Aynı şeyi kadınlarda birbirine yapıyor, yazacak çok şeyim var, bu akşam dinlediğim bir haberde tetikledi beni, okuyanlardan sabır isteyeceğim bir yazı gelecek benden.az önce ben yine erkek terörü yaptım ama inan dayanamıyorum artık. Bile bile parfüm sorusunu gitmiş nereye açmış...
Geri verin de ne demek??Ayten 17 yaşında, faili erkek arkadaşı, öldürülme nedeni ayrılma isteği.
Rojbin 22 yaşında, faili kocası, öldürülme nedeni şüphe.
Nurcan 38 yaşında, faili eski kocası, öldürülme nedeni barışma talebini reddetmesi.
Azize 43 yaşında, faili kocası, öldürülme nedeni kaza-ymış, inandınız mı?
Nazlı "7" yaşında, faili babası, öldürülme nedeni "BİLİNMİYOR" inandınız mı?
Selenay 16 yaşında, faili babası, öldürülme nedeni "Dolaylı" o nasıl oluyorsa?
Betül 11 yaşında, faili babası, öldürülme nedeni "TARTIŞMA"
Dilek 16 yaşında, faili erkek arkadaşı, öldürülme nedeni cinsel ilişkiye girmeyi reddetmesi.
Habibe 28 yaşında, faili kocası, öldürülme nedeni boşanmak istemesi.
Gülseven 49 yaşında, faili erkek kardeşi, öldürülme nedeni maddi kaynaklı.
Selva 62 yaşında, faili kocası, öldürülme nedeni şüphe.
Öznur 24 yaşında, faili erkek kardeşi, öldürülme nedeni "NAMUS/TÖRE"
Nazlı 44 yaşında, faili "OĞLU" öldürülme nedeni "TÖRE"
Kevser 25 yaşında, faili kocası, öldürülme nedeni "KAZA"
Eylem 37 yaşında, faili tanıdığı bir erkek, öldürülme nedeni "TECAVÜZ"
Ganime 75 yaşında, faili kocası, öldürülme nedeni tartışma.
Zeynep "6" yaşında, faili tanıdıkları bir erkek, öldürülme nedeni "Dolaylı"???
Güldünya, Burcu, Deniz, Betül, Münevver, Özgecan ve her gün bir yenisi eklenen kadın cinayetleri
8 yılda istatistiklere geçen 2000 kadın cinayeti var, 2016'da 397, 2017'de 472 kadın öldürüldü, 2018 Şubat'ndaysa tam 47 kadını yitirdik.
2 küçük kızı eski eşi tarafından öldürülen Dilek ve yine eski eşi tarafından 10 yaşındaki oğlu öldürülen Neriman'da çocukları katledilerek "dolaylı" öldürüldü.
8 Mart 2018 bugün Dünya Emekçi Kadınlar Günü.
Bizim günümüz ama sevinemiyorum, kutlamaya değer göremiyorum, her gün bir bir yitip giderken yaşasın dünya kadınlar günü diyemiyorum.
8 Mart 2018 bugün Dünya Emekçi Kadınlar Günü.
Şu an belki bir kuytu köşede, karanlık tenha bir yerde bu saatte burada ne işi var bahanesiyle bir kadın tecavüze uğruyor, belki evinde kocası yemeğe salçayı az koydu diye bir kadını darp ediyor ya da bir kadın oğlu, kardeşi, babası tarafından namus töre denip katlediliyor.
8 Mart 2018 bugün Dünya Emekçi Kadınlar Günü.
Bugün bize çiçekler vermeyin, her gün dövüp yalnızca bugüne özel sevmeyin.
Bize haklarımızı verin, bize özgürlüklerimizi verin, bize saygınlığımızı geri verin.
Kazanılması gereken bir şey olmamalı zaten haklarımız. Sahip olduğumuz şeyler olmalı. Geri verin derken de haklarımızı bilin buna göre davranın denmek isteniyor aslında.Geri verin de ne demek??
Biz o kadar caizmişiz isteyelim biz kazanamoyoruz??
Yazacaklarım için şimdiden özür dilerim maksadım yermek vb değildir belirtmek isterim, ben böyle günleri kutlama olarak göremiyorum, tabirimi mazur görün ama cenaze evinde gülmek gibi geliyor zira Dünya Emekçi Kadınlar Günü, 8 Mart 1857'de tekstil fabrikasında çıkan yangın sonucu ölen 120 kadın işçi anısınadır, anmadır aslında.
O yüzden böyle günleri kutlama alerjisi olan biriyim, indirimler promosyonlar, hediyeler falan belki bir nebze olsun yüzümüzü gülümsetmek için lakin dediğim gibi ben dünyaca kabul edilmiş bazı günlere alerjiliyim, bu tamamen benim tersliğim.
Özgecan'ı unutmadık unutamadık değil mi? Özgecan'dan sonra yaklaşık 2000 kadın daha öldürüldü, hafızalarımızda en taze olanlar koca diye gezen vahşinin canice öldürdüğü Emine Bulut, su gibi bir genç kız olan ve önüme kim gelse öldürecektim o geldi onu öldürdüm diyen katilin katlettiği Ceren Özdemir, öğrencisi tarafından öldürülen Ceren Damar Şenel.
Bu akşam haberlerde ismi dahi verilmeyen bir kadıncağız daha ayrıldı aramızdan, aile meclisi toplanmış karar vermiş, kardeşinin eline silahı vermişler 2 çocuğunun gözleri önünde katletmişler.
Kaç kadın daha ölecek böyle?
Yılda bir gün elimize çiçek tutuşturup seminerler düzenlenince sorunlarımız çözülecek mi gerçekten?
Zihniyet değişmedikçe hiçbir şeyin değişeceğine inanmıyorum ama ben erkekler kadar kadınları da suçluyorum, birbirimizin yaşam tarzına bile saygımız yok çünkü, sürdüğümüz rujdan giydiğimiz kıyafete kadar en sert eleştirileri kadınlardan alıyoruz, ilk ayıplayan dışlayanlarda kadın, analığımıza doğurganlığımıza müdahale hakkını görenlerde kadın, ataerkillik öyle bir içimize işlemiş ki kızıp sinirlenince ağzımızdan çıkan argo bile erkek ağzı.
Boşanan arkadaşını eşinden uzak tutmaya çalışanda kadın, bekar kadını evde kalmış diye yaftalayanda, kadının erkek çalışma arkadaşıyla sohbeti kadınlar arası dedikodu sebebi, çirkin yakıştırmaları yapanlarda kadınlar.
Hücrelerimize kadar işlemiş bu ayrımcılık varken ne değişecek ne kadar değişecek?
Etrafımızda dolanan katilleri, pedofilileri, sapıkları yetiştiren kadınlardır, kadın değişecek, en azından başka kadınların farklı yaşamları olduğunu kabul edip saygı duyacak ki değişim olsun.
Umudum var mı? Bilmiyorum çünkü hala bazı zincirleri kıramadığımızı görüyorum.
Dileklerinizin hepsine katılıyorum, en büyük sorunlarımızın başında erkek terörü geliyor ama kadının kadına yaptıkları da erkek terörünü körüklüyor ya da hiç olmadı onay veriyor gibi.O kadar güzel yazmışsınız ki. Hangi yüzle kutluyoruz, neyi kutluyoruz aklım hiç almadı almayacak. Hadi günün amacının aslında farklı olmasını geçtim, yani emekçi kadınların yangında can vermelerini pek kimsenin bilmemesini, bugünün aslında kadınların ne şartlarda bazı hakları kazandığının anlaşılması için anma günü olarak belirlenmesini ve bunu çoğu kişinin bilmiyor oluşunu geçtim, hepsini bir tarafa koydum ama hemen her gün bildiğimiz veya bilmediğimiz en az 1 kadının sırf kadın olduğu için, sırf erkek olmadığı için bir erkeğin şiddeti ve caniliğiyle toprağın altına koyulduğu bu devirde bu dünyada kadınlar günü kutlamayı benim aklım almıyor.
Tek isteğim, tek dileğim dünya üstündeki tüm kadınlar için, kendilerine en ufak bir zarar verme potansiyeli gördükleri erkeklerden uzak durmaları. Tek dileğim bundan sonra hiçbir kadının sırf kadın olması sebebiyle psikolojik, fiziksel, cinsel ve maddi yönden şiddete ve istismara maruz kalmaması.
Dilerim kadınlar kendi canlarının değerini bilirler artık.