Ağzımdaki baklayı çıkarıp, boşalıp rahatlıyorum.

Çocuklarınıza kV ya da sizin anneniz baksın ve siz bir işe girin.
Çok bunalirlarsa hafta hafta dönüşümlü baksınlar ama yardimci olsunlar yani. Bu işin başka çözümü yok.

Hiç değilse sizin maaş sizi rahatlatır. Arada bir tatil ayarlar benim yaşam kalitem bu der yaşarsınız.. :)

Valla dünya kadar borç var. Kenara attığım kötü gün parası vardı. Ondan dilediğimce yiyorum şimdi. Kötü gün parası keyif parası oluyor belki ama öncelik benim psikolojim.

Çok da düşünmeyin.
Ise girmenizi Eşinizin borçları için değil sizin psikolojiniz için önerdiğimi bilin...
 
Bazi erkeklerin beceremese bile kendi isini yapma sevdasini hic anlamiyorum. Beyefendi emir almayacak diye cocuk coluk elektriksiz susuz kisin ortasinda dogalgazsiz birakilir mi. Olmuyorsa olmuyordur birak degil mi... Burada sorunlarinizin tek kaynagi esiniz. O kendini degistirmedigi surece hayatiniz boyle devam eder.
 
Yok büyüttüğün bir durum yok ... İlgisizlik başlı başına bir sorundur .

Ama değiştirmek , düzeltmek için yaptığın bir şey var mı ? Onu göremedim . Belki yazı daha da uzamasın diye atlamışsınsır o kısmı :)

Eşine sebep sordun mu ? Hesap sordun mu değil yalnız sebep sordun mu ? Dertleştiniz mi hiç bu konularda ?

İşten yorgun gelen erkek , kadın en vakur tutumunu sergilese de , en yumuşak ses tonu ile konuşsa da genelde bu tarz konuların açılmasını "dır dır " olarak görür .

Bunu atlatmanın en iyi yolu . Burda yapılmışı var diyerek hazır çözümle gitmektir. Yani mesela senin tarafından organize edilmiş bir akşam yemeği gibi . Git eşini iş yerinden al. Sana bu bir saati sorun edecekse zaten mesele iş aşkından daha büyüktür.

Kaldı ki " kimin için ne için " demiş . Bunun altında mutlaka konuşulması gereken bie sorun yatıyor.

Bir fırsat oluştur , o veya bu şekilde . Dertleşin. Tartışmadan.

Olmadı mı , anlamıyor mu ? Duvar gibi mi ? O zaman b planına geçersin . Ama önce konuşun
 
Gayet duzgun ve acik yazmissiniz bi sorun yok yani :))

Uzuldum, gercekten cok hemde.
Bosanmalara cok karsiyim (bosanmis olmama ragmen). Iki ufacik bebekle ayrilmanizi acikca hic mantikli bulmuyorum. Biraz fazla acik sozlu bulabilirsiniz belki yorumumu, kirici olmak istemiyorum yanlis anlamayin lutfen.
Iki cocukla bosanabilme gibi bir luksun yok. Calismiyorsun, ailenin durumuda yerinde degil, kim bakacak sana ve cocuklarina. Nafaka mi verecek su anda kendini zor gecindiren kocan sana. Ustelik bosandiginda hersey duzelecek toparlanacakmi saniyorsun. Cocuk sahibi olupta (ozellikle yasi kucuk cocuklar) bosanip mutlu olan COK AZ insan var. Hep bi mutsuzluk ifadesi goruyorum yuzlerinde, hic tam manaasiyla mutlu degiller.
Evet, dertlerin bir degil, birkac tane, hemde ufakta degil. Cocuklarin kucuk, sende biraz streslisindir eminim. Su anda anlattigin hikayede sadece esinin hatalarini anlatiyorsun. Onun evden neden sogudugunu anlayamadim. Sadece bir bebeginiz daha olmus, bu adamin elini ayagini sizden kesmesi icin yeterli bir sebebmi, bence degil. Yani onu ya anlatin, bilmiyorsanizda ogrenin, esinizle konusun. Pek iletisim kurmuyorsunuz sanki. Bu lazim ama.

Kisa donem icin yapmaniz gerekenler esinizle konusmak, anlamaya calismak. Degismek, onunda degismesine yardimci olmak. Bi sekilde yuvarlanip gitmek. O gelmiyorsa siz gidin gorun esinizi. O ilgilenmiyorsa siz daha cok ilgilenin. Gun icerisinde aramiyorsa siz arayin, cocuklarla olan ufak tefek eglencelerinizi anlatin, yok disi cikti, yok anne dedi, yok bu cumleyi kurdu filan tarzinda. Cocuklariyla babalarinin arasindaki bagi guclendirin, eve kendi kendine zaten yonelir bence.

Baktiniz olmuyor, yurumuyor. Uzun vade icin plan yapin. Cocuklarinizi biraz buyutun, su anda cok ufaklar. Kendinizi bir yol yordama sokun, ismi buluyorsunuz, bi kursami yaziliyorsunuz, artik herneyse, bi sekilde cocuklardan evinizden ayri biseyler daha yapin 'kendiniz icin'. Calisin, birikim yapin biraz. Evliliginiz hala kotu gidiyorsa iki uc bes sene sonrada bosanabilirsiniz, ama en azindan evlatlariniz biraz buyumus olur, sizde kendinizi bir yol yordama sokmus olursunuz.

buda uzun oldu :) umarim mantiginla hareket edersin. Sana, evliligine, ogullarina, esine, AILENE yazik olmaz insallah.
 
Yok büyüttüğün bir durum yok ... İlgisizlik başlı başına bir sorundur .

Ama değiştirmek , düzeltmek için yaptığın bir şey var mı ? Onu göremedim . Belki yazı daha da uzamasın diye atlamışsınsır o kısmı :)

Eşine sebep sordun mu ? Hesap sordun mu değil yalnız sebep sordun mu ? Dertleştiniz mi hiç bu konularda ?

İşten yorgun gelen erkek , kadın en vakur tutumunu sergilese de , en yumuşak ses tonu ile konuşsa da genelde bu tarz konuların açılmasını "dır dır " olarak görür .

Bunu atlatmanın en iyi yolu . Burda yapılmışı var diyerek hazır çözümle gitmektir. Yani mesela senin tarafından organize edilmiş bir akşam yemeği gibi . Git eşini iş yerinden al. Sana bu bir saati sorun edecekse zaten mesele iş aşkından daha büyüktür.

Kaldı ki " kimin için ne için " demiş . Bunun altında mutlaka konuşulması gereken bie sorun yatıyor.

Bir fırsat oluştur , o veya bu şekilde . Dertleşin. Tartışmadan.

Olmadı mı , anlamıyor mu ? Duvar gibi mi ? O zaman b planına geçersin . Ama önce konuşun


İş mi? Adamın işi yok ki. Kimseden emir alamazmış.
 
Ya benim eşim akademisyen bazen okulda kalıp araştırma yapmasi gerekiyor aksam 5te değil 6da gelse cingarı basıyorum.
Hadi bi gün laf etmedim öbür gün muhakkak ediyorum.
Beni sevmiyorsun ilgilenmiyorsun vs üzülmeler tripler surat asarim muhakkak ağlayarak kavga bile ederim.
SEN 5 AYDAN SABAH KAHVALTI YAPMAYAN AKSAM YEMEGE GELMEYEN BI KOCADAN BAHSEDİYORSUN
Kusura bakma ama bu biraz senin suçun bir gelmiyor iki gelmiyor üçüncüde basacaksın cingarı. Küs.
Şimdi 5 ay nasıl dayandın cidden garip. Demekki sevmiyorsun kocanı. Sadece evde sıkıldığın için onu görmek istiyorsun. Oysa gerçekten özlediğini anlasa adam eve gelir. Hem de kendi işiymiş..
 
Hiç üşenmeden baştan sona kadar okudum. Kusura bakma ama eşin "aile" kavramının ne demek olduğunu bilmiyor, öğrenememiş. Evdeki yapılacakları kim için yapayım diyende bu saatten sonra bi değişiklik olmaz. Sen eşine sormuyo musun bunları? Sana anlatmasını istemiyo musun? Çok rahatsız edici tavırları var. Senin çalışma gibi imkanın var mı? Eğer varsa kendi ayaklarının üstünde durmaya çalış. Çocuklarına bakması için yardım edebilecek birileri mutlaka bulunur.
 
Bazı konuların çözümü olmadığını düşünüyorum.
Daha önce de okumuştum,cevap yazdım mı hatırlamıyorum.
Ama biliyorum ki bir kaç ay sonra yine benzer bir konu açacaksınız.
Maksat iç dökmeyse başarılı. Bence devam edin,en azından kendi kendinize kurmayın.
Burada yazın,dertleşin,ağlayın vs...
 
Ya cnm benm sıkıntıların az değilmiş allah yardımcın olsun. Sana tavsiyem eşine arada bir tatlı dille bunaldığnızı çocuklarn onu çok özlediğini birlikte vakit geçirmek istediklerini söyle zamanla kafasına girer inşllh. Ve çocuklarının biraz daha büyümesini bekle biliyorm hiç kolay değil bir bebek olup büyüyne kadar annede özellikle hayır kalmıyor artık çok yorucu. Ama başka çaren yok gibi çocuklarn 4-5 yaşlarına geldiklerinde okula kreşe vs. başlar sende toparlanırsn biraz cnm. iş bulursn kendine hobiler edinirsn inşllh eşinde düzelir biraz borçlarınz o zamana kadar biter. Baktın eşin yine aynı hep borç iş diyip sizi es geçiyor o zamn boşanmayı düşünebilirsn. Rabbim hakkınızda hayırlı olanı nasip etsin cnm.
 
Okudum ama ne denir bilemiyorum. Hakkaten zor.

Eski nesil çekmiş aynı tarz evlilikleri yıllarca...Neredeyse hepsi. Sen kadınsın anlamazsın şeklinde iş meselelerine karıştırmama, yokluk, KV-KP ile yaşama, çocukları tek başına büyütme...yıllarca çekmişler ama sonunda feraha çıkmışlar hani.

Siz kaç yıllık evlisiniz? Hiç mi umut vaat etmiyor gelecek?
 
ben hayatında başka biri olduğunu düşündüm. belki işyeri yakınındadır o yüzden eve gelmiyor ya da sizi götürmüyordur. siz konuşmadınız mı hiç bu konuları eşinizle bu şekilde. burada gayet güzel ifade etmişsiniz eşinizin biraz vicdanı varsa şu düşündüklerinizden sonra biraz ilgilenir belki. belki borçtan dolayı psikolojisi bozulmuş da olabilir. bazı erkekler kadınlarına yetemedikleri zaman öfkesini, mahçubiyetini yine onlardan çıkarır. her şekilde sizin bir şey abarttığınızı düşünmüyorum. size tek uyarım üçüncüyü falan yapayım demeyin. bu yoksullukta çocuk imkansızlıktan başka bir şey yaşamaz, hayata geriden başlar. en çok onlara yazık oluyor zaten.
 
Kesinlikle pire için yorgan yakmıyorsunuz tabiki de kusura bakmayın ama eşiniz seni ve çocukları gözden çıkarmış böyle evlilik böyle hayat olmaz ben olsam çekmem böyle bir hayatı adam evi otel olarak kullanıyor ayrıca `` Ne için kimin için`` bu cümle çok ağar sormadınız mı eşinize bu ne demek diye
 
Eşinizde sizi kaybetme korkusu yok.Bence çocukları alın ve gidin.Ailenizin olduğu apartmana gidin ve bulabiliyorsanız bir işe girin.Belki korkarda kendine bir çekidüzen verir.Ben emir almam kendi işimin patronu olacağım diye dala dala atlayan sorumsuz insanları anlayamıyorum.Midyata pirince giderken eldeki bulgurdan oluyorlar.
 
Öncelikle okuduğunuz hatta bide üstüne yorum yaptığınız için minnettarım:)
Ve lütfen sabır dilemeyin, çünkü artık sabretmekten çok yoruldum.



Konunuzu sonuna kasar okudum ve cok uzuldum durumunuza. Cocuklar sizi iyice bunaltmis. Esinizin ilgisizligi de ustune tuz biber olmus. Esinizi karsiniza alip konustunuz mu hic ?

Ben bi kaç gündür değil, yıllardır bu duruma katlanıyorum.
Çok konuştum tabi ki, doğamız gereği, insanız.
İşin açıkçası akıcı ve anlaşılabilir konuştuğumu düşünürüm, anlattım da..
Ama aldığım cevap hep, "Aşkım biz ne işlerle uğraşıyoruz sen nelerle, iyice oturup kurmaya başladın, düzelecek herşey merak etme".. ama son 7-8 aydır konuşmuyorum bile artık sorunlarımızı çünkü alacağım cevabı harfine kadar ezberledim.


Pireyi deve yaptığınız yok okudum sizin için inanın çok üzüldüm.
İnanın çekilecek dert değil ama beni düşündüren neden son bir senedir sizden uzaklaştığı başka biri de olabilir cinsel hayatınız bu konuda size cvp verebilir.
O evde durmak sadece delirtir sizi zaman geçtikçe eğer bir mesleğiniz varsa dönün baba evine çalışın hem çocuklarınıza bakın hem de hayatınızı yaşamaya çalışın.

Aldatma gibi bi durum yok, ihtimal vermem zaten bu yoklukta ama yine de önlemimi alıp bi süre izledim, fatura dökümanlarını konuştuğu numaraları aldım mercek altına, bişey çıkmadı çok şükür.
Zaten bi de aldatılsam bunca şeyin üstüne..


Nasıl evlendiginizi yazmamissiniz ama eger ailenizin zoruyla tanimadan,bunlari yasayacaginizi ongoremeden evlendiyseniz sizin icin cok uzuldum,Allah yardimciniz olsun.
Hayır tam aksine, severek, çok severek çok çok severek evlendik.
İlk 2 yılımızı anlatsam inanamaz, aynı adam ve kadından mı bahsediyoruz dersiniz..
Sabahlara kadar muhabbetler, gecenin bi yarısı yataktan kalkıp kartopu oynamaya çıkmalar, her akşam bi plan, bi program, hayal gibi geçen özel günlerimiz, evlilik yıldönümlerimiz, her sene tatillerimiz, kaçamaklarımız, notlaşmalarımız.. yani inanamazsınız.
Ne zaman ki bu dükkanı aldı, ya da doğum yaptım gün gün azalarak yok olmaya başladı herşey.


Ne icin kim icin yapicam çok ağır bir cümle. Aranızda başka sorunlar mı var hadi size sogudu da çocuklarını da mı düşünmüyor? Herseyi sizin üstünüze yıkmış. Tamam para çok önemli ama ondan daha önemli şeyler de var hayatta. O cümleyi kullandıktan sonra siz sormadınız mı neden böyle dedin çok kırıldım diye

Hayır sormadım, hatta duymamazlıktan geldim çünkü duyduğumu bilseydi bu cümleden sonra tartışmam şart olurdu.
Fakat benim tartışmalara hiç takatim yok.
Bundan tam 1 hafta önce evde giydiğim yakası hafif açık bi tişörtle bakkala indim, geldim bu şekilde mi indin dedi.. evet ama yakamı arkama attım şimdi eve geldiğim için saldım dedim.. susuş o susuş.. 1 haftadır, ne yüzüme bakıyor, ne konuşuyor, ne yatağına yatırıyor.. hoş ben de düzelmesi için adım dahi atmadım.Çünkü tartışmaktan yorulduğum kadar anlatmaktan da yoruldum.Bu 1 haftalık küslükten dolayı kurdu o cümleyi muhtemelen, ama asla haklı çıkarmıyor onu.
 
Bu esler gururuna dokunuyor birilerinin emirler altinda calismak sanki dünyanin sonu iyi birsey degil bu. Babamda öyle bir dükkan acti kapatdi annem ayrildi ondan borc ödüyor kac seneden beri hala bitmezde o borclar babam hala ayni bir ise basliyor borcla bitiyor o borc ödenmeden yeni borc yapiyor yani bu böyle ve böyle gidecek umarim sizinki böyle olmaz babam bizi babasiz birakti annemi essiz hep böyleydik. Üzüldüm sizin icin gercekten umarim sonunuz ayni olmaz
 
Okadar doluyum ki boşalana kadar yazmak istiyorum.
Okunmayacağını, nitekim halk olarak uzun yazıları pek sevmediğimizi biliyorum.
Belki bi kaç kişi buna katlanır da bana yol gösterir, ve verdikleri fikir hayatıma bi yön vermem için vesile olur.


5yıllık evliyim, 2 tane oğlum var.

Genel olarak sıkıntılarım ilk oğlumun doğumuyla başladı, sonra ikinci bebeğim geldi ve zaten b.k gibi giden herşeye tuz biber oldu.
Herşeye rağmen onlar benim gülümseme sebebim, Rabbimin armağanı.


Eşim ilk oğlumun doğumundan sonra düğünde takılanları bozdurup bi dükkan aldı.(Şaşırmayın her batık kocanın kullandığı bi taktik.Hatta ilerleyen günlerde çocukların doğum takılarını ve dahi kumbaralarını bile patlattı, merak etmeyin bunlara hiç girmicem).

Sabah erken gidip akşam geç gelmeye başladı.

Bütün gün evde tek başıma, çocukla eşimsizliğe alışma süreci çok zorladı beni.Çünkü ondan önce çok çok gezen bi çifttik, Fakat 2. Bebeğim geldikten sonra eşimin yokluğu çok koymaya başladı çünkü araları 20 ay olan 2 bebekle 12 saat yalnız başıma uğraşmak beni müthiş yordu, yoruyorda.

Şuan için eşim, hala aynı saatlerde çalışıyor, 1 gün bile izin yapmıyor, bir gün bile erken gelip akşam yemeğimize katılmıyor, bi gün bile yarım saat geç gidip kahvaltımıza eşlik etmiyor.Halbu ki annesiyle dönüşümlü çalışıyorlar, istese pek tabii gün içerisinde bi kaç saat ayırabilir bize.Hergün istemiyorum ayda bir yapsa yine yaşarır gözlerim.

Beni eskisi kadar sahiplenmediğini hissediyorum, ilgisi, muhabbeti herşeyi azaldı, yok oldu.benimle konuşmuyor, paylaşmıyor hoş konuşsada tek bildiği konu iş meselesi.şunu yapsam böyle kazandırır bunu yapsam şöyle kar kalır.Sıkıldım 5 senedir hep aynı muhabbetlerden.

Evinin hiçbir işiyle ilgilenmiyor, bu evin ustası benim.5 ay önce kayınvalidemler bi ev aldı borçsuz, küçük olduğu için geçin siz oturun dedi Allah razı olsun, şuan kendisi kirada üstelik.Taşındığımızın ilk 10 günü yaptı, taktı, deldi.. Sonra bi bıraktı o bırakış.kapılarım kapanmıyor, musluklarım akıtıyor vs ama bi gün de eline bişey alıp ulan bu evde insan yaşıyor şunları bi halledeyim demiyor asla.Her yer kırık dökük içinde 5 aydır bi düzen bile kuramadım.Geçen akşam kayınvalidem oğlum bi elden geçirsene şu evi ceyms mi yapsın bunca işinin arasında dedi, eşimden gelen cevap;

-ya ne uğraşacam, kim için ne için yapıcam..
Şu cümlenin anlamını düşünsenize, kim için ne için? ben mi çok derin düşünüyorum.


Aylar oldu, ne çocuklarla ne başbaşa hiçbirşey yapmadık, en büyük etkinliğimiz akşam 10da çocukları parka götürüp getirmek.Belki ilk zamanlarda yapmasaydık bu kadar koymaz karakteri bu derdim.Ama son bir yıldır bu böyle, tamamiyle asosyele bağladık.

Evlendiğimizde eşya borcuyla bi başladık, hala borç davamız bitmedi.vergi borcu, bağkur borcu, akrabalarına, akrabalarıma borcu, kart borcu, son aldığı dükkanın toptancı borcu.. Şimdi kardeşiyle ortak bi işe başladılar, 15bin kredi daha çekmişler yani o işte borç J sinirlerim bozuluyor artık, hangi işe elini atsa borçla ayrılıyor fakat bi şe gir çalış desem “ben emir alamam” diyor.Onun bu güya gururlu tavrı hepimizi perperişan ediyor.

Perperişan diyorum çünkü ben günlerce faturaları ödemediğinden elektirirksiz kaldığımı, doğalgazım kesildiği için iki küçük bebeyle kayınvalideme gittiğimi bilirim.Alırken, gezerken harcarken hep bin düşünüp bir alıyorum, mecburum buna.ama kendisi hergün 1 paket en iyi sigara markasını içmeyi biliyor, hayat standartı buymuş.Çektiğim bunca borç sıkıntısının karşılığında bi dikili ağacım olsa gam yemicem.Bi ev alırsın arsa araba.. borcun olur öder ve dersin ki çok sıkıntı çektim ama bak içine girdim oturuyorum.. benim yıllardır niye ödediğimi bilmediğim borçlarım var.

Kardeşiyle ortak bi işe girdiler, bana sadece “xle şu işi ortak yapıcaz” dedi.ne fikrimi aldı, ne akıl danıştı.. 1 aydır yapıyorlar, yıkıyorlar satıyorlar faaliyete geçirdiler, bir gün olsun tutup kolumdan “bak hatun yeni ekmek kapımız, hayır duanı eksik etme” demedi.Kocam bi işe başlıyor ve ben ne yerini, ne yurdunu biliyorum, şaka gibi değil mi?

Tüm bu iş, eş, borç sıkıntılarımın yannda bi de kayınvalide derdim var ki çekilir dert değil.Benim eşimden yana şikayet ettiğim herşeyden o da şikayet eder, zaten tek ortak noktamız da bu “ borç borç borç yıldırdı bizi atrık, şimdi de sana çektiriyor işte” der hep.giydiğime karışır, başım açık diye laf sokar, açık olan kişilere yanımda hakir gören cümleler kurar.Geçen bize geldi, tırnağımda kırmızı oje var diye “ben o ellerden yemek yemem, tiksinirim” dedi. Lan b.k ye afedersin, insan yemeyecekse de içinde tutmasını bilmeli.. Müsaade etsem evimin, hayatımın her karametresine müdahalle eder, o kadar baskın bi karakter.

Ohh döktüm rahatladım, aslında ben daha çok uzun yazmayı düşünüyordum ama yemin ederim okuyacaklara acıdım, başlık halinde geçtim dua edin ayrıntıya girmeyeyim :)

Ailem boşanmam konusunda destek ama boşandıktan sonra ki süreçte maddi manevi çok destekleyeceklerini düşünmüyorum.Sadece hak veriyorlar, "haklısın çekilir çile değil ama biraz daha dayan kızım belki düzelir" diyorlar.Nitekim onlarda bi emekli maaşıyla geçinmeye çalışıyorlar bi destek bekleme gibi bi lüksümde yok maalesef.

Ne yapacağım konusunda hiç bi fikrim yok, anlattığım insanlara soruyorum; bunlar dert mi diyorum? Yoksa ben mi çok şımarığım, pireyi deve mi yapıyorum? Yoksa bu evlilik denilen kısır döngüyü ben mi beceremiyorum? Hayret o kadar da uysal bi insanımdır halbuki..
Bok ye kısmını okuyunca koptum:)))ya keske bu ıcımızden gecenlerı karsımıdakınede soyleyeblısek hayat nekdr kolay olurdu
 
Evlilikle ilgili en korktuğum şey budur.
Allah yardımcı olsun.
Bir işiniz var mı ? Bir işiniz varsa çalışabilecekseniz boşanmanız hayrınıza olur.
Zira siz zaten aileyi tek başına ayakta tutmaya çalışıyorsunuz. Eş ortada yok.
Sizin yerinizde olsam ne yapardım?
Çocuklarım derdini anlatabileceği bir yaşa geldiğinde boşanır ailemin yanına giderdim. Çocukları kreşe verir çalışmaya başlardım.
Zor olacağı kesin ama hergün eş bozuntusunun yapmadıkları ve değersiz hissetirmesine katlanmamış olursunuz.
 
Şimdi buarada yazdıgın gibi eşinede yaz.ona ihtiyaçın oldugunu yaz.yada yazma ama sana yani senin onu ne olursa olsun bırakmayacağına o kadar inanmış ki.Sizi bırakmış nasıl olsa evdeki idare eder sıkıntı yok ama bir not bırak git annenlere öyle de böyle de adam yok zaten sen yapıyorsun.Annen çocuklarınla ilgilenir sen çalışır destek olursun.İnan kafan rahat olur.
 
uysallığını anladıkça seni kaybetme korkusu kalmamış sanki eşinin... başına buyruk,bencil , para hırsı gözünü bürümüş bir tip çizmişsin anlattıklarınla.. ben senin yerinde olsam önce eğitimin yarım kaldı ise onu tamamlarım, sonra bir iş ayarlarım kendime, yavaştan yavaştan evden ayrılmanın ön hazırlıklarını yaparım, elim güçlenince de çekerim restimi, ya bana vadettiğin koca karakterine geri dön yada ben gidiyorum derim. sonrasını da kendi belirler...

Analiz konusunda ki yeteneğiniz karşısında eğiliyorum :)
Eşimin en belirgin özelliği bencil olması, sonrasında inatçı, dik burunlu ve sabit fikirlidir.
Hep kötülemek istemiyorum, aslında çok ince, iltifat, güzel sözler eden bi dili vardı.Gezmeyi, eğlenmeyi yemeyi yedirmeyi bilen eli bol bi adam-dı.. ilk iki yıl böyleydi sonra azalarak yok oldu bu adam.
Ama neden gerçekten bilmiyorum.
Verdiğiniz nasihat garantici bi insanın birebir uygulayacağı bir şey ama bu plan benim en az 3 yılımı alır..
peki siz benim yerimde olsanız bu hayata 3 yıl daha (belki daha kötüleşerek devam edecek) devam edermiydiniz.?
Şuan sadece şunu düşünüyorum;
İstediğimi giyebiliyor muyum? hayır,
yiyebiliyor muyum? gezebiliyor muyum? hayır.
Maddi sıkıntı çekiyor ve evlatlarıma da çektiriyor muyum? evet, maalesef.
Şuan babalarını ne kadar görüyorlar? günde belki 2 saat belki o kadar bile değil..
Peki boşandığımda bundan daha kötü bi yatım mı olur?
Asla! en fazla aynı zorlukları yaşarım, daha kötüsü evsiz, ekmeksiz kalmaktır herhalde :)
Elim ayağım tuttuğuna göre, merdiven de silsem sekreterlikte yapsam geçindiririm yavrularımı.


tek diyebileceğim haklısın, bunların hiç biri normal değil.. ne eşin, ne k.validen ne de evin.. ama görünüşe göre katlanmaktan başka da çaren yok.. mesleğin var mı? çocuklar biraz daha toparlandıktan sonra kendinizi idare edebilir misiniz?
Aslında mesleğim var fotoğrafçıyım, fakat işlerim hep il dışında (otel cekimleri ya da doğu cekimleri) olduğu için 2. bebeğim olduktan sonra iş paslayan tüm arkadaşlarımı mağduriyetimi anlatıp geri çevirdim, onlarda yerime başka fotografçılar buldular tabi.
Sıfırdan başlayamam, muhtemelen bu işi yapamam.
Ama sekreterlik yaparım, asistanlık yaparım, hatta temizliğe bile giderim nedir ki yani.
Egosu sıfır bi insanım çok şükür, hele ki konu çocuklarım olduğunda.
Katlanmaktan başka çareniz yok demişsiniz ya, aslında haklı bi cümle ama kendine öz saygısı olan bi insanın sırf zorluk çekerim korkusuyla bu hayata göz yumup saklanması asalaklıktan ya da kendi iradasine saygısızlıktan başka bişey değil.
E o zaman 5 sene neden bekledin diyeceksiniz? birincisi son 1 yıla kadar en azından ilgisiyle bağlıyordu beni evliliğime ama son 1 yıldır boşandıktan sonra keşke dememek için elimden gelen herşeyi yaptığımdan emin olmak istiyorum.


Bu cümleye bir önceki konunuzda da takılmıştım. Şimdi de takılıyorum. Çok da gaza getirmek istemiyorum ama benim için çok yaralayıcı bir cümle.
Asla gaza gelmem, lütfen cümle kurarken gaza geleceğimi düşünüp sınırlandırmayın kendinizi, ben insanların fikirlerini almak için burdayım.
Eğer gaza gelecek olsaydım bunu 5 yıldır mutlaka yapardım, aksine inanılmayacak kadar sakin, sabırlı ve dik durmaya çalışıyorum.
duyduğumda çok üzüldüm, bütün gece bu cümleyi sayıkladım vay bee diye diye, zaten o konudan sonra dank etmeye başladı bende bişeyler..


anneniz çocuklara baksa siz çalışsanız

Allah yardımcınız olsun. Bence mesleginiz varsa girin işe çalışın bence

2.bebeğimin doğmasına 2 ay kala doğum iznine ayrıldım ve bir daha da çalışmadım.
Çünkü çalıştığım sürede aldığım tüm maaşı ya kredi kartlarına, ya kiraya ya faturalara vs.. harcıyordum.
Aylık 200 lira ayırmıştım sadece kendime onunlada çocuklarıma ciciler alıp motive oluyordum :)
Yani yıllarca çalıştım da noldu?
borç mu bitti? hayır.
birikim mi yaptım? hayır.
Bi mal mülk mü aldım? hayır.
E o zaman neden bakıma muhtac yavrularımı bırakıp çalışmaya başlıyayım, o daha çok borç yapsın diye mi? :(
 
okurken duvarlar üstüme üstüme geldi peki ne borcu ödüyoruz bilmiyorum demişsin ya gerçekten ne borcu var bu adamın yıllardır ve senin bir mesleğin var mı?
 
Back
X