HOLLYWOOD´UN DOKTORUNDAN ÇOCUK SAĞLIĞI - SABAH´LA GUNAYDIN - 26.07.2010
Dünya starlarını "mutlu bebek yetiştirme" konusunda eğiten Doç.Dr.Harvey Carp:Ebeveynin yaptığı en büyük hata, bebek doğduktan sonra onu hareket edemeyeceği, sessiz bir odaya koymak.Bebeğin gürültüye, harekete ve kucaklanmaya ihtiyacı var.
ABD´de UCLA Tıp Fakültesi´nde Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı olarak görev yapan Doç.Dr.Harvey Carp;Madonna,Michelle Pfeiffer ve Pierce Brosnan gibi dünya starlarına "mutlu bebekler ve çocuklar yetiştirme" konusunda destek verdi.Acıbadem Maslak Hastanesi´nin davetlisi olarak Türkiye´ye gelen Dr.Carp, "Mutlu Bebekler ve Çocuklar Yetiştirmenin Püf Noktaları" konusunda bir de konferans verip, çocuk yetiştirmekteki deneyimlerini Türk aileleri ile paylaştı.
Bir kız babası olan Doç.Dr.Harvey Carp, iki aylık bir bebeği susturmakta kullandığı özel teknikleriyle dikkatleri çekti.Katıla katıla ağlayan bir bebeği bir kaç saniye içinde susturmayı başaran Dr.Carp ile mutlu bebekler ve çocuklar yetiştirmenin püf noktalarını, bu konuda kullandığı özel teknikleri konuştuk.
AĞLIYORSA GAZI VARDIR
- Bebek sustururken tam bir sihirbaz gibisiniz.Bunu nasıl başarıyorsunuz?
Çocuk sağlığı uzmanlarının hepsi bebeklerin ağladığını bilir.Bu ağlamaların da anne - baba için, ne kadar sıkıntı yarattığının farkındadır.Bebeklerin ağlamaları tüm anne ve babalar için baş edilmesi gereken büyük bir sorundur. Doktorların eğitiminde çok ağlayan bir bebeğin kucağa alınması,arabaya konularak gezdirilmesi, kendini kötü hissettiğinde bitkisel çaylar verilerek sakinleştirilmesi gibi telkinlerde bulunulur. Oysa tüm bunların yapılması bazı bebeklerde hiçbir işe yaramaz.Eğer çocuk çok ağlıyorsa gazı var demektir.Bu nedenle bebeğin gazının çıkarılması öğretilmelidir.
- Bunu ne zaman keşfettiniz?
Afrika´daki bir kabilede, bebeklerin yüzde 95´ini bir dakikadan kısa sürede susturabildiklerini öğrendim.Bunu öğrenince de kendi kendime düşündüm.Bu insanlar, ya Mars gezegeninden geliyordu ya da o kabiledeki insanlar bizim unuttuğumuz bir şeyleri yapmaya devam ediyorlardı.Derken bir bebeği sakinleştirmek için ne yapmam gerektiğin ve bunun için neyin işe yaradığını düşünmeye başladım. Sonra fark ettim ki bebeklerin çoğu kolay, bazıları zor.. Derken zor bebeklerin çok istekli ve duyarlı olduklarını anladım.Kendilerini hareket etmeyen, küçük bir bedende hapsolmuş gibi hissettiklerini gördüm.
- Bebeği sustururken kullandığınız tekniği anlatırmısınız?
Bebeği nasıl tuttuğunuz önemli..Onu önce hava alabilen, çok yumuşak ve ince bir bezle hafifçe kundaklayın.Bacaklarını serbest bırakın, yarım kundak yapın ve kollarını kundakla sarın.Sonra bebeği kolunuzun üzerine, yüzü açık şekilde,elinizde yan yatar pozisyonda koyun.Bebeğin yanağı elinizle temas etsin ve açık durumdaki eliniz bebeğe adeta rahat bir yastık olsun.Kolunuzla da bebeğin tüm bedeni boyunca yatay bir şekilde destek verin.Sonra aşağı yukarı yaylanarak bebeği hafifçe sarsın, aynı zamanda kulağına yüksekçe bir sesle "şşşşşşşttttt" deyin.Bebek susana ve rahatlayana kadar bu sesi çıkarmaya devam edin.Siz de bebek sihirbazı olduğunuzu göreceksiniz.
ELEKTRİK SÜPÜRGESİ SESİ
- Bebekleri sessiz bir ortamda mı tutmak gerekiyor?
Bebeklerin ağlaması kaçınılmazdır.Bu nedenden ötürü bebekleri sürekli kucakta taşımamız ve sık sık beslememiz gerekir.Fetuslar,anne karnında ve rahşm içindeyken bir duygular senfonisi
içinde yaşarlar.Maruz kaldıkları ses, 24 saat boyunca çalışan elektrik süpürgesinin sesinden yüksektir.Ebevyenin yaptığı en büyük hata bebk doğduktan sonra hareket edemeyeceği, sessiz
bir odaya koymaktır.Bebeğin gürültüye, harekete ve kucaklanmaya ihtiyacı vardır.
TÜRK NİNELERİ GİBİ YARIM KUNDAKLAYIN
- Türkiye´de bebekleri kundaklamak eski bir gelenek.Siz yeniden "eskiye dönün ve bebekleri kundaklayın" diyorsunuz..Büyükannelerimiz doğrumu yapıyordu?
Türkler bebekleri kundaklıyordu çünkü bunun bebekleri mutlu ettiğini biliyorlardı.Kundaklamanın bebeği mutlu etmesinin nedeni,kundaklanarak aldığı pozisyonun rahşm içindeki haline benzemesinden dolayıdır.Bebeği kundaklamaya kalktığınızda bazı bebekler mücedele edebilir,ağlayabilir,bu onların bundan hoşlanmadığı anlamına gelmez,kundağa devam etmek lazım.Ancak burada önemli bir noktanın altını ısrarla çizmek isterim:Geleneksel Türk kundağı kollar için iyidir,ancak bacakları da sıktığından kalça,bacaklar ve dizler açısından sakıncaları vardır.Tam ve sıkı kundakla bacakları düz bir şekilde kundaklamaya zorlamamak lazım, bu kalçalara zarar verir.Bacakların bükülmesine izin vermek lazım.Kundaklarken bebeği aşırı sıcaklığa da mahkum etmeyin.Bu nedenle kundaklamakta kullanılan bez çok ince olmalıdır.Eğer ortam sıcaksa
bebeğin sadece bezi yeterlidir.
BEBEKLERİN DÜĞMESİ VAR O DÜĞMEYİ BULUN
- Bebekleri çok kolay susturmanın bilimsel bir açıklaması varmı?
Büyükanneler önemli şeyler biliyordu.Ancak o zamanlarda da büyükannelerin bilmediği bir şey vardı;bu da bebeklerde onlarda sakinleştirebilecek bir düğmeye basmak gibi harekete geçireceğimiz bir refleks olduğuydu. Buna "sakinleştirme refleksi" deniliyor.
ARKADAŞLARIYLA OYNASIN
-Hiperaktif bebekler için özel teknikler var mı?
Önerebileceğim birkaç şey var ;bunlardan en önemlisi evin güvenli hale getirilmesidir.Çünkü hiperaktif çocuklar çok hareket ederler, bu nedenle de diğer çocuklara göre daha fazla oranda kazaya maruz kalabilirler. İkinci önemli nokta ise bu çocukların dışarı çıkarılması ve gün içinde başka çocuklarla zaman geçirmelerinin sağlanmasıdır.
BAKIMINI 4-5 KISI YAPSIN ANNE YIPRANMASIN!
-Zor bebekler var diyorsunuz, zor anneler de yok mu?Sabırsız,haşin ve ser davranışlarla bebeklere yanlış davranan annelere ne öneriyorsunuz?
Öncelikle annelerin bilmesi lazım ki, bir bebeğe bakmak ihtiyacı içgüdüseldir, ama bu bakımı da öğrenmek gereklidir.Yapamadıklarında kendilerini suçlamasınlar, bir bebeğin bakımı bir kişinin altından kalkabileceği bir iş değildir.Köylerde eskiden olduğu gibi 4-5 kişi bir bebeğin bakımını üstlenmelidir.Ben zor anneler olduğuna inanmıyorum.Yeterince yardım almayan anneler olduğunu düşünüyorum. Anneler yanlız kalırsa, bebeği susturmakta yeterli olmazsa,emzirmeyi doğru bir şekilde yapamaz ve bebeğini doyuramazsa, aç kalan bebek de sürekli ağlarsa annenin de sinirleri yıpranacaktır.