- 26 Ekim 2014
- 4.776
- 3.407
- 178
- Konu Sahibi pigme pofuduk
-
- #1.381
sevgilim bana küsmüş dedin de o yüzden küsüşme değil o küsmüş kendince
Aslında ben de sözcüklerimi seçerek yazıyorum. Deseniz ki sözlümü çok seviyorum ne olursa olsun bir daha deneyeceğim göreceğim falan anlayacağım. Ama aile ve sözlüyü bu kadar komik Bahaneleri varken savunmaya kalkmanızı anlayamıyorum. Boşa yazıp duruyorum işte. Ama dediğim gibi benim annem de doğu karadenizli batı Karadenizde büyüdüğü halde hepsinin inadını bilirim. Onlar çoğu dediğini size yaptıracak yazıyorum buraya. Benim ananem de çok dobradır samimidir ağır sözleri olabilir ama bunu da başkalarının yanında yapmaz hemen. Birine sinir olduysa susar sadece konuşturamazsın hatta. Karadenizli olduğu için verdim bu örneği. He hepsi aynı değildir ama seninkiler anlattığına göre aynen böyle hatta daha fazlası. Biz senin için konuşuyoruz nikahı kıydıktan sonra ailesinin iki lafıyla koşar evine gider bu adam. Hem ben sizin yaptığınızı yapıyo olsam şu an çok daha ağır konuşulsun isterdim ki belki kendime gelirim diye saklandığım şeylerin arkasından çıkarım gerçek yaşama dönerim diye
Aslında müdahale etmiyorlar demişsiniz ya, bu kadın tektaşınızı küçültmenize bile izin vermiyordu hatırladığım kadarıyla. Müdahalenin en alası değil de nedir ki bu?törpülüyorlar gibi. törpülüyorum gibi. annem tekrar aradı konuştu bugün, dayısı burdaymış yarın ona gidicez.
dedim ya hep, kötü insanlar değiller. sadece yapıları bizden farklı. aynı dediğin gibi. müdahale de değil aslında da, bilmek istiyor.
bi de elbise almaya gitmemin nesi yanlış? "ben aldım elbisemi" dedim, "olsun geline hediyedir, alınır" dediler, gittik. ayakkabı-çanta da alınıyormuş, onları sözlümle başbaşa aldık. nesi yanlış bunun?
Klasik ama erkekler evlendikten sonra aileleri inanılmaz kıymete biniyor. Sanki yıllarca beraber yaşamamışlar da daha yeni hasret gideriyormuşcasına tavırlar. Ben bu klasikleri "yok ya öyle olmaz" diyerek kulak arkası ettiğim için çok sinir harbi yaşadım.ben de diyorum ki annesinin iki lafıyla koşup gidecek adam giderdi zaten. annesi babası "gelmesin istemiyoruz" demişken bile bu adam "bitti gidiyorum" demedi. biz yine eskisi gibi konuşmaya devam ettik.
Aslında müdahale etmiyorlar demişsiniz ya, bu kadın tektaşınızı küçültmenize bile izin vermiyordu hatırladığım kadarıyla. Müdahalenin en alası değil de nedir ki bu?
Klasik ama erkekler evlendikten sonra aileleri inanılmaz kıymete biniyor. Sanki yıllarca beraber yaşamamışlar da daha yeni hasret gideriyormuşcasına tavırlar. Ben bu klasikleri "yok ya öyle olmaz" diyerek kulak arkası ettiğim için çok sinir harbi yaşadım.
Aynı eve girdikten sonra değişiyor her şey. Sebep nedir bilemem. Evlenirken de bunun sinyallerini alıyorsun ama kendini kandırıyorsun işte. Ben de derdim yok canım annesine sanane bile diyor, karışma diyor yapmaz öyle diye ama içten içe biliyordum yaşayacaklarımı. Yaşadım da.neden evlenirken değil de evlendikten sonra?
Kesinlikle ilgilendirmez. Tıpkı eşyalarınızın, söz elbisenizin siyah olmasının, düğünün sonbaharda olmasının onu ilgilendirmediği gibi.. Tedirgin edici olan şey şu ki, kadın tüm bunların kendisini ilgilendirmediğini kesinlikle kabul etmeyen bir tip. Hatta ona göre en çok onu ilgilendiriyor anladığım kadarıyla. Artık nişan sürecinde anlayacaksınız bir şekilde istedikleriniDen feragat etmeyerek birlikte bir şeyler yapıp yapamayacağını.. Belirleyici bir süreç yaşanacak. Bu yüzden düğün konusunda çok acele etmeyin derim ben. Aileyle ortak bir dil bulabilecek misiniz bundan emin olun önce. Siz ne düşünüyorsunuz?ben o konuda hak verdiğimi söylemedim zaten. evet karışmamalıydı. "küçültmeyin değiştirin" dedi. ama orda haksız. onu ilgilendirmez.
"hiçbir şeyim içime sinmedi, siz her şeyi o kadar kendi istediğiniz gibi yaptınız ki benim isteklerimin başka olabileceği aklınıza bile gelmedi" dedim.
Aynı eve girdikten sonra değişiyor her şey. Sebep nedir bilemem. Evlenirken de bunun sinyallerini alıyorsun ama kendini kandırıyorsun işte. Ben de derdim yok canım annesine sanane bile diyor, karışma diyor yapmaz öyle diye ama içten içe biliyordum yaşayacaklarımı. Yaşadım da.
Hayır diyemiyorum işte, ayrı olsa da yaşayabileceklerim farklı değildi sadece evim ayrı olduğu için bu derece olmayacaktı ama yine olacaktı. Adamın anlayışı böyle çünkü.yanlış anlamayın lütfen asla kırıcı olmak istemiyorum da, aynı evde olduğunuz için sıkıntı olmuş olabilir mi? yani her şeyi bilmiyorum tabi ki ama sizin sıkıntınız benim anladığım kadarıyla düğün öncesi de dahil istediğiniz hiçbir şeyin olmamasıydı. eşiniz yapmaya çok yanaşmamıştı. beraber oturduğunuz için mi oldu demeye çalışıyorum lütfen yanlış anlamayın. hani "kaynananla oturmayı neden kabul ettin o zaman şimdi şikayet etme" diyen güruhtan değilim. size öyle şeyler de söylendiği için kelimelerimi seçmeye çalışıyorum. "evimiz kapımız ayrı olsa sıkıntı yaşamazdık" diyebiliyor musunuz ben ondan bahsediyorum.
Kesinlikle ilgilendirmez. Tıpkı eşyalarınızın, söz elbisenizin siyah olmasının, düğünün sonbaharda olmasının onu ilgilendirmediği gibi.. Tedirgin edici olan şey şu ki, kadın tüm bunların kendisini ilgilendirmediğini kesinlikle kabul etmeyen bir tip. Hatta ona göre en çok onu ilgilendiriyor anladığım kadarıyla. Artık nişan sürecinde anlayacaksınız bir şekilde istedikleriniDen feragat etmeyerek birlikte bir şeyler yapıp yapamayacağını.. Belirleyici bir süreç yaşanacak. Bu yüzden düğün konusunda çok acele etmeyin derim ben. Aileyle ortak bir dil bulabilecek misiniz bundan emin olun önce. Siz ne düşünüyorsunuz?
Hayır diyemiyorum işte, ayrı olsa da yaşayabileceklerim farklı değildi sadece evim ayrı olduğu için bu derece olmayacaktı ama yine olacaktı. Adamın anlayışı böyle çünkü.
Belirleyici bir süreç yaşanacak. Bu yüzden düğün konusunda çok acele etmeyin derim ben. Aileyle ortak bir dil bulabilecek misiniz bundan emin olun önce. Siz ne düşünüyorsunuz?
Tüm aklımdan geçenler yazılmış.
Ama sen olmuşsun Pofuduk, bu bakış açını bir ömür devam ettirirsen gayet güzel yaşar gidersiniz.
Mutluluklar diliyorum...
Her yapılanı kafanda pembeleştiriyorsun, anlayışın artık öyle bir boyuttaki, geçinemeyeceğin kimse olamaz sanırım. ( ama hayra geçer misin, el üstünde tutulu musun, hayır)bakış açımın hangi kısmı için söylediniz bunu?
Adamın huyu çok netti ama ben anlamak istemedim. He şu an sorun yaşıyor muyum hayır. Her şey gayet yolunda gidiyor ama ileride benzer sorunlar yaşayacağıma eminim. Ben iyi niyetli yaklaştıkça üzerime gelindi. Hala da kimsede kötü niyet olduğunu zannetmiyorum, tek sorun benim her şeyi kabullenen biri olmam yüzünden fazla rahat olmaları. Belki daha net çizgiler koysaydım herkes durması gereken yeri bilip bi çekinecekti. Bu tıpkı titiz arkadaşının evinde gösterdiğin dikkati dağınık arkadaşının evinde göstermemeye benziyor. İşin kötüsü bundan sonra koyacağım sınır da "artık bizi istemiyor, değişti, eskiden böyle değildi" olarak anlaşılıyor.yine de belki eşya alışverişiniz falan olsa adamın huyu daha net anlaşılabilirdi gibi geliyor.
Her yapılanı kafanda pembeleştiriyorsun, anlayışın artık öyle bir boyuttaki, geçinemeyeceğin kimse olamaz sanırım. ( ama hayra geçer misin, el üstünde tutulu musun, hayır)
Senin görüldüğün hali de söyleyeyim. Aldı ağzının payını yola geldi( bu kadar kaba tabirle değil tabi ama bu saatte kabaca tabiri söyledim, yorgunluğuma ver)
Zannetmeki ne anlayışlı kız diye davranacaklar san, sen serti görüp geri çekilip ona göre davranan bir gelin olacaksın.
Bakış açını böyle tut ki böyle davranılırken de pesbembe yapabilesin.
Sonsuz mutlu olursun.
( çıplak gözlerinle bakmasanda kendi kurduğun balonun içinde yaşar gidersin, kötü mü, balon patlamadığı sürece sakıncası yok)
Adamın huyu çok netti ama ben anlamak istemedim. He şu an sorun yaşıyor muyum hayır. Her şey gayet yolunda gidiyor ama ileride benzer sorunlar yaşayacağıma eminim. Ben iyi niyetli yaklaştıkça üzerime gelindi. Hala da kimsede kötü niyet olduğunu zannetmiyorum, tek sorun benim her şeyi kabullenen biri olmam yüzünden fazla rahat olmaları. Belki daha net çizgiler koysaydım herkes durması gereken yeri bilip bi çekinecekti. Bu tıpkı titiz arkadaşının evinde gösterdiğin dikkati dağınık arkadaşının evinde göstermemeye benziyor. İşin kötüsü bundan sonra koyacağım sınır da "artık bizi istemiyor, değişti, eskiden böyle değildi" olarak anlaşılıyor.
sizi anladım ben de, ben diyorum ki, şu ara acıları var, bu konuyu biraz erteleyeyim, bu arada da üstüme düşeni yapayım.
biraz zaman geçtikten sonra, gözlemlerim de olumluysa, ben gidip zaten "siz bana böyle böyle davrandınız, ben bu davranışlardan rahatsızım, bazı şeylerden hoşlanmıyorum, böyle devam edecekse ben istemiyorum" diyeceğim ve ne söylediklerini de dinleyeceğim.
neden bana "ayh her şey yoluna girdi, ne tatlı kocişim ne şeker kaynanam var, ben o kaynatayı pek severim yerim onu ben, hadi gidelim alışveriş yapalım" demişim gibi davranılıyor? daha sonra tekrar konuşacağımı belirtmedim mi? bana nasıl davrandıklarına bakacağım demiyor muyum?
"evet kadın böyle yapmış ama herkese öyle davranıyor, gelinim diye bana farklı davranmış değil" dedim diye resmen linç ediliyorum.
bakın ben bu davranışı kabulleniyor veya onaylıyor değilim. "ay bana kızı gibi davranıyor, ne dert ne tasa" demiş de değilim. sadece "kötü niyetli değil" diyorum. "evet bana uymuyor, ama niyeti de önemli" diyorum.
gerçekten bilemediğim için soruyorum, neresi sıkıntılı?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?