günaydın göremediğim ama biran evvel görmek istediğim dostlarım,
günler gelip geçiyor, tez savunma vaktim yaklaşıyor ve ben stresten ölmek üzereyim

yazmam gereken bir sürü şey, okumam ve çalışmam gereken bir sürü konu var. nasıl yetiştireceğimi bilmiyorum

neyse, bebeleriniz nasıl? neler yapıyorlar? konuşuyorlar mı? oynuyorlar mı? 2 yaş sendromu denen şeylerden oldunuz mu? yok, bizim tombalakta birşey olmadı, neden bilemiyorum

kalemler ve makasla arası iyi. yuvarlaklar çizip, kağıt kesiyor. hayır, kreşte öğrenmedi. kendi kendine evde öğrendi. kreşte 4 yaşından önce makas kullandırmıyorlarmış

izlediği bir çizgifilm yada yaşadığı bir olayı anlatabiliyor. günün sonunda kreşte neler yaptığını anlatıyor veya beraber baktığımız bir olayı bana tarif ediyor. sabah erkenden cami avlusundaki salyangozları izleyip, ağaçtan alıp bakıp tekrar ağaca koymak en büyük zevki. onun dışında kreş dönüşü yol kenarı inşaatlarında kürekle kum karıştırmayı seviyor. yok çocuk küreği değil, bildiğiniz amele küreğini kumla doldurup kenara taşıyor

hayır canım, özellikle öğrettiğimiz yok. sadece başında durup kontrol edebildiğimiz herşeyi denemesine izin veriyoruz. yapı marketlerde satılan paletlerle, market içinde dolaşıp çıkışta görevliye teslim ediyoruz mesela. böyle böyle, zararı olmayan şeyleri deneyip işimiz bitince görevliye veriyoruz. gerçi bazen komik de oluyor. geçen gün kitapçıya gittik, 5 tl lik bir araba almış. "tamam alalım" dedik. mağaza içinde oynadı. kasaya giderken bir de ne görelim, bizimki arabayı yerine koyuyor

meğer, onu da denenip heves alınınca yerine bıraktığımız şeylerden sanmış. birşey demeden çıktık kitapçıdan. başka bir ucuzluk sepetindeki mağazada kamyona da aynı şeyi yaptı

o yüzden evde çok az oyuncak var. aldıklarımız da, uzun uzun oynanacak sökülüp takılan bir sürü parçası olan, parçaları değiştikçe farklı oyuncaklar olan şeyler. size de aynı yöntemi tavsiye ederim
başka başka

hah kitap

TUBITAK'ın bol renkli sayfalı ucuz bilim kitaplarından almıştık. o kadar çok sayfası var ki, çocuk sonuna geldiğinde başını çoktaaan unutmuş oluyor. zaten çevire çevire saatlerce bakabiliyor. uçaklar ve böceklere meraklı olduğu için böcekli uçaklı kitaplar aldık. hergün alıp alıp bana anlatıyor (bilmiyorum ya

)
kazalara gelince. evet, çok gezen bebenin kazası da çok oluyor. yosunlu havuza düşme, kedi ısırması ve tırmalamasından sonra otomatik kapıya sıkışma anısı da oldu

yok, ağır bir kapı değildi, biraz itince hemen açılıveren cinsindendi. onun dışında aslında çok temkinli bir çocuk. maceracı olmakla beraber gözü kara değil. ha, merdivenleri kendi inip çıktığını da ekleyeyim
başka? ha evet, kreşte iyiymiş. sabah "aaataşlara (arkadaşlara) gitmem

" diye çıkıyor, kreşin kapısını görünce babasına "görüşüüüz, hoçakaaal" deyip fırlıyor içeri. ama çok dolaşan ve hiç oturmayan bir çocuk olduğu için öğretmenleri biraz şikayet ediyor

"Orhan Cemal çok hareketli, sürekli geziyor, bütün kreşi dolaşıp herkese "maaatosunuz (napıyorsunuz)" diyor, o yüzden gözümüzü ayıramıyoruz. diğer çocuklarla ilgilenemiyoruz diyor. bir faaliyet masası alıp, kitap okuma, yazı yazma işlerini orda yaptıracağım. 5-10 dk oturmasını sağlarım belki
bütün bunları neden yazdım bir sorun bakayım
okuyunca belkim bir cevap yazarsınız da topik canlanır diye yazdım efenim. kestane kebap acele cevap diyorum

hoşta kalınııııızzzzz