabilirsiniz.
    Bu yeni muhteşem moda duyarlılığı her bedene mükemmel şekilde uyar.

    PijamaJeans kot gibi görünür; yapay mekik, akıllıca tasarlanan şık ayrıntılar, pirinç perçinler, farklı tarzda dikişi,
    pantolon paçalarında modaya uygun yüksek kesimler.
    Kumaşındaki esneklik sayesinde her bedene mükemmel uyumluk sağlar.
    Sadece PijamaJeans’in kumaşları bebek cildi yumuşaklığına sahiptir ki bu pijamalar için aranan bir yumuşaklıktır.

    O kadar yumuşaktır ki onunla uyumak istersiniz.
    Sıradan kotlar rahatsızlık verir ve kullanırken mücadele etme zorunda kalırsınız ve cildinizde de iz bırakır.
    PijamaJeans o kadar rahattır ki onu çalışma saatleriniz içerisinde her yerde kullanabilirsiniz.
    Kırışma yapmadığı için yolculuklarda tam sizin için tasarlanmıştır.
    Spor ayakkabılar ve terliklerle mükemmel uyumluluk sağlamaktadır.
    İsterseniz paçaları yukarıya da kıvırabilirsiniz.

    PijamaJeans her bedende rahatlıkla kullanılabilir.
    En zayıf bedenden battal bedene kadar 4 ayrı bedeni mevcuttur. Size en uygun gelen bedeni sunuyoruz.
    Pijamajeans o kadar rahattır ki onu her gün giyebilirsiniz. Yolculuklarınızda ve alışverişlerinizde rahatlıkla kullanabilirsiniz.

    http://pijamajeans.com.tr

    [youtube id=”-Hcuvr3OpMw” width=”600″ height=”350″]

  • Kocaeli’de Fitness, Spa, Plates ve Spor Merkezleri : Water Front Sport Center

    Kocaeli’de Fitness, Spa, Plates ve Spor Merkezleri : Water Front Sport Center

    Pilates Hakkında Merak Ettikleriniz
    1.Pilates nasıl yapılır ?
    2.Pilates boy uzatır mı ?
    3.Pilates ne kadar süre yapılmalı ?
    4.Pilates zayıflamaya yardımcı olur mu ?
    5.Pilates yapmayı nerede öğrenebiliriz ?
    6.Hamilelikte pilates yapılabilir mi ?
    7.Pilates fiziksel ağrılara iyi gelebilir mi ?
    8.Pilates nasıl bir egzersizdir ?
    9.Pilates yaparak stresten kurtulmak mümkün mü ?
    10.Pilatesin hamileler için faydaları nelerdir ?

    Plates, Vücuda denge, güç ve esneklik katar.
    Plates, Duruş bozukluğuna neden olacak kas iskelet sistemi problemlerinden korur.
    Plates, Vücut farkındalığı yaratır.
    Plates, Boyun fıtığında kolda oluşan uyuşma ve ağrıları azaltır.
    Plates, Kilo vermeseniz bile vücudunuzu inceltir ve toparlar.
    Plates, Kasları uzunlamasına çalıştırır, vücudun dayanıklılığını arttırır ve sakatlığı büyük ölçüde önler.
    Plates, Vücudun duruşunu düzeltir.
    Plates, Kireçlenme sonucu eklemlerde oluşan problemlerde ağrıları kontrol altında tutar.
    Plates, Bel ve sırt ağrılarının oluşmasını engeller.
    Plates, Klasik egzersizlerde dengesiz kas oluşumuna neden olabilecek hareketler yapmak mümkündür. Ancak pilateste aynı durum geçerli değildir.
    Plates, Eklem içi sıvıları dengeler.
    Plates, Bel fıtığında bacakta oluşan ağrıları azaltır.

    Altın kurallar :

    Plateste Konsatrasyon : Plates yaparken beynin bedenle ilişkisi çok önemli. Vücudunuzun hangi kaslarını kullandığınıza ve hangilerini kullanmadığınıza dikkat etmeniz gerekir.

    Plateste Kontrol : Bedenin kontrol halinde olması için yorgun olmaması gerekir. Aksi takdirde kontrol dışı hareketler sakatlanmalara ya da ters kas hareketi sonucunda ağrılara sebep olabilir.

    Plateste Merkezleme : Göbek, bel ve kalça bölgeleri merkez bölgeler olarak değerlendirilir. Merkez bölge de iç organların ve omurganın yerinde durmasını ve dengesini sağlamasına yardımcı olan kas sistemlerini çalıştırır.

    Plateste Akıcı Hareket : Hareketlerin hepsi tek tek fakat duraksamadan yapılmalı.

    Plateste Kesinlik : Hareketler bilinçli ve kararlı bir şekilde yapılmalı. İsteksizce yapılan hareket, yanlış kas sisteminin çalışmasına sebep olabilir.

    Plateste Nefes : Nefes, platesin püf noktasıdır. Kanın dolaşımı ve temizliği açısından doğru şekilde nefes alıp vermek pilates tekniğinin daha kolay ve düzgün yapılmasını sağlar

    Plates (Pilates) Nedir?

    Pilates tekniğine ismini veren Joseph Pilates, 1880’de Düsseldorf’ta dünyaya geldi. Astım ve romatizmayla boğuşan ve çelimsiz bir çocuk olan Pilates, genç yaşta kayak ve jimnastikle ilgilenerek vücudunu geliştirdi. 1912’de İngiltere’de sirk cambazı, boksör ve dedektiflere kendini koruma dersleri veren Pilates, Birinci Dünya Savaşı döneminde düşman ilan edilerek Lancaster bölgesinde kampa alındı.

    Kampta hastabakıcılık yapan ve burada kendi tekniğini geliştiren Pilates, burada askerlere tekniğini öğretti. İngiltere’de 1918’de pekçok kişinin ölümüne neden olan grip salgınından Pilates’in kampındakiler etkilenmeyince uyguladığı teknik ön plana çıktı. Savaştan sonra Almanya’da metodunu geliştirmeye devam eden ve şehir polislerine öğreten Plates, 1926’da ABD’ye göç etti ve stüdyosunu açtı. Graham, Balanchine gibi ünlü dansçıların da öğrencileri arasında yer aldığı Pilates’in yöntemi giderek yaygınlaştı.
    21. yüzyılda hala gözde olan pilates, Madonna, Hugh Grant, Britney Spears, Julia Roberts gibi ünlüler tarafından benimsendi. Güçlü bir vücut yaratmayı hedefleyen Pilates, 30-40 temel hareketle tüm vücut için kondisyon sağlıyor.

    Joseph Pilates’in “kontroloji” adını verdiği metodu, zihin ve beden bütünlüğü öngören denge nefes ve hareket sistemlerinin bir sentezidir. Eklem ve kemikleri hayat boyu korumak için kas güçlendiren, esneten ve özellikle içsel karın kaslarının kuvvetlendirilmesi esasına dayanan bir sistemdir.

    Joseph Pilates, egzersizlerini şöyle tanımlamıştır:

    “Sadece üç derste farkı hissedecek, on derste farkı görecek ve 20 derste tamamen farklı bir vücuda sahip olacaksınız. 30 seans sonunda tamamen yenilenmiş bir vücuda, özellikle de sağlıklı, sıkı karın ve sırt kaslarına sahip olacaksınız.”

    Pilates egzersizlerinin amacı; karın ve sırt bölgelerini eşit oranda güçlendirip, vücudumuzun üst kısmında sağlam bir iskelet oluşturmaktır. Pilatese göre vücut merkezi, derindeki kaslarla bel kemiğine en yakın kaslardan oluşur. Klasik egzersizlerde zayıf kaslar zayıflama, güçlü kaslar güçlenme eğilimindedir. Bu da dengesiz adale yapısına, kronik bel ağrısı ve sakatlıklara yol açabilir.

    Pilateste kas yapısı bir bütün haline getirilir. Kilo vermeseniz de ince görünürsünüz. Sakatlanmaları zorlaşır. Dayanıklılık artar, metabolizma hızlanır.

    Her 10 kişiden 8′i, yaşamının bir döneminde, iskelet ve kas sistemi sorununun etkisi altında kalıyor. Omurganın düzgün kullanılmadığı, vücut dengesinin bozuk olduğu oturuş şekilleri, duruş bozuklukları, yanlış oturuş pozisyonlarında uzun süre kalınması ve tekrarlanan hareketler; kaslarda gerilme, yorgunluk ve stres giderek ağrılı kas spazmlarına yol açıyor. Sonucunda kişilerde sırt ve boyun ağrıları şikayetleri ortaya çıkıyor.

    Altı Pilates Prensibi

    Konsantrasyon: Pilates yaparken hareketlere yogunlaşmak bedenin uyum içinde nasıl çalıştığına ve hangi kasları kullanıp ve hangilerinin kullanılmadığına dikkat etmek gerekmektedir.
    Kontrol: Pilates metodunda konrol için bedenin iyi dinlenmesi ve hareketlerin gösterildiği şekilde uygulanması olası sakatlıkların önlenmesi gerekir.
    Merkezleme: Pilates metodun’da doğru hareket göbek, bel, ve kalça çevresidir. iç organları ve omurgayı yerinde tutan kas sistemlerini içerir. Merkezleme esnemeyi ve uzamayı sağlar.
    Akıcı Hareket: Hareket acele edilmeden her noktadan tek, tek geçerek ama aynı zamanda hiç duraksamayarak yapılmalıdır.
    Kesinlik: Hareket belirsizce değil tam yapılmalıdır. Hareketler birbiri ile koordineli olmalıdır.
    Nefes: Nefes alıp verme panik olmadan sırtın arkasına ve altına derin nefes alıp bütün nefesi tamayıyla dışarı üflemek yoluyla olmalıdır. Böylece yapılan nefes verme hareketinde kanımızı tamamen temizlemiş oluruz.

    Pilates, Doğu ve Batı felsefelerini barındıran yoga, dans, dayanıklılık-kuvvet antrenmanlarından ve jimnastikten parçalar taşıyan bir metottur. Joseph Pilates tarafından 1920 yılında zihni ve vücudu ilişkilendirmek, çalıştırmak amacıyla geliştirilmiştir.

    500’e yakın kontrollü hareketler içeren egzersiz yöntemi dayanıklılık, esneklik ve kas gelişimi ile vücudun hareket kabiliyeti ve vücut duruşu (posture) geliştirilmektedir.

    Pilates’in diğer egzersizlerden farkı yöntemi ve uygulama biçimidir. Pilates, zihni vücut hareketlerine, karın-sırt bölgesini geliştirmeye, vücut koordinasyonu kazanmaya odaklamaktadır.
    Pilates’te tüm vücut çalıştırılmaktadır. Karın-sırt (core) bölgesini çalıştıran, omurganın dayanıklılığını arttırmaya ve eklemlerin hareket kabiliyetini geliştirmeye yönelik hareket zincirlerinden oluşur.

    Özetlemek gerekirse Pilates core bölgesini geliştiren, kasların dayanıklılığını arttıran, vücut duruşunu düzelten mükemmel egzersizleri içerir.

    Kimler Yapabilir ?

    Pilates egzersizleri her yaştan insanın rahatlıkla uygulayabileceği bir egzersiz sistemdir. Ayrıca Pilates egzersizleri engelli bireyler adapte edilebilir böylece fiziksel ve zihinsel rahatlama,
    uyum ve vücut farkındalığı sağlanabilir. Dansçılar ve sanatçılar tarafından özellikle tercih edilmektedir çünkü kas gelişimini sağlarken kasları kalınlaştırmadan sıkı bir görüntü sağlamaktadır.
    Ayrıca Pilates duruş bozukluklarının tedavisinde, esneklik kazanmada ve denge gelişiminde, sakatlık rehabilitasyonunda etkili olarak kullanılabilmektedir.
    Hamile kadınlarda konsantrasyon ve nefes çalışmalarından programlı olarak yararlanabilirler.

    Özetle Faydaları
    Sıkı ve kuvvetli karın kasları sağlar.
    Kuvvetli ve esnek kaslar oluşturur.
    Vücut duruşunu destekler.
    Kas kontrolünü sağlar.
    Dolaşım sistemini etkileyerek rahatlamayı sağlar.
    Fiziksel uygunluk düzeyini arttırır.
    Sakatlanma riskini azaltır.
    Konsantrasyon gücünü arttırır.
    Atletik performansı arttırır.
    Kendine güveni geliştirir.

    Devamlılık şart
    Pilatesin en önemli özelliği, tüm vücudu esneterek omurların arasını açması. Böylelikle vücutta zamanla meydana gelen yığılmaları yok ediyor ve boyu uzatıyor.
    Haftada en az iki kez Pilates yapan bir kişinin boyu, 3 haftada 2 santimetre uzuyor. Omurganız ne kadar açılabiliyorsa o kadar uzayabiliyorsunuz. Formunuzu korumak ve tekrar yığılmayı engellemek için bu spora devam etmek gerekiyor.

    Ünlülerin sporu
    Ataman, hiçbir tehlikesi olmayan Pilates’i, vücut gelişimini tamamlamış 16 yaşından büyük herkesin yapabileceğini söylüyor. Amerika’da yaşadığı dönemlerde Hillary Clinton ve Andre Agassi’ye de ders verdiğini belirtiyor. Bu sporu yapanlar arasında Madonna, Jeniffer Lopez gibi ünlüler de bulunuyor.

    Nereden nereye ?
    Bu spora adını veren ve 1900’lerin başında doğan Alman Josep Pilates’in, çocukluğunda geçirmediği hastalık kalmamış. Bu nedenle vücudunu güçlendirecek, direncini arttıracak her sporu yapmış. Pilates, savaş sırasında hapse girmiş. Aynı dönemde bir çok insanın hayatına malolan ‘influenza’ salgını çıkınca, zayıf kalan arkadaşlarına yardım için kendince bir spor yöntemi geliştirmiş. Savaştan sonra ABD’ye yerleşen Pilates, bu yöntemi yeni dünyaya tanıtmış. İlk etapta bu sporla ilgilenenler, daha çok balerin ve mankenler olmuş.

    Platesin Faydaları

    Kocaeli’de Fitness, Spa, Plates ve Spor Merkezleri

  • Anneler Günü Kampanyaları Takanka’da

    Anneler Günü Kampanyaları Takanka’da

     Anneler Günü’ne geri sayım başladı. Birçok kişi her yıl olduğu gibi bu yıl da annelerine ne hediye alacağı konusunda kararsızlıklar yaşıyor. Takanka ise bu Anneler Günü’nde tüm kararsızlara farklı beğeni ve zevklere uygun hediye seçenekleri sunuyor. 

    Takanka’yı henüz duymayanlar için biraz bahsetmekte yarar var.

    Takanka Online Takı & Aksesuar Alışveriş Sitesi.

    Takanka birçok tarz markayı bünyesinde buluşturan bir marka ayrıca.

    Guardians of Peace, Evermore, Joya, Fantastica ve Punky ise www.takanka.com ’daki markalardan sadece bir kaçı. Takanka’da yer alan takı seçenekleri ise kolye, küpe, bileklik, yüzük, toka, broşlar ve telefon aksesuarlarından oluşuyor.

    Takanka’nın 2013 Anneler Günü’ne özel hazırladığı 2 adet kampanyası ise hala annelerine ne hediye alacağına karar veremeyenlerin yardımına koşuyor.

    Örneğin; uzun süredir kendinize bir takı almak istiyorsunuz ama diğer yandan annenize de bir hediye alacaksınız… Takanka bu ikileme takılanlar için harika bir kampanya hazırlamış.

    Kampanyanın adı ‘Bir Tane Annem İçin, Bir Tane Benim İçin’. Böylece dilediğiniz takıyı Takanka’dan aldığınızda, ilk alışverişinizden sonra verilen %25 indirim kuponu ile annenize de dilediğiniz hediyeyi indirimli alabiliyorsunuz.

    Takanka’nın diğer Anneler Günü kampanyası da Takanka Facebook sayfası’nda gerçekleşiyor. Takanka Facebook sayfasını beğenip, formu dolduran 5 şanslı kişi Takanka’dan Anneler Günü hediyesi kazanıyor. Son katılma tarihi 10 Mayıs 2013, kaçırmamanızı tavsiye ederiz.

    Ayrıca Takanka her beğeni ve zevke uygun yüzlerce takı ve aksesuarı ile size tarzınızı yansıtma şansını sunuyor. Size de dilediğiniz tarza sahip olmanın zevkini yaşamak kalıyor.

    Rengarenk bilekliklerle mevsimin müjdecisi, Swarovski kristali ile bezenmiş broşlarla saraylı bir asilzade, farklı tasarım kolyelerle partilerde dikkatleri üzerine çeken bir rock star… Belki de beyaz altın kaplama sade tasarım yüzüklerle duru güzelliğini buluşturan bir kraliçe…

    Takanka’nın satışa sunduğu ürünler sadece takılardan ibaret değil.

    Takanka ayrıca birbirinden farklı aksesuarları da alıcılarıyla buluşturuyor. Çanta ve anahtarlıklar ise en çok ilgi çekenlerden. Ayrıca birbirinden sevimli karakterlerden oluşan Coolcaps serisi de en beğenilen telefon aksesuarları arasında yerini koruyor.

    Takanka’da hergün yeni ürünler görebilirsiniz. Yüzlerce modele her an yenileri ekleniyor.

    Özetle Takanka hem fiyatlarıyla hem de her tarza uygun tasarımlarıyla vazgeçilmeziniz olmaya aday.

    www.takanka.com

    https://www.facebook.com/Takanka

    https://twitter.com/TAKANKA_TAKI

  • Kaş dökülmesi

    Kaş dökülmesi

    Tüylerin varlığı pek çok kişinin en önemli sorunlarından biridir. Aynı zamanda tüylerin dökülmesinden dolayı şikayet edenlerin sayısı da az değil doğrusu. Özellikle de kaş ve kirpik kıllarında meydana gelen dökülmeler insanın psikolojisini bozuyor. Biz bu makalemizde sizlere kaş kıllarının neden döküldüğü konusunda bilgiler sunacağız. Eğer ki kaş dökülmesi ile başınız dertte ise bakın sebepleri neler olabilir…

    Kaş Dökülmesi Nedenleri

    Kaş dökülmesi genellikle kısmen husule gelen bir sorun olsa da, nadiren de tamamının döküldüğüne rastlamak mümkün olabiliyor. Ekseri kadınlarda rastlanan bir sorun olan kaş dökülmesinin en büyük nedeni, sondönemlerde bir hayli popüler olan kalıcı makyajlardır. Kalıcı makyaj yaptırmanın yanı sıra kontür yaptırmaktakaşlarda dökülme sebepleri arasındadır.

    Bazı dış etkenlere maruz kalan kaşlarda dökülme söz konusu olurken, aynı zamanda içsel faktörlerde kaş dökülmesi nedenleri arasındadır. Bunlardan en önemlisi ise strestir. Stres kaynaklı kaş dökülmelerine günümüzde oldukça sık rastlanmaktadır. Üstelik stres kaynaklı kaş dökülmeleri geçici olduğu gibi kalıcı da olabiliyor. Bağışıklık sisteminin zayıflaması, alopesi areta denilen bağışıklık sistemi hastalığı, kaşların sürekli ovuşturulması, daha önceden geçirilen laserasyonlar, yaralanmalar, kaşları yolma ya da genetik faktörler kaş dökülmesi sebepleri arasında sayabileceklerimizdir.

    Genetik faktörler, kaşın aldığı travmalar, yaralanmalar, kaşların yolunması, kalıcı makyaj yaptırılması, bağışıklık sisteminin zayıflamasından ortaya çıkan alopesi areta gibi hastalıklar ve en önemlisi de stres kaşlarda dökülmeye yol açan sebeplerdir. Ekseri kadınlarda meydana gelen kaş dökülmeleri estetik görünümü bir hayli etkilediği için oldukça can sıkıcı bir durum oluyor ve tedavisi için kadınlar ne yapmaları gerektiğini merak ediyor. Bu makalemizde kaş dökülmesinin tedavisi ve kaş dökülmesini önleme yollarından sizlere bahsedeceğiz, buyurun yazımızı okumaya devam edin…

    Kaş Dökülmesi Nasıl Önlenir?

    Kaş dökülmesi hem doğal hem de tıbbi yöntemlerle tedavi edilebilir bir sorun olmakta, ancak tedavi biraz zaman istediği için sabırlı olmakta yarar var. Öncelikle sizlere kaş dökülmesi tedavisinin doğal yolundan bahsedelim ve akabinde hemen tıbbi yöntemini de anlatalım. İşte kaş dökülmesini önleme yöntemleri:

    Doğal yollarda kaş dökülmesi tedavisi: Kaş dökülmesine bitkisel yöntemlerle çare bulmak için doğal zeytin yağı ve badem yağına ihtiyacınız var. Bu iki bitkisel yağı kullanarak kaşlarınıza yumuşak hareketlerle masaj yapın. Bu noktada kaşlarınızı hırpalamamaya dikkat edin. Dilerseniz kulak temizleme pamuğu kullanabilirsiniz.

    Kaş dökülmesinin tıbbi tedavisi: Tıbbi tedavi daha çok kaşların tamamen döküldüğü durumlarda uygulanan bir yöntemdir. Aslında kaş dökülmesinde uygulanan tıbbi tedavi kaş ekimidir. Doğal yönteme nispeten daha maliyetli olmaktadır. Bu yöntemde kaş köklerini uyarmaları açısından kortizon türü ilaçlarda kullanılmaktadır.

  • Yanlış fırçalama dişleriniz dökülebilir

    Yanlış fırçalama dişleriniz dökülebilir

    Ege Üniversitesi (EÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurselen Toygar, yanlış fırçalamanın diş etlerinin çekilmesine, çene ile bağların zayıflamasına ve diş kaybına neden olduğunu belirtti.

    Toygar, dişleri çene kemiğine tutan bir takım bağların olduğunu, bunların zayıflamasının ve diş etlerinin çekilmesinin sallanmaya neden olduğunu anlattı.
    Ağzında hiç çürük olmamasına rağmen dişleri sallanan hastaların çokluğuna işaret eden Toygar, şöyle konuştu:

    “Hastalar dişlerini günde 3 kez fırçaladıklarını söylüyor. Fırçaları, macunları iyi, ağızda çürük yok ancak diş sallanıyor. Bunun en büyük nedeni fırçalama tekniğinin iyi bilinmemesi. Buna uyulmadığı zaman diş kaybı yaşanır. Yanlış fırçalama diş etlerinin çekilmesine, çene ile bağların zayıflamasına ve çürük olmasa bile diş kaybına neden oluyor.

    AYAKKABI FIRÇALAR GİBİ OLMAZ

    Günde 3 kez fırçalamak önemlidir ama ayakkabı fırçalar gibi değil tekniğini bilerek bunu yapmak esas olandır. Ön, kesici, yan dişleri yukarıdan aşağıya ve hafifçe dairesel hareketlerle, alt kesicilerimizi de aşağıdan yukarıya süpürerek, alt azı dişlerimizi yine rotasyonlu süpürme hareketlerle, iç tarafları da bu şekilde fırçalamak gerekir. Eğer fırçalamayı bu şekilde yapmazsak o zaman diş eti sağlığını korumamış oluruz. Dolayısıyla bir süre sonra diş iltihaplanmalarına, bağ zayıflamasına, dişin çene kemiğiyle olan ilişkininin zayıflamasına ve diş kaybına uğranacaktır.”

    “DOĞRU FIRÇALAMA YAPILIP YAPILMADIĞI KONTROL EDİLMELİ”

    Bu tür sorun çeken hastaların ilk evrede diş hekimine görülmesi halinde tedavi görebileceğini dile getiren Prof. Dr. Toygar, belli aralıklarla sağlık kuruluşlarına başvurmanın önemine değindi.

    Nurselen Toygar, şöyle devam etti:
    “Hastanın dişi yeni sallanmaya başlamışsa sabitleme tedavisi yapılır. Çok ileri derecede sallanma olmuşsa yapılacak bir şey yoktur ve o dişin çekilmesi gerekir. Sigara içenlerde diş taşı çok görülür. 6 ayda bir bunların temizlenmesi ve doğru fırçalama yapılıp yapılmadığının kontrol edilmesi lazım. Fırçanın şekline, sertliğine, yumuşaklığına da kişinin kendisi değil hekim karar vermeli. Bunlara dikkat edilirse dişler insanlara uzun yıllar hizmet eder.”

  • İsminizin baş harfine göre seks karakteriniz

    İsminizin baş harfine göre seks karakteriniz

    İsminizin baş harfi seks hayatınıza ışık tutuyor ve cinsel karakterinizi belirliyor. “Nasıl olur?” demeyin, gerçekten de oluyor.

    A
    İlla da ilişkilerinizde romantizm diye tutturduğunuz söylenemez! Daha çok aksiyonla ilgilisiniz. Hareket lazım size, hareket… Üstelik uğraştığınız her şeyde. Flört edecek kadar sabırlı değilsiniz. Ama dobralığınıza söyleyecek hiçbir şey yok. Eşiniz çok çekici olmalı. Özellikle fiziksel yönden. Çünkü bir şehvet düşkünü olarak siz buna çok önem verirsiniz.

    B
    Duygusallık ve romantizm sizin özelliğiniz. Mum ışığında yemek, ay ışığında yürümek sizin için ideal. Sevgiliniz size hediye almak zorunda çünkü bu tür numaralardan hoşlanıyorsunuz. İradeniz seks konusunda çok kuvvetli. Sevginizi ifade etme kabiliyetiniz ise muazzam.

    C – Ç
    Sosyallik paçalarınızdan akıyor. Siz flörtsüz de duramazsınız. Sevgiliniz yandı her an yanınızda olmak zorunda. Tamam, duygulu ve duyarlısınız ama seks de önemli değil mi? Biraz bencilsiniz, ne ayıp, sanki eşiniz, sevgiliniz size tapmak zorunda! Seksi sevmenize rağmen çok uzun süre hayatınızda seks olmadan yaşayabilirsiniz.

    D
    Kafaya takmaya görün! Onu mutlaka elde edersiniz. İmkânsız olsa bile kolay kolay vazgeçmezsiniz. Yardımseverliğin bu kadarı da fazla. Popülerliğinizin kaynağı da bu. Sıfatlarınız şunlar: Seksi, sadık, kıskanç ve bencil.

    E
    Gevezesiniz. En büyük zevkiniz konuşmak. Eşiniz dinlemekten hoşlanmıyorsa yandınız. Eş değiştirmek zorundasınız. Çünkü konuşmak sizin için bir ihtiyaç. Hayatınızdaki her şey derli toplu olmalı. Uyumsuzluk ve karmaşadan nefret ediyorsunuz. Siz her şeyi kontrol etmek istiyorsunuz. Çok flört ediyorsunuz. Sizin için flört seksten önemli. Ama bir kere kalbinizi kaptırmaya görün, dünyanın en sadık insanı oluverirsiniz. Size uygun sevgili bulamazsanız, iyi bir kitapla da idare edebilirsiniz.

    F
    İdeal sevgili, ideal romantik. Sevgilinizi ilahlaştırıyorsunuz. Üstelik bundan zevk alıyorsunuz. Dışarıdan gösteriş düşkünü olarak görülebilirsiniz ama içinizde sıcak ve romantik bir insan var. Bir gün peşinde koştuğunuz ideal sevgiliye ulaşırsınız.

    G
    Sizin için söylenecek iki sözcük: Müşkülpesent ve ayrıntıcı. Biraz özentisiniz. Statüsü sizden yüksek insanlarla ilişki kurmaya bayılıyorsunuz. Ayrıca bir özelliğiniz daha var, erotizmin zirvesine nasıl ulaşabileceğinizi iyi biliyorsunuz.

    H
    Sürekli bir arayış içindesiniz. Üstelik ne aradığınızı da biliyorsunuz: Sizi her yönden zenginleştirecek bir partner. Onun için her şeyi yapabilirsiniz. Ama buna yatırım gözüyle yapmanız iyi değil. İtiraf edin bazen yapıyorsunuz!

    I – i
    Sevilmek için yaratılmış birisiniz. Sevgilinizin size tapması için her şeyi yaparsınız. Ama unuttuğunuz bir şey var, her şeyi hep ondan bekliyorsunuz. Bu kadar çabuk kırılmanızın nedeni de bu. Sizin için aslolan güven ve aşk duygusudur. Seksi ise sadece gerçekten sevdiğiniz ve aşık olduğunuz insanla yapmak ister, seks konusundaki güç ve arzunuzu sadece o kişiye saklarsınız.

    J
    Müthiş bir fiziksel enerjiniz var. Sevişirken hiçbir güç sizi durduramaz. Partnerinizin yorulması hariç! Sizin için karşı cinsle ilişki bir meydan okuma. Romantik olduğunuz söylenebilir ama sizi asıl ilgilendiren baştan çıkarmak. İdeal aşka inanıyorsunuz. İşiniz kolay değil.

    K
    Ketum ve utangaçmış gibi görünüyorsunuz ama son derece şehvetli ve duyarlı bir insansınız. Ama bunu kimseye çaktırmıyorsunuz. Ticari kabiliyetleriniz maşallah. Bu işin bütün ayrıntılarına hâkimsiniz. Ciddi görüntünüz insanlarda çekingenlik yaratıyor. Aldatmaktan ve aldatılmaktan nefret edersiniz.

    L
    Aşk sizin için tutkuyla eşdeğer. Sevilmekten çok sevmeye önem veriyorsunuz. Birine bağlanmak sizin için çok değerli. Aşk konusunda her alanda başarı garanti. Bu yüzden biraz maymun iştahlısınız. Yeni tatlar deneme potansiyeline sahipsiniz. Tuzlu mu, tatlı mı, ekşi mi? Sevgilinizin işi zor çünkü entelektüel olmak zorunda.

    M
    Çok duygusalsınız. Çok ama. Bir ilişkiye girdiğinizde tüm benliğiniz eriyip gidiyor. Seks özgürlüğüne inanıyor gibi görünseniz de, lafta, doğru değil. Tek eşlilik sizin için yaratılmış gibi. Fantezileriniz ve seksüel enerjiniz tükenecekmiş gibi durmuyor. Birlikte olduğunuz insanı çocuk gibi koruyup, kolluyorsunuz. Ama onun bundan sıkılabileceğini hiç düşünmüyorsunuz.

    N
    Sizi yakından tanıyanların asla inanmadığı iki sıfatınız var: Masum ve çekingen. Bu sadece ilk intibaınız. Oysa çevrenize yaşattığınız hayat keyiflerle dolu. Seks konusunda çok yeteneklisiniz. Sekste tekdüzeliğe asla tahammülünüz yoktur. Maalesef mükemmeliyetçisiniz bu yüzden de sizin standartlarınıza uygun birini bulmanız çok zor oluyor.

    O – Ö
    Sekse çok düşkünsünüz! Ama biraz da çekingensiniz. Enerjinizi başka alanlara yönlendirmeniz bu yüzden. Para ve güç sizin için çıkış yolu. Düşkün olmanıza rağmen seksi ciddi bir iş gibi görüyorsunuz, karşınızdakini de seksüel bir obje gibi. Bu yüzden itirazlar geliyor. Özellikle doğa konularından çok keyif alabilirsiniz.

    P
    Sizin için hayatın anlamı sosyal statü. Biriyle birlikte olabilmeniz zor. Çünkü eli yüzü düzgün olmayan biri sizin statünüzü düşürür. Üstelik çok da zeki olmalı çünkü siz tartışmadan duramazsınız. Bu sizin için bir ihtiyaç!

    R
    Birlikte olmak için en iyisi kendinizi kopyalamanız olurdu. Çünkü sizin tıpkı kendiniz gibi birine ihtiyacınız var: Entelektüel ve zeki. Akıl sizin için fiziksel güzellikten daha önemli. Ama bu seksin önemsiz olduğu anlamına gelmiyor. Eşiniz yatakta etkili değilse, öğretmekten zevk alırsınız.

    S – Ş
    Seks sizin için zevkten daha öte bir şey! İş, stres, para, dış etkenler seks hayatınızı olumsuz yönde kolayca etkileyebiliyor. Ama her şeye rağmen asla seks duygunuzu tamamen kaybetmiyorsunuz. İhtiyacınız sürekli ilgi. Allah kolaylık versin.

    T
    Tam bir romantik. Aşka düşkünsünüz. Flört için ideal bir tipsiniz. Aşık olduğunuzda romantiksiniz ve bu yüzden de kırılgansınız. Ufak bir aksilik ayaklarınızın yere basmasını sağlar. Anında gerçekçi olursunuz.

    U – Ü
    Tam bir paradoks. Aşık olduğunda gerçekçi, aşık olmadığı zamanlarda aşka aşık bir tip. Her zaman değer verecek birini arar. Sevmek için yaratılmıştır. Sevgilisini her şeyin üzerinde tutar.

    V
    Sizden adam olmaz, her zaman özgürlük ve heyecan peşindesiniz, üstelik gizemli insanlar ilginizi çekmek ne kelime, sizi büyüler. Ya yaşça büyük ya da küçük insanların peşinde koşarsınız. Bu yüzden bütün ilişkileriniz tehlikelidir.

    Y
    Bağımsızlık, sloganınızdır. Biriyle olmanız zor, haliyle. Her zaman kendinizi ispatlamak zorundasınız. Özellikle sevgilinize karşı. Ya o da kendini ispatlamaya kalkarsa? Ama gerçekten son derece açık ve çekici bir insansınız. Sekse önem veriyorsunuz. Ama paraya daha çok…

    Z
    Aşkın acı çekmek olduğunu artık biliyorsunuz. Samimi, hassas, duygusal ve hayalperestsiniz. Başı dertte olan insanlar için, sizden daha iyi biri bulunamaz. Üstelik her zaman da sevgilinizin kurtarıcısısınız. Ama paylaşmaktan çok hoşlanmıyorsunuz. Özel hayatınızı, sırlarınızı kendinize saklıyorsunuz. Belli olmasa da seksi seviyorsunuz. Evlenmek zorundasınız yoksa yapamazsınız.