Ağzımdaki baklayı çıkarıp, boşalıp rahatlıyorum.

Çok üzüldüm valla ya. Maddi yönden iş hayatı aynı babam gibi. Babam da hala dikiş tutturamadı. Yani değişmez. Saygı sevgi konusunda da, bunlar kaybolmuş. Nasıl geri gelir ki. Çok zor. Aileniz çocuklarınıza bakabilir mi, siz çalışsanız? En azından kafa tutarsınız düzelmesi için. Çalışmanız şart. Ömrünüzü bu şekilde geçirmeyin.
 
Çok haklsın tam olarak durum bu zaten; eşimin beni kaybetme korkusu yok!
Bunca yıl, bunca çileyi çekmiş bi insan neden durduk yere(!) basıp gitsin ki diye düşünüyor.
Hatta hiç çekinmeden bunu dile bile getirebiliyor, gidemezsin diye.
Son 1 sene öncesine kadar çok denedim konuşmayı, anlattım, anladı düzeldi bi daha başa sardı derken..
Baktım ki ne kadar konuşup kendimi parçalasam da bi zaman sonra yine başa dönüyoruz, ben kendimi yorduğumla, üzdüğümle kalıyorum bıraktım tamamen.
Meğer aile içinde ki iletişimin temeli benmişim, çünkü ben ne zaman anlatmayı, tartışmayı, heasap sormayı, bıraktım..
Eşim tamamiyle kopup gitti.Bu arada çalışırken çocuklarına kim bakmıştı?




Son kararım oydu, evet.
Şimdi verdiğim karardan emin olmak için yaşadıklarımı tekrar gözden geçirme aşamasındayım.
Bi sonra ki adım, anlattıklarımı hayata geçirmek olacak inşallah.




Evet bendim :)
Okadar koymuş olacak ki, heryerde belirtmişim anlaşılan.
Koydu da..
Yazdıklarınıza birebir katılıyorum, boşanırsan hayat senin için çok zorlaşır diyorlar..
Ne gibi zorlanabilirim diye düşünüyorum, daha ne kadar zor bi hayatım olabilir?
Tek fark şuan çalışmıyorum, hazırdan yiyorum (ağzımdan yiyip burnumdan geliyor)
Boşansam totomu kaldırıp çalışmam gerekecek, e bi zahmet :)




Sanıyorum sonum o zaten.
canim hala calisiyorum zaman ne getirir bilinmez buyuk kizimi annem buyuttu ikizlere bakici bakiyo kres acilana kadar en iyi guvenilir bi kres hem cocuklar daha sosyal oluyo
 
Vallahi okuycam ve yorum yazcam
EDIT:Okudum ve ortak noktalar da buldum.Ayrıca ben de çok uzun yazdım :KK70:
En çok üzüldüğüm nokta da evdeki tadilat işleri için'ne için kim için'demesi olmuş.
Eşimle borçlu halde evlendik,ailelerden kendi isteğimizle destek almadık,hoş istesek de yapılmayacaktı adımdan daha fazla eminim ,neyse.
Başta çok iyiydi derken,maddi sıkıntılardan biz de böyle olduk,daha doğrusu o saçmalamaya başladı ve hep evi sadece benim yaşadığım yer olarak gördü kirayı bile vermedi ben borç alarak verdim bazı aylar.İşsizdim .
Bana gelen bir sinir krizi ile her şey çözüldü.Çok şükür 2 yıldır bal börek adam .
Bu süreçte ben eşimle çok konuştum,hep aklına sokmaya çalıştım artık ikimize ait bir dünyamız var.Ailemiz biziz.Öncelik bizim ve biz hayat arkadaşıyız.
Siz konuştunuz mu,sakin ya da öfkeli.Eşinizin anlayacağı dili siz bilirsiniz.
Kaynanan sorun bile değil hiç dert etme,he de geç.
Desene bir cinnet herseyi halletmis :)
 
İlk olarak şunu belirtmek isterim ki..çok güzel,çok doğru cümleler kurarak konuyu tam özetleyerek yerinde kelimeler seçmişsin..Ayrıca bence çok aklı başında ve gerçekten bir şeyler için savaş vermiş birisin..İnan yürekten hissettim bunu yorumlarını ve konunu okurken..O yüzden öncelikle sana tüm kalbimle iyi dileklerimi yolluyorum ve hakkında hayırlısını diliyorum canım..

Bazı arkadaşların da dediği gibi,kayınvalide faktörü çok sıkıntı değil..onu dinlemez veya he der geçersin..ama eş durumu büyük sıkıntı..son 1 yıldır böyle olduğuna göre aklıma 2 seçenek geliyor..Ya hep böyleydi ama sen herşeye ön ayak olduğun için,sen savaştığın için göremedin ya da değişmesini sağlayacak bir şeyler oldu son 1 yılda..Evliliği mi monotonlaştırdı?Senden mi vazgeçti?İşkolik mi oldu?Bir şeyleri düzene sokamadıkça bocaladı mı?Bunun ayrımını sen yapabilirsin elbette..Şunu yap bunu yapma diyemiyorum ben ama yukarda da belirttiğim gibi umarım her şey güzel olur senin ve çocukların için..Herşeyden önce hayırlısı olsun inşallah
 
Uzun ama Bu sefer okuyacağım dediğim ilk konu oldu ve sonuna kadarda okudum.

"Ne için kim için" bu söz beni eşimden nefret ettirirdi "hayırdır derdin ne" diye de sorardım. Hadi beni s.ktir et 2 tane evlat vermişim ben sana onlarda mı bi hiç gözünde?? İlginç.

Bir şey yaparken emri vaki yapar gibi bunu yapcam demesi de hoş değil insan yerine koyup 2 muhabbet et derdin varsa derdini anla bari be adam!

Günahına girmeyeyim de sürekli annesiyle aksama kadar, onunla çalışıyor diyorsun kv olacak kadının da sende pek gözü yok gibi sürekli laf soktuğuna göre rencide etmenin peşine düştüğüne göre pek istenen taraf gibi durmuyorsun acaba diyorum annesimi dolduruyor bu adamı??

Bir fitne bin büyüden daha etkilidir derler. Belki olmadık şeyler anlatıyordur evden ve senden soğutmak için.
 
okudum ve bence dert.Kocanız olmamasına alışmakta birlikte sevgisizliği de alışmışsınız. İlk ihmallerinde gerekli tepkiyi vermediniz mi ? pasif kalmışsınız gibi sanki. KArı koca değilde ev arkadaşı olmuş gibisiniz artık. EŞinizin sevgisi bitmiş kim için ne için yapacağım dediğine göre.Boşan boşanma diyemem ama öyle bir şey yaparsanda annen çocuklara baksın sende çalış kimseden bir şey bekleme

Ne kadar doğru bi tespit, bi durup düşündüm de..
ben gerçekten sevgisizliğe alışmış, duyarsızlaşmışım.


Merhaba. uzun muzun, okudum. Baskın olarak hissettiğim şu oldu: Ziyan olmuş bir kadın, kendini bu kadar güzel anlatabilen bir kadın imkan olsaydı neler yapardı.

Size akıl veremem. Bazen zınk diye kalıyor insan. Ancak değer görmediğiniz gerçek. Ne siz değer görüyorsunuz ne de yaptıklarınız, sabrınız takdir görüyor.

Çalışıyor musunuz bilmiyorum. Lütfen bir şekilde meslek edinin. Eğer diplomanız yoksa belediyelerin kurslarına katılın (meslek kazandırma kursları). Her şey sırayla. Önce meslekle ilgili durumları halledin.

Yazdıklarınız için çok teşekkür ederim, utandırdınız :)
Mesleğim var ama ancak çevre olursa para kazanılacak bir meslek, fotografçıyım.
Ve bi cadde stüdyoya giripte maaşla hiç çalışmadım hep freelance olarak yaptım.
Ama şimdi 2 cocugum varken o riski alamam baya baya maaşlı bi işe girip kazanacağım parayı bilip planlamam şart.
Meslek edinmekle zaman kaybetmek yerine ilk etapta asgari maaş da olsa bi yerden başlamam lazım.


Bu "ben emir alamam" diyen bir tip de benim sülalede var, kaç yaşına geldi bir baltaya sap olmuşluğu yoktur..

Nasıl bir egoysa..

Konu uzun ama güzel yazılınca insan okuyor,hiç sorun değil, keşke böyle sıkıntılı olmasaydınız.. Üzüldüm hakikaten...

Eşinizle son bir konuşma yapmayı gerekli görüyorsanı yapın, düzelecekse ne ala....
Yok olmuyorsa dönün baba evine.. Anneniz çocuklarla ilgilenir siz de çalılırsınız, zamanla düzen kurarsınız..
Allah ferahlık versin, hayırlı bir kapı açsın size
Amin, çok teşekkür ederim.
Bu aralar kendimi ve cesaretimi topladığımda; "evliliğimize 1 aylık ömür biçtiğimi bu süreçte toparlanabilirsek dilekolay, fakat toparlanamazsak benden bu kadar" demeyi düşünüyorum.


Kim için ne için yapacağım diyerek evi ile ilgilenmeyen bir adam için mecbur borç kapatıyor olmak çok gereksiz.

Biraz bencil ve söz geçiren bir kadın olmanızı tavsiye ediyorum size.

Durumun çözümü yalnızca şikayet edip boşanana dek asla calişmayacagim diye inat etmek olamaz. Akıllı bir kadın olduğunuzu düşünüyorum ve sizi düşünmeye davet ediyorum :)

Çalışıyorum ama kendim ve çocuklarim için. Benim parama sakin güvenme. Aksi takdirde sonumuz ayrılık olur gözüm döndü haberin olsun demeli bu adama..

Kolaylıklar dilerim.
Para konusunda cıngar çıkarabilen bi insan değilim ve bu konuda hakikaten çok pasif olduğum doğrudur.
Yalnız şöyle bi hayat düşünün;
diyelim ki 1000 lira maaş alıyorsunuz ama evinizde elektrik ya da su yok, veya kiranız ödenmemiş, ev sahibi karşınıza dikiliyor.. bu duurumda size çok da hareket şansı kalmıyor.
Ben kendim veya çocuklarım için çalışsamda hayat şartlarım buna müsaade etmiyor maalesf.


eşin ya geçim derdine çok dalmış veya işkolik. k.validen dert bile değil. duymayıp, yolundan yürüyebilirsin. ama eşin gerçekten sıkıntı. elindekilerin kıymetini bilmiyor, illa kaybetmesi mi gerekiyor ki? veya kaybetme ihtimalini düşünebilmesi? bunu ona yapabilir misin? düşünmesini sağlayabilir misin? büyüklerden biri yapabilir mi peki? allah yardımcın olsun. :KK43:

Daha önce özellikle ikinci doğumumu yapmadan önce eşimin müthiş bi kaybetme korkusu vardı ve çok haklısınız o zaman böyle delikanlıca cümleler kuramıyordu.
Şimdi 2.bebeğin gelmesiyle onda ciddi bir rahatlık oluştu.
Büyüklerden biri yapamaz ama ben bu evden çıkıp gittiğimde onun g.tün g.tün yanacağına adım gibi eminim.
 
İlk olarak şunu belirtmek isterim ki..çok güzel,çok doğru cümleler kurarak konuyu tam özetleyerek yerinde kelimeler seçmişsin..Ayrıca bence çok aklı başında ve gerçekten bir şeyler için savaş vermiş birisin..İnan yürekten hissettim bunu yorumlarını ve konunu okurken..O yüzden öncelikle sana tüm kalbimle iyi dileklerimi yolluyorum ve hakkında hayırlısını diliyorum canım..

Bazı arkadaşların da dediği gibi,kayınvalide faktörü çok sıkıntı değil..onu dinlemez veya he der geçersin..ama eş durumu büyük sıkıntı..son 1 yıldır böyle olduğuna göre aklıma 2 seçenek geliyor..Ya hep böyleydi ama sen herşeye ön ayak olduğun için,sen savaştığın için göremedin ya da değişmesini sağlayacak bir şeyler oldu son 1 yılda..Evliliği mi monotonlaştırdı?Senden mi vazgeçti?İşkolik mi oldu?Bir şeyleri düzene sokamadıkça bocaladı mı?Bunun ayrımını sen yapabilirsin elbette..Şunu yap bunu yapma diyemiyorum ben ama yukarda da belirttiğim gibi umarım her şey güzel olur senin ve çocukların için..Herşeyden önce hayırlısı olsun inşallah

Güzel dilekleriniz için çok teşekkür ederim, insan tanımasa da motivasyonu bu kadar sönmüşken birilerinden olumlu şeyler duymak iyi geliyor.
Ben o iki seçenekten ilkini yaşadığımızı düşünüyorum çünkü benim elimi eteğimi çekmemle bunların yaşanmaya başlaması aynı döneme denk geliyor, bu kadarına artık tesadüf değil, kasıt denilir herhalde :)
Tekrar teşekkürler:
 
Ne kadar doğru bi tespit, bi durup düşündüm de..
ben gerçekten sevgisizliğe alışmış, duyarsızlaşmışım.




.
İnsan her şeye alışırmış çok doğru bir söz ama siz her şeye alışmayın olur mu ? değer verilmemeye görmezden gelinmeye alışmayın.Evlilik bu değil nasılsa bir şekilde gidiyor demeyin.Sevilmeyi hakediyorsunuz unutmayın.
 
Ne yapacağım konusunda hiç bi fikrim yok,anlattığım insanlara soruyorum; bunlar dert mi diyorum? Yoksa ben mi çok şımarığım,pireyi deve mi yapıyorum? Yoksa bu evlilik denilen kısır döngüyü ben mi beceremiyorum? Hayret o kadar da uysal bi insanımdır halbuki..


Şu son kısım...
Evet bunlar dert. Pireyi deve yapmak değil direk deve bunlar zaten. Evlilik bu değil. Evlilikte erkek evin geçimini sağlamak zorunda. Mecburiyetinde. Görevi bu. Uysaldınız önceden artık değil. Evladınız için. Gereğini yapmalısınız. Hayat sizin.
 
Haklısınız, idare edin çocuklar az büyüsün, annenize bırakırsınız anneniz bakar siz çalışır kazanır geçindirirsiniz kendinizi. Bu koca derdi çekilecek dert değil
 
Sonuna kadar okudum ve pireyi deve yapmıyorsun. Tam tersi bunu sorarak deveyi pire gibi görmeye çalışıp hala iyimser olmak istiyorsun.

En zoruma giden de eşinin "kim için ne için evin tadilatini yapicam" demesi. Benim bile zoruma gitti sanki benimki bana söylemiş gibi bozuldum. O an demedin mi "Kim için mi? Sana hayat arkadaşlığı yapan karın için, sana verdiğim iki tane evlat için. Bana açıkla kim için derken ne demek istedin?"

Neden hiç yüzüne bir sey soylemedin ki?
Bunları hiç konuştun mu bu zamana kadar?

En kısa zamanda bir işe gir çalışmaya başla, bu adam senin maaşına da göz diker gibi geldi bana. Sakın onun avucuna sayma.

Çocuklarını ya kv ya da annene bırak işe giderken.

Bu sırada da esinle otur konus, bütün rahatsızlıklarını anlat ve kendini düzeltme yoluna gitmezse senin boşanma yoluna gidebileceğini söyle.
 
Sadece yazıp rahatlamak yerine çözüm bulmak için harekete geçmelisiniz. Daha ne kadar çekeceksiniz. Maaşlı bir işe girin çalışın. Paranızı evin giderlerine ve çocuklara harcayın. Eşinize vermeyin. Birikim yapın ufak ufak. Borçlarını kendi ödesin. Taviz vermeyin. Siz yumuşak ve verici oldukça o düzelmez.
 
Esnaf olmak ve çok kazanamamak insanı bititren bir süreç. Tahminen eşinin psikolojisi de berbat. Hayat neşesi yok onunda. İşler kötüye gittiğinde kapasaydı dükkanı keşke. O borçlar onun hayat enerjisini emiyordur. Hele ki fatura ödeyemediğinde sanmam ki amaaan neyse desin. Erkekler dertlerini belli etmez, içine içine atar. Şu an vurdum duymaz tavırlarına aldanmayın, içten içe herşeyi takıyordur. İçimde sıkıntı varken ben bile kızımla ilgilenemiyorum. Hele ki birkaç hafta ciddi depresyona girdim geçen sene, kızımın yüzüne bile bakamadım.

Para kazanabilse ve düze çıksa bu derece ilgisiz olacağını sanmıyorum. Ama diğer yandan bir dolu borç ve hala iş sevdasından vazgeçmeyen bir koca durumu var. Bence susmak yerine artık ciddi ciddi konuşun. Herşeyin farkındayım, bunaldın, borçlar seni üzüyor ve ben hep arkadanyım diyin. Desteğinizi görürse belki içindekileri anlatır ve siz bile o anlattıkça şaşıracaksınız bu adam içine neler atmış diye. Gerekiyorsa ben de çalışayım diyin. Çözüm bulup bu borçları bitirelim diyin ama beni görmezden gelme, birbirimize destek olalım diyin. Israrla bu konuşmalara devam edin. Bence o sizi arkasında göremiyor olabilir. Hele ki iş kurdun da ne oldu, batırdın falan dediyseniz ona kinlenmiş olabilir. Birlikte atlatın bu süreci. Hangi süreç atlatılmaz ki? Önemli olan iyi gün kadar kötü günde de birlikte olmak.

Eşin sana iş kurarken haber vermiyorsa, senden pozitif bir destek görmediği içindir. Hata burada, o sana anlatmıyor, belki anlatsa sen nee yine mi, aman batırcan bunu da diyorsun, depresif ve inançsız yaklaşıyorsun ona. Ama azıcık onu destekleseniz, pozitif olsanız, inanıyorum başaracaksın deseniz bazı şeyler düzelebilir.

Yani demem o ki, ya bu borçlar için eşinize destek olup birlikte çözüm arayacaksınız ya da yok bu adam olmaz diyip çekip gideceksiniz. Şu an ki durum hem sizi hem çocukları yıpratmaktan başka işe yaramaz.
 
Okadar doluyum ki boşalana kadar yazmak istiyorum.
Okunmayacağını, nitekim halk olarak uzun yazıları pek sevmediğimizi biliyorum.
Belki bi kaç kişi buna katlanır da bana yol gösterir, ve verdikleri fikir hayatıma bi yön vermem için vesile olur.


5yıllık evliyim, 2 tane oğlum var.

Genel olarak sıkıntılarım ilk oğlumun doğumuyla başladı, sonra ikinci bebeğim geldi ve zaten b.k gibi giden herşeye tuz biber oldu.
Herşeye rağmen onlar benim gülümseme sebebim, Rabbimin armağanı.


Eşim ilk oğlumun doğumundan sonra düğünde takılanları bozdurup bi dükkan aldı.(Şaşırmayın her batık kocanın kullandığı bi taktik.Hatta ilerleyen günlerde çocukların doğum takılarını ve dahi kumbaralarını bile patlattı, merak etmeyin bunlara hiç girmicem).

Sabah erken gidip akşam geç gelmeye başladı.

Bütün gün evde tek başıma, çocukla eşimsizliğe alışma süreci çok zorladı beni.Çünkü ondan önce çok çok gezen bi çifttik, Fakat 2. Bebeğim geldikten sonra eşimin yokluğu çok koymaya başladı çünkü araları 20 ay olan 2 bebekle 12 saat yalnız başıma uğraşmak beni müthiş yordu, yoruyorda.

Şuan için eşim, hala aynı saatlerde çalışıyor, 1 gün bile izin yapmıyor, bir gün bile erken gelip akşam yemeğimize katılmıyor, bi gün bile yarım saat geç gidip kahvaltımıza eşlik etmiyor.Halbu ki annesiyle dönüşümlü çalışıyorlar, istese pek tabii gün içerisinde bi kaç saat ayırabilir bize.Hergün istemiyorum ayda bir yapsa yine yaşarır gözlerim.

Beni eskisi kadar sahiplenmediğini hissediyorum, ilgisi, muhabbeti herşeyi azaldı, yok oldu.benimle konuşmuyor, paylaşmıyor hoş konuşsada tek bildiği konu iş meselesi.şunu yapsam böyle kazandırır bunu yapsam şöyle kar kalır.Sıkıldım 5 senedir hep aynı muhabbetlerden.

Evinin hiçbir işiyle ilgilenmiyor, bu evin ustası benim.5 ay önce kayınvalidemler bi ev aldı borçsuz, küçük olduğu için geçin siz oturun dedi Allah razı olsun, şuan kendisi kirada üstelik.Taşındığımızın ilk 10 günü yaptı, taktı, deldi.. Sonra bi bıraktı o bırakış.kapılarım kapanmıyor, musluklarım akıtıyor vs ama bi gün de eline bişey alıp ulan bu evde insan yaşıyor şunları bi halledeyim demiyor asla.Her yer kırık dökük içinde 5 aydır bi düzen bile kuramadım.Geçen akşam kayınvalidem oğlum bi elden geçirsene şu evi ceyms mi yapsın bunca işinin arasında dedi, eşimden gelen cevap;

-ya ne uğraşacam, kim için ne için yapıcam..
Şu cümlenin anlamını düşünsenize, kim için ne için? ben mi çok derin düşünüyorum.


Aylar oldu, ne çocuklarla ne başbaşa hiçbirşey yapmadık, en büyük etkinliğimiz akşam 10da çocukları parka götürüp getirmek.Belki ilk zamanlarda yapmasaydık bu kadar koymaz karakteri bu derdim.Ama son bir yıldır bu böyle, tamamiyle asosyele bağladık.

Evlendiğimizde eşya borcuyla bi başladık, hala borç davamız bitmedi.vergi borcu, bağkur borcu, akrabalarına, akrabalarıma borcu, kart borcu, son aldığı dükkanın toptancı borcu.. Şimdi kardeşiyle ortak bi işe başladılar, 15bin kredi daha çekmişler yani o işte borç J sinirlerim bozuluyor artık, hangi işe elini atsa borçla ayrılıyor fakat bi şe gir çalış desem “ben emir alamam” diyor.Onun bu güya gururlu tavrı hepimizi perperişan ediyor.

Perperişan diyorum çünkü ben günlerce faturaları ödemediğinden elektirirksiz kaldığımı, doğalgazım kesildiği için iki küçük bebeyle kayınvalideme gittiğimi bilirim.Alırken, gezerken harcarken hep bin düşünüp bir alıyorum, mecburum buna.ama kendisi hergün 1 paket en iyi sigara markasını içmeyi biliyor, hayat standartı buymuş.Çektiğim bunca borç sıkıntısının karşılığında bi dikili ağacım olsa gam yemicem.Bi ev alırsın arsa araba.. borcun olur öder ve dersin ki çok sıkıntı çektim ama bak içine girdim oturuyorum.. benim yıllardır niye ödediğimi bilmediğim borçlarım var.

Kardeşiyle ortak bi işe girdiler, bana sadece “xle şu işi ortak yapıcaz” dedi.ne fikrimi aldı, ne akıl danıştı.. 1 aydır yapıyorlar, yıkıyorlar satıyorlar faaliyete geçirdiler, bir gün olsun tutup kolumdan “bak hatun yeni ekmek kapımız, hayır duanı eksik etme” demedi.Kocam bi işe başlıyor ve ben ne yerini, ne yurdunu biliyorum, şaka gibi değil mi?

Tüm bu iş, eş, borç sıkıntılarımın yannda bi de kayınvalide derdim var ki çekilir dert değil.Benim eşimden yana şikayet ettiğim herşeyden o da şikayet eder, zaten tek ortak noktamız da bu “ borç borç borç yıldırdı bizi atrık, şimdi de sana çektiriyor işte” der hep.giydiğime karışır, başım açık diye laf sokar, açık olan kişilere yanımda hakir gören cümleler kurar.Geçen bize geldi, tırnağımda kırmızı oje var diye “ben o ellerden yemek yemem, tiksinirim” dedi. Lan b.k ye afedersin, insan yemeyecekse de içinde tutmasını bilmeli.. Müsaade etsem evimin, hayatımın her karametresine müdahalle eder, o kadar baskın bi karakter.

Ohh döktüm rahatladım, aslında ben daha çok uzun yazmayı düşünüyordum ama yemin ederim okuyacaklara acıdım, başlık halinde geçtim dua edin ayrıntıya girmeyeyim :)

Ailem boşanmam konusunda destek ama boşandıktan sonra ki süreçte maddi manevi çok destekleyeceklerini düşünmüyorum.Sadece hak veriyorlar, "haklısın çekilir çile değil ama biraz daha dayan kızım belki düzelir" diyorlar.Nitekim onlarda bi emekli maaşıyla geçinmeye çalışıyorlar bi destek bekleme gibi bi lüksümde yok maalesef.

Ne yapacağım konusunda hiç bi fikrim yok, anlattığım insanlara soruyorum; bunlar dert mi diyorum? Yoksa ben mi çok şımarığım, pireyi deve mi yapıyorum? Yoksa bu evlilik denilen kısır döngüyü ben mi beceremiyorum? Hayret o kadar da uysal bi insanımdır halbuki..
Ailem destek olmaz demişsin ya , merak ediyorum ayda 3000 tl kadar kazansan boşanır mıydın ?
 
Ailem destek olmaz demişsin ya , merak ediyorum ayda 3000 tl kadar kazansan boşanır mıydın ?
Bu soruyu neden sordunuz bilmiyorum ama eğer aylık 3000lira net maaşım olsaydı, asla 5 yıl beklemez hemen harakete geçerdim.
Beni şuan durduran ve çaresiz bırakan tek şey boşandıktan sonra çocuklarıma kim bakarda ben çalışabilirim.
Çünkü çocuklarıma bakan olmaz da ben çalışamayıp baba evine tıkılırsam eminim boşandığıma çok pişman olacağım zamanlar yaşarım.
 
Konuyla alakalı yaşadığım gelişmeler(!) var.
Ben bu konuyu açtığımda eşim bana yakası açık bir tişörtle sokağa çıktığım için küsmüştü, ve toplamda 12 gün küs kaldık.
Bu bizim en uzun deneyimimizdi, 12. günün sonunda bana bir mektup bırakmış ve duyduğu rahatsızlıktan bahsetmiş.
Mektubun kısaca konusu;
-5 yıldır kıyafetim konusunda sürekli sorun yaşaması ve bundan bıkmış olmasıydı.Ayrılığın bi prosedür olduğunu ve buna gerek olmadığını fakat bu şekilde giyinmeye devam edersem bi evde iki arkadaş gibi takılacağımızı, bu konu yüzünden huzurunun olmadığını ve bu defa gözünü fena halde kararttığını yazmış.Beni çok sevdiğini ve değer verdiğini böyle bi konu yüzünden hislerini bitirmek istemediğini de eklemiş..

Öncelikle şunu belirteyim, sanıldığı gibi mini etekle, askılıyla dolaşan bi insan değilim, hatta sıfır kollu bile giymekten imtina ederim.Eşimin sıkıntı ettiği konu tunik dediğimiz uzunlukta ve bollukta kıyafetler tercih etmemem.Hatta yaz günü evin içinde bile dikkatli olmam konusunda sürekli uyarılıyorum.Benim bi tarzım var, ve beni tanıdığı günde dahil bundan hiç vazgeçmedim.

Neyse,
Onun yazdığı mektuba karşılık sayfalar dolusu bi mektupta ben döşedim, konumda yazdığım şikayetlerimden uzun uzun bahsettim, bunca şeye rağmen hala sustuğumu, dırdır etmemek adına herşeyi içimde yaşadığımı ve tüm bunlara rağmen bir kere bile "gözümü kararttım" cümlesini kurmadığımı yazdım.

Okuduktan hemen sonra mesaj attı ve "ilginç ama sana hak veriyorum fakat benim kıyafet konusunda ki rahatsızlığımı teğet geçmişsin" temalı bi yazı yazmış.
Ben de "bunca dert, sorun, sıkıntı ve huzursuzlukla uğraşırken onun sadece kıyafet konusunu takıntı haline getirmesini komik bulduğumu ve kendini düzeltmediği sürece bir adım dahi atmayacağımı" yazdım.

Mesajında bana hakverdiğini söylemesi, gözlerimi parlattı, bi umut oldu bana.
Akşam geldiğinde sanki hiçbirşey olmamış, biz hiç küsmemişiz, hiç mektupla atarlanmamışız birbirimize gibi davrandı,
Ertesi sabah işe giderken sarılıp beni çok özlediğini ve sevgisiz bıraktığını farkettiğini, bundan sonra daha dikkatli olacağını söyledi ve kendi adıma iğrenç bi an yaşandı ; ben sevgiden, sevilmekten, ilgisizlikten bahsederken sanki mektupta "sevişmek istiyorum" yazmışım gibi hayvani bi şekilde üstüme çullaşmaya başladı ve dedi ki;
"sana bi müjdem var çok sevineceksin.yarın akşam çocukları annemlere bırakıp gece başbaşa kalalım ve sabaha kadar sevişelim"... yıkıldım. başımdan aşağı kaynar sular döküldü, hiç bişey diyemedim.bilinçsiz gülümsemişim bir kaç dakika sonra yanaklarımın kasıldığını farkedince yüzümde hala sahte ve aptalca bi gülümseme olduğunu farkettim.

Ben bunca şey yazıp, derdimi paylaşırken, onun; "bu konuyu sabaha kadar konuşalım, rahatlatalım birbirimizi,başbaşa kalmak bize iyi gelecek, yer içer, sevişir, konuşur güzel bi gece geçiririz" demesi gerekirken herşeyin üstüne sünger çekmek için sevişelim demesi beni bi kez daha yerin dibine soktu.

Tabiki öyle bi gece yaşamadık, fakat ilerileyen günlerde konuşma talebi ondan gelmeyince ben çocukları yatırdıktan sonra konuşmak istediğimi söyledim.Çocuklar uyudu, hadi kalk bak çay yaptım gel biraz konusalım dedim ve bana "film izliyorum bi türlü tam izleyemedim bu filmi gel burda hem izleyelim hem konuşalım" :oha: dedi, ve tam 1 saat sonra yanıma gelip "evet film bitti, ne konuşacaksın dinliyorum" deyip elinde telefon feysbukta dolanırken bana arkadaşlarının yaptığı paylaşımları gösterdi :KK14:

Dün akşam bu iğrenç tavrından bahsederken bana;
-bak bebeğim sen gerçekten kusursuz bi kadınsın, benim senden yana tek sıkıntım kıyafet konusu onun dışında seni 7 yıldır tanıyorum 'bi de şu huyun varki bıktım, ya da düzelt' diyebileceğim hiç bişey yok.hayatında, anneliğinde, eşliğinde eleştirebileceğim hiç bi durum yok.Konuşmak istiyorsun ve konuşursak hep ben suçlanacağım.. bunu bile bile neden konuşayım ki?
dedi..

o satten sonra artık ben de bişey diyemedim.Ailemle konuştum dayanabildiğim kadar dayanacağımı ama tak dediği yerde çıkıp yanlarına geleceğimi söyledim.Annemle konuşma esnasında (eşim bi tartışmamızda bana bıçak çekmişti) agzımdan bunu kaçırınca annem oldukça fevri bi şekilde kızım noolur gel, yalvarırım çık gel demeye başladı.

Şimdilik evimdeyim ve rol yapmaya devam ediyorum, çünkü durduk yere bavulumu alıp gidersem eşimin kolay kolay bizi rahat bırakmayacağını düşünüyorum, bi aklımda neyi bekliyorsun diyor?
Çok karışıyorum.
Resmen karar veremiyorum.
2 cocukla boşanmaktan sonraki hayat (burada okuduklarımdan dolayı) beni çok korkutuyor.
 
aaaa deliye bak sen..adam resmen demiş ki sen mükemmel bir kadınsın,ben sorunluyum ama bu sorunları aşmaya ya da çözmeye niyetim yok...
bu kadar basit işte...bu durum karşısında boşar mısın durur musun sen karar ver..ama ben olsam ne yapardım diye soracak olursan; o lafları müsait yerine kilitleyip valizi toplayıp,adamı kapıya koymuştum...
 
Gelişmeler sayfa 8 de..

Okadar doluyum ki boşalana kadar yazmak istiyorum.

Okunmayacağını, nitekim halk olarak uzun yazıları pek sevmediğimizi biliyorum.
Belki bi kaç kişi buna katlanır da bana yol gösterir, ve verdikleri fikir hayatıma bi yön vermem için vesile olur.


5yıllık evliyim, 2 tane oğlum var.

Genel olarak sıkıntılarım ilk oğlumun doğumuyla başladı, sonra ikinci bebeğim geldi ve zaten b.k gibi giden herşeye tuz biber oldu.Herşeye rağmen onlar benim gülümseme sebebim, Rabbimin armağanı.

Eşim ilk oğlumun doğumundan sonra düğünde takılanları bozdurup bi dükkan aldı.(Şaşırmayın her batık kocanın kullandığı bi taktik.Hatta ilerleyen günlerde çocukların doğum takılarını ve dahi kumbaralarını bile patlattı, merak etmeyin bunlara hiç girmicem).

Aldığı dükkanın saatlerinden dolayı Sabah erken gidip akşam geç gelmeye başladı.

Bütün gün evde tek başıma, çocukla eşimsizliğe alışma süreci çok zorladı beni.Çünkü ondan önce çok çok gezen bi çifttik, Fakat 2. Bebeğim geldikten sonra eşimin yokluğu çok koymaya başladı çünkü araları 20 ay olan 2 bebekle 12 saat yalnız başıma uğraşmak beni müthiş yordu, yoruyorda.

Şuan için eşim, hala aynı saatlerde çalışıyor, 1 gün bile izin yapmıyor, bir gün bile erken gelip akşam yemeğimize katılmıyor, bi gün bile yarım saat geç gidip kahvaltımıza eşlik etmiyor.Halbu ki annesiyle dönüşümlü çalışıyorlar, istese pek tabii gün içerisinde bi kaç saat ayırabilir bize.Hergün istemiyorum ayda bir yapsa yine yaşarır gözlerim.

Beni eskisi kadar sahiplenmediğini hissediyorum, ilgisi, muhabbeti herşeyi azaldı, yok oldu.benimle konuşmuyor, paylaşmıyor hoş konuşsada tek bildiği konu iş meselesi.şunu yapsam böyle kazandırır bunu yapsam şöyle kar kalır.Sıkıldım 5 senedir hep aynı muhabbetlerden.

Evinin hiçbir işiyle ilgilenmiyor, bu evin ustası benim.5 ay önce kayınvalidemler bi ev aldı borçsuz, küçük olduğu için geçin siz oturun dedi Allah razı olsun, şuan kendisi kirada üstelik.Taşındığımızın ilk 10 günü yaptı, taktı, deldi.. Sonra bi bıraktı o bırakış.kapılarım kapanmıyor, musluklarım akıtıyor vs ama bi gün de eline bişey alıp ulan bu evde insan yaşıyor şunları bi halledeyim demiyor asla.Her yer kırık dökük içinde 5 aydır bi düzen bile kuramadım.Geçen akşam kayınvalidem oğlum bi elden geçirsene şu evi ceyms mi yapsın bunca işinin arasında dedi, eşimden gelen cevap;

-ya ne uğraşacam, kim için ne için yapıcam..
Şu cümlenin anlamını düşünsenize, kim için ne için? ben mi çok derin düşünüyorum.


Aylar oldu, ne çocuklarla ne başbaşa hiçbirşey yapmadık, en büyük etkinliğimiz akşam 10da çocukları parka götürüp getirmek.Belki ilk zamanlarda yapmasaydık bu kadar koymaz karakteri bu derdim.Ama son bir yıldır bu böyle, tamamiyle asosyele bağladık.

Evlendiğimizde eşya borcuyla bi başladık, hala borç davamız bitmedi.vergi borcu, bağkur borcu, akrabalarına, akrabalarıma borcu, kart borcu, son aldığı dükkanın toptancı borcu.. Şimdi kardeşiyle ortak bi işe başladılar, 15bin kredi daha çekmişler yani o işte borç J sinirlerim bozuluyor artık, hangi işe elini atsa borçla ayrılıyor fakat bi şe gir çalış desem “ben emir alamam” diyor.Onun bu güya gururlu tavrı hepimizi perperişan ediyor.

Perperişan diyorum çünkü ben günlerce faturaları ödemediğinden elektirirksiz kaldığımı, doğalgazım kesildiği için iki küçük bebeyle kayınvalideme gittiğimi bilirim.Alırken, gezerken harcarken hep bin düşünüp bir alıyorum, mecburum buna.ama kendisi hergün 1 paket en iyi sigara markasını içmeyi biliyor, hayat standardı buymuş.Çektiğim bunca borç sıkıntısının karşılığında bi dikili ağacım olsa gam yemicem.Bi ev alırsın arsa araba.. borcun olur öder ve dersin ki çok sıkıntı çektim ama bak içine girdim oturuyorum.. benim yıllardır niye ödediğimi bilmediğim borçlarım var.

Kardeşiyle ortak bi işe girdiler, bana sadece “xle şu işi ortak yapıcaz” dedi.ne fikrimi aldı, ne akıl danıştı.. 1 aydır yapıyorlar, yıkıyorlar satıyorlar faaliyete geçirdiler, bir gün olsun tutup kolumdan “bak hatun yeni ekmek kapımız, hayır duanı eksik etme” demedi.Kocam bi işe başlıyor ve ben ne yerini, ne yurdunu biliyorum, şaka gibi değil mi?

Tüm bu iş, eş, borç sıkıntılarımın yannda bi de kayınvalide derdim var ki çekilir dert değil.Benim eşimden yana şikayet ettiğim herşeyden o da şikayet eder, zaten tek ortak noktamız da bu “ borç borç borç yıldırdı bizi atrık, şimdi de sana çektiriyor işte” der hep.giydiğime karışır, başım açık diye laf sokar, açık olan kişilere yanımda hakir gören cümleler kurar.Geçen bize geldi, tırnağımda kırmızı oje var diye “ben o ellerden yemek yemem, tiksinirim” dedi. Lan b.k ye afedersin, insan yemeyecekse de içinde tutmasını bilmeli.. Müsaade etsem evimin, hayatımın her karametresine müdahalle eder, o kadar baskın bi karakter.

Ailem boşanmam konusunda destek ama boşandıktan sonra ki süreçte maddi manevi çok destekleyeceklerini düşünmüyorum.Sadece hak veriyorlar, "haklısın çekilir çile değil ama biraz daha dayan kızım belki düzelir" diyorlar.Nitekim onlarda bi emekli maaşıyla geçinmeye çalışıyorlar bi destek bekleme gibi bi lüksümde yok maalesef.

Ne yapacağım konusunda hiç bi fikrim yok, anlattığım insanlara soruyorum; bunlar dert mi diyorum? Yoksa ben mi çok şımarığım, pireyi deve mi yapıyorum? Yoksa bu evlilik denilen kısır döngüyü ben mi beceremiyorum? Hayret o kadar da uysal bi insanımdır halbuki..
ya kusura bakma lütfen konu sahibi yazdığın dertlere bir cevabım yok yanlış bir şey söylememek adına amma yazını zevkle okudum sanki hikaye okuyormuşum gibi geldi bir dert anca bu kadar güzel ifade edilir.ve neden bilmiyorum senin çok eğlenceli hoş alımlı bir bayan olduğunu düşünüyorum ya ben bayıldım sana yaaa :)
 
Adamdaki rahatlığa bak. Klasik erkek işte, hepsinin kafası aynı çalışıyor. Bir süre küs durup da barıştıktan sonra c,nselliği ikinci plana atan bir erkek olacağını sanmıyorum. Bu modeller böyle işte naparsın. Bu tarz karşılıklı konuşmalardan sonra kadın kafası;
- ''Bende kendime çeki düzen vereyim, bak şöyle birşey varmış eşim rahatsız oluyormuş bundan sonra dikkat edeyim, ohh konuştuk iyi oldu, evlilikler zaten konuşarak daha iyi duruma getirilir'' diye düşünürken,
Erkek kafası,
-''Ulan kaç zamandır da küsüz, nerdeyse abaza olacam, bi kaç gün suyuna gitmek lazım, bu iş böyle yürümez. Oğlummmm bu akşam kesin sevişiyorsun.'':KK76:
 
X