günaydın hanımlar :)
sabah kuş sesleriyle uyandım. dün gece fırtına vardı burada bir kaç kuş benim klimanın arkasına saklanmış sabah sesleriyle uyandım pek güzeldi misafirlerim. eski Osmanlı eserlerine binalarına baktığımızda binaların muhtelif yerlerinde kuş yuvalarının olduğunu görürüz. keşke şimdilerde yapılan binalarında bir cephesine kuş yuvaları yapılsa ne iyi olur.
güneş doğmuştu yürüyüşe başladığımda hava sıcak bile sayılabilirdi aklımda binbir düşünce yürüdüm yürüdüm birde baktım diclenin kıyısında birkaç çocuk öyle masum oturmuşlar suya karşı "keşke hep böyle masum olsanız ve gerçekten çocuk olsanız " burada çocuklar çocuk değil ne yazık ki... eve geldiğimde ocaktaki çayın mis kokusunu aldım,işte huzur...
kahvaltımda;
2 dilim ekmek
sahanda 1 yumurta
5 ad. zeytin
kk peynir
1 tatlı kaşığı bal
maydanoz,sivri biber azıcık acıydı :)
veee muhteşem tarçınlı karanfilli çay...
birazdan havuç sıkacağım ve yanında 5 ad. fındık yiyeceğim.
öğleden sonra üç boyutlu resim çalışmamı yapmak için arkadaşımla çalıştığımız odaya gideceğim. eşlerimiz (sağolsunlar) çalışma yerlerinde bize konforlu bir oda verdiler :)) resimlerimizi orada yapıyoruz. hobi odamız var artık :))) tabi kısa bir süre,resimlerimiz bitene kadar.
rahatsızlığım süresince çocuklarım için yazdığım kitabın taslağını bitirebildim. şimdi eklemeler veya çıkarmalar yapacağım son hali için resimlerini de çizmem gerekecek, bakalım nasıl olacak, sona yaklaştıkça heyecanlanıyorum. basit ama etkili bir hikaye oldu sanırım
bana kitap önerisinde bulunan arkadaşlarım Cizre'de kütüphane yok. Şırnak'ta bir tane var ,gitmek hiç aklıma gelmedi

( hatırlattığınız için teşekkür ederim diyetisyenime gittim zamanlar uğrayabilirim. :)
eee sizler neler yapmışsınız bakalım geçmişi okuyayım... malum 3 güne yakındır intenetimiz yoktu olsada farketmezdi elektirik bir var bir yok

zorla romantikleştiriyorlar insanı buralarda nüfus neden hızla artıyor anlayabiliyorum


elektrik yok su yok ne yapalım


latife tabiki benimki sıkıntıya azıcık güleç bakmaya çalışmak işte..hepsi bu.