- 2 Temmuz 2015
- 151
- 102
- 18
- Konu Sahibi RenginKorkmaz
- #41
hanimefendi..her yorumu psikoloji dersi gibi olan birinin PDR nin acilimini bilmemesi imkansiz..iyi geceler size..
Aşağıdaki videoyu izleyerek sitemizi ana ekranınıza web uygulaması olarak nasıl kuracağınızı öğrenebilirsiniz.
Not: Bu özellik bazı tarayıcılarda mevcut olmayabilir.
hanimefendi..her yorumu psikoloji dersi gibi olan birinin PDR nin acilimini bilmemesi imkansiz..iyi geceler size..
AYNEN KATILIYORUM MESAJINIZA..Hepimizin hayatının bir takım zorlukları vardır. Hayatınız rayına oturmuş gibi gözüküyor. Evlilik kısmet işidir. Yarın bir gün çok sevdiğiniz sevilidiğiniz biri çıkabilir de çıkmayabilir de. Çıkarsa ne ala. Ama çıkmazsa da evlenmek zorunda değilsiniz. Kendi ayaklarınız üzerinde durabilen özgür bir kadınsınız
Ben önyargi yapmadim ve alay ettiginizide düsünmedim.. agizdan zorla laf almayi hic sevmem..en basta aciklama yapmanizi (türkceyi fazla bilmediginizi) veya söylemek istemediginizi net olarak belirtmenizi tercih ederdim..kusura bakmayin..Ben pskiloji uzmani degilim. Yurtdisinda yasiyorum. Ama siklikla vatanima geliyorum. Hayatimda o kadar manyakla karsilastim ki herseyin ustesinden tek basina cikabilmek namina INGLIZCE sitelerden bilgiler edindim. Onlarin davranislarini anlayabilmek icin cok caba sarfettim. Her yazimda psikolojik terimlerle karsilasmissaniz nedeni budur. Ama ben bilgileri Ingilizce kaynaklardan edindigim icin cogu Turkce terimleri bilmem. Ayrica Turkcemin iyi olmadigini, yetersiz oldugunu biliyorum.
Tabi herkesin algisi tecrubesine gore gelisir. Icine cok kapanik Turk milletinin herseyi alay zannetmesine, asiri onyargili ve negatif yaklasimina da ben bir anlam veremiyorum.
Mesela ne geregi vardi bu ters cevabinizin onu da ben soracagim. Bilmiyorsam bilmiyorumdur! Insanin ustune gideceginize aciklamasini yapin, daha yapici olmayi ogrenin bir defa da. Simdi baktim ve ogrendim?
http://www.kisaltmalar.net/pdr.html
Psikolojik danisma rehberi demekmis. Turkceye gecmis bir suru kisaltma var ve ben anlamini yeni ogreniyorum. KOSGEB, KOBI, TUSIAD ben bunlari Google'a bakarak ogrenmeye calisiyorum.
Simdi nasil bir tatsiz duygu yarattiniz durup dururken.
Burnu buyuk Ingilizlerin bile yapmadigini yapiyorsunuz.
Başlık biraz garip oldu ama anlayacağınızı umuyorum beni. Kendimi tanıtayım. Sitede çok aktif olamadım. Artık bir şeyleri paylaşma ihtiyacı duyuyorum. Yaşım 26. Diş hekimiyim.
Hayatım uzaktan imrenilecek gibi görünsede ben kendimi çok yorgun ve mutsuz hissediyorum. Çocukluğum hiç kolay geçmedi. Sürekli kavga halinde olan kalabalık bir ailede büyüdüm. Annem ve babam birbirlerini severek evlenmemişler. Annem babamın ailesinden çok eziyet görmüş. Şimdi durum daha iyi. Olan benim çocukluğuma oldu anlayacağınız. Sorumsuz, okulu ve çalışmayı hayatı boyunca sevmeyen bir ablam var. Keza babamda öyle. Liseyi üniversiteyi hep kendi çabamla okudum. Aç yattığım günler de oldu arkadaş açısından yüzümün gülmediği de. Yine de çok şükir okulumu bitirme gücüm oldu. Sağlık açısından çok sorunlarım var. troid hastalığım bunlardan biri. kilo problemim var vs. Tüm bunlar son iki senedir ortaya çıkmış durumda. Sebebini geçmişime bağlıyorum. Mutlu olmak için elimde işimden başka bir verim yok diyebilirim. Onu da tüm bunların arasında hakettiği gibi yapamıyorum. Hayatımda aşk anlamında kimse olmadı. En son birini sevmiştim oda geçen sene kötü bir şekilde sonlandı.
Ne yapacağımı bilemiyorum. Birşey yapmam lazım mı onuda bilmiyorum. Arkadaşlarımın çoğu evlendi. Lise arkadaşlarımdan bekar olanı elle sayılır sanırım. Bazen düşünüyorum. Doğru bir hayatı mı seçtim acaba? Kendimi; sabah mutlu uyanmış çayını ocağa koymuş keyifle perdelerini açmış, bir yandan kahvaltısını hazırlarken öbür yandan bebeğinin kahkalarına eşlik eden bir kadın olarak hayal ederken buluyorum. Sevdiği, sevildiği biri olarak... evet belki bunu yaşayan kadınlarda zorluklarından bahsedecektir. En azından huzurlu bir yuvaları var.
Bu duyguyu hiç yaşamadım. Biri tarafından sevilmeyi yani. Sanki hiç yaşayamayacakmışım gibi geliyor. Çok yorgun hissediyorum kendimi. Sanki yapacak bir sürü şeyin varmışta ben geç kalmışım gibi.
Hayat birşeyleri hiçbir zaman kolayca vermedi bana. Hep uzuuun zaman beklemek çok çaba sarfetmek zorunda kaldım. Sizce neden sorguluyorum bu kadar, neden böyleyim. Benim neyim var? Nolur yargılamayın beni. Gözünüzde çalışmak zor gelmiş evlenip evinde oturmak isteyen biri canlanmasın. Tek başıma taşıyamıyorum sanırım. Yorumlara ihtiyacım var. Okuyan herkesten Allah razı olsun... iki cümle bile olsa mutlu edersiniz beni.
Onemli degil! Acikladiginiz icin cok tesekkur ederim. Ben de biraz fazla hassasiyet yaptim. Anadilim olmasina ragmen Turkcemle cok alay eden olmustu. Sanirim icime islemis, ileri tepki vermisim.Ben önyargi yapmadim ve alay ettiginizide düsünmedim.. agizdan zorla laf almayi hic sevmem..en basta aciklama yapmanizi (türkceyi fazla bilmediginizi) veya söylemek istemediginizi net olarak belirtmenizi tercih ederdim..kusura bakmayin..
Hepinize sonsuz teşekkürler. Kendimi sürekli sorguluyorum bir yerde bir eksik var ve ben bunu bulamıyorum. Bu yüzden sevgiye ihtiyaç duyuyorum. Dediğiniz gibi insanız seven biri çıksa yine merak edecek bekleyecek birşey çıkar :)
Çok teşekkürler güzel yorumun için. Son zamanlarda daha iyiyim daha pozitifim işimi çok seviyorum bundan şüphem dahi yok. Yeni dostlar edindim farklı aktiviteler yaptık iyi geldi. Şehir dışı arkadaş ziyaretleri gündemimde. Hayat monotonlaşınca çekilmez oluyor :)Ay neredeyse meslektaş sayılıyoruz. Siz dis hekimisiniz,ben de bitirebilirsem tıp hekimi olucam bakalım.
Benim güzel giden bir iliskim var ama ben de sizin gibi hayallere kapılıyorum. Sabah cocuk cıvıltısıyla uyanmak vs vs.. valla bazen böyle düşünürken ders calısmayı unutuyorum.ama bir yandan da baslarım erkekine be yaşasın erkeksin dünya gezip tozucam ooh özgür kız olucam. En dik dağlara ben tırmanıcam her sorunumun üstesinden ben gelicem vs vs diye hayallere dalıyorum. Ustelik benim cok huzurlu bir aile hayatım oldu. Ama bakın durum yine aynı.
Bence bu bize dayatılan sistemle alakalı, hani dizilerde ya evinde mutlu minnos minnoş takılan kadınlar vardır ya da özgür dimdik duran kadınlar. Ikisi de cok büyülü bir şekilde anlatılıyor.
Benim arkadasımın teyzesi tam 40 yaşında hayatının aşkıyla karşılaştı ve diyor ki sanki yeniden dogdum hic pismanligim yok, bu zamana kadar gecen süre asık oldugum adamı olusturan tecrübeler! :)
Siz de kendinizi kötüye endekslemeyin. Negatif yaymayın etrafınıza, pozitif olun ki pozitifle karsılasasınız. Psikolog, diyetisyen randevularıni kacırmayın. Tiroidinize göre beslenirseniz kiloyla alakali bir sıkıntı olacağını zannetmiyorum. Ki dis hekimisiniz imkanlarınız da genistir. Kendinize yatırım yapın. Güzellik merkezi, spor salonu, avmler... kurslar geziler.. bunlar size özgüven katacaktır ve kesinlikle moralinizi duzelticektir.
Aşk da kapınızi çalar elbette ama oncelikle saglam bir psikoloji edinin kendinize iliskiniz de saglam ilerler böylelikle.
Ben sizden eminim.![]()
bende evli olduğuma rağmen eşimi çok sevdiğim halde tek başıma yaşamak ve kedi bakmak istiyorum mesela ne alaka değil miBaşlık biraz garip oldu ama anlayacağınızı umuyorum beni. Kendimi tanıtayım. Sitede çok aktif olamadım. Artık bir şeyleri paylaşma ihtiyacı duyuyorum. Yaşım 26. Diş hekimiyim.
Hayatım uzaktan imrenilecek gibi görünsede ben kendimi çok yorgun ve mutsuz hissediyorum. Çocukluğum hiç kolay geçmedi. Sürekli kavga halinde olan kalabalık bir ailede büyüdüm. Annem ve babam birbirlerini severek evlenmemişler. Annem babamın ailesinden çok eziyet görmüş. Şimdi durum daha iyi. Olan benim çocukluğuma oldu anlayacağınız. Sorumsuz, okulu ve çalışmayı hayatı boyunca sevmeyen bir ablam var. Keza babamda öyle. Liseyi üniversiteyi hep kendi çabamla okudum. Aç yattığım günler de oldu arkadaş açısından yüzümün gülmediği de. Yine de çok şükir okulumu bitirme gücüm oldu. Sağlık açısından çok sorunlarım var. troid hastalığım bunlardan biri. kilo problemim var vs. Tüm bunlar son iki senedir ortaya çıkmış durumda. Sebebini geçmişime bağlıyorum. Mutlu olmak için elimde işimden başka bir verim yok diyebilirim. Onu da tüm bunların arasında hakettiği gibi yapamıyorum. Hayatımda aşk anlamında kimse olmadı. En son birini sevmiştim oda geçen sene kötü bir şekilde sonlandı.
Ne yapacağımı bilemiyorum. Birşey yapmam lazım mı onuda bilmiyorum. Arkadaşlarımın çoğu evlendi. Lise arkadaşlarımdan bekar olanı elle sayılır sanırım. Bazen düşünüyorum. Doğru bir hayatı mı seçtim acaba? Kendimi; sabah mutlu uyanmış çayını ocağa koymuş keyifle perdelerini açmış, bir yandan kahvaltısını hazırlarken öbür yandan bebeğinin kahkalarına eşlik eden bir kadın olarak hayal ederken buluyorum. Sevdiği, sevildiği biri olarak... evet belki bunu yaşayan kadınlarda zorluklarından bahsedecektir. En azından huzurlu bir yuvaları var.
Bu duyguyu hiç yaşamadım. Biri tarafından sevilmeyi yani. Sanki hiç yaşayamayacakmışım gibi geliyor. Çok yorgun hissediyorum kendimi. Sanki yapacak bir sürü şeyin varmışta ben geç kalmışım gibi.
Hayat birşeyleri hiçbir zaman kolayca vermedi bana. Hep uzuuun zaman beklemek çok çaba sarfetmek zorunda kaldım. Sizce neden sorguluyorum bu kadar, neden böyleyim. Benim neyim var? Nolur yargılamayın beni. Gözünüzde çalışmak zor gelmiş evlenip evinde oturmak isteyen biri canlanmasın. Tek başıma taşıyamıyorum sanırım. Yorumlara ihtiyacım var. Okuyan herkesten Allah razı olsun... iki cümle bile olsa mutlu edersiniz beni.