- 9 Temmuz 2012
- 2.814
- 2.062
- 333
ben bütün hesapların bu dünyada görüleceğine inandığım için beddua etmedim kimseye. ama çok kırgınlıklarım oldu. evet çok acılar var dünyada. çocuklar var mesela öldürülen, tecavüze uğrayan. minicik bedenler var acısı sonsuza kadar dinmeyecek olan. bunlar yaşandıktan sonra hiçbir adaletin bu acıları dindireceğini düşünmüyor olsam da hayatın kendi içinde çok garip hesapları olabiliyor.
benim başıma çok acı şeyler gelmedi bunlar kadar. yaşadıklarım hep göğüs gerebileceğim, üstesinden gelebileceğim acılar oldu çok şükür etkileri derin olsa da..
ben mesela 17 yaşında üniversiteye hazırlanıyordum. ablam nişanlanacaktı. ben hiç odamdan çıkmazdım, ders çalışırdım hep. ona rağmen ablamın yapmadığı kıskançlık kalmadı, psikolojim bozulmuştu. neyse ben oralı olmadım, yüzüme açıkça da söylemedi kıskançlığını. nasıl bir psikolojik harp anlatamam. nişan günü geldi çattığında harçlıklarımdan biriktirip bi küçük çeyrek almıştım o zamanlar. işte nişanda gittim ablama çeyreğini taktım sonra kendisiyle ve enişteyle öpüşüp tebriklerimi ilettim. tek hatam buydu, sanırım ona göre nefes alıyor olmam da hataydı.
akşam oldu eve geldik. kendisi oturdu yere bende tokalarını çıkarıyordum ki aramızda şöyle bir konuşma geçti:
-ist_nbl, enişteni de öptün haa?
+tebrik ettim abla ?!
-bana bak ben çok kıskancım, bi daha böyle bişi yaptığını görmicem senin!!
işte o an bütün dünya benim başımdan aşağıya geçti. günlerce ağladım, odamdan çıkmadım. sınava bir ay kala kendimi antidepresan kullanırken buldum. intiharı düşündüm, yere batsın böyle dünya dedim. insanın öz ablası böyle düşünüyorsa, böyle bakıyorsa kardeşine insan bir daha kime güvenir?
onun nişanlılık süreci benim için işkence oldu resmen. nişanlısı geldiğinde odadan çıkmamama rağmen evdeki bütün fotolarımı toplayıp odama atardı. işin kötüsü annemde ablama katılmıştı. günlerce yemek yemedim odadan çıkmadım onların yüzünü görmek istemediğimden. bi gün yine nişanlısı gelmeden odama gelip "bana bak enişten gelicek ortalıkta görmiim seni!" dediğinde bende tüm film koptu. nefes alamıyordum ve dışarı çıktım bağır çağır ağladım. abim o zaman boluda okuyor, onu aradım. kendisi tıp okuyordu. "abi bana bunu yapıyorlar artık yaşamak istemiyorum. ben öz kardeşiyim, annemin öz evladıyım bana hergün bunları yapıyorlar artık dayanamıyorum" dediğimde abim "sınavdan sonra eşyalarını toplayıp hemen yanıma geliyosun" dedi.. benim gönlümde abim her zaman benim sevgilim, dostum, babamdır. candır o candır. iyiki var...
o akşam enişte gittikten sonra annemle ablamı salona çekip ağzıma geldiğince küfüt ettim. annemin çok sevdiği porselenleri teker teker kırdım. cam parçaların üzerinde yürüdüm. ayaklarım ellerim kanadı ama içimin acısından hiçbir şey hissetmedim. işte bana böyle bi sinir krizi yaşattılar.
bi hafta sonra ayakları sarılı bi şekilde sınava girdim ve eşyalarımı toplayıp abimin yanında huzurlu bi ay geçirdim.. sonrası mı?
istanbul üniversitesini kazandım ve kurtuldum yaşadığım cehennemden. bu arada ablam evlendi, evine 2 yıl ayak basmadım. birgün istanbulda bi kafede oturup tek başıma kahve içerken telefonum çaldı. numarayı bilmiyorum. açtım ablammış. bana :
-nolur affet kardeşim beni, sana yaptıklarımın cezasını çekiyorum şimdi ben. bebeğimi düşürdüm. çok acı çekiyorum. nolur beni affet, dedi
bende soğuk bir şekilde..
+geçmiş olsun, affedecek bişi yok. ben sana beddua etmedim ama sanırım allahın işini de bilemiyor insan.. üzüldüm senin için, gerçekten. tekrar geçmiş olsun dedim ve telefonu kapattım hıçkıra hıçkıra ağlarken...
içimde koca bi mutsuzluk. şimdi 27 yaşındayım, üzerinden 10 yıl geçti ama bak hala acıyor. affedecek bişi yok derken yalan söylediğimi de biliyordum. çünkü hiçbir çocuk öz kardeşinin kendine yaptığı böyle bir şeyi unutamaz. şimdi mutsuz bir evliliği ve dünyalar tatlısı bi çocuğu var. bazen karşımda ona bakarken düşünüyorum noldu şimdi? diye.. kırılmış bi gençlikle kayıp bir bebekten başka ne oldu..??
bu yaşadıklarımdan sadece bi tanesi.. o yüzden kendi adıma konuşmak gerekirse, ben dünyada bi şekilde adaletin olduğuna inananlardanım..
canım çok ilginç ve anlattıklarından çok duygulandım ama bilirsin aşırı kıskançlık anormal duygudur yani hastalıktır o dönemlerde bir hastalık yaşıyor olabilir ablan sakın unutma bunu emi. belkide hastaydı ve bunu hicbiriniz anlayamadınız tabi ... Rabbim acına şifalar versin , banada , acı çeken herkesede ve imtihanlarımızda kolaylık versin