Cuma Zayıflama Yarışması 7. Takım


Süpersinn tatlımmm Hepimizz aradaa böyle şeyler yapabiliyoruzzz benn bugünnn nelerrr kaçırdımm senn bilsennn önemli olan arada sırada yaptıkların değil canım benim onlardan zarar gelmio asıl zarar veren sürekli kaçırmakk sendee öle birşey yapmadığına göre sorun yok senin de nefsin var arada ye kendine katı davranmaSeni çok iyi anlıyorum bende geçen hafta aynen senin gibi hissettim ama insan yeter ki aşarmak istesin elinden kaçmaz hiçbirşeyy vee biz zayıflamak istiyozz vee en kısaa zamanda bunu başaracağız herşeye inat yeter ki motivasyonunu kaybetme tatlımm
 
Kızlarrrrr sizeeee müthişşş bir motivasyonn öyküsüüü yazacağımmmm biraz uzun bayadırrr yazıom okuduğum kitaptann bunuuu sizinle paylaşmak içinnnn müthiş bir hikayeeeBen kişisel gelişim hastasıyımmmm kocaman bir kişisel gelişim kütüphanem oldu bu kitaplardan bu hikaye de tam arşivlik yanii vakti olanlar okuyup çok dersler çıkarabilirOnun hayatı bir film The Pursuit of Happyness chriss gardnerın hikayesiii

Bir zenci.

Çocukluğu kötü geçmiş.

Babası onları terk etmiş, üvey babası çok kötü davranmış, onu ve kardeşlerini hırpalamış, annelerini dövmüş.

Daha yedi yaşındayken "çocuklarını asla bırakmayacağına" yemin etmiş.

Akıllı olduğu için arkadaşları buna "koca kafa" adını takmışlar.

Ama okumamış.

Gidip Deniz Kuvvetleri’ne yazılmış.

Sıhhiyeci olmuş.

Orada işleri çabuk öğrenmiş, doktorların ilgisini çekmiş.

Askerden sonra tıp okumayı düşünmüş.

Ordudan ayrılınca bir hastanede çalışmaya başlamış.

İşler iyi gidiyormuş.

Evlenmiş.

Sonra hastanede çalışmaktan vazgeçmiş.

Hastane malzemeleri satarak zengin olacağına karar vermiş.

Bu karar, onun felaketinin başlangıcı olmuş.

Bu arada bir de oğlu doğmuş.

Kapı kapı dolaşıp "tarayıcı" denilen bir alet satmaya uğraşıyormuş doktorlara.

Ama işler iyi gitmiyormuş.

Hayat gittikçe daha zorlaşıyormuş.

Parasızlık, çocuğun yuva masrafı, biriken faturalar, ödenemeyen kira, karısının çift vardiya çalışması, tarayıcıları kimsenin almaması.

Gardner, her yandan sıkışırken bir gün elinde kocaman tarayıcısı, sırtında her zaman taşıdığı ucuz çantasıyla bir doktor randevusuna yetişmek için hızla yürüdüğü sırada kaldırımın kenarında kırmızı bir Ferrari durmuş, içinden fiyakalı genç bir adam inmiş.

Adamı durdurmuş hemen.

- Efendim, izninizle iki sorum var. Bu arabayı alabilmek için ne iş yapıyorsunuz? Bu işi nasıl yapıyorsunuz?

- Borsacıyım. Şu binada borsacı olmak isteyenler için bir kurs veriyorlar.

Gardner o anda borsacı olmaya karar vermiş.

Ve hemen binaya girip kursa katılmak istediğini söylemiş.

Kursa katılabilmek için gerekli sınavı başarmış ve mülakata girmeye hak kazanmış.

Mülakattan bir gün önce eve polisler gelmişler ve ödemediği trafik cezasından dolayı onu tutuklamışlar.

O sırada evini boyadığı için onu atleti ve eline yüzüne bulaşmış boya lekeleriyle nezarethaneye atmışlar.

Ertesi sabah karakoldan çıkıp, o haliyle koşa koşa mülakata gitmiş.

Bir borsa sınavına, atletle ve yüzünde boya lekeleriyle gelen bu genç zenciye, kurulun başkanı:

- Karşıma atletle gelen bir adamı borsacı olması için kursa kabul etsem, ne dersin, demiş.

- Herhalde çok güzel bir pantolonu vardı, derim efendim.

Bu espri üzerine onu kursa kabul etmişler.

Kurs altı ay sürecekmiş, bu sürede hiç ara vermeyeceklermiş ve sonunda aralarından sadece birini işe alacaklarmış.

Bir yandan kursa gidip, bir yandan da para kazanabilmek için "tarayıcılarını" satmaya uğraşıyormuş.

Ama satamıyormuş.

Hayat daha da zorlaşmış.

Sonunda karısı onu terk etmiş..

Chris, bütün zorluklara rağmen çocuğuyla birlikte yaşamaya karar vermiş ve oğluyla ikisi baş başa kalmışlar.

Bir akşamüstü oğlunu mahalledeki basket sahasında oynamaya götürmüş.

Çocuğun bir atışını sertçe eleştirince küçük oğlan "ben bu oyunu beceremeyeceğim," diye oynamaktan vazgeçmiş.

- Kendileri yapamayanlar sana, senin de yapamayacağını söylerler, demiş oğluna. Sana, ben bile yapamazsın dersem beni dinleme.

Birkaç gün sonra kirayı ödeyemedikleri için ev sahibi onları evden atmış.

Bir motele yerleşmişler.

Sabahları oğlunu yuvaya bırakıyor, kursa gidiyor, kursta hisse satabilmek için müşterilerle konuşarak diğer kursiyerleri geçmeye çalışıyor, akşam yuvaya koşup oğlunu aldıktan sonra "tarayıcılarını" satmak için doktor muayenehanelerini dolaşıyormuş.

İşler biraz düzelmiş.

Tarayıcı satışları artmış.

Tam biraz nefes alacakken bu sefer de bir mektup gelmiş vergi dairesinden.

Ve, kazandığı bütün parayı elinden almışlar.

Satabileceği tek bir tarayıcı ve cebinde on iki dolarla kalmış.

Motele de para ödeyemediği için oradan da atılmışlar.

Ne gidebilecekleri bir yer, ne de ceplerinde para varmış.

Bir metro istasyonuna götürmüş oğlunu.

Oğluna, elindeki tarayıcıyı gösterip "bak bu zaman aleti" demiş, "hadi düğmesine bas ve zaman değişsin."

Çocuk düğmeye basmış.

"Ah," demiş, Chris, "işte zaman değişti, bak dinozorlar geliyor, hadi kaçıp bir mağaraya sığınalım."

Oğluyla metronun tuvaletine girmişler, "burası mağara," demiş Chris, yerlere tuvalet kağıtları serip oğluyla birlikte onların üstüne oturmuş.

Oğlunu uyutmuş ve o uyurken ilk kez ağlamış.

Ertesi sabah kursa elinde "tarayıcısı", bavulu ve bir takım elbisesiyle gitmiş, soranlara "akşam bir yolculuğa çıkacağım da onun için eşyalarım yanımda" diyormuş.

Bir yandan da deli gibi çalışıyormuş kursta.

O akşam bir kilisenin "evsizler" için olan barınağında kalmışlar.

Oğlunu uyuttuktan sonra elindeki son tarayıcının arızasını tamir etmeye uğraşmış.

Artık her sabah kursa gidiyor, bir ara koşarak bir doktor muayenehanesine gidip tarayıcı satmaya çalışıyor, akşamları evsizler için olan barınağın önünde çocuğuyla kuyruğa girip gece yatacakları bir yatak bulmaya uğraşıyormuş.

Bazı geceler barınakta yer bulamayınca metro istasyonunda kalıyorlarmış.

Bir yandan da diğer kursiyerlerin aramaya bile cesaret edemediği zengin yöneticileri arıyor, onlardan randevu alıyor, gerekirse evlerine gidip oğluyla birlikte kapılarını çalıyormuş.

Cebinde beş kuruş parası, yatacak yeri olmayan bu genç zenci bazı günler ülkenin en zengin adamlarıyla tanışıp onlarla dostluk ediyormuş.

Akşam da yeniden evsizler barınağına dönüyormuş.

Bir gün elindeki son "tarayıcıyı" satmayı başarmış.

O gece iyi bir otelde kalmışlar oğluyla birlikte.

Güzel bir hamburger yemişler.

Kurs son günlerine yaklaşıyormuş.

Ama kursun yöneticisi bu zenci öğrenciyi "ayak işlerine" koşturuyor, onun diğerlerine yetişmek için çabalarken bir de bu angaryalar yüzünden zaman kaybetmesine neden oluyormuş.

Bütün bunlara rağmen kursun sonuna kadar dayanmış.

Hisse senetlerini satmış.

Son gün takım elbisesini giyip gitmiş işe.

Onu son mülakata çağırmışlar.

Yönetici ona,

- Bugün burada kursiyer olarak son günün demiş.

Ve, eklemiş:

- Yarın burada bir borsa simsarı olarak işe başlayacaksın çünkü.

O anda Gardner’ın gözleri dolmuş.

- Zor oldu mu Chris, diye sormuş yönetici.

- Çok zor oldu efendim, demiş.

Ertesi sabah iyi bir maaşla işe başlamış.

Altı yıl sonra kendi şirketini kurmuş.

On beş yıl sonra şirketini milyonlarca dolara satmış.

Sonra oturup hayatını yazmış.

Yazdığı kitap bütün dünyada best seller olmuş.

Kitabından yapılan film Oscar’a aday gösterilmiş.

Şimdi artık zengin bir adam.

Bu adamın hikayesini çok sevdim.

Ne borsacı ne de zengin olmasıydı beni etkileyen.

Hayalini gerçekleştirememek için çok geçerli mazeretleri olan, çocuğuyla sokaklarda yatan, aç kalan, bir yandan kendisinden çok daha iyi eğitim görmüş insanlarla yarışırken bir yandan kimsenin almadığı bir "tarayıcıyı" satmaya uğraşan, bir gün bile çocuğunu yalnız bırakmayan ve en zor şartlar altında bile oğluna "yapabilirsin, yapamayanların öğütlerine aldırma" diyen bir adamın mücadele etmesinden, direnmesinden, metro tuvaletlerinde ağlarken bile amacından vazgeçmemesinden etkilendim.

Bu kadar kararlı bir şekilde ne olmak istese olurdu.

Hayattan, sefaletten, açlıktan korkmaması, bir tek gün bile yakınmaması, aç yattığı gecenin sabahında "nasılsın" diyenlere "iyiyim" diye cevap verebilmesi, başaramamak için sahip olduğu mazeretlerin içine saklanmaması, gerektiğinde yirmi dört saat uykusuz kalması, oğluna hep sahip çıkması, insanların ona hayran olmasını sağlıyordu.

Kendi hayat hikayesiyle, oğluna verdiği öğüdü herkese vermiş oluyordu:

- Yapamayanlar sana da yapamayacağını söylerler, onlara inanma.

Herhangi bir şeyi yapamamak için kuvvetli mazeretleri olanlar bu adamın hayatına bir baksınlar.

Onun hayatını "The Pursuit of Happyness "izledikten sonra.

Ya yapacak, ya da utanacaklardır.
 



hemşirene geçmiş olsun


kızlar oğlum pazar günü sınava giricek dua edin noolur hayırlısıyla bir yerlere yerleşsin bu daha ilk sınav gerçi ikincide dananın kuyruğu kopuyor inşallah iyi geçer ....

ALLAH yardımcın olsun
 
bu arada selamun aleyküm:)
sevincten selam bile vermeyi unutmusum :)

bugün ki menülerimi yazayim

sabah
peynir,2 dilim ekmek,marul,maydanoz,roka,cherry domates,3 adet incir,1 fincan sekersiz sütlü türk kahvesi

öglen
1 tabak corba
1 tabak pazi yemegi
1 elma

aksam
1 kase corba
1 tabak karisik salata
1 porsiyon yogurt
 
takımı tebrik ederim
ayrıca saliss hikaye harika
ilk dukan günüme gelince
1. gün
dukan menüsü
SABAH
2 haşlama yumurta,peynir
ÖĞLEN
haşlanmış tavuk göğüs eti ,2 bardak light ayran
AKŞAM
8 adet fırında balık(adını bilmiyorum ama istavrite benziyordu)light yoğurda 2 tatlı kaşığı yulaf kepeğini karıştırıp yedim
dukncılardan yorum bekliyorum
 

Oglusunun dogum günü kutlu olsun,Allah hayirli ugurlu rozasi dogrultusunda yasatsin insallah..

Masallah cok güzel kilolar verilmis Allah hayirlisiyla daim etsin..
3.olmusuz :) o kadar ugrastim tüm hafta 800 gram anca verebilmisim
300 dakika yürüyüsümde vardi,haftaya insallah fitnese yaziliyorum o zaman daha kolay verebilirim insallah




Allah iyiligini versin cok güldüm suna :)


Angiera olur böyle canim...



Dogacim gecmis olsun canim,
Ayrica ogluna ve imtihana girecek tüm kardeslerimizin Allah C.C kalbine ferahlik versin,dilinin bagini cözsün ,en güzel sekilde en iyi sekilde imtihanini verdirsin
Bugün ogluna ve tüm müminlere ögrencilerime dua ettirdim..insallah kabul olur



ilk kilo : 93
geçen hafta : 91
şimdi :90.5
toplam verilen kilo :2.5
1 haftalık toplam yrüyüş : 440 dk.az oldu bu hafta haftaya arttırcam
ve 1 kşlo verebilirim umarım ki artık 8leri göreyim

tebrikler canim masallah

saliss hikaye harika canim :)
 
kizlar bir sorum olacakti benim
bugün mesaj sayisini yazma sirasi bende
örnegin birisi 1 sayfaya 4 alinti yapip cevap verdiyse 4 mesaj olarakmi yazcam?

birde cok uykum var :) sabah yazabilirmiyim?
 
Kızlarr haftalardırrrr ilkkk kezz bu cumartessiii evdeyimmm yerime arkadaş bakacak pazar nöbetim var ççünkü hastanedeYarın için süper planlarım varrr İlk kez 9 a kadar uyumak gibi meselaa sabahın 5inde kalkmaktan bıktım
 

ohh ne güzel canim senin adina cok sevindim yat yatabildigin kadar dinlen bir güzel :)
 
kizlar bir sorum olacakti benim
bugün mesaj sayisini yazma sirasi bende
örnegin birisi 1 sayfaya 4 alinti yapip cevap verdiyse 4 mesaj olarakmi yazcam?

birde cok uykum var :) sabah yazabilirmiyim?
Bir mesajda bi kac alinti oluyor ya onlar ayri ayri sayiliyor..mesela ben bu mesajda 2alintiya cevap vermisim 2mesaj sayiliyor...yarinda yapsan olur canim basina dunun tarihini atarsin anlariz...


Sen hakettin canim istedigin kadar uyuuu..ablandan sana iziiin...caliskan kizimiz masallah nazar degmesiin...
 
kızlar bu gün pek spor yapamadım ama sabahtan beeri ayaktayım birde 30 dk tempolu yürüyüş
 



aleyküm selam

bence güzel haftaya daha iyi kilo verirsin
 
Son düzenleme:

canım paylaştığın hikaye çok güzel teşekkürler

ahh kıyamam yaaa cumartesi günü senin tatlım keyfini çıkar..şşt şekerr bizim optimum açıldı bugün.belki yarın gideriz biz.sen de gidersen karşılaşırız belki dedim :))
 
selamun aleyküm canlar
insallah herkes iyidir..
benim günüm berbaht gecti
kiyafet almaya gittik üzerime birsey olmadi
baya bir agladim
insallah bir 10 kilo sonra tekrar bir cikarim alis verise
canım üzülme ama bende üzülüyorum bak
vay be asker askerlerim benim hazırola geçin yazılı yoklama yapıcem
inş canım hep beraber




kimse bana hamsi demesinnnnnnn




o çorbada nesi dukana uygunmu
kız kıyamam sana çok kötü oldum ö,yle yazmışsın gel sana bol bol yediriyim bebem canım sagolsun
çok mutluyum.....düne göre 1 kilo vermişim dün çok dikkat ettim ve akşam haşlama brokoli işe yaradı....bundan sonra akşam yemeklerime çok dikkat edicem....sanırım en önemlisi akşamlar
vay vay broki arkadaşım benim ben nasıl vedim zannediyosun devam et böle arkandayım :18::18:
canım rabbim askerligini sünnetini evliligini göstesin işşallah elinden ekmek yersin hayırlı olur oglusun
nereye gidiyon bakıyım sen olmuyo böle sende bizim takımdasın gidersen sana böle böle yaparım ona göreişte okadars en paşanın dayagını yemedin galiba
kızlar oğlum pazar günü sınava giricek dua edin noolur hayırlısıyla bir yerlere yerleşsin bu daha ilk sınav gerçi ikincide dananın kuyruğu kopuyor inşallah iyi geçer ....
rabbim hayırlısıyla girmesini kazanmasını nasip etsin canım işşallah istedigi yere ulaşır
yaa 18 yaşında oğlum var yaşlandık deyyoz demi teşekkürler biraz fark etti ağrısında başım ağrıdı valla..
benim oglumda dursaydı 10 yasındaydı rabbim ömür versin evladına kardeşim
Eki Görüntüle 379226

bi kadın atasözü der ki; tutamayacağın sözleri vermeyeceksin..! Veremeyeceğin kiloları almayacaksın...! :)
allah seni sesim evi inletti delü şey
yeni çizelgem nasıl olmuş kızlar
bak sen havandanda geçilmiyo he çizelge he
canım güzel eylen benim yerimede gezah yakın degilizki muhabbet edelimmm
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…