Alışamadım ve özlüyorum

Aslında buradaki en büyük sorun şehir veya yalnızlığınız değilmiş. Siz aile içinde yalnız gibisiniz. Eşinizle diyalog kuramıyorsunuz, bu gerçekten çok acı bir şey. İnsan sevdiğiyle bir şeyler paylaşmak istiyor. Gördüğü komik videoları, okuduğu kitaptan kesitleri, film izlemeyi, beğendiği müzikleri paylaşmayı...
Bunu yapamamak sizi daha da üzüyor haliyle.
Bunları eşinizle paylaştınız mı peki?
Ayrıca lütfen ağlamayın. Bakın biz varız. Belki sarılıp fiziksel olarak sizi telkin edemiyoruz ama ruhsal olarak en azından belki rahatlatabiliyoruz..
Evet tam olarak bu. Bunu burda çok yaşıyoruz ama memlekette 2-3 hafta kalıyoruz onunla denk gelmiyor pek böyle bir durum.
Mesela iyi bir anne ve baba olmak için kitap okuyorum kendi hiç kitap bitirmemiş şimdiye kadar. Neyse oğlumuz için güzel bir bilgi var okuyayım diyorum o kısmı hayır, gerek yok, ben biliyorum zaten. Ya da merak etsem kendim okurum diyor. Ben de eşim sensin kime gideyim yoldan geçen adamla mi paylaşım yapayım diyorum bunu da önemsemiyor saçmalama diyor. İlla okumak zorunda mısın diyor.
 
Ben ilk görev yerindeki kadar hareketli ve kalabalık olmaz diyordum ama bu kadar da kimsesiz olacağımı düşünmemiştim. Yani Adana'yı kendisi de istiyor. Hatta ev alma durumumuz var iki ev alsak birini de ordan diye düşünüyoruz ama dönüş meçhul.
İnan bazen bende senin gibi bir ruh haline giriyorum ama benzer durumları yaşayan insanlar olduğunu görünce insan biraz daha rahatlıyor. Hani bende değil sorun demekki herkes bu duyguları hissedebilir normalmiş diyorsun kendi kendine. Ağlayıp üzme kendini, bebeğin de varmış o da hisseder senin üzgün olmanı. Esin yanaşıyorsa senin memleketinden ev almaya yada oraya gitmeye bunu pozitif açıdan düşünmeye çalış. Zor biliyorum ama
başka yolu yok, eşime kendi memleketime gitmeyi bile henüz tam olarak kabul ettiremedim mesela. İlk zamanlar konuşunca o yok deyince oturur ağlardım sanki hemen yarın istesek gidebiliyormuşum gibi. Belki de fikri değişir kabul eder o zamanlar bir gelsin de dedim üstelemedim. Hem düşündüm zaman geçiyor, gidebileceğimiz zaman gelene kadar da az çok yıllar geçmiş olacak. Geçici bir süreyse bu o zaman bu yılları en güzel şekilde geçirmem lazım dedim . Hayat bizden gidiyor çünkü, neden gençliğimizi böyle kendimizi üzmekle hüzünlü geçirelim ki. Sende öyle yap değiştiremediğin şeyler için elinden gelenin en iyisini yapmaya çalış. Kitap oku, aileni arasıra cok ozledim de çağır. Doğu konusunda olumluysanız oraya gidip dönüşte memleketine gidebilirsin. Bu daha kısaltır süreci. Arasıra benim de özlemim dibe vursa da kendimi yine kendim topluyorum. Çünkü bunu yaşamayan anlamıyor, yine en iyi kendi ruh halini kendin iyi bir hale getirebilirsin. Biraz uzun yazdım ama umarım biraz olsun iyi hissedersin. Tek değilsin çünkü, benzer şeyleri yaşayan çok var. Eşini de al karşına kırmadan tartışmadan konuş, sana hissettirdiklerini söyle. Biraz olsun zamanla seni anlamaya başlar belki.
 
Evet tam olarak bu. Bunu burda çok yaşıyoruz ama memlekette 2-3 hafta kalıyoruz onunla denk gelmiyor pek böyle bir durum.
Mesela iyi bir anne ve baba olmak için kitap okuyorum kendi hiç kitap bitirmemiş şimdiye kadar. Neyse oğlumuz için güzel bir bilgi var okuyayım diyorum o kısmı hayır, gerek yok, ben biliyorum zaten. Ya da merak etsem kendim okurum diyor. Ben de eşim sensin kime gideyim yoldan geçen adamla mi paylaşım yapayım diyorum bunu da önemsemiyor saçmalama diyor. İlla okumak zorunda mısın diyor.

Kendimi yerinize koyduğumda da kalbim kırılırdı. Hem de çok fazla. Çünkü evlenmek demek sadece ev işlerini, gündelik aktiviteleri, cinselliği paylaşmak değil ki. Duyguları, düşünceleri de paylaşmak aynı zamanda. Siz muhtemelen hevesle bir şeyler paylaşmak istiyorsunuz ama hevesiniz de kırılıyor eşinizin tutumu yüzünden.
Eşinize bu yaptığının sizi kırdığını, onunla bir şeyler paylaşmak istediğinizi anlatabilirsiniz aslında. Ne kadar etkili olur bilemiyorum çünkü bazı insanlar bunu anlayamıyor. Ya da anlamak istemiyor. Ama ne olursa olsun anlatmaya değer olduğunu düşünüyorum. Sizi gerçekten seviyorsa farkında olsun veya olmasın bu davranışının sizi üzdüğünü anladığında bundan vazgeçebilir.
 
İnan bazen bende senin gibi bir ruh haline giriyorum ama benzer durumları yaşayan insanlar olduğunu görünce insan biraz daha rahatlıyor. Hani bende değil sorun demekki herkes bu duyguları hissedebilir normalmiş diyorsun kendi kendine. Ağlayıp üzme kendini, bebeğin de varmış o da hisseder senin üzgün olmanı. Esin yanaşıyorsa senin memleketinden ev almaya yada oraya gitmeye bunu pozitif açıdan düşünmeye çalış. Zor biliyorum ama
başka yolu yok, eşime kendi memleketime gitmeyi bile henüz tam olarak kabul ettiremedim mesela. İlk zamanlar konuşunca o yok deyince oturur ağlardım sanki hemen yarın istesek gidebiliyormuşum gibi. Belki de fikri değişir kabul eder o zamanlar bir gelsin de dedim üstelemedim. Hem düşündüm zaman geçiyor, gidebileceğimiz zaman gelene kadar da az çok yıllar geçmiş olacak. Geçici bir süreyse bu o zaman bu yılları en güzel şekilde geçirmem lazım dedim . Hayat bizden gidiyor çünkü, neden gençliğimizi böyle kendimizi üzmekle hüzünlü geçirelim ki. Sende öyle yap değiştiremediğin şeyler için elinden gelenin en iyisini yapmaya çalış. Kitap oku, aileni arasıra cok ozledim de çağır. Doğu konusunda olumluysanız oraya gidip dönüşte memleketine gidebilirsin. Bu daha kısaltır süreci. Arasıra benim de özlemim dibe vursa da kendimi yine kendim topluyorum. Çünkü bunu yaşamayan anlamıyor, yine en iyi kendi ruh halini kendin iyi bir hale getirebilirsin. Biraz uzun yazdım ama umarım biraz olsun iyi hissedersin. Tek değilsin çünkü, benzer şeyleri yaşayan çok var. Eşini de al karşına kırmadan tartışmadan konuş, sana hissettirdiklerini söyle. Biraz olsun zamanla seni anlamaya başlar belki.
Çok teşekkürler. Sağolun. Bazen süreci kısaltmak için doğuya gitsek diyorum ama bu kez de Allah korusun orda ona bir şey olursa sebebi ben olurum korkusu beni durduruyor o yüzden ona baskı yapmak istemiyorum. Dediğiniz en doğrusu zaman geçiyor ve iyi geçirmeye çalışmak lazım.
Ailemden kimse gelemiyor işte bu da üzüyor beni. Uçakla gelmeye kalksa ablamla annem masrafları çok oluyor iki de çocuğu var çünkü. Küçük ablam hiç gelemedi mesela onun durumu daha kötü maalesef. Bir de aktarma oluyor İstanbul dan. Doğum yaptığımda uçağı kaçırdılar dönerken. Tekrardan bilet almak zorunda kalmışlardı. Otobüsle de rezil olurlar. Yani şimdi en erken temmuzu bekliyoruz.
 
Kendimi yerinize koyduğumda da kalbim kırılırdı. Hem de çok fazla. Çünkü evlenmek demek sadece ev işlerini, gündelik aktiviteleri, cinselliği paylaşmak değil ki. Duyguları, düşünceleri de paylaşmak aynı zamanda. Siz muhtemelen hevesle bir şeyler paylaşmak istiyorsunuz ama hevesiniz de kırılıyor eşinizin tutumu yüzünden.
Eşinize bu yaptığının sizi kırdığını, onunla bir şeyler paylaşmak istediğinizi anlatabilirsiniz aslında. Ne kadar etkili olur bilemiyorum çünkü bazı insanlar bunu anlayamıyor. Ya da anlamak istemiyor. Ama ne olursa olsun anlatmaya değer olduğunu düşünüyorum. Sizi gerçekten seviyorsa farkında olsun veya olmasın bu davranışının sizi üzdüğünü anladığında bundan vazgeçebilir.
O anlarda anlatmaya çalıştım aslında ama net olarak anlamadı veya anlamak istemedi. Bir kez daha denerim konuşmayı.
 
Çok teşekkürler. Sağolun. Bazen süreci kısaltmak için doğuya gitsek diyorum ama bu kez de Allah korusun orda ona bir şey olursa sebebi ben olurum korkusu beni durduruyor o yüzden ona baskı yapmak istemiyorum. Dediğiniz en doğrusu zaman geçiyor ve iyi geçirmeye çalışmak lazım.
Ailemden kimse gelemiyor işte bu da üzüyor beni. Uçakla gelmeye kalksa ablamla annem masrafları çok oluyor iki de çocuğu var çünkü. Küçük ablam hiç gelemedi mesela onun durumu daha kötü maalesef. Bir de aktarma oluyor İstanbul dan. Doğum yaptığımda uçağı kaçırdılar dönerken. Tekrardan bilet almak zorunda kalmışlardı. Otobüsle de rezil olurlar. Yani şimdi en erken temmuzu bekliyoruz.
Anladım canım onların gelememesi, eşinin de biraz seni anlamaması da iyice yormuş seni. O zaman onların gelmesindense senin gitmen daha kolay olur tek bebekle. Esin icin de doğuda endişelenmekte haklısın. Bende olsam senin gibi göze alamazdım benim yüzümden ya bir şey olursa diye.Bu yaz tatilini atlattıktan sonra bebeğin de biraz büyümüş olur. Ara tatil ve yaz tatili dışında resmi tatil falan denk gelirse bir iki gün bile olsa gün az diye düşünmeden memleketine git bence. İnsan bir iki gün için o kadar bilet parasına değmez falan diyor ama inan psikolojik olarak bir gün bile kalsan o kadar iyi gelir ki sana. Esinle de konus ama, ben doguya gitsek icim rahat etmiyor senin güvenliğin için o yüzden burda kalalım süremiz bitene kadar diye düşündüm ama psikolojik olarak kötü oluyorum o yüzden yılda iki kere değil daha fazla gitmek istiyorum de. Sen onun için bu fedakarlığı yapmışsın, o da seni anlayışla karşılayıp gönderir belki. Yada bebekle zor olur dersen kendi elinden geldiğince annenlerin biletlerinin yarısını karşılamayı teklif et, anneminkini ben alayım de mesela. Sık görüşsen inan bu kadar mutsuz hissetmezsin. Benim bir arkadaşımın eşi yurtdışından iş teklifi alınca yurtdışına taşındı. Birde bebeği var, ama görsen birkaç ayda bir ailesine gelip gidiyor çocuğuyla. Hiç de mutsuz değil, gurbette olan o değil biziz sanki:21:Ben aynı ülkedeyim ailemle ama onun kadar gidemiyorum memleketime. O yüzden görüşme sıklığını arttırmak için çözüm düşün derim.
 
Anladım canım onların gelememesi, eşinin de biraz seni anlamaması da iyice yormuş seni. O zaman onların gelmesindense senin gitmen daha kolay olur tek bebekle. Esin icin de doğuda endişelenmekte haklısın. Bende olsam senin gibi göze alamazdım benim yüzümden ya bir şey olursa diye.Bu yaz tatilini atlattıktan sonra bebeğin de biraz büyümüş olur. Ara tatil ve yaz tatili dışında resmi tatil falan denk gelirse bir iki gün bile olsa gün az diye düşünmeden memleketine git bence. İnsan bir iki gün için o kadar bilet parasına değmez falan diyor ama inan psikolojik olarak bir gün bile kalsan o kadar iyi gelir ki sana. Esinle de konus ama, ben doguya gitsek icim rahat etmiyor senin güvenliğin için o yüzden burda kalalım süremiz bitene kadar diye düşündüm ama psikolojik olarak kötü oluyorum o yüzden yılda iki kere değil daha fazla gitmek istiyorum de. Sen onun için bu fedakarlığı yapmışsın, o da seni anlayışla karşılayıp gönderir belki. Yada bebekle zor olur dersen kendi elinden geldiğince annenlerin biletlerinin yarısını karşılamayı teklif et, anneminkini ben alayım de mesela. Sık görüşsen inan bu kadar mutsuz hissetmezsin. Benim bir arkadaşımın eşi yurtdışından iş teklifi alınca yurtdışına taşındı. Birde bebeği var, ama görsen birkaç ayda bir ailesine gelip gidiyor çocuğuyla. Hiç de mutsuz değil, gurbette olan o değil biziz sanki:21:Ben aynı ülkedeyim ailemle ama onun kadar gidemiyorum memleketime. O yüzden görüşme sıklığını arttırmak için çözüm düşün derim.
Çok sağolun, onu da düşündüm vereyim dedim maddi olarak bu kez de ablamın çocukları çok yaramaz uçakta havaalanında rezil oluyoruz biraz daha büyüsünler oldu. Sonra zaten onlar gelse abim ve diğer ablam kalıyor diye tamam ben gelirim dedim. Ben gidince herkesi görüyorum çünkü. Nasip artık eşim sağolsun gitmeme falan karışmaz hatta bebeği bırak annem bakar sen git dediği bile olur ama emiyor kuzum bırakamam dedim:)
 
Evet özeti bu aslında. Bursa'ya alışamadım. Ailemi ve memleketimi de çok özlüyorum. Lütfen kızmayın hemen bazen başka bi şehirde olsak daha farklı olurdu diye de düşünüyorum.
4 yıl önce eşimle Doğu'da evlendik orda 1 yıl evli olarak kaldık çok mutluyduk. Neyse eşimin mecburi hizmeti bittiği için tayinle Bursa'ya geldik. Bursa'da eşimin sadece annesi ve kız kardeşi var. Başka hiç kimseleri yok. Ben sessiz biriyim biraz çok baskın bir karakter değilim tayin konusunda ona baskı yapmadım, o da ileride belki Adana'ya yerleşiriz demişti. Ben yine de ortada bir şehir olsa çok iyi olur diye düşünüyordum o zamanlar o da ortası yok doğru düzgün demişti. Bir de çocuk olursa annem bakar demişti evet şu anda dediği gibi annesi bakıyor.
Yani 3 yıl olacak ben sevemedim Bursa'yı. Aileme senede iki kez gidebiliyorum. Sorunlardan birisi hiç arkadaşım ve dostum yok burda. Okuldaki hocalar benden en az 10 yaş büyük, hani işte hafta sonu kahve içelim ya da ne bileyim bir çaya git gel durumu olmuyor. Apartmanda da oturanlar hep büyük, bir tık daha yaşıma yakın kimse yok. Bilemiyorum belki sorun bende. Ama buraya gelmeden önce hem memleketim hem de ilk görev yerimde her şey tam tersiydi. Fakülteden çok sevdiğim dostlarım var memlekete gidince görüşüyoruz mesela hala. İlk görev yerinden tanıdıklarımla da telefondan görüşüyoruz yine. Ama burda kimse yok gibi. Bu beni çok üzüyor. Bir de bugün eşime hiç sosyal değiliz kimseyi tanımıyoruz dedim. Ben görüşüyorum arkadaşlarla dedi. Yalnız iş dışında hep evdedir kendisi de. Neyse. Üzüldüm bir an, gözlerim doldu sonra düşününce.
İçimdeki mutsuzluk bazen beni çok etkiliyor. Ailem yakın olsaydı daha farklı olurdu diyorum. Ablamları çok seviyorum, çok özlüyorum. Telefonda konuşmak gibi olmuyor karşında olup sarılmak. Ben bu eksikliği hissettikçe evime karşı sorumlulukları bırakıyorum. Hiçbir şey yapasım gelmiyor. Çamaşırları bulaşıkları bekletiyorum bazen. Yani akşama kadar lavabo üstünde kalıyor yatmadan önce toparlıyorum.
Yakın zamanda tayin de isteyemiyor eşim. En az 4_5 yıl daha buradayız. İsteme Zamanı istesem de çıkmayabilir dedi o zaman ne olacak diye sordum. Gönüllü erken ikinci doğu hizmeti isteyeceğim ordan dönüşte de Adana artık. Bu beni yoruyor. Bazen şimdi hemen doğuya gitsek 3_4 yıl ne kadar olacak ise, kalıp Adana'ya dönelim isteği oluyor. Ama bu kez de onun polis oluşu durduruyor beni...
Uzun yazdım kusura bakmayın, uykum da var bölük pörçük olmuş olabilir. Hakkınızı helal edin...
Ahhh bursa hayallerimin şehri, çıkın uzun çarşıda bir nefes alın, ulu çınara gidin etrafı dinleyin, cumalıkızıkta bir kahvaltı edin. 3 yıl önce başka bir şehire yerleşmek zorunda kaldık. Bursaya döneceğim günü sabırsızlıkla bekliyorum. Gelirsem sizi gezdiririm 😊
 
1 ay önce Bursa dan kendi memleketime tayin olduk, şuan psikolojik destek almak üzereyim. Güzel şehirdir, adapte olmak çok zor olmasa gerek. yeter ki güzel yanlarını görmeye çalışın.Bursa ya döneceğim günü sabırsızlıkla bekliyorum. :110:
 
Instagram da okuma grupları var. Kadınlar belirlenen kitapları okuyup sonrasında 1 Ay sonra kitap kritiği yapıyor. Geneli genç kesim 18- 35 arası gibi turkiyenin her ilinde yapıyorlar guzel bir oluşum ve baya sosyal geçiyor. Istersen özelden yazarım kafana uyarsa bakarsin. Hem farklı bir ortam, hem kendini geliştireceğin hemde sosyallesecegin bir yer olur. Çocuğunu da katkısı olur diye dusunuyorum. Çocuklara yönelik kitaplar genelde okunuyor. Toplanıldığında çocuğunu yanında istersen götürebiliyorsun. Veya eşinin evli arkadaşları yok mu onlarla görüsseniz. Ama Su da bir gerçek sevmediğiniz yerde her sey guzel olsa bile gözünüze batar. Sevmeye çalışıp kendinize meşgale bulursanız bunu atlatabilirsiniz yoksa diğer türlü ağzınıza bal sürülse size zehir gelecektir.
 
Ben size şu konuda hakveremedim. Kendinizden 10 yas buyuk birisiyle arkadas olsaniz kahve icseniz ne olacakki? Denediniz mi? Belkide cok iyi arkadas olacaksiniz.

Bende Bursada yaşıyorum tayin dolayisiyla geldik ki ben calismiyorum tum cevrem esimin is arkadaslari veya onlarin esleri. Seneler oldu burdayiz. Benden 15 yas büyük oyle iyi bi arkadasim var ki💕 yada 10 yas büyükler. Yasıtım hic yok zaten bi tane bile. En az 3-4 yas ki onlarda az hepsiyle daha fazla yas aram var. Ne oluyor boyle olunca anlamadim vallahi ama ben harika egleniyorum :) Cokta saglam, guzel cevrem var diyebilirim. Ki geldigimde cok toydum 20 lerdeydim. Biraz sizin elinizde bence cevre, arkadas isi.
Birazda girisken olmak lazım. Ne biliyim bu anlamda sizde eksiklik gördüm ben 10 yas buyukler diyip sans vermemek 🤷‍♀️
 
Keşke eşiniz tayinini isterken fikrini belirtseydin. Olmuş olan şimdi keşke leri birakalım tabiki.
Artık yaşadiğiniz ev şehir sizin mekanınz .
4 - 5 yıl sizin yerinizde olsam sıkardım dişimi.
Herkes ailesine arkadaşlarına yakın olmak ister ama evlenince düzen değişince bazen macburen bazı seylere alişmak zorunda kalabiliyoruz. Mesela bende ev sorumluluğuna geç alıştım ama mecbur artık bu evin kızı değilim,evin reis hanımıyim🤔 .
Ablami seviyorum ,ozluyorum yazman okadar tatlı ki küçük kız çocuğu gibi oluvermisin duygusalliğinla. Biliyorum çok zor ama böyle düşünerek iyice kendini üzme. . İşin çok yorucu değilse akşamları spor kursuna ,yüzmeye gitsen sana iyi gelebilir . Zaten hergün olmaz bebeğinede zaman ayirabilirsin bu sayede. Eşinde vakti gelince ortak olarak tayin yerini belirlersiniz inan zaman çabucak geçiyor biraz sık dişini ..
Eşın Polis ise ikinci doğu görevini isteme Allah korusun riskli . Zaten şark görevini yapmış biraz nefes alsın.
Kayınvalidenizé gidin arada değişiklik olur . Eşine baskı yap burdaki arkadaşlarınla eşli olarak görüşmek istiyorum diye .
Tatil fırsatlarında da ailenizin yanına gidin hasret giderin.
 
Evet özeti bu aslında. Bursa'ya alışamadım. Ailemi ve memleketimi de çok özlüyorum. Lütfen kızmayın hemen bazen başka bi şehirde olsak daha farklı olurdu diye de düşünüyorum.
4 yıl önce eşimle Doğu'da evlendik orda 1 yıl evli olarak kaldık çok mutluyduk. Neyse eşimin mecburi hizmeti bittiği için tayinle Bursa'ya geldik. Bursa'da eşimin sadece annesi ve kız kardeşi var. Başka hiç kimseleri yok. Ben sessiz biriyim biraz çok baskın bir karakter değilim tayin konusunda ona baskı yapmadım, o da ileride belki Adana'ya yerleşiriz demişti. Ben yine de ortada bir şehir olsa çok iyi olur diye düşünüyordum o zamanlar o da ortası yok doğru düzgün demişti. Bir de çocuk olursa annem bakar demişti evet şu anda dediği gibi annesi bakıyor.
Yani 3 yıl olacak ben sevemedim Bursa'yı. Aileme senede iki kez gidebiliyorum. Sorunlardan birisi hiç arkadaşım ve dostum yok burda. Okuldaki hocalar benden en az 10 yaş büyük, hani işte hafta sonu kahve içelim ya da ne bileyim bir çaya git gel durumu olmuyor. Apartmanda da oturanlar hep büyük, bir tık daha yaşıma yakın kimse yok. Bilemiyorum belki sorun bende. Ama buraya gelmeden önce hem memleketim hem de ilk görev yerimde her şey tam tersiydi. Fakülteden çok sevdiğim dostlarım var memlekete gidince görüşüyoruz mesela hala. İlk görev yerinden tanıdıklarımla da telefondan görüşüyoruz yine. Ama burda kimse yok gibi. Bu beni çok üzüyor. Bir de bugün eşime hiç sosyal değiliz kimseyi tanımıyoruz dedim. Ben görüşüyorum arkadaşlarla dedi. Yalnız iş dışında hep evdedir kendisi de. Neyse. Üzüldüm bir an, gözlerim doldu sonra düşününce.
İçimdeki mutsuzluk bazen beni çok etkiliyor. Ailem yakın olsaydı daha farklı olurdu diyorum. Ablamları çok seviyorum, çok özlüyorum. Telefonda konuşmak gibi olmuyor karşında olup sarılmak. Ben bu eksikliği hissettikçe evime karşı sorumlulukları bırakıyorum. Hiçbir şey yapasım gelmiyor. Çamaşırları bulaşıkları bekletiyorum bazen. Yani akşama kadar lavabo üstünde kalıyor yatmadan önce toparlıyorum.
Yakın zamanda tayin de isteyemiyor eşim. En az 4_5 yıl daha buradayız. İsteme Zamanı istesem de çıkmayabilir dedi o zaman ne olacak diye sordum. Gönüllü erken ikinci doğu hizmeti isteyeceğim ordan dönüşte de Adana artık. Bu beni yoruyor. Bazen şimdi hemen doğuya gitsek 3_4 yıl ne kadar olacak ise, kalıp Adana'ya dönelim isteği oluyor. Ama bu kez de onun polis oluşu durduruyor beni...
Uzun yazdım kusura bakmayın, uykum da var bölük pörçük olmuş olabilir. Hakkınızı helal edin...
aranabız varsa haftasonları çıkın havalarda güzelleşti artık çevre gezileri yapın doğal güzelliği çokolan bir şehir Bursa ama araç şart rahat gezmek için. Sevme ve ortam yapma kısmında bende 10 yıldır buradayım evlendim kızım var 4 yaşında ve benimde iş dışında görüşeceğim 1 arkadaşım bile yok, olsa da benim vaktim yok ki zaten haftaiçi gezmeyi sevmem yorgun oluyorum işten dolayı. Haftasonu bir gün ev işi bir gün dışarda aktivite pazar alışverişi vs zaman geçiyor zaten.. Ben son zamanlarda kızımla geziyorum bana arkadaş oldu valla yoksa herkesin işi gücü kendi ailesi ile planı oluyor. Ve komşuluk işi hiç bana göre değil merhaba benim için yeterli sizde kendinize meşgale edinin derim...
 
Ahhh bursa hayallerimin şehri, çıkın uzun çarşıda bir nefes alın, ulu çınara gidin etrafı dinleyin, cumalıkızıkta bir kahvaltı edin. 3 yıl önce başka bir şehire yerleşmek zorunda kaldık. Bursaya döneceğim günü sabırsızlıkla bekliyorum. Gelirsem sizi gezdiririm 😊
Çok sağolun aslında hep çıkıyoruz ama dediğim gibi memleket özlemi aile özlemi bir başka oluyor. Sabretmekten başka çarem yok sanırım
 
Keşke eşiniz tayinini isterken fikrini belirtseydin. Olmuş olan şimdi keşke leri birakalım tabiki.
Artık yaşadiğiniz ev şehir sizin mekanınz .
4 - 5 yıl sizin yerinizde olsam sıkardım dişimi.
Herkes ailesine arkadaşlarına yakın olmak ister ama evlenince düzen değişince bazen macburen bazı seylere alişmak zorunda kalabiliyoruz. Mesela bende ev sorumluluğuna geç alıştım ama mecbur artık bu evin kızı değilim,evin reis hanımıyim🤔 .
Ablami seviyorum ,ozluyorum yazman okadar tatlı ki küçük kız çocuğu gibi oluvermisin duygusalliğinla. Biliyorum çok zor ama böyle düşünerek iyice kendini üzme. . İşin çok yorucu değilse akşamları spor kursuna ,yüzmeye gitsen sana iyi gelebilir . Zaten hergün olmaz bebeğinede zaman ayirabilirsin bu sayede. Eşinde vakti gelince ortak olarak tayin yerini belirlersiniz inan zaman çabucak geçiyor biraz sık dişini ..
Eşın Polis ise ikinci doğu görevini isteme Allah korusun riskli . Zaten şark görevini yapmış biraz nefes alsın.
Kayınvalidenizé gidin arada değişiklik olur . Eşine baskı yap burdaki arkadaşlarınla eşli olarak görüşmek istiyorum diye .
Tatil fırsatlarında da ailenizin yanına gidin hasret giderin.
Ben aslında belirttim biraz üzüldüm de hatta. Yani Ankara dedim olsa ortası sayılır bu kez de ailelerin birinin yanında olmak iyidir fikrine yöneldi. Bir de KV kb ayrılar eşim belki biraz da ailenin reisi konumunda kaldı. Evet kendimi frenledim aslında biraz. Belki zamanla daha farklı olur her şey. Kurslar için de biraz daha bebeğim büyüsün istiyorum. Çok sağolun yazdığınız için. Bir de evin en küçüğüyüm ablamları çok özlüyorum ve seviyorum 🙂
 
aranabız varsa haftasonları çıkın havalarda güzelleşti artık çevre gezileri yapın doğal güzelliği çokolan bir şehir Bursa ama araç şart rahat gezmek için. Sevme ve ortam yapma kısmında bende 10 yıldır buradayım evlendim kızım var 4 yaşında ve benimde iş dışında görüşeceğim 1 arkadaşım bile yok, olsa da benim vaktim yok ki zaten haftaiçi gezmeyi sevmem yorgun oluyorum işten dolayı. Haftasonu bir gün ev işi bir gün dışarda aktivite pazar alışverişi vs zaman geçiyor zaten.. Ben son zamanlarda kızımla geziyorum bana arkadaş oldu valla yoksa herkesin işi gücü kendi ailesi ile planı oluyor. Ve komşuluk işi hiç bana göre değil merhaba benim için yeterli sizde kendinize meşgale edinin derim...
Ya ben de ayda bir veya iki kezden bahsediyorum yani haftada iki üç kez görüşmek mümkün değil zaten. Dediğiniz gibi herkesin işi gücü oluyor haliyle. 10 yıl baya olmuş. Bakalım biz kaç yıl kalacağız.
 
1 ay önce Bursa dan kendi memleketime tayin olduk, şuan psikolojik destek almak üzereyim. Güzel şehirdir, adapte olmak çok zor olmasa gerek. yeter ki güzel yanlarını görmeye çalışın.Bursa ya döneceğim günü sabırsızlıkla bekliyorum. :110:
Size geçmiş olsun. Bilmiyorum ben adapte olamadım bir türlü belki ilerleyen zamanlarda değişirim.
 
X