Evet bende artık kervandayım.
10 yaşında bir oğlum var. ve Cuma gününe kadar sahip olduğum herşey için şükreden bir kadındım. Biliyor musunuz dua sonuda Rabbimden dilek dileyecek bişey bulamazdım, elim ayağım tutuyordu, çocuğum ve ailem sağlıklıydı, başımın üstünde bir çatı, geçinecek kadar paramız, çok seviyordum ve çok seviliyordum.
Psikologum yaptığım iş sebebiyle ve karakter olarak empatı yapmayı,anlayışlı olmayı,hoşgörülü olmayı hep destek olmayı kendime kader etmiştim. Eşim evlendiğimiz ilk günden bu yana eşe dosta ne kadar şanslı olduğunu haykıran bir adamdı. Aktif bir cinsel hayatımız ve birbirimizin ihtiyaçlarına cevap verebilen bir çifttik.İşi sebebiyle yurtiçi ve yurtdışı seyahatlarına çıkan eşime asla zorluk çıkarmadım, en son Alanya da idi 10 günlüğüne, kısa bir rotasyondu, beni aradığında konuşurduk ve geri aramazdım."Akşam diskolara gidiyorum, dediğinde "Git aşkım eğlen " diyordum.
Biliyor musunuz evliliğim boyunca bana ismimle hitap etmedi hep "aşkım" "hayatım" "bebeğim" en kötüsü "canım" derdi.
Biz kavga bile edemezdik, bazen takılırdık "Çok monoton bir çiftiz hep mi hır gür olmaz" derdik. Bana "Sen çok iyisin ondan" derdi
Neyse Alanya dönüşü Rusça öğrenmek istediğini, "bana öğretir misin" dedi. Ben biliyorum ama çok üzerine düşmedim bu isteğinin, zaten o da kitap aldığını nöbetçi olduğu günlerde okuduğunu,eve gelince de pratik yapıyorduk.
Gelelim malum 04. Ekim gününe,sabah eve gelmiş bana mesaj atmıştı, işten çıktım uyuyacam diye. Bende öğleden sonrasını izin alıp uyuyan sevgili kocamın koynuna gireyim diye sürpriz yapmaya karar verdim. Eve girdiğimde "eski" kocamı bilgisayarın başında buldum camera açıktı ve bir bayan rusça konuşuyordu.Duyduğum sadece "bilgisayardaki adam" sözcüğüydü. Evliliğim boyunca kapı açıldığında evde olan ayağa fırlardı,geleni kucaklardı, bunu bende o da büyük şehvetle yapardık. O gün kalkmadı panikli bir halde bilgisayarı kapatmaya çalıştı, ayakkabılarımı ve üstümü çıkardım hala ayağa kalkmamıştı. İçeri lavaboya geçtim.Çıktığımda "Aşkım ne oldu" dedi. Sen anlat dedim. "Hani rusça öğreniyorum ya bir siteye üye oldum türkçe öğrenmek isteyen ruslar ile rusça öğrenmek isteyen türkler karşılıklı konuşuyor" dedi. "Ne zamandır üyesin bu siteye" dedim "1 haftadır" dedi. "Neden haberim yok" dedim, "Söyleyecektim" dedi. gözlerinin içine baktım ve "Sakın beni yanıltma,sakın beni kandırma beni kırma dedim". "Hayır asla seni ve çocuğumuzun kıymetini biliyorum için rahat olsun" dedi. Konuyu kapattım. Nedense?
Aynı akşam yemekli misafirlerimiz vardı, yemeğin sonuna doğru işten acil çağırıldı, ve gitti. işe gittikten sonra bana mesajlar atıyordu. "Aşkım sen benim herşeyimsin,ben sana yanlış yapmam" diye.
Uyuyamadım kızlar kalktım ve bilgisayarı kurcaladım. Bilgisayarın geçmişinde google translatede türkçe olarak yazılmış, tercümesi rusça yapılmış olan neler neler vardı. "Dün gece bizi düşündüm", "seni arzuluyorum","seni seviyorum", "ama sen beni üzdün" "benden utanma" v.b.
Ölüyordum sanki,boğazım düğümlendi nefes alamadım. tüm net şifrelerimizi biliyorduk, skype ye girdim ve bahsettiği rus arkadaşlarını gördüm, gündüz konuştuğu kadın aniden kapatmasından sonra "Sevgilim nerde kaldın" üzgün suratlar falan vardı.
Ama en can alıcı nokta gece bana mesaj çekerken diğer konuştuğu kadına "Nerdesin sevgilim" yazmıştı rusça.
Onu affettiğim öğleden sonra dan sadece 5 saat sonra bunu yazmıştı.
Aradım kavga ettik, "Abartıyorsun, mümkün mü sevmem gönlüme almam, ben o cümleleri öğrenmek için tercüme ediyordum, geyik yaptık" dedi. Sonra sonra hayatımın hatasıydı,pişmanım ayakları...
Dün gece oğlumuzu kayınvalideme gönderdim "eski" kocamın eşyalarını topladım eve çağırdım eşyanı al defol dedim. "Saçmalama" deyip durdu, "Saygısızlığı ve sadakatsızlığı kendime kader edemem" dedim. tüm eşyasını alıp arabadan aradığında " iki rus o...su için muhteşem hayatımızı mahvettin" dedi "kına yak" dedi "Öldüğünü duysam kapına gelmem" dedi "Sen gece yarısı beni hırsız gibi kapının önüne koydun ya ben sana yapacağımı biliyorum" dedi.
bu erkekler ne istiyor, yutalım, görmezlikten gelelim, sağır olalım ve hep verici olalım.yooook öyle dünya