Perde kornişlerini zar zor taktığım esnada televizyonda kameralara poz veren taş gibi güzel mankenin mavi lensinin düşmesiyle iris rengini saklamak istercesine bakışları baya komikti.
namaz sonu yaptığım duamda itiraflarımı dile getirirken, Allah'a büyük bir muhtaçlık içinde bulunduğumu hissettiğim anlarda küçük kızımın gül kolonyasını üzerime sıkmasıyla güzel bi ferahlık hissettim.
kuaförde saçlarımı kestirirken ayağı yerdeki birşeye takılan müşteri elindeki bardağın içindeki suyu üstüme döktü kızacağımı düşünürken bilakis kızmadım gülen diğer müşteriye gülme diyerek hafif bir ses tonuyla uyardım
buz gibi bir havada geldin girdin düğüm atılmış gönlüme ramazan ayının ilk haftasıydı karşılaşmamız o eşrefpaşa cami önünde.
saat , kahkaha, şerbet, nar