- 16 Şubat 2012
- 6.594
- 11.147
- 448
- Konu Sahibi sersemsinem
-
- #81
Ben çok çabaladım, her manada.Peki ya eşin bu kadar uzak dururken sen hıc adım atmadın mı ona
Yenı ıs yerlerını gormeye gıtmedın mı hakketten yoksa lafın gelısımı nerede ne ıs yaptıklarını bılmıyorum dedın ?
Eğer sende bısey yapmadıysan
bırılerı sana hayatın tumunu cocuklarla evde , esınede ıste gecırmenin sadece tercih olduğunu hatırlatması gerekiyor.
Borç bilmem ne konusunda haklısın , ama çalışmadıgın için bir yere kadar oda
çok teşekkür ederim,O kadar süre böyle bir adamla yaşayınca insanın kendine dair de birsürü acaba sı olur..öyle kadınlar var ki 10 erkek gücüne azmine bedel, taşı sıksa gerçekten suyunu da çıkarır. Eminim sen de onlardan birisin. Konu sahibi kendine inan. Bak bizde bile nasıl bir etki bıraktın
Yazdıklarınızın hepsını okudum hatta 8.sayfada gelişme olarak herşey yoluna gırdı sanıp biran sevındım ama esın birseylerın ters gıttığının farkında degıl güya çook çalışan bırı belkide öyle bılemıyorum ama bir evi çocukları karısı olduğunu unutmuş o tsort sorunuda jesınlıkle kayınvalide ile alakalı yüzüne utancından dıyemedıiği için mektup yazmış yüzü yok demeye çünkü ve sanıyorki klasık turk erkegı seks herseyın çözümü kustuk barıştık bırde muhteşem bir seks sevışme tamamdır oldu bıttı erkekler klasık böyle böyle degıl diyende sanmam yoktur şahsen ben esıme benımle hıç ilgilenmiyorsun konuşmuyorsun sohbet etmıyoruz dedıgımde o gece muhakkak seks ile bıtıyo çünkü erkeklerın ilgi beklentısı bu öpnek ellemek seks yapmak tamam bıttı muhteşem son .çok teşekkür ederim,
dün akşam kardeşimle konuştum, bana "abla sen kendini ve yapabileceklerini unutmuşsun, hatırlıcaz" dedi.
Bunca şeyin altında o kadar ezilmişim ki evet karakterimi, yapabileceklerimi unutmuşum.
çok teşekkür ederim destekleriniz için.
Çiftlik işini kardeşiyle ortak yapıyorlar, eşim hergün çiftliğe gitmiyor genelde kendi dükkanı var orda duruyor.İşkilkendirmekte istemiyorum ama madem çiftlik var sizi götürse hem çocuklar oyalanır hem sizde 1,2 işin ucundan tutarsınız.
Çalışan sayısını ve cinsiyetlerini biliyo musunuz?
Takılın peşine gidin hiç hoşlanmadım
Eşinize sorun neden beraber gitmeyi istemiyor ?Arkadaşlarına zaman ayırıyorsa size de ayırabilir .Ne istiyorsan yap yeter ki benden isteme der gibi bir durumu var.Çiftlik işini kardeşiyle ortak yapıyorlar, eşim hergün çiftliğe gitmiyor genelde kendi dükkanı var orda duruyor.
Çiftlikten beni uzaklaştıracak bi durum yok, çalışanlar erkek hatta o köyün insanları.
Ama sebebini anlayamadığım bi "birlikte zaman geçirememe durumu var.
Mesela bu hafta sonu ablamlar tatile gidiyormuş, çok ısrar ettiler bi kaç gün gel kal kafan dağılsın diye.
Eşim, git dedi.Hem sen yokken ben de arkadaşlarla günübirlik denize girerim burda dedi.
Neden arkadaşlarla? neden biizimle değil?
Bilemiyorum işte.
Böyle aklı selim. Kendini düzgün cümleler ile ifade eden kadınlar hep mi odunlarla evlenir.Konuyla alakalı yaşadığım gelişmeler(!) var.
Ben bu konuyu açtığımda eşim bana yakası açık bir tişörtle sokağa çıktığım için küsmüştü, ve toplamda 12 gün küs kaldık.
Bu bizim en uzun deneyimimizdi, 12. günün sonunda bana bir mektup bırakmış ve duyduğu rahatsızlıktan bahsetmiş.
Mektubun kısaca konusu;
-5 yıldır kıyafetim konusunda sürekli sorun yaşaması ve bundan bıkmış olmasıydı.Ayrılığın bi prosedür olduğunu ve buna gerek olmadığını fakat bu şekilde giyinmeye devam edersem bi evde iki arkadaş gibi takılacağımızı, bu konu yüzünden huzurunun olmadığını ve bu defa gözünü fena halde kararttığını yazmış.Beni çok sevdiğini ve değer verdiğini böyle bi konu yüzünden hislerini bitirmek istemediğini de eklemiş..
Öncelikle şunu belirteyim, sanıldığı gibi mini etekle, askılıyla dolaşan bi insan değilim, hatta sıfır kollu bile giymekten imtina ederim.Eşimin sıkıntı ettiği konu tunik dediğimiz uzunlukta ve bollukta kıyafetler tercih etmemem.Hatta yaz günü evin içinde bile dikkatli olmam konusunda sürekli uyarılıyorum.Benim bi tarzım var, ve beni tanıdığı günde dahil bundan hiç vazgeçmedim.
Neyse,
Onun yazdığı mektuba karşılık sayfalar dolusu bi mektupta ben döşedim, konumda yazdığım şikayetlerimden uzun uzun bahsettim, bunca şeye rağmen hala sustuğumu, dırdır etmemek adına herşeyi içimde yaşadığımı ve tüm bunlara rağmen bir kere bile "gözümü kararttım" cümlesini kurmadığımı yazdım.
Okuduktan hemen sonra mesaj attı ve "ilginç ama sana hak veriyorum fakat benim kıyafet konusunda ki rahatsızlığımı teğet geçmişsin" temalı bi yazı yazmış.
Ben de "bunca dert, sorun, sıkıntı ve huzursuzlukla uğraşırken onun sadece kıyafet konusunu takıntı haline getirmesini komik bulduğumu ve kendini düzeltmediği sürece bir adım dahi atmayacağımı" yazdım.
Mesajında bana hakverdiğini söylemesi, gözlerimi parlattı, bi umut oldu bana.
Akşam geldiğinde sanki hiçbirşey olmamış, biz hiç küsmemişiz, hiç mektupla atarlanmamışız birbirimize gibi davrandı,
Ertesi sabah işe giderken sarılıp beni çok özlediğini ve sevgisiz bıraktığını farkettiğini, bundan sonra daha dikkatli olacağını söyledi ve kendi adıma iğrenç bi an yaşandı ; ben sevgiden, sevilmekten, ilgisizlikten bahsederken sanki mektupta "sevişmek istiyorum" yazmışım gibi hayvani bi şekilde üstüme çullaşmaya başladı ve dedi ki;
"sana bi müjdem var çok sevineceksin.yarın akşam çocukları annemlere bırakıp gece başbaşa kalalım ve sabaha kadar sevişelim"... yıkıldım. başımdan aşağı kaynar sular döküldü, hiç bişey diyemedim.bilinçsiz gülümsemişim bir kaç dakika sonra yanaklarımın kasıldığını farkedince yüzümde hala sahte ve aptalca bi gülümseme olduğunu farkettim.
Ben bunca şey yazıp, derdimi paylaşırken, onun; "bu konuyu sabaha kadar konuşalım, rahatlatalım birbirimizi,başbaşa kalmak bize iyi gelecek, yer içer, sevişir, konuşur güzel bi gece geçiririz" demesi gerekirken herşeyin üstüne sünger çekmek için sevişelim demesi beni bi kez daha yerin dibine soktu.
Tabiki öyle bi gece yaşamadık, fakat ilerileyen günlerde konuşma talebi ondan gelmeyince ben çocukları yatırdıktan sonra konuşmak istediğimi söyledim.Çocuklar uyudu, hadi kalk bak çay yaptım gel biraz konusalım dedim ve bana "film izliyorum bi türlü tam izleyemedim bu filmi gel burda hem izleyelim hem konuşalım"dedi, ve tam 1 saat sonra yanıma gelip "evet film bitti, ne konuşacaksın dinliyorum" deyip elinde telefon feysbukta dolanırken bana arkadaşlarının yaptığı paylaşımları gösterdi
Dün akşam bu iğrenç tavrından bahsederken bana;
-bak bebeğim sen gerçekten kusursuz bi kadınsın, benim senden yana tek sıkıntım kıyafet konusu onun dışında seni 7 yıldır tanıyorum 'bi de şu huyun varki bıktım, ya da düzelt' diyebileceğim hiç bişey yok.hayatında, anneliğinde, eşliğinde eleştirebileceğim hiç bi durum yok.Konuşmak istiyorsun ve konuşursak hep ben suçlanacağım.. bunu bile bile neden konuşayım ki?
dedi..
o satten sonra artık ben de bişey diyemedim.Ailemle konuştum dayanabildiğim kadar dayanacağımı ama tak dediği yerde çıkıp yanlarına geleceğimi söyledim.Annemle konuşma esnasında (eşim bi tartışmamızda bana bıçak çekmişti) agzımdan bunu kaçırınca annem oldukça fevri bi şekilde kızım noolur gel, yalvarırım çık gel demeye başladı.
Şimdilik evimdeyim ve rol yapmaya devam ediyorum, çünkü durduk yere bavulumu alıp gidersem eşimin kolay kolay bizi rahat bırakmayacağını düşünüyorum, bi aklımda neyi bekliyorsun diyor?
Çok karışıyorum.
Resmen karar veremiyorum.
2 cocukla boşanmaktan sonraki hayat (burada okuduklarımdan dolayı) beni çok korkutuyor.
eee bi dakka bu adam bu kadar paralar alıyo eline kredide olsa valla cebindne calar gene faturamı döer yemeyimi yaparım onun keyfi icin cocuklarım mı üsüsün yanii gerekirse cok kavga et kendini parasız bırakmaGelişmeler sayfa 8 de..
Okadar doluyum ki boşalana kadar yazmak istiyorum.
Okunmayacağını, nitekim halk olarak uzun yazıları pek sevmediğimizi biliyorum.
Belki bi kaç kişi buna katlanır da bana yol gösterir, ve verdikleri fikir hayatıma bi yön vermem için vesile olur.
5yıllık evliyim, 2 tane oğlum var.
Genel olarak sıkıntılarım ilk oğlumun doğumuyla başladı, sonra ikinci bebeğim geldi ve zaten b.k gibi giden herşeye tuz biber oldu.Herşeye rağmen onlar benim gülümseme sebebim, Rabbimin armağanı.
Eşim ilk oğlumun doğumundan sonra düğünde takılanları bozdurup bi dükkan aldı.(Şaşırmayın her batık kocanın kullandığı bi taktik.Hatta ilerleyen günlerde çocukların doğum takılarını ve dahi kumbaralarını bile patlattı, merak etmeyin bunlara hiç girmicem).
Aldığı dükkanın saatlerinden dolayı Sabah erken gidip akşam geç gelmeye başladı.
Bütün gün evde tek başıma, çocukla eşimsizliğe alışma süreci çok zorladı beni.Çünkü ondan önce çok çok gezen bi çifttik, Fakat 2. Bebeğim geldikten sonra eşimin yokluğu çok koymaya başladı çünkü araları 20 ay olan 2 bebekle 12 saat yalnız başıma uğraşmak beni müthiş yordu, yoruyorda.
Şuan için eşim, hala aynı saatlerde çalışıyor, 1 gün bile izin yapmıyor, bir gün bile erken gelip akşam yemeğimize katılmıyor, bi gün bile yarım saat geç gidip kahvaltımıza eşlik etmiyor.Halbu ki annesiyle dönüşümlü çalışıyorlar, istese pek tabii gün içerisinde bi kaç saat ayırabilir bize.Hergün istemiyorum ayda bir yapsa yine yaşarır gözlerim.
Beni eskisi kadar sahiplenmediğini hissediyorum, ilgisi, muhabbeti herşeyi azaldı, yok oldu.benimle konuşmuyor, paylaşmıyor hoş konuşsada tek bildiği konu iş meselesi.şunu yapsam böyle kazandırır bunu yapsam şöyle kar kalır.Sıkıldım 5 senedir hep aynı muhabbetlerden.
Evinin hiçbir işiyle ilgilenmiyor, bu evin ustası benim.5 ay önce kayınvalidemler bi ev aldı borçsuz, küçük olduğu için geçin siz oturun dedi Allah razı olsun, şuan kendisi kirada üstelik.Taşındığımızın ilk 10 günü yaptı, taktı, deldi.. Sonra bi bıraktı o bırakış.kapılarım kapanmıyor, musluklarım akıtıyor vs ama bi gün de eline bişey alıp ulan bu evde insan yaşıyor şunları bi halledeyim demiyor asla.Her yer kırık dökük içinde 5 aydır bi düzen bile kuramadım.Geçen akşam kayınvalidem oğlum bi elden geçirsene şu evi ceyms mi yapsın bunca işinin arasında dedi, eşimden gelen cevap;
-ya ne uğraşacam, kim için ne için yapıcam..
Şu cümlenin anlamını düşünsenize, kim için ne için? ben mi çok derin düşünüyorum.
Aylar oldu, ne çocuklarla ne başbaşa hiçbirşey yapmadık, en büyük etkinliğimiz akşam 10da çocukları parka götürüp getirmek.Belki ilk zamanlarda yapmasaydık bu kadar koymaz karakteri bu derdim.Ama son bir yıldır bu böyle, tamamiyle asosyele bağladık.
Evlendiğimizde eşya borcuyla bi başladık, hala borç davamız bitmedi.vergi borcu, bağkur borcu, akrabalarına, akrabalarıma borcu, kart borcu, son aldığı dükkanın toptancı borcu.. Şimdi kardeşiyle ortak bi işe başladılar, 15bin kredi daha çekmişler yani o işte borç J sinirlerim bozuluyor artık, hangi işe elini atsa borçla ayrılıyor fakat bi şe gir çalış desem “ben emir alamam” diyor.Onun bu güya gururlu tavrı hepimizi perperişan ediyor.
Perperişan diyorum çünkü ben günlerce faturaları ödemediğinden elektirirksiz kaldığımı, doğalgazım kesildiği için iki küçük bebeyle kayınvalideme gittiğimi bilirim.Alırken, gezerken harcarken hep bin düşünüp bir alıyorum, mecburum buna.ama kendisi hergün 1 paket en iyi sigara markasını içmeyi biliyor, hayat standardı buymuş.Çektiğim bunca borç sıkıntısının karşılığında bi dikili ağacım olsa gam yemicem.Bi ev alırsın arsa araba.. borcun olur öder ve dersin ki çok sıkıntı çektim ama bak içine girdim oturuyorum.. benim yıllardır niye ödediğimi bilmediğim borçlarım var.
Kardeşiyle ortak bi işe girdiler, bana sadece “xle şu işi ortak yapıcaz” dedi.ne fikrimi aldı, ne akıl danıştı.. 1 aydır yapıyorlar, yıkıyorlar satıyorlar faaliyete geçirdiler, bir gün olsun tutup kolumdan “bak hatun yeni ekmek kapımız, hayır duanı eksik etme” demedi.Kocam bi işe başlıyor ve ben ne yerini, ne yurdunu biliyorum, şaka gibi değil mi?
Tüm bu iş, eş, borç sıkıntılarımın yannda bi de kayınvalide derdim var ki çekilir dert değil.Benim eşimden yana şikayet ettiğim herşeyden o da şikayet eder, zaten tek ortak noktamız da bu “ borç borç borç yıldırdı bizi atrık, şimdi de sana çektiriyor işte” der hep.giydiğime karışır, başım açık diye laf sokar, açık olan kişilere yanımda hakir gören cümleler kurar.Geçen bize geldi, tırnağımda kırmızı oje var diye “ben o ellerden yemek yemem, tiksinirim” dedi. Lan b.k ye afedersin, insan yemeyecekse de içinde tutmasını bilmeli.. Müsaade etsem evimin, hayatımın her karametresine müdahalle eder, o kadar baskın bi karakter.
Ailem boşanmam konusunda destek ama boşandıktan sonra ki süreçte maddi manevi çok destekleyeceklerini düşünmüyorum.Sadece hak veriyorlar, "haklısın çekilir çile değil ama biraz daha dayan kızım belki düzelir" diyorlar.Nitekim onlarda bi emekli maaşıyla geçinmeye çalışıyorlar bi destek bekleme gibi bi lüksümde yok maalesef.
Ne yapacağım konusunda hiç bi fikrim yok, anlattığım insanlara soruyorum; bunlar dert mi diyorum? Yoksa ben mi çok şımarığım, pireyi deve mi yapıyorum? Yoksa bu evlilik denilen kısır döngüyü ben mi beceremiyorum? Hayret o kadar da uysal bi insanımdır halbuki..
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?