- Konu Sahibi Cherry Mom
-
- #69.161
Akşam arasını sütle yapacaktım ama narı görünce nar istedi canım...
Çarşambayı not aldım Sinemcim. :)
Araya sunta almayayım canım ya... Yine tam karbonhidrat günü olur yoksa. Herhalde kuru kayısı alacağım.
Zaten karbonhidratları bu hafta kısma kararı almışken yarın dilim dilim ekmek yiyeceğim...Kahvaltıyı da ekmek olmasın diye mercimekle yapacağım sanırım.
evet tüm gün dışardaydım diye eşim eve yaptırıp gelmiş.siz maşallah çok dikkat ediyorsunuz.tebrikler
KK'nın facebookta paylaşımında gordum hemen jet hızıyla aktarıyım dedim :)
Eki Görüntüle 533820
Dondurulmuş limonun şaşırtıcı faydası
Bunların tamamı donmuş limondadır.
Restoranlardaki çoğu bilinçli tüketiciler limonun tamamını kullanır veya tüketirler, hiç bir kısmını ziyan etmezler.
Ziyan etmeden limonun tamamını nasıl kullanırsınız?
Basit... Limonu (yıkayıp) buz dolabınızın buzluk bölümüne koyuyorsunuz. Donduktan sonra mutfak rendesini alıp limonun tamamını rendeleyebilirsiniz. Soymanız falan gerekmiyor. Rendelenmişini yemeklerinizin üzerine serpebilir, sebze salatasına, dondurmaya, çorbaya, makarnaya, makarna sosuna, suşiye, balık porsiyonlarına katabilirsiniz.
Yemeklerin tamamı, daha önce hiç tatmadığınız mükemmel bir lezzet kazanacaktır.
Büyük olasılıkla, limon denince sadece limon suyu ve vitamin C aklınıza gelir. Sadece bu kadar olduğunu düşünürsünüz. Artık limonun gizemlerini öğrenince onu kupada içeceğiniz hazır çorbalarınıza bile katabileceksiniz.
Limonun tamamını kullanmanın, bir kısmını ziyan etmeyip yemeklerinize yeni bir lezzet katması dışında asıl avantajı nedir?
Rendelenmiş limonunuz, limonun sadece suyunda bulunandan 5 veya 10 kat daha fazla vitamin içerir. Ve evet, şimdiye kadar bunu kaybediyordunuz. Ama bundan sonra, tüm limonu dondurmak gibi basit bir işlem sonrasında, onu rendeleyip yemeklerinizin üzerine serperek tüm besleyici özelliklerini kullanıyor olacak, yani daha sağlıklı besleniyor olacaksınız. Ayrıca rendelenmiş limonun dinçleştirici ve vücuttaki toksinleri giderici etkisinden yararlanacaksınız.
İşte bunun için limonunuzu buzluğa koyun, donsun ve her gün yemeklerinizin üzerine rendeleyin. Böylece, yiyecek ve içeceklerinizi daha leziz hale getirip daha sağlıklı ve uzun yaşamın anahtarını kullanıyor olun! İşte limonun gizemi budur! Geç bile olsa başlayın, HİÇ olmamasından İYİDİR! Limonun sürpriz yararlarından faydalanın!
Limon (Citrus) kanser hücrelerini öldüren mucizevi bir üründür. Kemoterapiden çok daha tesirlidir. Bunu nereden mi biliyoruz? Çünkü kendilerine yüksek kârlar sağlayacağını bildikleri için limon özütünün sentetik versiyonlarını üretmeye uğraşan laboratuvarlar var.
İhtiyaç duyacağını düşündüğünüz dostlarınıza, limonun hastalık önleyici etkisi olduğunu duyurarak yardımcı olabilirsiniz. Tadı hoştur ve kemo-terapinin korkunç etkilerini göstermez. Kemo-terapi ilaçları üretiminden fayda sağlayan multi-milyoner büyük şirketlerin çıkarlarını riske atmamak adına bu gizemin özenle saklı tutulduğu sürece ne kadar insanın öleceği bilinmez.
Bilindiği üzere, iki çeşit limon ağacı vardır. Limon ve misket limonu. (konu olan limondur, diğeri değil). Limon meyvesini farklı şekillerde tüketebilirsiniz. Pulpa'sı yenebilir. Sıkılarak suyu çıkarılabilir. Limonlu içecekler yapılabilir, dondurma vs.. Limonun birçok vasfı sayılabilir ama en ilginci URLAR, YUMRULAR, KİSTLER, TÜMÖRLER üzerindeki etkisidir.
Bu bitkinin her tür kansere iyileştirici etkisi kanıtlanmıştır. Bazıları onun her tür kanserin tedavisinde faydalı olduğunu söyler. Ayrıca geniş spektrumlu anti-bakteriyel olarak iltihaplara / enfeksiyonlara ve mantara karşı kullanılır. Dahili parazit ve bağırsak kurtlarına karşı etkindir. Çok yüksek tansiyona karşı kan basıncını düzene sokar. Anti-depresandır. Strese ve asabi bozukluklara karşı iyi gelir.
Bu bilginin kaynağı ise çok etkileyicidir: Dünyanın en büyük ilaç üreticisi firmalarından biridir. Bu firmanın beyanına göre 1970'den beri 20'nin üzerinde yapılan laboratuvar testlerinde limon ekstrelerinin uygulanmasıyla; içlerinde kolon / kalın bağırsak, meme, prostat, akciğer ve pankreas da olmak üzere 12 kanser tipinde başarılı sonuçlar alınmıştır.
Limon ağacından elde edilen bileşiklerin, bütün dünyada kemo-terapide kullanılan Adiamycin ürününden 10 000 kat daha iyi olduğu saptanmış, kanser hücrelerinin gelişmesini yavaşlattığı gözlemlenmiştir. Daha da şaşırtıcı gözlem şudur ki: Limon özü kötü huylu kanser hücrelerini tahrip ederken sağlıklı hücrelere hiç zarar vermemektedir.
sinem sen güzel kilo vermişsin ne kadar zamanda verdin?aslında benim de asıl hedefim 57-58 ama ara hedef olarak 65 e bi ineyim inş. sonra ikinci aşamaya geçicem.
evet sanırım bır tek arzu tanıttı kendını aysegule. kızlar kendımızı tanıtalım bızde bır genel olarak. aysegulcum geldıgınde tanıttı zaten.
ben sinem :) antalyada yasıyorum yaş 306 yıllık evlıyım. cocuk yok yapmayı da dusunmuyoruz 2 tane farklı cocuklarım var kopuslerım. :)
çizelgenın basındakı rakamla (77.9) mayısta basladım dıyete. hazıranda da Yarısmaya dahil oldum 72.5la sanırım. o gun bugun burdayım :)
su an calısmıyorum. ev kuşuyum :) dahası da zamanla gelır heralde aklıma gelen bu kadar :)
Sinemcim paylaşım için teşekkürler. İlginç bir fikir, hoşuma da gitti. :)
Limonda, domateste, havuçta, soğanda... Doğal besinlerde binbir türlü hastalığa çare olması çok normal. Çünkü doğamızı bozarak hastalıkları çıkaran biziz. Yağlı yağlı etleri, saflaştırılmış karbonhidratları, bol bol şekeri tüketerek vücudumuzun işleyişini bozuyoruz. Sonra hastalıklar başlıyor. Sağlıklı beslenmek de tabi ki bunları engelliyor.
Ben bu defa vereceğim bu kiloları ve de hiç almayacağım, bunu biliyorum, eminim. Çünkü artık amacım kilo vermek değil; ömrümün sonuna kadar sağlıklı yaşamak. Gerek çevresel şartlar, gerek beslenme, gerek spor... Yağlarımı eritmek sadece daha sağlıklı olma yolunda attığım adımlardan biri...
Gün gelecek koruma topiğimizi açalı yıllar olmuş olacak ve benim menülerimde cips, kola, çikolata, hamburger, beyaz ekmek görmeyeceksiniz. Bol kasım, hızlı bir metabolizmam ve tıkır tıkır işleyen, her parçası sağlam bir bedenim olacak. :)
Sağ ol beybim hemen 4 tane limonu buzluğa attım bakalım ne olcek : ) Meraktayım : )
Tarif:
Yaş nane - bir tutam
Bir adet çubuk tarçın
ve yarım limon kabuğu
Atıyorum sürahinin içine bitene kadar iç nasıl ferahlatıyor...
Fundacım, o his cok guzel ya. İnan onu hıssetmesek bu sekılde ırade ve ıstıkrar olmaz zaten. Bende aynı hıssedıyorum. Bu defa diyete baslarken bıle bakısım farklıydı. Kendi kendime surekli '' cok sağlıksız beslenıyorum yaaa'' dıyordum.
..ve suan hep belkı dılımde gorsel oluyor ama, ne kadar rahatladım anlatamam nefesım, enerjım değişti. daha az uykuyla daha zınde oluyorum. vucudumdakı değişikleri saysam bıtıremem heralde.
Ayy koruma topiğimiz yıllarca sursun zaten yaaa.. bu kadar dıyet yogunlugunda olmasak bıle konusacak seyımız cogalır ozamanda :)
Ben bu defa ne zaman başladığımı bile bilmiyorum yani bir rejime başlangıç günüm yok. :) Ama daha düzene girdiğim bu takıma girdiğim zamandır herhalde. :)
Bugünkü sporda kendimi harika hissettim. Çok dinçtim, süperdim. O an kendime "normal kiloda olunca böyle hissedeceğim sanırım." dedim. Herhalde öyle olur. Ben çocukluğumdan beri şişman olduğum için hiç bilemiyorum insan nasıl hisseder... :)
86 kiloda olduğum bir yaz tatilinde (18 yaşında falanken) geceleri uyurken yan yatamadığımı hatırlıyorum, sıkışıyordum çünkü... Rahat değildim, etlerim üst üste biniyordu... O zaman herhalde kendime yaptıklarımla ilgili kendi kendime duyduğum ilk vicdan azabıdır. Ondan öncesi hep ergenlikteki sosyal azaplar, onu da gerçekten kendine duymuyorsun zaten.
Sonra yine 80'li kilolardayken bulaşık yıkarken ilk 5 dakika bile dolmadan belime ağrılar girdiğini hatırlıyorum. Aslında bizim grupta çok yüksek rakamları görenler yok. Tabi bu kişiden kişiye değişir. :) Bana göre yok...
Bir düşünsenize, 18 yaşında 80'li kilolardayken vücudum zarar görmeye başlamıştı. Çok daha ileri yaşlarda olan ve yıllardır 3 haneli rakamlarda yaşayan bir sürü insan var. Onlar kim bilir ne kadar sıkıntı çekiyor. Değer mi bir hamburger, bir çikolata için? Veya 10 hamburger için... Değer mi?
Bugünkü kadar dinç hissettim mi daha önce bilmiyorum ama bedenimi sürekli öyle hissetmek için elimden gelen her şeyi yaparım; gelmeyeni de geldiririm. :)
Bizi bizden başka yaşayan yok. O ağrıları, sosyal baskıları ailemiz bizimle yaşıyor belki ama bizimle hissetmiyor, hissedemez. Ölene kadar hayatın merkezinde olan biziz, gören gözler biziz, atan kalp biziz... Güzel yaşamak varken ne gerek var yağların içine hapsolmaya?
Sims diye bir bilgisayar oyunu vardı, hala var... Simülasyon oyunu, bir insan (sim) yaratıyorsunuz kendinize ve onun hayatını yaşıyorsunuz. İşte kendimi bazen bir sim gibi düşünüyorum, hoşuma gidiyor. Çünkü her şey matematik hesabı aslında... Spor yaparsam kilo vereceğim; çok çalışırsam işimde atanacağım vs. Sahip olduğum tek sim benim, ondan başkasıyla oynama şansım yok. O yüzden ondan bir şaheser yaratmalıyım. Çünkü bugüne kadar oynadığım bütün simlerimden bir şaheser yarattım; o zaman benim neyim eksik? O simlere tıklayıp "spor yap" derken, terleyen ben değildim. "Git yemek kitabı oku" derken, kafasını ona patlatan ben değildim. Tek farkı bu. Artık eylemin sürecini de yaşayacağım.
Yine roman yazdım.
Uzun lafın kısası; kendimi harika hissetmek ve kendimden bir harika yaratmak istiyorum. Ve bunlar için gereken her şeyi yaparım, yapıyorum da... :)
Bu arada sporun ne kadar düzenli olması gerektiğinin acı bir örneği: Birkaç hafta önce bisikletim bozulmuştu, hatırlayanınız vardır. Bir hafta kadar bisiklete binememiştim. Ve tamir edildikten sonra eski performansımın inanılmayacak kadar altındaydım. O performansı da ancak bugün yakaladım. :) En azından bir ay olmuştur o günden beri. Yani kaslar ve kondüsyon oturana kadar kıçımızdan yağmur yağacak ama değecek. :)
Sinemcim bir tek biz varız. :)
Muhabbet etmeyi istiyorum aslında ama yarın saat 7'de kalkmam lazım. Yani acilen yatmam ve acilen uyumam lazım.Hatta 1 saat önce yatmam lazımdı. O yüzden daha fazla vakit kaybetmeyeyim.
İyi geceler canımcım.
Ben bu defa ne zaman başladığımı bile bilmiyorum yani bir rejime başlangıç günüm yok. :) Ama daha düzene girdiğim bu takıma girdiğim zamandır herhalde. :)
Bugünkü sporda kendimi harika hissettim. Çok dinçtim, süperdim. O an kendime "normal kiloda olunca böyle hissedeceğim sanırım." dedim. Herhalde öyle olur. Ben çocukluğumdan beri şişman olduğum için hiç bilemiyorum insan nasıl hisseder... :)
86 kiloda olduğum bir yaz tatilinde (18 yaşında falanken) geceleri uyurken yan yatamadığımı hatırlıyorum, sıkışıyordum çünkü... Rahat değildim, etlerim üst üste biniyordu... O zaman herhalde kendime yaptıklarımla ilgili kendi kendime duyduğum ilk vicdan azabıdır. Ondan öncesi hep ergenlikteki sosyal azaplar, onu da gerçekten kendine duymuyorsun zaten.
Sonra yine 80'li kilolardayken bulaşık yıkarken ilk 5 dakika bile dolmadan belime ağrılar girdiğini hatırlıyorum. Aslında bizim grupta çok yüksek rakamları görenler yok. Tabi bu kişiden kişiye değişir. :) Bana göre yok...
Bir düşünsenize, 18 yaşında 80'li kilolardayken vücudum zarar görmeye başlamıştı. Çok daha ileri yaşlarda olan ve yıllardır 3 haneli rakamlarda yaşayan bir sürü insan var. Onlar kim bilir ne kadar sıkıntı çekiyor. Değer mi bir hamburger, bir çikolata için? Veya 10 hamburger için... Değer mi?
Bugünkü kadar dinç hissettim mi daha önce bilmiyorum ama bedenimi sürekli öyle hissetmek için elimden gelen her şeyi yaparım; gelmeyeni de geldiririm. :)
Bizi bizden başka yaşayan yok. O ağrıları, sosyal baskıları ailemiz bizimle yaşıyor belki ama bizimle hissetmiyor, hissedemez. Ölene kadar hayatın merkezinde olan biziz, gören gözler biziz, atan kalp biziz... Güzel yaşamak varken ne gerek var yağların içine hapsolmaya?
Sims diye bir bilgisayar oyunu vardı, hala var... Simülasyon oyunu, bir insan (sim) yaratıyorsunuz kendinize ve onun hayatını yaşıyorsunuz. İşte kendimi bazen bir sim gibi düşünüyorum, hoşuma gidiyor. Çünkü her şey matematik hesabı aslında... Spor yaparsam kilo vereceğim; çok çalışırsam işimde atanacağım vs. Sahip olduğum tek sim benim, ondan başkasıyla oynama şansım yok. O yüzden ondan bir şaheser yaratmalıyım. Çünkü bugüne kadar oynadığım bütün simlerimden bir şaheser yarattım; o zaman benim neyim eksik? O simlere tıklayıp "spor yap" derken, terleyen ben değildim. "Git yemek kitabı oku" derken, kafasını ona patlatan ben değildim. Tek farkı bu. Artık eylemin sürecini de yaşayacağım.
Yine roman yazdım.
Uzun lafın kısası; kendimi harika hissetmek ve kendimden bir harika yaratmak istiyorum. Ve bunlar için gereken her şeyi yaparım, yapıyorum da... :)
Bu arada sporun ne kadar düzenli olması gerektiğinin acı bir örneği: Birkaç hafta önce bisikletim bozulmuştu, hatırlayanınız vardır. Bir hafta kadar bisiklete binememiştim. Ve tamir edildikten sonra eski performansımın inanılmayacak kadar altındaydım. O performansı da ancak bugün yakaladım. :) En azından bir ay olmuştur o günden beri. Yani kaslar ve kondüsyon oturana kadar kıçımızdan yağmur yağacak ama değecek. :)
selam canlarım
girmeden duramıyorum ama gecmisi okuyamadığım icin sohbetlerde dahil olamıyorum
bugun oğlusum annemde bende yatıp dinleniyorum
bu grip illeti dinlenmeden geçmeyecek malum(
ve dün bide üzerine bulantım vardı cok aksama kadar çubuk kraker kemirdim, leblebi yedim sürekli
ama en son bı baktım çubuk karakterin kalorisine 100 gramında 380 gibi bı kalori yazıyordu ve benim yediğim paket 130 grdi sok oldum allahım çubuk der gecerim yani bundan sonra yemeden herseyin kalorisine bakmaya yeniden başlıyorum
bu arada bı garip hissettim kendimi sanki oğlusum uyuyormuşum her an uyanacak gibi hissediyorum:))
evde yalnız olmayalı cok olmus unutmusum tv sesi bile istemsiz kısık:))
öğleden sonra ise gideceğim ins:))
evde oturmaktanda cok sıkıldım aslında ama öylede bir uyuşukluk varki üzerimde elimi kıpırdatasim yok, insan tembelliğe ne kadar yatkn yahuu:))
ve tartı bana hic gülümsemiyor
ayy cnm bişe kalmadı azcık sabret ...eski kilona ztn düşüceksin sendaha once bılmıyorum kı gercı kalça olcum kactı.tabıı ınsan zayıfken hıc aklına gelmıyor olcu almak ohh kilon yerınde ne yapıcan dımı olcuyu
evet nasıl olur bılmıyorum ama suan kı kalcama gore hesap edıyorum 10cm fazla gıderse yıne kuruluga terfı ederım gıbı gozukuyor suan kı durumu.
sende babaanne, bende de hep babam deli ederdi kilo konusunda beni. daha memnun oldugu bır kılo hatırlamıyorum. ya cok zayıf ya cok kılolu oldum ona gore :)
ama annecıgım benı son gordugunde 56dıydım. manken kızım derdı bana canım benım. anneannemlere bıle hep,benden bahsederken benım manken kızım soyle boyle dıye anlatırmıs
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?