Bu da bizim hikayemiz.:)
Hatırlayanlar vardır aranızda, bizim minik patates hamileliğim boyunca çok korkuttu bizi. Kanamalar, riskler, olumsuz test sonuçları derken 38. hafataya kadar geldik.
Hamile olduğumu öğrendiğimden beri normal doğum istiyordum. Fakat anladım ki benim istemem bir işe yaramıyormuş.Doğum şekli son ana kadar belli olmuyormuş.
37.hafta kontrolümüzde doktorumuz değerlerimizin bir hafta geri olduğunu söyledi. 36. haftada 3100gr olan bebeğim 37. haftada 3000 olmuştu. Bebeğimiz beslenmiyordu. Gelişimi 36. haftada kalmıştı. Yapılan muayene sonucu bir hafta daha beklemeye karar verdik. Durum devam ederse müdehale edilecekti. 21 temmuzda yapılan muayenede durumun aynı olduğunu hatta bebeğimin kilo kaybettiğini gördük. Doktorumuz daha fazla içeride kalmasının anlamı olmadığını, dışarıda çok daha iyi besleneceğini söyledi. Ertesi güne randevu verdi. Saat 12 gibi alacağını söyledi.
Çok şaşkındım. Daha iki haftam vardı. Karnımda olmasına çok alışmıştım. Sanki hayatım boyunca hamileydim ve bebeğim hep benimleydi. Hep öyle kalacaktı. O zaman anladım ki ben doğum anını gerçek anlamda içselleştirmemiştim aslında. Nasıl olacaktı? Ona yetebilecek miydim? İhtiyaçlarını karşılayabilecek miydim? İyi bir anne olabilecek miydim? Bu sorular beynimde dönerken bir yandan da kendi kendime yarın bu vakitler bebeğim kollarımda olacak diyordum. Ama hala inanılmaz geliyordu.:)
O gece zor da olsa uyudum. Annem ve babam da apar topar gelmişlerdi. Sabahları saatler kurup sürüne sürüne kalkan ben o sabah kendiliğimden uyandım. Herkesi kaldırıp duşa girdim. Onlar kahvaltı yaparken saçlarımı yaptım. Eşim endişeli bir gülümsemeyle takip ediyordu her hareketimi.
Saat 9.30 gibi evden çıktık. 10.00'a doğru hastanedeydik. Girişimizi yaptık. Odamıza yerleştik. Hemşireler testler için kan aldılar. Bu arada beni hazırladılar. 11.30da hemşiremiz hadi dedi. Nasıl yani hemen mi dedim.:) sedyele çıktık odadan bütün aile de peşimizde. Ben tavandaki lambaları sayarken hemşiremiz bizimkilere bebeğin eşyalarını alıp bebek odasına inmelerini söyledi. O kalabalık birden nasıl dağıldı anlatamam:)) Ameliyathaneye girdik. İçeride anestezi uzmanının asistanı, benim doktorumun asistanı, iki hemşire ve bir ameliyathane asistanı vardı. Doktorumla anestezi konusunu hiç konuşmamıştık. Fırsatımız olmamıştı ki...Ben genel olmak istemediğimi söyledim. Ayılma süresinden korkuyordum. Doktorumu aradılar spinal olmak istediğimi söylediler. Doktorum buna sıcak bakmamış. Ben anestezi uzmanını istedim. Bana sen ne istiyorsun önemli olan senin isteğin dedi. Spinal dedim. Nedenini sordu.Sadece bebeğim dedim. Tamamdır dedi ve beni oturttu başımı eğdirdi ve spinal iğnesini yaptı. Bir süre sonra ayaklarım ısınmaya başladı. Beni yatırdılar. Doktorum geldi.Hafif bir müzik açtılar. Onlar birbirleriyle konşup şakalaşırken bir asistan yapılan şeyleri bana anlaıyordu. Şimdi vücudunu dezenfekte ediyoruz dediği zaman benim midem bulanmaya başladı. Anestezi uzmanı bunun normal olduğunu anestezinin işe yaradığını söyledi. Başlayalım mı dedi? Hala hissediyordum. Parmakları dokunuşları. Hayır dedim. Dokunuşları hissediyorsam, kesildiği zaman acıyı da hissedebilirm dedim. Peki, biraz daha bekleyelim dediler. İşte o anda bir baskı hissettim, ardından da dünyanın en güzel sesini duydum. İşte küçük prensim beni arıyordu. Göbeğini bile kesmeden koydular göğsüme. Koklaştık miniğimle hemen sustu. Sonra temizlemek için aldılar. Ameliyathaneden çıkarmadan bir kez daha göstediler. Bu benim bebeğim miydi şimdi? İçimde mi büyümüştü gerçekten? Artık hep benimle mi olacaktı? Muhteşemdi arkadaşlar...
Dikişlerim atılırken zaman geçmek bilmedi. Bir an önce çıkıp miniğimi görmem lazımdı. Onun bana, benim ona ihtiyacım vardı.
Odama götürüldükten on on beş dakika sonra geldi aşkım. Hemen emmeye başladı.
Yaklaşık iki saat sonra bacaklarımı hissettim. Akşam üzeri yürüyüşlere başladık. Sabaha yardımsız ayaktaydım. O günden beri her işimi kendim yapıyoorum. Hiç yatmadım. Ağrım olmadı. Sadece dikişlerim ilk gün sızladı o kadar. Anlatılan hiçbir olumsuzluğu yaşamadım.
Şimdi bir mucize yatıyor yanıbaşımda. Bazen gerçekten inanamıyor ve gidip gidip ona bakıyorum. Bugüne kadar yaptığımız en güzel şey olduğuna dair hemfikiriz eşimle. Kokusunu bile özlüyor insan.
Biraz uzun oldu kusura bakmayın. Umarım herkes kolay bir doğum yaşar. İnanın şekli hiç önemli değil siz ve bebeğiniz sağlıklı olduktan sonra...
prensessss ladyfog ve Drgunay çok ağlattınız beni
bundan sonra özellikle sabahları bu topice girmicem kızlar üstelik 3 hikaye birden ağır geldi
üstüm başım gözyaşı içinde :) ama sonu güzel biten hikayeleri okumak duymak muhteşem bi duygu çünkü ağlarken gülmeye başlıo insan :)
Allah ım hepimize yavrularımızı bağışlasın ve hep sonu güzel biten hikayelerimiz olsun inş
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?