Tünaydınlaaar
Uzunca bir süreden sonra anne,teyze, anneanne, cicianne buluşması yapıp annemde buluşup öğlen yemeği yedik.
Bir kısım beni çoook uzun aradan sonra gördüğü için epey zayıflamış buldu.Suratım da 3 gündür kedi yüzünden uyuyamadığımdan kaşık kadar kalmış , surattan da zayıflığı böylelikle onaylattım
Öğlen normal insan yemekleri yiyeceğim diye sabah sadece sade kahve içtim.
Öğlen de 2 kaşık pırasa, bol salata, kereviz ve brokoli yedim.
Bizimkiler ise pilav, et, kızartmalar ve üstüne pasta
Olsun, herkesin yediği kendine
Şimdi bitki çaylarımı içiyorum.
Akşama bir şey yemeyeceğim, eğer çok karnım kazınırsa Hürrem'in ortasında 2 kaşık yoğurt yerim, yeter.
Pazar kültürü konuşulmuş, biz bakırköyde yani İncirli'de senelerce oturduk, annem her cumartesi pazara giderdi bense 2 kez gittim.
Bilmiyorum itiş tepiş, ellemeler (taciz)falan da zaman zaman olmuştu, çanta, cüzdan çalmaya gelenler falan..
Bir de mesela cumartesi pazarında girişte 2. ya da 3. adam vardı, o hep mango tarzı ürünler satardı, pazarın en klas ve en pahalı ama en ilginç parçaları ondaydı (10 sene önce) Tabii o zaman mango falan yok, outletler yok, avmler bile sayılı.El mahkum anneme aldırıyordum.
Ama şimdi mangonun, kotonun ya da x markasının bluzu, t-shirti indirim zamanında ya da outlet mağazasında 5-10 lirayken, pazara gidip de markası bile belli olmayan şeylere 5-10 lira vermeyi gözüm yemiyor.Kabin yok, değiştirme şansın yok, taksit imkanı yok falan filan..En son pazar maceram kadıköy pazarından ilk evlendiğimizde 5 liraya siyah sandalet almaktı."Oha 5 liraya sandalet nasıl olur ya?" diye anlam veremediğim sorum, mecidiyeköy profilodan yokuş aşağı kıç üstüne düşüp metrelerce aşağı kaydığımda cevaplanmıştı
Meğer sandaletin altına jilet gibi kaydırıcı bir şey dikmişler ya da çakmışlar işte neyse, sandalet cart cart halıda bile kayıyordu o derece riskliydi.5 liralık sandaletin bitirdiği pazar maceram o gün ilelebet kapandı kızlar
Hepimize güzel ve hafif bir gün/gece ve hafif bir sabah diliyorum