Diyet hakkında bildikleriniz ne kadar doğru?
Diyet reçetesi kaç günde sonuç verir? Hamileler diyet yapabilir mi? Aç karnına içilen greyfurt suyu zayıflatır mı? Hızlı yemek yeme alışkanlığı kilo aldırır mı? Bu ve buna benzer diyetle ilgili soruların yanıtlarını Diyetisyen Muazzez Garibağaoğlu verdi.
Diyet reçetelerini herkes uygulayabilir mi? Zayıflama programları kişiye özel olmalıdır. Yaşa, cinsiyete, kiloya ve aktiviteye göre uygulanacak diyetler farklıdır. Örneğin gelişme çağındaki bir kişi ile 50 yaşındaki bir kişinin, ev kadını ile çalışan kadının kalori gereksinimi aynı değildir. Bu nedenle bir kişinin uygulayıp olumlu sonuç aldığı beslenme reçetesini başkası uygulamamalıdır. Ancak toplumumuzda diyet reçeteleri elden ele dolaşıyor. Doktora sormadan bu reçeteleri uygulayanlarda bir takım rahatsızlıklar ortaya çıkabiliyor.
Tek yönlü beslenmenin vücuda zararı var mı ? Kişinin günlük beslenmesinde vitaminlere, kalsiyuma, demire, magnezyuma, tuza, yağa ve çeşitli minerallere gereksinimi vardır. Tek yönlü beslenme ile bunlar karşılanmaz. Tek yönlü beslenme rejimlerinde kişi hızla zayıflar. Çünkü bu tür diyetlere ‘açlık diyeti’ denir. Tek yönlü beslenmede kişi yağ dokularından çok kendi adale dokularını kaybeder. Uzun süre tek yönlü beslenenlerde vitamin eksikliği, kansızlık, halsizlik ve saç dökülmesi görülür. Günlük diyette yüzde 50-60 oranında karbonhidrat, yüzde 30 oranında da yağ bulunmalıdır. Protein miktarı ise az olmalıdır.
Uygulanan diyet birkaç günde sonuç verir mi? Diyet yapan kişiler ilk 10 gün sonunda istediği kiloyu vermeyince hemen perhizi bozarlar. Oysa diyetin uygulandığı, ilk 10 günde verilen kilonun yüzde 75’i yağ dokuları altına sıkışmış sudur. Ancak ilk 10 günden sonra gerçek zayıflama hızı ortaya çıkar. Ve kişi yaptığı diyetle yağ dokularını yakmaya başlar. Bir diyet reçetesi normalde en az bir ay uygulanmalıdır.
Diyet yaparken ekmekten uzak mı durulmalıdır? Diyet sırasında ekmek veya onun yerine pilav, makarna, patates gibi gıdalardan da belirli miktarda alınması gerekir. Ama kilo yaptığı gerekçesiyle hep ekmekten uzak durulur. Oysa kişi aktivitesine, kilosuna, boyuna göre belirli miktarda ekmek, makarna ya da pilav yemelidir. Aslında diyet reçetelerine uzak durulacak olan besinler ise şeker ve şekerli gıdalardır.
Diyet yaparken vitamin hapı alınmalı mı? Zayıflamak için sağlıklı bir diyet reçetesini uygulayan kişinin ayrıca vitamin hapı almasına gerek yok. Zaten diyet reçeteleri meyve ve sebze ağırlıklıdır. Bunların yanında belirli miktarda et, süt, peynir, yumurta gibi hayvansal gıdalar da alınmalıdır. Öğle ve akşam öğünlerinde salataya yer verilmelidir. Bu salata; tavuk, peynir veya balık katkılı olmalıdır. Yanında bir dilim ekmek veya biraz pilav ya da makarna yenilmelidir.
Zayıflamayı düşünen tuzdan uzak mı durmalıdır? Diyet reçetelerinde tuz sınırlaması yapılmaz. Tuzun su tuttuğu düşüncesi doğru değildir. Ancak kişi böbrek veya yüksek tansiyon hastasıysa tuz sınırlaması yapılır. Çünkü tuzu sınırlamak asit-baz dengesinin bozulmasına neden olur. Bu dengeyi; tuz, su, potasyum ve mineraller sağlar.
Hamileler doktor kontrolünde diyet yapabilir mi? Diyetisyeninin ve doktorunun önerisini bilinçli bir şekilde uygulayan her hamile kadın diyet yapabilir. Tabii bu diyet reçetesi hamile kadın ile bebeğinin günlük gereksinimine göre düzenlenmelidir.
Aç karnına içilen greyfurt veya limon suyu zayıflamayı hızlandırır mı? Zayıflamak isteyenlerin yaptığı yanlışlardan biri de sabahları aç karnına greyfurt veya limon suyu içmek oluyor. Bu sayede vücutlarındaki yağın daha çabuk eriyeceğini zannederler. Bunun bilimsel olmadığını evinizde yapacağınız bir deneyle anlayabilirsiniz. Bir parça yağın üzerine limon sıkın. Herhangi bir değişiklik olmadığını görürsünüz. Greyfurt ve limon suyunun vücudunuzdaki yağlar üzerine ektisi de böyledir. Kaldı ki greyfurt, portakal ve limon asitlidir. Aç karnına içildiğinde mideye zarar verebilir. Hele mide hastaları için kanamaya bile neden olabilir. Ayrıca bunların kalorisi de vardır.
Aç karnına su içmek zayıflamayı hızlandırır mı? Zayıflama reçetelerini uygularken içilen suyun ne avantajı nede dezavantajı vardır. Vücudun gereksinimi olan su miktarı günlük 1,5-2 litredir. Bunun da mutlaka su ile alınması gerekmez. Çorba, ayran veya kalori değeri düşük sıvılarda içebilirsiniz. Su vücudun elektrolit dengesini sağladığından sıvı alımını azaltmamalısınız.
Diyette sabah kahvaltısının önemi var mı? Özellikle ev kadınları zayıflamaya çalışırken sabah kahvaltısını yapmıyorlar. Fazla uyuyup geç kalkarak öğlen yemekleriyle ile işe başlıyorlar. Diyet sırasında kahvaltının önemi çok büyüktür. Her şeyden önce düzenli ama sık yenilmelidir. Güne sabah kahvaltısıyla başlanmalı 3 ana öğün, 3 de ara öğün olmalıdır. Ne kadar sık yemek yenilirse, mide ve bağırsak sisteminin çalışması da o kadar hızlanır. Bu da kilo kaybını kolaylaştırır.
Diyet sırasında egzersiz de yapılmalı mı? Kişi diyet sırasında takviye olarak egzersiz de yaparsa daha kolay kilo verir. Ama burada önemli konu ; diyet bitince egzersizin de bitirilmemesidir. Bu durumda vücut yine yağ yapmaya başlar. Yani eğer egzersizi sürekli yapacaksanız diyetinizle birlikte de yapın. Diyetten sonra bırakacaksanız hiç egzersize başlamayın.
Aç karnına yürüyüş kolay kilo vermeyi mi sağlar? Yürüyüşü ister aç, ister tok karnına yapın kilo kaybında bir farklılık yaratmaz. Çünkü önemli olan bir saatlik düzenli ve tempolu yürüyüştür. Böyle bir yürüyüşte 300-400 kalori harcanır.
Hızlı yemek yeme alışkanlığı kilo aldırır mı? Diyet reçetelerinde her öğünde yenilecek yemekler, miktarları, kalorileri bellidir. Bu ister küçük,ister büyük tabakta ister hızlı ister yavaş yenilsin fark etmez. Hızlı yemek yeme alışkanlığı olan kişi, doyduğunun farkına varmadan yemeğe devam ediyorsa, sorun buradadır. Bu kişiler dikkatli olmalıdır. Masaya oturmadan önce yiyecekleri miktarı tabaklarına koymalı ve yemek bitince de masadan kalkmalıdır. Gece yemeği kesinlikle yatmadan 3 saat önce sona ermelidir. Çünkü yemek yenildikten hemen sonra yatıldığında yenilen yemeğin kalorisi harcanmaz ve vücutta kilo olarak kalır.
Yemek aralarında atıştırmak zararlı mıdır? Yemek aralarında atıştırmaktan kaçınanlar var. Aslında atıştırılan şeyin özelliği önemlidir. Örneğin yemek aralarında yenilecek bir parça salatalık, marul veya havuç, mide- bağırsak sisteminin düzenli çalışmasına yardımcı olur. Bu da sindirimin devamlılığını sağlar
Yorum (2) | Yorum yaz! | Bağlantı
18/11/2006
Diyetinizde Nasıl Başarılı Olursunuz?
Diyette başarılı olmanın en önemli kuralı hatalı beslenme alışkanlığından vazgeçmektir. Bu yazımızda, beslenme uzmanları tarafından hazırlanmış, sizi umutsuzluğa iten kilo probleminizin, yorgunluğunuzun ve sağlıksız görünümünüzün üstesinden gelmenizi sağlayacak temel beslenme önerileri bulacaksınız.
Eğer siz de geçici diyet müptelalarından, öğün atlayıcılardan veya atıştırma meraklılarındansanız muhtemelen kilolarınızla da başınız ciddi olarak derttedir. Böyle belli başlı kötü beslenme alışkanlıkları olan kişiler ne yazık ki, her gün yeni bir başarısız diyete başlayıp umutsuz yolculuklarına devam ediyorlar.
HER GÜN 33 MİLYON KİŞİ DİYETE BAŞLIYOR
Amerikan Diyet Birliği’ nin yaptığı araştırmaya göre Amerika’da her gün 33 milyon kadın diyete başlıyor ve gene bunların üçte ikisi bunu izleyen birkaç gün içinde kendilerini kontrol edemeyerek diyeti bırakıyorlar. Bu belki de niçin milyonlarca kadının her gün diyet ürünlerine milyarlarca lira akıttığını açıklıyor : Sonu gelmeyen başarısızlıklar…
Eğer beslenme alışkanlıklarınızın hatalı olduğuna inanıyorsanız ve gerçek anlamda bir değişiklik yapmaya kararlıysanız verdiğimiz kategorilerden hangisine dahil olduğunuzu bulun ve beslenme uzmanlarınca hazırlanmış öneriler yardımıyla ilk adımı kendi kendinize atın.
1. Kilosundan memnun olmayanlar
Her zamanki sıradan bakış açınızı bir kenara bırakın ve değişik bir plân yapın. Sakın aklınızdan çıkartmayın; kilo vermenin en sağlıklı ve en kesin sonuç veren yöntemi, yavaş yavaş ve düzenli kilo kaybıdır. Her tür yiyeceğin gerektiği kadar alındığı dengeli bir diyet ve düzenli egzersiz eşliğinde bunu başarmanız tahmin ettiğinizden daha kolay olacaktır. Bazı durumlarda sadece egzersiz yaparak kilo verebilirsiniz.
Egzersiz, kilo vermede aslında sandığınızdan çok daha etkili bir silahtır. Özellikle eğer belli bölgelerden kilo vermeye karar verdiyseniz doğru bir egzersiz programıyla bunu çok kolay halledebilirsiniz. Kilo vermede bir beslenme uzmanının size çok fazla yardımı dokunabilir. Size yağ ve kalori içermeyen ama besleyici değerleri yüksek, aynı zamanda yaşam temponuza ve özel zevklerinize uygun bir diyet hazırlayacaktır.
Ayrıca hedeflerinize ulaştıkça diyetinizi favori yiyeceklerinizle zenginleştirerek hiç zorlanmadan kilo kaybetmenize yardımcı olacaktır.
2.Her zaman yorgun olanlar
Eğer yeterince uyuyorsanız ve buna rağmen gün boyunca kendinizi yorgun hissetmeye devam ediyorsanız yemek yeme plânınızda bir problem var demektir. Vücudunuzu,ihtiyacı olan yiyecekler yerine bir dolu gereksiz besin ile tıka basa dolduruyorsanız vücudunuz alarm vermeye başlayacaktır. Böyle durumlarda beslenme uzmanınız size enerji verici besinleri ağırlıkta olduğu bir diyet programı hazırlayacaktır. Sözgelimi şekerli krakerler yerine patates, fasulye veya taneli sebzeler gibi kompleks karbonhidrat içeren gıdalar, glikoza daha yavaş ayrıştıkları için tercih edilmelidir.
Bunun dışında bir diğer problem de, yeterli sıklıkta yemiyor olmanız olabilir. Yorgunluk ve baş ağrısı gibi belirtileri olan bu gibi durumlarda, kan şekerinizin düşmesine bir çare bulmanız gerekecektir. Bunun önüne geçebilmek için öğün atlatma alışkanlığınızdan vazgeçmeniz gerekli. Bunun dışında günde iki ara öğün daha yiyebilirsiniz. Bu ara öğünlerde, doğal şeker içeren meyveler ya da bol enerji verici az yağ içeren yulaflı barlardan ya da kepekli krakerlerden yiyebilirsiniz.
3.Egzersiz yaparken çok fazla yorulanlar
İster kaslarınız güçlendirmek, ister yağlarınızı yakmak için egzersiz yapıyor olun, her iki halde de çalışmalarınız için gerekli olan enerjiyi, bir şekilde karşılama ihtiyacı hissedersiniz.
Kadınların pek çoğu diyet programlarını egzersiz programlarından bağımsız olarak hazırlarlar. Sözgelimi, eğer öğlen saat 13.00 gibi öğle yemeğinizi yiyor daha sonra arada hiçbir şey yemeksizin akşam saat 18.00’de egzersiz programına katılıyorsanız, egzersiz sırasında güçten düştüğünüzü hissetme ve enerji takviyesine ihtiyaç duyma olasılığınız çok yüksektir. Oysa, egzersizle öğle yemeğinizin arasında bir ara öğün olarak tek bir muz veya bir kâse yoğurt yemiş olsaydınız böyle bir durumla karşılaşmayabilirdiniz. Enerji seviyenizin düşmesiyle içine girdiğiniz bu gibi durumlarla karşılaşmamanız için beslenme uzmanları, karbonhidrat, protein ve yağ dengelerini uygun değerlerde tutmaya özen göstermenizi öneriyorlar.
Gene uzmanların açıkladıklarına göre, bir kadın için bu değerler ortalama olarak; yüzde 60 karbonhidrat, yüzde 15-20 protein ve yüzde 20-25 yağ olacak şekilde dağılım gösteriyor. Egzersizde bir başka önemli unsur da kalsiyum dengeleri. Özellikle ağırlık kaldırıyorsanız veya jogging gibi kemiklere yüklenen ağırlığın fazla olduğu bir sporla ilgileniyorsanız bu dengelere daha da özen göstermeniz gerekebilir. Bu yüzden diyetinizde, ara öğün olarak süt ve yoğurt yiyerek diyetinizi kalsiyum bakımından zengin hale getirebilirsiniz.
4.Düzensiz yemek yeme alışkanlığınıza sahip olanlar
Kadınların bir çoğunun en büyük problemlerinden biri, düzensiz yemek yeme alışkanlığıdır. Pek çok kadın bütün bir hafta boyunca ağızlarına tek lokma yiyecek koymayarak metabolizmalarını yavaşlatırlar, sonra hafta sonu gelince yiyeceklere saldırarak vücudun metabolik dengesinin bozulmasına yol açarlar. Böylece, aldıkları her bir kalori, yağ birikintisi olarak vücutlarında yer ederek kötü bir görünüme yol açar. Beslenme uzmanları dengeli bir diyetin, hiçbir şey yemeyerek zayıflamaya çalışmaktan çok farklı bir şey olduğunun öğrenilmesi gerektiğini önemle vurguluyorlar.
Gıdaların, besin değerleri göz önüne alınarak hazırlanan diyetlerin,daha sağlıklı ve çok daha kesin sonuç verici olduğunu aklınızdan çıkartmamalısınız. Bunun yanı sıra bazı kadınlarda, kahvaltı ve öğle yemeği öğünlerini atlayıp akşam yemeğini tıka basa yeme alışkanlığı vardır. Eğer siz de bu gruba giriyorsanız gene çok tehlikeli bir durumda olduğunuzu söyleyebiliriz. Çünkü öğünler arasında en fazla kalori içeren ve alınan kalorilerin enerjiye çevrilip yakılmadan direkt yağa dönüştüğü başlıca öğün, akşam yemekleridir. Bunun yerine bir gün içinde düzenli ve belirli saatlerde, ölçülü miktarlarda, öğünlerinizi yemeniz çok daha doğru ve diyetle beraber uygulandığında çok daha hızlı kilo verdirici bir yöntemdir.
Unutmayın, zayıflamak veya formunuzu korumak istiyorsanız; ilk yapmanız gereken şey, sık ama azar azar yemek yemeyi alışkanlık haline getirmek ve metabolizmanızı belli bir düzene alıştırmak olmalıdır.
5.Tek tip beslenme alışkanlığına sahip olanlar
Bir başka hatalı temel beslenme alışkanlığı da tek tip beslenme biçimidir. Sözgelimi, son derece sağlıklı bir beslenme alışkanlığı oturttunuz ve bütün öğünlerinizi zamanında ve dengeli biçimde yiyorsunuz. Ancak bununla birlikte bazı yiyeceklere sabitlenmiş ve onlar üzerinde odaklanmış olduğunuzdan öğünlerinizi hep bu tek tip besin üzerine kuruyorsunuz. O halde, sizde bu gruba dahil olanlardansınız. Bu şekilde tek tip beslenme eğiliminin doğal sonucu, her zaman için vücuda alınan gıdaların besin değerlerinde rastlanacak bir düşüştür.
Ne de olsa tek tip besin üzerinden vücudumuz için gerekli bütün vitamin ve mineral ihtiyacımızı karşılayabilmemiz mümkün değildir. Eğer mönünüzü geniş bir yelpaze üzerinden seçmeyi alışkanlık haline getirebilirseniz anahtar vitamin ve mineralleri atlamanız söz konusu olmaz ve böylelikle çok başarılı bir diyet yapmış olursunuz
Yorum (2) | Yorum yaz! | Bağlantı
18/11/2006
KOKU DİYETİ
Yaptığınız diyete rağmen kilo vermekte zorlanıyorsanız ve açlık hissinizi bastıramıyorsanız bir de "koku diyeti"ni deneyin. Amerika’ da 3 bin kişi üzerinde yapılan araştırmada, yeşil elma, muz ve nane kokusunun tokluk hissi yarattığı ve zayıflamaya yardımcı olduğu ortaya çıktı. Peki, bu diyet nasıl yapılacak?
Yiyeceklerin, iştah açıcı kokular yaydığı tartışmasız bir gerçek. Amerikalı nöroloji uzmanı Dr. Alan Hirsch yayınladığı “Dr. Hirsch’s Guide to Scentsational Weight Loss” isimli kitabında, gıda kokuları ile tok kalmanın mümkün olduğunu savundu. Bu iddia üzerine bilim adamları, kokuların iştah üzerindeki etkisini saptayabilmek amacıyla 3 bin kişi arasında bir araştırma yaptılar. Fazla kilolardan yakınan kişiler arasında yapılan araştırmada, deneklere, her öğün öncesinde ve bir şey yeme gereksinimi duyduklarında yeşil elma, muz ve nane koklatıldı.
Deney sonunda katılımcıların bir süre sonra yaklaşık 5 kilo kaybettikleri gözlendi. Yeşil elma, muz ve nane kokularının kişilerin iştahını kapadığı ve bu yüzden normal yenilenden 200 kalori daha az tüketmelerine neden olduğu belirlendi.
"MUZ KOKUSU TOKLUK HİSSİ YARATIYOR"
İsviçre, Hollanda ve Hindistan’ da ayurveda konusunda eğitim alan, Dr. Ender Saraç, kokularla besinler arasındaki ilişkiyi doğruluyor. Besinlerin kokularını tokluk sağlamada son derece etkili olduğunu belirten Dr. Saraç, muzun insan vücudunda tokluk hissi yarattığını, nanenin mide asitlerini etkilediğini, elmanın da hazmettirici özelliği olduğunu söylüyor.
Dr. Ender Saraç, şöyle devam ediyor:
"İnsanın sevdiği yemek kokuları nasıl iştahı artırıyorsa, bazı kokular da iştahı azaltan bir etkiye sahiptir. Ancak bu, kişinin beslenme alışkanlığını değiştirmeden sadece bazı gıdaları koklayarak kilo verebileceği anlamına gelmiyor Koklayarak insanlar tokluk hissi duyuyorlar. Kokular aynı zamanda dolaylı etkiler de gösteriyor. Bunlar arasında kişi sinirli olduğu zaman atıştırma hissini yok eden, uykudan uyanıp bir şey yeme hissini frenleyen veya kızgınlık, hınç, öfke gibi durumlarda iştahı azaltan kokuları sayabiliriz Burada önemli olan ayurveda yönteminin kişileri; vata, pita ve kapha olarak beden tiplerine göre ayırdığı unutulmamalıdır. Organizma üzerinde hangi kokunun etkili olduğu, söz konusu beden tiplerine göre belirlenir. Örneğin toprak ve su olan beden tipleri soğuk olan beden tipleridir. Bu gruba giren kişiler pul biber, zencefil veya tane karanfil gibi keskin, acı, uyarıcı kokular kullanmalıdır. Ama bir pita tipinde olan yani ateş ve su karışımından oluşan kişi nane, mentol, sandal ağacı, gül ve yasemin gibi serinletici kokuları kullanmalıdır. Günümüzde sebze ve meyvelere suni gübre verildiğinden artık o doğal kokuları alınamıyor. Bu nedenle ambalajlanmış aroma yağları bu diyet konusunda etkili oluyor."
"KADINLAR DAHA BAŞARILI"
Dr. Saraç ’a göre koku diyeti kadınlar üzerinde daha etkili oluyor. Buna neden de olarak kadınların daha hassas duygulara sahip olmalarını gösteriyor.
Dr. Ender Saraç, koku diyetinin başarılı olabilmesi için neyi ne zaman tüketmenin bilinmesi ve yemek saatlerine dikkat edilmesi gerektiğini söylüyor.
Aslında sadece besinlerin kokuları değil, dergilerde gördüğümüz nefis yemek fotoğrafları da iştahımızı kabartıyor. Dr. Saraç, koku duyusu haricinde diğer 4 duyunun da iştah üzerinde pozitif ve negatif etkileri bulunduğunu açıklıyor ve
" Ayurveda da kokular iki şekilde uygulanır. Biri aroma yağlarıyla yapılan masaj sırasında duyulan koku hissi, diğeri direkt koklanmayla. Örneğin en sevdiğiniz yiyecek çilekli puding olsun. Pudingi karşınızda görür görmez ağzınız sulanmaya başlar, tükürükleriniz artar ve içinizi bir boşluk kaplar. Nedeni ise beyninizin size bazı şeyleri zincirleme olarak hatırlatmasıdır. Çilekli pudingin şekerli olduğu ya da en çok sevdiğiniz tatlılar arasında yer aldığını size çağrıştırabilir" diyor.
DİYET NASIL UYGULANACAK?
Kilo vermede en etkili kokular olan yeşil elma, muz ve nanenin aktarlardan aroma yağlarını alabilirsiniz. Her öğünden önce ve açlık hissettiğinizde burnunuzdan 3 kez derin nefes alarak kokuyu içinize çekin. Bu arada diyetisyeninizin verdiği diyeti de uygulamanız şart. Belli bir süre kilo vermeğe başladığınızı göreceksiniz. Dr. Saraç’ a göre tüm bunların yanında egzersiz de yapıldığında kilo verme daha da hızlanacak.
Dr. Ender Saraç " Yürüyüş ve yoga en ideal sportif aktivitelerdir. Dikkat edilmesi gereken nokta diyet sırasında tek bir kokunun kullanılmamasıdır. Çünkü belli bir süre sonra o kokuya karşı kişide soğukluk hissi oluşur. Bu bıkkınlık koku bırakıldığında geçer " şeklinde konuşuyor.
Yorum (0) | Yorum yaz! | Bağlantı
18/11/2006