Cuma Zayıflama Yarışması 5. Takım

merhaba arkadaşlar. şimdi girdim büroya. hemen size yazayım dedim. öğle yemeğinde çorba içtim çok şükür simit falan geçiştirmek zorunda kalmadım. yarın da belki yoğun olur ama çrş eski düzne dönerim. yukardaki harita ne böyle bu arada acayip iştah acıcı
 
mrb.ben yeni katıldım aranıza.yani msjmın cevabı olarak bu gruba davet edildim.yapmam gerekenler ilk sayfada yazanlar mı?
 
Merhaba
Toplight davetin için teşekkür ederim çok memnun oldum=)
Şu an güncel kilomu tam bilmiyorum.80-82 aralığındayım yarın sabah tartılacağım.öyle başlangıç kilomu netleştirmiş olayım.
Hedefim 62 kg olmak.
 
canım takımda sayımız azalmıştı burda olan arkadaşlar ilgilenirler
Mrb arkadslar bnde gruba yeni dahil olmus bulunmaktaym bana ne yapamam qerektigini biri kisaca yazablr mi acaba

mrb.ben yeni katıldım aranıza.yani msjmın cevabı olarak bu gruba davet edildim.yapmam gerekenler ilk sayfada yazanlar mı?
kızlar her ikinizde hoşgeldiniz kurallarımız 1. sayfada yazıyor onu okuyup kabul etmeniz gerekiyor
şu ara takım hastalıktan yıkıldığı için biraz sohbet eksikliği var en kısa sürede daha iyi kaynaşırız
 
canım bir önceki mesajı okursan onlar senin içinde gecerli tatlım
ben takım kaptanıyım ama şu ara hem çocuklar hemde ben hasta olduğumuz için fazla katılımda bulunamıyorum inş ilerleyen zamanlarda bol bol sohbet eder kg ları hep birlikte veririz
 
Okudum ilk sayfayı hepsi tamam ama msj sayısını takip etmek maddesini çok algılayamadım haftalık msj sayısını yazma zorunluluğu benim için biraz vakit kaybı gibi olacak her takımda böyle bir kural var mı bilemiyorum fakat sonradan sırf bu yüzden sıkılıp ayrılmaktansa baştan bu zorunluluk olmayan bi takımda başlamam daha iyi olur sanırım:/
 
canım mesaj sayısı günlük min 5 mesaj yazma zorunluluğundan dolayı bir de genelde deneme sürecindeki arkadaslara uygulanıyor takıma katılımlarının iyi olup olmadığı ile ilgili
genelde bu kural bütün takımlarda oluyor ama mazeret belirttikten sonra 5 mesaj bile bazen dikkate alınmıyor yeterki samimi olsun
 
Anladım şimdi=) O zaman sorun yok ben katılım olarak 5 msjı geçerim bile muhtemelen. sıkıldıkça siteye bakıyorum çünkü.
Yazdığımız msj sayısını da menü gibi not etmemiz gerekiyo diye algıladım ben.
Kuralları kabul ederek aranızda olmaktan memnun olurum. Yarın sabah tartılıp net kilomu bildirip başlangıç yapmış olurum böylelikle.
Sana ve tüm hasta arkadaşlara geçmiş olsun. Havaların bu geçiş dönemi herkesi yokluyor.
 
Çok iştahlı bir adamım. Kokteyllerde iki zeytinle yarım kadeh beyaz şarap içen adamları görünce şaşırıyorum. Beni üç bira, hallice bir kalıp çedar peyniri, avuç avuç badem ve üç sosisli sandviç ancak keser. Sonra üstüne bir de yemek yerim. Obez olmamamın tek nedeni işe yürüyerek gitmem ve ofiste uyanık kalmak için şınav çekmem.

• Ya da en azından geçen kışa kadar böyleydi diyebilirim. Fakat geçen kış mesleki çalkantılar (yeni bir işe geçtim), kişisel stresler (en yakın arkadaşım kanserden öldü) ve kötü şans (el bileğim burkuldu) bir araya gelince, zaten içler acısı olan durumum alt üst oldu. Bu da beni gün geçtikçe bir şeker canavarına dönüştürdü. Yalnız ve endişeli olduğumda, aşırı çalıştığımda elim hemen şekerli şeylere gidiyordu. Tabii bunun sonucunu almakta gecikmedim. Kısa zamanda 95 kiloya ulaştım.

• Birkaç ay önce, elimde çikolatalı kahvemle nasıl bu hale geldiğimi düşünürken, bir şeylerin değişmesi gerektiğine karar verdim. Canavarla yüzleşme zamanı gelmişti. En azından bunu denemeye yetecek biraz iradem kalmıştı. O an 30 günlük bir perhize girmeye ve meyve dışında her türlü tatlıyı hayatımdan çıkarmaya yemin ettim. Yüksek fruktozlu mısır şurubu içeren ürünleri, tüm tatlandırıcıları, şeker kamışı suyunu, akçaağaç şurubunu, bal ve meyve suyunu kendime yasakladım. Özetle tek bir şeyden vazgeçmem gerekiyordu: Şekerden.

• Ne var ki şeker her yerdeydi…

Verdiğim kararı uygulayacaktım.Tartıda gördüğüm şey yeterince korkutucu olsa da gireceğim diyette beni motive etmesi için ekstra bir korku dozu almaya karar verdim. Bunun üzerine perhizimin ilk gününde, bir otobüs dolusu çocuktan daha fazla çikolata yediğimi kanıtlayabilecek kan tahlili sonuçlarımı yaptırmak için bir kliniğe başvurdum.

Kliniğe giderken başım ağrıyordu, hem huzursuzdum hem de açtım ama baş ağrımın nedeni gün içerisinde yapacağım bir sürü iş değil, 12 saat süreyle kafeinden uzak durmak zorunda kalmamdı. Bir süre bekledikten sonra aldığım tahlil sonuçlarıma göre, HDL (iyi) kolesterolüm biraz düşüktü; 36 mg/dL ve trigliseridim ise tavan yapmıştı; 359 mg/dL. Kan şekeri düzeyim de biraz yüksekti (104 mg/dL). Anahtar önemi olan iki diğer kan değeri, C-reaktif protein ve LDL kolesterol düzeyleri idare ederdi ama pekiyi de sayılmazdı. Tansiyonum yani kan basıncım gayet iyiydi: 118/77. Bende hâlâ ümit vardı. Yine de yüksek kan şekeri ve tırmanan trigliserid seviyeleri kalp hastalıkları ve diyabet dâhil olmak üzere pek çok hastalığa yakalanmamın an meselesini olduğunu gösteriyordu. Rakamları incelerken bir yandan suçluyu arıyordum ki, bulmam uzun sürmedi. Suçlu muhallebiydi.

Tanrım, onu gerçekten çok özleyecektim. Diyetimin ikinci gününde üç fincan kahve içmeme rağmen hala başım ağrıyordu ve gün ilerledikçe kötüleşen çarpıntıma, kasılmış acı içindeki sol gözüm ve isteksiz bir ruh hali de eşlik etmeye başladı.

Yoksa gerçekten şekeri bırakıyor muydum? Günün bir vaktinde, bir meslektaşım yanıma geldi ve bir yandan elindeki çikolatayı iştahlı iştahlı mideye indirirken konuşmaya başladı. (Bir dosya dolabı dolusu şekeri var ve buna rağmen incecik; ondan nefret ediyorum, üstelik perhiz çabalarımı da gülünç buluyor.) Bana işkence etmek için tadını abarta abarta kabarık hindistan cevizli bölümünü ve çikolatalı kabuk kısmını yerken suratının ortasına bir tane patlatmak geldi içimden. Aslında bu benim için yeni bir şey değildi, şekersiz geçirdiğim her gün, günde birkaç kez şiddete dayalı fanteziler kurmak benim için normaldi. Tiryakilerin, sigarayı bırakmaya çalışırlarken onlara hâkim olan öfkeden söz ettiklerini duymuştum ve bana kalırsa belki ben de bir parça bağımlı olabilirdim.

Ve gerçekten de rastladığım birkaç araştırmada, kokain bağımlısı yapılan farelerin bile şekere alıştıktan sonra şekeri, kokaine tercih ettikleri belirtiliyordu.

Bu korkularım ve şiddet duygum etrafıma zarar vermeden önce birisiyle paylaşmak en doğrusuydu. Bunun için North Carolina Üniversitesi disiplinlerarası obezite programı direktörü Dr. Barry M. Popkin’e gittim. Popkin durumu şöyle açıkladı. “Şeker insan beynini alkol, sigara ve kokainle aynı şekilde etkilese de şekerin gerçekten bağımlılık yarattığını kanıtlayan herhangi bir bilimsel çalışma bulunmuyor. Bununla birlikte, insan nüfusunun yüzde 98’inin tatlıları ‘tercih’ ettiğini biliyoruz. Şekerin 20-30 yıl önce neredeyse hiç tüketilmediği Çin gibi ülkelerde bile kendini kabul ettirmesi ve yavaş yavaş beslenme düzenlerine girmesi gerçekten nasıl bir güce sahip olduğunu kanıtlıyor.”

Popkin, ortalama bir ABD’linin günümüzde 500 kalori tatlı tükettiğini söylüyor. Benim gibi işleri gereği yollarda çok zaman geçiren birçok meşgul erkek, bu kalorileri çoğu zaman içeceklerden alıyor. Popkin, “Erkekler, büyük miktarlarda çoğu kesinlikle bağımlılık yapıcı bir madde olduğunu bildiğimiz kafeini de içeren tatlandırılmış enerji içecekleri, gazlı içecekler, sporcu içecekleri, buzlu çay veya kahve tüketiyor,” diyor ve ekliyor: “Yapılan az sayıda araştırma, diyet gazlı içeceklerin insanları daha yüksek düzeylerde tatlı alma arzusuna yönelttiğini düşündürüyor. Bu anlamda, onlar da aşırı tüketim sorununun bir parçası.”

Gerçek şu ki insanlar bu şekeri yemek ve daha da fazla şekere bulanmak için tasarımlanmamış. Biz esas olarak su içerek evrimleştik. Uzun evrim tarihimizde hiçbir zaman sıvılara kalori kaynağı gözüyle bakmadık (anne sütü içtiğimiz bebeklik günleri hariç). Başka bir deyişle kendimizi içecekle doldurmak için donatılmadık.

Popkin, bunun kanıtı olarak 2007 yılında Purdue Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya işaret ediyor. Çalışmanın bulgularına göre, karbonhidrat bakımından zengin içeceklerden aldığımız kaloriler, gıdalardan aldığımız kalorilerdeki kadar iştahımızı kesmiyor. Yani daha basit bir anlatımla McDonald’s da yemekle birlikte 300 kalorilik bir kola içmemiz, beraberinde 300 kalori daha az yemek yememizi sağlamıyor. Kola içenler akşam yemeğinde tekrar yemeğin yanında kola tüketiyorlar. Sonra yeniden içiyorlar.

Eski aile hekimim ve ayrıca ücretsiz bir toplum kliniği işleten Dr. Aaron Dunn, “Şekerin obezite oranları konusundaki etkisini her gün muayenehanemde görüyorum” diyor ve devam ediyor: “Yalnızca gazlı içecekleri keserek beş hatta daha fazla kilo veren birçok hastam oldu.”

Diyetimde geçireceğim ikinci hafta irademi test etmek için gerçek bir fırsat olacak. Ailece çıkacağım bir tatilde gideceğim yere varmak için üç saat otomobil kullanacağım ve sonra da dört saat uçacağız. Yani şekere yenik düşmem için her türlü risk var. Malum havaalanlarında her türlü şekerli şeyi bulabilmek mümkün. Ufak çocuklarla seyahat etmek de stresli bir iş. Daha işin başında kızım havaalanının otomatik sifonlu tuvaletlerinden korkarken, oğlum yürüyen merdivenleri görür görmez deli gibi koşuşturmaya başladı.
Havaalanında sadece bir salata yedim (sos, jambon ve pastırmaya yani havaalanı salatasını yenilir kılan hiçbir şeye dokunmadım). Havada huzursuzken ve neredeyse çocukların hayvanlı krakerlerine dalacakken fıstık servisi yapıldı. Bu beni biraz rahatlattı. Tatili geçireceğimiz arkadaşlarım doğal besinlere önem verseler de orada beni bekleyen başka bir tehlike daha var: Restoranlar. Yani en büyük meydan okumanın yaşanacağı yerler. Fakat ödün vermemeye kararlıydım. Bu yüzden de garsonları yemekte kullanılan malzeme listelerinden pizza hamurundaki şeker miktarına kadar sıkıştırmakta çok gecikmedim. Hatta bir seferinde gittiğim bir Asya restoranındaki şefin kızı, bu sorularım üzerine çileden çıkıp “Biz yemeklerimizi şekerle pişiriyoruz! Burada her şeyde şeker var!” diye cevap vermek zorunda kaldı. Tabii ben yılmadım. Bir yandan soslardan uzak dururken, varla yok arası bir miktarda şeker almaya devam ettim. Artık bir şeylerin yolunda gittiği açıktı. Diyetimin 10. gününde şeker krizlerim tümüyle sona erdi. Tatildeyken bir gece çocukları yatırmış, şaraplarımızı yudumlarken ev sahiplerimiz bitter çikolatalarla çıka geldiler. Emin olun, ilgilenmedim bile. İki hafta önce olsaydı, çoktan yarım düzinesini mideye indirmiştim.

En fazla dikkat çeken konuysa stres düzeyimde gözlemlediğim azalmaydı. Şekeri bıraktıkça resmen daha rahat ve güleç bir insana dönüşmüştüm. Bunu seyahatlerimde gözlemlemeye başlamıştım. Önceleri daha evden çıkmadan büyük bir stresle dolup taşardım. Çanta toplama sürecinde bile sinirlenir, havadan sudan sebeplerle eşimle tartışıp dururdum. Yola yalnız çıktığımda da durum fazla değişmezdi. Zaten yıllık izin kullandığım zamanki seyahatlerimde bile eğlenceli bir yol arkadaşı değilimdir. Her zaman gergin hareketler sergilerim. Seyahat programı yapmak bile beni her zaman endişelendirmiştir. Çocukların kendilerini yaralayacaklarından veya hastalanacaklarından ya da kaybolacaklarından korkarım. Başkasının evinde uyuyamam. Fakat bu seyahatte, tüm aile çift kişilik bir yatağı paylaşmamıza ve çok önemli bir anlaşmaya imza atacak olmanın stresine rağmen mışıl mışıl uyamayı başardım. Hatta artık ömrünün sonuna gelmiş 16 yaşında bir otomobili sürmeye çalışırken bile sakin kalmayı başardığımı söyleyebilirim. Bu gidişle yakında bir Zen üstadı olmam işten bile değil.

Duygusal olarak, aylardır, belki de yıllardır olmadığı kadar kendimi daha iyi hissediyorum. Bir tarafım bunun ne kadarının plasebo etkisinden kaynaklandığını soruyor. Belki de abur cuburdan kurtulduğum için kendimle o kadar çok gurur duyuyorum ki genel ruh halim de çok daha iyi oluyor.

Ben de bu durumu beni en suratsız halimle görmüş olan Dr. Dunn’la görüşmeye karar verdim. “Şeker hızlı bir enerji patlaması yaratarak sizi daha mutlu edebilir. Bunu kan şekerindeki ani azalma izler, çünkü pankreasınız insülin salgılayarak duruma müdahale eder. Bu döngü ruh halindeki gelgitler, konsantrasyon dalgalanmaları ve halsizlik olarak kendini gösterir.”

Evet, bu anlattıkları bana şeker diyetimden önce ofisimde yaşadığım tipik günlerden birisini anımsatıyor. Gün ortasında bir kurabiye veya çubuk şeker atıştırmadan hayata devam edemediğim bir noktaya gelmiştim. Sanki vücudumu ve beynimi kurabiye seansları konusunda eğitmişim, onlar da bunu alıncaya kadar öğleden sonraki çalışma saatlerini boykot ediyorlarmış gibiydi.

Şimdi iş günlerim farklı. Artık işe yemek götürüyorum: bir parça peynir, birkaç dilim hindi, yeşillik, sebze, badem ve meyve (tipik olarak sabah yoğurdumla beraber yaban mersini ve öğle yemeğinde elma). Yemeği kendim hazırladığım için, iş yerindeki çoğu kez bolca şeker içeren yemekleri yemek yerine gün boyunca atıştırıyorum. Belki de bu yüzden öğle yemeğinden 45 dakika sonra uyku çekmek için can atmıyor veya bütün öğleden sonra sersem gibi dolaşmıyorum.

Bunun yerine kendimi enerjik hissediyorum. Şekerin verdiği yalancı mutluluk hissine hiç ihtiyaç duymuyorum. İnanılmaz bir konsantrasyon yeteneğim var. Bir haftalık tatilden sonra masamda biriken işleri halletmek bana o kadar kolay geldi ki inanamazsınız. Hatta ben bile inanmakta güçlük çektim. Artık çikolatasını iştahla yiyen meslektaşımı dövmek istemiyorum.

Dördüncü hafta sonu itibariyle kabul etmem gerekiyor ki kendimi gerçekten iyi hissediyorum ama diyetimin acıklı tahlil sonuçlarımı değiştirip değiştirmediği konusunda hiçbir fikrim yok.

İşte sonuçlar. İyi kolesterolüm biraz daha iyi, 39 mg/dL ama trigliseridler 56 puanlık büyük bir düşüşle 303 mg/dL düzeyine inmiş. Dr. Dunn, hiç şaşırmışa benzemiyor.

“Trigliseridler, esas olarak şeker kaplı yağlardır,” diyor ve ekliyor: “Dolayısıyla da diyetinizdeki şeker miktarına daha büyük tepkiler veren bir kolesterol türüdür.”

LDL (kötü) kolesterol düzeyim 101’den 90’a düşmüş ve tansiyonum bir ay önceki 118/77 değerine kıyasla 112/68 düzeyine yerleşmiş. Anlayacağınız en önemli sağlık göstergelerinin hepsinde ilerleme kaydetmişiz.

Tartıdaki rakamlar da güzel. Dört haftada üç kilo vermişim. Aslında birkaç gün sonra bir kilo daha vererek 91 kiloya düştüm. Vücut Kitle İndeksim (VKİ/vücut ağırlığının boy uzunluğunun karesine bölünmesiyle elde edilir) 30’dan 29’a inmiş, bu da beni obez aralığından çıkarıyor. Vücut-yağ oranım da neredeyse yüzde 2 düşmüş. Bunların tümü merakımı kamçılıyor: Ya düzenli egzersiz yapmaya da başlasaydım? Kim bilir neler olurdu. Aslında şimdi tekrar düşündüğümde bu egzersiz işi kulağıma hiç de fena gelmiyor.

Şekersiz ilk günlerimde perhizi bozacağım an hakkında fanteziler kuruyordum. İlk nereye gitmeli acaba? Starbucks’ta caffe latte mi içsem, yoksa en yakın benzin istasyonuna uğrayıp bir kolayla gofret mi götürsem?

Bu baştan çıkarıcı güdülerin hiçbirisine uymadım. Otomobilimi vitrininde tarçın ruloları olan bir kahve dükkânının önüne çektim. Bir sade kahve söyleyip aracıma döndüm ve öğle yemeği kutumu açıp haşlanmış katı yumurtamı ve fındık yağına batırılmış birkaç havuç çubuğunu yedim. Şimdi şekeri bıraktığım için kendimi çok iyi hissediyorum.
 
Harika bir paylaşım. Şeker tüketirken asıl tükenenin biz olduğu ortada.
Biraz önce erkek arkadaşımla hesap yapıyordum bende çayı bırakınca (şekerli ve günde 12-13 kupa çay içiyordum) günde şu kadar şeker almamış olcam rahatlıkla kilo vercem diye=)
 
Ilk sayfayi okudum ve kabul ediyorum suanki kilom 81.8 boyum 1.60 hedefimde 59 olmak braz fazla gayret sarf etmem lazm biliorm ama yinede bu defa kesin bu kilolari vermk istiyorum artk cok rahatsizim halimden
 
Birsey sormk istiyorum arkadaşlar ara öqün icin armut mu yemek daha ii yoksa elma mi ? Ara öqünm war ve armut yemk istiyorum ama kalori olark bakinca elma yemek daha mi ii sizce
 
ben yaparım ama maddi olarak ihtiyacı olan varsa ilk onları tercih et ama kimseyi bulamazsan ben buradayım:))
nasıl olsa evdeyim bir işe yaramış olurum
ben beğendim
spor var mı
afiyet olsun

bu arada 1 kibrit kutus peynır 30-40 gram anca yapar diymi

listemde peynir gramajı fazla diymi
30
kızlar hastaneden yeni geldim küçükte beta büyükye otit benimki de köyüleşmiş 1 hafta daha rapor verdi acaip halsizlik var
dagyolu hoşgeldin kozlar takım size emanet

kaptanım sen bir sadaka ver istersen,inşallah bu seneyi hastalıksız geçirirsiniz
Mrb arkadslar bnde gruba yeni dahil olmus bulunmaktaym bana ne yapamam qerektigini biri kisaca yazablr mi acaba
hoşgeldin kendinden bahsetsene :))

Merhaba Hanımlar
Gezelim Görelim Yörsel Yemekleri Öğrenelim Yemek Yarışmasına Katılmak ister misiniz?
beceriksiz de olsam katılacağım,böyle böyle geliştireceğim artık kendimi

simit yerine çorba harikaa

mrb.ben yeni katıldım aranıza.yani msjmın cevabı olarak bu gruba davet edildim.yapmam gerekenler ilk sayfada yazanlar mı?
kendinden bahsedermisin canım

karar verdikten sonra gerisi geliyor inan,çoğumuz 70li 80li kilolardan başladık,şimdi 50li 60lı kilolardayız,sen de başaracaksın

bunun yerine şekeri de bırakabilirsin
Ilk sayfayi okudum ve kabul ediyorum suanki kilom 81.8 boyum 1.60 hedefimde 59 olmak braz fazla gayret sarf etmem lazm biliorm ama yinede bu defa kesin bu kilolari vermk istiyorum artk cok rahatsizim halimden
siz çilekli kahveyle rakip olun
bakalım cumaya kadar hanginiz daha cok kilo verecek

Birsey sormk istiyorum arkadaşlar ara öqün icin armut mu yemek daha ii yoksa elma mi ? Ara öqünm war ve armut yemk istiyorum ama kalori olark bakinca elma yemek daha mi ii sizce
kalori değerleri birbirlerine yakın ama ikisinin de glisemik indeksi birbiriyle aynı,yani ikisi de tok tutan meyveler,gündüz vakti ikisinide iç rahatlığıyla ara öğün olarak tüketebilirsin
 
Eveeet bugün yediklerimi yaziyorum
SABAH:
2 yumurta(haslanmis)
1kibrit kutusu kadar beyaz peynir
4 adet siyah zeytn
3 adet çeri domates
1 adet salatalik
2 dilim tam bugday ekmegi
ara öqündede yarım armut

ÖGLEN:
1kase sehriye corbasi
1 tabak ispanak
1 kase yogurt
2 dilim kepek ekmek
araögünde yarim kalmis armutumu yedm.aksam ki ögünmde öglenle ayni sadece ekmek yemedm aksam yatmadan da bir meyve ve 1 bardk süt icicm ama suyu az ictm 1 litre anca ictm sporda yaklask 2 km yürüdm az biliorm ama aksam yatmadan 20 mekik cekicm inşallah
 

Esmerim bizi rakibe olarak uygun gördüler tanışalım rakip olmadan önce=)
 
gercektn baya ii bir ara ögün tokluk hissini cok ii veriyo bu arada sennle rakip oldk ikimzde ayni kilo araligindayz bakalm cumaya kadr ne olcak

Aynı anda msj yazmışız=)
Ben sabah tartılcam o zaman güncel kilomu söylerim. Cumaya kadar ikimizde çok kilo verelim rakip olsakta.
Kendimden bahsedeyim 28 yaşındayım. Bekarım, çalışıyorum. 80-82 civarında olması gerek kilom.
Diyet olarak belirli bir listem yok karataya başlayabilirim ilerleyen günlerde. Yarın Smothie içmeyi düşünüyorum öğünlerimin birinde. Gidecek bu kilolar başka yolu yok =)
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…