2013 Şubat Anneleri....

HANGI DOGUMU TERCIH EDERSINIZ

  • normal dogum

    OY: 67 56,8%
  • sezeryanla dogum

    OY: 30 25,4%
  • basarili gectikten sonra farketmez

    OY: 21 17,8%

  • Ankete Katılan
    118
  • Anket Kapalı .

ay cok our dılerım gormemısım yazdıgını canım besıgı acmadan once kolları kaldırın aynı hatayı bende yaptım cunkuayaklar tam acılmadan kolları kaldıracaksın o aman tık tık oluyor en sonunda da bacakları acıp sabıtle
 

eşim şehir dışına gitti gelsin bi daha deniycez artık çok uğraştık açılmadı ya bi püf noktası var ama bulamadık saol canım zahmet edip yazman bile yeter
 
dogumda napcan kız kımın elı nerde bellı olmıcak :):)

kız en azından doğumda bebeğime kavuşcam diye bişey aklıma gelmez :)) ayy bu cinsiyet öğreneceğim zaman alttan muayene yaparken eşimi de aldı odaya, ee sonuçta oğluşunun pipisini görecekti ben çatalda yatıyorum içimde o alet. kocamdan utandım :))
 
valla ben direkt ikeadan mobilya yatak aldım, ben salonda keyif yaparken kocam yukarda bi saat terledi yatağı kuracam diye
 
 
 
 
Hürriyet gazetesi yazarlarından Mesude Erşan’ın Normal doğuma hazır mıyız? yazısına Ebe Asude Oflaz'ın cevabıdır.


Diyorsunuz ki” koşullar oluşturulmadan normal doğumun dayatılmasına karşıyım”. Normal do
ğumun dayatılması...ne demek !. Doğal olan kadın beden fonksiyonunun dayatılmasını anlayamadım.Yani “kadınlar sizin rahminiz bebeğe gebe kalabilir,60 gramken 1500 gram olabilir,içinde 7-8 kiloyu taşıyabilir, ortalama 40 hafta bebeği büyütebilir ama doğum zamanı doğurmayı beceremez” mi diyorsunuz?
Normal doğum koşulları uygun değil derken ;normal doğumun koşullarını bilinçli olarak olumsuz yaratan sistemin , tam tersi koşulları düzeltmesini mi beklemeliyiz. Yani kimse şikayet etmesin , ciddi bir kurtarma ameliyatın hiçbir riski yokmuş gibi dayatılsın ve biz koşulların düzelmesini mi bekleyelim diyorsunuz?
Avrupa da sezeryan sayısında üçüncü olduğumuzu söylüyorsunuz,dünyada birinci olduğumuzu geçen aylarda kendi gazete gurubunuz tarafından açıklandı. Sezeryan oranlarının 3. Dünya ülkelerinde yüksek olduğunu bilmiyorsunuz galiba.
Sezeryan sebebini günümüzün koşullarına bağlı olarak bedenin hareketsiz olmasına bağlandığını söylüyorsunuz. Etkisi elbette vardır ama ne kadarda “doğum”u bilmiyorsunuz!. Doğum un sadece bedenle yapılmadığını aslında bedenin içgüdüsel bir fonksiyonu olduğunu biz biliyoruz.. Doğumda “acı” anlayışının “korku “ faktörüyle orantılı olduğunu da biliyoruz.Bu oranın sizin yazınızdaki gibi bütün iletişim araçlarının toplumsal hipnozla “korku” yarattığını bilmiyorsunuz yada farkında değilsiniz
9 Ayın ne kadar yorucu olduğunu söylüyorsunuz. Doğanın kadına verdiği türünün devamını sürdürme yeteneğini , yeni bir “can”ı taşımanın gururunu,onurunu,sevgisini yorgunluk olduğunu düşünüyorsunuz. Anne daha 20. haftasındayken” çatın dar bebeğin omzu kırılır” diyen bir doktoru varsa haklısınız.Geri kalan 20 haftasını yorucu stresli ve korkuyla geçirecektir. Bu annenin 38.haftada sezeryan olmak istemesi anormal değildir.Aslında kadın hamileyken hayatında olmadığı kadar sağlıklıdır.Anneye hastanelerde “hastamız ”yaftası vurulması korku hipnozunun pekiştirilmesinden başka bir şey değildir.
Doğum şeklini seçme hakkından bahsediyorsunuz.. Midenizin ve kalbinizin çalışma şeklini seçiyormusunuz? Rahminizin ve bedeninizin doğurma şeklini seçmek istiyorsunuz?Ancak doğum anatomisine uygun olarak doğum yapmak isteyebilirsiniz.Bu annenin en doğal hakkıdır.Günümüz doğum masalarında doğum yapmak kadın anatomisine tamamen aykırıdır. Bu masalar doktorlara kolaylık içindir.Doğumdaki çıkabilecek sorunlar ın önemli bir kısmı bu yanlıştan kaynaklanmaktadır.. Gerçek bir sorun olduğunda tabiî ki modern tıp ve sezeyan devreye girer ki etıbbi değerlere göre o da seçilmez hatta sorulmaz.
Kursların yeterli olmadığını söylüyorsunuz.Doktorlar annenin kursa gitmesini istemiyorlar ki.Bilen anne doğumdan korkmayacaktır ve bilinçli olacaktır. Son dakikada gerçek olmayan uyduruk sebebleri bilen anne baba sezeryana itiraz edecektir.”Çok bilmiş “anne babaları sistem sevmez.Doğuma hazırlanmak için avrupadaki sosyal devletlerde kursa gitmek mecburi. Devlet hem kurslar için hemde hamilelikteki destek birimler için (yoga gibi) anne adayını mecbur tutuyor ve parasını ödüyor. Bazı hastanelerde verilen kurslardan sonra anne sezeryana karar vermiş olarak çıkıyor. Çünkü kursları anlatan genellikle doktorlar oluyor ve patoloji anlatıyorlar. Kendilerinin işi patoloji bilmek.Bildikleri ve sistem tarafından korkutuldukları için korku anlatıyorlar.
Anneyi düşünerek nefes teknikleri yeterlimi diye soruyorsunuz! Nefesi anlatılsada çok önemli değildir.Sadece nefesle doğum olmayacağını “doğumu” bilenler bilirler.
Her anne epidural alıyormu diye de soruyorsunuz.Merak etmeyin nerdeyse her hastanede sezeryana götürecek kadar çok epidural dayatılıyor.
Doğumu 9 ay takip eden doktorunu doğumda bulabilecekmi diye endişelenmişsiniz.. Yine doğumu bilmemekten kaynaklanan yanlış cümle kurmuşsunuz..Doğum doktorun işi değil ki.Ebe nin işi. Hadi anne güvendi doktorunun doğumda olmasını istedi. Doktorun uzun bir süreç olan doğumu bekleyecek zamanı varmı. Bu süreç için insanlık tarihi kadar eski olan bir meslek var. Ebelik. Bu gün 4 yıllık üniversite mezunu ebeler normal doğum için eğitiliyorlar. Ama yapamıyorlar. Tüketim toplumunun sistemi “doğum”u hastalık olarak gördüğü için doktorların eline bırakıyor ki ucuz ve kolay olan doğum, hastalık olarak kabul görsün ve anne bebek sağlığı üzerinden rant elde edilsin.Buradaki doğru tavır her doğum doktorunun doğumu takip edecek bir ebesinin olmasıdır.Doğum ekip işidir.
Türk Obsestrik ve Jinekoloji Dernek başkanı Cansun Demir’in yetkin olmayan doktor nesli fikrine katılıyorum. Ama doğumda “ebelik” konusunu hiç dile getirmemiş olmasını anlayamıyoum. Yine Dr. Demirin Birkaç nesil sonra tek ameliyatın sezeryan olacağı fikrine (doğum masaları bu şekilde olduğu sürece,anneye süreçte destek verilmediği .ebeliğin yok sayıldığı , hamileliği ve doğumu hastalık olarak gördüğü ve doğuma hazırlık eğitimlerinin doğru bilgiyle verilmediği sürece) katılıyorum.
Doğumun 2 saat uzadığı bilgisine de katılmıyorum. Anneye fazla müdahale edilmezse, anne eğitimliyse yani doğum onun için korku değilse, doğumda doğru ebelik desteği alıyorsa tam tersi ortalama doğum süreleri 4-5 saat kısalıyor. Doğum onlar için beden bütünlüğü bozulmadan mutlulukla hatırlanacak bir zaman oluyor.Bu anneler uzaydan gelmediler.
Diğer bir söylem Dr.Tıraş’ın dikkat çektiği konuda; normal doğumda sezeryana alınmayıp ciddi sorunlar yaşayan sakat kalan bebeklerden bahsediyorlar.Bu cümlelerin ne kadar korkutucu olduğunu farketmiyormusunuz! Doğumda bu olasılıkların ne kadar düşük olduğunu ilave etmiyorlar. Sezeryanda bu olasılıkların oranlarının daha yüksek olduğunu söylemiyorlar.Sorun doğumun doğasından ve annenin yaşam standartlarından değil ,doğumu bilmeyen doktorlardan kaynaklandığını zaten yukarda Dr. Demir söylüyor. Keyfi ve erken sezeyanla doğan ve küvezlerde olan bebeklerden bahsetmiyorlar. Keyfi sezeryan sonrası anne bebek sıkıntılarından ve kalıcı pisikolojik sorunlardan bahsetmiyorlar. Sezeryan çok önemli bir batın ameliyatı. Örneğin anne normal doğumdan daha fazla kan kaybediyor. İlk 6 ay anne sütü verin deniyor ama anne sütünün ilk yarım saatte verilmesi gerektiğini kimse söylemiyor. Doktor 15 dakikada ameliyatını yapıyor ” işi” ve sorumluluğu bitiyor. Anne bir saat sonra bebeğini hayal meyal algılıyor.
Bu anlamda doğumda etik değerlerin yeniden gözden geçirilmesine dikkat çekmek istiyorum.
Başbakan konuşuyor! Doğru bir konuyu yanlış cümlelerle söylüyor.Sezeryanın yasaklanması ve oranlarının aşağı çekilmesi için gerçek sebebler ortadan kalkmadıkça tam tersi yükseleceği aşikar.Başbakan 3 çocuk istiyor ama 2. sezeryandan sonra anne hayatının tehlikeye girebileceğini , riskinin yüksek olduğunu bilmiyor anlaşılan.
Sonuçta ; ülkemin doğum gerçeği konusunda, yazarların sorumlulukları ne büyük
 

az önce burdada öyle sesli bi uçak geçtiki jetti sanırım anam dedim galiba göktaşı geliyo çok fena tırstım
 
annnişler nasılsınız 1 haftadır giremedim. geçen hafta nezle olmuştum. hafta sonu da mide bulantısı karın ağrısı canım çıktı. meğer hamilelik reflüsüymüş. ağız tadıyla hazırlıkta yapamadım son iki haftadır nasıl yetişecek bakalım.
 
meltem çok güzeller canım güle güle kullanda anammm geceliği neden kısa kollu aldın kız uzun kollusu yokmuydu hasta olmayasın bacımmm

 
çok güzel bi yazı, zaten bu ebe baya ün yapmış bi ebe, doğal doğum ve hypnobirthing konusunda. doğumun korkulacak bişey olmadığına ben de katılıyorum, benim bedenim bunun için hazır ! bu düşünce her şeyin temeli. bu kadına ve hakan çokerin yazılarına bayılıyorum
 
günaydınlar herkeze.yaaa bu gece bebiş hiç durmadı sabaha kadar tekmeledi cok canımı yaktı.cok korktum arada sancı da girdi neden olabilir
 

canım çok geçmiş olsun, yetişir yetişir yavaş yavaş yaparsın en azından çantaya koyacaklarını bi haftada halledersin gerisi doğumdan sonra da olur
 

geçmiş olsun canım sağlığınız yerinde olsunda hepsi yetişir
 
günaydınlar herkeze.yaaa bu gece bebiş hiç durmadı sabaha kadar tekmeledi cok canımı yaktı.cok korktum arada sancı da girdi neden olabilir

günaydın canım, sanırım normal şeyler bunlar, bizimki de hareket etmiyor geceleri ama kasıklarıma karnıma ağrı giriyor, pozisyon değiştirince geçiyor. belki yatış pozisyonundan sıkışmış olabilir, kendine yer açmaya çalışıyordur
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…