2015 Eylül Anneleri ve Bebişleri ( Doğum Sonrası Paylaşımlar)

Bugün özellikle gidip Milupanın organik sütlacına baktım içinde organik şeker kamışı var ya. Organikliğini yiyeyim. Şeker var sonuçta. gene doğru görmüşüm.
 
Yaptigim arastirmalara göre bebekleri yatarak beslemek tehlikeliymis canım bogazina kacma ihtimalinden dolayi.ben mama sandalyesine oturtuyorum canim sorun yasamadik şimdiye kadar. Sen de bi dene istersen oturmaya hazirsa oturtursun.

Mesela kucağımdayken birden eğilip ayaklarına bakıyor dokunmaya çalışıyor bu hazır olduğunu gösterir sanırım
 
Bende meyve purelerini hipp in kavanozlarindan veriyorum sebzeyi kendim hazırlıyorum esimde senin gbi düşünüyor bunlar organik sebze hep bunlardan ver hem uğraşma diyor. Ama bozulmasın diye sonuçta içine bir şeyler ekliyorlar ve tazede olmuyor bekliyor faekindaysan dolapta da değil demek ki bozulmayacak maddeler koyuyorlar içine
Ben çok kararsizim acaba zararı var mı Dr kendin yap yapmadığın zamanlar hipp al dedi gerçi ama sürekli vermek daha mı iyi ona karar veremiyorum
 
Kefiri sindirim icin veriyorsun galuba agir gelmiyo mu
 
Benim bir bady bir patikli alt, üst, yelek, tırnak makası, ıslak mendil, bez, mendil bunlar her zaman çantada yedek olarak durur cikartmam bile çantadan. Onun dışında dışarı çıkarken de battaniye mama termos biberon emzik oyuncak eklerim . Epeydir çıkmıyoruz uzun süreli gezmelere sanırım artık sebze meyve de eklenecek çantaya :)
 
Bana da kavanoz mamalari saibeli geliyor icindeki katki maddeleri olmasa aylarca o rafta nasil duracak.ben kendim yapiyorum meyveyi de sebzeyi de.verdigklerim organik olmasa da en azindan katki maddesi yok icinde. Icim daha rahat bilmiyorum.
 
Kim Demiş TV Zararlı
BY VİLDAN TANDOGAN · 18 HAZİRAN 2015



Teknoloji çağının getirileri kadar götürüleri de var artık. Televizyon karşısında büyümüş bir gençlik gümbür gümbür olmasa da paldır güldür ‘Gelişiyor!’ diyemeyeceğim sadece büyüyor diyebilirim. Televizyon izletilmemeli denildiğinde gelen tipik savunmalar;
– Daha bir şey anlamıyor ki zararı olmaz,
– Ben günde sadece 15 dk izin veriyorum, kontrollü olduğunda hem ilgisi kırılıyor hem öğretici oluyor,
– Oğlum/kızım reklamları çok seviyor, sadece reklamları izliyor,
– Ne zamana kadar koruyacaksın,
– Biz böyle büyüdük bak bir şey olmadı, ( son yıllardaki psikolog ihtiyacının artışına bak anlarsın olmuş mu, olmamış mı?)
– Bizim çocuk açık olsa da bakmıyor,
– Teknolojiyle erken tanışmasını istiyoruz,
– Bizim bir akraba var onun çocukları tv izliyor ama okulda çok başarılı gibi birçok elle tutulur yanı olmayan savunma duyabilirsiniz; ama gelin işin aslını öğrenelim:

Televizyon en az 2, mümkünse 3 yaşına kadar izletilmemeli hatta 1 dakika bile izletilmemeli. Hatta bebeğin bulunduğu ortamda TV tamamen kapalı olmalıdır. Günümüzde birçok ülkede bebeklere TV izletilmesi yasaklanmıştır. Zararı kanıtlanmış bir şeyin ‘göz bebeğim’ dediğimiz yavrumuza izletilmesi akıl almaz bir durumdur.
Bir çocuğun be
yin sisteminin gelişimde bazı kademeler vardır: Beynin içinde hücresel tabakaların oluşması, bunlardan nöron bağlantılarının yapılması, bu sırada birtakım biyokimyasal maddelerin çıkması ve bunların iletişimleri gibi. Bunlar bir bilgisayar sistemi gibi çalışmaktadır. Ancak çocuk televizyona baktığı anda bunlar ister çocuk programı olsun, ister zihinsel performans arttırdığı iddia edilen programlar olsun beyinle ilgili bütün fonksiyonlar durur. Kısacası daha gerçeklik kavramı oluşmamış çocukta karşısındaki renkli ve tekdüze dünyayı anlamak için anlamsız bir çaba peyda olur. Çocuğunuz henüz kendini doğru dürüst ifade edemediği için izlediği yayından kafasına takılan soruları soramaz. Bunları kendi çözmeye çalışır ve tabi ki bunu doğru bir şekilde başaramaz, tüm beyin fonksiyonları da bu anlamsız çabayla harcamaya başlar. Beyinde yanlış nöron bağlantıları oluşmaya başlamıştır bile.
Neden zararlı olduğunu daha güzel bir şekilde açıklamak için Amerikan Pediatri Akademisi’nden David L. Hill’in yazısının bir kısmını paylaşmak istiyorum.
“Ebeveynlere, çocuk doktorlarının 2 yaşından önce çocukların televizyon izlemesinin kötü bir fikir olduğunu düşündüklerini söylediğim zaman genellikle çok şaşırıyorlar. Araştırma sonuçlarına göre, bebeklerin %40′ı 5 aylıktan itibaren çeşitli formatlarda videolar seyrediyorlar ve bu oran 2 yaşında %90′a çıkıyor.
Erken Beyin Gelişimi
Başlıktaki soruya yanıt vermek için kısaca gelişme dönemindeki çocuk beynini düşünmeliyiz. Çocukların beyinleri yaşamın ilk üç yılında inanılmaz bir hızla gelişir, yalnızca ilk yılın sonunda beyin, 3 katına ulaşır. Çocukların bu dönemde maruz kaldıkları uyaranların beyin gelişimi üzerinde büyük bir etkisi vardır. Ekrandaki görüntüler gerçek dünyadakilerden farklılık göstermektedir. Bizler ekranlardaki görüntü diline çok alışık olduğumuz için, bu farklılığın üzerinde konuşana kadar bunu fark etmemiz kolay değildir.
Gerçek hayatta bir top düşünün ve şimdi bir de ekrandaki bir topu düşünün. Ekrandaki dünya 2 boyutludur dolayısıyla top sadece düz ve gölgelendirilmiş bir yuvarlaktır. Yerde bir topu yuvarladığınız zaman, gitgide yavaşlayarak ve bir yöne doğru giderek tek bir harekette bulunur. Aynı hareket televizyonda kesintili şekildedir. Bir kişinin elinden topun çıktığını görürsünüz, sonra hareket halindeki bir görüntüsü ve duran topun görüntüsü. Eğer bebeğiniz gerçek hayatta bir topu yakalamak isterse, topa doğru bir hamle yapar, yakalar veya peşinden emekleyerek gider.
Ekrandaki şeyler, bir diğer görüntüyle değişebilmek için ortadan kaybolurlar, onlara asla ellerinizle dokunamazsınız. Küçük çocuklar ekrandaki parlak renklere ve görüntülere bakabilirler ancak beyinleri tüm bu garip resimlerden bir anlam çıkartabilecek kapasitede değildir. Bir çocuğun ekrandaki görüntülerin gerçek dünyada neyi temsil ettiğini anlayabilmesi tam 2 yıl alır.”

10-15 da
kikanın zararı olmadığını söyleyen doktorlar hatta pedagoglar olduğunu söyleyip yaptığını savunan bazı ebeveynler var. Öncelikle çocuk doktorlarına farklı sıfatlar yüklemeyelim. Onlar ne gelişim ne de beslenme uzmanlarıdır. Eğer uzman olsalardı televizyon izlemenin bir dakikasının bile zararlı olduğunu, altı aydan önce anne sütü ya da formül mama dışında ek bir gıda verilmesinin yanlış olduğunu söylerlerdi. Bunlar dünyaca kabul edilen,kanıtlanmış gerçeklerdir.

Asıl mevzu ise televizyon karşısında bebeklerimize yemek yedirmek, hatta özellikle en çok kareye sahip, akış hızı yüksek olan reklam karşısında yemek yedirmek! Aslında ne güzel değil mi çocuğunuz televizyona bakarken güzel güzel yemek yiyor ve karnı doyuyor tıpkı akvaryumdaki balığı beslemek kadar kolay. Çocukların beyin fonksiyonları anlamsız bir “Ne oluyor bu ekranda?” sorusuna yanıt arayıp artık çalışamaz duruma gelmişken bilinçsiz olarak ağzına kolaylıkla bir şeyler tıkmak, ebeveynler için gayet zahmetsiz olsa da gelecekte kendilerine büyük sorunlar yarattıklarının farkında değillerdir. Çünkü bu işlem olurken yemeğin televizyon karşsında yenmesi gerektiğine dair neron bağlantılarınızı da kurmuş oluyorsunuz tvnin çocuğa verdiği zarar da cabası.
Blw yönteminde de aynı şekilde her ne kadar çocuk kendi başına bir şeyler yese de televizyon karşısında olduğunda yaptığı şeyin yeterince bilincinde olamayacaktır. Aslında kendi başına da değildir yeni bakıcısı televizyonla birliktedir çocuğunuz. Çünkü çocuğun algıları kapanmış, beyin fonksiyonu adeta durma noktasına gelmiş, öğrenme yetisi azalmış durumda olacaktır. Bebek o anda yediği yemekten alması gereken hazzı algılayacak yetiye artık sahip değildir. Televizyon izletilerek gelişen bebeklerin çoğuna dikkat ettiğinizde daha az sosyal olduklarını kolaylıkla ayırt edebilirsiniz. Okul hayatında da odaklanma problemi yaşamaihtimalleri oldukça yüksektir. Ekrandaki hız gerçek yaşamda olmadığı için öğretmen ne kadar aktif olursa olsun hız/performans bakımından televizyona yetişemeyeceği için çocuğun sıkılmasına neden olacaktır. Bu çocuklarda regresyon (gerileme) hatta otizm görülme riski de mevcuttur.
Televizyonun Başlıca Zararları:
1- Çocukların konuşma becerisini olumsuz etkiler,
2- İletişim kurma yeteneğini zayıflatıp, asosyalleştirir,
3- Dikkat dağınıklığına neden olur, odaklanmayı bozar,
4- Bu çocukların kelime dağarcığını daraltır,
5- Beyin nöronlarını ve nöronların bağlantılarını öldürür,
6- Çocuklarda aktif öğrenmeyi olumsuz etkiler; yani konuşma, yazma ve düşünmeyi olumsuz etkiler.

BLW Türkiye grubu olarak televizyon karşında yemek yedirilmesine kesinlikle karşıyız ve televizyon karşısında yemek yedirilen bebek videolarının yayınlanmaması, örnek teşkil etmemesi için bu konunun üzerinde duracak ve bilgilendirmek için elimizden geleni yapmaya çalışacağız. Televizyonsuz, ne yaptığının bilincinde, yemek yemekten zevk alan bir gelecek için ilgiyle, sevgiyle BLW diyorum.



Yazıyı hazırlarken yararlanılan kaynaklar:

Prof. Dr. Hilal Mocan – Bebeklere Televizyon İzletmenin zararları

Memorial – İki Yaş Altı Çocuklara Televizyonu Yasaklayın

THE AMERICAN ACADEMY OF PEDIATRICS – Media Use by Children Younger Than 2 Years
(http://pediatrics.aappublications.org/content/early/2011/10/12/peds.2011-1753.full.pdf+html)
Media Use by Children Younger Than 2 Years

pediatrics.aappublications.org

http://pedagojidernegi.com/2015/03/26/cocuk-ve-ekran/

http://www.anadolusaglik.org/tr/sag...ler/cocuklarin-konusma-becerisi-nasil-gelisir

BLW TÜRKİYE'DEN ALINTI YAPILMIŞTIR.
 
Bugün özellikle gidip Milupanın organik sütlacına baktım içinde organik şeker kamışı var ya. Organikliğini yiyeyim. Şeker var sonuçta. gene doğru görmüşüm.

Aklıma geldi. Şeker aslında şeker pancarından üretilir; fakat ucuz olsun diye şeker, şeker kamışından da üretilmeye başlandı. Başıma birşey geldi. Anlatayım. Krem Karamel diye bir tatlı var. Altına şeker yakıyorsunuz 2 bardak kadar. Ağdalanıyor. Tepsinin altına yayılıyor. Bende BİMden aldığım 2 kg şeker vardı. 3 kez çöpe attım. Ağdalanmadan bir tuhaf oldu yandı. Sonra Komşumdan balküpü marka şeker aldım; bir kere de ağdalandı. Sonra baktım ki BIM marka şeker, şeker kamışından; balküpü şeker pancarından üretilmiş. Velhasıl kelam,şekerin bile uyduruğu var. Aynı Milupa da olduğu gibi
 
Can'ım ben bu destek yaptığına hafif eğerek yatırarak yediriyorum, şükür bi problem yaşamadık. Bu arada kızım Zeynep :) bi maaşallah alalım
 
canım
canım yaptığımız reçelleri turşuları buzdolabında mı tutuyoruz. Reçel bozulmasın diye ekstra bir madde koyuyor muyuz hayır aynı mantık zaten yapılışı yazıyor hippin sitesin dede ayrıca organik sertifikasını dünya çapında almak kolay birşey değil nerelerden geçiyor. Benim içim çok rahat asıl pazardan marketten aldığım içime sinmiyor. Hepsine basıyorlar tarım ilacını elmalar parıl parıl parlıyor havuçlar sakallanmış. Bence kalbini bozma hiç gayet güvenilir bir marka.
 
Bana da kavanoz mamalari saibeli geliyor icindeki katki maddeleri olmasa aylarca o rafta nasil duracak.ben kendim yapiyorum meyveyi de sebzeyi de.verdigklerim organik olmasa da en azindan katki maddesi yok icinde. Icim daha rahat bilmiyorum.
canım tekrar yazmış oluyorum ama evde yapılan reçel nasıl aylarca boxulmadan duruyorsa bu da aynı oyle. Ben çorbasını falan kendim yapıyorum ama koyden gelen sebzeleri kullanıyorum. akrabalarımızın kendi elleriyle ilaçlamadan yetiştirdiklerini ama markettekilere gram guvenim yok.
 
Ek Gıda Sonrası Kabızlık Sorunu

Her ne kadar direkt BLW yöntemi ile ilgili olmasa da ek gıdaya geçişte bebeklerde kabızlık problemi sıklıkla görülmekte. Bu tecrübeyi ben de yaşadığım için ve bugünlerde bu konu hakkında sorular gelmeye başladığından bu sefer tam olarak "bilimsel" bilgi değil tecrübe paylaşacağım:)

37 haftalık doğan kızım ek gıdaya düzeltilmemiş olarak 6. ayında başladı ve 3 hafta boyunca sürekli kabızlıkla uğraştık. Bu sürede tadım yapıyor olmasına ve az yemesine rağmen sindirim sistemi neredeyse tüm denediğim besinlere kabızlık tepkisini verdi. Kabızlıkla karşılaştığınızda şüphelenebileceğiniz şeyler:

1. Bebeğin alerjik olması: Diğer belirtilerle (döküntü, kızarıklık, pişik, konak artışı, deride pul pul görüntü vb) birlikte görülürse alerjiden şüphelenebilirsiniz. Benim deneyimimde diğer belirtiler olmadığı için ve denediğim tüm besinlere aynı tepkiyi verdiğinden bu alternatifi elemiştim.

2. Bebeğin ek gıdaya hazır olmaması: 6. ay dolduğunda başlamış olmanıza rağmen her bebeğin sindirim sistemi aynı hızda gelişmeyebilir. Bu nedenle en erken 6. ayda başlanmalıdır ama baktınız kabızlık problemi devam ediyor, ek gıdayı kesip bir süre sonra tekrar deneyebilirsiniz. Ek gıda kaçmıyor:) Nitekim benim deneyimimde de aslında düzeltilmiş olarak 6. ayı doldurmam gerekirmiş bunu anladım. 3. hafta sonunda ek gıdayı 1 hafta kadar kestim ve sadece emzirdim, problemin düzelmesinde yardımcı olduğuna inanıyorum. Bu nedenle bebekleri 40 haftadan erken doğan annelerimize düzeltilmiş olarak 6. ayı beklemelerini tavsiye ederim. İnanın 1 gün bile inanılmaz farkediyor.

3. Kabızlık yapan yiyecekler : muz, patates gibi kabızlık yapma ihtimali olan besinlere dikkat etmek gerekiyor. Kabızlıkla karşılaştığınız bu yiyecekleri vermeyi kesmeniz iyi olur. Yağlı yapısı nedeniyle kabızlığa iyi geldiği düşünülen avokado da bazı bebeklerde kabızlık yapabilmekte bilginiz olsun.

4. Popoda çatlak: Eğer bebeğiniz kaka yapmakta zorlanıyorsa popoda çatlak olabilir halk deyişiyle:) bu durumda canı acıyor ve kaka yapmamaya çalışıyor olabilir.

5. Özellikle kız bebeklerde görülebilen anatomik yapı: Bu bilgiye herşeyden şüphelenirken okuduklarımda rastladım, kaynak veremiyorum şu an ama bazı bebeklerde doğuştan iki deliğin birbirine yakın olmasından kaynaklanan anüste kaka birikmesi sorunu görülebiliyor. Genelde yaşı büyüdükçe bu sorun ortadan kalkıyor ancak bazen cerrahi müdahale gerekebiliyormuş. Bu teşhisi elbette bizler koyamayız, mutlaka doktorunuza danışın.

Peki ben ne yaptım?

Öncelikle kabızlığa iyi gelen yiyeceklerin tadımını öne aldım. Kuru kayısı, kuru erik, koyu yeşil yapraklı sebzeler (ıspanak, pancar yaprağı, pazı gibi), armut gibi gıdaların tadımını yaptırdım. Kuru meyveleri ılık suda bekletip, beklettiğim suyu gün içerisinde içirmeye çalıştım. Sık sık emzirdim. Gün içinde 4-5 kez ılık suya oturttum. Sürekli gaz masajı yaptım (bknz youtube Ayşe Öner gaz masajı). Verebildiğim kadar su vermeye çalıştım. 1 çay kaşığı kadar zeytinyağ içirdim (bu yöntemi 6 aydan önce asla denemeyin bile, ve 6 aydan sonra da aspire olma tehlikesine karşı dikkatli içirmek lazım). Popoyu doğal yağlar (asidi alınmış zeytinyağ, hindistancevizi yağı) veya (doktorunuzun önereceği) pişik kremi ile yumuşattım ama asla uyarmadım. Bir de bence en çok işe yarayan yöntem olan Tuvalet İletişimi (Tİ) yöntemine başladım. 18 aylıktan önce önerilen bu yöntem erken tuvalet eğitimi değil kesinlikle yanlış anlaşılmasın. Bebekler içgüdüsel olarak diğer tüm canlı yavruları gibi kendilerini kirletmek istemiyorlar aslında. Bu içgüdü ile doğuyorlar, bizler bez kullanarak bu içgüdülerini köreltiyoruz sonra da alıştırdığım bezi unutturmak için tuvalet eğitimi vermeye çalışıyoruz. Bu yöntemi internetten araştırabilirsiniz, Tİ için kurulmuş FB grubuna üye olabilirsiniz (Bezsiz Bebek). Ama özetle yaptığımız aslında yine BLW olduğu gibi eskiye dönüş, bebeğimiz ıkındığında tuvalet/lavaboya bezsiz bir şekilde "alaturka" tuvalet pozisyonunda tutmak ve tuvaletini rahatça yapmasına yardımcı olmak. Diğer denediklerim değil de bence bu yöntem sayesinde bir daha kabızlık problemi yaşamadım bu nedenle bu opsiyonu da gözden geçirmenizi tavsiye edebilirim.

Bunun dışında popo uyarmak kesinlikle son derece tehlikelidir bunu belirtmek istiyorum. Bebeğiniz kabızsa neden kabız olduğunu araştırmanız gerekiyor öncelikle. Fitil kullanımı ancak ve ancak doktorunuz reçetelerse uygulanabilir ve çok ciddi durumlarda, uzun süreli kabızlıklarda ancak tercih edilebilir. Şu an yazmak bile istemediğim milyonlarca saçma sapan popo uyarmaya dayalı yöntemleri asla asla asla bebeğinize uygulamayın. Lütfen bu postun altına da o tarz tavsiyeler yazmayın, adlarını bile anmayalım rica edeceğim. Şöyle söyleyeyim kendinize uygulanmasını istemediğiniz hiçbir şeyi bebeğinize de uygulamayın!

Sözün özü, kabızlık ek gıdaya bir tepkidir, çözümü ise nedenini tespit ederek aramak daha doğrudur. Eğer ek gıdayı kestiğinizde kabızlık problemi ortadan kalkıyorsa mutlaka bir süreliğine kesin veya ara verin. Ek gıda kaçmıyor, sorunu devamlı kılmak yerine kökten çözmek en mantıklısı.

Saygılar,sevgiler..
 
Kefiri sindirim icin veriyorsun galuba agir gelmiyo mu
yok canım bizde çok bilmiş aile gekiminin verdiği demir ilacından sonra kabızlık başladı. Başta ondan olduğunu anlayamadım mamasını vs. Herşeyi değiştirdim geçmiyor sonra,demiri kestim geçti. Bu sırada kefir vermeye başladım tamamen düzene girdi.
 
doktorunuza oturma konusunu sordumbek gıdaya başladığınızda malum 4 aylıktık. Destekli bir şekilde en fazla 5 dk oturt dedi. Bende ikea mama sandalyesinin kendi destek minderini iyice şişirip kullandım öyle oturttum beş dk ya pureleri silip süpürüyordu zaten. 5. Ayı doldurduğumuzdan beri 10 dk falan oturduyorum günde iki kez. Biz akşam yemeği yerken de bazen mama sandlayesine koyup masaya yaklaştıeıyorum onu bizim ağzımıza götürdüğümüz her kaşığa ağzını açıyor :)
 
Valla Hemşireyle konuştum. Devlet desteği varmış demir ilacında. Dediğine göre teftişe gelen müfettişler ilk önce bunu soruyorlarmış. Bir de bunu bütün 4 ayı dolan bebeklere başlıyorlarmış. Bunun altından inşallah bir bit yeniği çıkmaz. Çünkü daha önce verilen demir ilaçlarında çocukların dişleri tamamen kararmış.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…