- 17 Mayıs 2018
- 2.690
- 7.955
- 88
- Konu Sahibi Cherry Mom
-
- #299.381
Vaay maşallah bebekle zaman oluyor mu öyle işlere?gerçi ben zaman olsa bile beceremem. Hazır yufkadan boregi bile yeni söktüm:)Hosbuldum canim.. ya benim kilolar emzirirken gitmyor sanki ya illa sıkı dikkat etmem lazim.. bende mantilar baklavalar acardim ama biraktim artik yapmiyrum.. bi misafir geldimi yapiyorum onda da kaciriyorum zaten.. Allah bagislasin evlatlarımızı bende hep 1 oglum 1 kizim olsun istiyorum insallah rabbim nasip eder .
Merhaba canım HoşgeldinMerhaba kızlar
Menün çok güzel canım. Spor daha da güzel. Harikasın..Sabah: 1 dilim ekmek, 1 haşlanmış yumurta, 5 çeri domates, 1 avuç ceviz, 6 badem, 20gr eski kasar
Öğle: 100gr yoğurt, 30 gr eski kaşar, 4 tavuk köftesi
Ara: kahve az sütlü
Akşam: buharda brokoli, bezelye proteinli yulaf
Su:henüz 1/2 litre artacak
Spor: 65 dk koşu bandı (40dk koşu-7.5 hızında, 25dk yürüyüş 5.5 hizinda) , 15 dakika bacak ağırlık çalışması, ev temizligi
Ahh o börekler mantılar pastalar değil mi bu hallere getiren. Suçu onlara attım yine, hırsızın hiç suçu yok sankiAramıza goşgeldin o zaman canım. Emzirdiğini için yediklerine dikkat edersen özel bir şey yapmana bile gerek kalmadan verirsin fazlalıklarını. Bol su, sıfır şeker ve en en az hamur. Bende senin gibi hamurişini çok seviyor ve dayanamıyorum maalesef. Annem ve anneannem bizi mantı ve çiğbörekle büyüttü desem yalan olmaz inanki.
Burada aradığım motivasyonu bulacağına inanıyorum. Bu arada benimde 2 çocuğum var. Biri kız biri erkek, oğlum Mart’ta bıraktı emmeyi. Ona kalsa şimdi hala içiyor olurdu
Amin canim. Aslinda misafir disinda ekmek almıyoruz ekmegi buyuk olcude azalttim misafr lere yaptigim seylerden de kacirmazsam olacak insallah..Aminnn, hepimizinkini. Allah gönlüne göre verir umarım canım.
Emzirirken de gider inanki. Tabi çok sıkı diyet yerine yediklerine dikkat edip sağlıklı beslenerek. Sütünü de etkilemesin.
Tabi bebekten once yapiyordum bende:) baktim ki kilo aldi başını gidiyor bıraktım.. kilo genlerimizde var bizim maalesef ama kararliyim istedigim kilo ya gelmeliyim.Vaay maşallah bebekle zaman oluyor mu öyle işlere?gerçi ben zaman olsa bile beceremem. Hazır yufkadan boregi bile yeni söktüm:)
Ben de senin gibi zannederdim. Herkes emzirirken kilo veriyor ben neden veremiyorum diye dövünürdüm. Yediklerime de dikkat ederdim ama bi süre sonra bozulurdu. Sonra takıma katıldım spor diyet derken 2 ayda 10 kilo verdim. Demekki oluyormuş dedim sonra kendi kendime.Hosbuldum canim.. ya benim kilolar emzirirken gitmyor sanki ya illa sıkı dikkat etmem lazim.. bende mantilar baklavalar acardim ama biraktim artik yapmiyrum.. bi misafir geldimi yapiyorum onda da kaciriyorum zaten.. Allah bagislasin evlatlarımızı bende hep 1 oglum 1 kizim olsun istiyorum insallah rabbim nasip eder .
Bu kararliliktan bende istiyorummm :)) yarin yeni bir baslangic umutluyum bende böyle seyler soyliycem umarim..Bugün akşam yemeğine esim sosisli börek istedi yaptım ama ben yemedim. Canim da istemedi. Kafada bitirince daha kolay oluyor.
Ooo masallahhh ya cok iyi vermissin darisi benim de başıma .Ben de senin gibi zannederdim. Herkes emzirirken kilo veriyor ben neden veremiyorum diye dövünürdüm. Yediklerime de dikkat ederdim ama bi süre sonra bozulurdu. Sonra takıma katıldım spor diyet derken 2 ayda 10 kilo verdim. Demekki oluyormuş dedim sonra kendi kendime
Yaparsın canım buna inan. Yediklerine dikkat et. Ben leslie yapıyordum çocuklar uyuyunca akşam. Leslie ile verdim o 10 kiloyu valla. Sonra bi 5kilo daha verdim ama onu 3 ayda verdim. Kardeşimin düğünü vardı memlekete gittim ordan geldim tatile gittim derken sekteye uğramıştı. Yani inanırsan kararlıysan olurOoo masallahhh ya cok iyi vermissin darisi benim de başıma .
Gerçekten de yakılıyormuş. Ne güzel şeyler yazmışsınNe güzel, çiğbörek severim ben de ama yemeyeli 10 yıl olmuştur herhalde. Kafkas göçmenleri boylu poslu güzel olurlar genelde, hamur işi de yakılıyor bir şekilde demek ki.
Yaaa Esracım çok katı olduğundan kendime güvenemiyorum açıkçası. Yeme alışkanlıklarım beni zorluyorEskiden yani hamileliğimden önce 67-70 kg arasındaydım ama hiçbir zaman kilolu görünmüyordum. Kimse inanmıyordu kiloma da, kemiklerim mi iri, fizik yapım mı göstermiyordu artık bilmiyorum ama be yediğime dikkat edip kalori saymak nedir bilmiyordum. Yaş ilerledi ve metabolizmama da bir haller oldu herhalde. Yani diyeceğim o ki afedersin öküz gibi yiyor ama kilo almıyordum. O 70 kilo da ilk hamileliğimin sonlanmasıyla başlayan stresli zamanlarım ve sonrasındaki aşılama dönemlerimdi. 80 kilo ile kızıma, 3 yıl sonra da oğluşa 90 kiloyla doğuma- sezaryene girdim. Bildiğin üstüme yapıştılar. Hamilelikti yok süt veriyorumdu derken vs takıma girdim ve burada 71 kiloya düştüm. İzne çıktım çıkmaz olaydım yaaaaa. İstenirse oluyor. Üstelik en çok kaçamağı da ben yapıyordum galiba, @morordek ördeğim hatırlar. Ama dengeli yiyor, kaçamak yapınca da dibine vurmuyordum işin. Ben böyle devam edeyim birazcık daha, baktım kıvıramıyorum o zaman size katılırım.
Nice güzel yaşları olsun inşallah cimcimeninBu iki gün düzgün yemedim o yüzden menü paylaşamayacağım kızlar. Yarın kızımın geç kalmış doğum gününü kutlayacağız okulda arkadaşlarıyla. Cumartesi de evde parti yapacağız, eh yılbaşı da geliyor. Bizim kız Doğum günü hiç bitmiyor sanacak. Bir şey değil seneye de birkaç kutlama isteyecek diye korkuyorum.
Ben de kilolu halimi hiç beğenmiyorum heyatım. Ama senin boyun posun var sen aşırı kilo göstermezsin. Kendine haksızlık etme bence.Gerçekten de yakılıyormuş. Ne güzel şeyler yazmışsınboyum fena değil, 1,69 ama kilo aldıktan sonra kendimi hiç beğenmiyorum
Ben de kilolu halimi begenmiyorum, kendimi begenmeyince de ustume basima filan hic ozenmiyorum. Simdi karar verdim eger istedigim kiloya inersem kendime guzel bir elbise alicam :)Gerçekten de yakılıyormuş. Ne güzel şeyler yazmışsınboyum fena değil, 1,69 ama kilo aldıktan sonra kendimi hiç beğenmiyorum
Size Gıda Endüstrisinin Acımasız Yüzünü Gösteren 11 Belgesel Film
Share on FacebookShare on Twitter
Acımasız gıda endüstrisinin insanların sağlığıyla nasıl oynadığından tutun da hayvanları nasıl cansız bir fabrika ürünü gibi üretim bantlarında yaşattığını anlatan çokça belgesel film çekildi. Bu endüstri daha fazla ürün satabilmek için sizin daha fazla acıkmanızı sağlayacak her türlü numarayı deniyor. Bu öğün size sattıkları diğer öğün erkenden acıkmanızı garanti altına alıyor aslında. Bunu yaparken de hayvanları midesine açtıkları delikten besliyor, hiçbir ahlak ve vicdan kırıntısı göstermiyorlar. Bu konudaki en başarılı belgeselleri listelemek istedik.
1. Hungry for Change / Değişim Açlığı (2012)
İşlenmiş şekerin çabuk doyuran, çabuk acıktıran işlevi gıda endüstrisinin daha fazla ürün satabilmesi adına en güçlü silahıdır. Ve ne kadar iradenize yüklenirseniz yüklenin, açlığınızı arttırmaya yönelik bu gıdalar diyet yapmanızı oldukça zorlaştırır. Besinlerin vücudunuzda uğradığı dönüşümü detaylarıyla anlatan belgesel, sizlere yeni bir başlangıç için gerekli psikolojik motivasyonu sağlayabilir.
2. Food, Inc. / Yemek, Ltd. (2008)
Bu belgeselin konusu katkılı, ambalajlı ürünler değil. Bazı çiftlik ürünlerinin genetiğinin değiştirilmiş olması zaten son yıllarda çokça tartışılan bir konu. Et yemeden önce iki kere düşünmemiz gerektiğini hissettiren belgesel hem işin vicdani yönüne hem de sağlık açısından zararlarına vurgu yapıyor.
3. Forks Over Knives (2011)
Kanser patlamasının nedeninin değişen beslenme alışkanlıklarımızla doğrudan ilişkili olduğu bilinen bir gerçek. Bu belgeselde özellikle; ağırlıklı olarak hayvansal gıdalarla beslenmenin kanser oluşumundaki etkisi sorgulanıyor. Kanserin temel dinamikleri ve vejetaryen bir diyetin bu dinamikler üzerindeki etkilerini araştıran belgeselin yönetmeni Lee Fulkerson.
4. Super Size Me / Şişir Beni (2004)
Fastfood çılgınlığını McDonald’s üzerinden işleyen belgeselin yönetmeni, yapımcısı ve senaristi olan Morgan Spurlock, aynı zamanda belgeselin kobaylığını da üstleniyor. Evet, Spurlock (tıpkı bir kobay gibi) 1 ay boyunca sadece McDonald’s ürünleriyle besleniyor ve bedeninde olan değişimleri paylaşıyor. Bunun yanında okul, hapishane gibi kurumların yemekhanelerinin ne kadar sağlıklı olduğunu inceliyor.
5. Fed Up / Tıka Basa (2014)
Düzenli spor alışkanlıkları artmasına, her yerde yeni spor salonları açılmasına rağmen obezite azalacağına daha da artıyor. Bu yaman çelişkinin nedenini inceleyen belgeselin yönetmeni olan Stephanie Soechtig, aynı zamanda bu konunun fizyolojik etkileri kadar psikolojik nedenlerinin de üzerinde duruyor.
6. Food Matters / Gıda Maddeleri (2008)
Belgeselin mottosu, hekimliğin öncüllerinden olan Hipokrat’ın “Yiyeceğin ilacın ilacın da yiyeceğin olsun” sözleridir. Tükettiğimiz gıdaların, toprağa tohum olarak düştükleri ilk andan tabağımıza gelene kadar olan süreçte geçtiği işlemleri detaylı olarak inceleniyor. Farmakoloji piyasasına da değinen belgesel, ilaç sektörünün insanları iyileştirilmesi gereken hastalardan ziyade bir pazar olarak gördüğü gerçeğini de vurguluyor.
7. Vegucated (2011)
Belgesel New York’ta yaşayan ve hayvansal ürünleri çokça seven üç kafadarın, bir buçuk ay boyunca tamamen vegan bir diyetle beslenmesini konu ediniyor. Bu belgeselde yalnızca kendi iradeleriyle değil çevresel faktörlerle mücadele ediyorlar. Gerek sigarayı bırakmakta, gerek günlük diyetinizi değiştirmekte de en zorlu kısım aslında çevresel faktörlerle mücadele etmektir. Anneniz “Halsiz düştün iç bakayım şu kemik suyuna çorbayı.” diyebilir. Yahut arkadaşını “O canlılar yenmek için yaratıldı, doğanın kanunu bu. Hayvanlar da başka hayvanlarla besleniyor. Gel birer dürüm çakalım.” şeklinde psikolojik savaşınızı zora sokabilir. İşte bu yapımda eğlenceli şekilde bu konular da işlenmiş.
8. Fat, Sick and Nearly Dead / Şişman, Hasta ve Ölümün Kıyısında (2011)
Belgesel standart belgesel formatından oldukça uzak, ama bir o kadar da ilgi çekici ve bol ödüllü bir belgesel. Belgesel obezite yüzünden sağlıkları iflasın eşiğine gelmiş, bir türlü değiştirmeyi beceremedikleri beslenme alışkanlıklarından dolayı umutlarını yitirmiş iki insanın öyküsünü anlatıyor.
9. Food Choices / Gıda Tercihleri (2016)
İşte bu alışılmış obezite formatına biraz daha uygun bir belgesel. Beslenme alışkanlıklarını değiştirerek sağlıklarına kavuşmuş kişilerin başarı öyküleri ve uzman hekimlerin yorumlarıyla beslenme yanlışlarına mercek tutuyor. Gıda tercihleri dışında iklim değişiklikleri ve tüketilen gıdaların psikolojik boyutuna da değinen belgesel, beslenme konusunda önemli bir kaynak teşkil ediyor.
10. Samsara (2011)
Samsara belgeseli salt gıda ve beslenmeyle alakalı değildir ama insanın gıda endüstrisi adı altında doğaya ve hayvanlara yaptıklarının ağır bedelini nasıl ödediğini en dramatik şekilde anlatabilen belgesellerden bir tanesidir.
11. A Matter of Taste: Serving Up Paul Liebrandt (2011)
Şef Paul Liebrandt’ın lezzet kavramını, estetik ögelerle birlikte bir sanat dalı gibi sunuyor. Sağlıktan ziyade lezzet ve estetiğe yönelik hazırlanmış gibi görülse de belgeselin sağlıkla ilgili gizli bir faydası var. Bu şef yemek yaparken sizi de yemek hazırlamaya o kadar çok özendiriyor ki; hazır yemek söylemek yerine, mutfağa girip daha sağlıklı yiyecekler hazırmayı düşünebilirsiniz.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?