Ne güzel yazmışsınız..Arkadaşım , hayat herkese eşit şanslar sunmuyor. Mecburiyetini ve çaresizliğini yazından okadar iyi anladım ki... Sen bir katil değilsin!
Sıcak yuvasında, kocası başında, etrafında anne, kayınvalide fır dönüyorken diğer taraftan lohusa şerbetini koyacağı bilmem ne renk bardakları paketleyip , doğumda giyeceği geceliğin rengini seçerken oturduğu yerden ahkam kesenleri takma kafana...
Hayatta hepimizin sınavı başka, kucağına aldığın yavru ile karnında 7 haftalık görmediğin bir yavrunun acısı aynı olamaz. Biliyorum çünkü çok çok yakınımın acısına şahitim ve aynı zamanda bir anneyim. Lütfen takma bu tür yorumları.
Kendini affet , bununla hayat geçmez...
Seni yargılamak kimseye düşmez, izin verme.
Hepimiz günün birinde Rabbimin terazisinde sevabımızla günahımızla tartılacağız.
Allah lık oynayan ve seni yargılayanlara kulaklarını kapa.
Sana ancak kulun sorabileceği soruları sorabilir insanlar...
Yargılayacak ve hüküm verecek yalnızca ALLAH tir.
Allah kalbine ferahlık versin, yolun açık olsun.
Ilgilenen herkese yazan herkese teşekkür ediyorum. Beni anlayan ve yardımcı sözleriniz için çok teşekkür ederim.
Arkadaşlar kimse evladına kıymak istemez, ben bebeğimi aldırana kadar haftalarca elim karnimda yürürdüm. Gecelerce rüyamda 15 dakikalık süren operasyonu tekrar tekrar görerek uyandım aylarca uyumadım. Zannettiginiz gibi ne vicdansız ne umursamazım. Mecburiyet yasatmasin allah hele 21 yaşındaki bir çocuğa.
vicdan azabı geçmez.Merhabalar,
Öncelikle 2 yıl önce yaşadıklarımı diğer konularımda bulabilirsiniz. Özet geçmem gerekirse, erken yaşta evlilik geçirdim. Hamile olduğumu öğrenmenin 1 hafta ardından 14 aylık evliliğimde tamı tamına 7 ay aldatıldığımı öğrendim.
Süreç bundan sonra başladı. Eski eşim pişman olması gereken zaman da pişkinlikle geldi kapıma. Yasal süre dolmak üzereydi, ne kadar eğitimli bir aileye sahip olsam da ailemden boşanmam takdirinde bebeğimi doğurmam için bir destek alamadım. Aksi için ısrar turlarına maruz kaldım ve evliliģimi devam ettirebileceğime en ufak inancım kalmadığı için yaşımın küçüklüğü maddi güvencem olmaması nedenleri ile 7. Haftasında gebeliğimi sonlandırıp evliliğimi de bitirdim.
Arada 2 sene geçti, boşanmayı atlatmak zor olmadı. Kinci biriyim, unutamadım. Ama bebeğim, 2 yıl geçti ama her yıl bu günler yaklaştığında ölmekten beter oluyorum. Yaşadığım her an saniye saniye geçiyor bu günler yaşanırken. Boğuluyorum, sabah işe gideceğim, şu saatte göz yaşlarıma engel olamıyorum. Onu görmeden çok özlüyorum. Içim yanıyor. Nolur söyleyin, anlatın nasıl diniyor bu acı? Nasıl sönecek bu yangın? Kalbim sökülüyor, canım acıyor. Kürtaj günü duyduğum 5 saniyelik kalp atış sesi 2 yıldır hep kulağımda.
Uzun olduğunun farkındayım, okuyan herkesten özür diliyorum. Lütfen yardım edin, nasıl dinecek bu acım ?
vicdan azabı geçmez.
işte sorun bu.Benim yaşadığım vicdan azabı mı bilmiyorum. Ben onun için en iyisini yapmış olduğumu düşünüyorum. Hayatında hep bir baba özlemi ile yaşayacaktı. Belki bütün çocukluğu benim ekonomik sıkıntılarımı yüklenerek geçecekti. Belki ilerde ona mutsuz olacağı bir gelecek sunacaktım. Mantığım kesinlikle onun için doğru olanın bu olduğunu gösteriyor. Ama canım acıyor, onu özlüyorum. Bu bambaşka bir acı. Tarifi mümkün değil. Düşmanım dahi yaşamasın.
Benim yaşadığım vicdan azabı mı bilmiyorum. Ben onun için en iyisini yapmış olduğumu düşünüyorum. Hayatında hep bir baba özlemi ile yaşayacaktı. Belki bütün çocukluğu benim ekonomik sıkıntılarımı yüklenerek geçecekti. Belki ilerde ona mutsuz olacağı bir gelecek sunacaktım. Mantığım kesinlikle onun için doğru olanın bu olduğunu gösteriyor. Ama canım acıyor, onu özlüyorum. Bu bambaşka bir acı. Tarifi mümkün değil. Düşmanım dahi yaşamasın.
işte sorun bu.
ihtimal hesabı yapmak.
evliliği mutlu olmak için yaptın ama berbattı ve bitti.
ailen canındı ama en zor kararında seni yalnız hissettirdiler.
sen onların evladı olduğun halde, senin evladını istemediler, baskı yaptılar.
belki aldırmasaydın bekar bir anne olsan da evladın senin hayatının mutluluk kaynağı olacaktı.
bilemezsin, bilemezdin.
belki bunun gibi çok şeyler düşünüyorsun.
annem 40 yıl önce fakirliği bahane edip aldırdığı bebeği unutmuş değil.
kardeşimi de ilaçla vs öldürmek için çok uğraşmış ama şimdi en kıymetlisi o.
ben 17 yaşındayken annem düşük yaptı ve kardeşimi hala hatırlarım, içten içe anneme kızarım.
yani zamanla hafifler elbette. ama tamamen unutulmuyor.
Anneniz bu kadar büyük vicdan azabı yaşarken lütfen ona yaşadıklarımı 21 yaşımı, o zaman maddi hiçbir gücüm olmadığını. Ailemin sırt çevirdiğini. Eski eşimin anlaşmalı boşanmamızda takılar için yazdığımız tazminatı bile 2 yıldır ödemediğini anlatın. Sonra gelip bana da anlatın evladımı aldirmaktan başka hangi çarem kaldığını. O çocuğun doğum masrafları, kıyafetleri, maması bezinin nasıl karşılanacağını. Kaç gece gecenin bir yarısı hastalandığında taksiyle hastaneye götürecek paramın cebinde olacağını hesaplarını siz anlatın bana. Başınızda babanız, kafanızı sokacak bir eviniz varken annenizin yaptığını yapmadım ben mecbur kaldım.
Yaşamadan yargılamayın. Bu kararı ben kendi keyfim için almadım. Zaten öyle olsa, şuan iyi bir mesleğim, kazandığım paralar ve gezip tozduğum ile mutlu olur, bu kadar acıyı yaşamazdım.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?