Ailemin utanç verici yaşamı benim evliliğimi etkiliyor

erkek kardeşlerinize yaklaşımları nasıl?
Annemin gülü onlar. Öyle der kendisi. Babam da cimrilik konusunda aynı mesela abimi evlendiğinde kiracıyı çıkartıp oturttu ama gözüne uyku girmez yani bir kiradan olduk diye. Abime daireyi verdiği ilk zamanlar bana sen de üçün birini alırsın dedi. Tabi ben asla böyle bir istekle gitmemiştim kendisine. Ama o oğlana verdik kız da ister diye kendince bir önlem aldı bunu söyleyerek
 
Eşiniz babanıza değer veriyor demek ki babanız da artık ılımlı yaklaşıyor. Benimkiler taştan duvar
Babam hiç ılımlı biri değildir.Aksine despot biri.2 yıldır evliyim eşim saygıda nezakette kusur etmedi.Babamın ılımlı olmasıyla alakası yok.Eşimin tavrından dolayı 2 yıldır yeni yeni ılımlı olmaya başladı.
 


Sen aileni tanıyorsun zaten kocanı uzak tut olaylardan sen de uzak ol. Gene de eşinin ailesinin yanında ailene laf ettirme bence.Boşver bu yaştan sonra onları değiştiremezsin. Kocanla iyi olmaya bak.
 
Annemin beni çıldırttığı bir gün sinir krizi geçirdim. Biraz da kendine gelsin empati yapsın istedim. Auvvv bu kızın psikolojisi bozulmuş dedi yani annem yeri gelir bir hanımefendi olur yeri gelir psikolojiden anlar. Herkes iyi bir çocukluk geçirmiyor hele ki eski kuşaklar. Ben de psikolojik olarak iyi değilim ama anne olunca dedim ki ailem bana nasıl kıymış. Biraz da bahane artık yok psikolojileri bozuk yok kötü çocukluk. Herkes kime nasıl davranacağını kendi tercih ediyor.
 
Şunların yarısını kayınaile yapsaydı burada evinize almayın yorumları yapılırdır. Dünyaya getirdi diye kimse kimseye eziyet etme hakkına sahip değil. Sizin başka bir yere taşınma imkanınız yok mu?
 
Aman size ne, siz evlenmişsiniz kendi hayatınıza bakın, insanları değiştiremezsiniz. Siz canınızı sıkmayın kendi yuvanızda kendi mutluluğunuza odaklanın. Eşinizin ailesi de annen babanla ilgili ne düşünürlerse düşünsünler, onlar kendilerine baksınlar.
 
kardeşim o zaman görüşmeyeceksin sileceksin
mesajımı oku bak
ilk mesajda da yazmışım böyle kabul etmiyorsan sileceksin
 
Aileniz kendi icinde tuhaf olabilir buna okey ama iş artik insanlari rahatsiz etmeye vardiysa ki sizde varmiş kaynananizi darliyormuş orada bi dur demek gerek bu insanlara. Yok ailemenlaf soyletmem filan diye bisey yok laf duymak istemiyorsaniz ailenize hakim olacaksiniz. Kimse evlendi ve mecburi akrabalik kurdu diye rahatsiz edilmek ve buna susmak zorunda degil. Esiniz de hakli bu durumda.
 
Fethiye ölüdenizde çok ünlü bir otelin sahibi bizim ev sahibimizdi. Sokakta görseniz para verirdiniz amca diye. Fethiyeye yolu düşen herkesin bildiği bir otel. İsim vermeyeceğim. Ama karı koca pespaye şekilde gezerler ve kötü bir evde oturuyorlar. Yani demem o ki; bu görgü. Değişmez.
 
Amcanız hiç de babam gibi değil size komik geliyor ama benim hayatım tramvalarla dolu. Mesela amcanız çocuklarını geziyormuş di mi ailemle farklı şehirlerdeyiz ama 2 saat uzaklıkta. Babam bir kere bana gelmedi sebep olarak da yol parasını söylüyor yani anlatsam hayalinizde canlandıramazsınız. O yüzden karşılaştırma yapmak yanlış. Her ailenin dinamiği farklı
 
o kvyi de oğlu atmazdı işte
anam ne yapayım derdi
Ailesiyle görüşmeyen erkekler de var. Kaldı ki evladına hakaret edilmesine göz yuman erkekler var diye biz de mi aynı hatayı yapmalıyız? Ben de ilk mesajımda daha ılımlı bakmıştım ama konu sahibinin ailesinde hakaret, evlat kayırma ne ararsan varmış. Bu tipte bir aileye sahip çıkam erkeğe de git ananla otur o zaman denir. Konu sahibi de olanların farkında ve haklı olarak istemiyor.
 
Gerçekten ele karıştıktan sonra, psikolojisi bozuk, nerede ne söyleyeceğini, nasıl davranacağını bilmeyen bir veya birden fazla aile ferdi varsa, hayat daha da zorlaşıyor.
Bekarken bir şekilde idare ediliyor, nihayetinde anne, babadır diyorsun.
Sonuçta beni yetiştirdi, büyüttü bu yaşa getirdi. Ben cekmezsem kim çeker ki kahrını diyorsun;

Diyorsun da evlenince o işler öyle olmuyor değil mi ? Çok iyi anlıyorum seni,
Hayatından tamamen çıkarıp atamıyorsun.
Görüşme, muhatap olma demek dile kolay, sen görüşmek istemesen de onlar bir sekilde iletişime girmeyi becerebiliyor; arada mesafeler ( her iki anlamda da) olsa bile.
Sonra işler raydan çıkıyor, istesen de düzeltemeyecegin bir duruma geliyorsun.
Bir bakmışsın, o kendi açısından, kendi kafasında kurduğu sorunlar, problemler kayınvalideye kayınbabaya gitmiş.
Öyle bir noktaya gelmiş ki; kv ve kb ;
Yeter , biz böyle şeylerle ugraşamayiz, olmuyorsa boşansınlar noktasına getirilmiş.
Çünkü gelinden yana bir şikayetleri yoksa da, artık bu boşu boşuna çıkarılan kaos ve gerginlikten bıkmışlar.
Sen o arada, neden boyle oluyor, neyi paylaşamıyorlar, neden kimse mutlu değil, ben miyim suçlu diye diye düşünmekten kafayı sıyırma noktasına gelmişsin.
Yani artık iş senden çıkmış, hoş hiç sende olmamıştı ya, kimseyi senin ne düşündüğün, ne hissettiğin ilgilendirmiyor.
Ortaya atılan küçük bir hazımsızlık, yönetememenin verdiği kıvılcımla, herkes Kendi boş egosunu, boş öfkesini yarıştırmaya başlamış, sen öylece bir seyirci gibi izliyorsundur.
Arada " ya bir dk, ne oluyor, ben de buradayım demeye çabalıyorsun. Ama nafile, kimse seni duymaz oluyor, eşin de dahil. Çünkü o da erkek ya, bir aile şerefi var ya sözüm ona, sinirle, öfkeyle onu kurtarmaya çalışıyor, kimse benim ailemi huzursuz edemez diye.
Hadi bakalım, anlamayan , anlamak istemeyen taraf birken iki oluyor, biri seni doğuran kadın, biri eşin.
İki tarafı da keskin bir kılıç..
Ne yaparsan yap, yine senin canın yanacak..
Çünkü senin kalbin kırık mı? Kimse için bunun önemi yok..
Senin canın mı yanmış? Önemli değil..
Arada kalmaktan artık , intihar etmeyi düşünecek noktaya mı gelmişsin? Zaten öfkeden seni gözleri görmedikleri için, bunu da görmüyorlar.
Ama sen kendi canından doğurdugun canın için, saçmalama kızım neler düsünüyorsun böyle? Sen bir annesin, kendine gel diyorsun.
Yine kendini , sen kaldırıyorsun..
Araya küslük giriyor ( buna şükür diyorsun, çünkü küs olmaları, görüsmelerinden daha az zarar veriyor sana )

Annen, baban, eşin, abin , kardeşin, kayınvalide, kayınbaba fark etmez,
Herkes seni görmezden geldiği o zor durumları unutup, saydığım her bir birey hiç bir şey olmamış gibi gayet samimi, iyi, normal bir davranış bekliyor senden..
Ama sorun şu ki sen artık, içinden sökmek zorunda kaldığın o iyi niyeti, o saflığı, o polyannacılığı bulamıyorsun..
Bunu kendi elleriyle yok ettiler çünkü, ama hiç bir zaman kabul etmezler, etmeyecekler..
Hayat böyle;
hayatı sorunlu yaşamaktan zevk alıp, buna yatkın insanları da kendi yakınlarına çeken insanlar;
Hayat mottosu;
ben huzurlu bir hayat, mümkün olduğunca sorunsuz bir yaşam istiyorum, çevreme de öyle davranacagim çerçevesinde olan iyi niyetli insanları bir şekilde ya yok ediyorlar, yada silik ve gölge gibi yaşamaya mahkûm ediyorlar..

Çok uzun oldu, biliyorum, ister bir iç dökme deyin, ister bir hikaye..
Okuyana sevgiler,
Uzun diye okumayana saygılar..
Hayat, iyi insanlar çıkarsın karşınıza..
 
Son düzenleme:
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…