Ve işte o an,
ben ne zaman yazacağım diye düşündüğüm kaçıncı günlerden birindeyim yine.
Tarih:12.08.2010
Bütün gün yarını düşünmek oğlumu düşünmekle geçti. annem kayınvalidem eşim görümcem babannem evde ve ben yatak odasında sürekli yarı ağlamaklı bir şekilde düşünüyorum karnımdaki oğlumla konuşuyorum ona hikayeler anlatıyorum ve buluşacağımız dakikalara az kaldığını onada anlatıyorum. zaman geçmiyor ama sürekli uyuyorum bende.derken gece oldu. eşimle birbirimize sarılıp hayallere daldık düşündük konuştuk.
ve sabah...
doktor en son saat 8 de kahvaltı edeceğimi ve bir daha yemek ve su içmeyeceğimi söyledi. kalktım iki üç lokma atıştırdım ve geri yattım. yemek yemeye halim yoktu sanki. içimde birşey dışarı çıkmak için can atıyordu gibi. herşey hazırlandı. herkes kalktı ve 2 araba hastanenin yolu tututldu.
Tarih:13.08.2010
Yer:Medıcana avcılar hastanesi
Hastaneye vardık hemen yatışım yapıldı odamız hazırdı zaten. hastanenin en serin en ferah suit odasına yerleştik. hemen hemşireler odadaki herkesi dışarı çıkardı üzerime önlüğüm giydirildi. önce lağman yapıldı. en çok bundan kokuyordum ama endişe ettiğim gibikötü değildi. sonra hemşireler geldi ve sondayı taktı. ameliyathaneye gideceğim sedyeye uzandım. ve içim kıpır kıpır coşuyordu. ne bir endişe vardı ameliyattan dolayı nede oğlumdan. o an içimi öyle bir sevinç kapladı ki, oğlumu sağ sağlim kucağıma alacağımı herşeyin çok güzel olacağını sanki birisi kulağıma fısıldadı. sevinçten uçuyordum. ebeler hemşireler bana şaşırıyordu ne kadar pozitifsin ameliyata giderken bravo dediler.
ve odadan çıktım herkes görmek istediğim herkes ordaydı kimi ağlıyor kimi sevinçten gülüyordu tuhaftı. bir tek eşimi göremedim ameliyata giderken. onu bebeğin kıyafetlerini alması için arabaya göndermişlerdi. eşim nerde diye sordum onu göremeden asansöre bindim.binerken arkamdan herkese el salladım ve söylediğim söz bebeği görünce beni sakın unutmayın oldu.ve doğru ameliyathaneye indik. asansörde bile ne kadar neşeliolduğum hakkında yorum yapıyorlardı.
ameliyathanede erkek bir anestezist beni karşıladı çok gülzer yüzlüydü. giderken soğuk duş almıştım saçlarım ıslaktı. bana burası çok soğuk üşüyeceksin dedi. olsun ben razıyım dedim ve ameliyat masasına yattım. örtüm açıldı ve doktoru beklerken ameliyat yardımcıları benimle konuştular. çok neşeliydi onlarda ben de. hepsi bu girdiğimiz en neşeli sezeryan dediler. doktorum geldi nasılsın hazır mısın dedi. bende bomba giyim sizi bekliyorum dedim. ne zaman ayılacağım dedim 40 dk sonra dedilaer. sonra yavaşça narkozu verdiler bende kendişm sayıcam dedim yavaş yavaş uyuşuyorum ellerim uyuştu kollarım bacaklarım ve uyuyorum dedim ve uyudum.
sonra bir ses demet hanım uyanın hadi dedi ve uyandım gözlerimi açtım bebeğim nasıl dedim çok tatlı ama çok ağlıyor dediler. hemen görmem lazım deidm yukarı çıktık herkes odanın kapısının önünde bekliyor ve gene eşm yok. bu seferde babannem fenalaştı diye su almaya gitmiş.
eşim nerde dedim su almaya gitti dediler herkes ağlıyor bana bakıyor bende ağlamayın çok iyiyim diyorum o halde teselli etmeye çalışıyorum onları ama canımda çok yanıyor.
sonra odaya geldik bir fitil vbe iğne yediktn sonra eşim yanıma geldi bana sarıldı ve ağladı oğlumuz çok güzel bir melek dedi hemen kameraya çekilmiş gösterdi bayıldım ağlayaadım canımın acısından ağlayamadım. ama şimdi bu satırları yazarken ağlıyorum.
evet artık sıra bana da gelsin değil mi :) geç bile kaldım sanırım...
Ağustos ayına girmemizle bizde ki heyecan başlamıştı ve ben her an doğumu bekler olmuştum... Oysa ki zaman geçiyor fakat bende ne ağrı ne sancı oluyordu.
Bebeğim 2 ay önce almıştı doğum pozisyonunu fakat hala gelmeye niyeti yoktu.
hem heycanla bekliyordum hemde normal doğumdan çok korkuyordum.. aslında hiç istemiyordum normal doğumu ama doktorum herşeyin normal olmasından dolayı doğumun normal olacak isteğe bağlı sezaryan olmayacak diyor ve beni sürekli normal doğum için motive ediyordu...
11.08.2010 eşimle 38+3 kontrolümüze gittiğimizde doktorumuz artık çatılara bakma zamanının geldiğini söyledi ve benim bunu duyduğum anda nutkum tutulmuştu çünkü herkes çok kötü birşey olduğundan bahsediyordu ve ben çok korkuyordum. O sırada tansiyonumu ölçen asistan gülmeye başlayarak doktor hanım kötü bir zmanlamaydı tansiyon 14e fırladı dedi :) tabii hepimizde bir kahkaha :) benim her zaman 9larda çıkan tansiyonum 14 olmuştu :) doktorum korkma doğuma girmiyorsun dedi ve kaçış yok çatı muanesi yapıldı veeee hiç söylendiği gibi korkutucu ve acıtıcı değildi. Boşa tansiyonumun çıktığıyla kaldım :)
Çatılarımın normal doğum için müsait olmadığı, normal doğum yapmamın çok riskli olacağını söyledi doktorum ve bu seferde heycandan dilim damağım kurudu benim zaten hiç normal doğum istemiyordum ve çok mutluydum :) ve uzun uzun konuştuktan sonra sezaryan kararını aldık hep birlikte :)
16.08.2010 sabah saat 08.00'de bir büyük bardak meyve suyumu içmek için uyandım ve tekrar yattım keyif yapmak için:)
bugün doğuma gireceğim fakat ben o kadar sakinim ki herkes şaşkın :) 1 saat sonra kalktık ve hazırlanmaya başladık :) doğuma giderken hep karbeyaz olmak istiyordum ve istediğim gibi beyaz elbisemi ve ayakkabılarımı giydim son hazırlıklarımı tamamladım bu arada kurt gibi açım ve sürekli karnımı severek ''bebeğim seni aç bırakıyorum ama sana kavuşmak için buna mecburum'' diyorum :)
saat 10.30 gibi hastaneye geldik hamile halimle ve eşimle son kez hastane kapısında 1foto çekildik :)
yatış işlemleri yapıldı ve o arada herkes hastaneye doluştu oysaki benim doğuma girmeme daha 3 saat var :)
nst'ye bağlandım son kez ve çiğdem ebemize bu son dedik :) ardından çiğdem ebe odamıza gelip herkes dışarı hadi bakiyim diye bir bağırdı -ki herkes tırstı noluo die :) çok şeker bir bayan kulakları çınlasın :) önce önlüğümü giydirdi sonra ise sonda takmak benim işim değil ama sen çok korkuyosun kıyamadım geldim canını acıtmasınlar diye dedi veee inanın sondayı taktı hiç hissetmedim :) ee ne oldu dedim taktım ya dedi aaa dedim :)
bak idrarın gelio dedi eee ben bişi yapmıorum ki nasıl gelio dedim :))) ama öyle oluomuş yaşamadıan bilinmiyor işte :)
sonra insanlar hurrraa içeri :))
başhekim sekreteri baş hemşire ve doğum katının sorumlusu odamıza gelip bizimle çok güzel ilgilendiler odayı tanıttılar onlarlada bir fasıl sohbet ettik gülüştük ve gittiler
2 gece 3 gün kaldım hastanede veher sabah ziyaretemize geldiler sağolsunlar buradan teşekkürler hehehe :)
anestezi uzmanı geldi son görüşmeleri yaptık.. ardından hemşireler geldi damar yolu açıldı 2tane. 1i yedek her ihtimale karşı..
bu arada bizim oda öyle kalabalık ki klima soğutmuo bile :)
bizler ise kakara kukara eğlenioruz ben gayet sakin ve normal görünüyorum :)
saat oldu 13.30 2 kişi geldi ve hastayı almaya geldik herkes dışarı dedi ve beni sedyeye almaları ile ben bir boşaldım ki sormayın salya sümük hemde :)
Aaaa bu ağlıo bebişini istemio bırkaalım dediler ve gerçekten öylece bırakıp gidiolardı beni ben daha çook ağlamaya başladım gelin dedim ve çıktık odadan...
kimsenin yüzüne bakamıorum herkes birşeyler söylüo ellerim ortünün altında kenetlenmiş ağlıorum
eşimin elini bile tutmadım kimsenin yüzüne bakamadımasansöre bindik eşimde bindi.. asansör ameliyat kapısına açılıo eşim orada kaldı ben içeri... öpüşemedik bile ...
ameliyathaneye girdik beni 2 kişi aldı içeri herkes kendi halinde birşeyler yapıor ve ben çaresiz savunmasız kesilmeyi bekliorum :)
gözyaşlarım dindi bu arada etrafı süzüorum :)
hmeen önümü kapattılar ve hazırlıklar başladı... foto mak. verdim erkek asistanlardan birine o da ismi ne olacak dedi Uras Burak dedim aa benim ismimde Burak dedi :) isimleri kim koydu dedi diğer asistan 2 isminide ben dedim oo dediler yazık enişteye.. herkes gülerek hakkın dolmuş dedi :)
anestezi uzmanı geldi havadan sudan sohbet edioruz ve benm hazırlıklar devam edio...
veeeee canım doktorum geldi tatlım nasılsın herşey güzel olcak hiç korkma gözlerini açtığında bebişin kollarında olacak dedi
ve son kez herkes hazır mı die sordu
herkes hazırdı :)
ve tüm ekip beni alkışladı iyi uykular dedi :)
kafamı çevirmemle alet seslerini duymaya başladım ve korktummmm ya bayılmadan keserlerse die :)
anestezi uzmanına baktım o arada saat tam 13.41di :)
ne zaman bayılırım acaba ya bayılmadan kesilirsem diyecektim -kiiii
ne zman bayılırım acaba dedim gerisi yok :)
gözlerimi açmaya başladığımda ameliyathane kapısındaydım ve canım çok aciodu
sanki binlerce kesik atılmış üzerine tuz serpilmişti
canım acıyor diyemiyordum çünkü dilim dönmüyordu
konuşamıyordum...
kafamı sağa sola çevirmeye başladım herkes alkışlayarak günaydın çok şeker bir bebeğin oldu çok tatlı sana benziyor diyordu
ben konuşmak istedikçe inliyordum ve sonunda lütfen su dedim kurumuştu içim
canım acio lütfen su dedim ama yasaktıasansöre bindik odamıza geldik bu süre içinde ben sürekli canım acio lütfen su bebeğim nasıl saçı var mı nefes alıyor mu diye sayıklamışım ama bu kısmı hiç hatırlamıorum ...
odamıza geldiğimizde eşim bebişin fotosunu gösterdi hemen aman Allah ım o ne öyle dedim kapkara saçları vardı oğlumun
inanın eşim kadar kadar gürdü saçları :) ve ben hep bebeğim kel olacak ben hiç mide sorunu çekmedim diyordum :)
ve oğluşum geldi hemen emzirmeye çalıştılar ben hala yarı baygınım arada uyuyor uyanıorum
ilk emzirme videomu çekmişler de o uykulu halimle bile anne nefes alıomu oğlum burnu tıkanmasın
geceliğime 2 nazar boncuğu takmıştım biri bebeğimin onu takın nazar değmesin oğlumun yüzünüde tam göremedim diyorum ama gözlerim kapalı
işte annelik böyle birşeymiş hemen başlıormuş :)
mis kokulu oğlum kollarımda önemli olanda bu... çektiğim acıları çoktan unuttum... zaten hastanede 2 gece kaldım eve geldiğim günden beride yanlızım..
herşey yolunda Allah ıma şükürler olsun...
bu arada doğuma gireceğim güne kadar ya beğenmezsem ya çirkin olursa ya sevemezsem diye içten içe kendi kendime düşünüp korkuyordum ama o dünyanın en çirkinide olsa anneye dünyanın en tatlısı mis kokulusu geliyormuş
özellikle iyice ayıldığımda kokladım da yıkanmadığı halde mis gibi kokuyordu
ellerini ayaklarını heryerini inceledim herşeyi öyle muntazam öyle güzeldi ki insanı meest ediyordu...işte böyle :)
yvzyvz çok geçmiş olsun,allah analı babalı büyütsün bebeğini.
bende anlatayım.. ancak fırsat bulabildim...:)
2ağustos pazartesi günü eşimle 39.hafta rutin kontrolümüze gittik.. önümüzde baya bir hasta vardı.. uzunca bekleyişte,eşim sürekli hazır gelmişken doğurda öyle geri gidelim diye taklıyordu.. sıramız geldi, usgde kuzumun 3200gr.a ulaştığını herşeyinin normal, ancak suyunun sınırda olduğunu ve bu saatten sonrada beslenmesine kan akışına zarar vereceği,birde tüpbebek olduğu düşünülerek doğumun başlatılması gerektiği söylendi.. sunni sancı verilerek normal doğum olacaktı.. çatı muayenesi yapıldı ve normal doğumada elverişli olduğum söylendi.. eşimle şaşkınlığımız..ailelere haber verme yatış işlemleri vs vs.. saat 4te hastanede olmalıydım hastane çantam annemlerdeydi hem onları alıp hemde duş almak için oraya gittik.. tabi giderken sizlere haber vermeliydim..:) dua istemeliydim..
duşumuzu aldık,eşyalarımızı ve annemide alıp hastaneye yeniden gittik.. o saate kadarda hiçbişey yememiştim,doktor her duruma karşı yine yeme dedi sadece az bir çorbaya izin verdi..
başıma gelecekleri bilsem tıkabasa yemezmiydim:)
eşimle annemlerle kapıda vedalaşıp doğumhanenin yolunu tuttum.. lavman yapıldı.. saat 9.da serumum takıldı,vajinadan ilaç konuldu,nstye bağladılar.. bağladıklarında kendimden sancım olduğu da görüldü..
kimse korksunda istemem.. hani kişiden kişiye farklılıklar var mutlaka.. bünye meselesi ya..
tüm gece sabaha kadar 101 rakamlarını göre göre sancımı çektim.. ıkınma hissediyorum olmuyor.. belim ağrıdan kopmak üzere.. karnım sancılı.. sırtüstü o halde yatıyorum.. ben inledikçe oksijen veriliyor... 5dk içerisinde 2defa sancı giriyordu sürekli ve hep 80-90-100 arasında gelip-giden.. sabaha kadar kendimden geçmiş haldeydim.. açım,susuzum,ağrılıyım artık takatim kalmamıştı.. eşim defalarca yalvarmış doktorlara yemek verin,onu vermiyorsanız bari su verin diye.. aksi durumda sezeryana alabiliriz diyerek aç kalmam gerektiği söylendi hep.. herkese dualarımı ettim.. isim isim sayamasamda hepinize dua ettim:) tüm tüpbebek yolunda emek verenlere.. çocuk isteyenlere..
sürekli yapılan açılma muayenelerinde tüm geceden sabaha kadar olan açıklık sadece 1cm..
3ağustos salı günü de aynı şekilde yine serum,vajinal ilaç,nst eşliğinde sancımı çektim.. gece saat 12,30a kadar.. açıklık 2cm! e ulaştı.. hala açım,susuzum,ağrılıyım midem bulantısı ayrı ve midemde olmayan ne varsa bir güzelde çıkardım..
artık acıdılar halime ki ilaç çıkarıldı serum kesildi hafif bişeyler yiyebileceğim söylendi.. beklemeye alınmıştım.. ilaç çıktıktan sonra beklemedeyken vücut kendiliğinden de açılabiliyormuş.. sabaha kadar da bekleyelim dediler..
gece boyunca ara ara giren sancı nst ile sabah olmuştu sonunda..
sabah yapılan muayenede açıklık yine 2cm.. ilerleme olmamıştı..
doktor 2seçenek sundu.. ya 1gün bekleyeceğiz-dinleceğim sonrasında yine sunni sancı.. eğer yine açılmazsa en son nokta sezeryan..
yada bunlara hiç girişmeden sezeryan..
'sezeryan istemiyorum ben doktor bey,normali bekleriz! ' diyen canım annem!
2,5gün sancı çekmiş,annemi yatağa yatırıp nst ye bağlama ve sunni sancıyı ona verme planları yapan ben..!!!
neyseki doktor, hastanın söylediği uygulanacak kimsenin değil dedi:)
doktora normal doğum hakkımı kullandığımı,yeterince sancı çektiğimi ama sonuç vermediğini söyledim..
bu bebek için çok uğraştık.. hani çıksın yaşadığını bileyim sağlıkla,sunni-sezeryan yinede acının bana ait olduğunu biliyorum alın artık dedim..
yeniden lavman yapıldı,önlüğümü giydim eşimle annemle vedalaştım ve ameliyathanenin bekleme bölümüne geçtim.. dualarımı etim.. göbişimi sevdim.. kızımla konuştum.. doktor geldi aldı bizi ve ameliyathaneye geçtik.. masaya yattım.. kızım o kadar kıpır kıpırdı ki..:) genel anestezi yapılacaktı,
serum takıldı,sonda takıldı.. batikonlu temizlik yapıldı.. (bebeğe ilaç çok gitmesin diye bu işlemler anestezi öncesi yapılıyormuş) çok yoğun oksijen verildi (o da bebeğe depolanıyormuş..)doktor kızımın ismini ,göbek adının olup olmadığını sordu,varsa eğer kordon kesilirken o ismi söyleyebiliriz dedi:) yok dedim.. ozaman uyku vakti dedi.. :)
4 ağustos çarşamba 10,39 minik kızım ipek dünyaya gözlerini açmış sonunda..39.haftamda usg.nin aksine 2920gr ve 47cm olarak:)
uyandığımda bekleme salonundaydım kızımın iyi olup olmadığını sordum.. iyiydi.. bu kelimede yeterdi.. nasıldı neydi.. hiçbiri yoktu aklımda.. O İYİYDİ.. HAYATTA YAŞIYORDU YA.. ÇOK ŞÜKÜR..
Odaya çıkarıldım herkes orada bekliyordu.. ablam annem çok güzel bir bebek görsen diyordu..
tam kendimde değildim ama söylenen herşeyi hatırlayabiliyorum.. yada kızımla ilgili söylenen herşeyi...
eşim geldi.. öptü güldü.. kızımızın fotoğrafını gösterdi.. kendisini getir dedim.. anne bekleniyormuş bebeğin odaya gelmesi için..
ARA NOTkızım doğduğunda eşim annemler çağırılmış gösterilmiş onlara.. ilk eşime verilmiş tabi.. eşimin eline almasıyla hıçkırıklara boğulması bir olmuş.. arkasından annemler.. masum yüzüne mi yoksa sarfettiğimiz onca emekten sonra ona kavuşmamızamı hangisine ağlayacağımı bilemedim diyor:) ömrüm benim..)
kızımı odaya getirdi eşim.. yanıma verdiler.. ağrım vardı doğrulamadım.. o kadar tuhaf bir duygu ki.. ağlamak istiyorsun.. yada kahkahalarla gülmek.. ikisinin ortasında kalakaldım.. baktım kızıma uzunnn uzuuunnn öptüm kokladım.. gözlerinizi ayırmak istemiyorsunuz kesinlikle..:)
emzirme alıştırmaları.. gezinmeler vs vs.. cuma günü hastaneden çıktık..
şimdi evimizdeyiz..
çok şükür bugün 11.günümüz.. ALLAH tüm yavrulara sağlıklı-hayırlı ömürler versin.. benimkinede inş..
kesinlikle burada kelimelere yansıtılamayacak kadar çok çok çok güçlü mükemmel bir duygu anne olmak.. ona sahip olmak.. ALLAH herkese nasip etsin hayırlısıyla sağlıklısıyla inş..
siz geride kalan doğurmamış arkadaşlarıma da sağlıklı doğumlar nasip etsin RABBİM..
hikayem oldukça uzun oldu.. kusuruma bakmayın olurmu.. döktüm içimi:)
ipekimle hepinizii çok çok öpüyoruz..
CANIM OĞLUMMMMVe işte o an,
ben ne zaman yazacağım diye düşündüğüm kaçıncı günlerden birindeyim yine.
Tarih:12.08.2010
Bütün gün yarını düşünmek oğlumu düşünmekle geçti. annem kayınvalidem eşim görümcem babannem evde ve ben yatak odasında sürekli yarı ağlamaklı bir şekilde düşünüyorum karnımdaki oğlumla konuşuyorum ona hikayeler anlatıyorum ve buluşacağımız dakikalara az kaldığını onada anlatıyorum. zaman geçmiyor ama sürekli uyuyorum bende.derken gece oldu. eşimle birbirimize sarılıp hayallere daldık düşündük konuştuk.
ve sabah...
doktor en son saat 8 de kahvaltı edeceğimi ve bir daha yemek ve su içmeyeceğimi söyledi. kalktım iki üç lokma atıştırdım ve geri yattım. yemek yemeye halim yoktu sanki. içimde birşey dışarı çıkmak için can atıyordu gibi. herşey hazırlandı. herkes kalktı ve 2 araba hastanenin yolu tututldu.
Tarih:13.08.2010
Yer:Medıcana avcılar hastanesi
Hastaneye vardık hemen yatışım yapıldı odamız hazırdı zaten. hastanenin en serin en ferah suit odasına yerleştik. hemen hemşireler odadaki herkesi dışarı çıkardı üzerime önlüğüm giydirildi. önce lağman yapıldı. en çok bundan kokuyordum ama endişe ettiğim gibikötü değildi. sonra hemşireler geldi ve sondayı taktı. ameliyathaneye gideceğim sedyeye uzandım. ve içim kıpır kıpır coşuyordu. ne bir endişe vardı ameliyattan dolayı nede oğlumdan. o an içimi öyle bir sevinç kapladı ki, oğlumu sağ sağlim kucağıma alacağımı herşeyin çok güzel olacağını sanki birisi kulağıma fısıldadı. sevinçten uçuyordum. ebeler hemşireler bana şaşırıyordu ne kadar pozitifsin ameliyata giderken bravo dediler.
ve odadan çıktım herkes görmek istediğim herkes ordaydı kimi ağlıyor kimi sevinçten gülüyordu tuhaftı. bir tek eşimi göremedim ameliyata giderken. onu bebeğin kıyafetlerini alması için arabaya göndermişlerdi. eşim nerde diye sordum onu göremeden asansöre bindim.binerken arkamdan herkese el salladım ve söylediğim söz bebeği görünce beni sakın unutmayın oldu.ve doğru ameliyathaneye indik. asansörde bile ne kadar neşeliolduğum hakkında yorum yapıyorlardı.
ameliyathanede erkek bir anestezist beni karşıladı çok gülzer yüzlüydü. giderken soğuk duş almıştım saçlarım ıslaktı. bana burası çok soğuk üşüyeceksin dedi. olsun ben razıyım dedim ve ameliyat masasına yattım. örtüm açıldı ve doktoru beklerken ameliyat yardımcıları benimle konuştular. çok neşeliydi onlarda ben de. hepsi bu girdiğimiz en neşeli sezeryan dediler. doktorum geldi nasılsın hazır mısın dedi. bende bomba giyim sizi bekliyorum dedim. ne zaman ayılacağım dedim 40 dk sonra dedilaer. sonra yavaşça narkozu verdiler bende kendişm sayıcam dedim yavaş yavaş uyuşuyorum ellerim uyuştu kollarım bacaklarım ve uyuyorum dedim ve uyudum.
sonra bir ses demet hanım uyanın hadi dedi ve uyandım gözlerimi açtım bebeğim nasıl dedim çok tatlı ama çok ağlıyor dediler. hemen görmem lazım deidm yukarı çıktık herkes odanın kapısının önünde bekliyor ve gene eşm yok. bu seferde babannem fenalaştı diye su almaya gitmiş.
eşim nerde dedim su almaya gitti dediler herkes ağlıyor bana bakıyor bende ağlamayın çok iyiyim diyorum o halde teselli etmeye çalışıyorum onları ama canımda çok yanıyor.
sonra odaya geldik bir fitil vbe iğne yediktn sonra eşim yanıma geldi bana sarıldı ve ağladı oğlumuz çok güzel bir melek dedi hemen kameraya çekilmiş gösterdi bayıldım ağlayaadım canımın acısından ağlayamadım. ama şimdi bu satırları yazarken ağlıyorum.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?