Cuma Zayıflama Yarışması 8. Takım

Günaydin banum
 

Sanada günaydın Emineciğim
Bu arada liste süper oldu en azından herkes nekadar paylaşımda bulunuyor görüyoruz hemde herkes daha bir motive oluyor Ellerine sağlık canım

Kız dün aldım bende şörekotu yağımı
Anam o nasıl bir tat eşim sabah yüzümü görünce nasıl gülüyor dedim direk benzin içeyim tabi okadar abartılacak kadar değildi de sabah sabah muzuluğum tuttu şifa niyetine diyip içtim bol suyla ( inşallah karşılığınıda alırım tez zamanda )


Bu arada Merve1707 ve amelia2 Kızlarrrrrrr listede de görüldüğü gibi haftasonundan beri hiç paylaşımınız yok ( Adaylar listesindeyken özellikle daha dikkatli olmanızı istiyorum acıkcası sonuçta henüz listede değilsiniz ) ve üzgünüm ama eğer cumaya kadar 35+ mesaj sayınız olmaz ve menü bildirimlerinizde eksik olursa sizi takıma dahil etmem sıkıntı olacak ( kurallar gereği yoksa gönül ister herkes listede olsun )

Mazereti olanı tabiki seve seve idare ederiz ama devamlılık hepimizin motivasyonu için şart darılmaca gücenmece yok
 

amin canım inşş kısa zamanda alırız sonuç benim de evdeki çörek otu yağım azdı bitti bugün sabah
bugün dışarı çıkıp alacağım bende yeniden
inş tez zamanda sonuç alırız
 
Arkadaşlar ben 5. takımdan imseval

http://www.kadinlarkulubu.com/forum...nun-uzerindekiler-birlikte-zayifliyor.245012/

sizden ricam bu grupta bir anket var o ankati oylayabilir misiniz?

100 kilonun üzerindekiler için bir konu açılması için. "Hayır" oyu kullanırsanız çok minnettar olurum.

90 kilonun üzerindekiler grubunda yarışmak isteyenler gene istedikleri yerde yarışabilirler ama 100 kilonun üzeri için konu açılmalı böyle çok arkadaşımız var. Diyet günlüklerinde orda burda (şekil1A: ben )
 

arkadaşlar yine ben.

ankete "Evet" oyu kullanmanızı rica edecektim ben bi yanlışlık olmuş
 
amin canım inşş kısa zamanda alırız sonuç benim de evdeki çörek otu yağım azdı bitti bugün sabah
bugün dışarı çıkıp alacağım bende yeniden
inş tez zamanda sonuç alırız

Eşim kapsülleride var istersen onlardan alayım sana hem içimi daha kolay olur dedi ama elimdeki yağ bitene kadar az sabredeyim sonra ölçülerimi alıp birde kapsülle denerim dedim hem nasılsa bir kaç güne tadınada alışırım
 
Sağlıklı Ama Hızlı mı Kilo Vermek İstiyorsunuz?
Fark Etmeden Diyet Beslenme ve Eğitim Danışmanlığı olarak bilimsel bilgilerle hazırladığım “Hızlı Kilo Vermenin Pratik Formülleri” ile bambaşka olabileceksiniz. Değişen yaşam koşulları, sağlıklı besin bulabilme kargaşası ve her kafadan çıkan diyet önerilerine son vermek istiyorsanız bu önerilerle kilo vermek çok kolay.

Son bilimsel veriler kilo yönetiminde çok önemli değişikliklerin bireylerde daha fazla kilo kaybettiğini keşfetmeye devam ediyorum. Fark Etmeden Diyet Beslenme Eğitim Sisteminde de uyguladığımız ve çok önemli sonuçlar aldığımız bilimsel tüyolarla kendinizi yenileyecek, beslenme sanatını bedeninizde uygulayıp değişiklikleri hızla hissedeceksiniz.

Unutmayın hayatımızda en güçlü hissettiğimiz his açlıktır ve açlık birçok hastalığın da başlangıcıdır. Ve aç kalarak da asla kilo verilemeyeceğidir…

Hızlı değil yavaş tempoda yürüyün: Kilo verirken birçok kişinin yaptığı en büyük hata hızlı tempoda yürüyüşler yapmaktır. Zayıflamak isterken kilo veriminizin durmamasını istiyor ve daha ince görünmek istiyorsanız yavaş tempoda yürüyüşü tercih edin. Yavaş tempolu uzun yürüyüş ile normal yaptığınız bir egzersize göre % 70 daha fazla yağ yakarsınız. Size önerim yürüyüş bandında minimum 4.0 maksimum 5.2 düzeyde en az 70 dk haftada 4 kere yapacağınız fiziksel aktivite ile basen, karın ve kalçada biriken yağlardan sağlıklı beslenme düzeninizin yardımı ile kolayca kurtulacaksınız.

Oksijeni iyi kullan ve daha çok kilo ver: Egzersiz yaparken daha fazla yağ kitlenizin yanmasını istiyorsanız mutlaka bol oksijen kullanımı sağlayacak bir teknik geliştirmeniz gerekecektir. Bunun en kolay yolu egzersiz süresince sadece burundan nefes alıp vermek en doğru tekniktir. Çünkü vücuttaki yağ dokusu enerji için kullanılabilmesi için, kas ve karbonhidrat depolarına göre daha fazla oksijene ihtiyaç duyarlar. Sizde düzenli yaptığınız bu egzersizin kalitesini vücutta oksijenli bir ortam yaratarak verdiğiniz kilodan daha fazla ince görünme şansına sahip olabilirsiniz. Burada egzersiz süresince her 20 dk da bir 250 mL su içmek de egzersizi daha uzun süre yapabilme kapasitesini sağlayacaktır. Unutmayın bolsu ve burundan nefes alıp vermek yeterli…

Hızlı kilo vermek için 3 ana 1 ara öğün yeterlidir: genelde bireylerin duyduğu ve uygulamaya çalıştığı kilo vermek için 6 öğün kuralıdır. Sağlıklı bireylerin hiçbir zaman 6 öğüne ihtiyaçları bulunmamaktadır. Çünkü sık yemek bazı hormonları özellikle tokluk sağlayıcı hormon olan leptini, baskılar ve vücut insülin dengesinde sıra dışı bir dengesizlik yaratarak yemek yeme dürtüsünü açığa çıkarır. Hızlı kilo kaybı için dengeli diyetin öğün sayısı 4’dür. Kahvaltı, öğle, ikindi ve akşam yemeği düzeni ile hızlı kilo kaybedersiniz. Eğer öğün aralarını da en az 3 saat en fazla 6 saat zaman dilimi ile yemeğe özen gösterirseniz metabolizmanız düzenlenir ve vücut enerji dengesini kurarak kilo kaybını hızlandırır.

15 âdeti geçmeyecek şekilde Antep fıstığı yiyin. Ara öğünlerde ne yenildiği kilo vermenizde önem kazanmaktadır. Yapılacak 1 ara öğünde içerdiği bakır ve manganez ile mükemmel kaynak olan Antep fıstığı bu kadar az yeme ile bile doyuma kolaylıkla ulaştıran nadir besinlerdendir. Fenolik bileşenleri içermesi ise yüksek antioksidan kapasitesi ile vücut bağışıklık sistemini dengeleyerek kilo veriminde oluşan oksidatif stresi de ortadan kaldırılmasına yardımcı olabilmektedir. İçerdiği lutein ve zeaksantin adlı kimyasal bileşikleri ile gözde oluşan maküler dejeneratif bozukluğu engellemekte ve bu soruna bağlı körlük oluşumunu önlemektedir. Hızlı kilo verebilmek için ikindi öğününe en sağlıklı alternatif olduğunu da unutmamanızı tavsiye ederim.

Haftanın 2 gününde akşam öğününüze Fark Etmeden Diyetin Metabolizma Hızlandırıcı Çorbası için. Öğünlerimizde sağlıklı çorba içmek kilo yönetimimizde oluşacak duraksamaları hızla düzene sokmaktadır. İşte bu durumu yaşamak istemiyorsanız kendi bilimsel deneyimlerimizle hazırladığımız ve bireylerde % 100 sonuçlar aldığımız Metabolizma Hızlandırıcı Çorbamızdan haftada 2 gün akşam öğünlerinizde 1 dilim ekmek ile beraber içmeniz. İçerdiği farklı renkteki sebzelerin birbiri ile olan lezzetli etkileşimi sizin kaygılarınızı da ortadan kaldırarak kilo vermenizi sağlayacaktır. Metabolizma Hızlandırıcı Çorbamızın tarifi: 2 orta boy kabak, 1 orta boy domates, 1 orta boy tatlı kırmızıbiber, 1 küçük boy kuru soğan, ½ demet maydanoz ve 1 yemek kaşığı sıvı yağı sevdiğiniz kıvama göre su ile düdüklü tencerede pişirin. Soğumaya yakın ½ demet taze nane ile blender dan geçirerek hazırladığınız bu nefis kokulu çorbayı ilecek de içebileceğinizi unutmayın.

Çok fazla su veya sıvı içince çok kilo verilmez. Sürekli duyduğunuz bir diyet yalanını daha size açıklamak isterim. Kilolu bireyin günde litrelerce su içmesi sağlıklı beslense dahi kilo verdirmez. Su içmenin amacı vücut su dengesini korumak ve vücudunuzun çalışması için gerekli olan ortamın optimum devamlılığını sağlamaktır. Su içimi günde 8 su bardağı olarak içmek yeterlidir. Ancak kilo vermek değil yağ yakışını arttırmak istiyorsanız en az 13 su bardağı kadar içmenizi öneririm. İçerdiği tianin amino asidinden dolayı hem bağışıklık sisteminizi arttırmak kilo verirken vücut direncinizi düşürmemek için maksimum 2 çay fincanı siyah çay, metabolik hareketlerimizin devamlılığı için de maksimum 5 fincan yeşil çay içmenizi öneririm. İşte kilit nokta daha, kahve içmeyin diyenlere inanmayın. Günde 4 fincana kadar filtre edilmiş kahve içmeniz kilo veriminizi hızlandıracaktır. İçerdiği kafeol ve kafestol denilen maddeler sizin sağlıklı kilo vermenize yardımcı olacaktır. Öneri bu içecekleri öğünden en az 1 saat sonra içmeniz.

Hızlı kilo vermenin en iyi yollarından biri kahvaltınıza 1 su bardağı taze sıkılmış meyve suyu içmektir. Güne zinde başlamak iyi kilo vermek için gereklidir. Eğer gün içerisindeki performansınızda düşüklük yaşarsanız bu sizin kilo verme yeteneğinizi de azaltır. İşte hızlı kilo vermek için kahvaltınızdan önce yapmanızı önerdiğim Fark Etmeden Diyetin Volumetrik İçeceği. Katı meyve sıkacağına ¼ adet taze ananas, 1 adet armut ve 1 kâse yaban mersinini koyup suyunu çıkarın. Bu içeceğin kalorisi yaklaşık 42 kcal’dir. Sabahları içeceğiniz bu bromelin denilen enzimden zengin karışımla vitamin dopingi yaparak, sindirim güçlüğü sorunu yaşamanızı da engelleyerek kiloların hızla gittiğini göreceksiniz.

Kilo kaybında etkin diğer bir önerim de tuzu azaltın. Ülkemizde de yapılan en önemli beslenme hatalarından biri yüksek tuzlu tüketmektir. Bireyler sanılanın aksine tuz ihtiyaçlarının geldiğini düşünerek besinlere tuz eklemektedirler. Aslında besinlerle birlikte günlük tuz alımınızı karşılamış olursunuz. Ekstradan kattığınız tuz ise vücudunuzda gereksiz su tutumuna ve fazla tuz tüketimi de kemik yoğunluğunuzun azalmasına neden olmaktadır. Unutmayın 1 gram tuz vücutta yaklaşık 200-250 mL su tutar.

Öğlen sebze akşam yüksek proteinli yemeniz kilo kaybınızı hızlandırır. Kilo veren bireylere baktığımızda genelde ya hem öğlen hem akşam sebze yer, çoğunlukla ise proteinden zengin iki öğün yiyerek başarıya ulaşmaya çalışırlar. Ancak 2 yöntemin sonunda sizi bekleyen tehlikelerden habersiz kilo verme çabası içerisinde olursunuz. Eğer iki öğünde sebze yerseniz kısa bir süre sonra halsizlik, saç ve kaşlarda dökülme, dikkatte azalma görülürken kilo verme süreci 3-5 hafta sonra duraksamaya girmektedir. İki öğünü proteinden zengin besin olan sadece et ve çeşitleri ile yerseniz kilo kaybınız sebzeye göre biraz daha fazla olacaktır ancak hedefe yaklaşırken geceleri tatlı krizlerine girerek diyetiniz bozulacak ve hızla kilo almaya başlayacaksınız. O zaman ne yapmalı; öğle öğününde sebze, yoğurt ekmek ve salata, akşam öğününde ise avuç içi kadar ızgara balık veya tavuk ve ekmek yiyerek yeterli bir öğün düzeni ile vücut işlerliliğinin devamını sağlayarak kilo veriminizi hızlandırır ve duraksamasını da önlemiş olursunuz.

Kahvaltıda her gün farklı yiyecek yemek kilonuzun hızını arttırır. Yapılan çalışmalarda farklı besinleri yemek hem bireyde tek düzeliği kaldırmakta hem de sevilen tüm yiyeceklerin yenilmesine olanak sağlamaktadır. Ancak değişik yiyecekleri bu iki duygu durumunun ötesinde farklı yararları olduğunu çalışmacılar kanıtlamıştır. Her zaman aynı besinleri tüketmek maalesef kilo verdirmemektedir. Sadece bir öğünde bile yapacağınız bu çeşitlilik kiloyu hızlı vermenizde kilit rol oynayacaktır.

ALINTIDIR...
 
KİLO VERMEYİ ZORLAŞTIRAN 5 BÜYÜK DİYET HATASINDAN UZAK DURUN

Çabalıyor, sıkı diyet yapıyor ama zayıflayamıyor musunuz? Yılmak yok. Mutlaka bazı konularda yanlış bilgi ile vücudunuzu yönlendiriyor olabilirsiniz. Çünkü kan tahlillerinde hormonsal bir sorunu olmayan, metabolizma hızı gayet iyi çalışan, beslenme planında doğru besinler seçen ve yiyen, düzenli fiziksel aktiviteyi yapmaya özen gösteren kişilerin...

Çabalıyor, sıkı diyet yapıyor ama zayıflayamıyor musunuz? Yılmak yok. Mutlaka bazı konularda yanlış bilgi ile vücudunuzu yönlendiriyor olabilirsiniz. Çünkü kan tahlillerinde hormonsal bir sorunu olmayan, metabolizma hızı gayet iyi çalışan, beslenme planında doğru besinler seçen ve yiyen, düzenli fiziksel aktiviteyi yapmaya özen gösteren kişilerin kilo verememesi için 5 büyük hata olduğunu biliyor muydunuz? Eğer bu 5 büyük hatayı yapıyorsanız zayıflamanız hatta özellikle karın çevresi ve içi yağ depolarınızı azaltmanız oldukça zor.

1. Spor Öncesi ve Sonrası Besin Tüketmek: Spor salonlarında zayıflamak için uğraşan birçok kilolu kişiye spordan önce karbonhidratlı spordan sonra da protein içeren bir yiyecek yemeden spor yapmaması tembihlenir. Bir süre sonra zayıflamaya çalışan kişinin kilo kaybetmemesi sonrasında vücut analizi yapılır ve kasların artmış yağların azalmış denir. Öncelikle zayıflamak için kardiyo yapan kişilerin eğer aktif spor yapma süreleri 70 dakikayı geçmiyorsa spor öncesi karbonhidrat sonrası protein yemelisin kuralı çoğu kilolu kişi düzenli zayıflatmaz. Tam tersine fazla kalori alarak yağlanmasını bile sağlayabilir. Ayrıca zayıflarken zaten çok kilolu kişi ağır tempoda spor yapamayacağından haftada 4-5 kere ortalama 60 dakika yaptığı spor ile de kasları hiçbir koşulda artmaz. Sadece kas kaybının engellenmesi sağlanabilir. Birçok araştırma 60-70 dakika süren aktivitelerde vücudun ek karbonhidrata gereksiniminin olmadığını bildiriyor. Bu nedenle yürüyüşünüzü 4-5 kere 70 dakika yapın ama egzersiz öncesi ve sonrasında normal zayıflama diyetinizin dışında bir yiyecek tüketmeyin. Bol su veya maden suyu egzersiz boyunca içmek zayıflamanın sürekliliğini sağlayan en temel unsur olduğunu unutmayın.

2. Zayıflarken Kasları Korumak İçin Yumurta Beyazı Tüketmek: Vücut geliştiricilerden kalan bu beslenme önerisi aslında zayıflama diyetinde hiçte geçerli değil. 3 yumurta beyazından yenilecek omlet değil günlük toplam aldığınız sağlıklı hayvansal protein kaynaklarından ne kadar aldığınız ve doğru seçimleriniz kasların kaybını önlemektedir. Unutmayın yediğimiz her protein de kas yapımına gitmemektedir. Zayıflama diyeti uygularken spor yapıyorsanız günlük protein ihtiyacınızı kilonuzu 1.1 ile çarparak bulabilirsiniz. Örneğin 72 kg ağırlığa sahipseniz 77 gram günde protein almak ve her gün düzenli ortalama 60-70 dakika yürüyüş, bisiklet, eliptik veya tenis oynamanız kasların korunmasında yeterli. Bu 77 gram proteini ister balık, süt, tavuk, yoğurt, yumurta ve kırmızı etten sağlamanız yeterli. Çünkü siz vücut geliştirme yapmıyor zayıflamak, incecik bir bedene sahip olmak için çabalıyorsanız dengeli protein almanıza dikkat etmeyi planlamanız yeterli.

3. Krallar Gibi Kahvaltı Yapmak: Kilo problemi yaşayan kişilerin enerji harcama sorunları olduğundan az kilo fazlalığı olan kişilere göre krallar yani daha yoğun bir kahvaltı yapmaları zayıflamayı kolaylaştırmak yerine zorlaştırmaktadır. Yapılan araştırmalar şişman kişilerin kahvaltıyı geç ve oldukça yoğun yaptığını gösteriyor. Zayıflatıcı kahvaltı uyandıktan sonra en fazla 2 saat içinde yapılan ve maksimum 400 kaloriyi geçmeyen sağlıklı besinlerden oluşması gerektiğini belirtiyor. Gerçek bilim verileri zayıflamayı hedeflemiş kilo problemi olan kişilerin küçük porsiyonda kahvaltı yapan kişilerin daha sonraki öğünlerinde de daha az yemeyi tercih ettiklerini gösteriyor.

4. Acıkmama Ya Da İş Yoğunluğu Nedeniyle Öğle Yemeğini Atlamak: Düzenli zayıflamanın en önemli noktası öğün düzenidir. 3 ana öğün her zaman kaliteli zayıflatır. Kahvaltı yapmamak sağlıksızdır ancak öğle yemeğini atlamak en tehlikelisidir. Çünkü öğle öğünü vücudun kalori harcamasını arttıracak en değerli öğündür. Bu öğünü atlamak gece yatana kadar olan sürede doyumu zorlaştıracak ve sürekli atıştırmaya yönelmenizi sağlayacaktır. Yapılan araştırmalar öğle öğününü atlayarak günde sadece 2 öğün yemeyi alışkanlık haline getiren kişilerin daha hızlı kilo aldığını, zayıflamaya çalışan kişilerin de düzenli kilo veremediğini bildirmektedir. Öğle yemeklerinizi kahvaltı öğününüzden en az 4-5 saat geçtikten sonra yemeyi ihmal etmeyin.

5. Yemek Servisindeki Materyalleri Büyük Seçmek: Bilimsel analizler aynı miktarda yemeği farklı tabaklarda sunulduğunda şişman kişilerin doyup doymamada ön yargılı fikirler yürüttüklerini göstermektedir. Çalışmalar belirli doyum sağlayan miktardaki temeği büyük boyutlu bir tabakla servis ettiğinizde istemsiz olarak yemeği doğal olarak azmış gibi gören zayıflamaya çalışan şişman bireyin daha fazla yemeğe yöneldiğini bildirmektedir. Bu nedenle yemek tabağı veya yemek kaşığı büyük olan kişilerin porsiyon kontrollerinin de zor olacağı ve kilo verirken sağlıklı seçimlerde bulunsa dahi fazla yemekten dolayı kilo veriminin de zorlaşacağı belirtilmektedir. Yemeklerinizi aynı porsiyonda ve küçük tabaklarda servis edin. Böylece göz doygunluğunu da yakalayarak uygun porsiyonda yemekle düzenli zayıflamanız da kolaylaşacaktır.
 
YAŞAM BOYU KİLO ALDIRMAYAN 4 BESLENME ALIŞKANLIĞI
Şişman kişilerin neredeyse her gün kalori yoğunluğu yüksek bir besinle tanıştığını ve ısrarlı bir şekilde bu besinleri seçtiğini söylüyor bilimsel araştırmalar. Ve bilimsel çalışmalar, kilo alan kişilerin öncelikle beslenmelerinde yağlı yiyecekleri tercih ettiğini, daha sonra karbonhidratlı besinlere yöneldiklerini gösteriyor. Çoğu kalori yoğunluğu...

Şişman kişilerin neredeyse her gün kalori yoğunluğu yüksek bir besinle tanıştığını ve ısrarlı bir şekilde bu besinleri seçtiğini söylüyor bilimsel araştırmalar. Ve bilimsel çalışmalar, kilo alan kişilerin öncelikle beslenmelerinde yağlı yiyecekleri tercih ettiğini, daha sonra karbonhidratlı besinlere yöneldiklerini gösteriyor. Çoğu kalori yoğunluğu yüksek yiyeceğin fazla yağ ve/veya şeker içerdiği de gerçektir.

Kilo problemi yaşamanın beslenme açısından kritik noktasına baktığımızda; yemeğin lezzeti arttıkça o yiyeceğin tüketim miktarının da artmasıyla sonuçlanmasıdır. Yemek yeme zamanı, öğüne başlamadan açlık durumumuz ve sunulan yiyeceğin pişirme şeklinin de lezzete yansıması gibi konular, kilo vermek ya da kilo almamak için elbette önemli. O zaman sağlıklı kiloda kalmak ve yağlanmayı önlemek için lezzet ve doğru besin seçimi arasındaki dengeyi kurmak önemli. Şimdi vereceğim 4 beslenme sırrı ile; lezzetli ama düşük kalorili seçimler yaparak yaşam boyu kilo almayı önlemek, hatta fazlalıkları atarak sağlıklı bir kiloya kavuşmak mümkün.

Öğünlerinizde Doygunluğu Sağlayan Düşük Kalorili Seçim Yapın: İlk kural su içeriği yüksek, yağ içeriği düşük ve liften zengin bir yiyecek ile öğüne başlamak. Bu şekilde seçeceğiniz sihirli yiyecek çabuk doymanıza yardımcı olacak ve daha az kalori almanızı sağlayacaktır. Bu sihirli, kalori yoğunluğu düşük yiyeceğe en güzel örnek çorbadır. Yapılan bir araştırmada bir ana öğüne büyük bir kase kalori yoğunluğu düşük olan çorba içerek başlamanın, yağlı yemeklerden oluşan bir öğün tüketimine göre erkeklerde 400 kalori, kadınlarda ise yaklaşık 300 kalori fark ettiği kanıtlanmıştır. Ev yapımı veya paket tarhana, mercimek, domates, ezogelin ya da geleneksel tüm çorbaların içinde bulunan tahıl, kuru baklagil, sağlıklı et (kırmızı veya beyaz et çeşitleri), sebzeler ve baharatlar minicik bir kase tüketerek bile çok fazla doyum sağlamada etkilidir, aynı zamanda da lezzetlidir. Unutmayın paket çorbalarda kullanılan tüm sebze ve baklagiller taze, mevsiminde toplanan ve tıpkı tarhanadaki gibi geleneksel olarak kurutma dediğimiz, Anadolu’da yüzyıllardır uygulanan yöntem kullanılarak hazırlanmaktadır. Bu nedenle sağlıklı alternatifler olan çorbaları ister ev ister paket mutlaka büyük bir kase içerek daha az kalori alıp açlığınızı kolayca kontrol altına alabilirsiniz.

Günlük Beslenme Planında Toplam Yağ Alımına Dikkat Edin: Yağlar yiyeceklere lezzet veren, sağlıklı beslenme planı içinde günlük kalorinin % 25-30 kadar olmasına izin verilen besin grubudur. 2000 kalorilik bir diyette görünür yani sizin yemeklerinize koyduğunuz yağ çeşitleri ve besinlerde gizli bulunan (mesela yağlı süt, yağlı etler, kek, börek, bisküvi vb...) yağların en fazla 6 yemek kaşığını geçmemesi önerilir. Şişmanlık ile ilgili yürütülen araştırmalarda önerilen gereksinimden fazla yağ yemenin kilo almada etkin bir faktör olduğunu bildirmektedir. Bu nedenle tam tahıllardan yapılan pilav, makarna, sebze yemeklerine kişi başı 1 yemek kaşığı, çorbalara 1 tatlı kaşığı, salatalarınıza 1 yemek kaşığı yağ koymanız genel anlamda yeterlidir. Bilimsel veriler bunun üzerinde yağlı yiyecek yemenin hem fazla kalori alımını sağladığı hem de tokluğa dair sinyalleri algılamadan o öğünde normalden çok fazla besin tüketimine neden olabileceğine işaret etmektedir. Günlük yağ alımını kontrol ederken süt ve ürünlerinde az yağlı olanlarını tercih etmeli, tüm et çeşitlerinin yağsız kısımları satın alınmalı ve besin etiketlerine bakılarak yağı azaltılmış diğer yiyeceklere öncelik tanımalısınız. Dengeli azaltılan yağ alımı ve düzenli egzersiz yaşam boyu kilo kontrolünde size yardımcı olacaktır.

Taze Çiğ Sebzeleri Bolca Yemeye Özen Gösterin: Aynen çorbalar gibi taze sebzeler de kalori yoğunluğu çok düşük yiyecekler arasındadır. Taze sebzelerin neredeyse %80-90’u sudur. Bol su içeren taze sebzeler az miktarda karbonhidrat yok denecek kadar yağa sahiptirler. Taze sebzeler diyet lifinin en değerli kaynakları olduğundan tokluk ve doyum sağlamada da etkilidirler. Tokluk bir besin veya öğünün ardından oluşan his olduğuna göre; yemeklerinizin yanında değil yediğiniz çorbaların ardından mevsiminde taze sebzelerden hazırlayacağınız salata yemek, mide de yaratacağı hacim nedeniyle kısa sürede tokluk hissinin oluşmasını sağlayacaktır. Doyum bir öğünün bitirilmesi anlamına gelir ve taze otlar, baharat ve az bitkisel sıvı yağlarla lezzetlendirilmiş salata miktarını mümkün olduğunca yüksek tutmak doygunluğu da kolaylaştıracaktır.

Yemekle Alınan Alkolden Kaçının: Alkolün lezzetli yemeklerle içilmesi iştahı arttıran bir faktördür. Alkolün 1 gramı 7 kalori verir ve enerji yoğunluğu yüksek olan bir içecek anlamına gelir. Alkol tüketilen bir ana öğünün toplam kalori alımı her zaman yüksektir. Çünkü alkolün iştah arttırıcı bir rolü bulunur. Birçok bilimsel araştırma yemeklerde alkol içiminin daha uzun yemek yemeye teşvikini sağladığı, daha geç doygunluğa ulaştırdığı ve fazla karbonhidrat ile proteinli yiyeceğin tüketimini tetiklediğini bildirmektedir. Alkol içimi ile birlikte, fazla alınan yemeğe kalori de eklenince vücutta yağlanmayı hızlandırdığı da belirtilmektedir. Ayrıca sosyal içici dahi olunsa alkol vücutta fazla kalori alımına neden olduğu gibi sağlıklı vücut suyunun da azalmasına neden olur. Alkol alındıktan sonra diüretik etki ile ertesi gün vücut suyunda azalmaya bağlı olarak kilo alınmamış gibi görünse de gerçekte olan yağlanmaya bağlı olarak kilo artışının belirginleşmesini sağlayacaktır.

Tüketilmemesi Gereken Kalori Yoğunluğu Yüksek Yiyecekler Kılavuzu


Salam

Sucuk

Sosis

Kavurma

Patates cipsi

Yağsız yulaflı şekerli kurabiyeler

Çikolatalı kek

Karamelli şekerlemeler

Bisküviler

Çedar peyniri

Cin

Votka

Viski
 
HAFİF AKŞAM YEMEĞİ SEÇEREK ZAYIFLAYIN
Biliyorum ki; akşam yemeklerini yeme zamanı hakkında duyduğunuz birçok bilgi sizi sağlıklı zayıflayamayacağınız konusunda etkiliyor. Bunun başında da sıklıkla söylenen akşam yemeğini en geç saat 6,7 veya 8’de bitirin konusu olduğundan eminim. Diğer konu da mutlaka proteinli öğün...

Biliyorum ki; akşam yemeklerini yeme zamanı hakkında duyduğunuz birçok bilgi sizi sağlıklı zayıflayamayacağınız konusunda etkiliyor. Bunun başında da sıklıkla söylenen akşam yemeğini en geç saat 6,7 veya 8’de bitirin konusu olduğundan eminim. Diğer konu da mutlaka proteinli öğün yapın. Bu bilimsel kanıtı bulunmayan iki bilgiyi rafa kaldırın derim. Çünkü sebze ya da kurubaklagilleri akşam yeme ve size önereceğim sihirli akşam yemeği formülü ile hafif tercihler yaptığınızda yeme zamanının da önemsiz olduğunu göreceksiniz.

Kural 1: Sağlıklı akşam yemeği hazırlamak için sadece organize olmanız yeterli. Yemeklerinizi hazırladıktan sonra tabaklarınıza yiyebileceğiniz miktarda alın. Ve sofraya otururken sadece yiyeceğiniz miktar, çeşitte yemeği koyun.

Kural 2: Zayıflatan ve yağ yakımını destekleyen akşam yemeğini şu şekilde planlayın. Etli veya zeytinyağlı mevsime uygun sebze yemeği veya kuru baklagillerden birini tercih edin ve yanına mutlaka süt ürünlerinden yoğurt, kefir, ayran veya probiyotik içeren yoğurttan bir tanesini ekleyin.

Kural 3: Zamanınız yok veya evde pişmiş tencere yemeğiniz bulunmuyorsa zayıflatan akşam yemeği formülünü; taze sebze veya haşlanmış kuru baklagiller kullanılarak hazırlanmış az zeytinyağlı salata hazırlayabilir ve yanına ayran içebilirsiniz.

Kural 4: Tencere yemeği olarak sebze veya kuru baklagilleri pişirirken çok az yağsız kırmızı veya beyaz et ile lezzetlendirebilirsiniz. Veya sebzelerinize bulgur, yarma, kepekli pirinç, kinoa gibi tam tahılları da koyarak yemeklerinizin tadını zenginleşitrebilirsiniz.

Kural 5: Akşam yemeğinde 300-400 kaloriyi geçmemenizi öneririm. Akşam yemeği formülünde ana yemek ve süt ürünlerinizin yanına doyana kadar az yağlı istediğiniz salataları sınırsızca yiyebilirsiniz.

Hafif Akşam Yemeği Formülüne Uygun Örnekler

Etli veya Zeytinyağlı Sebze/Kuru Baklagil + Süt Ürünü + Doyana Kadar Salata

Zeytinyağlı kabak yemeği + cacık + çoban salata

Kıymalı ıspanak yemeği + yoğurt + kırmızı lahana salatası

Patlıcanlı türlü yemeği + ayran + roka salatası

Lor peyniri bol semiz otlu az cevizli salata

Kuru fasulye yemeği + kefir + söğüş domates salatalık

Yeşil mercimek yemeği + yoğurt + havuçlu mevsim salatası

Kuru barbunya yemeği + cacık + marul salatası

Beyaz peynirli yeşil mercimekli salata

Etli bezelye + cacık + çoban salatası

Zeytinyağlı bulgurlu pırasa + ayran + semizotu salatası

Tavuk kuşbaşılı taze fasulye + yoğurt + havuç salatası


Sağlıklı Sebze Pişirmede Püf Nokta


Sebzeleri pişirirken fırın poşetlerini kullanın. O gün planladığınız sebze yemeği malzemelerini bol taze domatesi püre haline getirip ekleyebilir, kuru soğan, sarımsak ve baharatları ekleyerek kendi suyunda besin değerini koruyarak yağsız olarak pişirebilirsiniz. Eğer tencerede pişirmek istiyorsanız sebze yemeklerinizi, önemli bir kurala uymanızı tavsiye edeceğim. Soğanları yağda kavurup sonra sebzeleri kavurup su ekleyip pişirmeden vazgeçin. Zor pişecek sebzeleri en alta ve üstüne o tarifte olan lezzet verici ve yemeğin aromasını kaliteli hale getirecek tüm malzemeleri koyup oldukça az su ekleyerek tencerenin kapağını açmadan pişiriniz.
 
Vücudun Hormon Sistemini Düzenleyerek Hızlı Zayıflamanın Sırları
Şişmanlık bir hastalıktır ve tıbbın babası Hipokrat “Hastayken yersek yediklerimiz hastalığımızı da besler” diyerek açıkçası vücuda gereğinden fazla yemek vermenin sağlığa sakıncalarını yıllar öncesinden basitçe tanımlamıştır. Şişmanlık yemek yeme ile ortaya çıkan fakat hormonların da düzeninde bozulma ile vücutta hastalık yapan...


Şişmanlık bir hastalıktır ve tıbbın babası Hipokrat “Hastayken yersek yediklerimiz hastalığımızı da besler” diyerek açıkçası vücuda gereğinden fazla yemek vermenin sağlığa sakıncalarını yıllar öncesinden basitçe tanımlamıştır. Şişmanlık yemek yeme ile ortaya çıkan fakat hormonların da düzeninde bozulma ile vücutta hastalık yapan yağ depolarının aşırı olması durumu olduğuna göre; şişmanlığa neden olan hormonların doğal yollarla düzene girmesini sağlayacak değişimler yaparak zayıflamayı sağlamak yapılması gereken ilk adım olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bunun için sizlerle paylaşacağım 3 kuralı uygulamak hormonsal düzensizliğinin ortadan kalkmasını sağlayabileceksiniz.

1. Daha Az Yemeye Vücudu Adapte Edin: Açlık değil ancak mümkün olduğunca yemeyi azaltmak yani yiyecekler ile aldığınız kalori miktarını sağlığı koruyacak şekilde minimuma indirme; şişmanlığı tetikleyen birçok hormonun da düzenli çalışmasını sağlayabilmektedir. Bu güvenli miktarda kalori azaltma öncelikle yağ depolarının oluşmasını sağlayan enzimlerin, leptin ve insülin hormonunun çalışmasını normale dönmesine yardımcı olacaktır. Ayrıca yiyecekleri azaltmak açlık hormonu olan ghrelini baskılayarak tok kalmanın kolaylaşmasını sağlar, büyüme hormonunu arttırarak yağ depolarının da yanmasını hızlandırır. Ve doğru miktarda yiyecek azaltmak katekolaminlerin sentezini arttırarak metabolizmanın da hızlanmasını sağlar. Erkeklerin 18-59 yaşları arasında 2200 kalori günlük gereksinimi olan kaloriyi haftada 1 kg verebilmeleri için 1400’e, aynı yaş grubu kadınların 1800 kalori olması gereken kaloriyi de 1000’e indirmeleri gerekmektedir. Bu kalorilerin altında yeme sistemi ile zayıflamak birçok kronik hastalığın, kas kaybının ve hormon sisteminin bozulmasını tetikler.

2. Egzersizleri Sabah veya Akşam Yapmayı İlke Edinin: Fiziksel aktivite aslında günün her anında yapılması uygun olan kalori yakımını arttıran en önemli zayıflama destekleyicisidir. Aktiviteyi ne zaman yaparsanız onu takip eden 24 saat sonra kalori yakımının başlamasını tetiklersiniz. Bu nedenle kalori yakımının sürekli olmasını sağlamalısınız ki zayıflama etkili ve düzenli olsun. Sürekli ve düzenli yapılan egzersizin zayıflamayı kolaylaştırması da bu etkiden dolayı olduğunu unutmamalısınız. Kortizol aktiviteden etkilenen ve yağ depolarının eritmesini sağlayan bir hormondur. Sabah erken saatlerde ve akşam geç vakitlerde kortizol en düşük seviyelerine gelir. Kortizol düştüğünde uyuşukluk ve depresyona eğilim artar. Bu nedenle sabah yataktan kalmak istemez ve kahvaltı öğününü atlamayı tercih eder, akşamda depresyona meyilden dolayı da sürekli bir şeyler atıştırmak isteriz. Bu durumda kortizol düzeyini kanda yükseltmek düzenli zayıflamak için gereklidir. Çünkü tempolu egzersizler kortizolün kanda hızlı bir şekilde yükselmesini kolaylaştırır. Kortizol yükseldikçe vücutta da yağ yakımını sağlar.

3. Yiyeceklerden Aldığınız Her Lokmayı En Az 30 Kere Çiğneyin: Çiğnemek tükürük bezinin normal çalışmasını sağlayarak yiyeceklerin ağızda kısmen sindirme hazırlanmasını kolaylaştırır. Her lokmayı yavaş ve çok çiğnemek mide ve beyin arasındaki doyum sinyallerinin düzenlenmesini sağlar. Midede yavaş çiğneme ile hidroklorik asit salınımı kontrol altına alınır ve kısa süreli acıkma engellenir. Bağırsaklardan kolesistokinin adlı tokluk sağlayıcı hormon da devreye girerek çok çiğnemeye bağlı hormonsal düzenleme kendiliğinden oluşur.

Vücut kas dokusu metabolik olarak yağ dokusuna göre aktif bir yapısı bulunur. Yani 1 kg kas dokusu 1 kg yağ dokusuna göre çok daha fazla kalori yakabilme kapasitesine sahiptir. Bu nedenle zayıflama sürecinde kesinlikle kas dokusu kaybı yaratmamak gerekir. Kasların kaybolmaması için beslenmenin sağlıklı karbonhidrat, sağlıklı yağsız protein kaynakları, bol A, C, E vitaminleri ile çinko, selenyum gibi mineraller ve polifenol adlı antioksidanlardan zengin beslenme uygulamak gerekmektedir.

Sağlıklı Karbonhidrat Kaynakları: Zayıflama sürecinde ana öğünlerindeki menünüzde beyaz ekmek dışındaki tüm ekmek çeşitlerine, kepekli makarna, bulgur, kuru yemişler ve kuru baklagillerden birine mutlaka yer vermelisiniz. Bu yiyeceklerden çinko, E vitamini, polifenolleri bolca alarak kas dokunuzun da korunarak kilo kaybınızı kolayca sağlayabileceksiniz.

Sağlıklı Protein Kaynakları: Yine ana öğünlerinizde yağsız kırmızı et, derisiz tavuk, hindi ve balık etini tercih etmeli, her gün 1 adet tam pişmiş yumurta yemeli, süt, yoğurt ve peynirden mümkün olduğunca zengin beslenmeyi sağlamalısınız.

Taze Çiğ Sebzeler: Koyu yeşil yapraklı taze sebzeleri her öğünde sınırsız olarak taze ve çiğ formları ile yemelisiniz. Koyu yeşil yapraklı sebzeler bolca polifenol içerirler. Ana öğünlerin yanında taze nane, taze fesleğen, taze kekik, taze dereotu, taze maydanoz, marul, ıspanak, semizotu, roka, pazı, ebegümeci ve kuzukulağını doyana kadar yemek kas fibrillerinde oluşan tahribatların ortadan kalkmasını sağlayacaktır.

Soslar: Sağlıklı protein kaynağı olan et çeşitlerinin yanına hardalla lezzetlendirebilir, sebze yemeklerine her türlü baharatı bolca koyabilir, salatalara nar ekşisi veya limon kullanabilirsiniz.

Toksinleri Atmak İçin Sirkeli Su İçin: Elma sirkesi midede zararlı hastalık yapan mikropların öldürülmesinde kanın temizlenmesinde birebir etkilidir. Sabah uyanınca ve akşam yatarken 1 su bardağı ılık suya 1 yemek kaşığı elma sirkesi koyarak hem yağ yakımını hızlandırabilir hem de toksinlerin atımını kolaylaştırabilirsiniz.

Taze Meyveler: Bir ara öğünde büyük kase farklı meyvelerden oluşan meyve tabağı hazırlayın. Bu tabaktan alacağınız vitaminleri haplardan bile sağlayamazsınız. Taze meyveler iyi antioksidan kaynağı olup bolca lif içerirler. Sağlıklı şekerleri barındıran bu vitamin depolarını her gün düzenli yemek önemlidir.

Acıktıkça Yağsız Yoğurt: Zayıflama sırasında tok kalmanızı sağlayan en değerli yiyecek yağsız yoğurt olduğunu unutmayın. Yoğurt laktik asit ile toksin atımını sağlar ancak yüksek biyolojik değere sahip olan proteinler sayesinde de yağ yakımını arttırır. Zayıflama diyetinizi uygularken acıkınca 2-3 kaşık yoğurt ve 1 su bardağı ılık su tüketin hızla doygunluğa ulaştığınızı göreceksiniz.
 
Çay Mucizesi İle Sağlığınıza Katkı Sağlayın
Çay yaprağını dökmeyen ve her zaman yeşil olan bir bitkidir. Yağmurun bol ve sıcaklığın yeterli olduğu yerlerde hızla yetişir. Sofralarımıza ulaşan çay için iki yaprak ve bir tomurcuktan oluşması en değerlisidir. Çünkü genç yapraklar ve tomurcuk polifenollerin en yüksek olduğu yaprağın en kaliteli olduğu dönemidir. Dünya nüfusunun üçte ikisinin tükettiği, sudan...


Çay yaprağını dökmeyen ve her zaman yeşil olan bir bitkidir. Yağmurun bol ve sıcaklığın yeterli olduğu yerlerde hızla yetişir. Sofralarımıza ulaşan çay için iki yaprak ve bir tomurcuktan oluşması en değerlisidir. Çünkü genç yapraklar ve tomurcuk polifenollerin en yüksek olduğu yaprağın en kaliteli olduğu dönemidir. Dünya nüfusunun üçte ikisinin tükettiği, sudan sonra en fazla içilen önemli bir içeceğimiz olan çay 4000’den fazla yararlı bitkisel kimyasal içerir. Yılda kişi başına yaklaşık 40 L çay içilmekte ve her yıl yaklaşık 2.5 milyon ton kuru çay üretilmektedir.

Meyve ve Sebzelerde Bulunan Polifenolleri İçerir: Çayın beslenme bilimi açısından önemi; az miktarda flor minerali, çoğunlukla flavonoid ve antioksidan içermesinden kaynaklanmaktadır. Ve çay meyvelerde bulunan flavonoid grubundan polifenollerin aynısını yapısında bulundurur. Yeşil çay kateşin, siyah çayda ise teaflavin adı verilen polifenollerden zengindir. Bilimsel araştırmalar bu etken maddelerin çayın rengi ve çeşidi ne olursa olsun hastalıkları korumada benzer etkiler gösterdiğini bildirmektedir. Tercih edeceğiniz kuru veya taze yaprak çayı bardakta 3-5 dakika demlenmesi yüksek düzeyde antioksidanın suya geçmesi için dikkat edilmesi gereken önemli bir kuraldır. Ayrıca çaya eklenecek balda daha fazla antioksidan içeriğe sahip olmasını sağlar.

Düzenli Çay İçmek Sağlığa Katkı Sağlar: Düzenli çay içimi; günlük sıvı ihtiyacına yardımcı olabilir, LDL kolesterolün kandaki seviyesini azaltarak kalp hastalıklarında koruma sağlayabilir, hipertansiyona karşı koruyabilir, içerdiği tianin amino asidine bağlı olarak bağışıklığı güçlendirebilir, kemik yoğunluğunu arttırabilir, diş çürüklerini azaltabilir, böbrekte taş oluşumunu engelleyebilir ve kolon-mide-yutak ve akciğer kanserine karşı koruyucu görev yapabilir. Çay içerdiği kafein sayesinde vücudun ısısını ve metabolik hızını arttırabilir ve kateşinler sayesinde ise yağ dokusunun azalmasına yardımcı olabilir.

Düşünüldüğü Gibi Yüksek Kafein İçermez: Büyük fincan çay ortalama 40 mg kadar düşük miktarda kafein içerir. Sağlıklı yaşam için önerilen günlük kafein miktarının sağlıklı besinler ile toplamda 300 mg aşmaması önerilmektedir. Kafein ayrıca kakao, çikolata, kahve ve bazı hazır içeceklerde de bulunmaktadır. Toplum tarafından kafein içeren çay tüketimi ile uykusuzluk oluşabileceği idrara fazla çıkarak vücudun su kaybetmesine neden olabileceği gibi hatalı inanışlar bulunmaktadır. Günde 5 bardak çay içseniz dahi alacağınız 200 mg kadar kafeinin bilimsel olarak bahsedilen yan etkileri göstermediğini araştırmalar da onaylamaktadır. Deneysel araştırmalar günde 600 mg üzerinde kafein alımının bazı yan etkilere neden olabileceği bildirilmektedir.

Günde 5-6 Fincan Zinde Bir Yaşam İçin Yeterlidir: The American Journal of Clinical Nutrition dergisinde Sağlıklı İçecek Kılavuzu adında yayınlanan bilimsel makale de size benim önereceğim gibi beslenme planınızda günün her vaktinde 5–6 fincana kadar şekersiz olmak şartı ile siyah, yeşil ya da bitkisel olsun tercih edilen türde çay içebileceğinizi belirtiyor. Çayı içerken mümkün olduğunca açık ve içine limon dilimi ekleyerek için. Böylece çayda bulunan tanen adlı bileşenin demir içeren besinlerdeki demir mineralinin olumsuz etkilemesini de önlemiş olursunuz.
 
Kronik Hastalıklar Tetikleyicisi Buzdolabında Gizli
Kronik hastalıklar tetikleyicisi ne demek? Biz beslenme uzmanları açısından da önemli olan bu terim inflamasyon denilen bağışıklık sisteminin çökmesi sonucu kendini gösteren olumsuzluklar zincirine verilen ad. Normalde herhangi bir enfeksiyon, yaralanma ve travma sırasında vücut kendi iç mekanizması ile sağlıklı dokuların korunması için T ve B lenfositleri adlı maddeleri üreterek patojen mikropların öldürülmesinde önemli rol üstlenir. Enfeksiyonlar sırasında kan yağları artar, glikoz olmayan maddelerden glikoz üretimi başlar ve kas proteinleri yıkımı kendini gösterir. Katabolik hormonların üretimi hızlanır ve insülin direnci başlar. Ve araştırmalar ateroksklerosiz denilen damarlarda sinsi ilerleyen kalp hastalığı, insülin direnci ve hızlı yaşlanmanın temelinde güçlü inflamasyonun yani iltihaplanmanın olduğu yönünde işaretler vermektedir.

Bu kronik hastalık tetikleyici durumu önlemenin anti-inflamatör diye nitelendirdiğimiz bazı yiyeceklerle olumsuz durumu tamamen tersine çevirme ihtimalimizin de yüksek olduğu bilinen bir beslenme bilimi gerçeği olarak karşımıza çıktığını görüyoruz. Doğru besin seçiminin birçok hastalıktan koruyucu etkisi olduğu gerçeği üzerinden yola çıkarak yapılan araştırmalar bazı süper yiyeceklerin kanserden depresyona Alzheimerden römotoit artirite kadar birçok vücudun iltihaplanması sonucu oluşabilecek hastalıklara geçişi de önleyebileceği bildirilmektedir.

Genel olarak inflamasyon sonucu oluşacak kronik hastalıklardan koruyan beslenme taze sebze, meyve, kuru yemişler, kuru baklagiller, taze balık ve taze zeytinyağından oluşan bir beslenmenin üstünlüğü olduğundan bahsedilmektedir. Buzdolabınızı kontrol edin ve kronik inflamasyonun vücutta sürekli olmasını sağlayan şekerli gazlı, tatlandırıcılı gazlı ya da gazsız içecekleri, beyaz undan yapılan tüm besinler, beyaz ekmek, beyaz şekeri, işlenmiş etler ve oda sıcaklığında katı formda olan tüm hayvansal yağları mutfağınızdan uzaklaştırın. Böylece yaşlanma ile oluşabilecek kronik hastalıklara da ilk darbeyi kendi iradeniz ile buzdolabınızda vurmuş olursunuz.

İnflamasyonu yok eden yiyecekler; taze domates, taze kayısı, çilek, taze yaban mersini, elma, marul, ıspanak, portakal, kiraz, ceviz, badem, sardalye, ton ve somon balığı, zeytinyağı ve karalahanadır. Bu yiyecekler içerdikleri omega 3, E vitamini ve çeşitli antioksidanlar sayesinde inflamasyon belirteci olan kandaki CRP denilen maddenin de yükselmesini önler. Harvard Tıp Fakültesi Halk Sağlığı profesörlerinden Dr Frank Hu, bu besinlerin sadece inflamasyona bağlı kronik hastalıklardan korunması değil daha kaliteli yaşam ve yaşlanma öncüsü belirtilerin de geriletilmesi için oldukça önemli olduğunu belirtmektedir.
 
Kahvaltı Çocukların Yaşam Teminatıdır
Harvard Tıp Fakültesi Halk Sağlığı araştırması kahvaltı öğününü atlayan çocukların ileri yaşlarda kalp hastalığına yakalanma riskinin düzenli kahvaltı yapan çocuklara nazaran % 27 daha fazla olduğunu Amerikan Kalp Birliği dergisi olan Circulation’da Temmuz 2013 sayısında belirtmişti. Yine araştırmalar kahvaltı yapmayan çocukların günün ilerleyen saatlerinde daha fazla acıkıp fazla miktarda yiyecek tükettiklerini bu yeme düzenindeki bozulmanın da çocukluk çağı kolesterol, tansiyon, obezite ve diyabet için altta yatan nedeni tetikleyecek kadar tehlikeli olduğunu bildirmektedir. Araştırmacılar gece boyunca uzun süren açlık sonrasında çocukların dengeli bir kahvaltı öğünü ile güne başlamamasının açlığın getirdiği fizyolojik olumsuz değişiklikler sayesinde birçok metabolik değerlerin bozulabileceğine işaret etmektedir. Düzenli kahvaltı yapmayarak uzun süreli vücudu aç bırakmak kan yağlarının yükselmesine, kan basıncının artmasına, insülin direncinin oluşmasına ve iyi huylu kolesterol olan HDL düzeyinin düşmesine neden olabilmektedir.

Kahvaltı yapmamanın hastalıkları tetikleyebildiği gibi öğrenme, problem çözme, dikkat ve gün içi performans üzerine de olumsuz etkileri bulunmaktadır. Birçok araştırma okula kahvaltı yapmadan gelen çocukların sabah oluşan açlığa bağlı olarak öğrenme üzerinde olumsuz etki yarattığını, problem çözme, okuma, yazma ve aritmetik gibi temel öğrenme becerilerinde güçleşmenin olduğuna dikkat çekmektedir. Kahvaltı yapmayan çocuklarda huzursuzluk, baş dönmesi, karın ağrısı, uyuklama ve halsizlik görülebilen diğer sorunlar olarak karşımıza çıkabilmektedir.

Ülkemizde yaklaşık 15 milyonu aşkın 6-10 yaş arası okul çağı çocuk bulunmaktadır. Yapılan bilimsel değerlendirmeler çocukların şişmanlık, zayıflık, demir eksikliği anemisi ve diş çürüklerinin sık görüldüğüne işaret etmektedir. Öğrencilerin % 40 -50 gibi büyük bir kısmının düzenli sağlıklı kahvaltı etmediği, çoğu çocuğun simit, gofret, yağlı poğaça, çikolata ve şarküteri ürünleri ile hazırlanmış sandviçleri yedikleri görülmektedir. Bu şekilde yenilen kahvaltının çocuğun hem sağlığı koruyacak hem de öğrenme yeteneğini geliştirecek besin bileşenlerini vücuduna sağlama olanağı bulunmamaktadır.

Kahvaltı çocuklar için en önemli öğündür. Ve kahvaltı zamanı, kahvaltı öğününü içeriği ile miktarı gece açlığı sonrası olacak tüm metabolik değişikliklerin düzenlenmesi için önemli kriterlerdir. Kahvaltı uyandıktan sonra iki saat içinde yapılması beyin için gerekli olan glikoz yani sağlıklı karbonhidrat kaynağının sağlanması açısından oldukça önemlidir. Sağlıklı bir kahvaltı formülü; sağlıklı protein kaynakları olan süt, yumurta ve peynir başta olmak üzere yanında sağlıklı karbonhidratlar olan rafine edilmemiş tahıllardan yapılmış ekmek, doğal şeker olan bal ve taze sebze ile meyvelerden oluşmalıdır.

Sağlıklı Proteinlerle Büyüme Hızlanır: Çocukların gelişme dönemlerinde biyolojik değeri yüksek protein içeren süt, yumurta ve peynir gibi yiyeceklerin kahvaltıda bulundurulması vücut proteinlerinin yenilenmesi açısından son derece önemlidir. Çocuklarda gün içinde proteinden yetersiz beslenme çocuğun kas gelişiminin engellenmesine, bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve kemik dokularının da gelişmemesine neden olabilmektedir. Kahvaltıda çocuklara her gün 1 yumurta yanına ya 1 su bardağı süt veya 2 ince dilim peynir mutlaka bulundurulmalıdır.

Bal Beyin İçin Gerekli Glikozun Temel Kaynağıdır: Gece açlığı sonrası beyin ve kasların ihtiyacı olan kolay enerji kaynağı olan bal çocukların kahvaltısında her gün olması gereken doğal besindir. Bal içinde bulunan karbonhidratlar çocuğun güne enerjik bir başlangıç yapmasını sağlayan, bakterilerle savaşarak enfeksiyonlardan koruyan ve öksürüğe karşı kalkan olan süper bir yiyecek. Bal, vitaminler, enzimler, mineraller, aminoasitler ve vücut için gerekli yaşamsal değerde diğer pek çok element içeriyor. Bu da balı diğer şekerli ürünlerden ayıran en belirgin özellik ve böylece bal, binlerce çiçeğin besleyici değerlerini taşıyarak enerji ihtiyacına büyük ölçüde katkı sağlıyor. Kahvaltıda çocuklara 1 yemek kaşığı kadar balı sütünün içinde veya ayrı olarak tükettirmek gerekmektedir.

Rafine Edilmemiş Tahıllar Tokluğu Arttırır: Kahvaltının sağlıklı olabilmesi için besin seçimlerinin yanında maksimum 500-600 kaloriyi de geçmeyecek şekilde planlanması çocuklar açısından önemlidir. Bu nedenle tam taneli tahıllardan 1-2 dilim ekmek hem tok kalmak hem de çocuğun direncinin artması açısından oldukça önemli. Çavdar, tam buğday, yulaf ve kepekli olmak üzere çeşitli ekmekleri çocuklara kahvaltıda sofraya eklemek oldukça önemlidir.

Taze Meyve ve Çiğ Sebzeler Vitamin Deposudur: Çocukların kahvaltı menüsünde 1 porsiyon taze meyve ve bol çiğ taze sebze eklemeyi ihmal etmeyin. Taze meyve ve çiğ sebzelerden hem öğrenme için hem de hastalıklardan korunmak için gerekli olan vitaminleri desteklemiş olursunuz.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…