2009 Ocak Anneleri Paylaşım Alanı

  • Konu Sahibi Konu Sahibi kuzi
  • Başlangıç Tarihi Başlangıç Tarihi
herkes cumartesi tatilinde sanırım bizim gibi erken kalkan bir meral bir duygu vardı onlarda evde kahvaltı keyfi yapıyorlar herhalde :)
kahvaltı mı keyif mi??şu an bööleyimsempatiksalakcinni-tatlicadiarzu-
inat ettim uyutmaya sonunda uyudu .nil uyumuo artık yaeyvahedigeldismile
teşekkür edrim canım bu aradaopuyorumnanaktan

ohh gezin valla:içelim:
teşekkür ederim canım umarım biş yoktur,bi daha kanamadı ama nil ağlak tabi..gelecek ay gideceğiz kontrole eğer biş çıkmazsa..

ayyy çook yorgunum hava da yağmurlu mafoldumben
 

ohh keyif yap azcık:))
işe başlayacaktın di mi...ayy ben de iş istiorumkaydirigubbakcemile
ben de bakayım siteye ,teşekkürleropuyorumnanaktan
 
merhabalar duygu nile geçmiş olsun meralcim sizede güzel alışverişler burdada hava güzeldi sabah bizde parka çıktık şimdi uyuttum çağanı babamız açıköğretimde görevli iki gün boyunca bana pek faydası yok bu hafta sonu hoş evde olsada dünden beri aamız limoni ay dün eddeiki çarşıda işim var gelince beraber çıkalım tamam dedim geldi hava kapalı gibi falan dedi çıkmasakmı acaba neyse tam bu sırada teli çaldı arkadaşı maça çağırıyor hemen gelirim tabi diyor bende olmaz dedeim kızdı bana bende kusura bakma zaten çarşambaları gidiyosun benim şahsi olarak kendime ait ayırdığım hiç zamanım yok dedim oda bana bul madem dedi bende bundan sonra haftada bir iki saat dılşarı çıkıcam edim neyse tabi maça gidemedi ya suratı asıldı hemen sonra çıktık beraber dışarı yağurda başlamıştı ama olsun dedim kapalı alana gfieriz gittik avmye kapıcının çocuklarına hediye alcaktım onları falan aldım çağana yap boz aldık döndük neyse eve geldik hala yüzü gülmüyor neymiş maça gidememiş bu erkekler nekadar rahatına düşkün ya bide bir arkjadaş folklor kursuna gidiyor çocuğı babasına bırakıpta onu eleştiriyordu efendim insan böle fuzuli şey için çocuğu bırakırmıymış falanda filan e sen öaç olunca bırakıyınya neyse işte böle kıslar az öncede sınav erken biterse bereber çıkarız dedi yine bakalım gelince ne d,icekl
 
offf inci erkekler işte. diyom ya bi daha dünyaya gelirsemmmmmm....
sen yine de sıkma canını. ne kolay dimi sende kendine zaman bul demek. işi gücü koy kenara insan daha doğrusu biz bayanlar fırsaat bulunca ailemizle vakit geçirmek isterken onlar böyle düşünmüyor işte. napcaksın ki yapacak bişey de yok..
 
slm kızlar seker yüklemesi yaptırdım sabahın kör vakti gittik 4 saat sürdü eve baygın uyumusum şimdi kendimdeyim sizler nasılsınız
 
“HAYALLER GERÇEK OLMAZ!”

Elime alıp göğsüme yatırdığım şey, topu topu 51 santimetreydi. “ışte” dedim, kendi kendime “Hayal ettiğin şey bu”... Kafasını göğsüme yaslayıp, kımıl kımıl kımıldıyordu. O sırada başka bir faaliyet göstermemişti. Hatta bir süre sonra uyuyunca, kımıldanmaları da sona erdi. “Yaşıyor mu hala?” diye nefesini kontrol etme ihtiyacı duymuştum. Kızım ilk kez göğsümde uyuyordu. Uzun süredir baba olmayı hayal eden bir erkek olarak, hayallerimin gerçek olduğunu hissetmiştim, hatta emindim.


ıtiraf edeyim, sonraları zaman zaman “ben bunu mu hayal ettim be?” dediğim zamanlar da oldu. Örneğin, hayal ettiğim şeyin gazını çıkartması için benim yardımıma da ihtiyacı yoktu (hatta gazı bile yoktu) ... Günde 20 kere altının değişmesi de gerekmiyordu. Hayallerimde uykusuzluktan gözlerimin yanması, neden ağladığını bilmediğin bir yaratığın ciyak ciyak kulaklarımı parçalaması ve benim bu duruma çare bulamamam, gibi bir durum hayallerimin hiç bir köşesinde yer almıyordu.


Mendebur, karımı da elimden almıştı. Ne zaman kafamı çevirsem annesinin memesinde “Cokur cokur” emiyordu... Emmediği zamanlarda ise gazını çıkartmak veya altını değiştirtmek için benim kucağıma geliyordu. Benim görevlerim bittiğinde, tekrar annesinin kucağına geçip, emmeye kaldığı yerden devam ediyordu. Tam karımla baş başa kaldım dediğim anlarda içerden “Haydi hemşerim acıktım!” veya “Altıma yaptım, ilgilenen yok mu?” anlamına gelen ciyaklamalar geliyordu. Eşim de “Hooop!” yavrusunun yanına tabii ki...


Ben, güzel bir ilişki yaşayan karımı ve kızımı dışarıdan seyrediyordum sadece... Ha, bir de onların ayak işlerini görüyordum, biteviye...


Evet anlamıştım artık “yalnızdım”!.. Bu iki kadın birlik olmuş, bana hayatımın kaç bucak olduğunu mahalle mahalle gösteriyorlardı. Baba olmak ne zordu be... “Kurduğun hayale bak, manyak herif” demiştim bir keresinde kendi kendime.


Üstelik bu küçük düşman(!) için kaygılanıyordum da... Kaygılanmak da öyle böyle değildi. Günümün büyük zamanını, onun geleceğini düşünerek, büyüyünce karşılaşacağı badireleri atlatmasını kolaylaştırmak için, baba olarak neler yapmam gerektiğini düşünerek geçiyordu. Daha kızım 1 yaşında bile değildi ve benim onun geleceğine katkılar yapmam gerekiyordu.


Baba olmanın keyifli yanlarını keşfettiğimde daha da acıdım kendime ve tüm babalara... ılk söylediği kelimenin “Baba” olması şeklinde gereksiz zaferlerin keyifleri veya hayatta kimseye yapamayacağım on bin tane şebeklikten sonra aldığım zoraki bir gülümsemeyle duyulan haz mıydı babalığın keyifli yanları yoksa... Allahım!..


HAYALLERıM BU MUYDU YAHU?

Derken kızım iki yaşlarına geldi. Ben bir süredir, her akşam ona masal anlatıyordum. En sevdiği masallar da içinde prenses ve prens olan masallardı. Ve o daima prensesle özdeşleştiriyordu kendisini. Ve bir gün o prensin kim olacağına da karar verdi: Prens bendim...


Bir anda prens olmak insana “Ne oldum?” durumu yaşatıyordu. Kızım beni “Perens” diye çağırıyordu artık. “Baba” dediğinde garipsemeye başlamıştım. Bununla birlikte, o günlere kadar en büyük müttefiği olan eşim de bir anda “Kötü cadı” pozisyonuna geçiş yapmıştı bile... Eee, her masalda bir de kötü karakter olmalı değil mi?


“SENı SEVıYORUM BABACIĞIM!”

Vay be, baba olmak keyifli bir hal almaya başlıyordu galiba...


Birden, değişimler hızlanmaya başladı. Ufak ufak konuşmaların benim monoloğumdan çıkıp, sohbet haline gelmesi... Vizyona giren filmlere bakarken (isterse o hafta 8 Oscarlı bir film vizyona girmiş olsun) eğer bir çizgi film yoksa, canımın sıkılması... Uçurtma uçurmanın veya piknik yapmanın aslında çok da güzel aktiviteler olduğunun hatırlanması... Beraberce giyilecek kıyafetlere karar vermeler... Traş olurken kızımın “köpük operatörü” olarak bana yardım etmesi ve daha sonrasında öpücükleriyle kalite kontrolü yapıp, “Burada kalmış, burası batıyor” şeklinde rapor vermesi vs.vs.vs...

Bu yazı giderek kızımla ilgili yaşadığım güzelliklere doğru kayıyor galiba... Eyvah!.. Şimdi yer sınırlamasının ne kadar da can sıkıcı bir şey olduğunu anladım. Bu kadar kısa bir yerde ben nasıl baba olmanın ne kadar keyifli, ne kadar yeri doldurulamaz, ne kadar da “ne kadar bir şey” olduğunu anlatabilirim...

Kızım şu anda dört yaşında. En az 7-8 aydır haftasonu sabahları elinde çorabı ve hırkasıyla odama gelip, beni uyandırıyor (güne güzel bir başlangıç)... Anneyi uyandırmamaya çalışarak salona geçiyoruz (parmak ucu modu)... O günkü kahvaltıda krep mi omlet mi yemek istediğini söylüyor (lezzet)... O yumurtaları kırıyor ve karıştırma işlerini hallediyor, ben de ateş gereken yerleri hallediyorum. Sofranın hazırlanması tamamen ortak (işbirliği)... Anneyi kaldırıp, hep beraber kahvaltımızı yapıyoruz (iyi koca ve iyi evlat)... Annenin yoğun çalışması gereken bir haftasonu ise toplanması gereken masayı anneye bırakıp dışarı çıkıyoruz (uyanıklık)... Güzel bir tiyatro veya film bulup izliyoruz (sanatsal aktivite)... Karnımız acıkmışsa bir “bolkepçe aşevi” bulup, karnımızı doyuruyoruz (tutumluluk)... Gündüzü bir şekilde sonlandırıp evimize geri geliyoruz (kürkçü dükkanı)... Deliler gibi oyun oynuyoruz (dinlenme)... Annenin yaptığı süper leziz makarnalar eşliğinde, güzel bir çocuk filmi izleyip, koltukta uzanıyoruz (miskinlik)... Kızımın uyku saati geldiğinde odasına geçiyoruz ve ona bir hikaye kitabı okuyorum (edebiyat)... Uyku modundan çıkıp tekrar azma moduna geçme denemelerine, baba olarak karşı koymaya çalışıyorum (otorite denemesi)... En sonunda onu öpüp iyi geceler diliyorum. Ve beni yanaklarımdan öpüp üç kelime söylüyor: “Seni seviyorum babacığım”...


Evet sahiden de hayaller gerçek olmuyormuş. Çünkü, ben böyle güzel bir şeyi hayal etmeye bile cüret edemezdim...


Haluk Baylan
 
aaay ne duygusal:gitme:bizimkilerde minicikti şimdi bana oyuncaklarından kahve cay yapıp içiriyo 80 lik hobit:ecrin_bebek:
 
doktor aradı yüksek cıkmıs sekerimsenağlamane yicem ben simdi ignem de yokkötükedihüsoac kaldımayyy cok mutsuzumsenağlamametin de ömrğüm yürüyüşle gecti bu asefer kendime bile vakit ayıramıyorum nasıl yürürüm:1no2ooooo sayfaları kapladım kendin çal kendin oynasempatiksalakcinni
 
kızlar mrb ben çok sık giremiyorum.ama burda olmaktan çok mutluyum kızımın yaşıtlarının anneleri problemler yaşananlar yaşanmış geliyo banada duruyu bu gece babannesi aldı o bakıcak yarın akşam üstü alıcaz bende hazır yokken gireyim dedim ama kimsecikler yok neyse iyi hafta sonları diliyorum hepinize
 
fifoş yazı çok güzelmiş saol , şekerinin çıkmasına üzüldüm canım ya geçmiş olsun, benim oğluşda uyudu şimdi ama mutfak kapısından içeri girmek mümkün değil birde makinedeki çamaşırlar asılacak birde Onat banyo yapmıştı banyo toplanacak peki bu zavallı kadın bu işleri ne zaman yapıp oturupda bir çay kahve içecek yaaaaa
 
fifoşcum sormuşsun unuttum canım ya iyiyiz ben toparladım epeyce ama Onatın hala burnu tıkalı geçmedi bir türlü yarın ilaçlarımız bitiyor bakalım pazartesi kontrole gidicez ama sanırım o güne kadar iyileşiriz iyice
 

aynen yaa o kadar işim var ki şu bilgisayarın karşısına geçtimi duru olmadığı zaman nasıl geçiyo anlamıyorum.off benimde çooook işim var ekinsu
 
sanada kolay gelsin sedacım bu arada hastalıktan fırsat bulup yazamadım hiç hoşgeldin

hoşbulduk canım geçmiş olsun senin bebeğin ne kadarlık biraz kendinden bahsedermisin benim kızım var 15 aylık 3 yıllık evliyim 23 yaşındayım yarışmaya bursadan katılıyorum :))) çok komik oldu :))
 
İyi akşamlar kızlar, egehanı banyo yaptırdım yatırdım.Biraz bakayım dedim kkya.

Fifoş çok güzel bir yazıydı sağol canım paylaşımın için.Ne çabuk büyüdüler değil mi_?Geçen sene bu aylarda 3 aylıktılar , gazları mı var, nereleri ağrıyor hiç anlayamadan gece uykularımız olamadan zaman geçiriyorduk.Ondan evvelki sene de daha yeni hamile olduğumuzu öğrenmiş ya da bazılarımız daha öğrenememiştik bile:))))tekrar teşekkürler.

Senin yine şekerinin çıkmasına üzüldüm canım yaaa, senin bu hamilelik şekerin kötü.Neyse bunda hazırlıklıydın, bu zamana kadar bol bol tatlı yedin, bundan sonra yemeyeceksin demektir bu.Bol sporlu günler bekliyor seni artık:)))))

Emelcim onatta atlatır inşallah bir an önce.Egehanında 1 haftadır burnu akıyor, 10 gündür korkumdan banyo yaptırmıyordum.Bu akşam mecburen yaptırdım, geçen sene hergün yatırmadan banyo yaptırıyordum, bu sene 10 günde bir yıkanıyor zavallım.Sudan çıkarmak ayrı bir dert oluyor ama neyse.Artık önümüz yaz.Hiç çıkmasın denizden ve sudan artık:)))))

Seda kızının adı nedir_?
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…