- 4 Şubat 2008
- 5.999
- 14.165
- 448
- Konu Sahibi Handandandan
-
- #258.061
Oyyy kuzum benim yaaaSağol canım
Hastanedeydim serum verdiler
Biraz toparladım ama ağrı tam geçmedi
Ablacım sizi de endişelendirdim kusura bakma lütfen
Sabah çok kötü uyandım yine
Öğlene doğru hastaneye gittik az önce girdik eve
İlk önce ağrı kesici serum taktılar
Sonra oksijen bağladılar
Sonra da mr'a sokmak için beklettiler ama aman allahım Allah kimseyi hastaneye düşürmesin 3 saat bekledim o halde, 3 saat sonra çağırdılar bu sefer YÖK kadın Doğuma muayene olman gerekiyor doktorun onay vermesi gerekiyor derken 2 saat De öyle geçti
Mr'a girdim ama normal zamanda bile nefesimi keser o şimdi nefes de alamıyorum allahım korkunçtu abla çıkınca ağlamaya başladım zaten nefesim kesildi
Neyse çok şükür ki korktukları gibi nörolojik bi sıkıntı yokmuş
Ciddi sinüsler tıkanmış
Antibiyotik verdi ona başladım
Sağlık ne önemliymiş abla herşeyden önemliymiş
Allah herkese sağlık versin gerisi bi şekilde olur yaa
Çok şükür canım korktukları gibi nörolojik bişeyim yokmuş sinüzitten kaynaklıymış baş ağrılarım ilaç verdiler hala ağrıyor başım ama inşallah toparlayacağım ilaçlarla
özürrrrrr 3. hormon geliyooorTelkin videoları sesleri bende dinliyordum zayıflamak için
Saolasın tatlım hala hasta
Geçmiş olsun bahar verilmiş sadakan varmış eşinide tebrik ettim davranışından ötürü
Edibeeee edibeee
Cuma günü seni etiketledim görmedin
Hayranlıkla edibenin hikayesine şahit oluyoruz hey maşallah sana
Hoşgeldin teşekkürler siz nasılsınız en yakın zamanda kaynaşalım takımınızla
Ekim 3. Hormonu eklememişsin sonuna kadar okudum dmt hormonu ne işe yararmış acep
Sevilay proteini fazla tutarsan karbonu zamanla azaltırsın meyve yiyerek vücuda şeker yüklüyorsun pankreasını düzeltmek için mutlaka proteinle başlamalısın yemeklerine zamanla azalır ekmek ihtiyacı
3 yumurta 1 sinin sarısını çıkar peynirde koy içine
Geçmişler oldun tuğçecim
Kickboksu bende çok istiyorum bi gün nasip olur inşallah bana da
Benim hedefim yok biliyprum
Minimum mu hadi inşallah kaptan
Bencede edibeyi tutmalısın abla :))
Allah söyletti derler ya aynen :))
Yeni evin hayırlı olsun bu arada daha geniştir umarım neden taşınıyorsunuz
Gerçektenmi tırstım şimdi
Tabiki seni biliyorum abla herkesin metosunu potansiyelini ölçüp ona göre belirliyorsun zaman ayırıyorsun teşekkür ederim tüm kalbimle öpücük smili koydum say hızlı alıntı cvbı yazmak zorundayım :)
Saolasın edibe bende sana bayılıyorum bu hafta
Ne güzel olmuş eylemcim
Allah daim etsin mutlu musmutlu olun bu yemek ikinizede iyi gelir inşallah
Geçmiş olur inşallah mervecim ilaçlarını düzenli kullan kilo vermende hızlanır inşallah sintigrafiyi ekim anlatmış dikkat et
Bulgur fazla sadece gerisi güzel
Geçmiş olsun inşallah kötü bişey çıkmaz
Canımsın inşallah ben kazanırım
Yok Ekim oğlan hasta hepsi evde vakit yok girmeye
Trip atsam kimin umurunda
Kendi kendime triplenirim sadece muhatap yokki taş gibi kafaları
Ben hiç küsemiyorum eşime yaaa
Oda bana sinir olsakta kavgada çıksa küsmüyoruz
Arada bi edepsizlik yapsam küssem evi terketsem kafarı dinlesem annemde ne güzel olur bana :))
Saolasın mervecim
Parex 3-4 senedir bozulmadı
Geçmişler oldun yasemin
Doktora gitmekle en iyisini yaptın aklında kalacana hastane stresine rağmen şüphelerden kurtuluyorsun şükür bişey yokmuş
İlaçlarını kullan Allah şifa versin canım
mahfolmuşsun tüm gün hastane de gülüm rabbim şifa versin inşallah ilaçlarla çabuk toparlarsın, inşallah bir daha da MR gerek kalmaz ömrün boyunca , bana o sanki elektronik gitar sesi gibi geliyor :)Sağol canım
Hastanedeydim serum verdiler
Biraz toparladım ama ağrı tam geçmedi
Ablacım sizi de endişelendirdim kusura bakma lütfen
Sabah çok kötü uyandım yine
Öğlene doğru hastaneye gittik az önce girdik eve
İlk önce ağrı kesici serum taktılar
Sonra oksijen bağladılar
Sonra da mr'a sokmak için beklettiler ama aman allahım Allah kimseyi hastaneye düşürmesin 3 saat bekledim o halde, 3 saat sonra çağırdılar bu sefer YÖK kadın Doğuma muayene olman gerekiyor doktorun onay vermesi gerekiyor derken 2 saat De öyle geçti
Mr'a girdim ama normal zamanda bile nefesimi keser o şimdi nefes de alamıyorum allahım korkunçtu abla çıkınca ağlamaya başladım zaten nefesim kesildi
Neyse çok şükür ki korktukları gibi nörolojik bi sıkıntı yokmuş
Ciddi sinüsler tıkanmış
Antibiyotik verdi ona başladım
Sağlık ne önemliymiş abla herşeyden önemliymiş
Allah herkese sağlık versin gerisi bi şekilde olur yaa
Çok şükür canım korktukları gibi nörolojik bişeyim yokmuş sinüzitten kaynaklıymış baş ağrılarım ilaç verdiler hala ağrıyor başım ama inşallah toparlayacağım ilaçlarla
inşallah iyi olur kuzum bu gece rahat uyur sabaha daha iyi kalkar2 günlük geçmiş yaptım
50 sayfa vardı sanırım
2 saate yakın sürdü
Oğlan nefes alamıyor onu dinliyorum habire bugünde atlatırsam düzelir inşallah artık 48 saat geçmiş olacak antibiyotik etkisini gösterir artık
Çok şükür ablacım mr deyince doktor çok korkmuştum neden şüphelendi diye ama yokmuş bişeOyyy kuzum benim yaaaburaya sürekli yazmak istemedim ama aklim sendeydi
Neyseki kötü bisey yokmuş
İlaç kullanınca gecer inş. Dikkat et kendine
Heralde yarin ise gitmeyi dusunmuyosundur
Amiinn canımmahfolmuşsun tüm gün hastane de gülüm rabbim şifa versin inşallah ilaçlarla çabuk toparlarsın, inşallah bir daha da MR gerek kalmaz ömrün boyunca , bana o sanki elektronik gitar sesi gibi geliyor :)
Telkin videoları sesleri bende dinliyordum zayıflamak için
Saolasın tatlım hala hasta
Geçmiş olsun bahar verilmiş sadakan varmış eşinide tebrik ettim davranışından ötürü
Edibeeee edibeee
Cuma günü seni etiketledim görmedin
Hayranlıkla edibenin hikayesine şahit oluyoruz hey maşallah sana
Hoşgeldin teşekkürler siz nasılsınız en yakın zamanda kaynaşalım takımınızla
Ekim 3. Hormonu eklememişsin sonuna kadar okudum dmt hormonu ne işe yararmış acep
Sevilay proteini fazla tutarsan karbonu zamanla azaltırsın meyve yiyerek vücuda şeker yüklüyorsun pankreasını düzeltmek için mutlaka proteinle başlamalısın yemeklerine zamanla azalır ekmek ihtiyacı
3 yumurta 1 sinin sarısını çıkar peynirde koy içine
Geçmişler oldun tuğçecim
Kickboksu bende çok istiyorum bi gün nasip olur inşallah bana da
Benim hedefim yok biliyprum
Minimum mu hadi inşallah kaptan
Bencede edibeyi tutmalısın abla :))
Allah söyletti derler ya aynen :))
Yeni evin hayırlı olsun bu arada daha geniştir umarım neden taşınıyorsunuz
Gerçektenmi tırstım şimdi
Tabiki seni biliyorum abla herkesin metosunu potansiyelini ölçüp ona göre belirliyorsun zaman ayırıyorsun teşekkür ederim tüm kalbimle öpücük smili koydum say hızlı alıntı cvbı yazmak zorundayım :)
Saolasın edibe bende sana bayılıyorum bu hafta
Ne güzel olmuş eylemcim
Allah daim etsin mutlu musmutlu olun bu yemek ikinizede iyi gelir inşallah
Geçmiş olur inşallah mervecim ilaçlarını düzenli kullan kilo vermende hızlanır inşallah sintigrafiyi ekim anlatmış dikkat et
Bulgur fazla sadece gerisi güzel
Geçmiş olsun inşallah kötü bişey çıkmaz
Canımsın inşallah ben kazanırım
Yok Ekim oğlan hasta hepsi evde vakit yok girmeye
Trip atsam kimin umurunda
Kendi kendime triplenirim sadece muhatap yokki taş gibi kafaları
Ben hiç küsemiyorum eşime yaaa
Oda bana sinir olsakta kavgada çıksa küsmüyoruz
Arada bi edepsizlik yapsam küssem evi terketsem kafarı dinlesem annemde ne güzel olur bana :))
Saolasın mervecim
Parex 3-4 senedir bozulmadı
Geçmişler oldun yasemin
Doktora gitmekle en iyisini yaptın aklında kalacana hastane stresine rağmen şüphelerden kurtuluyorsun şükür bişey yokmuş
İlaçlarını kullan Allah şifa versin canım
Bi bakayimOrda varmi bilmiyorum tukiz yeşil olanlar var onlar sağlam oluyor :)
Vsy canına nasıl bir hormon buözürrrrrr 3. hormon geliyooor
3-DMT (Dimetiltriptamin) (RUH MOLEKÜLÜ)
Epifiz bezinin salgıladığı hormonlar içinde, üzerinde en çok konuşulan ve Epifiz bezine en çok kutsallık veren hormon DMT hormonudur. Bu hormon da diğerleri gibi geceleyin uyku sırasında, doğum ve ölüm anında salgılanan ve bir çeşit halüsinojen olan kimyasal maddedir. Esasında çok basit bir moleküldür. DMT geceleyin, rüyaların görüldüğü esnada salgılanır. Salgılanan hormon çok düşük miktardadır. Eğer salgılanan DMT miktarı fazla olursa beyinde algı değişimine yol açar.
Peygamber hastalığı olarak da bilinen ‘Temporal Lob Epilepsisi’, beyinde yüksek miktarda DMT salgılanmasına sebep olduğu için farklı boyutlara kapılar açıyor ve bir takım şizofrenik halüsinasyonlara sebep oluyor.
Doğum ve ölüm esnasında salgılanan DMT miktarı, normal zamanlarda salgılananlardan daha fazladır. Doğumda DMT’nin daha çok salgılanması ile anne ve bebekte bir trans ve mutluluk hali gerçekleşir. Bu durumda anne doğum sancısına daha rahat katlanır, bebek de uyku halinde olduğu için yeni bir hayata sıkıntısız bir geçiş yapar. Araştırmalara göre bebek dünyaya geldiğinde, beyin omurilik sıvısında çok miktarda DMT bulunduğu tespit edilmiştir. Bebeklik ve küçük çocukluk döneminde beynin %40 daha aktif olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle de öğrenmeye ve spiritüel ilişkilere daha açıktırlar. Çocuklarda 2 yaşına kadar gelişimini tamamlayan Epifiz bezi, 12 yaşına geldiğinde oldukça küçülür ve kireçlenmeye başlar.
Epifiz bezinin küçük çocuklarda daha büyük ve daha aktif olması ve bu bezden salgılanan DMT ve diğer hormonların ergin kişilere nazaran daha fazla olması sonucu, onların zihnini manevi ve ruhani boyutlara daha açık hale getirir. Salgılanan hormonların miktarına göre de beyin ve zihin sistemlerinin ruhani ve metafizik boyutlara açıklık oranı, salgılanan hormonun miktarına bağlı olarak değişir. Eğer salgılanan hormon miktarı yüksekse metafizik boyutlara açıklık oranı da yüksek olur. Bu nedenle de bu çocuklar hayali varlıkları kolayca görebilirler, ergen hale geldiklerinde Epifiz bezleri küçülüp DMT salgıları azalacağından artık hayali varlıklar görmeyeceklerdir. Çocuklar buluğ çağına girdiklerinde şehvet duyguları artacağından, Epifiz bezi aktiviteleri yavaşlayıp, küçülecek ve daha az hormon salgılayacağından, diğer boyutlarla ilişkisi oldukça azalacaktır. Küçük çocuklarda yaşanan bu durum sadece DMT salgılanma oranıyla ilgilidir.
DMT insan bilinci üzerinde çok etkilidir. Bu hormon beyin içerisindeki Epifiz bezi ile salgılanmakla beraber, doğada bulunan basit bir bileşiktir. Bunun dışardan ağız yoluyla kontrolsüz bir şekilde alınması insan bilinci üzerinde büyük tahribat yapacağı gibi ölümlere de sebep olabilir.
DMT sadece insanlarda ve canlılarda değil, bitkilerde de bulunmaktadır. Bitkiler doğadaki organizmalarla olan bağlantılarını DMT ile sağlamaktadırlar. Bir anlamda bitkilerin dili vazifesini görüyor.
30-40 yıl öncesine kadar DMT; işlevi olmayan bir fizyolojik gürültü olarak tanımlanıyordu. 1960’lı yıllarda Epifiz bezi üzerinde yapılan yoğun çalışmalar, DMT kullanılarak yapılan psikedelik (hayal gördüren) deneyler sonucunda, Epifiz bezi ve DMT pek çok ezoterik otoriteler ve bilim adamları tarafından ciddiye alınarak önemli bir organ olarak kabul gördü. Mevcut haliyle DMT yahut diğer adıyla Ruh Molekülü bir bilmece halini aldı.
Ezoterik olarak düşünüldüğünde Ruh iç dünyadır, molekül ise dış dünyadır. DMT ise bizi bilimden Ruh’a taşıyan bir uyarıcıdır. İnsanların çeşitli egzersizlerle veya doğal yapıları gereği Epifiz bezinin DMT salınımını artırmaları sonucu yaşadıkları deneyimler ile DMT’yi dışardan ağız yoluyla alarak yaşadıkları deneyimler arasında birçok benzerlikler vardır. Bu deneyleri yaşayanlarla, ölüme yakın deneyleri yaşayanların gördükleri ve söyledikleri şeyler de birbirine yakındır.
Epifiz bezinin ürettiği fazla miktarda DMT’nin etkisiyle veya dışardan ağız yoluyla alınan DMT’nin etkisiyle transa girenlerin anlattıklarına göre; bu kişilerin bilinçleri vücutlarını terk edip başka boyutlara geçiyor.
Hepsi de bu geçiş esnasında bir tünelden geçtiklerini, daha sonra çok değişik renklerdeki ışık alemine girdiklerini, sonra kendilerini beyaz bir ışığın içinde bulduklarını, orada farklı yapılarla, farklı bedenlerle karşılaştıklarını, büyük bir huzur içinde olduklarını, sonunda her şeyin bir olduğunu kavradıklarını ufak tefek nüanslarla anlatıyorlar. Yani ölmeden, ölümden sonrasını yaşadıklarını ifade ediyorlar. İşin enteresan tarafı, bu deneyimi yaşayan insanlarda çoğunlukla eski hallerine göre farklılıklar görünüyor. Daha uysal ve daha sevecen oldukları, öğrenme yeteneklerinin arttığı söyleniyor.
DMT deneyimleyenler ile yoğun meditasyon sonundaki deneyimler arasında da bir çok benzerlikler bulunduğu söylenmektedir. Sonuçta mistik deneyimlerin açığa çıkmasına neden olan şey, beyindeki Epifiz bezinin ürettiği DMT’dir. Çok fazla DMT psikedelik (hayal gördüren) bir etki yaratırken, yetersiz DMT ise dünyayı donuk, sönük ve gri görmemize yol açar. Bu nedenle DMT’ye ‘Ruh Molekülü’ deniyor. Diğer bir deyimle de ‘gerçeklik molekülü’ deniliyor.
DMT molekülünü doğadaki bazı bitkilerden elde etmek mümkün. Bu işi Amazon yerlileri 3000 yıldan fazla süredir yapıyorlar. Bu yerliler yazılı bir kimya bilgileri olmaksızın, ya tesadüfen ya da bir karışım yaparak DMT içeren bir bitki, bir de ayrıca enzim görevini yapan diğer bir bitki bularak ve bu karışımı kaynatarak, bunun suyunda DMT’yi içilebilir hale getiriyorlar. Bu işi yaparken de Ayahuasca denen bir bitkiyi bazı ağaç kökleri ile karıştırıp kaynatarak, Ayahuasca bitkisinin bünyesinde bulunan DMT’yi açığa çıkararak içilebilir bir sıvı haline getiriyorlar. Elde edilen bu sıvı fincandan büyük kaplara konarak, içildikten yarım saat sonra etkinleşiyor. Etkisi de 3-4 saat sürüyor. Bu 3-4 saat içerisinde kişi ölü gibi hareketsiz kalıyor. Fakat bu sıvıyı içen kişinin bilinci göklere tırmanıyor, yukarıda anlatılan mistik görselleri yaşıyor, temizlenmiş olarak vücuduna dönüyor. Tabii bu deneyimlerin sonunda, deneyimleri yaşayanlar şiddetli kusma dahil çok rahatsızlık verici anlar yaşıyor. Dozajın iyi ayarlanmaması halinde ölümle biten deneyimler de yaşanıyor. Amazon yerlileri artık bunu bir dini ritüel haline getirmişler ve binlerce yıldır uyguluyorlar. Son yıllarda bu deneyimler öyle yaygınlaşmış durumda ki, bu deneyimleri yaşamak için binlerce turist Amazonlara akın ediyor, bu uygulamalarla ilgili bir sürü filimler çekiliyor, belgeseller hazırlanıyor.
Amazon yerlilerinin binlerce yıldır deneyimleyip geliştirdiği, dini ve spiritüel çalışmalarının sonucu olan Ayahuasca, mevcut enerji yapılarının en güçlüsüdür. Bu ilkel bir saçmalık ve batıl inanç olarak değerlendirilip görmezden gelinmemelidir. Zira denenmekte ve sonuçları görülmektedir. Şamanlıkta da Ayahuasca ve benzer bitkiler kullanılarak Şamanların binlerce yıldan beri farklı boyutlarla temasa geçtikleri bilinmektedir.
Halen Güney Amerika’da, özellikle Peru’da, DMT içeren meşrubatlar üretilip satılmaktadır. 1950’den bu yana da bazı yerlerde Ayahuasca kiliseleri açılmaya başlanmıştır. Ayin sırasında kişilere Ayahuasca meşrubatı sunulmaktadır.
DMT çeşitli bitkilerden üretildiği üzere, kamıştan da üretilmektedir. Mevlânâ ayinlerinde sadece kamıştan üretilmiş flütlerin kullanılmasını, Mevlânâ’nın da DMT gerçeğini bildiği ve bu nedenle kamış flütler kullandıkları rivayet edilmektedir.
Netice, DMT etkisi, vücuttan ayrılmış bir bilincin mümkün olduğunu açıkça göstermektedir. Bu durum bilimsel deneylerle de kanıtlanmıştır.
Çok şükür canım tez zamanda iyileşirsin ınsallahÇok şükür ablacım mr deyince doktor çok korkmuştum neden şüphelendi diye ama yokmuş bişe
Yok abla bi gün rapor aldım pert vaziyetteyim 10 saattir hastanede ordan oraya mahvoldu
bilmiyom ki tatlım herkes kendi yazmıştıBenim hedefim yok biliyprum
niye kizz hafta basindan havlumu atiyon :)Bencede edibeyi tutmalısın abla :))
Tabiki seni biliyorum abla herkesin metosunu potansiyelini ölçüp ona göre belirliyorsun zaman ayırıyorsun teşekkür ederim tüm kalbimle öpücük smili koydum say hızlı alıntı cvbı
sen aslinda yumuşak başlı biri degilsin :))Ben hiç küsemiyorum eşime yaaa
Oda bana sinir olsakta kavgada çıksa küsmüyoruz
Arada bi edepsizlik yapsam küssem evi terketsem kafarı dinlesem annemde ne güzel olur bana
insi Bu gece rahat uyursunuz cnmc yaaa2 günlük geçmiş yaptım
50 sayfa vardı sanırım
2 saate yakın sürdü
Oğlan nefes alamıyor onu dinliyorum habire bugünde atlatırsam düzelir inşallah artık 48 saat geçmiş olacak antibiyotik etkisini gösterir artık
pazar için güzel menü ama yarından itibaren daha dikkatli olalımMenü
Sabah 13
3 dl pastırma ile kaşarlı tost
1 bardak portakal suyu taze
Peynir biraz yumurta
Akşam 18:30
4 kaşık kavurma
3 kaşık bulgur
Salata
2 kare bitter
Su
1,5 litre alkali su elma çubuktarçın zencefil zerdeçal karanfil tarçın
1 litre normal su
Çok ilgincmisözürrrrrr 3. hormon geliyooor
3-DMT (Dimetiltriptamin) (RUH MOLEKÜLÜ)
Epifiz bezinin salgıladığı hormonlar içinde, üzerinde en çok konuşulan ve Epifiz bezine en çok kutsallık veren hormon DMT hormonudur. Bu hormon da diğerleri gibi geceleyin uyku sırasında, doğum ve ölüm anında salgılanan ve bir çeşit halüsinojen olan kimyasal maddedir. Esasında çok basit bir moleküldür. DMT geceleyin, rüyaların görüldüğü esnada salgılanır. Salgılanan hormon çok düşük miktardadır. Eğer salgılanan DMT miktarı fazla olursa beyinde algı değişimine yol açar.
Peygamber hastalığı olarak da bilinen ‘Temporal Lob Epilepsisi’, beyinde yüksek miktarda DMT salgılanmasına sebep olduğu için farklı boyutlara kapılar açıyor ve bir takım şizofrenik halüsinasyonlara sebep oluyor.
Doğum ve ölüm esnasında salgılanan DMT miktarı, normal zamanlarda salgılananlardan daha fazladır. Doğumda DMT’nin daha çok salgılanması ile anne ve bebekte bir trans ve mutluluk hali gerçekleşir. Bu durumda anne doğum sancısına daha rahat katlanır, bebek de uyku halinde olduğu için yeni bir hayata sıkıntısız bir geçiş yapar. Araştırmalara göre bebek dünyaya geldiğinde, beyin omurilik sıvısında çok miktarda DMT bulunduğu tespit edilmiştir. Bebeklik ve küçük çocukluk döneminde beynin %40 daha aktif olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle de öğrenmeye ve spiritüel ilişkilere daha açıktırlar. Çocuklarda 2 yaşına kadar gelişimini tamamlayan Epifiz bezi, 12 yaşına geldiğinde oldukça küçülür ve kireçlenmeye başlar.
Epifiz bezinin küçük çocuklarda daha büyük ve daha aktif olması ve bu bezden salgılanan DMT ve diğer hormonların ergin kişilere nazaran daha fazla olması sonucu, onların zihnini manevi ve ruhani boyutlara daha açık hale getirir. Salgılanan hormonların miktarına göre de beyin ve zihin sistemlerinin ruhani ve metafizik boyutlara açıklık oranı, salgılanan hormonun miktarına bağlı olarak değişir. Eğer salgılanan hormon miktarı yüksekse metafizik boyutlara açıklık oranı da yüksek olur. Bu nedenle de bu çocuklar hayali varlıkları kolayca görebilirler, ergen hale geldiklerinde Epifiz bezleri küçülüp DMT salgıları azalacağından artık hayali varlıklar görmeyeceklerdir. Çocuklar buluğ çağına girdiklerinde şehvet duyguları artacağından, Epifiz bezi aktiviteleri yavaşlayıp, küçülecek ve daha az hormon salgılayacağından, diğer boyutlarla ilişkisi oldukça azalacaktır. Küçük çocuklarda yaşanan bu durum sadece DMT salgılanma oranıyla ilgilidir.
DMT insan bilinci üzerinde çok etkilidir. Bu hormon beyin içerisindeki Epifiz bezi ile salgılanmakla beraber, doğada bulunan basit bir bileşiktir. Bunun dışardan ağız yoluyla kontrolsüz bir şekilde alınması insan bilinci üzerinde büyük tahribat yapacağı gibi ölümlere de sebep olabilir.
DMT sadece insanlarda ve canlılarda değil, bitkilerde de bulunmaktadır. Bitkiler doğadaki organizmalarla olan bağlantılarını DMT ile sağlamaktadırlar. Bir anlamda bitkilerin dili vazifesini görüyor.
30-40 yıl öncesine kadar DMT; işlevi olmayan bir fizyolojik gürültü olarak tanımlanıyordu. 1960’lı yıllarda Epifiz bezi üzerinde yapılan yoğun çalışmalar, DMT kullanılarak yapılan psikedelik (hayal gördüren) deneyler sonucunda, Epifiz bezi ve DMT pek çok ezoterik otoriteler ve bilim adamları tarafından ciddiye alınarak önemli bir organ olarak kabul gördü. Mevcut haliyle DMT yahut diğer adıyla Ruh Molekülü bir bilmece halini aldı.
Ezoterik olarak düşünüldüğünde Ruh iç dünyadır, molekül ise dış dünyadır. DMT ise bizi bilimden Ruh’a taşıyan bir uyarıcıdır. İnsanların çeşitli egzersizlerle veya doğal yapıları gereği Epifiz bezinin DMT salınımını artırmaları sonucu yaşadıkları deneyimler ile DMT’yi dışardan ağız yoluyla alarak yaşadıkları deneyimler arasında birçok benzerlikler vardır. Bu deneyleri yaşayanlarla, ölüme yakın deneyleri yaşayanların gördükleri ve söyledikleri şeyler de birbirine yakındır.
Epifiz bezinin ürettiği fazla miktarda DMT’nin etkisiyle veya dışardan ağız yoluyla alınan DMT’nin etkisiyle transa girenlerin anlattıklarına göre; bu kişilerin bilinçleri vücutlarını terk edip başka boyutlara geçiyor.
Hepsi de bu geçiş esnasında bir tünelden geçtiklerini, daha sonra çok değişik renklerdeki ışık alemine girdiklerini, sonra kendilerini beyaz bir ışığın içinde bulduklarını, orada farklı yapılarla, farklı bedenlerle karşılaştıklarını, büyük bir huzur içinde olduklarını, sonunda her şeyin bir olduğunu kavradıklarını ufak tefek nüanslarla anlatıyorlar. Yani ölmeden, ölümden sonrasını yaşadıklarını ifade ediyorlar. İşin enteresan tarafı, bu deneyimi yaşayan insanlarda çoğunlukla eski hallerine göre farklılıklar görünüyor. Daha uysal ve daha sevecen oldukları, öğrenme yeteneklerinin arttığı söyleniyor.
DMT deneyimleyenler ile yoğun meditasyon sonundaki deneyimler arasında da bir çok benzerlikler bulunduğu söylenmektedir. Sonuçta mistik deneyimlerin açığa çıkmasına neden olan şey, beyindeki Epifiz bezinin ürettiği DMT’dir. Çok fazla DMT psikedelik (hayal gördüren) bir etki yaratırken, yetersiz DMT ise dünyayı donuk, sönük ve gri görmemize yol açar. Bu nedenle DMT’ye ‘Ruh Molekülü’ deniyor. Diğer bir deyimle de ‘gerçeklik molekülü’ deniliyor.
DMT molekülünü doğadaki bazı bitkilerden elde etmek mümkün. Bu işi Amazon yerlileri 3000 yıldan fazla süredir yapıyorlar. Bu yerliler yazılı bir kimya bilgileri olmaksızın, ya tesadüfen ya da bir karışım yaparak DMT içeren bir bitki, bir de ayrıca enzim görevini yapan diğer bir bitki bularak ve bu karışımı kaynatarak, bunun suyunda DMT’yi içilebilir hale getiriyorlar. Bu işi yaparken de Ayahuasca denen bir bitkiyi bazı ağaç kökleri ile karıştırıp kaynatarak, Ayahuasca bitkisinin bünyesinde bulunan DMT’yi açığa çıkararak içilebilir bir sıvı haline getiriyorlar. Elde edilen bu sıvı fincandan büyük kaplara konarak, içildikten yarım saat sonra etkinleşiyor. Etkisi de 3-4 saat sürüyor. Bu 3-4 saat içerisinde kişi ölü gibi hareketsiz kalıyor. Fakat bu sıvıyı içen kişinin bilinci göklere tırmanıyor, yukarıda anlatılan mistik görselleri yaşıyor, temizlenmiş olarak vücuduna dönüyor. Tabii bu deneyimlerin sonunda, deneyimleri yaşayanlar şiddetli kusma dahil çok rahatsızlık verici anlar yaşıyor. Dozajın iyi ayarlanmaması halinde ölümle biten deneyimler de yaşanıyor. Amazon yerlileri artık bunu bir dini ritüel haline getirmişler ve binlerce yıldır uyguluyorlar. Son yıllarda bu deneyimler öyle yaygınlaşmış durumda ki, bu deneyimleri yaşamak için binlerce turist Amazonlara akın ediyor, bu uygulamalarla ilgili bir sürü filimler çekiliyor, belgeseller hazırlanıyor.
Amazon yerlilerinin binlerce yıldır deneyimleyip geliştirdiği, dini ve spiritüel çalışmalarının sonucu olan Ayahuasca, mevcut enerji yapılarının en güçlüsüdür. Bu ilkel bir saçmalık ve batıl inanç olarak değerlendirilip görmezden gelinmemelidir. Zira denenmekte ve sonuçları görülmektedir. Şamanlıkta da Ayahuasca ve benzer bitkiler kullanılarak Şamanların binlerce yıldan beri farklı boyutlarla temasa geçtikleri bilinmektedir.
Halen Güney Amerika’da, özellikle Peru’da, DMT içeren meşrubatlar üretilip satılmaktadır. 1950’den bu yana da bazı yerlerde Ayahuasca kiliseleri açılmaya başlanmıştır. Ayin sırasında kişilere Ayahuasca meşrubatı sunulmaktadır.
DMT çeşitli bitkilerden üretildiği üzere, kamıştan da üretilmektedir. Mevlânâ ayinlerinde sadece kamıştan üretilmiş flütlerin kullanılmasını, Mevlânâ’nın da DMT gerçeğini bildiği ve bu nedenle kamış flütler kullandıkları rivayet edilmektedir.
Netice, DMT etkisi, vücuttan ayrılmış bir bilincin mümkün olduğunu açıkça göstermektedir. Bu durum bilimsel deneylerle de kanıtlanmıştır.
Tek 1 gün müÇok şükür ablacım mr deyince doktor çok korkmuştum neden şüphelendi diye ama yokmuş bişe
Yok abla bi gün rapor aldım pert vaziyetteyim 10 saattir hastanede ordan oraya mahvoldu
Yumuşak başlı değilim debilmiyom ki tatlım herkes kendi yazmıştı
niye kizz hafta basindan havlumu atiyon :)
sen aslinda yumuşak başlı biri degilsin :))
insi Bu gece rahat uyursunuz cnmc yaaa
Masallah tatlıma sorumluluğunuda her halükarda yerine getirirmis
pazar için güzel menü ama yarından itibaren daha dikkatli olalım
özürrrrrr 3. hormon geliyooor
3-DMT (Dimetiltriptamin) (RUH MOLEKÜLÜ)
Epifiz bezinin salgıladığı hormonlar içinde, üzerinde en çok konuşulan ve Epifiz bezine en çok kutsallık veren hormon DMT hormonudur. Bu hormon da diğerleri gibi geceleyin uyku sırasında, doğum ve ölüm anında salgılanan ve bir çeşit halüsinojen olan kimyasal maddedir. Esasında çok basit bir moleküldür. DMT geceleyin, rüyaların görüldüğü esnada salgılanır. Salgılanan hormon çok düşük miktardadır. Eğer salgılanan DMT miktarı fazla olursa beyinde algı değişimine yol açar.
Peygamber hastalığı olarak da bilinen ‘Temporal Lob Epilepsisi’, beyinde yüksek miktarda DMT salgılanmasına sebep olduğu için farklı boyutlara kapılar açıyor ve bir takım şizofrenik halüsinasyonlara sebep oluyor.
Doğum ve ölüm esnasında salgılanan DMT miktarı, normal zamanlarda salgılananlardan daha fazladır. Doğumda DMT’nin daha çok salgılanması ile anne ve bebekte bir trans ve mutluluk hali gerçekleşir. Bu durumda anne doğum sancısına daha rahat katlanır, bebek de uyku halinde olduğu için yeni bir hayata sıkıntısız bir geçiş yapar. Araştırmalara göre bebek dünyaya geldiğinde, beyin omurilik sıvısında çok miktarda DMT bulunduğu tespit edilmiştir. Bebeklik ve küçük çocukluk döneminde beynin %40 daha aktif olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle de öğrenmeye ve spiritüel ilişkilere daha açıktırlar. Çocuklarda 2 yaşına kadar gelişimini tamamlayan Epifiz bezi, 12 yaşına geldiğinde oldukça küçülür ve kireçlenmeye başlar.
Epifiz bezinin küçük çocuklarda daha büyük ve daha aktif olması ve bu bezden salgılanan DMT ve diğer hormonların ergin kişilere nazaran daha fazla olması sonucu, onların zihnini manevi ve ruhani boyutlara daha açık hale getirir. Salgılanan hormonların miktarına göre de beyin ve zihin sistemlerinin ruhani ve metafizik boyutlara açıklık oranı, salgılanan hormonun miktarına bağlı olarak değişir. Eğer salgılanan hormon miktarı yüksekse metafizik boyutlara açıklık oranı da yüksek olur. Bu nedenle de bu çocuklar hayali varlıkları kolayca görebilirler, ergen hale geldiklerinde Epifiz bezleri küçülüp DMT salgıları azalacağından artık hayali varlıklar görmeyeceklerdir. Çocuklar buluğ çağına girdiklerinde şehvet duyguları artacağından, Epifiz bezi aktiviteleri yavaşlayıp, küçülecek ve daha az hormon salgılayacağından, diğer boyutlarla ilişkisi oldukça azalacaktır. Küçük çocuklarda yaşanan bu durum sadece DMT salgılanma oranıyla ilgilidir.
DMT insan bilinci üzerinde çok etkilidir. Bu hormon beyin içerisindeki Epifiz bezi ile salgılanmakla beraber, doğada bulunan basit bir bileşiktir. Bunun dışardan ağız yoluyla kontrolsüz bir şekilde alınması insan bilinci üzerinde büyük tahribat yapacağı gibi ölümlere de sebep olabilir.
DMT sadece insanlarda ve canlılarda değil, bitkilerde de bulunmaktadır. Bitkiler doğadaki organizmalarla olan bağlantılarını DMT ile sağlamaktadırlar. Bir anlamda bitkilerin dili vazifesini görüyor.
30-40 yıl öncesine kadar DMT; işlevi olmayan bir fizyolojik gürültü olarak tanımlanıyordu. 1960’lı yıllarda Epifiz bezi üzerinde yapılan yoğun çalışmalar, DMT kullanılarak yapılan psikedelik (hayal gördüren) deneyler sonucunda, Epifiz bezi ve DMT pek çok ezoterik otoriteler ve bilim adamları tarafından ciddiye alınarak önemli bir organ olarak kabul gördü. Mevcut haliyle DMT yahut diğer adıyla Ruh Molekülü bir bilmece halini aldı.
Ezoterik olarak düşünüldüğünde Ruh iç dünyadır, molekül ise dış dünyadır. DMT ise bizi bilimden Ruh’a taşıyan bir uyarıcıdır. İnsanların çeşitli egzersizlerle veya doğal yapıları gereği Epifiz bezinin DMT salınımını artırmaları sonucu yaşadıkları deneyimler ile DMT’yi dışardan ağız yoluyla alarak yaşadıkları deneyimler arasında birçok benzerlikler vardır. Bu deneyleri yaşayanlarla, ölüme yakın deneyleri yaşayanların gördükleri ve söyledikleri şeyler de birbirine yakındır.
Epifiz bezinin ürettiği fazla miktarda DMT’nin etkisiyle veya dışardan ağız yoluyla alınan DMT’nin etkisiyle transa girenlerin anlattıklarına göre; bu kişilerin bilinçleri vücutlarını terk edip başka boyutlara geçiyor.
Hepsi de bu geçiş esnasında bir tünelden geçtiklerini, daha sonra çok değişik renklerdeki ışık alemine girdiklerini, sonra kendilerini beyaz bir ışığın içinde bulduklarını, orada farklı yapılarla, farklı bedenlerle karşılaştıklarını, büyük bir huzur içinde olduklarını, sonunda her şeyin bir olduğunu kavradıklarını ufak tefek nüanslarla anlatıyorlar. Yani ölmeden, ölümden sonrasını yaşadıklarını ifade ediyorlar. İşin enteresan tarafı, bu deneyimi yaşayan insanlarda çoğunlukla eski hallerine göre farklılıklar görünüyor. Daha uysal ve daha sevecen oldukları, öğrenme yeteneklerinin arttığı söyleniyor.
DMT deneyimleyenler ile yoğun meditasyon sonundaki deneyimler arasında da bir çok benzerlikler bulunduğu söylenmektedir. Sonuçta mistik deneyimlerin açığa çıkmasına neden olan şey, beyindeki Epifiz bezinin ürettiği DMT’dir. Çok fazla DMT psikedelik (hayal gördüren) bir etki yaratırken, yetersiz DMT ise dünyayı donuk, sönük ve gri görmemize yol açar. Bu nedenle DMT’ye ‘Ruh Molekülü’ deniyor. Diğer bir deyimle de ‘gerçeklik molekülü’ deniliyor.
DMT molekülünü doğadaki bazı bitkilerden elde etmek mümkün. Bu işi Amazon yerlileri 3000 yıldan fazla süredir yapıyorlar. Bu yerliler yazılı bir kimya bilgileri olmaksızın, ya tesadüfen ya da bir karışım yaparak DMT içeren bir bitki, bir de ayrıca enzim görevini yapan diğer bir bitki bularak ve bu karışımı kaynatarak, bunun suyunda DMT’yi içilebilir hale getiriyorlar. Bu işi yaparken de Ayahuasca denen bir bitkiyi bazı ağaç kökleri ile karıştırıp kaynatarak, Ayahuasca bitkisinin bünyesinde bulunan DMT’yi açığa çıkararak içilebilir bir sıvı haline getiriyorlar. Elde edilen bu sıvı fincandan büyük kaplara konarak, içildikten yarım saat sonra etkinleşiyor. Etkisi de 3-4 saat sürüyor. Bu 3-4 saat içerisinde kişi ölü gibi hareketsiz kalıyor. Fakat bu sıvıyı içen kişinin bilinci göklere tırmanıyor, yukarıda anlatılan mistik görselleri yaşıyor, temizlenmiş olarak vücuduna dönüyor. Tabii bu deneyimlerin sonunda, deneyimleri yaşayanlar şiddetli kusma dahil çok rahatsızlık verici anlar yaşıyor. Dozajın iyi ayarlanmaması halinde ölümle biten deneyimler de yaşanıyor. Amazon yerlileri artık bunu bir dini ritüel haline getirmişler ve binlerce yıldır uyguluyorlar. Son yıllarda bu deneyimler öyle yaygınlaşmış durumda ki, bu deneyimleri yaşamak için binlerce turist Amazonlara akın ediyor, bu uygulamalarla ilgili bir sürü filimler çekiliyor, belgeseller hazırlanıyor.
Amazon yerlilerinin binlerce yıldır deneyimleyip geliştirdiği, dini ve spiritüel çalışmalarının sonucu olan Ayahuasca, mevcut enerji yapılarının en güçlüsüdür. Bu ilkel bir saçmalık ve batıl inanç olarak değerlendirilip görmezden gelinmemelidir. Zira denenmekte ve sonuçları görülmektedir. Şamanlıkta da Ayahuasca ve benzer bitkiler kullanılarak Şamanların binlerce yıldan beri farklı boyutlarla temasa geçtikleri bilinmektedir.
Halen Güney Amerika’da, özellikle Peru’da, DMT içeren meşrubatlar üretilip satılmaktadır. 1950’den bu yana da bazı yerlerde Ayahuasca kiliseleri açılmaya başlanmıştır. Ayin sırasında kişilere Ayahuasca meşrubatı sunulmaktadır.
DMT çeşitli bitkilerden üretildiği üzere, kamıştan da üretilmektedir. Mevlânâ ayinlerinde sadece kamıştan üretilmiş flütlerin kullanılmasını, Mevlânâ’nın da DMT gerçeğini bildiği ve bu nedenle kamış flütler kullandıkları rivayet edilmektedir.
Netice, DMT etkisi, vücuttan ayrılmış bir bilincin mümkün olduğunu açıkça göstermektedir. Bu durum bilimsel deneylerle de kanıtlanmıştır.
Amannn ne yapalim be güzelim hayat söyle yada boyle geçiyor.Yumuşak başlı değilim de
Çok yorulmuşum mücadelen be abla
Evliliğim hep mücadele ile geçti çok yıprandım şimdi elimi kolumu kaldırasım yok herşey spontane gelişiyor :)
ne demek bacım sen iste ben sana bildiğim bir şeyse getireyim :))Töbe bismillah ekim meditasyona merak salacam az kaldı sayende mevlananın dini ritüellerinde semazenlerde demekki o boyuta geçiyorlarmış amazondan girmiş mevlanadan çıkmış çok etkilendim iyiki sormuşum 3. Molekül hormonu saolasın bişey daha öğrendim
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?