Her anne adayının korkulu rüyası hamileliği sonrası karnının sarkma ihtimalidir. Uzmanlar bu durum için önlemlerinizi alabileceğinizi, fakat genetik faktörlerinizin her şeyden önemli olduğunu belirtiyorlar. Yine de size tavsiyemiz, karnınızda oluşabilecek sarkmaya savaş açmanızdır.
Her anne adayında doğum sonrasında karın sarkması görülecek diye bir kural yoktur. Bunun örneklerini yakın çevrenizden de bilirsiniz. Daha önce doğum yapmış olan bazı annelerde karın sarkması oluştuğunu, bazılarında oluşmadığını görürsünüz. Bu farklılığın oluşmasının sebeplerini Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Dilek Aytekin şöyle sıralıyor: "Anne adayının yaşı, hamileliğine başlamadan önceki kilosu, hamilelikte aldığı kilo miktarı, karnının ne kadar büyüdüğü, beslenme şekli, hamilelik sırasında yaptığı egzersizler, doğum sonrasında uyguladığı diyet, çok büyük oranda da genetik faktörler sayılabilir." diyor.
Hangi durumda karnınız sarkar?
Vücudunuzdaki karın bölgeniz, kafatasınız ve göğüs boşluğunuz gibi tamamen kemikle değil, kas dokusu ile çevrelenmiştir. Kemik dokusunun aksine bu kaslar, karın boşluğunuzun esneyebilmesine olanak verir. İdrar torbanızın şişmesi, sindirim sisteminizdeki yiyecekler ve gaz, derin nefes alma esnasında akciğerlerinizin karın boşluğunuzda yer değiştirmesi ve hamileliğiniz sırasında büyüyen rahminizle karın içi basıncınız artar. Normal sınırlarda, karın içi basıncınız artıkça karın kaslarınız gevşeyip, basıncınızı azaltmaya çalışır. Karın içi basıncınızın aşırı artığı durumlarda, karın kaslarınız baskı altında kalır ve bu basıncın daha da yükselmesini engellemek için genişleyip deforme olur. Kaslarınız deforme oldukça, cildiniz esnekliğini kaybeder ve çatlaklarınız oluşur. Yaşınız ilerledikçe, dokularınızın esnekliğinin azalması kaçınılmaz bir durumdur. Günümüzde tüp bebek yöntemlerinin gelişmesiyle birlikte, ileri yaş hamilelikleri ve çoğul hamilelikler artmıştır. Anne adayının karnının içindeki bebek sayısı artıkça, hamileliğinde oluşan deformasyon da daha fazla olmaktadır. Son zamanlarda genç ve doğurganlık çağındaki kadınlarda obesite sık görülmektedir. Bu kadınlar fazla kilo ile başladıkları hamileliklerine, olması gerekenden çok daha fazla kilolarla tamamlarlar. Doğum sonrası bu kiloların verilmesi kolay olmayabilir. Doğum sırasında herhangi bir problem yaşanmamış olsa dahi, annenin vücudunda geri dönüşsüz estetik deformiteler oluşabilir. Anne bir an önce düzelmek, eskisi kadar genç ve çekici olmak ister ama bunu yeniden kazanması zordur. Hatta bazen bu geri dönüş mümkün olmayabilir.
Karın sarkmasına karşı önleminizi alın
1. Kilo kontrolünüzü sağlayın
Öncelikle hamile kalmadan önce ideal kilonuzda olmaya gayret etmelisiniz. İdeal kilo tespitinizde beden kitle indeksinden yararlanılır. Beden kitle indeksi (BKİ), vücut ağırlığının (Kg), boy uzunluğunun metre cinsinden karesine bölünmesiyle hesaplanır. ideal ağırlığınız ise, ulaşılmak istenen BKİ'nin, boy uzunluğunuzun karesi ile çarpılmasıyla elde edilir.
Tıp Enstitüsü, bir yandan hamileliğinize ait hipertansif durumlarını ve iri bebekten dolayı oluşacak problemlerinizi, diğer yandan da erken doğum ve anne karnınızda bebeğinizin gelişme geriliklerini dengelemek amacı ile normal BKİ'ye sahipseniz, 11.5-16 kg arasında kilo almanızı tavsiye eder.
2. Beslenmenize dikkat edin
Beslenmenizin hamileliğinizin seyrinde ve sonucunda çok büyük etkileri vardır. Önemli olan fazla miktarda yemek ve kilo almak değil, gerekli olan maddeleri dengeli ve yeterli miktarda almanızdır. Hamile bir kadının, hamile olmayan bir kadına göre günde fazladan 300 kaloriye ihtiyacı vardır. Bu da yaklaşık %15'lik bir artış, yani 2300 kalori/ gündür. Hamileliğinizde uzmanların önerdiği beslenme şekliniz, öğünlerinizi artırmanız, tüm temel besin maddelerinden yeterince ve düzenli olarak almanız şeklindedir. Su ve sıvı içeren gıdaları yeterince tüketmeniz, hamileliğinizde pek çok açıdan önemlidir.
3. Egzersiz yapın
Hamilelik döneminizde yapacağınız egzersizler, uygun sınırlar içinde kilo almanızı sağlamasının yanı sıra, dolaşım sisteminizin daha iyi çalışmasına da katkıda bulunarak, karın cildinizin ve kaslarınızın kanlanmasını artırır. Yaptığınız düzenli egzersizler, doğum sonrasında da hızla toparlanmanızı ve kendinize gelmenizi sağlar. Aldığınız kiloları daha kolay vermenize katkıda bulunur. Doktorunuzun başka bir uyarısı yoksa, hamileliğiniz sırasındaki egzersizlerinize 4. ayınızdan itibaren başlayabilirsiniz. Sezaryenle doğumunuzu gerçekleştirirseniz, karın hareketlerinize 2 haftadan önce başlamamalısınız.
4. Yeterince sıvı tüketin
Hamileliğiniz sırasınca yeterli sıvı almanız, cildinizin nemlenmesini artırır. Bunun yanı sıra nemlendirici kremler sürerek, cildinize masaj yapmanız kan dolaşımınızı hızlandıracağından, çatlak ve sarkmalarınıza karşı önleminizi almış olursunuz.
5. Uygun rejimi uygulayın
Doğumunuz sonrasında, tıpkı hamileliğinizde olduğu gibi bebeğinizin ihtiyaçları ve vücudunuzun forma girmesini bir dengede tutulmalı, bu yönde beslenme rejimleri uygulamalısınız. Hamileliğiniz öncesindeki gibi yeterince sıvı almanız, doğum sonrasında da önem taşımaktadır. Suyun süt yapımınız için gerekli olduğunu unutmamalısınız.
ALINTIDIR