Ağzımdaki baklayı çıkarıp, boşalıp rahatlıyorum.

okudum ve bence dert.Kocanız olmamasına alışmakta birlikte sevgisizliği de alışmışsınız. İlk ihmallerinde gerekli tepkiyi vermediniz mi ? pasif kalmışsınız gibi sanki. KArı koca değilde ev arkadaşı olmuş gibisiniz artık. EŞinizin sevgisi bitmiş kim için ne için yapacağım dediğine göre.Boşan boşanma diyemem ama öyle bir şey yaparsanda annen çocuklara baksın sende çalış kimseden bir şey bekleme
 
Merhaba. uzun muzun, okudum. Baskın olarak hissettiğim şu oldu: Ziyan olmuş bir kadın, kendini bu kadar güzel anlatabilen bir kadın imkan olsaydı neler yapardı.

Size akıl veremem. Bazen zınk diye kalıyor insan. Ancak değer görmediğiniz gerçek. Ne siz değer görüyorsunuz ne de yaptıklarınız, sabrınız takdir görüyor.

Çalışıyor musunuz bilmiyorum. Lütfen bir şekilde meslek edinin. Eğer diplomanız yoksa belediyelerin kurslarına katılın (meslek kazandırma kursları). Her şey sırayla. Önce meslekle ilgili durumları halledin.
 
mesleğinize hayranım önce onu belirteyim:)
çocuklarınız kaç yaşında bilmiyorum ama mesleğe dönme vakti bence..madem adam bencil siz de aynısını yapın biraz. iş ayarlayın önce kendinize.çocukları götütebilrsiniz yanınızda birisiyle,kardeş kuzen arkadaş gibi.
kazandığınızı da kendiniz yiyin.
adam para derdinde sadece evdekiler nasıl umrunda değil.ben sizin için çalışıyoruma getirir mutlaka konuyu ama aldanmayın..hatta sizi mızmız ilgi budalası yerine koyar ona da aldanmayın..tartışma sonuca ulaştırmaz gözünü açması lazım o da ancak sizin de kendi haytaınıza bakmanız ve biraz da bencilllikle olur.
 
sonuna kadar okuyabildiğim ender konulardan pragraf koyman çok gzel:KK9:

canım eşini al karşına konuş sakin bi zamanda yavaş yavaş seni kaybettiğini anlasın sen gözünde öle bi yerdesinki aklının ucundan bile geçmiyo bu adamın seni kaybetmek
seni çok iyi anlıyorum ilk kızım 3.5 yaşındayken plansız bi şekilde ikizlerime hamile kaldım öle çalkantılı dönemler geçirdimki isyan derecesine geldim eşim çok yoğun çalışıyodu ben gündüz işte gece 3 çocukla evde saçlarımı yolmaya başlamıştım artık migren ataklarım tavan yapıyodu en son eşime işinde batsın gücünde batsın ben kafayı yedikten sonra o paranında pulunda ben diye bi başladım anladı durumun ciddiyetini şmdi daha fazla vakit ayırıyo daa fazla vakit ayırıyoruz birbirimize:KK30:
Çok haklsın tam olarak durum bu zaten; eşimin beni kaybetme korkusu yok!
Bunca yıl, bunca çileyi çekmiş bi insan neden durduk yere(!) basıp gitsin ki diye düşünüyor.
Hatta hiç çekinmeden bunu dile bile getirebiliyor, gidemezsin diye.
Son 1 sene öncesine kadar çok denedim konuşmayı, anlattım, anladı düzeldi bi daha başa sardı derken..
Baktım ki ne kadar konuşup kendimi parçalasam da bi zaman sonra yine başa dönüyoruz, ben kendimi yorduğumla, üzdüğümle kalıyorum bıraktım tamamen.
Meğer aile içinde ki iletişimin temeli benmişim, çünkü ben ne zaman anlatmayı, tartışmayı, heasap sormayı, bıraktım..
Eşim tamamiyle kopup gitti.Bu arada çalışırken çocuklarına kim bakmıştı?


Çok haklısınız diğer konuya da yazmıştım
yavaş yavaş bir şeyler yapabilseniz çok iyi olur
mesela önce is bulsanız gibi
bir de babannenizin evi gibi bir düşünceniz vardı o konuda naptiniz
Allah yardımcınız olsun

Son kararım oydu, evet.
Şimdi verdiğim karardan emin olmak için yaşadıklarımı tekrar gözden geçirme aşamasındayım.
Bi sonra ki adım, anlattıklarımı hayata geçirmek olacak inşallah.


Ne uğraşıcam kimin için yapıcam diye birinin daha kocası söylüyordu, siz miydiniz yoksa? İyi olmuş bu cümleyi kulaklarınızla duyduğunuz, boşanmak için bence bir sebeptir demiştim.

Ben emir alamam cümlesi de tembel adamların bahanesidir! Bu adamlar ya kendilerini yetenek olarak arş-ı alada görüp kendi işlerinin patronu olma hayalleri kurarlar, ya da evde sırtlarının üstüne yatarlar! Bu adamdan hiçbir şey olmaz. Kayınvalideniz de genelde sizin tarafınızı tutuyor anladığım kadarıyla. Aileniz de size sahip çıkıyor. Bu adam sizi süründürüyor, ömür boyu da süründürür. Beceriksiz, hayatta hiçbir şey olamamış, kendini yükseklerde gören ama g.tüne borç takıp gezen bir adam bu. Yarı aç yarı tok, iki çocuğunuzla gazsız elektriksiz perişan bir hayat. Ailenizle konuşun ve boşanın. Allah yardımcınız olsun:KK43:

Evet bendim :)
Okadar koymuş olacak ki, heryerde belirtmişim anlaşılan.
Koydu da..
Yazdıklarınıza birebir katılıyorum, boşanırsan hayat senin için çok zorlaşır diyorlar..
Ne gibi zorlanabilirim diye düşünüyorum, daha ne kadar zor bi hayatım olabilir?
Tek fark şuan çalışmıyorum, hazırdan yiyorum (ağzımdan yiyip burnumdan geliyor)
Boşansam totomu kaldırıp çalışmam gerekecek, e bi zahmet :)


Allah kolaylık versin..ama ailen madem arkanda ozaman sende boşan ve bir işe gir annen bakar çacuklarına..bu şekilde ömür geçmez gerçekten..

Sanıyorum sonum o zaten.
 
Evet bendim :)
Okadar koymuş olacak ki, heryerde belirtmişim anlaşılan.
Koydu da..
Yazdıklarınıza birebir katılıyorum, boşanırsan hayat senin için çok zorlaşır diyorlar..
Ne gibi zorlanabilirim diye düşünüyorum, daha ne kadar zor bi hayatım olabilir?
Tek fark şuan çalışmıyorum, hazırdan yiyorum (ağzımdan yiyip burnumdan geliyor)
Boşansam totomu kaldırıp çalışmam gerekecek, e bi zahmet :)



Siz çok gerçekçi ve çok güçlü bir kadınsınız. Daha ne kadar zor bir hayatım olabilir ki demeniz gerçekçi baktığınızı gösteriyor, toto kaldırıp çalışmak istemeniz de gücünüzü kanıtlıyor:KK48:

Aynı sizin gibi boşanmış bir arkadaşım var. Bundan 7-8 yıl önce boşanıp elinde 4 yaşında kızıyla babasının evine dönüyor. Kapıyı anne açıyor ne diyor biliyor musunuz, tamam boşandın da niye buraya geldin??? İnanın böyle söylüyor. Kızını mecburen eşine bırakıyor (kayınvalidesi çok severmiş arkadaşımı, sorun sadece eşiyle ), kendisi parklarda, refakatçiymiş gibi hastanelerde, en sonunda da birkaç hatırlı arkadaşının evinde dönüşümlü olarak kalıyor. İş buluyor, iki göz oda tutuyor ve o gün bu gündür anne babası ile görüşmüyor. İşi var, maaşı var, evi var. Bana bu arkadaşımın azmini hatırlattınız. Kaldı ki aileniz size kucak açıyor. Çalışıp evini geçindirmekten kaçınan bir adama boyun eğmeyin derim. Allah yardımcınız olsun.
 
Okadar doluyum ki boşalana kadar yazmak istiyorum.
Okunmayacağını, nitekim halk olarak uzun yazıları pek sevmediğimizi biliyorum.
Belki bi kaç kişi buna katlanır da bana yol gösterir, ve verdikleri fikir hayatıma bi yön vermem için vesile olur.

5yıllık evliyim, 2 tane oğlum var.
Genel olarak sıkıntılarım ilk oğlumun doğumuyla başladı, sonra ikinci bebeğim geldi ve zaten b.k gibi giden herşeye tuz biber oldu.
Herşeye rağmen onlar benim gülümseme sebebim, Rabbimin armağanı.

Eşim ilk oğlumun doğumundan sonra düğünde takılanları bozdurup bi dükkan aldı.(Şaşırmayın her batık kocanın kullandığı bi taktik.Hatta ilerleyen günlerde çocukların doğum takılarını ve dahi kumbaralarını bile patlattı, merak etmeyin bunlara hiç girmicem).
Sabah erken gidip akşam geç gelmeye başladı.

Bütün gün evde tek başıma, çocukla eşimsizliğe alışma süreci çok zorladı beni.Çünkü ondan önce çok çok gezen bi çifttik, Fakat 2. Bebeğim geldikten sonra eşimin yokluğu çok koymaya başladı çünkü araları 20 ay olan 2 bebekle 12 saat yalnız başıma uğraşmak beni müthiş yordu, yoruyorda.

Şuan için eşim, hala aynı saatlerde çalışıyor, 1 gün bile izin yapmıyor, bir gün bile erken gelip akşam yemeğimize katılmıyor, bi gün bile yarım saat geç gidip kahvaltımıza eşlik etmiyor.Halbu ki annesiyle dönüşümlü çalışıyorlar, istese pek tabii gün içerisinde bi kaç saat ayırabilir bize.Hergün istemiyorum ayda bir yapsa yine yaşarır gözlerim.

Beni eskisi kadar sahiplenmediğini hissediyorum, ilgisi, muhabbeti herşeyi azaldı, yok oldu.benimle konuşmuyor, paylaşmıyor hoş konuşsada tek bildiği konu iş meselesi.şunu yapsam böyle kazandırır bunu yapsam şöyle kar kalır.Sıkıldım 5 senedir hep aynı muhabbetlerden.

Evinin hiçbir işiyle ilgilenmiyor, bu evin ustası benim.5 ay önce kayınvalidemler bi ev aldı borçsuz, küçük olduğu için geçin siz oturun dedi Allah razı olsun, şuan kendisi kirada üstelik.Taşındığımızın ilk 10 günü yaptı, taktı, deldi.. Sonra bi bıraktı o bırakış.kapılarım kapanmıyor, musluklarım akıtıyor vs ama bi gün de eline bişey alıp ulan bu evde insan yaşıyor şunları bi halledeyim demiyor asla.Her yer kırık dökük içinde 5 aydır bi düzen bile kuramadım.Geçen akşam kayınvalidem oğlum bi elden geçirsene şu evi ceyms mi yapsın bunca işinin arasında dedi, eşimden gelen cevap;
-ya ne uğraşacam, kim için ne için yapıcam..
Şu cümlenin anlamını düşünsenize, kim için ne için? ben mi çok derin düşünüyorum.

Aylar oldu, ne çocuklarla ne başbaşa hiçbirşey yapmadık, en büyük etkinliğimiz akşam 10da çocukları parka götürüp getirmek.Belki ilk zamanlarda yapmasaydık bu kadar koymaz karakteri bu derdim.Ama son bir yıldır bu böyle, tamamiyle asosyele bağladık.

Evlendiğimizde eşya borcuyla bi başladık, hala borç davamız bitmedi.vergi borcu, bağkur borcu, akrabalarına, akrabalarıma borcu, kart borcu, son aldığı dükkanın toptancı borcu.. Şimdi kardeşiyle ortak bi işe başladılar, 15bin kredi daha çekmişler yani o işte borç J sinirlerim bozuluyor artık, hangi işe elini atsa borçla ayrılıyor fakat bi şe gir çalış desem “ben emir alamam” diyor.Onun bu güya gururlu tavrı hepimizi perperişan ediyor.

Perperişan diyorum çünkü ben günlerce faturaları ödemediğinden elektirirksiz kaldığımı, doğalgazım kesildiği için iki küçük bebeyle kayınvalideme gittiğimi bilirim.Alırken, gezerken harcarken hep bin düşünüp bir alıyorum, mecburum buna.ama kendisi hergün 1 paket en iyi sigara markasını içmeyi biliyor, hayat standartı buymuş.Çektiğim bunca borç sıkıntısının karşılığında bi dikili ağacım olsa gam yemicem.Bi ev alırsın arsa araba.. borcun olur öder ve dersin ki çok sıkıntı çektim ama bak içine girdim oturuyorum.. benim yıllardır niye ödediğimi bilmediğim borçlarım var.

Kardeşiyle ortak bi işe girdiler, bana sadece “xle şu işi ortak yapıcaz” dedi.ne fikrimi aldı, ne akıl danıştı.. 1 aydır yapıyorlar, yıkıyorlar satıyorlar faaliyete geçirdiler, bir gün olsun tutup kolumdan “bak hatun yeni ekmek kapımız, hayır duanı eksik etme” demedi.Kocam bi işe başlıyor ve ben ne yerini, ne yurdunu biliyorum, şaka gibi değil mi?

Tüm bu iş, eş, borç sıkıntılarımın yannda bi de kayınvalide derdim var ki çekilir dert değil.Benim eşimden yana şikayet ettiğim herşeyden o da şikayet eder, zaten tek ortak noktamız da bu “ borç borç borç yıldırdı bizi atrık, şimdi de sana çektiriyor işte” der hep.giydiğime karışır, başım açık diye laf sokar, açık olan kişilere yanımda hakir gören cümleler kurar.Geçen bize geldi, tırnağımda kırmızı oje var diye “ben o ellerden yemek yemem, tiksinirim” dedi. Lan b.k ye afedersin, insan yemeyecekse de içinde tutmasını bilmeli.. Müsaade etsem evimin, hayatımın her karametresine müdahalle eder, o kadar baskın bi karakter.

Ohh döktüm rahatladım, aslında ben daha çok uzun yazmayı düşünüyordum ama yemin ederim okuyacaklara acıdım, başlık halinde geçtim dua edin ayrıntıya girmeyeyim :)

Ailem boşanmam konusunda destek ama boşandıktan sonra ki süreçte maddi manevi çok destekleyeceklerini düşünmüyorum.Sadece hak veriyorlar, "haklısın çekilir çile değil ama biraz daha dayan kızım belki düzelir" diyorlar.Nitekim onlarda bi emekli maaşıyla geçinmeye çalışıyorlar bi destek bekleme gibi bi lüksümde yok maalesef.

Ne yapacağım konusunda hiç bi fikrim yok, anlattığım insanlara soruyorum; bunlar dert mi diyorum? Yoksa ben mi çok şımarığım, pireyi deve mi yapıyorum? Yoksa bu evlilik denilen kısır döngüyü ben mi beceremiyorum? Hayret o kadar da uysal bi insanımdır halbuki..

eşin gibiler hep böyledir sonradan düzelenini görmedim benim bir halamın hayırsız eşi de aynı senin eşin gibi
sorsan dünyayı kurtarır marslıları kovalar ama evde pirinç mi eksik mercimek mi haberi yoktur
ha bire borç ha bire yeni iş
 
Bu "ben emir alamam" diyen bir tip de benim sülalede var, kaç yaşına geldi bir baltaya sap olmuşluğu yoktur..

Nasıl bir egoysa..

Konu uzun ama güzel yazılınca insan okuyor,hiç sorun değil, keşke böyle sıkıntılı olmasaydınız.. Üzüldüm hakikaten...

Eşinizle son bir konuşma yapmayı gerekli görüyorsanı yapın, düzelecekse ne ala....
Yok olmuyorsa dönün baba evine.. Anneniz çocuklarla ilgilenir siz de çalılırsınız, zamanla düzen kurarsınız..
Allah ferahlık versin, hayırlı bir kapı açsın size
 
Hepsini okudum. :KK70:
Ailenizin destekçiniz madem, boşanın. Ben diğer bayanlar gibi katlanmaktan başka çareniz yok demem.
Boşanın.
Anneniz ve babanız madem emekliler, bebekleri bırakın onlara, işe girin. Çalışın.
Hem eve katkınız olur, hem de iş yerinde iki insan görür kafanızı dağıtırsınız.
Siz 'eşim' diyorsunuz ama o adam sizinle değil işiyle ve parayla evli.
Siz sorun kendinize: Daha ne kadar dayanabileceksiniz?
 
Çocuklarınıza kV ya da sizin anneniz baksın ve siz bir işe girin.
Çok bunalirlarsa hafta hafta dönüşümlü baksınlar ama yardimci olsunlar yani. Bu işin başka çözümü yok.

Hiç değilse sizin maaş sizi rahatlatır. Arada bir tatil ayarlar benim yaşam kalitem bu der yaşarsınız.. :)

Valla dünya kadar borç var. Kenara attığım kötü gün parası vardı. Ondan dilediğimce yiyorum şimdi. Kötü gün parası keyif parası oluyor belki ama öncelik benim psikolojim.

Çok da düşünmeyin.
Ise girmenizi Eşinizin borçları için değil sizin psikolojiniz için önerdiğimi bilin...

2.bebeğim doğana kadar çalışıyordum, akıp giden yoğun işleri çok severim çokta iyi gelir çalışmak.
Mesela mc donalds ın önünde durup çalışanların koşuşturmasını izlerim, özenirim :) böyle koştura koştura çalışmayı istiyorum.Fakat çalışmamın bana faydasından çok zararı oluyor çünkü ben kazandığımı kendime ayıramıyorum.
Mecbur borç kapatıyorum, e ben kapattıkça eşim daha da rahatlayıp daha da açılıyor.
Onun bu hesapsız tavrı beni çalışmaktan soğuttu, tecrübeyle sabitledim, boşanmadığım sürece çalışmayacağım.
 
2.bebeğim doğana kadar çalışıyordum, akıp giden yoğun işleri çok severim çokta iyi gelir çalışmak.
Mesela mc donalds ın önünde durup çalışanların koşuşturmasını izlerim, özenirim :) böyle koştura koştura çalışmayı istiyorum.Fakat çalışmamın bana faydasından çok zararı oluyor çünkü ben kazandığımı kendime ayıramıyorum.
Mecbur borç kapatıyorum, e ben kapattıkça eşim daha da rahatlayıp daha da açılıyor.
Onun bu hesapsız tavrı beni çalışmaktan soğuttu, tecrübeyle sabitledim, boşanmadığım sürece çalışmayacağım.
Ayrılıp çalışacaksınız. Bu adamın size faydası yok ki.
 
2.bebeğim doğana kadar çalışıyordum, akıp giden yoğun işleri çok severim çokta iyi gelir çalışmak.
Mesela mc donalds ın önünde durup çalışanların koşuşturmasını izlerim, özenirim :) böyle koştura koştura çalışmayı istiyorum.Fakat çalışmamın bana faydasından çok zararı oluyor çünkü ben kazandığımı kendime ayıramıyorum.
Mecbur borç kapatıyorum, e ben kapattıkça eşim daha da rahatlayıp daha da açılıyor.
Onun bu hesapsız tavrı beni çalışmaktan soğuttu, tecrübeyle sabitledim, boşanmadığım sürece çalışmayacağım.

Kim için ne için yapacağım diyerek evi ile ilgilenmeyen bir adam için mecbur borç kapatıyor olmak çok gereksiz.

Biraz bencil ve söz geçiren bir kadın olmanızı tavsiye ediyorum size.

Durumun çözümü yalnızca şikayet edip boşanana dek asla calişmayacagim diye inat etmek olamaz. Akıllı bir kadın olduğunuzu düşünüyorum ve sizi düşünmeye davet ediyorum :)

Çalışıyorum ama kendim ve çocuklarim için. Benim parama sakin güvenme. Aksi takdirde sonumuz ayrılık olur gözüm döndü haberin olsun demeli bu adama..

Kolaylıklar dilerim.
 
2.bebeğim doğana kadar çalışıyordum, akıp giden yoğun işleri çok severim çokta iyi gelir çalışmak.
Mesela mc donalds ın önünde durup çalışanların koşuşturmasını izlerim, özenirim :) böyle koştura koştura çalışmayı istiyorum.Fakat çalışmamın bana faydasından çok zararı oluyor çünkü ben kazandığımı kendime ayıramıyorum.
Mecbur borç kapatıyorum, e ben kapattıkça eşim daha da rahatlayıp daha da açılıyor.
Onun bu hesapsız tavrı beni çalışmaktan soğuttu, tecrübeyle sabitledim, boşanmadığım sürece çalışmayacağım.
Çalışıp hic bir seyi borca yatirmasaniz kendinize ayiramaz misiniz
Bosandiginiz da ihtiyaciniz olacak
 
eşin ya geçim derdine çok dalmış veya işkolik. k.validen dert bile değil. duymayıp, yolundan yürüyebilirsin. ama eşin gerçekten sıkıntı. elindekilerin kıymetini bilmiyor, illa kaybetmesi mi gerekiyor ki? veya kaybetme ihtimalini düşünebilmesi? bunu ona yapabilir misin? düşünmesini sağlayabilir misin? büyüklerden biri yapabilir mi peki? allah yardımcın olsun. :KK43:
 
Bazi erkeklerin beceremese bile kendi isini yapma sevdasini hic anlamiyorum. Beyefendi emir almayacak diye cocuk coluk elektriksiz susuz kisin ortasinda dogalgazsiz birakilir mi. Olmuyorsa olmuyordur birak degil mi... Burada sorunlarinizin tek kaynagi esiniz. O kendini degistirmedigi surece hayatiniz boyle devam eder.
Son bir yıl öncesine kadar yani ben henüz pes etmemişken, eşimle konuşuyordum ve anlıyordu da.. düzeliyordu.
3ay.. sonra hoop bi daha başa dönüyorduk, sonra yine konuşuyordum derken bunun bi döngü olduğunu "ne konuşacaksın yine" dediği gün anladım. o gün konuşmadım, bi daha hiç bu konularda konuşup uyarmadım ve ben elimi eteğimi çktikçe o taman kopardı herşeyi.Değişmeyeceği açık, durum tamamiyle benim gücümü toplayıp alacağım karara bakıyor.



Yok büyüttüğün bir durum yok ... İlgisizlik başlı başına bir sorundur .

Ama değiştirmek , düzeltmek için yaptığın bir şey var mı ? Onu göremedim . Belki yazı daha da uzamasın diye atlamışsınsır o kısmı :)

Eşine sebep sordun mu ? Hesap sordun mu değil yalnız sebep sordun mu ? Dertleştiniz mi hiç bu konularda ?

İşten yorgun gelen erkek , kadın en vakur tutumunu sergilese de , en yumuşak ses tonu ile konuşsa da genelde bu tarz konuların açılmasını "dır dır " olarak görür .

Bunu atlatmanın en iyi yolu . Burda yapılmışı var diyerek hazır çözümle gitmektir. Yani mesela senin tarafından organize edilmiş bir akşam yemeği gibi . Git eşini iş yerinden al. Sana bu bir saati sorun edecekse zaten mesele iş aşkından daha büyüktür.

Kaldı ki " kimin için ne için " demiş . Bunun altında mutlaka konuşulması gereken bie sorun yatıyor.

Bir fırsat oluştur , o veya bu şekilde . Dertleşin. Tartışmadan.

Olmadı mı , anlamıyor mu ? Duvar gibi mi ? O zaman b planına geçersin . Ama önce konuşun
Evet konuyu mümkün mertebe kısa tutmak için bi ara ünlü harfleri çıkarsam mı acaba bile dedim :)
Ben çok çabaladım, ama ikinci bebeğimden sonra artık ipleri elimden bıraktığım ve akışına bıraktığım dogrudur.
Çünkü iki küçük bebekle desteksiz koca bi gün geçiriyorum.
Biri susuyor biri aglıyor, birinin çişi, birirnin üstü birirnin uykusu derkenben nefes aldığımı bile farketmiyorum.
Bu kadar yoğun bi günün ardından çocuklar uyuyunca (babalarını görsünler diye mecbur çok geç yatırıyorum) benim için gün yeni başlıyor.Eşimekalk bi tavla atalım dedim, muhabbet açtım, yanaştım tenine dokunmak istedim hemen başka noktalara çekti.. helen bundan 1 yıl öncesine kadar sorunun ben de olduğunu düşünüp yırtıyordum kendimi.
Planlar, organizasyonlar..
Ne zamn ki yorulduğumu hissedip bıraktım.. bitti!
Meğer zaten bu güne kadar herşey benim çabamla olmuş, onda değişen hiç bişey yokmuş.
Ben yorulduğumda devralsaydı, bende dinlenir kalkar kaldığım yerden devam ederdim.
Ama gördüm ki onun hiç bir çabası yok, anlatmaya çalıştığımdaysa "ya aşkım biz ne işlerle uğraşıyoruz sen nelerden bahsediyosun, düzelecek" diyordu. ya da en ağırı ; "tek 2 çocuklu sen misin? herkes bakıyor başediyorda sen neden bakamıyorsun" deyince benim bam teli titremeye başlıyordu.Bu yüzden konuşmayı tartışmayı da kestim
.



Gayet duzgun ve acik yazmissiniz bi sorun yok yani :))

Uzuldum, gercekten cok hemde.
Bosanmalara cok karsiyim (bosanmis olmama ragmen). Iki ufacik bebekle ayrilmanizi acikca hic mantikli bulmuyorum. Biraz fazla acik sozlu bulabilirsiniz belki yorumumu, kirici olmak istemiyorum yanlis anlamayin lutfen.
Iki cocukla bosanabilme gibi bir luksun yok. Calismiyorsun, ailenin durumuda yerinde degil, kim bakacak sana ve cocuklarina. Nafaka mi verecek su anda kendini zor gecindiren kocan sana. Ustelik bosandiginda hersey duzelecek toparlanacakmi saniyorsun. Cocuk sahibi olupta (ozellikle yasi kucuk cocuklar) bosanip mutlu olan COK AZ insan var. Hep bi mutsuzluk ifadesi goruyorum yuzlerinde, hic tam manaasiyla mutlu degiller.
Evet, dertlerin bir degil, birkac tane, hemde ufakta degil. Cocuklarin kucuk, sende biraz streslisindir eminim. Su anda anlattigin hikayede sadece esinin hatalarini anlatiyorsun. Onun evden neden sogudugunu anlayamadim. Sadece bir bebeginiz daha olmus, bu adamin elini ayagini sizden kesmesi icin yeterli bir sebebmi, bence degil. Yani onu ya anlatin, bilmiyorsanizda ogrenin, esinizle konusun. Pek iletisim kurmuyorsunuz sanki. Bu lazim ama.

Kisa donem icin yapmaniz gerekenler esinizle konusmak, anlamaya calismak. Degismek, onunda degismesine yardimci olmak. Bi sekilde yuvarlanip gitmek. O gelmiyorsa siz gidin gorun esinizi. O ilgilenmiyorsa siz daha cok ilgilenin. Gun icerisinde aramiyorsa siz arayin, cocuklarla olan ufak tefek eglencelerinizi anlatin, yok disi cikti, yok anne dedi, yok bu cumleyi kurdu filan tarzinda. Cocuklariyla babalarinin arasindaki bagi guclendirin, eve kendi kendine zaten yonelir bence.

Baktiniz olmuyor, yurumuyor. Uzun vade icin plan yapin. Cocuklarinizi biraz buyutun, su anda cok ufaklar. Kendinizi bir yol yordama sokun, ismi buluyorsunuz, bi kursami yaziliyorsunuz, artik herneyse, bi sekilde cocuklardan evinizden ayri biseyler daha yapin 'kendiniz icin'. Calisin, birikim yapin biraz. Evliliginiz hala kotu gidiyorsa iki uc bes sene sonrada bosanabilirsiniz, ama en azindan evlatlariniz biraz buyumus olur, sizde kendinizi bir yol yordama sokmus olursunuz.

buda uzun oldu :) umarim mantiginla hareket edersin. Sana, evliligine, ogullarina, esine, AILENE yazik olmaz insallah.
Bu da uzun olacak :)
yazım tavrınız beni rahatsız etmedi, aksine gerçekçiliğinizden dolayı teşekkür ederim.
Evet çalışmıyorum ama bu çalışamayacağım, baba evine gidip onların vereceği harçlığa muhtac olacagım anlamına asla gelmiyor.Taşı sıksam suyunu çıkarırım bu konuda kendime son derece güveniyorum.Sadece kendim olsam belki evet totomu kaldırmam ama çocuklarımsa konu, onların sağlığı, psikolojisi, rahatlığıysa 2 işte bile çalışırım, yeter ki çocuklarımın emin ellerde olduğunu bileyim.
Eğer evlilik hayatım pürüpak olsaydı, hiç bir maddi sıkıntım olmasaydı, yediğim önümde yemediğim arkamda yaşasaydım haklı olabilirdiniz ama ben zaten 5 yıldır çok büyük sıkıtılar yaşadım yaşıyorum, bundan daha fazlası ne olabilir ki?
Aç mı kalıcam? çok şükür o kadar da asalak değilim.
Elini ayağını çekmesinin sebebini şöyle açıklıyayım, son 1 yıla kadar genelde organizasyonları ben yapar, gideceğimiz yerleri ben belirlerdim,
neskafe yapar önüne oturur tablette haber okuturdum sonra başlardık muhabbete,
masaj yapardım, yağlayıp sonra duşa sokup saçını okşayarak uyuturdum..
vs.. vs.. ta ki ikinci bebeğim gelene kadr.
Şuan hayatım o kadar yoğun ki değil eşimle kendimle bile başbaşa kalamıyorum.
İster istemez bişeylerden elimi çekmek durumunda kaldım.
ve yukarıda ki arkadaşşıma da yazdım, eğer eşim benim yorgunluğumu anlayıp bayragı devralsaydı ben de dinlenip devam ederdim.
Ama ben bıraktım, o zaten çoktan bırakmışmış.. bunu çok geç farkettim ve boşuna çabalarıma yanıp yanıp ağladım.
 
Ya benim eşim akademisyen bazen okulda kalıp araştırma yapmasi gerekiyor aksam 5te değil 6da gelse cingarı basıyorum.
Hadi bi gün laf etmedim öbür gün muhakkak ediyorum.
Beni sevmiyorsun ilgilenmiyorsun vs üzülmeler tripler surat asarim muhakkak ağlayarak kavga bile ederim.
SEN 5 AYDAN SABAH KAHVALTI YAPMAYAN AKSAM YEMEGE GELMEYEN BI KOCADAN BAHSEDİYORSUN
Kusura bakma ama bu biraz senin suçun bir gelmiyor iki gelmiyor üçüncüde basacaksın cingarı. Küs.
Şimdi 5 ay nasıl dayandın cidden garip. Demekki sevmiyorsun kocanı. Sadece evde sıkıldığın için onu görmek istiyorsun. Oysa gerçekten özlediğini anlasa adam eve gelir. Hem de kendi işiymiş..

Eşim işi dolayısıyla sabah 8de çıkıp, akşam saat 10 gibi geliyor.
Esnaf olduğu için dükkanını kapatmak gibi bir lüksü yok ama annesiyle dönüşümlü çalıştıkları için arada sırada "anne müsaade ette ben bugün eve biraz erken gideyim" dese kayınvalidem buna asla karşı çıkmaz.
Yani eve gelmiyor evet ama çalıştığı için yoksa zevkine geziyor olsa emin olun cıngarın allahını basardım :)
Ayrıca 5 aydır değil, son 3 yıldır bu şekilde.
Benim kızdığım tarafsa arada kaçamak yapabilecekken yapmıyor, bizi buna değer görmüyor olması.
Bunu dile getirdiğimde kendimi muhtaç, onsuz yapamayan, ezik bi insan gibi hissediyorum.bu duruma düşmekten hoşlanmıyorum.
 
Gerçekten çok üzüldüm.
Bence yazık etme kendine ayrıl.
Çocuklar babayı zaten şimdide görmüyor.Adam ne işe yarıyor ki.
Ailene sığın. Asgari ücretle de olsa çalış Ailende çocuklara bakar
Geçinilir
 
Bazı konuların çözümü olmadığını düşünüyorum.
Daha önce de okumuştum,cevap yazdım mı hatırlamıyorum.
Ama biliyorum ki bir kaç ay sonra yine benzer bir konu açacaksınız.
Maksat iç dökmeyse başarılı. Bence devam edin,en azından kendi kendinize kurmayın.
Burada yazın,dertleşin,ağlayın vs...

Evet yazdınız :) sizinde boşandığınızı hatırlıyorum hatta yanlışım varsa düzeltin lütfen.
Çocuğum olmadan önce "çocuklarım için katlanıyorum" lafına ifrit olurdum, hala oluyorum gerçi.
çocuklarım için katlanmıyorum ama çocuklarım için deniyorum, direniyorum.
Yarın bi gün şunu da deneseydim de bu çocuklarımı bu kadar sersefil etmeseydim demek istemiyorum.
Emin olun bu buraya içimi döktüğüm son konu olacak :)


Okudum ama ne denir bilemiyorum. Hakkaten zor.

Eski nesil çekmiş aynı tarz evlilikleri yıllarca...Neredeyse hepsi. Sen kadınsın anlamazsın şeklinde iş meselelerine karıştırmama, yokluk, KV-KP ile yaşama, çocukları tek başına büyütme...yıllarca çekmişler ama sonunda feraha çıkmışlar hani.

Siz kaç yıllık evlisiniz? Hiç mi umut vaat etmiyor gelecek?
5 yıllık evliyim, bugüne kadar düzelmeyinin bundan sonra vahiy inip toparlanacağını hiç sanmıyorum açıkçası..
Ben sadece yaşadıklarımın boşanmak için yeterli olup olmadığını sınamak için açtım bu konuyu.


Kesinlikle pire için yorgan yakmıyorsunuz tabiki de kusura bakmayın ama eşiniz seni ve çocukları gözden çıkarmış böyle evlilik böyle hayat olmaz ben olsam çekmem böyle bir hayatı adam evi otel olarak kullanıyor ayrıca `` Ne için kimin için`` bu cümle çok ağar sormadınız mı eşinize bu ne demek diye

Hayır sormadım, duymamazlıktan geldim.
Duysaydım kavga etmek zorunda kalırdım.
Bu adam benimlle 1 haftadır ölesiye küs, 5 gündür eve para bile bırakmıyor..
Muhtemelen amacı bana ceza vermek ve ya neden para bırakmıyorsun deyip kavga çıkarmamı istiyor.
Gücüm dermanım yok.
edemiyorum.


Evlilikle ilgili en korktuğum şey budur.
Allah yardımcı olsun.
Bir işiniz var mı ? Bir işiniz varsa çalışabilecekseniz boşanmanız hayrınıza olur.
Zira siz zaten aileyi tek başına ayakta tutmaya çalışıyorsunuz. Eş ortada yok.
Sizin yerinizde olsam ne yapardım?
Çocuklarım derdini anlatabileceği bir yaşa geldiğinde boşanır ailemin yanına giderdim. Çocukları kreşe verir çalışmaya başlardım.
Zor olacağı kesin ama hergün eş bozuntusunun yapmadıkları ve değersiz hissetirmesine katlanmamış olursunuz.

Ben bu kadar bekleyebileceğimi sanmıyorum :)
Hayatımın bundan daha zor olacağını düşünmüyorum, en fazla aynı segmentte kalır.
5 yıldır bu duruma katlanan biri olarak bundan sonra da bu sorumluluğu göğüsleyebileceğimi düşünüyorum.
En azından dediğiniz gibi kendimi değersiz hissetmem.
Çünkü bu şartlarda eşimin sayesinde geçiniyor olmak bile beni huzursuz hissettiriyor.



okurken duvarlar üstüme üstüme geldi peki ne borcu ödüyoruz bilmiyorum demişsin ya gerçekten ne borcu var bu adamın yıllardır ve senin bir mesleğin var mı?
iş borcu var :)
çalışıyor borca giriyor, normalde çalışınca kazanılır di mi? değil, çalıştıkça batıyor.
Mesela şuan işlettiği dükkanı takılarımızı satıp 20binliraya almıştık, üzerinden 3 sene geçti ve şuan toptancılara 10 bin lira kadar bi borcu varmış.
İnsanın hiç çalışmasaydı da evinde otursaydı, o altınları bozdurup bozdurup yeseydik daha da karda olurduk diyesi geliyor.
 
siz boşansaniz da aynı kapıya çıkıyor her şey...
bu huylu aklınız olsa evlenir miydiniz bu adamla bunu düşünün cevap hayırsa ne yapacağınız belli
 
X