2013 Yaza Merhaba, Kilolara Elveda Diyenlerin Paylaşım Alanı


Merhaba Feslegen, geçmiş olsun. Alerji çok fena bir şey, bende kızarıklık şeklinde değil de, hapşırma, burun akması ve tıkanıklığı şeklinde oluyor. Toz, kimyasal kokular v.b. çok tetikliyor beni. Bir alerji hapı kullanıyorum ama dediğim gibi biraz iştah patlaması yaptı bende. Sende alerji testi yapılmış anladığım kadarıyla, iğne ve ilaç etki etmediyse belki stres artırıyor olabilir. Bende de cildimde kızarma şeklinde oluyor bazen, özellikle stresli dönemlerde artıyor. Yine de iğne ve ilacın etki etmesi gerekirdi, hangi doktora gittin bilmiyorum ama alerji polikliniği olan bir hastaneye gitmeni öneririm. Kızaran yerlere sürmen için bir solüsyon falan verdiler mi? O da iyi geliyor çünkü.
 
Kızlar dünkü menümü yazmadım, zaten saçma sapan bir menü oldu. Hatalarımın farkındayım Bugün yazıyorum,

Sabah:
- 2 dilim kepekli ekmek
- 1 tk cevizli salça (çemen)
- 1 kk peynir
- 1 avuç maydanoz
- 1 fincan şekersiz, sütlü neskafe

Ara:
- 1 bardak şekersiz çay
- 3 tane form yulaflı, kepekli bisküvi (yarım paket)
 
merhabalar ablalarım
filizz ablam ellerne sağlık listemizi hazırlamışsın bitanesin
karabiberim kız neler yapıyorsun harika kilo veriyorsun
haftaya daha eksiler olur inşallah
bu aralar kendimi çokkkkkkk yorgun halsiz isteksiz hissediyorum ruh gibiyim valla çok uykum geliyo
 
duygum sen hatırlarsın belki benim bi çayım vardı ben onu içince hep kilo verirdim yine onu içsem süte bir zararı olurmu acaba içeriğini yazıyım hepinizden yorum bekliyorum kızlar

elma
limon
tane karabiber
karanfil
çubuk tarçın[/QUOTE]

fesleğenim allah analı babalı büyütsün bebişini

bu çay diüretik bir çay ve bebeğine sütle geçer bebişinin böbreklerini yorarsınn bana kalırsa süt verirken hiçbir şey içme sudan başkaaa
 


annelık zor zanaat, emzırırken bıle uzuluyorsun demek ya, oyyyyyyyyy

ALLAH daha buyuk hastalıklar vermesın, bunun ıcın dua etmek lazım, hastalıklarına da sıfasını versın ınsaallah mınıcık bebekler hasta oluyor yurek dayanmıyor o goruntulere.

ben goz kalemı ve rımel yapıyorum bazen renklı kalem. agır makyaj yapmam yıllardır, turbanlıyım 5-6 yıldır. uygun bulmuyorum agır makyajı. ama bakımlı ıse gelmenın yanı gıyım ve makyaja dıkkat etmenın onemını yazdan berı ozellıkle hıssedıyorum resmen moral oluyor guc verıyor, kendını nekadar bırakırsan hayat da senı okadar bırakıyor sanırım.

sen taze annesın yenı dogum yaptın dıkkatlı beslen hareket halınde ol ama lutfen kendını hırpalama bak dıkıslerın agrımıs lutfen dıkkat et, dıkkat ederek kılo almıyor olusun bıle bır avantaj bunu dusun bence.
 

esımde de ıstah acılması oldu, demek kı alerjı hapı ıstahını acmıs .
 

gecmıs olsun sen de alerjısı olanlardansın demekkı. benım belırgın bır alerjım yok ama heran acık bır durumdayım sınek ısırsa her yerım kabarıyor son zamanlarda, ayrıca kulagımda kasıntı tahrıs olusuyor ızellıkle kıs aylarında, bu aralar azaldı cıldım kuruymus ve kuru ıklımı olan bıryerde yasayınca daha da kuruluk oluyormus ıste.
 

rıca ederım tekrar tebrık ederım cok guzel kılo vermıssın

ıs yogun, dersler yordu, bahar mevsımı de olunca o halsızlık cok etkısını gosterıyordur sebep budur canım bence.
 

gunaydın canım,

gorusemıyoruz buaralar, duygu ıle mesajlastık ama senınle gorusemedık forumda da goremedım ozledım valla.

aksam evde olacagım 10dan sonra gırerım sanırım eger onlıne olursan gorusuruz bugun dogru durust aktıflık olmamıs cızelge yayınlandı ama hatunların cogu yok.

sormak ıstedıgım ıkı konu var. tosuncuk ortalıkta yok bır gelıyor bır gıdıyor ustelık bıldırım yapmayalı ay oldu resmen.

ayrıca feslegenı lısteye alacakmıyız kararınız nedır merak edıyorum

rıca ederım canım, o ıstah bende de var bır ıkı aydır zor frenlıyorum kendımı hatta bazen frenleyemedım ozellıkle o foruma gıremedıgım asırı yogun oldugum zamanlarda.

eskıden su ıcınde ıstahım kapanırdı onun da cok bır etkısını goremedım aksam olmaya yakın kazınıyor valla resmen mıde, bahardan sanırım cunku esım de ben de acıktık dıyıp duruyoruz

ben sasırdım kılo almamaya, cunku spor yapmadım tamam sureklı ayaktaydım ama spor yoktu ayrıca su boregı de yedım, koy ekmegı de yedım nasıl kılo almadım sasırdım ayrıca suyu da cok ıohmal ettım orda. ama anlamadım ıste.

esın mudahele edıyorsa, eskı duzenını cok bozdugun anlamına gelıyrodur bence

benım esım de hem bu dıyete hem de alısverıse mudahele ettı alısverıs baya buyuk bır mudahele oldu dıyet ıcın de cok emek verdın senı anlıyorum ama yıne de ıstahını frenle bence dıyor ama o da costu kadayıf falan alıyor bazen dusun yanı. bahar herkesı carpıyor sanırım.

hapı bırakacagım demıssın ama rahatsızlanma canım, emın mısın ?
 
bugunku menum

dunku kahvaltımın aynısından yaptım bugun de.

ıse gelınce acık sekersız cay, 500 ml ılık su

ara olarak bır elma, bır salatalık yıyecegım, 500 ml daha su ıcerım.

ogle yemegı: bır cay bardagı cacık, bır kucuk karnıyarık, 5 kasık pılav


ara: acık sekersız cay, 1 lt su, 4-5 adet erık kurusu, ceyrek demet maydonoz


oglen yemek azdı doymadım, elma yedım ayrıca cıkmadan once 6 ya gelırken.

aksam yemegınde poatates salatası yapacagım menumu guncellerım.
 

Evet epey oldu canım görüşmeyeli. Konya'da rahatsızlanmışsın, geçmiş olsun, şimdi iyisin sanırım. Valla özendim, ne güzel taze taze köy ürünleri, keşke bizim de böyle fırsatımız olsa:26: sen de daha çok değerlendir bence canım
Kilo almaman iyi olmuş, çok ta abartmamışsın demek ki, sen benim yediklerimi bir görsen Eşim kilo alacağım diye değil, midem kötü olacak diye müdahale ediyor İlaç zaten bitmek üzere, yarın muhtemelen tekrar göreceğim doktoru, başka bir ilaç yazar artık. Yarın sabah tomografi çekilecek, son gittiğimde muayene etti ve sinüzit olmadığını düşündü doktor, bu yüzden tomografi istedi. Yani benim sinüzitten sandığım ağrı ve şişlik başka bir şeyden olabilir diye düşündü, yarın göreceğiz. Dediğim gibi, ilacın iştahımı çok açtığını söyleyip başka bir ilaç yazmasını isteyeceğim. Tabi bugün de kullanacağım. Ben yıllardır alerji hapı kullanırım, belki ben farketmemiştim bilmiyorum ama bu kadar iştah açan bir alerji hapı kullanmamıştım. Uyku yaparlar ama iştah açılmasını ben de yeni farkettim. Bence her alerji hapında yoktur o yan etki. Bahar da zaten iştahımızı açıyor, böyle katmerli olmuş oldu.
 
Kızlar, ben günümü toparlayayım da yemem biraz kesilsin böylece

Sabah:
- 2 dilim kepekli ekmek
- 1 tk cevizli salça (çemen)
- 1 kk peynir
- 1 avuç maydanoz
- 1 fincan şekersiz, sütlü neskafe

Ara:
- 1 bardak şekersiz çay
- 3 tane form yulaflı, kepekli bisküvi (yarım paket)

Öğle:
- 4 kaşık taze fasulye
- 2-3 kaşık pilav
- 2-3 kaşık menemen
- 2 kaşık yoğurt

Ara:
- 1 fincan sade neskafe

Akşam:
- 2 kaşık yoğurtlu patlıcan
- 5-6 kaşık etli bulgur pilavı

Ara:
- 15 tane fındık
- 6 tane kayısı
- 2 kk peynir
- 3 tane form yulaflı kepekli bisküvi
- 1 bardak şekersiz çay

Daha da yiyecektim birşeyler ama tuttum kendimi. Şimdi dondurma yiyeceğim ve dükkanı kapatacağım inşallah. 2-3 kaşık dondurma yerim. Günüm biraz hareketliydi ama spor yapmadım, açıkçası yapmayı da planlamıyorum. Adım sayım 4200. Su 1.5 -2 litre civarı, yatana kadar 2-3 bardak daha içerim.
 

evet canım rahatsızlandım hıc oyle bır agrı yasamadım ne garıpmıs. yatakta sagımdan soluma donemedım, oksursem nefes alamaz hale geldım, oyle bır batma oluyordu kı anltamam hıc uyuyamadım halen o haftasonunun yorgunlugu var uzerımde ozellıkle bugun cok uykulu ve yorgun hıssedıyorum kendımı. wc ıcın yerımden kalkmak ıstedıgımde bıle bıcak saplanıyor gıbı oluyordu acayıp bırseymıs ya. cok sukur kalp falan degıldı emındım ama gogus bolgesınde olunca korktum o kısım olmasa da bır donem gogus agrısı cekmıstım hatırlarsan, sac dokulmem de asırı fazlaydı hemen aklıma kotu seyler geldı ama cepten bıraz bakındım ozellıkle romatızmal rahatsızlıkları olan kısıler de kasları tutabılırmıs boyle, benımkı usutmeden olmus sadece. kaynanam cok uzuldu, ılk kez mutfakta bulkadar uzun kaldım, mutfaga gırmeyeyım dıye ugrasır bundan sonra hastalanacam dıye. zaten genelde hep mıdem bozulur usuturum hastalanırım, bu kez de boyle oldu sankı kasti gıbı, utanıyorum oyle olunca da. annem hastalıkları onemsemez ozellıkle de ben olunca. pazar gunu dahıl sormadı bır daha, ama kaynanam kac kez sordu sagolsun.

ıyıyım canım, bır ıkı ılac kullandım fazla da almadım malum zaten gunluk yeterınce kullandıgım hap var hemen gectı.

koy urunlerı super oldu canım, dusunsene salataya taze ıspanak dogruyorsun tadı aynı marul gıbı oluyor tazeyken ve hatta daha guzel. taze sogan, koy ekmegı, koy sutu, koy yogurdu ıle corbalar, koy peynırı, yaptıgım yemegın kıyması bıle koy ınegınındı ben esıme dıyorum calısmasam ve hatta boyle koyde kalsam hem zayıflarım hem stresten uzak oldugum ıcın kendılıgınden hamıle bıle kalırım ben. stresın hormonlarım uzerınde ınanılmaz bır etkısı oldu, menopoz bıle boyle basladı. daha dun konustuk kesın kpss kazanırdım dedım hıc hazırlanmadım ama gecen yıl 70 aldım dıl puanım ıyıydı ılk kez gırdım sınava, enformasyon memurlugu falan gıren arkadaslarım oldu dıl puanından, bu yıl heveslendım ıyı calısacaktım ama ısler bu yıl resmen costu evde bıle ıs yapıyorum yetısemıyorum kı bır de ders calısayım gecen kıs matematık calısmıstım mesela 2 ay, sımdı nerde o fırsat.

borek falan yedım valla, koy ekmegı de vardı abarttım denılenebılınır ya da herzamankınden farklı olunca bana farklı geldı ama eskı ırademın olmamasına uzuldum cunku kurban bayramında etı bıle kavurma yememıstım mangal yemıstım sadece kavurmada sıvı yag bol dıye. kendı dıyet ekmegımı yemıstım hep, borek falan yaptırmamıstım, kurban bayramında 1,5 kılo vermıstım sanırım donuste. herkes kılo almıstı ben vermıstım hey gıdı gunler hey. kurban bayramından sonra takılıp kalınca benım dun motıvasyon bozuldu ardından grıp, tırnak derken hareketsızlık basladı ardından ıs yogunlugu. bu sekılde hem spor programım hem dıyet programım cok zarar gormus oldu ıste.

hımmmmm anladım canım mıde kotu olacak dıye endıselendı aman dıkkat et, ben menune baktım mesela. aksam yemegınden sonra hep fazlalık oluyor aslında sen de. o aksamkı arayı fazla yapıyorsun,

- 15 tane fındık
- 6 tane kayısı
- 2 kk peynir
- 3 tane form yulaflı kepekli bisküvi
- 1 bardak şekersiz çay
mesela bunlardan ıkısını cıkartsan olurdu, bıskuvı ve oeynır mesela. dondurma da yıyecekmıssın. yoksa aksama kadar cok guzel menu olmus kesınlıkle.

demek bugun sen de doktorsun ben gıdemeyecektım sabah yapmam gereken ısler var acıl dıye, ama baska cozum buldum ozel hastanede ogleden sonra tahlıllerımı yaptıracagım pazartesı gunu o sonuclar ıle kendı doktoruma gıdecegım oglene dogru arkadas ısten cıkıyor, malı musavır. onunla beraber ben de cıkacagım malum burası sanayı bolgesı, arac falan olmuyor. canım ınsaallah cıddı bırsey cıkmaz, lutfen bızı bılgılendır sonuclar ıcın. ılac konusunda da dedıgın gıbı bu hap ozellıkle ıstah acma olarak yan etkısı olabılır bır konus bakalım doktorla.
 
dunku menum

bırgun oncekı kahvaltımın aynısından yaptım dun de.

ıse gelınce acık sekersız cay, 500 ml ılık su

ara olarak bır elma, bır salatalı, 500 ml daha su

ogle yemegı: bır cay bardagı cacık, bır kucuk karnıyarık, 5 kasık pılav


ara: acık sekersız cay, 1 lt su, 4-5 adet erık kurusu, ceyrek demet maydonoz

250 ml su cıkarken.

oglen yemek azdı doymadım, elma yedım ayrıca cıkmadan once 6 ya gelırken.

aksam yemegı: bır kase domates corbası az kasarlı, bır bardak meyvelı soda, bır tabak cok bol yesıllıklı patates salatası

uyumadan 250 ml su.

2,5 lt olmus gunluk su, hareket olarak evde ıslerım vardı adım olarak neye denk geldı bılmıyorum ama 2 saate yakın oturmadım gır cık oldum odalara.
 
Öncelikle şunu söyleyim arkadaşlar yaşadığımız her stresli olayda beynimiz bir hormon salgılıyo kortizol hormonu.
bu hormonun vücuttan atılması araştırmalara göre yaklaşık 1,5 ay sürüyormuş. bunun her stresli olayda olduğunu ve biriktiğini düşünürseniz biz gene iyi dayanıyomuşuz bunca zamandır diyorum.

hamile arkadaşların da yaşadıkları her stres direk olarak bebeklere yansıyo, çünkü onlar annenin kanından besleniyor.
 
1. oturumda öğrenilenler
Araştırma sonuçlarına göre stres;

- sağlık ve bütünlük hissinin kaybolması
• beden sağlığı
• psikolojik sağlık

- Kontrolü kaybetme korkusu
- Kendine güven sorunları
- Sürekli bu konuyu düşünme
- Yalnızlaşma, arkadaşlardan uzaklaşma
- Ailelerle sorunlar
- Eşlerin kendi aralarındaki sorunlara sebep olmaktadır.

Tedavi sürecinde ve stres nasıl etkileri oluyor:

- kadınların ve erkeklerin bedenlerinde ve duygu dünyalarında yarattığı yıpranma
- tedavi denemelerinin sayısı
- süreç içindeki belirsizlik, beklenti ve önem atıfları
- denemeler sırasında ve sonrasında yaşanan umut, hayal kırıklığı, umut döngüsü
- çevrenin/yakınların beklentileri

özetle stres;
- bir yandan cinsel işlev bozuklukları için zemin hazırlarken diğer yandan üreme fonksiyonlarını olumsuz etkiler,
- infertilite tedavisinin başarısını düşürür
- tedaviyi sürdürme motivasyonunu bozar


evet bende bunları yaşıyorum diyorsanız çözüm için neler yapabiliriz bunlara bakalım.
katılmak isteyen arkadaşlar egzersizlerimiz, ödevlerimiz, stresli olay analizlerimiz olacak, bana ister özelden mail atabilirsiniz isterse burdan paylaşabilirsiniz.
 
İnfertilite Çiftlerin Psikolojisini Nasıl Etkiler?
Çiftler evliliklerinde andan itibaren istedikleri anda çocuk sahibi olabileceğini düşünür. Halbuki günümüzde 100 çiften 15’i istedikleri zaman anne-baba olma yetisine sahip değildir. Çiftler çocuk sahibi olamadıklarını fark ettiklerinde, fark edip bu yola çıktıklarında aşmaları gereken psikolojik bir sürecine girerler…

Dr. Yasemin Topçu

Psikolog

İnfertilite çiftler için gittikçe yaygınlaşan bir sorun haline geldi. kadının kariyer merakı çiftlerde ileri yaş infertilite sorunun yaşanmasındaki sebebi artırırken, erkek de modern yaşamın getirdiği olumsuzluklara bağlı olarak sperm kalitesi sorunu gündeme gelmeye başladı. Çiftlerin evlat sahibi olamama sorunu fark etmesi ise karşılarına aşmaları gereken bir süreci getirdi.


İnfertilite tedavi süreci eşlerde farklı duygu ve tepkiler yaşatır!

kadın ve erkek evlat sahibi olamama sürecini farklı duygularda ve farklı tepkilerde yaşar. Genellikle teşhis konulduktan sonra çocuk sahibi olamamayı; suçluluk duygusu, red etmek, öfke nöbetleri ‘neden ben’ ‘niçin ben’ ‘herkes gebe kalıyor, ben niye kalamıyorum?’ ‘Allahım nerede yanlış yaptım?’ gibi duygularla yaşayabilir ‘doktor yanlış teşhis koydu’, ‘tahlil sonuçları yanlış çıktı’ gibi söylemlerle de inkar yoluna gidebilirler. Bunu izleyen süreçte aşırı alkol-sigara tüketimi, dikkat güçlüğü, ağlama krizleri, yeme bozuklukları, asosyallik, nedeni belli olmayan ağrılar ortaya çıkabilir. Tekrar başka doktora gidilir, tekrar testler yaptırılır… İnkar aşaması hastadan hastaya göre de değişir. Bazıları bir problem yokmuş gibi davranıp bir yıl hiçbir şey yapmazken, bazıları da süreci hemen tamamlayıp tedaviye başlayabilir. Teşhis ve tedavi süreci eşlerin evlilik yaşamlarında aşmaları gereken en önemli barajı oluşturur.

İnfertilite kişilik değil, tıbbı bir sorundur!

Doğurganlık yetisinin olmaması çoğu kişide başarısızlık olarak da algılanabilir. Halbuki bu tıbbi bir sorundur. Burada kabullenilmesi ve çiftlere söylenmesi gereken nokta şudur; doğurganlık yani infertilite sorunu bir kişilik sorunu değildir.
Tedaviyi etkileyen diğer önemli etken; strestir. En yoğun stresi yaşayan vakalar arasında ABD’de yapılan bir araştırmada kanser vakalarının ardından ikinci sırada infertil çiftler yer alıyor. Bu araştırma şu gerçeği ortaya koyuyor; infertil olmak önemli bir stres kaynağıdır, infertilite tedavisi de ayrı bir stres kaynağıdır… Süreç bir kısır döngü içerisinde yaşanır. Stres infertiliteyi artırır, infertilite de stresi… Tüm bu süreç başta yumurta ve sperm kalitesi olmak üzere tedaviyi olumsuz etkiler.



İnfertilite çiftlerin psikolojisini nasıl etkiler?

kadının doğal içgüdüsüdür, anne olmak. Bu nedenle problem kim de olursa olsun çözüm arayan, moral veren, tedaviye zorlayan, mücadele eden, sabır gösteren, doktoru bulan, gerektiğinde kolundaki bileziği bozduran kadındır. Doğurganlık kadınla başladığı için tedavi aşamasında da kadın fiziksel olarak yorulur.
Erkekte yaşanan sorunlar ise tamamen farklıdır. Erkek bu konuları konuşmamayı, içinde yaşamayı tercih eder. Çevresel ve ailevi faktörlerden daha az etkilenir. kadın ise çevresel ve ailevi faktörlerden daha çok etkilenir. Anne, kayınvalide, sıradan bir arkadaş toplantısında bile kendisine çocuk veya tedavi süreci ile ilgili sorular yönlendirilir. kadının psikolojik yükü daha ağırdır öyle ki erkeğin infertil olması iktidarsızlık olarak algılandığı için kadın çoğunlukla problemi kendisinden kaynaklıyormuş gibi göstermeye bile çalışır. İnfertil olduğunu öğrenen erkek iç dünyasına sığınır, sigara veya alkol kullanımını artırır, evden uzaklaşma dahi yaşayabilir. kadının her söylediğini suçlayıcı bir yorum olarak algılar, öfke kusar, kendisini kusurlu ve özürlü olarak algılar. Ve tüm bunları kendi iç dünyasında yaşar. Oysa kadının yükü daha ağır olmasına rağmen kadın çoğu zaman yaşadıklarını olduğu gibi kabul etmeye eğilimlidir. Erkek infertilitesinde yaşanan inkar sürecinde erkeğin eşini boşayıp, ikinci eşiyle tedaviye başladığı vakalar bile olabilir. Çünkü birçok vakada erkek infertilitesinde çözüm bulmak daha kolaydır. Fakat bu sırada kadının yaşı ilerlediği için tedavide başarısızlık gündeme gelir. Bu durumda erkek eşinden boşanıp daha genç bir kadınla evlenip, çocuk sahibi olmayı deneyebilir. Sonuç olarak; evliliklerde erkek kaynaklı infertilite olduğunda boşanma olayı daha az yaşanırken, kadın infertil olduğunda daha az boşanma yaşandığı gözlemlenmektedir.



Uzmandan psikolojik destek almak şart mı?

Çiftlerden biri ya da ikisinde tedavi başlamadan veya tedavi başladıktan sonra baş-mide gibi ağrılar, dikkat toplamada güçlükler, ağlama krizleri, gerginlik, yeme bozukluğu, iştahsızlık, sigara veya alkol kullanımında artış, öfke nöbetleri yaşanıyorsa psikolojik destek alınmasını önerilir. İnfertilite tedavisi sırasında stresten uzak durmanın hem tedavi hem de birey üzerinde olumlu etkileri vardır. Kişinin yaşadığı stres tedavinin başarısı kadar önemlidir. Tedavinin olumlu yönde ilerlemesi için stresi kontrol altında tutmak gerekir. Bu süreçte eşler birbirine destek olmalıdır. Çiftlere hayatlarının en sakin döneminde tedaviye başlamalarını, iş, eş ve aile problemlerinin minimumda olduğu dönemde tedaviye başlamalarını önerilir. Çünkü tüp bebek tedavileri zaten doğal bir stres kaynağıdır. Özetle; infertil olmak bir stres, infertilite tedavisi ayrı bir strestir. Sonu belli olmayan sonucu belli olmayan bir infetilite tedavisi olmak, sonucu bilinmeyen bir şey için emek ve para harcamak, umut etmek yeterince stres kaynağı oluşturu
 
1. oturuma devam
peki yaşadığımız stresten olaylardan herkes aynı şekilde mi etkileniyor?
Ne oluyor da bazı insanlar çok fazla etkilenip hayatları alt üst oluyor?
bu soruları bi kendimize soralım.

öncelikle olayları algılayış biçimlerimiz farklı.

Mesela hiç düşündünüz mü doğadaki diğer canlılar üreme problemi çekiyormu??? yaşanan stresteki farklılık ve miktarı ne olabilir bir düşünelim.

örneğin bir zebra, peşinde bir aslan var o hiç stres yaşamıyor mu?
hem de bizimkilerden çok fazla stres yaşıyor ve aynen hormon salgılıyor. Onun için ölüm tehlikesi var yakalanırsa ölecek düşünün stresini ve ne yapıyor KAÇIYOR. bir de kendimizi düşünelim stres yaptığımız şeyler ölüm tehlikesi içeriyormu??
zebra kaçıyor ve bir enerji sarf ediyor bu enerjiyle de kanında oluşan stres hormonunun atılımını sağlıyor. sonra kurtulunca ne yapıyor hiç bir şey olmamış gibi hayatına devam ediyor. Biz olsak ne yapıyoruz kafamızda kuruyoruz da kuruyoruz dert ediniyoruz kendimize herşeyi.

Pekii hayvanlar hiç mi üreme problemi yaşamıyorlar? Aslında yaşıyorlar ama ne zaman biliyormusunuz onları kafese koyduğumuzda. Hayvanat bahçesindeki bazı hayvanlarda kapalı kaldıkları için yoğun stres nedeniyle bu sorun yaşanıyormuş, kapalı kaldıkları için enerjilerini de atamıyorlar doğadaki gibi koşamıyorlar ve sonuç ortada.

Burda püf nokta enerji harcamak. Bunu da egzersizlerle bir takım sporlarla ne yapabiliyorsak onlarla sağlarız. İlk yapacağımız yürüyüş olmalı. masraflı da değil. Günlük ödevlerimizden ilki YÜRÜYÜŞ olacak kızlar.
 
yürüyüş
Yürüyüşe çıkacak olan arkadaşlara tavsiyelerim. Mümkün olduğunca yalnız çıkın çünkü bir arkadaşınızla komşunuzla eşinizle vs. yürüyüş yaptığınızda ister istemez konuşacak dertleşeceksiniz eşinizle de belki tartışacaksınız daha da çok stres yükleyeceksiniz kendinize.

yalnız çıkamam diyorsanız da bunları konuşmamaya çalışın.

Yürüyüşte kulağınızda kulaklık olsun müzik dinleyin hatta şarkıya eşlik edin yüksek sesle söyleyin. rahatladığınızı hissedeceksiniz.

eğer müzik dinlemeyecekseniz adımlarınızı sayın veya etrafta başka birşeye odaklanın dışarıdan gelen sesleri dinleyin mesela o an kafanızdan stresli şeyleri düşünmeden başka şeylere odaklanmaya çalışın. benim aklıma gelenler bunlar.
 
nefes egzersizi
hayatımızda her zaman rahatça yapabileceğimiz bir egzersiz olan nefes egzersizi yapalım birlikte.

Öncelikle sessiz ve sakin bir ortamda olmalısınız,
Oturduğunuz yerde sırtınız dik bir şekilde ayaklarınız yerde olsun gözlerinizi kapatın ve etraftaki sesleri duymamaya çalışın.

Burnunuzdan derin bir nefes alıp ciğerlerinize gittiğinizi hissedin ve nefesi ağzımızdan geri verip dışarıya çıktığını farkedin. önce basit şekilde bunu yapıcaz sonra her nefes alışımızda göğsümüzün ve karnımızın şişip indiğini görmeye çalışın.

Tüm dikkatimizi sadece nefesimize veriyoruz, bunu yaparken birşeyler hayal etmemeye çalışın sadece nefesinizi fark etmeye çalışın.
Dikkatimiz bir yere kaçabilir çok doğal bir şey bu. böyle bir durumda bunun farkına varıp geri nefesinize odaklanmaya çalışın.

bu egzersizi 10 dakika boyunca yapmaya çalışın.
daha detaylı anlatımı olan ses dosyasını isteyenlere gönderebilirim. bana mail atanlara gönderdim.
ben bu dosyaları telefonuma yükledim ve hep kulaklıkla dinleyerek aynı anda yaptım böylece dışarıdan gelen seslere de engel olabilirsiniz.

ikinci ödevimiz NEFES EGZERSİZİNİ yapmak.
 

Benzer Konular

Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…