- Konu Sahibi pigme pofuduk
-
- #1.941
Aslında pofuduk böyle uzun uzun güzel güzel yazıyosun açıklamaya çalışıyosun kendince. Ama sanırım ' aramızda geçenler hiç hoş değildi. Konuştuk karşılıklı özverili olmaya karar verdik. 9 senenin hatırına tekrar demicem' desen. Uzun uzun açıklamak yerine kısaca böyle desen bence kimse takılmıcak
Biraz seni anladığımı düşünüyorum. Az buçuk benzer şeyler yaşadığımız için. O yüzden tavrın çok yabancı değil. Sende biraz fazla duygusal hareket ediyosun.
Adam olacak kız ve diğer arladaşlar anladığım kadarıyla sorunlarının karşısında daha sağlam duruşlar sergilemişler eşleriyle birlikte. Hemde dışardan bakan bi göz olarak daha objectif davranıyolar sanırm.
Aslında ortada kızılcak bi durum yok..
Dehşet gelişmeyide hala merak etmekteyim..
Ben evlendikten sonra şunu anladım. Her evin kendine ait bi düzeni var. Her evin bi 'normali' var. Benim kayınvalidemin bi kaç önce babası vefat etti. Taziye evinde gülüşenler bile gördüm. Evli görümcem 1 buöuk saatlik mesafede bir ilde oturduğu halde dedesinin cenazesine gelmedi. Üstelik bebeği işi falanda yok. Çok tuhafıma gitti.ilk başta dediğini yazmayı ben de çok isterim ama konuşmak istediğim her şeyi konuşup sonuca ulaşmadan onu yazarsam yalan söylemiş gibi hissederim.
adam olacak kız'ı anlayabiliyorum. onun eşi polis çünkü. belirli bi yaşta annesinin evinden çıkmış, başka düzenler görmüş. böyleleri annelerinin babalarının karşısında daha dik durabilir, mesela babam da öyle. 15 yaşında kuleliyi kazanıp evden çıkmış adam. 29 yaşında evlenirken de haliyle annesini babasını karıştırmamış. benimki öyle değil ki. sadece askere giderken çıktı o evden. hiç çıkmadı da denebilir bu yüzden.
dehşet gelişmeyi de yazayım madem, çok uzayacak gibi duruyor çünkü. detaya girmiyorum, sadece özet geçiyorum ve bu konu yoruma açık bi konu değil.
kayınvalidemin altında oturan dayı, dedenin vefatından sonra evi boşaltıyor. o evin tapusu sanırım sevgilimin üstüne. haliyle orayı bize vermek istiyorlar.
bildiğim bu kadar.
bazı ailevi sorunlar var, sevgilim anlatamıyor çünkü onunla veya onun ailesiyle ilgili değil dayısıyla ilgili. "senin bilmeni belki istemeyebilir, bazı durumlar var ama netleşince elimden geldiğince sana bilgi vericem" dedi, iki gündür de o yüzden evdeler. telefonu kapalı mesela şu an. evi boşaltması da bu sorunla ilgili olabilir, neden çıkıyor bilmiyorum. bilmediğim için yazamadım.
tekrar söylüyorum, evin bize teklif edilmiş olması yoruma kapalı. sebeplerini bilmediğim için sağlıklı bilgi veremedim çünkü.
Ben evlendikten sonra şunu anladım. Her evin kendine ait bi düzeni var. Her evin bi 'normali' var. Benim kayınvalidemin bi kaç önce babası vefat etti. Taziye evinde gülüşenler bile gördüm. Evli görümcem 1 buöuk saatlik mesafede bir ilde oturduğu halde dedesinin cenazesine gelmedi. Üstelik bebeği işi falanda yok. Çok tuhafıma gitti.
Benim babannem ameliyat oldu. Küçücük bebeğimi aldım geldim. 3 kuzenim var evli çocuklu hepimiz ülkemizin bi ucundayız. Haberi aldığımız gün hepimiz yola çıktık işi oşan işinden izin aldı geldi.
Herkesin 'normali' farklı yani.
Biri bana babannem yoğun bakımdayken gelip sözünden bahsedecek olsa bi tane geçiririm suratına. Sen bence davranman gerektiği gibi davranmışsın.
Tek başına onların sana uymasını beklenemezdi.
Bende ailevi meseleler konuşulduğunda direk çıkarım evli olduğumuz halde . Çok karışmamak lazım. Sana yansıtmadan halledilir umarım bu durum
Bence sana dokunan bi konu olmadıkça hiç bulaşmamal en iyisi..herkesin normali var işte. babama dedelerinin ninelerinin cenazesini haber vermemişler, o zamanlar iletişim ulaşım şimdiki gibi değil diye. dedemin cenazesine biz gidemedik, yani kardeşimle ben babamın arkadaşında kaldık, kardeşim küçüktü çünkü, annemi ağlarken görünce hasta oluyordu. annem annesinin babasının cenazesinde bulunamadı, "bi de beni mi beklesinler, bekletmeyin" dedi. yol 10 saat, hava ortalama 35 derece.
herkesin normali farklı ve bu konu "neden böyle yapıyorsunuz" diye sorulacak bi konu değil.
kayınpederim anlatırken duydum ben, memlekette insanlar cenaze yıkanırken görmek istemişler, "bu adam yatalaktı, iyi bakılmış mı, yarası beresi var mı" diye. bu insanlar mı yüzüğün olmadığını fark etmeyecek? her taziyeye gelen acı paylaşmaya gelmiyor gerçekten. o yüzden ben karışamam.
veraset işlemleri konuşulurken de çıktım ben. o konuda sıkıntı çıkacak gibi geldi bana kayınpederimle küçük teyze arasında. çıkmamış da olabilir tabi ben bilemem. bu denli "aile meselesi" şeyleri bilmek de istemem. benimki bilinsin istemem çünkü.
valla bugünkü olay biraz karışık gibi geldi bana, adamın şahsi sıkıntıları var anladığım kadarıyla. bilemiyorum. bilirsem evden neden çıktığını anlarsam yazarım. onun taşınması iyi olmaz çünkü bence, başka açıdan bakınca da iyi olur aslında, ama o hangi açıdan baktı da çıkmak istiyor bilmiyorum. bugün eşini aramayı düşündüm sonra vazgeçtim. bana ne dedim geçtim. sevgilim anlatırsa öğrenirim.
Bence sana dokunan bi konu olmadıkça hiç bulaşmamal en iyisi..
Yazdığınız tüm yorumlara katılıyorum, çok çok beğen seçeneği olsa kullanırdım.elalem ne der diye yüzük tak sofralarına oturdum de ikide bi git misafire bulaşığa yardım et hiçbi şey belli değil de nisan kıyafeti bak, bu iş içine sindi pofuduk bunu demen yeter kimse senden uzun uzun açıklama beklemiyo ki ama sen yazdıkça cevap veriyoruz çünkü cidden çok saçma bazı şeyler, bişey yazıyorum sonra bakıyorum başka üyeler de aynı şeyleri yazmış demek ki benzer şeyler kafamıza yatmıyo ki bizim kafamıza yatması da sorun değil
yakında aslında evet ben de kır düğünü istiyodum ama farkında değildim kv içimdeki kır düğünü hevesini açığa çıkardı psikolog gibi kadın çoğu gelin böylesini hayal eder ama bulamaz dersen şaşırmıcam
Ben bu yorumunuzu hayretlerle okudum, bir mesajınız daha vardı insanları bencillikle itham ettiğiniz. Neyse...şu ana kadar gerçekten zaman ayırıp yorum yazan arkadaşları kırmamaya çalıştım, cevap yazarken her zaman üslubuma dikkat ettim, hiç kimseyi incitmek istemedim. ama en sert mesajım bu olabilir, o yüzden şimdiden özür diliyorum.
dedem vefat ettiğinde ben anneme teyzemlere "adam çocuklarını evlendirdi, torunlarını gördü, torunlarının çoğunu evlendirdi, torununun çocuğunu bile gördü. bütün çocukları yerleşti kendi düzenlerini kurdu zaten. toplayın artık kendinizi, hepinizin evde çocuğu var, hepinizin sorumluluğu var, size de bi şey olursa biz ne yapacağız" dedim. diyebildim bunu çünkü ucundan kıyısından cenaze sahibi sayılırdım. bi de ergenliğimin zirvesindeydim tabi, o sene okul-dersane çok ağırdı, zaten ben olayı çok algılayamadım sanırım.
aslına bakarsanız ben ölüme de çok üzülen bi insan değilim, neden bilmiyorum. allah uzun ömür versin, annem babam başımda, belki ondan. belki bu kadar büyük bi acı yaşamadığımdan.
abarttıklarını ben de biliyorum. böyle şeyleri hep abartıyorlar onu da biliyorum. ama cenaze onların cenazesi. benim söz hakkım var mı?
kayınpederim ne zamandır işe doğru düzgün gitmiyor bilmiyorum, iş kendi işi olduğundan sıkıntı yok. kayınvalidem dede ağırlaşınca emekli olmuştu zaten, 1 sene kadar oluyor. küçük teyze birkaç aydır haftalık rapor alıyor, arada göstermelik gidiyor, bence kul hakkına giriyor ama beni ilgilendirmiyor. kızlar sadece okula gidiyor, dışarı çıkma yok. sevgilim işten gelirken alınması gereken varsa alıp geliyor, o da çıkmıyor.
"amma abarttınız, allah rahmet eylesin de çok uzattınız, normal hayatınıza dönün artık, bizim burda sözümüz bozuldu, düzene girebilirseniz, sevgilim de evden çıkabilirse oturup konuşmayı planlıyoruz, dede öldü gitti de burda benim sözüm bozuluyor" mu diyeyim? taziyeye gelip gidenleri evden mi kovayım napayım? çarşamba çok gelen giden oldu, ikramlıklar bitti diye perşembe iş çıkışı sevgilim alışveriş yaptı mesela, "o bana lazım, kaldırın şeyinizi kendiniz alın" mı diyeyim? "senin gelenin gidenin yanında durmana gerek yok ben nolucam" mı diyeyim? "hadi bitti artık dağılın" mı diyeyim?
benim bunları söylemeye hakkım var mı? cenaze sahibi ben miyim? o evde öyle bi düzen var, sevgilim şu sıra evin diğer bireyleri gibi evde olmak zorunda. zorla mı çıkarayım?
dededen sonra annem bile toparlanamadı açıkçası. "birinin babası daha toprak oldu" diye ağlıyor kadın evde. yarın tekrar bi şeyler hazırlayıp gidecek. benim annem bile diyorum bakın.
"adam 90ına gelmiş, yaşayacağı kadar yaşamış" dersem, "babası 90 yaşına gelince ölsün diye gözünün içine bakar bu" derler. haklı da olurlar. bunu mu dedirteyim?
gerçekten yeter ya. onlar böyle yapıyor. bu şekilde davranıyor. bana düşen sadece acılarına saygı duyup destek olmak. içeriği veya süresiyle ilgili yorum yapma hakkını kendimde görmüyorum. açıkçası bundan bana ne? ve haliyle size ne?
Ben bu yorumunuzu hayretlerle okudum, bir mesajınız daha vardı insanları bencillikle itham ettiğiniz. Neyse...
Gerçekten anlamıyorum, ben bu ilişkiyi yaşamak istiyorum, seviyorum vazgeçmiyorum, deseniz kimse kendini ne bu kadar yoracak ne de birşeyler anlatmaya çalışacak.
Bakıyormuşsunu, gözlemliyormuşsunuz, aslında çözülmemiş de çözülmüş gibi yapıyormuşsunuz vs...
Oyun mu bu?
İnsanların sofrasında oturduğunuz için hatır bilebilecek incelikte bir insansınız ama böyle birşeyde sırf insanları gözlemlemek için kafanızdaki çözülmemiş olayları çözülmüş gibi, taze gelin modunda devam ediyorsunuz.
Eğer kendinizi kandırmaya çalışmıyor ve hakikaten insanlara rol yapıyorsanız emin olun bu benim gözümde çok ama çok daha ağırdır.
Diyelim ki dediğiniz doğru, gözlemlemek adına problem yokmuş gibi, herşey güllük gülistanlık devam ediyorsunuz,
peki devam etmek istemezseniz ne olacak?
O insanlar size gelin diyorlar, evlenecek biliyorlar. Gayet samimi davranışlar sergiliyorsunuz. Bu onlara haksızlık değilmi?
Onca zaman iyiydik demeyecekler mi? Ee ne oldu, çözülmeyen neymiş diye şaşırmayacaklar mı?? Sizi gözlemlemek için mi yaptım diyeceksiniz? Düşünmediği, hissetmediği gibi davranmak ya da gerçekleri kafasındakileri gizlemek en büyük acıyı verir karşı tarafa.
Ha yok sadece mantığınızı susturmanın yolunu böyle buldunuz, şuanki durumdan hoşnutsanız problem yok.
Ama insanları olmayan birşeyi varmış gibi göstermeye de sizin hakkınız yok.
Seviyorum, devam ediyorum demak bu kadar zor olmasa gerek Pofuduk, ben olsam yerinizde ve İSTİYORSAM bir dakika bile kandırmam kendimi, İSTİYORUM derim, tercihimi kullanırım.
Ama kardeşim olsaydınız şuanki yazdıklarınıza bakarak çok ama çok endişelinirdim, içim içimi yerdi.
Mutluluklar....
Peki rol yapmıyorsanız nişanlık kıyafetinize kadar konuşuyorsunuz bu adamla?"seviyorum, vazgeçemiyorum, her şeyi kabul ettim, onsuz yapamıyorum" olayı olsa aynen böyle yazar konuyu kapatırım zaten. olay o değil ama.
riyakarlık yaptığımı düşünmüyorum. ilk başta amacım bu sıkıntıyı bu sürecin sonrasına ertelemekti, bu durumda olan insanlara bunu yapmam.
aynı zamanda gidip geleyim, hem bana nasıl davranıyorlar, hem düzenleri ne göreyim istedim.
amaç buydu zaten başında.
uygun zamanda da sevgilimle konuşup oluruna olmazına bakacaktık.
bu durum değişmiş değil ki.
devam etmemeye karar verirsek zaten onlara söyleyeceğim şey "bizim evlilikten beklentilerimiz uyuşmadı" ki gerçek de bu zaten. şu an ailesinin bana davranışında herhangi bi sıkıntı yok.
ama ben onlar gibi olamam. büyük teyzeyle kocası, küçük dayıyla karısı ve kızı, küçük teyzeyle kocası ve kızı, kayınvalidemle kayınpederim görümcemle sevgilim her akşam aynı evdeler. genelde dayının evinde. bana verilmek istenen evde. her akşam yemeğinde 12 kişiler. en az. çaya 3 komşu daha geliyor. bu normal zaman üstelik. fazladan kimse yok. ben bunu kaldıramam. misafirimdir ağırlarım eyvallah, ama 2 gün misafir ağırladıysam 3. gün kocamla başbaşa kalmak isterim. başka türlüsü beni çok yıpratır.
evet sözlümü seviyorum ama beni bu düzen içine sokarsa onun sevdiği pofuduktan geriye bi şey kalmayacak. o düzen nefretlik bi düzen değil bakın, haftada bir hep beraber toplanılsa ben de çok severim. ama her gün ben yapamam. bana göre değil.
şu an zaten yemeklerde falan filan çok onun sözlüsüymüşüm gibi hissetmiyorum çünkü dediğim gibi gelen giden de oluyor zaten, doğru düzgün konuşamıyoruz. özel durum diye idare ediyorum ki tekrar belirtiyorum idare edilmeyecek bi şey değil ama ben hayatımı bu koşullarla sürdüremem. evlenmemin ne gereği var o zaman yani. ortada yine koca yok.
ve artık ben "böyle böyle olsa ne yapacaksın" dediğimde "öyle olmaz" diyemez. nelerin olabileceğini daha net gördüm çünkü. bilebiliyorum.
riyakarlık olarak görmeyin rica ediyorum, gerçekten rol yapmadım çünkü. çözülmemiş sorunlarım çözülmüş gibi yapmadım. bazıları ben ordayken kendiliğinden çözüldü. dayının evindeydik hep, kayınvalidem asla dayının odasına girmedi mesela, ya da evin düzeniyle ilgili hiçbir şeye karışmadı. onu yapan büyük teyze. kayınvalidemin ne kadar karışacağı yönündeki şüphelerimin büyük kısmı gitti. ama ben o düzene girersem, kayınvalideme kalmayacak o iş. o da ablasına ne kadar posta koyar bilemem. mesela dayının karısının çılgın dedikodusu dönüyor, kayınvalidem ağzını açıp hiçbir şey demiyor. veya kendi yapabileceği işi başkasının üstüne yıkmıyor. bunları gördüm ben bu süreçte.
"seni annemden korumam gerekmiyor, geri kalan herkes için seni annem korur zaten" demişti bana bi kere. "sizdeyken annenle ne yapıyoruz çok ilgilenmiyorsun, beni korumuyorsun" dediğimde. haklıymış mesela. başkasının bana laf söylemesine asla izin vermiyor kadın. ha kendi söylüyor evet ama o da geliniyim diye değil, öyle olduğundan.
evet istiyorum, ama bu koşullarda evlenirsem mutlu olmayacağımı ve mutlu edemeyeceğimi de biliyorum. kimseye oyun oynamadım, kimseyi kandırmadım. bu kadar sık görüşmeyi, böyle içli dışlı olmayı kaldıramam sadece. gıybete hiç tahammül edemem, o evde de onun allahı dönüyor. bi de bu teyze hacca gitmiş gelmiş. insanlar gıybeti nasıl günahtan saymıyor anlayamıyorum.
neyse. konu o değil zaten.
Peki rol yapmıyorsanız nişanlık kıyafetinize kadar konuşuyorsunuz bu adamla?
Kayınvalidenize nişan olacak mı siz bilirsiniz diyorsunuz?
Şimdi bunu söyleyip nasıl rol yapmadım diyebiliyorsunuz ki? O insanlar sizinle sorunların çözüldüğünü düşünüyorlar, nişanlınız da öyle... Ben bunu hangi amaca hangi kılıfa sokarsanız sokun haksızlık olarak görüyorum.
Siz nişanlınıza dahi gözlemleme isteğinizi söylemediniz.
Kendi içinizde ne yaşıyorsunuz bilemiyorum ama bu yöntem bana ( karşı taraf için) hiç adil gelmedi. Benim gözümde doğru doğrudur, yanlış da yanlıştır. Duruma, kişilere göre değişkenlik göstermez.
Eğer bu evlilik olmaz ben yapamam diyorsanız ve hatta hatta dayı evinin size verileceğini düşünüp yaşayamam diyorsanız, neden açık açık nişanlınıza söylemiyorsunuz? Daha bu sözkonusu dahi olamaz demiyorsunuz.
Olayı anlayacağım daha göreceğim deyip duruyorsunuz ama onların birşey sakladıkları yok ki, gayet açıklar. Anlamak istemeyen, anlayıp da görmezden gelen, anlayıp da hoşnutmuş gibi yapan sizsiniz.
Asıl sorulması gereken soru ise:
Siz ne istiyorsunuz?
Karmakarışıksınız...ben ona "sorunlar çözülmedi, ben şu an üstüme düşeni yapıyorum ama "her şey yolunda" diye algılama, nişanın olup olmayacağı bile net değil, konuşmamız gerekiyor" dedim zaten. bi aksilik olmazsa da yarın konuşacağız bunları. o bunun bilincinde yani. nişanlık için de "olursa nişanda, olmazsa kardeşimin düğününde giyerim" dedim. çünkü gerçekten artık nişan olacaksa nişanlık bakmak için zamanım kalmadı. ama ben bu konularda hep açık oldum ona karşı.
nişan olacaksa, benim erteleme teklif etmem gerekiyordu. ailemin fikri de bu yönde zaten.
dayı evi konusu daha dün konuşuldu. o konu bu yüzden yoruma açık değil zaten. durum henüz belirsiz.
ne istediğimin başından beri net olduğunu sanıyordum. ben sevgilimle evlenmek istiyorum. onunla bi ev, bi düzen kurmak istiyorum. eğer gelenim gidenim olacaksa, önceden kendimi hazırlayıp öyle ağırlamak istiyorum. bu evliliğin sadece ikimizin arasında olmasını istiyorum. ve bunun için güvenceler istiyorum. benim sıkıntım başından beri herkesin her şeye karışmasıydı, insanların aşırı samimi olmasıydı, mesafenin olmamasıydı.
kayınvalidemin müdahil olmayacağı şu an için net, ama bu evlilik ne kadar ikimizin arasında olur onu bilemiyorum.
Karmakarışıksınız...
Nişanlınızın ailesi gayet tutarlı ve net insanlar, ne diyorlarsa o...
Siz ne istiyorsunuz derken, evet bu insanlar bu, madem böyle yaşayamazsınız nişanlınızdan beklentiniz nedir?
O size bir mucize yaratamaz ki.
Onların sundukları belli, herşeyi anlıyorsanız ve kabullenmem diyorsanız sihirli bir değnek mi bekliyorsunuz?
Şu kesin ki siz ve onlar çok farklısınız, olumlu olumsuz değil. Onlar tü kaka da demiyorum, üzüldüm bile ben onlar için.
öncelikle, bulaşığın nasıl yıkandığını gayet iyi biliyorum, merak etmeyin.
ben orda bulaşık yıkarken bazen duymam sanıyorlar biliyor musunuz? neler neler duyduğumu, hangi sorulara cevap bulduğumu yazsam şaşarsınız.
kim kime nasıl davranıyor, kimin arkasından ne konuşuluyor ama yüzüne ne deniyor hepsini biliyorum. dolayısıyla kimin arkamdan konuşma ihtimalinin olduğunu yani kimin ne kadar samimi olduğunu da görüyorum.
ve bunun gibi bi sürü şey.
o mevzu hariç kayınpederimin beni asla incitmediğini defalarca yazmışımdır, bizim anlaşmazlığımız kayınvalidemleydi zaten. kayınvalideme ve hatta teyzelere çok kırgınım, teyzenin biriyle selam sabah hariç konuşmuyorum ve bu konuyu dün kayınvalidemle de konuştuk, kırgınlıklara nasıl bakılıyor onu da biliyorum artık, bunun gibi bi sürü şey öğrendim.
önceliklerimi sıralarken ciddi sıkıntılarım yok, yarın buluşup konuşacağımızı zaten belirttim, ordan dönüşte hep oturup konuştuğumuzu da söyledim. önceliğim aile değil, ama aileyi de gözlemliyorum. benim hatam belki de bu adamı hiç ailesinin yanında gözlemlememekti, onu da telafi ediyorum.
her insanın sorun çözme yönteminin ve olaylara tepkilerinin farklı olduğunu da defalarca belirttim. ben kavga çıkarırım, sonra da bi daha konuşmam. ama ben böyle yapıyorum diye herkes böyle yapmak zorunda değil. kimseyi "doğrusu bu, böyle yapacaksın" diye zorlayamam. burda anlaşamıyor olabiliriz.
ya ben açıkçası burdaki bazı üyelerin başkalarının acılarını çok küçümsediğini düşünüyorum. demek ki siz sevgilinize "bu insanlar dedene değer vermiş "mekanı cennet olsun" demeye gelmiş ama sen onları salla gel benimle ilgilen" diyebilecek bencilliktesiniz. ben değilim, kusura bakmayın.
şu ana kadar gerçekten zaman ayırıp yorum yazan arkadaşları kırmamaya çalıştım, cevap yazarken her zaman üslubuma dikkat ettim, hiç kimseyi incitmek istemedim. ama en sert mesajım bu olabilir, o yüzden şimdiden özür diliyorum.
dedem vefat ettiğinde ben anneme teyzemlere "adam çocuklarını evlendirdi, torunlarını gördü, torunlarının çoğunu evlendirdi, torununun çocuğunu bile gördü. bütün çocukları yerleşti kendi düzenlerini kurdu zaten. toplayın artık kendinizi, hepinizin evde çocuğu var, hepinizin sorumluluğu var, size de bi şey olursa biz ne yapacağız" dedim. diyebildim bunu çünkü ucundan kıyısından cenaze sahibi sayılırdım. bi de ergenliğimin zirvesindeydim tabi, o sene okul-dersane çok ağırdı, zaten ben olayı çok algılayamadım sanırım.
aslına bakarsanız ben ölüme de çok üzülen bi insan değilim, neden bilmiyorum. allah uzun ömür versin, annem babam başımda, belki ondan. belki bu kadar büyük bi acı yaşamadığımdan.
abarttıklarını ben de biliyorum. böyle şeyleri hep abartıyorlar onu da biliyorum. ama cenaze onların cenazesi. benim söz hakkım var mı?
kayınpederim ne zamandır işe doğru düzgün gitmiyor bilmiyorum, iş kendi işi olduğundan sıkıntı yok. kayınvalidem dede ağırlaşınca emekli olmuştu zaten, 1 sene kadar oluyor. küçük teyze birkaç aydır haftalık rapor alıyor, arada göstermelik gidiyor, bence kul hakkına giriyor ama beni ilgilendirmiyor. kızlar sadece okula gidiyor, dışarı çıkma yok. sevgilim işten gelirken alınması gereken varsa alıp geliyor, o da çıkmıyor.
"amma abarttınız, allah rahmet eylesin de çok uzattınız, normal hayatınıza dönün artık, bizim burda sözümüz bozuldu, düzene girebilirseniz, sevgilim de evden çıkabilirse oturup konuşmayı planlıyoruz, dede öldü gitti de burda benim sözüm bozuluyor" mu diyeyim? taziyeye gelip gidenleri evden mi kovayım napayım? çarşamba çok gelen giden oldu, ikramlıklar bitti diye perşembe iş çıkışı sevgilim alışveriş yaptı mesela, "o bana lazım, kaldırın şeyinizi kendiniz alın" mı diyeyim? "senin gelenin gidenin yanında durmana gerek yok ben nolucam" mı diyeyim? "hadi bitti artık dağılın" mı diyeyim?
benim bunları söylemeye hakkım var mı? cenaze sahibi ben miyim? o evde öyle bi düzen var, sevgilim şu sıra evin diğer bireyleri gibi evde olmak zorunda. zorla mı çıkarayım?
dededen sonra annem bile toparlanamadı açıkçası. "birinin babası daha toprak oldu" diye ağlıyor kadın evde. yarın tekrar bi şeyler hazırlayıp gidecek. benim annem bile diyorum bakın.
"adam 90ına gelmiş, yaşayacağı kadar yaşamış" dersem, "babası 90 yaşına gelince ölsün diye gözünün içine bakar bu" derler. haklı da olurlar. bunu mu dedirteyim?
gerçekten yeter ya. onlar böyle yapıyor. bu şekilde davranıyor. bana düşen sadece acılarına saygı duyup destek olmak. içeriği veya süresiyle ilgili yorum yapma hakkını kendimde görmüyorum. açıkçası bundan bana ne? ve haliyle size ne?
Konuda karışıklık çıkmış diye bildirim gelmemiş bana
Konuştunuz mupigme pofuduk , nereye bağlandı ev işi?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?