9 yıllık ilişkim 2 ayda nasıl bitti !

Aslında pofuduk böyle uzun uzun güzel güzel yazıyosun açıklamaya çalışıyosun kendince. Ama sanırım ' aramızda geçenler hiç hoş değildi. Konuştuk karşılıklı özverili olmaya karar verdik. 9 senenin hatırına tekrar demicem' desen. Uzun uzun açıklamak yerine kısaca böyle desen bence kimse takılmıcak
Biraz seni anladığımı düşünüyorum. Az buçuk benzer şeyler yaşadığımız için. O yüzden tavrın çok yabancı değil. Sende biraz fazla duygusal hareket ediyosun.
Adam olacak kız ve diğer arladaşlar anladığım kadarıyla sorunlarının karşısında daha sağlam duruşlar sergilemişler eşleriyle birlikte. Hemde dışardan bakan bi göz olarak daha objectif davranıyolar sanırm.
Aslında ortada kızılcak bi durum yok..
Dehşet gelişmeyide hala merak etmekteyim..
 

ilk başta dediğini yazmayı ben de çok isterim ama konuşmak istediğim her şeyi konuşup sonuca ulaşmadan onu yazarsam yalan söylemiş gibi hissederim.

adam olacak kız'ı anlayabiliyorum. onun eşi polis çünkü. belirli bi yaşta annesinin evinden çıkmış, başka düzenler görmüş. böyleleri annelerinin babalarının karşısında daha dik durabilir, mesela babam da öyle. 15 yaşında kuleliyi kazanıp evden çıkmış adam. 29 yaşında evlenirken de haliyle annesini babasını karıştırmamış. benimki öyle değil ki. sadece askere giderken çıktı o evden. hiç çıkmadı da denebilir bu yüzden.

dehşet gelişmeyi de yazayım madem, çok uzayacak gibi duruyor çünkü. detaya girmiyorum, sadece özet geçiyorum ve bu konu yoruma açık bi konu değil.
kayınvalidemin altında oturan dayı, dedenin vefatından sonra evi boşaltıyor. o evin tapusu sanırım sevgilimin üstüne. haliyle orayı bize vermek istiyorlar.
bildiğim bu kadar.

bazı ailevi sorunlar var, sevgilim anlatamıyor çünkü onunla veya onun ailesiyle ilgili değil dayısıyla ilgili. "senin bilmeni belki istemeyebilir, bazı durumlar var ama netleşince elimden geldiğince sana bilgi vericem" dedi, iki gündür de o yüzden evdeler. telefonu kapalı mesela şu an. evi boşaltması da bu sorunla ilgili olabilir, neden çıkıyor bilmiyorum. bilmediğim için yazamadım.
tekrar söylüyorum, evin bize teklif edilmiş olması yoruma kapalı. sebeplerini bilmediğim için sağlıklı bilgi veremedim çünkü.
 
Ben evlendikten sonra şunu anladım. Her evin kendine ait bi düzeni var. Her evin bi 'normali' var. Benim kayınvalidemin bi kaç önce babası vefat etti. Taziye evinde gülüşenler bile gördüm. Evli görümcem 1 buöuk saatlik mesafede bir ilde oturduğu halde dedesinin cenazesine gelmedi. Üstelik bebeği işi falanda yok. Çok tuhafıma gitti.
Benim babannem ameliyat oldu. Küçücük bebeğimi aldım geldim. 3 kuzenim var evli çocuklu hepimiz ülkemizin bi ucundayız. Haberi aldığımız gün hepimiz yola çıktık işi oşan işinden izin aldı geldi.
Herkesin 'normali' farklı yani.
Biri bana babannem yoğun bakımdayken gelip sözünden bahsedecek olsa bi tane geçiririm suratına. Sen bence davranman gerektiği gibi davranmışsın.
Tek başına onların sana uymasını beklenemezdi.
Bende ailevi meseleler konuşulduğunda direk çıkarım evli olduğumuz halde . Çok karışmamak lazım. Sana yansıtmadan halledilir umarım bu durum
 

herkesin normali var işte. babama dedelerinin ninelerinin cenazesini haber vermemişler, o zamanlar iletişim ulaşım şimdiki gibi değil diye. dedemin cenazesine biz gidemedik, yani kardeşimle ben babamın arkadaşında kaldık, kardeşim küçüktü çünkü, annemi ağlarken görünce hasta oluyordu. annem annesinin babasının cenazesinde bulunamadı, "bi de beni mi beklesinler, bekletmeyin" dedi. yol 10 saat, hava ortalama 35 derece.

herkesin normali farklı ve bu konu "neden böyle yapıyorsunuz" diye sorulacak bi konu değil.
kayınpederim anlatırken duydum ben, memlekette insanlar cenaze yıkanırken görmek istemişler, "bu adam yatalaktı, iyi bakılmış mı, yarası beresi var mı" diye. bu insanlar mı yüzüğün olmadığını fark etmeyecek? her taziyeye gelen acı paylaşmaya gelmiyor gerçekten. o yüzden ben karışamam.

veraset işlemleri konuşulurken de çıktım ben. o konuda sıkıntı çıkacak gibi geldi bana kayınpederimle küçük teyze arasında. çıkmamış da olabilir tabi ben bilemem. bu denli "aile meselesi" şeyleri bilmek de istemem. benimki bilinsin istemem çünkü.

valla bugünkü olay biraz karışık gibi geldi bana, adamın şahsi sıkıntıları var anladığım kadarıyla. bilemiyorum. bilirsem evden neden çıktığını anlarsam yazarım. onun taşınması iyi olmaz çünkü bence, başka açıdan bakınca da iyi olur aslında, ama o hangi açıdan baktı da çıkmak istiyor bilmiyorum. bugün eşini aramayı düşündüm sonra vazgeçtim. bana ne dedim geçtim. sevgilim anlatırsa öğrenirim.
 
Bence sana dokunan bi konu olmadıkça hiç bulaşmamal en iyisi..
 
Yazdığınız tüm yorumlara katılıyorum, çok çok beğen seçeneği olsa kullanırdım.
 
Ben bu yorumunuzu hayretlerle okudum, bir mesajınız daha vardı insanları bencillikle itham ettiğiniz. Neyse...
Gerçekten anlamıyorum, ben bu ilişkiyi yaşamak istiyorum, seviyorum vazgeçmiyorum, deseniz kimse kendini ne bu kadar yoracak ne de birşeyler anlatmaya çalışacak.
Bakıyormuşsunu, gözlemliyormuşsunuz, aslında çözülmemiş de çözülmüş gibi yapıyormuşsunuz vs...
Oyun mu bu?
İnsanların sofrasında oturduğunuz için hatır bilebilecek incelikte bir insansınız ama böyle birşeyde sırf insanları gözlemlemek için kafanızdaki çözülmemiş olayları çözülmüş gibi, taze gelin modunda devam ediyorsunuz.
Eğer kendinizi kandırmaya çalışmıyor ve hakikaten insanlara rol yapıyorsanız emin olun bu benim gözümde çok ama çok daha ağırdır.
Diyelim ki dediğiniz doğru, gözlemlemek adına problem yokmuş gibi, herşey güllük gülistanlık devam ediyorsunuz,
peki devam etmek istemezseniz ne olacak?
O insanlar size gelin diyorlar, evlenecek biliyorlar. Gayet samimi davranışlar sergiliyorsunuz. Bu onlara haksızlık değilmi?
Onca zaman iyiydik demeyecekler mi? Ee ne oldu, çözülmeyen neymiş diye şaşırmayacaklar mı?? Sizi gözlemlemek için mi yaptım diyeceksiniz? Düşünmediği, hissetmediği gibi davranmak ya da gerçekleri kafasındakileri gizlemek en büyük acıyı verir karşı tarafa.
Ha yok sadece mantığınızı susturmanın yolunu böyle buldunuz, şuanki durumdan hoşnutsanız problem yok.
Ama insanları olmayan birşeyi varmış gibi göstermeye de sizin hakkınız yok.
Seviyorum, devam ediyorum demak bu kadar zor olmasa gerek Pofuduk, ben olsam yerinizde ve İSTİYORSAM bir dakika bile kandırmam kendimi, İSTİYORUM derim, tercihimi kullanırım.

Ama kardeşim olsaydınız şuanki yazdıklarınıza bakarak çok ama çok endişelinirdim, içim içimi yerdi.
Mutluluklar....
 

"seviyorum, vazgeçemiyorum, her şeyi kabul ettim, onsuz yapamıyorum" olayı olsa aynen böyle yazar konuyu kapatırım zaten. olay o değil ama.

riyakarlık yaptığımı düşünmüyorum. ilk başta amacım bu sıkıntıyı bu sürecin sonrasına ertelemekti, bu durumda olan insanlara bunu yapmam.
aynı zamanda gidip geleyim, hem bana nasıl davranıyorlar, hem düzenleri ne göreyim istedim.

amaç buydu zaten başında.

uygun zamanda da sevgilimle konuşup oluruna olmazına bakacaktık.

bu durum değişmiş değil ki.

devam etmemeye karar verirsek zaten onlara söyleyeceğim şey "bizim evlilikten beklentilerimiz uyuşmadı" ki gerçek de bu zaten. şu an ailesinin bana davranışında herhangi bi sıkıntı yok.

ama ben onlar gibi olamam. büyük teyzeyle kocası, küçük dayıyla karısı ve kızı, küçük teyzeyle kocası ve kızı, kayınvalidemle kayınpederim görümcemle sevgilim her akşam aynı evdeler. genelde dayının evinde. bana verilmek istenen evde. her akşam yemeğinde 12 kişiler. en az. çaya 3 komşu daha geliyor. bu normal zaman üstelik. fazladan kimse yok. ben bunu kaldıramam. misafirimdir ağırlarım eyvallah, ama 2 gün misafir ağırladıysam 3. gün kocamla başbaşa kalmak isterim. başka türlüsü beni çok yıpratır.

evet sözlümü seviyorum ama beni bu düzen içine sokarsa onun sevdiği pofuduktan geriye bi şey kalmayacak. o düzen nefretlik bi düzen değil bakın, haftada bir hep beraber toplanılsa ben de çok severim. ama her gün ben yapamam. bana göre değil.

şu an zaten yemeklerde falan filan çok onun sözlüsüymüşüm gibi hissetmiyorum çünkü dediğim gibi gelen giden de oluyor zaten, doğru düzgün konuşamıyoruz. özel durum diye idare ediyorum ki tekrar belirtiyorum idare edilmeyecek bi şey değil ama ben hayatımı bu koşullarla sürdüremem. evlenmemin ne gereği var o zaman yani. ortada yine koca yok.

ve artık ben "böyle böyle olsa ne yapacaksın" dediğimde "öyle olmaz" diyemez. nelerin olabileceğini daha net gördüm çünkü. bilebiliyorum.

riyakarlık olarak görmeyin rica ediyorum, gerçekten rol yapmadım çünkü. çözülmemiş sorunlarım çözülmüş gibi yapmadım. bazıları ben ordayken kendiliğinden çözüldü. dayının evindeydik hep, kayınvalidem asla dayının odasına girmedi mesela, ya da evin düzeniyle ilgili hiçbir şeye karışmadı. onu yapan büyük teyze. kayınvalidemin ne kadar karışacağı yönündeki şüphelerimin büyük kısmı gitti. ama ben o düzene girersem, kayınvalideme kalmayacak o iş. o da ablasına ne kadar posta koyar bilemem. mesela dayının karısının çılgın dedikodusu dönüyor, kayınvalidem ağzını açıp hiçbir şey demiyor. veya kendi yapabileceği işi başkasının üstüne yıkmıyor. bunları gördüm ben bu süreçte.

"seni annemden korumam gerekmiyor, geri kalan herkes için seni annem korur zaten" demişti bana bi kere. "sizdeyken annenle ne yapıyoruz çok ilgilenmiyorsun, beni korumuyorsun" dediğimde. haklıymış mesela. başkasının bana laf söylemesine asla izin vermiyor kadın. ha kendi söylüyor evet ama o da geliniyim diye değil, öyle olduğundan. ki bu aralar allah var, o da söylemiyor.

evet istiyorum, ama bu koşullarda evlenirsem mutlu olmayacağımı ve mutlu edemeyeceğimi de biliyorum. kimseye oyun oynamadım, kimseyi kandırmadım. bu kadar sık görüşmeyi, böyle içli dışlı olmayı kaldıramam sadece. gıybete hiç tahammül edemem, o evde de onun allahı dönüyor. bi de bu teyze hacca gitmiş gelmiş. insanlar gıybeti nasıl günahtan saymıyor anlayamıyorum.

neyse. konu o değil zaten.
 
Son düzenleme:
Peki rol yapmıyorsanız nişanlık kıyafetinize kadar konuşuyorsunuz bu adamla?
Kayınvalidenize nişan olacak mı siz bilirsiniz diyorsunuz?
Şimdi bunu söyleyip nasıl rol yapmadım diyebiliyorsunuz ki? O insanlar sizinle sorunların çözüldüğünü düşünüyorlar, nişanlınız da öyle... Ben bunu hangi amaca hangi kılıfa sokarsanız sokun haksızlık olarak görüyorum.
Siz nişanlınıza dahi gözlemleme isteğinizi söylemediniz.
Kendi içinizde ne yaşıyorsunuz bilemiyorum ama bu yöntem bana ( karşı taraf için) hiç adil gelmedi. Benim gözümde doğru doğrudur, yanlış da yanlıştır. Duruma, kişilere göre değişkenlik göstermez.
Eğer bu evlilik olmaz ben yapamam diyorsanız ve hatta hatta dayı evinin size verileceğini düşünüp yaşayamam diyorsanız, neden açık açık nişanlınıza söylemiyorsunuz? Daha bu sözkonusu dahi olamaz demiyorsunuz.
Olayı anlayacağım daha göreceğim deyip duruyorsunuz ama onların birşey sakladıkları yok ki, gayet açıklar. Anlamak istemeyen, anlayıp da görmezden gelen, anlayıp da hoşnutmuş gibi yapan sizsiniz.
Asıl sorulması gereken soru ise:
Siz ne istiyorsunuz?
 

ben ona "sorunlar çözülmedi, ben şu an üstüme düşeni yapıyorum ama "her şey yolunda" diye algılama, nişanın olup olmayacağı bile net değil, konuşmamız gerekiyor" dedim zaten. bi aksilik olmazsa da yarın konuşacağız bunları. o bunun bilincinde yani. nişanlık için de "olursa nişanda, olmazsa kardeşimin düğününde giyerim" dedim. çünkü gerçekten artık nişan olacaksa nişanlık bakmak için zamanım kalmadı. ama ben bu konularda hep açık oldum ona karşı.
nişan olacaksa, benim erteleme teklif etmem gerekiyordu. ailemin fikri de bu yönde zaten.

dayı evi konusu daha dün konuşuldu. o konu bu yüzden yoruma açık değil zaten. durum henüz belirsiz.

ne istediğimin başından beri net olduğunu sanıyordum. ben sevgilimle evlenmek istiyorum. onunla bi ev, bi düzen kurmak istiyorum. eğer gelenim gidenim olacaksa, önceden kendimi hazırlayıp öyle ağırlamak istiyorum. bu evliliğin sadece ikimizin arasında olmasını istiyorum. ve bunun için güvenceler istiyorum. benim sıkıntım başından beri herkesin her şeye karışmasıydı, insanların aşırı samimi olmasıydı, mesafenin olmamasıydı.

kayınvalidemin müdahil olmayacağı şu an için net, ama bu evlilik ne kadar ikimizin arasında olur onu bilemiyorum.
 
Karmakarışıksınız...
Nişanlınızın ailesi gayet tutarlı ve net insanlar, ne diyorlarsa o...

Siz ne istiyorsunuz derken, evet bu insanlar bu, madem böyle yaşayamazsınız nişanlınızdan beklentiniz nedir?
O size bir mucize yaratamaz ki.
Onların sundukları belli, herşeyi anlıyorsanız ve kabullenmem diyorsanız sihirli bir değnek mi bekliyorsunuz?

Şu kesin ki siz ve onlar çok farklısınız, olumlu olumsuz değil. Onlar tü kaka da demiyorum, üzüldüm bile ben onlar için.
 

ben sadece biraz mesafe istedim. çok içli dışlı olmayalım istedim. aileler birer adım geride dursun istedim. çok şey istediğimi de sanmıyorum.
 
Atomu parcalamak pofudugu anlamaktan daha kolay
Ömrümde olaylari, yasananlari veya söylenenleri böyle didik didik edeni görmedim.
Aslinda olaylar cok net.. kizi isteyen erkek catir catir alir..ailesiymis yengesiymis didisinin didisi laflari size ulastirmaz bile.
Böyle ayrintilarda bogulmaya mahkum etmez sevdigini. Kendisi de takmaz zaten.
Su an siz onlarin evinde ne bulasigi yikiyorsunuz ? Bir kulak ile de aileyi analiz ediyorsunuz?
Böyle dert mi cekilir Allah askina ..
Ama ortada Adam yok ki... bastan sona kadar aile analiz edildi burda sadece.
Buda sözlünün seni ailesine yem etmesi ile alakali. Sizde ugrasip duruyorsunuz böyle..
Ama bence sözlünüzün tam tersini yani ailesine yem etmeyen erkek görmemissiniz ve bunun rahatligini bilmiyorsunuz.
Tahmin bile edemiyorsunuz bence.. yoksa bu adami coktan silerdiniz. Hele ki 9 yil bekleme sonrasi..
Kendinize deger vermiyorsunuz maalesef...
Ilk zamanlar üzülmüstüm adiniza ama siz bu adamsiz yapamiyacaksiniz sanirim.. simsiki tutunmussunuz ona..
Kendiniz istiyorsunuz onu ve bunlari yasamak..
 
Ay valla ben anlamadım sizi. Riyakarlıkla ne alakası var. Siz hiç mi eşinizle sevgilinizle kötü olmadınız. Aramız düzelsin diyip alttan almadınız? Kız nefret ediyorum diyip suratına gülmüyo ki. Fırsat tanıyo sadece.
Bende benzer sorunları yaşadım. Şu geldiğim noktada hala sorunlar yaşıyorum ama kat ettiğim mesafeyi görseniz inanamazsınız. Bazen eşimle merden nereye geldik diye oturup yaşadıklarımızla dalga geçiyoruz.kızımızın bi gülüşü bize dğnyaları unutturuyo. Arayıp da mesaiye kalmam gerekiyo dediğinde yıkılıyorum ben. Onu 2 saat geç görecek olmak bile üzüyo beni. Aynı duyguları eşimdede görüyorum görmesem katlanmazdım.
Şuan eşim yanımda beni korur kollar. Bizim yaşadığımız sorunlarda daha da beter tavırlar içindeydi. O bana değişeceğini göstermiş olmasa ben ona bir şans vermiş olmasam. Kısacası ' biz ' için çabalamış olmasam bu yaşadığım duyguşarın hiç birini yaşayamazdım. Eğer bi şans vermeden ayrılmış olsam ömür boyu acsbaları yanımda taşıyacaktım. Başka biriyle evlensem aklıma gelicekti o olsa nasıl olurdu diye.
Kız nişanlısına demiş zaten hiç bişey hallolmuş değil diye. Kimseyi evlenme vaadiyle kandırım duygularını sömürmüyo ki.
Ailesine bi anda rest çekebilen bi adamın yanında dursam benim aklımda koca bi soru işareti olurdu. Ya bu adama onca sene emek vermişler. Kestirip atabiliyo. İleride benim için aynını yapmayacağının garantisi nedir.
Yorumların hemen hemen hepsini oldukça haklı buluyorum ama son bi şansı haketmeyecek bi durumdada değiller bence. Olayın dışında olunca salt mantıkla daha net görülebiliyo bazı şeyler ama içindeyken zamana ihtiyacı var bu kızın.
Onu pohpohlamak doğru yoldasın deyip sırtını sıvazlamakta saçmalık olur elbet. Ama çabasına bir fırsat tanınmalı..
 

kovuldugunuz, arkadan arakaya istenmediginiz söylenen eve pencereden iki gel gel isaretine bakıp giren siz degil misiniz?
sizin için, ilişkiniz icin dik duramamış, hemen pes edip vazgecip üstüne ne kadar aglassanız da sizin tutundugunuz bunca yılı dramatik ayrılıklarla harcayan insan seviyorum dediginiz kişi degil mi?

sizin yazdıklarınızın özeti niteliginde bir onceki sorularıma yanıt vermemiş, bencillikle itham etmişsiniz, dolayısıyla bu sorularıma da saglıklı bir cevap beklemedigimi şimdiden belirteyim.
zira bu yanıtınız şaşırtmadı çünkü ikili konusmaları aktardıgınızda orada dediginiz seylerin neye tekabül ettigini yazdıgımda da benzer bir tavır icindeydiniz.

bulasık yıkadıgınızı ilk defa yazsanız ve size tekrar tekrar yapılan uyarılara "yardım etmeyeceksem gitmemin de anlamı yok" benzeri bir cumleyle, ne yaptıgınızın bilincinde ve oneriye açık bir tavırla devam etseydiniz o şekilde de cümleye baslamazdım,
hatta o vakit düsünmeniz gereken de bu derdim çünkü bu sorgulama sizi daha farklı yerlere götürür,
bahsettiginiz kalabalık aile ilişkileri icinde sizin yaptıgınız işten memnun olsalar da eksikligini hissetmeyeceklerini belirtmemin nedeni de oydu.
oysa dogum gunleri, bulasıklar, kavgalar, konusulamayan sevgili, evdeki curcuna ve dehşet! olaylar içinde adeta halinizden gayet memnunmuş gibi burada geyik yaparcasına yorum yapıyor sohbet ediyorsunuz,
tuhaf olan da bu durum okuyucu olan bizleri bile empati kurdugumuzda rahatsız ediyorken sizin sorunsuz bir şekilde bulasık yıkamanın gerekliligini anlatabilmeniz.


artık "sizin kocanız hic mi aldatmıyor, dövmüyor?" diyen üyeler gibi yazıyorsunuz, farkında degilsiniz.
nedenlerinizi onaylamasam da belirttiginiz gerekcelerle oraya gitmiş olmanıza ragmen bize yazdıgınız/düsündügünüz gibi orada hareket etmiyorsunuz dedim, karşılıgı bencillik oldu.
bence siz simdiye kadar neler yazdıgınızı bilmiyorsunuz, ya da daha önce gerceklesen pek cok olumsuz olay gibi kendi düsüncelerinizi de unutmaya/reddetmeye meyillisiniz.

eger herkesin kontrolsuz bir şekilde 90 yaşında hasta birinin ölmesi karşısında yıkılmasını normal karsılıyorsanız neden kendi ailenizde aynı hassasiyeti göstermediniz?
bu durumun saglıklı olmadıgını düsünüyorsanız (onlara bunu iletin demiyorum) nasıl olur da bize acıları kücümseyen insanlar diyerek yanlıs buldugunuz birseyi ajitatif söylemlerle mesrulastırıyorsunuz?

üstelik sayfalarca hastanede ahım tuttu diye düsünsünler yazan siz degil miydiniz?
sonra cok iyi birseymiş gibi dede'nin vefaatı degil, kv.nin cektigi eziyet icin dedim diye sonra düzelttiniz...
ancak daha sonra da mustakbel kv.nize olan kızgınlıklarınızın birer suclamadan/iddiadan ibaret oldugunu, özlerinde öyle insanlar olmadıklarından, olumsuz düsünmediklerinden ve iyi niyetlerinden bahsetmeye basladınız...

size sırf bunun icin bile inanclı biri olsam burada daha ilk günden hararetle konuları tartısmak yerine kalkar dua okurum yazmıstım,
evet, haklısınız (!) cok bencilim...

daha da tuhaf olan, onlar tüm bu abartılı davranıslarına nazaran sizin kadar uzatmıyorlar bu süreci, normal hayata dönmeye baslamıslar bile, kutlamalar vs.
ama siz sevgilinizin sundugu bahanelere o kadar icten inanıyorsunuz ki bunu bile görmeyi reddediyorsunuz,
gözlemlediginiz şey aile nasıl davranıyordan ziyade keşke es adayınızın ortak geleceginize ilişkin konulardaki sorumsuzlugu, vurdumduymazlıgı olsaydı...

oysa bunu görmek yerine daha önceden de bahsettigim ve sizin sonraki yorumlarda da tekrarladıgınız gibi kiminle ne konusacagınızı, hangi ortamdan nasıl uzaklasacagınızı, istemediginiz işten nasıl sıvısacagınızı ogrenmeye odaklanmıssınız.
yahu daha geleceginiz belirsiz, eş adayı ortada yok, siz ailesi akrabaları diyorsunuz...
ama size de hak vermek gerek, sevdigim kisinin onceligi ailesiyken bunu elestirmiyor ve kendimi o eve kabul ettirmenin de yollarını arıyorsam (onların deyimiyle alışmak) o aileyle iyi olmanın yollarını arardım herhalde, kendinizce tutarlısınız bu anlamda.
fakat onceliklerinizi saglıklı bir sekilde sıraladıgınız konusunda yanılıyorsunuz...


diger yazdıklarınızda "böyle mi diyeyim?" diye belirttiginiz cümleler simdiye kadar kimsenin size tavsiye ettigi seyler degil,
eger tüm yazılanlardan cıkarımınız buysa gercekten coook cok yanlıs anlamıssınız hepsini,
diger konular icin de böyle anlamlar cıkarıyorsanız... yok, buradaki hicbir seyi okumayın daha iyi.
oysa ben desem oklavayla kovalarlardı mesajınıza bile bunu dememek zaten had bilmekle ilgilidir yazdıgımı hatırlıyorum, cok farklı dusunmuyorduk kısmen onaylamıstınız, bulmak icin sayfalarca geriye gitmeye de luzum yok.
bize genel anlamda "size ne?" yazıyorken dayının özel meselesiyle ilgili eşini aramayı düsünen siz degil misiniz?
neyse ki yapmamıssınız fakat buna teşebbüs ediyorken vazgecseniz bile bize yazdıgınız, ogrettiginiz tutumla çelişmiyor mu?


aslında şimdiye kadar yazdıklarınıza nazaran son yanıtlarınız davranıslarınızla daha tutarlı,
her ne kadar insanları içten içe kandırıyor gibi hareket etseniz de aynen yazdıgınız gibi esas amacınız evlenmek.
bu yolda alt katmıs, işler karısıyormus... adeta hicbiri de gözünüzde degilmiş gibi.
bir yorumda yazıldıgı gibi konu tam anlamıyla bir bdv klasigi oldu artık,
size kocişinizle mutluluklar dilerim...

artık basiretinizin baglandıgını da düsünmüyorum, yoksa bize aktardıgınız olayları yaşamış olmazdınız.
son olarak, komşunun dedigini kafanıza takıp onun icin kavga cıkarana kadar cok daha ciddi sorunlarınızı dert etmenizi tavsiye ederim.
 

Bizi ilgilendiren bir kısım olmadığı doğrudur.

Bu sebeple yazılan yorumları takdir etmeniz beklenir zaten. Bizi ilgilendirmiyor çünkü. Kayınvalideniz sizi sabahtan akşama dövse, akşam da sevgiliniz gelip dövse bile benim ruhum duymaz.

Ama yine de buraya yazıyorum, yazıyorum ki kendinizi kandırdığınız gibi beyanlarınızın mantıklı olduğunu düşünmeyin.

Olayın sonunu biliyorum sadece, başını bilmiyorum diye anlattığınız olayı anlatmak istememenizin sebebi dehşet yorumlar alacak olmanız. Zaten sebebi de hiç önemli değil bu teklifin. Yapılabilme cesareti önemli.

Adam o süper acılı, hiçbir şey konuşulamayan taziye evinde, kendi ve ailesi inanılmaz ötesi mahcup iken, annesinin alt katında oturmaktan bahsedebilmiş. Anlıyor musunuz bunu? Bu size gelmiş. Atom bombası niteliğinde bir konu güya mahcup ve muhteşem korumacı sevgiliden gelmiş.

Bu konuya başlarken sizin için çok üzülmüştüm. Şu an ise tek amacınızın evlenmek olduğunu ve onun dışındaki olaylara pek üzülmeyeceğinize inanıyorum.

Evet, ben başkalarının acılarını küçümserim. Şaka değil, gerçekten küçümsüyorum. 90 yaşında yıllardır ağır hasta biri öldü diye üzülene üzülme demem, 40 gün yasta olana olma demem.

Ama üzüntüden hiçbir şey konuşulamayacak durumda olan ailenin alt katta oturma lafını geçirmesine karşılık ''Siz ne oyunlar peşindesiniz? Kimi kandırdığınızı sanıyorsunuz?'' derim. Bu konuda yorum yaparım yani, onlara söylemesem bile mutlaka yaparım.


Kayınvalidenin hiçbir şeye müdahil olmayacağı kesinmiş. İnanılmaz kesin gerçekten. Eğer algı probleminiz varsa tamamen kesin.

Şu kısma da cidden yazacak şeylerim var.

gerçekten yeter ya. onlar böyle yapıyor. bu şekilde davranıyor. bana düşen sadece acılarına saygı duyup destek olmak. içeriği veya süresiyle ilgili yorum yapma hakkını kendimde görmüyorum. açıkçası bundan bana ne? ve haliyle size ne?

Terbiye sınırlarında gezmeyi aşağılandığınız zamanlarda yapmanızı tavsiye ederim. Mesela 9 yıllık sevgiliniz gelip de size ''Gelin alan biziz. Bizim düzenimiz belli. Sen bizim düzenimize uyacaksın.'' dediğinde yapın bunu.

Tutup da evlendiğiniz zaman yaşayacaklarınızdan endişelenip size yorum yazan insanlara yapmayın, benden size tavsiye. Biz böyle gördük.

Size ne demişsiniz. Bize ne elbette? Tuvalete gitme sesimi bile kayınvalideme duyurma teklifi bana yapılmadı. Yapılamaz da zaten.

Ekleme: Bu forumda bu başlık dışında da, genel olarak gördüğüm en mantıklı ve düzgün yorumları yapan üyeler başlığınıza toplanmış, sizi uyarıyorlar. Hatta bu sayede sağduyusuz üyeleri konu dışında tuttular. Size bunun değerini bilmenizi öneriyorum.
 
Konuda karışıklık çıkmış diye bildirim gelmemiş bana

Konuştunuz mu pigme pofuduk , nereye bağlandı ev işi?


hemen size kısa bir özet geçeceğim, biraz bunaldım çünkü.
belki sizin alıntılanmış mesajınızın altına biraz kirlilik yapıp başka konulara da cevap vereceğim, o yüzden kusura bakmayın. diğer üyeler zaten açıklamasını yapmış olduğum şeyleri sormuşlar çünkü, yazdığım mesajların çok anlaşılmadığını düşündüm ve yinelemek istemiyorum, sizin sorunuzun cevabını henüz vermemiş olduğumdan şimdi cevaplandırayım.

ev işinin aslı şu öncelikle:

kayınpederim, 2010 yılında, henüz inşaat halinde olan bi binadan 2 daire aldı. biri en üstte dubleks, biri alt çaprazında 3+1. "bi tane oğlum var, beraber otururuz" demiş, alttaki dairenin tapusunu sevgilimin üstüne yapmış. o zamanlar ben sadece sevgilisiydim, adamın malvarlığı üzerinde herhangi bir söz hakkım olmadığını düşünüp herhangi bir yorum yapmadım.

sevgilimin anneannesiyle dedesi, küçük dayıyla birlikte eryaman'da oturuyordu. 2012 başlarında, anneanne iyice yaşlanıp dedenin durumu ağırlaşmaya başlayınca, sevgilim de hala okuyor olunca, kayınpederim sevgilimin olan eve kendi kayınpederini getirdi. sevgilimin büyük teyzesiyle eniştesi de evlerini kapatıp dayının yanına yerleşti. dayıya oraya taşınmaları teklif edilirken de o evin onlara anneanneyle dede hasta olduğu için, onlar rahmetli olana kadar verildiği söylendi. onlar taşındıktan birkaç hafta sonra da kayınpederim üst kattaki kendi evine taşındı.

2013 sonunda anneanne rahmetli oldu. 2014 başında, dede artık iyice ağırlaşınca, küçük teyze de dayının üstündeki daireye taşındı.

dede de rahmetli olunca, haliyle dayının çıkması gerekiyor, çünkü en baştan öyle konuşuldu.

benim bilmediğim kısım, konuyu kimin açtığı. bu konu da o yüzden yoruma açık bi konu değildi. eğer kayınpederim, babasını 10 gün önce kaybetmiş adama "evimi boşalt" demişse, bu cidden ağır. ama dayı cenazeden 10 gün sonra, durumu hatırladığını belirtir şekilde, "evi boşaltacağım" dediyse, bu normal olan. ben bile işin incesini uzununu bilmeden sevgilime herhangi bi yorumda bulunmadım.

biz kendi aramızda da konuştuk, avantajları dezavantajları nelerdir tartıştık. onun ailesi henüz konuşmadık diye biliyor. yani ben o evi bize vermek istediklerini bilmiyorum. şimdi konuşulan her şeyi buraya yazmaya kalksam çok uzun sürer, o yüzden direk sonucunu yazıyorum.

"ben o evde oturmak istemiyorum, kimsenin bana gelip de o evle ilgili konuşmasını da istemiyorum.bu konuyu ailenle aranda hallet. beni yüzgöz etme." dedim.

yani dayının evden çıkması normal çünkü baştan öyle konuşulmuştu. ama ben bize başka ev verileceği için dayıdan kira alırlar dayı orda oturmaya devam eder diye düşünmüştüm. tapu sevgilimin olunca, biz de evleniyor olunca, o evi bize vermek istemeleri de normal. ama benim bunu kabul etmemem de normal.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…