Gitme canım , ne işin var cenaze evinde. Bizim komşularımızdan bir büyüğümüz vefat etti. Eşim gitti, ben gitmedim. Helvadan da yemedim. Ölü helvası, lokması yeme hamileyken demişti velilerim. Batıl ama içime sinmedi. Komşular biraz laf etti ama sonuçta ben de karnımdaki canı düşünmek zorundayım. Zaten yeterince toplumsal acılar yaşadık gebeliğimizde. Özellikle Soma faciasında günlerce kendime gelemedim ben. Vefat edenlerden birisi de velimizdi. Çok üzüldüm, çok ağladım. Bebeğime zararı olmamıştır inşallah.
Biliyorum canım, iyi yapmışsın. Ben de Urla'dan Konak'a gidiyorum. Sabah eşim bırakıyor. Öğlen arası gelip alıyor beni, Üçkuyulardan otobüse bindiriyor. O işe geri dönüyor, çabuk çabuk yemeğini yiyip. Çok yorucu ve benzin masrafı fazla oluyor. Ama ilk dönemi ücretsiz izin almadan atlatabilmek için çabalıyorum. Çünkü ücretsiz izindeyken tayin isteyemiyoruz. O ara il içi eş durumu ataması olabilir diye sıkıyorum kendimi. Bakalım hakkımızda hayırlısı. Bu hafta zaten 9 Eylül tatil ya, cuma da doktor kontrolüm var. 2 gün kardayım diye düşünüp, dayanmaya çalışacağım. 37. haftamda rapor alacağım kısmetse. Ayaklarımı uzatsam da evdeki gibi olmuyor, rahat edemiyorum. Terlik giyinsem rahat olur ama içime sinmiyor işe terlikle gitmek.
Ben de bornova dan kemalpaşa ya gidiyorum okula. Eşim bu haftalarda burada olsaydı ben de devam ederdim okula 2 hafta ama eşim işinden dolayı şehirdışında

Eş durumu zor oluyor benim için ben her seferinde istiyorum ama gelemiyorum bornova ya hizmet puanım yetmiyor
