30 yaş ve üzeri bekar bayanlar sohbet topiği...

Buraya da yazmıştım galiba.
Bir sene olmasa da altı yedi ay oldu galiba. Bir gün babam "Neden bu kadar olumsuz konuşuyorsun?" dedi (Hani her şeye olmaz tarzı)
Ben de "Hayatta istediklerim olmadığı için olabilir mi?" dedim.
Babam da "O istediklerini hak etmiş miydin? Sen istedin diye Allah vermek zorunda mı? Sen kimsin ki Allah'a karşı kafa tutar gibi konuşuyorsun? Aşağılamıyorum seni, cidden Allah'ın karşısında kimsin sen? Allah'a isyan etmeye ne hakkında var?" falan dedi.

Tamam, bildiğim şeylerdi. Fakat böyle suratıma çarpılınca daha bir iyi oldu. Sarstı.
Birkaç gün bunu düşündüm.

Allah'ın verdiklerine yeteri kadar şükrediyor muyuz?
Zaten ne kadar şükretsek de yeteri kadar olmaz ama...
Hep istiyoruz da ya elimizdekilere şükür?

İnsanoğluyuz nankörüz aslında. Fıtratımız bu.
 
Yine başladın filozoflaşmaya.. Canım benim gel sarılcam kız
Çok önyargılı düşünme canım bence. Yani her işimi kendim görüyorum o zaman erkek neyime dememeli. Aşk işte burada devreye giriyor, o varsa ve onu zamanla yoketmeyip daha da besleyip büyütebilecek bir erkek hayatında o zaman bence ömür boyu sürecek bir arkadaşlık gerçekten herkesin hakkı.Arada sırada yardım istemek lazım bence, bende bak senin gibi her işi kendim gördüm olanlar oldu. bu arada tabi evlenmek zorunda da değilsin ama çokta olumsuz bakmamak lazım. Ama genel olarak söylediklerinin altına imzamı atar hatta olmadı kaşemi bile basarım
Erkekler konusunda söylediklerine katılıyorum, okusunlar diye herşey önlerine hazır edilir, anneler çayımı sütünü yemeğini önlerine hazırlar ama onlar laylay peşinde gezer sorumluluk almaz derslerden kalırken hem ev işlerine yardım etmek aynı zamanda da çalışmak zorunda olan kızlar daha iyi notlar alırlar. Herşey ailede bitiyor bence... Kız cocukları sofraya yardım etmiyor diye evde kıyamet koparken anne erkek çocuga sofradan tabak kaldır dedi diye " erkek adam o işleri yapmaz" diyen babalar ve hatta anneler olduğu müddetçe bişi değişmez.

Haklısın ŞERO'm!


Çok doğru, katılmamak mümkün değil.Elimizdekilere şükretmiyor değerlerini bilmiyoruz.
Ama şunu da eklemek lazım,belki yüce yaratıcı senin için hayırlısının bu olduğunu düşünüyor daha zamanı gelmedi diye karar vermişte olabilir.
Benim ablam 48 yaşında ilk evliliğini yaptı ve çok mutlu
 
çalış bence de... kpss önemli.. öss nerden çıktı :44: ona da gireceksin

canım ders çalışmadığımı anlatıyordum ordan çıktı. zaten ben 2011de kpss puanımla atandım ama çalışmamıştım doğru düzgün. konunun sonunu almışsın :)


hayırlı olsun kuzum.
 
aynen öyle... Allah bilir her şeyin hayırlısını. ve bir şeyler taşlar yerine oturmadan / zamanı gelmeden olmaz.

Aaa! 48 yaşında ha! Peki şu anda kaç yaşında? Allah mesut etsin.
 

Benim babam da hep hak ettin mi? der ama bunu sen kimsin derken kendine itiraz edildi diye kızar ve aynen senin dediklerini söyler işte çok muhalifsin şöylesin böylesin tarzında... Ben de suçlamalara gelemiyorum işte böyle olunca hep kendimi daha ezik hissedip birçok şeye aynı anda yüklenip bir adım öne geçme çabaları falan... Şimdi ise kimseyle suçlama tarzı konuşmamaya ama kendime de yapılmasına izin vermemeye çalışırım.
İnsanoğlu nankör ister istemez öyleyiz ama bazen fazla kanaatkar olmak da iyi değil. Ben son bir yıldır ufacık şeylerle mutlu olmaya çalışırım, şükür buna da derim ama insanların beklentileri hep daha fazladır ve daha fazla özveri, daha fazla verici olmanı bekler ve sonunda yine aynı şekilde elinden geleni yapsan da yıpratıyor hayat... Ben de artık kimseden birşey beklemiyorum akışına bıraktım Rabbim ne takdir ettiyse o diyorum ama daha huzurluyum
 
Son düzenleme:
evlatlık almak çok yüce bir olay aklımı liseden beri kurcalayan bi durum ben exe kadar evlenmicem diye tutturan bi kız çocuğuydum.

görevlendirme gittiğim okulda bi öğrenci var. çocukta kişilik bozukluğu, dehb ve tanısını almadığı bozukluklar ve evlatlık. aile alıyor sonra bunlarla mücadele ederken baba kalp krizinden ölüyor kadın maddi açıdan da zor bir süreçte. çocuk şu an 4. sınıf öğrncisi ama yapılabilecek bişey yok büyüdüğü zaman sağlıklı bir birey olamayacak ibi. tüm çevresine şiddet uygulayan insanlara sürekli zarar veren ve asla kural dinlemeyen bi çocuk. düşünüyorum da insanlar öz çocuğuna tahammül edemiyor evlatlık olduğunda nasıl olur.
 

Babamla benim aramda olan bir tartışma değildi.
Benim bir nevi isyanım gibiydi.
Babam da uyardı. Çok da iyi oldu.
 
aynen öyle... Allah bilir her şeyin hayırlısını. ve bir şeyler taşlar yerine oturmadan / zamanı gelmeden olmaz.

Aaa! 48 yaşında ha! Peki şu anda kaç yaşında? Allah mesut etsin.
Pardon canım evlendiğinde 47 idi şu an 49 yaşında ve 2 yıllık evli


Allah sabır versin hem küçük hem annesi için çok zor.
Bunları bende düşünmüyor değilim, en iyisi koruyucu annelik olabilir. Ya da yeğenlerimin sevgisi ile de yetinebilirim, onlar da evlattan farksız oluyor insana
 
Canım benim bak burada şunu iyi kavramak gerekiyor ki doğurmamış olsan da, başkasının genlerini taşıyor olsa da, sen ona "evlat" olma misyonunu yüklerken kendine de "anne" olma misyonunu yüklüyorsun. O zaman burada "evlatlık" diye bir kavram söz konusu olmuyor. Bu konuda hem forumda hem facebookta yazılanları okuyan biri olarak öğrendiğim birşey varsa o da kurumdan alınan çocukla doğurduğun arasında fark olmaması. Yani bunu tüm benliğinle hissediyor olmalısın evlat edinirken. Biz "evlatlık" demiyoruz zira bu ona "evlat yerine geçen nesne/mal" muamelesi yapmak gibi oluyor halbuki sen onu sevginle, ilginle, şefkatinle, maddi-manevi anlamda gelişimine katkıda bulunarak yoğuruyor ve iyi bir insan olması için çabalıyorsun, bir anne olarak. Çocuğunu seven her anne gibi... Ona baktığında yüzünde sebep olduğun gülümseme sana o çocuğun iyi ki hayatında var olduğunu, sana anne olma fırsatı verdiğini, bir insan yetiştirme şansının olduğunu idrak ettiriyor. Tabii bu konu çok derin burada sayfalarca konuşsak da çözüme bir anda varmamız beklenemez. Benim evlat edinme konusundaki düşüncem şudur ki, eğer ben anne olmak istiyorsam ve bunun için herhangi bir anlamda engeller varsa (hastalık olabilir, doğum sakıncalı olabilir ya da evlenmemiş olmak da olabilir ) neden annesi-babası olmayan/olsa da onu terk etmiş ya da sahip çıkmamış bir çocuğu sahiplenmeyeyim? İnsan sokakta ağlayan bir çocuk görse acısını dindirsem de sussa diye düşünür, onun ağlaması içini yaralar, kıyamaz o yavrucağa... Sokakta annesinin yanındaki bir çocuğa bile böyle şefkatle yaklaşabiliyorken, neden annesiz bir çocuğa bakamasın ki? Kısaca evlat evlattır bunun özü üveyi olmaz, olamaz bence... "Annelik sadece karnında büyütmek değil, yüreğinde de büyütmektir" diyerek sözümü burada sonlandırıyorum. Ben de şu an anne olmaya tam manasıyla hazır olmadığımı düşündüğümden evlat edinme fikri uzak geliyor, çünkü tek başına annelik eşle olana göre daha zor ben işin bu boyutuna henüz hazır değilim ama bundan 5-10 yıl sonra hala bekar olursam kesinlikle düşünebilirim
 
Son düzenleme:


Sen kitap yazsana Lily86
ya da sosyoloji psikoloji bir şey oku.

Bu öğlen bizim de kızlarla konumuz buydu.
Evlat edinmek.
Eğer evlenmezsek maddi durumumuz da el verirse neden annesiz babasız bir çocuğu evlat edinmeyelim ki dedik.

Bu benim hep aklımda. Hatta aslında evlensem çocuk doğursam da istiyorum bir tane ortada kalmış çocuğa yuva kazandırmak...

İşte bunun dini boyutu var, eşit davranabilir misin? falan filan çok yönü var.
Allah herkesin gönlüne göre versin.
 
Vay vay vayyyy kaşe de basıyorsun ha o derece??
Şaka bir yana ön yargılı değilim yani tamamen kapalı değilim nasipte varsa olur diye düşünürüm ve gerçekten saygısına hayran olacağım biri çıksın çok isterim. Kimse 4-4lük değil hepimizin kusurları var ama hayatın bunca yükünün üstüne daha fazlasını kaldıracak gücü kendimde bulamıyorum - isterim ki şu anki huzurum devam etsin yoksa asla evlenmem düşüncesinde değilim

Babamla benim aramda olan bir tartışma değildi.
Benim bir nevi isyanım gibiydi.
Babam da uyardı. Çok da iyi oldu.
Anladım canım - ben pek isyan etmezdim ama fikir ayrılığına düşmüşlüğüm vardır

O çocuğun genetik bir takım sorunları olabilir ya da sonradan gelişen şeyler de olabilir ama tüm bu riskleri zaten onu evlat edinirken alıyorsun ve hayatın ne getireceğini bilemediğimizden bence "evlat edinilen" birey diye onları ayrı tutmak doğru değil - o çocuk evlat edinilmiş bir çocuk olmasaydı da ailenin "kendi" çocuğu olsaydı bile aynı sorunlara sahip olabilirdi çünkü babanın kaybı söz konusu... Onu topluma kazandırmak için belki uzun bir tedavi süreci gerekebilir ne bileyim psikiyatrik destek alınabilir bilmiyorum ama dehb zaten başlı bşına tedavi gerektirmiyor mu ki limon sen daha iyi bilirsin?
 
Ben de evli olup çocuğum olsa bile evlat edinmeyi isterim çünkü sağlık açısından bir doğumu ancak vücudum kaldırabilir ama ben tek çocuk istemem kardeşi de olsun isterim - ayrıca hani büyük konuşmayayım ama ayrı davranacağımı düşünmüyorum çünkü bende bir korumacılık vardır 20 yaşındaki kardeşime bile oğlummuş gibi davranırım.
Dini boyutu çok derin bir tartışma konusu bu açıdan çok kez forumda tartışmalar yaşandı - buna girmek istemem

Ayrıca güzel yorumun için teşekkür ederim hep kitap yazma isteğim vardı ama öyle başına geçince yazabilir miyim bilmiyorum hep içimi forumda döküyorum ve bir insan bile faydalansa ne mutlu bana diyorum. Psikoloji/sosyoloji alanında yüksek lisans yapasım var ama işte muallaktayım hani öylesine okuyayım desem 5 bin lirayı gözden çıkarmak lazım ki geri dönüşü de olmazsa boşa gitsin istemem. Aöf sosyoloji okuyorum 2. üni kapsamında kaydoldum diğer okuduğumu isteyerek okumamıştım zaten - gerçi pek ders çalışamadım ama bari bu dönem finallere odaklanayım biraz kültürüm gelişsin dimi :)
 
Canım benim, bende o anaçlık doğduğumdan beri var. Dediğin gibi 22 yaşındaki kız kardeşim sanki evladım gibi, daha fazla sevebilir miyim diyorum.
Hatta el alemin bebelerini bile severim. Çıldırırım falan.
Ama hani diyorlar ya evlat başka kendi doğurduğun başka. O yüzden yaşamadan bir şey diyemiyorum.

Bir de ben de ikinci lisans olarak İstanbul Üniv.'den felsefe okumak istiyordum. Bir abla dedi ki: "Henüz sistemi tam oturtmamışlar -uzaktan eğitim- ne kitap var ne doküman! vize sınavları netten, finaller herhangi bir okulda. başarısızlar henüz. Anadolu Üniv.'den oku."

Ben zaten İşletme'yi Anadolu Üniv.'de okudum. Hani biraz da İstanbul Üniv. adı var diye oradan okuyayım diyordum.
Halam da : " Sosyoloji oku, daha revaçta." diyor.
Kız kardeşim de: " Ne yapacaksın felsefeyi? Kendi bölümünde yüksek lisans yap, ilerlersin bari." diyor...
Hoş bu iş yerinde ilerleme imkanım yok da... Bir de yabancı dil sorun yüksek için, bir de çok pahalı özel üniversiteler. Çalışırken nasıl gideceğim derslere? falan fişman. Ne yapsam ki?
 

Valla yine döktürmüşsün. Evlilik konusunda yazdıkların çok mantıklı.
Limon'un bahsettiği çocuk için de haklısın aslında. Bende evlatlık cocukların anne babasını tanımadığımız, ailesinin geçmişini bilemeyebileceğimiz için genetik faktörün etkili olacağı konusunda kaygılara sahibim ama kendi evladımız için de böyle bir risk her zaman var sonuçta değil mi?
Ben çünkü her ne kadar eğitim ile şekillenebilse bile bir insanın hilkatinde hata var ise ne olursa olsun o insandan hayır gelmediğine inanıyorum. Akrabalarımdan birinde bunu yaşadım ve gördüm.
Bunu önyargı değil, inanç olarak ta alabilirsiniz.
Kedimin bile bi karakteri var mesela, canını bile yaksan asla ısırmaz tırmalamaz.Çünkü hamurunda yok ama vahşi bi kedim olsa idi ben onu uysal bi kediye çeviremezdim çünkü hamuru öyle. Kedi örnek ve insanlarda bence böyle.
 
Ben çocukluğumdan beri annelik fikrine uzaktım aslında. Her kız evleneyim boy boy çocuklarım olsun diye hayal kurardı ben bu fikirden nefret ederdim. Bilmiyorum, belki de en küçük çocuk olduğum, benden küçük bi kardeşim olmadığı içindir. Yeğenlerim de benden çok çekinirlerdi çünkü ben onların sert halasıydım. Şimdi gerçi birbirimizi çok seviyoruz böcüklerimle
31 yaşında evlendim, bir kaç sene çocuk istemedim. Hem maddi olarak hazır değildik, hem eşimle önce aile hayatımızı oturtalım,birbirimize alışalım istedim hem de çocuk sorumluluğu alacak olgunlukta değilim gibi geliyordu bana.. İstemedim hemen anne olmak.
Ama ne zamanki 35'e yaklaştım içimde başka duygular kıpırdanmaya başladı, belki de vücut sinyal vermeye başlamıştı. Nişanlıyken hemen çocuk yaparız diyen eski eşim de ağız değiştirmeye başlamış " ben daha hazır değilim, maddi olarak kendimizi bi garantiye alalım" lafları gelmeye başlamıştı ondan. Bunda eski kayınvalidemin de etkisinin olduğunu düşünüyorum şimdi. Kadın bizden hiç bir zaman torun istemedi,hiç !

Yeri geldi işyerindeki benden sonra evlenen -eski- arkadaşım bana hamile kaldığında hava mı attı, eve gelip eski eşime" ciğeri beş para etmez kadınlar senin yüzünden bana hava atıyorlar hamilelikleri ile" deyip ağlayıp kavga mı etmedim, Tam onu ikna etmişken eski eşimin son anda istediğimi bana vermemeleri, kadın olarak kendimi aşağılanmış hissetmem, sende anne hamuru yok demeleri.. Neler neler..
En son bana " beni sana çocuk vermedim diye boşuyorsun değil mi ?" demişti. Ve ekledi.."hadi yapalım " !
Ondan boşanmayayım diye bana " hadi çocuk yapalım "dedi

Cevabım ağır oldu ama" Dünyada kalan tek erkekte olsan senden çocuk yapmam artık !" Bunun üzerine hiçbir şey söylemedi,hiçbir şey....
 
Son düzenleme:

Canım ya, neler yaşamışsın.
Eski eşinin son anda "haydi çocuk yapalım." demesine şaşırma. Birçok insan evliliğini kurtarmak için çocuk yapıyor. MAALESEF!

Ben oldu bitti anaçtım. Erkenden de anne olmak isterdim. Fakat bir sorun var ki ben evlilik meraklısı değildim. Evlenmeden nasıl anne olacaksam? Evlilik için hiç çabam olmadı.
Hâlâ da olduğu söylenemez.

Her şeyin hayırlısı, inşallah hepimiz bir bir evlenir bir bir hamile kalır sağlıkla doğururuz. Hep dua ediyorum.
 

Ne çocuk meraklısı idim ne evlilik.
İlk aşık olduğumda ve erkek arkadaşım olduğunda 24 'ümde idim..Aşk,evlilik vs bana uzak kavramlar olmuştu hep. Ne oldu ise 30'u doldurdum " neden olmasın, ben de evlenebilirim "dedim ve doğum günümden yaklaşık iki ay sonra eski eşimle tanıştım . Artık kader mi yoksa evrene mesaj mı yolladık bilemem, herkesin kendine göre açıklaması olabilir. Ama bu işin ilk şartı gerçekten ama gerçekten istemek kızlar...
Aynen herşeyin hayırlısı, baksanıza bu topik'i açan arkadaşımız evlendi ve bebiş bekliyor.
 

Ben de KADER olduğunu düşünüyorum.
Kader kısmet olunca ağız dil bağlanırmış.
Nice insanlar tanıyorum ki evlenmeyeceğim diye kendini yırtıp koşa koşa evlenen.
...ve nice insanlar tanıyorum ki yıllardır istediği halde evlenemeyen!

Lahesis evlendi. Bebek bekliyor.
Tuğçe evlendi. Bebek bekliyor.
Petunya nişanlandı. Evlenecek (inşallah)
Sıra kimde acaba?
 

öss felan yazınca şaşırdım bende ...



öyle canım ... ben artık sadece dua ediyorum.. hayattan pek birşey istememeye çalışıyorum... Tek isteğim var odadha çok para kazanmak ve fazla kilolarımdan kurulmak


Filooo Mavviiii

Eserler bana öyle arada... Bu ara biraz depresifim
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…