bak canım anladığım kadarı ile işin yok ...yani çocuklarını ve kendini geçindirmeye yetecek belirli bir gelirin yok...aile durumun nedir onu bilmiyorum...
ama bir abla olarak öncelikle şu "ay nasıl duruyorsun?,çocuklarını bahane ediyorsun,kendi başına yakta kalmayı gözün kesmiyor alışmışınız hazırı yemeye rahatınız için bundan vazgeçemiyorsunuz!! .....gibi yorumları bir kere kulağının arkasına at!! ilk tavsiyem bu...
çocuklar!! bir evliliğin en önemli kazanımlarıdır! annelerde çocukları için öyle şeylere göğüs gerer,öylesine berbat ve zor durumların altında kalıp bunlara göğüs gererki...çocuklarının babası tarafından aldatılmak bunlardan "sadece"biridir!!...aldatılmak çok acıdır bir kadını en çok inciten,en çok kıran şeydir...çocuklar herşeyin üstünde gelir bir anne için...koca bile ikinci planda kalır bir yerde..tutki Allah korusun çocuklarından birinin sağlığının tehlikeli bir biçimde riske girmesi mi?yoksa kocanın seni aldattığını bilerek onunla yaşamak mı diye iki seçim sunulsa idi sana...neyi tercih ederdin:sm_confused:anne olrak ben cevabı biliyorum...hayatında 2.derecede yer alan biri için,olduğu yer kadar üzül...evet gerekirse bir anne çocuğu için bu durumada katlanır...bunun gururla,gurursuzlukla alakası yoktur!!! (sapı samanı birbirine karıştırmasın kimse)...unutmaki aldatan kendini aldatır...kimseyi değil!!!:1closedeyes:....ayyy kocam beni aldattı...aman tanrım benim gururum var buna katlanamam deyip çocukları ile kendini bir bilinmezin kucağına atmanın adı olsa olsa aptallıktır..lafa geldimi herkes afferin sana ne onurlu gururlu imişin der....ama kimse ev kiranı vermez...çocuklarının karnı aç kaldığında üç beş gün o bu yardım eder sonra etrafında kimse kalmaz,elektiriğini suyunu ödemez...eğitim sağlık ihtiyaçlarını ödemez...hayat kolay mı ya...herkes başkası adına ne kadarda kolay yorum yapıp,yargıç kesiliyor......ayrıca ev kadınları hazırı yiyen,rahata alışmış kadınlarmıdır??hanımlar bu ülkede kaç kadın yediği arkasında yemediği önünde yaşıyor!!!!

eğer hazır yiyip,rahat yaşamak amaçsa ülkede kaç evlilik ayakta kalırdı tahmin etmesi bile güç...karı koca çalışırsa o ölçüde yer,eğer bir kişi çalışırsa,çalışan karı kocanın yarısı kadar yer!!!...tek maaşın girdiği bir evde kadın kuruşu hesaplayarak harcamak zorundadır,yeri geldiğinde yoktan var etmektedir,çocuklarının istek ve ihtiyaçları ile kocasının kazancı arasında her iki tarafı üzmeyecek dengeyi sağlamak zorundadır,elektiriği,suyu,deterjanı,pazarı,marketi,yakacağı ekonomik ve tasarrufla harcama hesapları yapmak zorundadır...aylarca hatta bazen yıl boyunca kendi üstüne bir çöp bile alamaz... vs vs buraya daha çok şey yazarım buna benzer...bu mu hazırı yemek! bu mudur bırakamadığı rahat!! öyle bambaşka hayat şartlarında yaşayıp,başka hayatları eleştirip yargılaması kolay....e çalışsın o zaman ...tabii dışarısı iş kaynıyor ya..beğenipte giremiyor insan işte...öyle merdiven yıkama,dantel örgü örme hikayesi ilede yürümüyor bu işler...haftalarca göz nuru döker koca kukayı boşaltırsın...satacak adam bulamazsın...hadi buldun oturur çingene pazarlığı yapılır...alan düşünmezki incecik bir metal parçası ile ilmek ilmek göz nuru var,ihtiyaç olmazsa bu kadın salakmıdır bu emeği üç kuruşa satsın...ne kadar daha ucuza alır ona bakar:1closedeyes: bu ülkede el emeği beş para etmezz...her ne olursa olsun böyle....eskiden şimdiye oranla daha çok ederdi ama artık kesinlikle değil...temizlik,merdiven desen herkesin sağlığı bunu kaldırmaz...ama gücü yeten bunuda yapıyor ayıp bişi değil...herkes tahsili yüksek değil...kaldıki masterlı,lisanslı olanlar bile işsiz geziyor memlekette.....velhasıl kelam bir kadına hazır yiyor rahat yaşıyor diyebilmek için,o kadın çalışmadığı halde evde hizmetçisi olan,aklına esince kocasının sağladığı kredi kartı ile alışverişler yapan,güzellik merkezlerine gidip saçına ,cildine,kıçına başına bakımlar yaptırıp,kozmetiklere akıl almaz paralar yatırabilen,yurt içi,yurt dışı gezen kadınlar olması gerekir....hadi bunları da kaldırıp attım en azından çocukları ve kendi ihtiyaçlarını düşünmeden karşılayıp,rahat pazar market,alışveriş yapıp,suyu sabunu hesap etmiyor olması gerekirsengözlerimebaksanabbunada hazır yiyen demeye razıyım şu şartlarda...ama bunlar bile azınlık...........şimdi zengin kocanın,hazır yiyen karısı bu durumu yaşarsa "gurur" yapsın boşasın kocasını...o boşamıyorsa işte ona hazır rahatı bıramıyor diyebiliriz...hadi boşasın gurur yapsın,adam zengin durumu var....yüklü bir tazminat,kendisi ve çocukları içinde yüklü bir nafaka alması işten bile değil...:sm_confused:yani o yine rahat yaşamaya devam eder....işte o kadın gurur yapmıştır değil misengözlerimebaksanab.........aynı şey normal bir maaşı olan kocasından boşanan kadın için geçerli değildir ama...adamın maaşı oranında üç kuruş nafaka alır boşanır ...oda adam bodroluysa..paylaşacak mal mülk de yok.....kadın üç kuruş nafaka ile,iş yok güç yok çocukları ile sap gibi kalır...:bbo

lsun "gururlu ve onurlu" davranmıştır..ha çoğu zaman o üç kuruş nafakayıda tıkır tıkır alamaz...eğer bodroluysa yine adliye yollarında uğraşa çabalaya icra işlemi yaptıracak şusu busu bir sürü dert....boşanan kaç adam çocukları ve onların maddi manevi ihtiyaçları ile ilgileniyor

adamlar karıdan boşandımı otomatikmen çocuklardan da boşanıyor pek az istina hariçinde...ispatı mı?? esra erol da çıkan erkeklerin ifadelerine bvakın..."eşimden boşandım" "çocuklarınız varmı?" "var"hemen acele ile arkasındanda ekliyorlar "ama onlar annelerinde,benimle alakaları yok"

başka ispata gerek var mı? tabii onlarda da arada istina çıkıyor ama devede kulak ...o kadar az...onun için boşandığınız adam hem sizden hem çocuklarınızdan gider...kadın bunu bilerek o çocukları tek başına yetiştirmeyi gözü yiyerek boşanacak kocadan....çünkü kadın annedir...o gidemez çocuklarından.....
düşünmeye bile tahammül edemeyeceğimiz bir durumdur aldatılmak...bu yüzden bu tür şeyleri duyduğumuzda aman tanrım bırak o adamı diye fevri çıkışlar yapar,işte böyle amacını aşan bir sürü yorum yaparız.....ama birgün bizim başımıza geldiğinde söylediğimiz kadar kolay çekip gidemeyiz...bir bakmışızki bizde "ama çocuklarım" diyen olmuşuz...kimse bu durumu içine girip yaşamadan,o durumda ne yapacağını doğru kestiremez.....dediğini yapan çıkacaktır şüphesiz...özellikle iş güç ve birikim sahibi olanlar şüphesiz daha rahat yapacaktır...veya gözünü karartanlar...ama inanın pek azımız bunu kolayca yapacaktır...işi gücü olanlar arasında da yapamayacak olanlar var...sonuçta kadınız eeee yenilen pehlivan,güreşe doymaz...ortaya bir rekabet çıkacaktır...ve daha pek çok insani duygu...beğenin ve ya beğenmeyin,inanın veya inanmayın kabullenin veya kabullenmeyin işin gerçeği budur......inanın pek çok mazeretimiz olacaktır.........sengözlerimebaksanab
senin durumunda canım...evet gerçekten çok ağır bir durum.....ama sen zaten bu sendromun hemen tüm aşamalarını geçirmiş durumdasın...inkar,inkar sonrası inanma,yine aynı şeyi yaşama,güven kaybı,aşağılanmış hissetme,onurunum kırıldığını hissetme..vs vs ...artık gerçeklerin farkında olma noktasında tüm sevgini ve inancını yitirme...öyleki artık ona sormak ve konuşmak bile istemiyorsun....tüm yaşanacakları yaşadın o zaman şimdi ne zamanı???? akıl yürütme zamanı...bu insanla sonun yok buna kararın kesin diyelim...bu taktirde yapılacak olanları sıraya koyacaksın...yani boşanma sonrası çocuklarının ve senin hayatını tek başına idame ettirecek donanımları ve kazanımları elde etme,şartları oluşturma zamanı....elindekilere ve eşinle sahip olduklarınıza bakacak bunların hangilerini alacağına (mesela bir eviniz varsa,arsanız varsa bunlara tapuya gidip aile koruma şerhi koydurabilirsin...bilmesi gerekmez...satma riskine karşı önlem almış olursun)...bu arada iş için arayışlara girersin...birikim yapmaya bakarsın...yapılacakları yapmak ama bir sene sürer ama iki sene...yada 6 ay..o kadar zaman sabredeceksin...bu arada onu ve yaptıklarını düşünmeyide bir kenara koyacaksın...çünkü o senin için zaten bırakılacak bir adam...ne yaparsa yapsın...sen kendin ve çocukların için gelecek hazırlamak zorundasın....kocanla ilgilenmeyi bir kenara koy zamanını ve enerjini kendin ve çocuklarını düşünerek harca....elde edeceklerini elde ettikten sonra,ayakta kalabilecek konuma geldikten sonra gider mahkemeni açar alacaklarını alır,tazminat alma şansın varsa onuda alır,nafakanıda bağlatır bu işi bitirirsin...ama olduki bu zaman zarfında kocanda iyileşme oldu...hal ve hareketleri bu konuda seni ikna etti ...kaybettiğin bir takım duygularıda yerine koymaya başladı evliliğini devam da ettirebilirsin bu ayıp veya onursuzca bir şeyde değil...evet senin çocukların var ve her çocuk anne ve babayla büyümeyi hakeder...her şey düzeldikten sonra niye yuvanı yıkasın...eski olanlarda kaderimmiş yaşayacakmışım der kapatırsın...insanların başına hayatta neler gelmiyorki...ne travmalar ne dramlar yaşanıyor...ama boşanacaksan ailen ile değil de onlara yakın bir yerde ayrı bir ev açarak yaşamaya bak...ev ev üstüne olmaz...çoluk çocuk ailesinin yanına sığınıpta rahat eden bir tek kişi tanımıyorum ben...ailen destek verecekse dışardan versin...ne bileyim mesela sen çalışıyor olacaksın,onlar senin iş saatlerinde çocuklarınla ilgilenir,okula yollar,okuldan geleni karşılar yedirir içirir vs...bu işi bu şekilde bağlarsan hem akıllı,hem gururlu,hem sabırlı,hemde tam çocuklarının hakettiği duyarlılıkta bir anne olarak olması gerektiği şekilde bitirmiş olursun...ama şartları sağlamadan çocuklarınla beraber gurur onur diye bilinmeze atlamak olsa olsa aptallıktır...kocana istediği özgürlüğü yaşama şansını verir...sende çocuklarınla bin bir mücadelenin altında ezilir...birgün bitik bir kadın olursun....:çok üzgünüm:her ne olursa olsun umarım senin ve çocukların için en güzeli ve hayırlısı olur .....sevgiler:teselli: