E
eda8
Ziyaretçi
dün görmüştüm bu topiği ama fırsat olmadı yazmaya şimdi ben siftah yapayım bari.
baştan söyliyim deli gibi normal doğum isteyip sezaryen olan biriyim.
ve bu yazı feci derecede spinal-epidural sezaryanı övmektedir.
uzuuuuun bir yazıya hazırlıklı olun..
bilenler bilir zaten ben gebeliğimin son 1 ayını çok sorunlarla geçirdim. 2 hafta hastanede yattım çıktım ve evdeyken çok ağır grip oldum. ateşim 40 dereceye çıktı ve bir hafta boyunca hiiiç düşmedi. soğuk kompresler falan hiçbirşey fayda etmedi. her gece acillere gittim tek bir ilaç vermediler. en son artık bilincim bulanmaya ve havale sınırına gelmeye başlamıştım. söylenenleri ve kendi konutuklarımı algılayamıyordum ki tanıdığımız eczacının verdiği gebelikte kullanılan bir antibiyotiğe başladım, birazcık gözüm açıldı.
ama bu sürede 1 hafta boyunca bebeğimin hareketlerini hiç ama hiç hissedemiyordum. başından beri takibimi yapan doktor kalp atışlarında sorun gördü ertesi gün tekrar çağırdı.
ertesi gün kalp atışları iyice kötüleşince acilen çapa tıp'a 2.kez yattım.
14.11.2009'da 2.kez yattığım çapa tıpta 3 gün boyunca günde 2 kez nst'ye girdim, ultrasonla bakıldı. ve ben bu sürede hala hareket hissetmiyordum. vücudumda çıkan gebelik lekeleri de 2 gün içinde kaybolmuştu. yani gebelik belirtilerim artık bitmişti benim.
16.11.2009 akşam 19:30 civarı 15-10 tansiyonla gözetim altına alınıp nst'ye bağlandım. ara ara kalp atışları gidip geliyor ve çok yavaş atıyordu. suyum tamamen bitmiş, tansiyonum düşürülemiyordu.
preeklampsiye girmiştim ve bebek de artık ciddi tehlikedeydi.
13 saat nst'de kaldım. tuvalete kalkmam bile yasaktı. cep telefonumu odada bırakmıştım nasılsa hemen geleceğim diye. refakatçim olan eşime ulaşabileceğim hiçbir yol yoktu ve o da sabah saat 06:30'da işe gitmeye mecburdu.
sabah 08:30 civarı artık bebeğimin kalp atışları tamamen azalıp alınamadığı ve benim tansiyonumda gittikçe yükselmeye başladığı için acilen doğuma alındım.
hastanede kimsem yoktu. eşim muhtemelen işe gitmiş, babam daha gelmemişti. annem ertesi gün gelecekti ve ben bir başıma acilen doğuma götürülüyordum.
odaya çıkıp telefonumu almaya izin yoktu. en sonunda doktor kendi cebini verdi. kocamı, annemi, babamı aradım ben doğuma alınıyorum diye; bu sırada bir yandan da giydiriliyorum zaten, tam bir zamanla yarış durumu.
hayatımda o kadar korktuğumu hiç hatırlamıyorum. dizlerim birbirine vuruyordu korkudan. ağlayıp tansiyonumu daha da yükseltmemek için dudaklarımı yarmışım ısırmaktan ama hissetmiyordum.
yanımdaki doktor elindeki telsize kaybedecek saniyemiz yok çok acil ameliyathaneyi hazırlayın dedikçe ben iyice panik oluyordum.
şu an tekerlikle sandalyeyle götürüldüğüm o yolun yarısından sonrasını hatırlamıyorum.
ameliyathaneye götürüldüm. 8 doktor 2 anestezist vardı içerde. yüzümün aşırı şiş olması ve rengimin sarılığı yüzünden uyutulmamın sakıncalığı olduğuna karar verdiler ve spinal yapılacağımı söylediler. genel anestiziyi hiç ama hiç istemediğim için benim işime geldi. (çapa tıpta doğum şekline hasta değil, doktor-anestezist karar veriyor. ne isteğe bağlı sezaryan var ne de epidural- genel seçenek tercihi).
yatağa oturup kafamı içeri çektim, sırtımı geri verdim. bildiğiniz kambur duruşu yani.
belimde çok hafif bir iğne acısı hissetmemle birlikte ayaklarımda sıcaklık başladı. hemen yatırdılar masaya, önüme bir yükselti yapıp örttüler hemen. artık hiçbirşey hissetmiyordum.
başımdaki doktorlardan biri sürekli benimle ilgileniyordu. konuşuyor, yüzümü okşuyor ve ameliyatın her anı hakkında bilgi veriyordu. herhangi bişey hissedip hissetmediğimi soruyordu.
10 dk sonra bebeğimin ağlamasını duydum. 5-6 sn'liğine yanağıma koydular.
hayatımda bundan daha huzurlu bir an daha bilmiyorum ben. dünya durdu, sanki ben evimde yatağımda bebeğimle koyun koyuna yatıyordum.
şu yaşıma kadar yaşadığım hiçbir şeyi o ana değişemem. bebeğimi ilk emzirdiğim, kuvözden çıkarıp ilk kucağıma aldığım an da dahil..
bebeğimi götürdükten sonra 15 dk falan daha sürdü ameliyat. sonra odaya çıkardılar. sondayı da anesteziden sonra takmışlar, sol tarafta sallandığını gördüm ama takıldığını hissetmemiştim çünkü.
doğum sonrasını çok rahat geçirdim ben. 4 saat sonra kalktım 15 dk yürüdüm, gidip oğlumu gördüm.
akşama doğru ağrım oldu biraz ama ağrı kesici yaptılar geçti. baş ağrısı falan da çekmedim hiç.
sadece 1 hafta süren bir öksürüğüm oldu. benimki normalden çok daha şiddetliydi çünkü hem anestezi ekisi hemde henüz bitemeyen gribim birleşmişti. 1 hafta konuşamadım desem yeridir. öksürmemek için habire su içince sanırım başağrısını engellemiş oldum.
sadece ameliyattan sonra odaya gelince yaşananlar şimdi rüya gibi geliyor bana. hatırlamakla hatırlamamak arası gibi; biraz bulanık.
2 gün sonra taburcu oldum hastaneden bebeğimi orda bırakıp. ama anladım bebeğinle kurulan temas, paylaşım arttıkça aşk da artıyor. evet o gün hastaneden çıkmak çok zor çok canımı yakan birşeydi ama bugün onu orda bırakıp çıkmak daha zor geliyor.
göğsümde kalan kokusu, elimde elinin sıcaklığıyla eve gelmek içimi acıtıyor.
ama biliyorum bunlarda bitecek ve biz kucak kucağa eve geleceğiz..
şimdi okudum da yazdığımı, şu foruma yazdığım en uzun yazı olmuş bu. akannehir
ben genelde bu kadar uzun yazıları okumam,sıkılırım. eğer şu satıra kadar okuyabildiyseniz cidden tebrikler, önünüzde eğiliyorum buyrunnnnnnnnn
sonuna kadar okudum ve aglıyorum..mafoldumben
allah analı babalı büyütsün battı şansı açık olsun.opuyorumnanaktan