Yerfıstığı :)Sagol canim
Yapma apriori abartiyorsun fistik gibi hatunsun![]()
Aşağıdaki videoyu izleyerek sitemizi ana ekranınıza web uygulaması olarak nasıl kuracağınızı öğrenebilirsiniz.
Not: Bu özellik bazı tarayıcılarda mevcut olmayabilir.
Yerfıstığı :)Sagol canim
Yapma apriori abartiyorsun fistik gibi hatunsun![]()
Bence de canım abartiyorsun gayet güzel ve gençsin hiç öyle düşünme sanırım kendimizi psikolojik olarak öyle hissediyoruz ben de kendimi kötü hissediyorum ama sizler öyle söyleyince sasiriyorum@yaz yagmuru ve @cann10 siz iki üç çocuk annesiyseniz ben yanınızda 7 çocuk anası gibi dururum heraldemaşallah ikinize de :)
Hahahaaaa... deli hatunYerfıstığı :)
Canım seni anlıyorum anne olmak dünyanın en güzel duygusu olsada insanı yoruyor ben ikinci oglumdan sonra depresyona girmiştim hiç bir şey beni mutlu etmiyordu en ufak şeyde sinirlenip agliyordum ama eşim o zamanlarda çok destek olmuştu sağolsun zaman geçti hızlı bir şekilde sanki hiç o günleri yasamamis gibiyim düşün birde üçüncü çocuğu yaptım o günlerden daha zor günler geçiriyorum ama kendime bir söz verdim depresyona girmeyecegim güçlü olacağım diye bazen yok olmuyor diyorum eşimle konuşuyorum o da Hayır az kaldı kızımız büyüyor hersey daha güzel olcak diye moral veriyor ve kendime geliyorum olduğu kadar ev işi olduğu kadar yemek sağlık olsun üzme kendini canım bak bebislerimiz büyüyor bir yaşına az bir süre kaldı inan bana bir yaşından sonra o kadar çabuk buyuyorlar ki hiçbir şey anlamiyorsun kızın bir daha böyle olmayacak yıllar geçince ah keşke o günleri daha çok çocuğumu severek onunla oynayarak gecirseydim diye düşünüyor insan hiçbir şey için üzme kendini sadece anın tadını çıkar canımUykusuz 8 hafta geride kaldı. Zombi gibiyim. Göz altım mor. Yüzüm sarı renkte. Sacım başım birbirine karıştı, artık daha asabi,depresyonda ve mutsuz bir anneyim. Kızıma bakınca mutlu olsamda yorgunluktan onu oynatmak istemiyorum bazen ağladığında sinirim bozuluyor kulaklarımı tıkıyorum duymamak için. Başka bir odaya geçip yalnızken yeter deyip bağırıp ağlıyorum kendi kendime. Herkes gibi yorgunum,yalnızım,caresizim. Aylardır dışarı çıkmadım. Halimi soranım yok. Iyi değilim kızlar. Ben ben değilim. Ne özel ne iş hayatım iyi değil. Kızımı veren Allah a şükrediyor bekliyorum. Kızıma bu anlamsız yüzle baktığım için kendimi affedemiyorum, kizginligim daha da artıyor. Ruhum yangınlarda,kalbim ölüyor,hayatım soluyor. Canım kızımın karşısına daha dinlenmiş onu oynaran bir anne olarak çıkmak istiyorum.
Canım seni anlıyorum anne olmak dünyanın en güzel duygusu olsada insanı yoruyor ben ikinci oglumdan sonra depresyona girmiştim hiç bir şey beni mutlu etmiyordu en ufak şeyde sinirlenip agliyordum ama eşim o zamanlarda çok destek olmuştu sağolsun zaman geçti hızlı bir şekilde sanki hiç o günleri yasamamis gibiyim düşün birde üçüncü çocuğu yaptım o günlerden daha zor günler geçiriyorum ama kendime bir söz verdim depresyona girmeyecegim güçlü olacağım diye bazen yok olmuyor diyorum eşimle konuşuyorum o da Hayır az kaldı kızımız büyüyor hersey daha güzel olcak diye moral veriyor ve kendime geliyorum olduğu kadar ev işi olduğu kadar yemek sağlık olsun üzme kendini canım bak bebislerimiz büyüyor bir yaşına az bir süre kaldı inan bana bir yaşından sonra o kadar çabuk buyuyorlar ki hiçbir şey anlamiyorsun kızın bir daha böyle olmayacak yıllar geçince ah keşke o günleri daha çok çocuğumu severek onunla oynayarak gecirseydim diye düşünüyor insan hiçbir şey için üzme kendini sadece anın tadını çıkar canım
Amin canım büyük oğlum 13 yasinda şimdi bazen eşimle yarım yamalak konuştuğu ilk kelimeleri taklit edip guluyoruz zaman nasıl da geçiyor diye konuşuyoruz bende iki oglumdan sonra kızımın cinsiyetini öğrenince çok mutlu olmuştum hemen gidip süslü süslü kıyafetler almıştımNe kadar güzel anlatmışsın. Zaman gerçekten çok hızlı geçiyor. Geçen sene bugün bebeğim cinsiyetinin kız olduğunu öğrenmiştim ki muhtemelen hepimiz bu dönemlerde bambaşka heyecanlarla umutlarla öğrendik cinsiyetleri. şimdi altı aylarını devirmek üzereler. Hepsinin uzun sağlıklı musmutlu ömürleri olsun inşallah. Onlarla heran çok değerli çok kıymetli.
Amin canım büyük oğlum 13 yasinda şimdi bazen eşimle yarım yamalak konuştuğu ilk kelimeleri taklit edip guluyoruz zaman nasıl da geçiyor diye konuşuyoruz bende iki oglumdan sonra kızımın cinsiyetini öğrenince çok mutlu olmuştum hemen gidip süslü süslü kıyafetler almıştım
çok uzun bi süre anne bebek içinİyi bakıcı bulmana çok sevindim. Gördüğüm kadarıyla buda çok büyük bir sorunmuş. Ben başladığımdan beri 17:30'da çıkıyorum. 18:00 gibi evdeyim. Yani sabah 07:00 gibi bırakıp 18:00 kadar ben onsuz o bensiz![]()
çok uzun bi süre anne bebek içinAllah kolaylık versin canım. en azından annen bakıyor ne güzel.
Canım çocuğu yatırdıktan sonra abdest alıp 3 kere nas 3 kere felak ve 3 kere ayetelkürsi oku başında.ben okuyorum çok nadir ağlayarak uyanıyo ve çığlıkla uyanmıyo çok şükür.nazarada iyi gelir.uyku problemini henüz kimse çözemedi:))MRBA KIZLAR
uyku düzeninden konuşmuşsunuzda benimki çok düzensiz gündüzleri bazen uyuyyor akşama kadar sadece bi ara uyanıp mamasını yiyip tekrar yatıyor akşamda ben uyuymamaya çalışıyorum fakat kendiliğinden saat 8 gibi dalıyor bi saat uyuyyup kalkıyor saat 12 1 de zorla uyutuyorum bu sefer ki zaten çalışan anneyim dengemiz bozuldu napacağımı şaşırdım ben bi türlü düzene otutturamadım buarada gece bazen çığlık çğlığa ağlayarak uyanıyor nedenini çözemedim korkuyormu acaba napmalıyım bu konuda yardım lütfennn
Canım Allah sabır versin.grrçekten seni anladığımı düşünüyorum sık sık o sıkıntılara düşüyorum.kurandan yasin süresini okudummu rahatlıyorum.bugünler bir anı olarak kalacak unutma...ömür boyu konuşucaz doğum hikayelerini uykusuz geceleri ve bakımsız her halimiziUykusuz 8 hafta geride kaldı. Zombi gibiyim. Göz altım mor. Yüzüm sarı renkte. Sacım başım birbirine karıştı, artık daha asabi,depresyonda ve mutsuz bir anneyim. Kızıma bakınca mutlu olsamda yorgunluktan onu oynatmak istemiyorum bazen ağladığında sinirim bozuluyor kulaklarımı tıkıyorum duymamak için. Başka bir odaya geçip yalnızken yeter deyip bağırıp ağlıyorum kendi kendime. Herkes gibi yorgunum,yalnızım,caresizim. Aylardır dışarı çıkmadım. Halimi soranım yok. Iyi değilim kızlar. Ben ben değilim. Ne özel ne iş hayatım iyi değil. Kızımı veren Allah a şükrediyor bekliyorum. Kızıma bu anlamsız yüzle baktığım için kendimi affedemiyorum, kizginligim daha da artıyor. Ruhum yangınlarda,kalbim ölüyor,hayatım soluyor. Canım kızımın karşısına daha dinlenmiş onu oynaran bir anne olarak çıkmak istiyorum.
İnş bozuktur tartım.dijital tartı.önce tek tartılıyom sonra oğlumla öyle baktım kilosuna.2 aydır 8 kiloda.Canım acaba gece ve gündüzü birbirine mi karıştırıyor. Bazen bebeklerde olabiliyormuş. Gündüz daha çok ses ve daha az uyutturmaya çalışsan gecede karanlık ve sessizlik. Mutlaka denemişsindir ama bende paylaşayım istedim. Benim bebeğimin sorunu gece sık uyunması maalesef. Çalışan annelik ve uykusuzluk bir kader mi yahubenim kızımda bazen gece çığlık atıyo öpüyorum sarılıyorum sakinleşiyor belki diş diyorum ama bu ay kontrolünde soracağım doktora
Canım bazen hepimizde oluyor böyle gelgitler. Başta belirttiğin gibi bunun en temelinde uykusuzluk var bu kadar az uykuya bünye mutsuzluk stres olarak tepki veriyor. Bende sebep başka olsa bile (kızım çok kusardı) ilk üç ay doğru dürüst dışarı çıkamadım çok bunaldığım anlar oldu hatta ilk işe döndüğümde annelik dışında birde ben varmışım dedim. Tabi şimdi kızımı deli özlüyorum o ayrı. Bebiş biraz büyüsün düzene girsin sende toparlarsın inşallah. Allah hepimizin yardımcısı olsun.
Benim kızım iki ayda toplam 300 gr aldı şuan 7300. Benim evde tartmalarım genelde yanlış çıkıyor. O yüzden artık tartmıyorum bıraktım. İnşallah yanlıştır senin tartı.
Canım benim oğlan tutunuyo resmen.ben biraz aşağıya indirdim ortada duruyo.benimki park beşikBizim besik park yatak. Kizim tutunarak kalktigi icin korkuyorum nezamn alt kademeye geciliyo acaba bide yerecok yakin oluyo oylede
Gökçenin öksürüğü hala geçmedi. bugün doktora götürdük, benim yaptığım herşeyi önerdi ama ben zaten bu dediklerini hep yaptımsoğuk buhar, ıhlamur elma kabuğu, ilaç vs. öksürük azalavcağına arttı resmen
neyseki ciğerleri temizmiş. puffff pufffff ne yapıcam bilemedim.
Ben de emziği bıraktı diye üzülüyordum. Zaten 2. Ayda vermeyi kabul etmiştim tüm ısrar lara rağmen ve oğlum 5. Ayda istemedi bıraktı. Ama aşırı düşkün olanlarda sorun oluyormuş benim kız kardeşim dört yaşına kadar emzik almış ve zar zor bırakmış ve zor ve geç konuşmuş, onda da peltek konuşmuş, bizimkiler de emziğe bağlıyordu mevzuyu. Ben hiç kullanmamışım neredeyse , oğlum da öyleABD’de Wisconsin Üniversitesi’nde emzik kullanımının neden olduğu zararlar üzerine yapılan araştırmada ilginç sonuçlar ortaya çıktı.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Amerikan Pediatri Akademisi’nin emzirmeyi teşvik etmek, kulak enfeksiyonu ve diş gelişimine olumsuz etkisi nedeniyle zararlı bulduğu emzik kullanımına bir yenisi daha eklendi. Vatan gazetesinin haberine göre, psikologlar tarafından yapılan çalışmada ilk kez emzik ve neden olduğu psikolojik etkileri araştırıldı.
Bebeklerin konuşmaya başlamadan önce çevresindeki insanların yüz hareketlerini taklit ederek iletişime başladığını belirten psikologlar, emzik kullanımının taklit yeteneğini engellediğini açıkladı. Sadece erkek bebeklerde görülen bu etki erkeklerin ileriki yaşlarda duygusal gelişimlerini de bozuyor.
Kişinin kendisini karşısındaki insanın yerine koyarak düşünmesi anlamına gelen empati yeteneği emzik kullanan erkeklerde azalıyor.
Basic and Applied Social Psychology dergisinde yayımlanan çalışma için Doktor Paula Nintenthal“Çalışmanın ilginç olan tarafı bu etkinin sadece erkeklerde görülmesi. Kız çocuklarında bu etkinin görülmemesinin nedeni kızların erkeklerden daha erken olgunlaşması olabilir”açıklamasında bulundu.
Emzik kullanımının zararları
Emzik kullanımı her ne kadar normalde faydalı görünse de uzun süreli ve sürekli kullanımda bebeklerin diş gelişimlerini ve dişlerin yapısını olumsuz etkileyebilmektedir.
Yine emziğin uzun süre ve sık sık kullanılması bebeklerde dil gelişimi sorunlarına ve konuşmanın gecikmesine yol açabilmektedir. Çünkü bebeler 1 yaş civarlarında ilk kelimelerini konuşana kadar iletişim için ses çıkarırlar, anlamsız heceler kullanırlar. Bunlar hep bebeğin dil geliminin bir sürecidir. Emzik kullanan bebeklerde bu süreç gecikebilir.
Bebeklere doğduktan sonra ilk haftalar sık sık emzik vermek annenin süt üretimini olumsuz etkileyebilir. Çünkü annenin yeterli süt üretebilmesi için bebeğini sık sık ve düzenli olarak emzirmesi gerekir.
Bebeğe emzik verirken temel kural uzun süre ve sık sık emzik vermemek ve bebeği emziğe alıştırmamaktır. Ayrıca ilk aylar mümkün olduğunca anne sütü üretimini desteklemek için emzik kullanımından kaçınmakta fayda vardır.
Uzun süre biberonla beslenen ve yalancı emzikemen, parmağını emen çocukların diş ve çene yapılarında bozukluklar oluşuyor.
Uzmanlar, özellikle 3 yaşından sonra çocuklaraemzik ve biberon verilmemesi gerektiğine dikkat çekiyor. Bu yaştan sonra parmağını emme alışkanlığı olan çocukların da bu alışkanlıklarından vazgeçirilmesi gerektiği belirtiliyor.
Diş Hekimi Tülay Tacettinoğlu, emzik vebiberonun dişlerde çapraşıklığa neden olabileceğini, ayrıca sürekli emme refleksi sonrasında ağızda oluşan hava boşluğu basıncıyla damak derinliğinin artarak diş arkı darlığı oluşacağını söyledi. İki yanak tarafından baskı oluşacağı için çene yapısının bozulacağı uyarısında bulunan Tacettinoğlu, ailelerin, çocuklarına üç yaşından sonra mümkün olduğu kadar biberon veemzik vermemesi gerektiğini vurguladı.
Çocuklarda süt dişlerin anne karnında oluşmaya başlaması nedeniyle anne adaylarının gebelik döneminde çok iyi beslenmesi gerektiğinin altını çizen Tacettinoğlu, özellikle diş ve kemik yapısının gelişimi için gerekli olan kalsiyum içerikli gıdaların tüketimine özen gösterilmesi gerektiğini vurguladı.
Mineral bakımından zengin tabii gıdaların yanı sıra süt, yoğurt, peynir gibi gıdaların gebelik esnasında mutlaka tüketilmesi gerektiğini kaydeden Tacettinoğlu, doğumdan sonra da çocuğun bu gıdalara devam etmesinin diş ve kemik gelişimine katkı sağlayacağını dile getirdi.
Çocuk yetiştirirken, ebeveynlerin yaptığı en büyük hatalardan birisinin sürekli biberonla besleme veya çocuk her ağladığında yalancı emzik verme alışkanlığı olduğuna dikkat çeken Tacettinoğlu, kazanılan alışkanlığın uzun süre devam ettiğini ve bu durumun çene ve diş yapısında bozulmalara neden olduğunu söyledi.
Yaaavvv hiç sorma cann ımm.siz foto koydunuz bende gaza geldim koydum.ve şunu anladım benim eşimle doğru düzgün resmim yokNerden aklima koydunuz su instagrami arkadas![]()
Ben şansımı hala deniyodum emsin diye.sadece uyuturken çünkü hep beni emmek istiyo.bundan sonra uğraşmıyım bari emmesinBen de emziği bıraktı diye üzülüyordum. Zaten 2. Ayda vermeyi kabul etmiştim tüm ısrar lara rağmen ve oğlum 5. Ayda istemedi bıraktı. Ama aşırı düşkün olanlarda sorun oluyormuş benim kız kardeşim dört yaşına kadar emzik almış ve zar zor bırakmış ve zor ve geç konuşmuş, onda da peltek konuşmuş, bizimkiler de emziğe bağlıyordu mevzuyu. Ben hiç kullanmamışım neredeyse , oğlum da öyle
ABD’de Wisconsin Üniversitesi’nde emzik kullanımının neden olduğu zararlar üzerine yapılan araştırmada ilginç sonuçlar ortaya çıktı.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Amerikan Pediatri Akademisi’nin emzirmeyi teşvik etmek, kulak enfeksiyonu ve diş gelişimine olumsuz etkisi nedeniyle zararlı bulduğu emzik kullanımına bir yenisi daha eklendi. Vatan gazetesinin haberine göre, psikologlar tarafından yapılan çalışmada ilk kez emzik ve neden olduğu psikolojik etkileri araştırıldı.
Bebeklerin konuşmaya başlamadan önce çevresindeki insanların yüz hareketlerini taklit ederek iletişime başladığını belirten psikologlar, emzik kullanımının taklit yeteneğini engellediğini açıkladı. Sadece erkek bebeklerde görülen bu etki erkeklerin ileriki yaşlarda duygusal gelişimlerini de bozuyor.
Kişinin kendisini karşısındaki insanın yerine koyarak düşünmesi anlamına gelen empati yeteneği emzik kullanan erkeklerde azalıyor.
Basic and Applied Social Psychology dergisinde yayımlanan çalışma için Doktor Paula Nintenthal“Çalışmanın ilginç olan tarafı bu etkinin sadece erkeklerde görülmesi. Kız çocuklarında bu etkinin görülmemesinin nedeni kızların erkeklerden daha erken olgunlaşması olabilir”açıklamasında bulundu.
Emzik kullanımının zararları
Emzik kullanımı her ne kadar normalde faydalı görünse de uzun süreli ve sürekli kullanımda bebeklerin diş gelişimlerini ve dişlerin yapısını olumsuz etkileyebilmektedir.
Yine emziğin uzun süre ve sık sık kullanılması bebeklerde dil gelişimi sorunlarına ve konuşmanın gecikmesine yol açabilmektedir. Çünkü bebeler 1 yaş civarlarında ilk kelimelerini konuşana kadar iletişim için ses çıkarırlar, anlamsız heceler kullanırlar. Bunlar hep bebeğin dil geliminin bir sürecidir. Emzik kullanan bebeklerde bu süreç gecikebilir.
Bebeklere doğduktan sonra ilk haftalar sık sık emzik vermek annenin süt üretimini olumsuz etkileyebilir. Çünkü annenin yeterli süt üretebilmesi için bebeğini sık sık ve düzenli olarak emzirmesi gerekir.
Bebeğe emzik verirken temel kural uzun süre ve sık sık emzik vermemek ve bebeği emziğe alıştırmamaktır. Ayrıca ilk aylar mümkün olduğunca anne sütü üretimini desteklemek için emzik kullanımından kaçınmakta fayda vardır.
Uzun süre biberonla beslenen ve yalancı emzikemen, parmağını emen çocukların diş ve çene yapılarında bozukluklar oluşuyor.
Uzmanlar, özellikle 3 yaşından sonra çocuklaraemzik ve biberon verilmemesi gerektiğine dikkat çekiyor. Bu yaştan sonra parmağını emme alışkanlığı olan çocukların da bu alışkanlıklarından vazgeçirilmesi gerektiği belirtiliyor.
Diş Hekimi Tülay Tacettinoğlu, emzik vebiberonun dişlerde çapraşıklığa neden olabileceğini, ayrıca sürekli emme refleksi sonrasında ağızda oluşan hava boşluğu basıncıyla damak derinliğinin artarak diş arkı darlığı oluşacağını söyledi. İki yanak tarafından baskı oluşacağı için çene yapısının bozulacağı uyarısında bulunan Tacettinoğlu, ailelerin, çocuklarına üç yaşından sonra mümkün olduğu kadar biberon veemzik vermemesi gerektiğini vurguladı.
Çocuklarda süt dişlerin anne karnında oluşmaya başlaması nedeniyle anne adaylarının gebelik döneminde çok iyi beslenmesi gerektiğinin altını çizen Tacettinoğlu, özellikle diş ve kemik yapısının gelişimi için gerekli olan kalsiyum içerikli gıdaların tüketimine özen gösterilmesi gerektiğini vurguladı.
Mineral bakımından zengin tabii gıdaların yanı sıra süt, yoğurt, peynir gibi gıdaların gebelik esnasında mutlaka tüketilmesi gerektiğini kaydeden Tacettinoğlu, doğumdan sonra da çocuğun bu gıdalara devam etmesinin diş ve kemik gelişimine katkı sağlayacağını dile getirdi.
Çocuk yetiştirirken, ebeveynlerin yaptığı en büyük hatalardan birisinin sürekli biberonla besleme veya çocuk her ağladığında yalancı emzik verme alışkanlığı olduğuna dikkat çeken Tacettinoğlu, kazanılan alışkanlığın uzun süre devam ettiğini ve bu durumun çene ve diş yapısında bozulmalara neden olduğunu söyledi.
Allaha Şükür normal çıkmış canım kimbilir nasıl zor geçmiştir o süreç senin içinMaşallah ne kadar güzel neredeyse delikanlı olmuş oğlun :) Bize herkes oğlunuz olacak diyordu ama kontrolde kız olacağını öğrenmiştik. Ancak cinsiyet telaşesini tam yaşayamadan ikili testin sorunlu çıktığı öğrenip dörtlü testi yaptırdık onun sonucunu beklemek çok yıpratıcı olmuştu. En nihayetinde sağlıklı olduğunu öğrenince bende gidip ilk iş kırmızı bir elbise almıştım :)
Benim büyük oğlum emzik aldı sadece ikinci oğlum ve kızım almadı ben de duymuştum emzik alan bebeklerin bazılarında konusmanin gecktigini gerçi benim oğlum bir yaşında konuşmaya başlamıştı ama bence hata şurda emzik kullanımı bazı anneler tarafından abartiliyor ben oğluma sadece uyuturken veriyordum eşimin yigeninin çocuğu var 16 aylık ve hep çocuğun ağzında emzik var çocuğu emziksiz görmedim ve anne bile demiyor bence bundan kaynaklanıyor yanlış kullanılıyor emzikABD’de Wisconsin Üniversitesi’nde emzik kullanımının neden olduğu zararlar üzerine yapılan araştırmada ilginç sonuçlar ortaya çıktı.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Amerikan Pediatri Akademisi’nin emzirmeyi teşvik etmek, kulak enfeksiyonu ve diş gelişimine olumsuz etkisi nedeniyle zararlı bulduğu emzik kullanımına bir yenisi daha eklendi. Vatan gazetesinin haberine göre, psikologlar tarafından yapılan çalışmada ilk kez emzik ve neden olduğu psikolojik etkileri araştırıldı.
Bebeklerin konuşmaya başlamadan önce çevresindeki insanların yüz hareketlerini taklit ederek iletişime başladığını belirten psikologlar, emzik kullanımının taklit yeteneğini engellediğini açıkladı. Sadece erkek bebeklerde görülen bu etki erkeklerin ileriki yaşlarda duygusal gelişimlerini de bozuyor.
Kişinin kendisini karşısındaki insanın yerine koyarak düşünmesi anlamına gelen empati yeteneği emzik kullanan erkeklerde azalıyor.
Basic and Applied Social Psychology dergisinde yayımlanan çalışma için Doktor Paula Nintenthal“Çalışmanın ilginç olan tarafı bu etkinin sadece erkeklerde görülmesi. Kız çocuklarında bu etkinin görülmemesinin nedeni kızların erkeklerden daha erken olgunlaşması olabilir”açıklamasında bulundu.
Emzik kullanımının zararları
Emzik kullanımı her ne kadar normalde faydalı görünse de uzun süreli ve sürekli kullanımda bebeklerin diş gelişimlerini ve dişlerin yapısını olumsuz etkileyebilmektedir.
Yine emziğin uzun süre ve sık sık kullanılması bebeklerde dil gelişimi sorunlarına ve konuşmanın gecikmesine yol açabilmektedir. Çünkü bebeler 1 yaş civarlarında ilk kelimelerini konuşana kadar iletişim için ses çıkarırlar, anlamsız heceler kullanırlar. Bunlar hep bebeğin dil geliminin bir sürecidir. Emzik kullanan bebeklerde bu süreç gecikebilir.
Bebeklere doğduktan sonra ilk haftalar sık sık emzik vermek annenin süt üretimini olumsuz etkileyebilir. Çünkü annenin yeterli süt üretebilmesi için bebeğini sık sık ve düzenli olarak emzirmesi gerekir.
Bebeğe emzik verirken temel kural uzun süre ve sık sık emzik vermemek ve bebeği emziğe alıştırmamaktır. Ayrıca ilk aylar mümkün olduğunca anne sütü üretimini desteklemek için emzik kullanımından kaçınmakta fayda vardır.
Uzun süre biberonla beslenen ve yalancı emzikemen, parmağını emen çocukların diş ve çene yapılarında bozukluklar oluşuyor.
Uzmanlar, özellikle 3 yaşından sonra çocuklaraemzik ve biberon verilmemesi gerektiğine dikkat çekiyor. Bu yaştan sonra parmağını emme alışkanlığı olan çocukların da bu alışkanlıklarından vazgeçirilmesi gerektiği belirtiliyor.
Diş Hekimi Tülay Tacettinoğlu, emzik vebiberonun dişlerde çapraşıklığa neden olabileceğini, ayrıca sürekli emme refleksi sonrasında ağızda oluşan hava boşluğu basıncıyla damak derinliğinin artarak diş arkı darlığı oluşacağını söyledi. İki yanak tarafından baskı oluşacağı için çene yapısının bozulacağı uyarısında bulunan Tacettinoğlu, ailelerin, çocuklarına üç yaşından sonra mümkün olduğu kadar biberon veemzik vermemesi gerektiğini vurguladı.
Çocuklarda süt dişlerin anne karnında oluşmaya başlaması nedeniyle anne adaylarının gebelik döneminde çok iyi beslenmesi gerektiğinin altını çizen Tacettinoğlu, özellikle diş ve kemik yapısının gelişimi için gerekli olan kalsiyum içerikli gıdaların tüketimine özen gösterilmesi gerektiğini vurguladı.
Mineral bakımından zengin tabii gıdaların yanı sıra süt, yoğurt, peynir gibi gıdaların gebelik esnasında mutlaka tüketilmesi gerektiğini kaydeden Tacettinoğlu, doğumdan sonra da çocuğun bu gıdalara devam etmesinin diş ve kemik gelişimine katkı sağlayacağını dile getirdi.
Çocuk yetiştirirken, ebeveynlerin yaptığı en büyük hatalardan birisinin sürekli biberonla besleme veya çocuk her ağladığında yalancı emzik verme alışkanlığı olduğuna dikkat çeken Tacettinoğlu, kazanılan alışkanlığın uzun süre devam ettiğini ve bu durumun çene ve diş yapısında bozulmalara neden olduğunu söyledi.