- 26 Ekim 2014
- 4.776
- 3.407
- 178
- Konu Sahibi pigme pofuduk
-
- #2.001
Aslında benim kastettiğim bu değildi. Tecrübeli insanlar olarak iyi bakarlar muhtemelen. Ama uygulama konusunda senin doğrularınla kv nin hatta seni yetiştiren annenin doğruları bile çatışıyo.
Mesela çocuğun sarılık olur sen günümüz tıbbının söylediği üzere sıksık emzirmenin en iyi tedavi yöntemi olduğunu düşünür onu uygulamak istersin. Kv den ve ya annen şekerli su iyi gelir içirelim der, soda içirmeye kalkarlar. Çocuk için zararlı yapmayın dersin ben 3 çocuğumu böyle büyüttüm hepsi sapasağlam dersanki sen çocuğumu öldürme demişsin gibi
Küçük bir örnek sadece. Birde lohusalığın verdiği hormonal değişimle çok akıllıca davranamıyo insan.
Tek oğlan olunca üstelik birde ilk torun olunca aşırı seviyolar. Çok güzel bişey ama senin heveslerini kendi heveslerine kapılıp göremiyorlar malesef.
Ben hamileyken son anlarıma kadar planım 1.5 2 yaşına kadar ben evde bakıcam çocuğuma sonra kv kreş dönüşümlü olucaktı. Olanlardan sonra vazgeçtim çalışmıcam çocuğun tüm gün okula gidene kadar:))
Daha evlilik bile olmadan bunu konuşmakta saçma ama evimiz ilk zamanlardaki gibi yakın olsaydı eğer daha sık görüşür çok daha fazla çatışırdık çocuk bakımı konusunda. Bu konudada herkesin doğrusu farklı oluyo malesef...
O zaman iyiymiş. Umarım yersiz kuruntulardır..anladım demek istediğini. annem o konuda beni anlar ve kayınvalidem doğum evinden yeni emekli oldu. ikisi de sağlık meslek lisesi çıkışlı bi de, bu tip şeyleri benden daha iyi bilirler gibi geliyor bana. istemezsem de kovarım dediğim gibi, suçu da hormonlara atarım.
Aslında benim kastettiğim bu değildi. Tecrübeli insanlar olarak iyi bakarlar muhtemelen. Ama uygulama konusunda senin doğrularınla kv nin hatta seni yetiştiren annenin doğruları bile çatışıyo.
Mesela çocuğun sarılık olur sen günümüz tıbbının söylediği üzere sıksık emzirmenin en iyi tedavi yöntemi olduğunu düşünür onu uygulamak istersin. Kv den ve ya annen şekerli su iyi gelir içirelim der, soda içirmeye kalkarlar. Çocuk için zararlı yapmayın dersin ben 3 çocuğumu böyle büyüttüm hepsi sapasağlam dersanki sen çocuğumu öldürme demişsin gibi
Küçük bir örnek sadece. Birde lohusalığın verdiği hormonal değişimle çok akıllıca davranamıyo insan.
Tek oğlan olunca üstelik birde ilk torun olunca aşırı seviyolar. Çok güzel bişey ama senin heveslerini kendi heveslerine kapılıp göremiyorlar malesef.
Ben hamileyken son anlarıma kadar planım 1.5 2 yaşına kadar ben evde bakıcam çocuğuma sonra kv kreş dönüşümlü olucaktı. Olanlardan sonra vazgeçtim çalışmıcam çocuğun tüm gün okula gidene kadar:))
Daha evlilik bile olmadan bunu konuşmakta saçma ama evimiz ilk zamanlardaki gibi yakın olsaydı eğer daha sık görüşür çok daha fazla çatışırdık çocuk bakımı konusunda. Bu konudada herkesin doğrusu farklı oluyo malesef...
O zaman iyiymiş. Umarım yersiz kuruntulardır..
Bu ev konusunun sonucu sizin ilişkinizin gidişatını, hayatınızın şeklini belirler.
Ben nişanlınızın ailesinden sessizce durumu kabullenmelerini beklemiyorum.
Nişanlınızın istememeyi size atması da hiç doğru bir yöntem değil. Bu şu demektir: anne, baba benim için problem değil aynı apartmanda oturmak ama Pofuduk istemiyor.
Asıl söylenmesi gereken, biz aynı apartmanda oturmayı düşünmüyoruz bunu bir seçenek olarak nişanlıma sunmayacağım.
Yöntem yanlış seçilmiş nişanlınız tarafından, konu bana gelmez diye beklemeyin. Siz kararınızın arkasında durur musunuz, burası düğüm noktası...
( kafanızda aynı apartmanda oturmanın olumlu taraflarıyla mantığınıza oturtma ihtimaliniz de var, olmaz olmaz demeyin.)
ayrancı da olabilir evet. emniyetin oralar iki tarafa da tek vasıta. teşekkürler.
birlikte yaşama fikri aslında o kadar da kötü değil. yani ben dedim ki "baban başka binadan iki daire alsa ona olmaz demem ama o bina olmaz."
orası olmaz çünkü üstte teyze var. alt sokakta diğer teyze var. benim gireceğim ev, şimdiye kadar resmen dergah gibi kullanılıyordu. bütün bina çat kapı hatta hatta anahtarla girmeye alışık o eve. ordan çıkan kayınvalidemlerin gelini, girecek olan yine onların gelini. bana ayaklarını kesemem, benden de aynı şeyi beklerler gibi geliyor.
yatak odası olmaya müsait iki oda var. birinin üstü küçük teyzenin kızının odası. diğerinin bitişiği yan komşunun yatak odası, oranın üstü kayınvalidemin yatak odası. ben o evde evlenemem.
annemler ne zaman kayınvalideme gitse, iki teyze de güya selam vermeye geliyorlar ve gitmiyorlar. ben o evde annemi asla gönlümce ağırlayamam. hiç kimseyi gönlümce ağırlayamam.
yeme içmeyi de ayıramam gibi geliyor.
o ev olmaz yani. istediği kadar avantajı olsun, bunlar yeter. olmaz orası.
En güzeli tabi. Şuan biz düzene oturttuk mesela çok yakın olmadıkları için her kafaşarına estiğinde çıkıp gelemiyolar. Banada sıkıntı olmuyo onlarada. Ağzımızın tadı kaçmıyo en azından. Çocuğa nasıl baktığımı dikkat ettiğimi de gördükleri için onlarında içi dha rahat müdahalelerde ciddi azalma var. Tabi bu azalmalar benim kimseyi takmayıp bildiğimi okumamdanda kaynaklanıyo olabilir ama sonuç güzel.çocuk olunca çıldıracakları kesin ama. teyzeler özellikle. o yüzden de o bina olmaz. çıkmazlar evden, gerçekten kalplerini kırarım.
uzak olsa, yardım istedikçe gelse bal kaymak oluruz. yardımını istemiyorum demiyorum zaten de öyle sürekli olmaz, o konuda haklısınız.
Kendi geleceğiniz açısından başka binadan 2 daire alma fikrini de çok dillendirmemenizi tavsiye ederim.
Çünkü evet anlattığınız şeyler çok kötü, hatta inanılmaz kötü, o evde evlenmek kabus gibi olur ancak başka bir yerde de olsa aynı binada oturmanızın ciddi büyük dezavantajları var.
Öyle bir durum oluyor ki insan komşusunun yüzünü görmek istemiyor, çekiniyor, sinirleniyor, her şeyden haberi olmasın istiyor. Ama hangi aile olursa olsun- ki sizin karşınızda bu konuda kırmızı kartlı bir aile var- aynı binada birbirlerinin hayatlarından haberdar olmadan yaşayamazlar.
Ayıp olur selam verelim, geçerken uğrayalım, yemek yaptım götüreyim, bir şey merak ettim sorayım derken eviniz yol geçen hanı olur. Araba orada olmadığı an nerede bunlar soruları kafalarda uçuşur, aklınıza esip gece köfte ekmek yemeye gitseniz hastane ihtimali düşünülür, aranır sorulur.
Bunlar çok çirkin şeyler gerçekten. Yani ben aşk evliliği yaptığını iddia eden insanların hayatına bunları yakıştıramıyorum. Çocuk bakımı vs daha sonra düşünülecek şeyler, hiçbir çocuk bakımı 10 km mesafeye bakmaz zaten.
En basitinden her markete giderken giydiğinizi kayın validenizin görme ihtimali bile çirkin bence. Kavga mı edersiniz, ağlayarak mı apartmana girersiniz, sarhoş mu olursunuz, her ne olursa olsun aile dramasına yol açabilir.
Zaten dezavantajlarını saymaya gerek bile olmayan bir durum. Yani sizin sevgilinize bunları saymanıza da gerek yok çünkü o yaşta adam biliyordur herhalde bunları. Avantajları ne ki? En büyük artısı ona göre ailesine yakın olmaktır, ki bunu da hoş bulmayın. Çünkü bu yapıda bir aileden ayrılarak sizinle ayrı bir aile kurduğunu idrak etmesi zaten normalden zor olacak.
En güzeli tabi. Şuan biz düzene oturttuk mesela çok yakın olmadıkları için her kafaşarına estiğinde çıkıp gelemiyolar. Banada sıkıntı olmuyo onlarada. Ağzımızın tadı kaçmıyo en azından. Çocuğa nasıl baktığımı dikkat ettiğimi de gördükleri için onlarında içi dha rahat müdahalelerde ciddi azalma var. Tabi bu azalmalar benim kimseyi takmayıp bildiğimi okumamdanda kaynaklanıyo olabilir ama sonuç güzel.
İş saatleride gayet güzelmiş ben gitsem 8-5 en iyi ihtimalle çalışcağım için. Kızımın bu zamanları bi daha gelmeyecek diyerek evde kalmayı tercih ettim..
bunu dillendirmemin sebebi, yani şu an yeni yeni düzeliyoruz, burda bile riya yaptığımı düşünen insanlar varken, o evi reddettiğimde "yüzümüze gülmüş" denmesin diyeydi. onları sevmiyor değilim, onlardan uzak olmak istiyor değilim ama aynı bina olmaz ya. sevgilime de annesi babasıyla ilgili gerekçeler sıralamamaya çalıştım zaten.
kayınvalideyle oturmanın dezavantajlarını da biliyorum. ama annesini savunmasın diye söylemek istemedim."annem karışmaz" diyecek evet, ki belki karışmayacak, ama yine de iki kişi arasında kalması gereken pek çok şeyi de bilecek. ben bilmesinden de rahatsız olurum.
dezavantajları saymaya gerek yok zaten, avantajları bilen varsa saysın bi zahmet, zira bu konuda gerçekten ben çok cahilim. yok yani bulamıyorum ben.
"baban sizin binadan ev alsa ben gelir otururdum" dedi, "babam almaz ki. "siz yeni evlisiniz, az öte gidin de evlendiğinizi bilin" der" dedim.
en son çok sinirlendim, "ananın dizinin dibinden ayrılamıyorsan evlenecek kadar olmamışsın sen, otur oturduğun yerde" dedim.
söylenecek söylenmeyecek her şeyi söyledim. ona göre "nuh dedim peygamber demedim".
Riya yaptığınızı söyleyen insanlar bunu kastetmiyorlar. Denemek için gidiyorum diyorsunuz ama onlar her şeyin yolunda olduğunu düşünüyor. Hatta örnek gelinsiniz o sırada onlara göre ama alakası yok, zaten örnek gelin de ne kadar çirkin bir tamlamaymış.
Benim asıl sorun gördüğüm kısım şu; böyle bir atmosferde bu konu hakkında ağzını açmaya cesaret eden sevgili.
Çünkü demek ki ailesinin farkında değil. Gerçekten yanlış anlaşılmalar sizin yüzünüzden oldu sanıyor ve ailesi normal diye düşünüyor. Hiç kimse ailesinin müdahaleleri sonucu ayrılma noktasına geldiği sevgilisine, konuyu o açmasa dahi, böyle bir şeyi dillendirmeye ve avantajlarını saymaya cesaret edemez.
Yani bana göre 2 ihtimal var.
Birincisi ilk söylediğim, ailesinin farkında değil ve normal buluyor yaptıklarını. Bu sebeple de aynı sorunlar tekrarlandığında size yine şoktaymış beyanları verecek.
İkinci ihtimal ise üzgünüm ama, sizi vazgeçemeyecek kadar çok sevmiyor.
Bunca saçma sebebi sıralaması da gelecek olan fırtınanın habercisi...ilk başta kesip atması gerekiyordu evet, orda haklısınız. ama bakalım şimdi ne yapacak o da önemli. ama o akşam ne konuşulduğunu gerçekten bilmiyorum, ben yoktum. ne dedi hiç fikrim yok.
"gidiyorum, ne zaman geleceğim belli olmuyor, en azından aklım sende kalmaz", "sana kedi yavrususun demedim ne alakası var en azından bi ihtiyacın olursa babam karşılar", "sana güvenmemekle ne alakası var sen evde tek başına kalabileceğini yıllardır kanıtlıyorsun zaten", "saçmalama sana neden karışsınlar, evlenince mesafemizi koyarız gelip gidemezler ki zaten öyle", "bu evin konumu diğerinden daha iyi" gibi kendi sebeplerini sıraladı, ben de kendi sebeplerimi sıraladım. şu an biraz surat asıyor ama kabullendi.
"pofuduk istemiyor" da derse desin, nasıl doğru biliyorsa öyle yapsın. bana sorarlarsa ne diyeceğimi sıkıntı etmiyorum ama nasıl diyeceğim sıkıntılı. sinirlenir bağırırım muhtemelen. yani kararımın arkasında dururum da bunu yaparken terbiye sınırlarını çok zorlarım, kantarın topuzunu kaçırırım. kendimi çok kandırılmış hissediyorum çünkü. bana böyle söylenseydi ben sözlenmezdim. sözlenirken bana başka ev vaadedildiyse sözlerinde durmalılar. durmuyorlarsa orayı da istemiyorum. kol gibi kira kredi ne olursa artık öderim yine de kendimi onların insafına bırakmam bu saatten sonra.
ayrıca bana söz verdi "seni bi daha bu şekilde yüz yüze getirmeyeceğim" diye, anneme babama söz verdi "böyle sıkıntılar tekrar yaşanmayacak" diye. ben onun anasına babasına sürüyle argüman sunarım da bunu sakin sakin yapmam. bu konu bana gelirse orda kopar.
aynı apartmanın ne gibi bi avantajı olabilir allah aşkına ben bunu anlayamıyorum. annem bile sadece "bebeğin olunca rahat edersin" diyebildi. o pollyanna kadın bile başka şey bulamadı.
Kanmayın Pofuduk kanmayın ya...ne kadar sevdiğini göreceğiz. o evi istemediğimi kabul etti evet ama şimdilik surat asıyor. ki o da şu konuda haklı, tapu onun. muhtemelen kiraya falan çıkacağız, adam kendi evini bırakıp kiraya çıkıyor çünkü ben orda oturmak istemiyorum.
ona göre onun ailesi evlendikten sonra hiç karışmayacak, karışsa bile o uyaracak, onlar da anlayacak, geri duracak. hadi haklı olsun, yine de aynı bina olmaz ki.
demek istediğinizi anlıyorum ama şu anki atmosferde sanırım bizim yaşadıklarımızdan daha büyük sıkıntılar var. cumartesi buluştuk yemeğe gittik sonra onlara gittik, akşam annemler de geldi de konu bu değil, bi ara evde misafir kalmayınca sevgilim beni yukarı gönderdi. "görümcen hasta, git bi bak belki ölmüştür" dedi. 5 dakikaya kalmadı peşimden o da geldi, onu da kovalamışlar. günlerdir başbaşa özel şeyler konuşuluyor, dayının kızının söylediğine göre gece 2lere kadar tartışıyorlar, ama 8 yaşındaki çocuğa detay soramadım. zaten dayının yüzü sirke satıyor. kayınpederim bizim yanımızda dayıyla pek konuşmuyor. dayının karısıyla biraz konuştum da o da "kıyametler kopuyor" dedi. bana neden söylenmiyor bilmiyorum. hani şu anki olay bizimkini geçti sanırım onlara göre. artık ne olduysa, bi hışım "o evde biz oturacağız" oldu. orası çok karışık ben de anlayamadım.
orda oturmak isteme sebeplerinden biri de, annesi çalıştığı için ona büyük teyzeyle eşi bakmış, ve artık yaşlanıyorlar. göz kulak olmak istiyormuş. onların çocukları yok, evlat diye benimkini bağırlarına basmışlar resmen. o da sıranın kendisinde olduğunu düşünüyor. ben de bunun mesafeyle alakası olmadığını söyledim. bi tek buna başka şey bulamadım.
Bunca saçma sebebi sıralaması da gelecek olan fırtınanın habercisi...
Bu sebepleri sıralamayı bırakın konuyu size getirmeyi dahi aklının ucundan geçirmemesi gerekirdi.
Nişanlınızda bu aile ve sizin aranızdaki durumlarda tavırlarınızın problemleri oluşturduğunu düşünüyor. Üzülerek yazıyorum. Ailesi de tabiki...
9 sene çok uzun ama bu adam sizi çok üzer ve üzdürür... Bas bas bağırıyor herşey size ama anlıyorum kabullenmek zor.
Kopan kıyameti de söyleyeyim size:ne kadar sevdiğini göreceğiz. o evi istemediğimi kabul etti evet ama şimdilik surat asıyor. ki o da şu konuda haklı, tapu onun. muhtemelen kiraya falan çıkacağız, adam kendi evini bırakıp kiraya çıkıyor çünkü ben orda oturmak istemiyorum.
ona göre onun ailesi evlendikten sonra hiç karışmayacak, karışsa bile o uyaracak, onlar da anlayacak, geri duracak. hadi haklı olsun, yine de aynı bina olmaz ki.
demek istediğinizi anlıyorum ama şu anki atmosferde sanırım bizim yaşadıklarımızdan daha büyük sıkıntılar var. cumartesi buluştuk yemeğe gittik sonra onlara gittik, akşam annemler de geldi de konu bu değil, bi ara evde misafir kalmayınca sevgilim beni yukarı gönderdi. "görümcen hasta, git bi bak belki ölmüştür" dedi. 5 dakikaya kalmadı peşimden o da geldi, onu da kovalamışlar. günlerdir başbaşa özel şeyler konuşuluyor, dayının kızının söylediğine göre gece 2lere kadar tartışıyorlar, ama 8 yaşındaki çocuğa detay soramadım. zaten dayının yüzü sirke satıyor. kayınpederim bizim yanımızda dayıyla pek konuşmuyor. dayının karısıyla biraz konuştum da o da "kıyametler kopuyor" dedi. bana neden söylenmiyor bilmiyorum. hani şu anki olay bizimkini geçti sanırım onlara göre. artık ne olduysa, bi hışım "o evde biz oturacağız" oldu. orası çok karışık ben de anlayamadım.
orda oturmak isteme sebeplerinden biri de, annesi çalıştığı için ona büyük teyzeyle eşi bakmış, ve artık yaşlanıyorlar. göz kulak olmak istiyormuş. onların çocukları yok, evlat diye benimkini bağırlarına basmışlar resmen. o da sıranın kendisinde olduğunu düşünüyor. ben de bunun mesafeyle alakası olmadığını söyledim. bi tek buna başka şey bulamadım.
Kanmayın Pofuduk kanmayın ya...
Offf yaşayacaklarınızdan ( ev konusu ve sonrasını kastediyorum) üzüntü duyuyorum, gerçekten....
Kopan kıyameti de söyleyeyim size:
Dayıya: ' Pofuduk ve oğlumuz oturacak buraya, çık evden. ' dediler. Dayı çıkmak istemedi ama nişanlınızın ailesi sizi oturtmak istedikleri için çıkması konusunda ısrarcı. ( siz olmasanız kimsenin dayıya çık diyeceğini de sanmıyorum)
Onlar kararı vermişler, dayıyla olan durumu çözmekle veya tartışmakla meşguller.
Nişanlınız niye istiyor? ( onun bahanelerine kanmayın)dayının karısı "biz zaten bu evde kayınpederim ölene kadar oturacaktık, çıkmak benim de işime gelir, iki görümcemle aynı binadayım, çok bunaldım" dedi. o kadın bu yüzden mağdur olsa söyler, bunu söylemeyecek bi kadın değil. ev konusu kapanmış da başka mevzu var. kopan kıyamet evden değil.
ayrıca dayı neden çıkmak istemesin? adam o eve çıkması gereken zamanı bilerek girdi.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?