alışveriş hastalığı


o zaman önünüzde saygıyla eğiliyorum.harcayın harcayabildiğiniz kadar.

gariban bir öğretmen karı-koca olarak olaya neden akıl sır erdiremediğimizi şimdi anladım
 
Parasiz kaldigim zamanlarda oldu ayda 10 bin ytl kazancim oldugu zamanlarda oldu hepsinide yedim. Fakat sunu anlamiyorum parasizken ne sikayet ettim, ne de param varken harcamamazlik ettim.Parasi olan kisi neden harcayamasin ki bunda ayip birsey yok. Herkesin sartlari farkli. Sirf baskalari harcayamiyor veya fakir insanlar var diye alim gucu olan insanlarinda standardini dusurmek zorunda kalmasi,yaptigi alisveristen sucluluk duymaya zorlanmasi taraftari degilim. Nasil fakirlik ayip degilse durumun iyi olmasi zenginlikte ayip degil bence. Kimse kimsenin hayatindan sorumlu olamaz. Ha gonlunden gecer cok ihtiyaci olan birine yardim edebilir fakat parasi varsada gidip 3 milyarlik alisveris yapiyorsa durumu musaitse ve calisarak kazandigi paraysa bunun hesabini kimseye vermek veya ezilip buzulmek zorunda oldugunu da sanmiyorum.

Insanlarim alim gucu oldugu icin utandirilmasina da karsiyim.
 
Ben daha çalışmıyorum :) Harçlıklarla.
Annem babam ayrı olduğu için harçlığım normal bir ailesi olan kişinin 2 katına çıkıyor. Aylık param en fazla 400.
Soran arkadaşa söylüyorum.
Yani aslında fazla para ile alakası yok bu hastalığın onu demek istiyorum.
Alışveriş manyaklığı , o hafta 10 tl paranda olsa 5 tlsine bir şey almaktır :)
 
Sizi finansiyel acidan zor duruma düsüryorsa, kendinizi alisveris yapmaktan alamiyorsaniz.. Alisverise cikamadiginiz dönemde ruhsal bir bunalima giriyorsaniz bu bir bagimliliktir..

Diger bagimlilar gibi ( alkol, uyusturucu, kumar vs) yardim edilebilecek kuruslar mevcut.. türkiyede var mi bilmiyorum.. Bu da yabanci bir sayfanin linki..

The Shulman Center for Compulsive Theft, Spending & Hoarding
 
Ben de alım gücünün yüksek olmasının utanılacak bir şey olduğunu düşünmüyorum, neticede insan emeğine ve birikimine göre kazanıyor, kazandığına göre de yaşıyor. Bu anormal değil, örneğin bir şirkette yüksek düzey bir elemanın kazancını giyimine, yediğine içtiğine, takıldığı yere yansıtmamasını, daha doğrusu tezat tablo çizmesini yadırgarım ben. Ha bu demek değil ki her kazandığını sonuna kadar imajına yatıracak, ama kazandığıya harcadığının da orantılı olması yadırganmamalı.

Benim en çok acıdığım şey ihtiyacım olmayan, hiç giymeyeceğim, kullanmayacağım, ya da parasına değmeyecek şeyleri almamdır. Bir laf var, kimler söylemiş hatırlayamayacağım, "ben ucuz mal alacak kadar zengin değilim" diye. Bu konudan muzdaribim. Renkti, modeldi, modaydı derken dolabım aynı gruba ait bir çok parça ile doluyor,haliyle çok para vermekten de kaçınıyorum her parçaya ama hepsnini 1-2 yıkamada şaftı kaydığından verdiğim paraya da ayrı acıyorum. Ya da hiç kullanmadıklarım. Bunlar benim için müsriflik. Kullanıp hevesimi alsam, birine versem amenna ama hiç elimi sürmediğim şeye de üzülüyorum açıkçası.

Hergün farklı bir şey giyeme hevesi bende de var, ama nerde. Dolabın üzerinde elime ilk ne gelirse kapar çıkarım. Dolabın dibindekileri gören cennetlik. Etrafımdakilere bakıyorum, hem onca yükün altından kalkıp hem de nasıl güzel ve bakımlı görünüyorlar şaşırıyorum. Alışverişe veriyorum kendimi, sonra aynı senaryo başa dönüyor. Kullanmayı bilmediğim için de benim alışverişler müsrifliğe kayıyor haliyle. Ama kullanan, hakkını veren ama kalite için de paraya kıyanların müsriflik yaptığını düşünmüyorum. Para bir şekilde harcanacak, başkalarına yardım etmek derseniz o her zaman yapılır, hatta yapılmalı illa zengin olmanıza gerek yok. Çok veren maldan, az veren candan demişler.
 
Son düzenleme:
bunun parayla alakası yok ki yani demek istediğim çok paran var diye sürekli alışverişi hak görmek normal değil, bağımlılık bi hastalık, sürekli alışveriş yapmak istemek, sürekli alışveriş yaptığı halde alamadığı bişey yüzünden uykularının kaçması, rüyasında görmesi, alışveriş yaparken mutlu yapmayınca mutsuz olması normal değil bence
 
Son düzenleme:
Benimde gozlerimi kapatirlar alisveris magazasina gittikmi ozellikle makyaj malzemesi satilan reyonlardan gecerkenDD yoksa hepsini toplar cikarim dayanamam illaki yanimda biri olur .
 

bu benim de anlam veremediğim bir şey.

ekmek bulamayan insanlar var deyip kendini kısıtlamak anlamsız geliyor bana.israf kötü evet ama kişi çalışıp kazandığını da istediği gibi harcar.

anlamadığım,500tl ye ayakkabı alacağıma 100tlye alırım,dünyada aç insanlar var diye düşünenler,bu mantıkla bana göre ayakkabı için gözden çıktığı o 400tlyi başkalarına vermeli.

ancak o zaman mantıklı bulurum bunu.ama kaç kişi yapar ki,kalan 400le muhtemelen başka şeyler alıyordur
 

Valla ben ayagimda 6,5 inch ayakkabimla yuzumde bir ton makyajla (,ki o makyajdan sonra cildimi hasardan korumak icin bir o kadar pahali krem almak zorunda kaliyorum.)
Bazen cifte mesai bazen aksam 8 den gece 4 e kadar bar ortaminda kosusturup ,ickileri hazirlayip,servis yapip, temizligini,para sayimini, muhasebesini,hostesligini ,herseyini yapip tatli uykumdan oluyorsam,eve geldigimde ayaklarim sismis ayagima yere basarken canim yaniyorsa,bazen danscilik yapiyorsam bacaklarim mosmor olmus dizlerim tutmuyorsa agri kesicileri seker gibi yiyip aglamamak icin kendimi zor tutuyor , sabah kalktigimda robot gibi tutuluyorsam o parayida haketmisim demektir.

Benim is yasamim boyle calisma ortamimda boyle zira sikayet etmiyorum ama gelirimi kazanirken fiziki de canim yaniyor,uykusuzda kaliyorum,bazen uyumadan okula gidiyorum ama sikayetci degilim kazancim iyi oldugundan her kurusuna degiyor.Elbette bu parayla istersem 400 ytl lik ayakkabi alirim. Bu arada 100 ytl ile 400 ytl lik ayakkabi hic bi sekilde ayni olmuyor. Eskiden bende evet 1 yerine 4 alirim diye dusunuyordum ama kalitenin yerini hic birsey tutmuyor.Ben bu kadar calisiyorsam herkes gezerken haftasonlari bir bara tikilmissam harcarkende hic sucluluk hissetmem. Acisini derdini ben cekiyorum cunku. Cok mu gidip 400 ytl ayakkabiya vermisim. Baskalari alamiyor olabilir ama baska dedigimiz cogu kiside benim yaptigim isi yapamayabilir. O yuzden ben hakettigimi dusunuyorum.
 
Son düzenleme:
Gördüğüm kadarıyla pek çok kişi, fakir insanlar var tepkisini anlamsız buluyor ve herkes istediği gibi harcamakta özgürdür diyenler ağırlıkta. Peki sizce bu ne kadar insani bir yaklaşım? Yoksa insan denen varlık gerçekten doğuştan bencil midir?
Bence tamamen bencillik...
Param var, deli gibi kazanıyorum, neden hergün alışveriş yapmayayım? Bu mantığı anlamam imkansız. İmkansızın da ötesi...

Hiç düşündünüz mü, eğer biz insanlar, biraz daha insani değerlere sahip olsaydık, zenginler bu varlıklarının %1'ni dahi fakirlerle paylaşsalardı, pek çok insan şu an en azından yaşanabilir bir hayat standardına sahip olurdu...

Ben çalışmıyorum ama eşim iyi sayılabilecek bir kazanca sahip ama zengin de değiliz, istesem her gün alışveriş yapabilir, her gün pahalı restoranlarda yemek de yiyebilirim. Para harcamakta ne var?:)

Ne eşim ne de ben, gereksiz para harcamaktan kaçınırız. Çünkü o kadar çok muhtaç insan var ki dünyada, böyle bir israfı ne ben ne de eşim anlamlı bulmuyoruz. Evet, tabiki herkes kazancına göre bir hayat yaşıyor, tabiki ben de aç susuz bırakmıyorum kendimi dünyanın diğer yarısı aç diye, fakat abartmıyorum da.

Zengin demiyorum, normal bir hayat standardı ne ise onu yaşıyorum. Artan para ne oluyor derseniz, bir kısmını ev alabilmek için kenara koyuyoruz. Bir kısmı ile de yardım yapıyoruz.
Evet, yardım...!
Bunu övünmek amaçlı söylemek istemiyorum ama 10 tane fazla aldığınız gömleğin parasını bir zahmet almayıp da ihtiyacı olan insanlara aktarmaya çalışın! ( Kaç kişi yapıyor ki diye sormak yerine, aslında insanlar başlasalar bir yerden, bak o zaman bir zincir gibi diğer insanlar da bunun bir parçası oluyor mu olmuyor mu? )

Farklı ülkelerden üç çocuğa eğitim için para gönderiyoruz.
Dünyanın çeşitli yerlerinde afet durumlarında da durumumuza göre belli bir miktar para gönderiyoruz...vs.

Bence normalden fazla kazanan insanların bunu yapmaları gerekir..

Keşke daha fazla kazansam, daha çok yardım etsem..

Maaşım arttıkça alışverişimi değil, yardımlarımı arttırırım.

Konu sahibi de yanlış anlamasın, alışveriş hastalığı çok farklı birşey çünkü, ki kendisi de zaten fark etmiş ve buna bir çözüm arıyor. Ben konu sahibine bunu öneriyorum. Çeşitli dernekleri araştırabilir, eğitime muhtaç çocuklara öncelikle yardım edebilirsiniz....

Mesela bu hafta diyelim 70TL artırdınız, bu paraya zaten göründüğü üzere ihtiyacınız yok, birikim yapma ihtiyacınız vs yoksa, bu parayı o çocuklara gönderin, siz de mutlu olun, onlar da....
Ya da varsa etrafınızda başarılı bir çocuk ama durumu olmayan, ona kitaplar alın vs...
 
Ben childfund dan filipinli bir cocuga yardim ediyorum, gecen senede bir yardim kurulusuna bagista bulundum, ve bayramada bir cocuk giydirdim.Ama genede kendimi yaptigim alisveristen alikoymayacagim cunku o para cok olabilir ama kazanirken cok zor kazaniyorum. Hem fiziken hemde beyinen yorgun bitkin dusuyorum. Ayrica aileme yardim ediyorum kardesimi okula gidiyor ona yolluyorum bazen, sevdigim etrafimdakilere cok hediye alirim.

Genede eger 500 ytl e ayakkabi almissam baskalari alamiyor diye standartimi dusurmeyi veya hesap vermeyi gidip 100 ytl ye almayi uygun bulmuyorum. Farkinda degilsiniz ama bazi arkadaslar durumu olanlari utandiriyor, anliyorum herkesin durumu olmayabilir ama biz nasil hakir gormuyorsak fakir insanlari durumu olanlarida bu sekilde elestirmek anlamsiz geliyor. Yasamin, doganin dengesi bu eskilerden beri isleyis boyle zenginde fakirde olacak... herkes bir sekilde sinanacak. Yoksa isterseniz komunist topluma donuselim oylesi daha mi iyi.Sinif kavrami heryerde olan birsey.

Bariz bir ben cok alisveris yapmiyorum,durumum musait degil ,o kadar parayi kiyafete ayakkabiya vermiyorum baskasida vermesin-dusunceside bir nevi bencillik.
 
Son düzenleme:
Ben vermiyorum başkası da vermesin düşüncesi, bencillik demişsiniz, oldukça enteresan bir yaklaşım.

1. Başkalarının iyiliğini istemenin neresi bencillik?
2. Yaklaşımı kelime oyunlarıyla birbirine karıştırmamalısınız.

Ben durumum var, yine de gereğinden fazla harcamayıp yardım yapıyorum ve bence durumu olan herkes yapmalı diyorum. Bu benim dünyaya bakışım. Bunu kendim için istemiyorum değil mi? Bana bir faydası var mı yapılacak yardımların? Yok. Dolayısıyla bencillik kavramı ile uzaktan yakından alakası yok.

Ben yardım yapıyorum demişsiniz, ne güzel.

Ben de farklı birşey söylemedim zaten, insanlar kendi hayat standartlarını çok aşağı düşürmeden, hatta hiç sarsmadan yardım yapabilecek durumdayken, bunu yapmıyorsa orada bir sorun vardır diyorum. Yoksa 10 lira kazanıyorsan, 1 lirasını ye, 9 lirası ile yardım yap demedim.
 
Sonuçta alın teri ile parasını kazanana bu ölçüde hayat standardına sahip olmak haktır. Gelirim şimdikinden yüksek olsa misal ucuz meyve alacağım diye semt pazarına gitmem, yakınımdaki marketi tercih ederim. Aylardır alacağım tablet için hem ucuz hem kaliteli olacak diye bu kadar araştırma yapmam. Lezzetini daha çok beğendiğim restorana sırf daha pahalı diye gitmemezlik etmem. Giyimime bir nebze daha özen gösteririm, sentetik şey giymem daha fazla bütçe ayırır gerçek deri, pamuklu, keten, yünlü ürünler alırım. İstediğim kitapların, filmlerin orjinalllerini rahat rahat alırım. Ne bileyim, makyajda bile daha güvenilir markalara yönelirim. Bunları yapmam yanlış mı? Bence değil. Çalışıp kazanan bensem önce kendimi düşünmem normal, kazandığımın bana yansıması normal. Bana, yakınlarıma, komşularıma, yardıma ihtiyacı olanlara da.Buradan anladığım kadarıyla müsrifliğin anlamı kişiden kişiye değişiyor, bana göre müsriflik zaten var olandan ya da kullanılmayacak olandan fazla almak. Ama durumun varken daha kalitelisini daha fazla paraya almak değil.
 
Son düzenleme:

Benim anlatmak istedigimde bu idi. Bende hayat standartlarim yukselsin diye calisiyorum. Maalesef forumda ben alamiyorum baskalarida almasin dusuncesi guden uyelerde var bu da bir nevi bencilliktir.Ben once kendime sonra etrafimdakilere yardim ederim. Kimisine gore 400 ytl lik ayakkabi musriflik gelir fakat bana gelmez. Illa ucuz diye 100 ytl ye ayakkabi almak zorunda degilim ki...Sonucta tercih meselesi.Herkes butcesine gore alsin.
 
ya bunlar çok göreceli şeyler sen 500 liraya ayakkabı alana dersin ki ohaaa o paraya ayakkabı mı alınır,ama bir başkası da senin 150 liraya aldığın ayakkabıya bakar ve oha 150 liraya ayakkabı mı alınır der.Önemli olan şey israf etmemek yani kullanmayacağın eşyaları almamak veya bir ayakkabı alabilmek için en temel ihtiyaçlarından atıyorum çocuğunun çoluğunun rızkından kısmamak ,eşinin veya anne babanın başının etini yememek.

konu sahibi arkadaş da alışverişi takıntı yapmış ,başka şeylere dikkatini yöneltmesi lazım.Başka bir ilgi alanı ,uğraş bulmak gerekli.
 
alışverişi sevmeyen kadın yoktur heralde,
biraz moralim bozulsun hemen alışverişte bulurum kendimi,
sonra aldıklarıma bakar bakar mutlu olurum:109::109:
gerçi şimdi pek çıkamıyorum ama internet var sağolsun
 
Ayh ikinci gardolabı duyunca içime bir sıkıntı bastı. Benim ablamda aynı alışveriş manyağı. Benimle yaşamadığı halde ayakkabı dolabımı benden çok dolduruyor, gardolabımda aynı şekildeydi ama kriz geldi hepsini poşetleyip verdim. Şu kadarcık abartmıyorum annemlerin evi de benimki kadar işgal edilmiş durumda, bir de kendi evinde çift kişilik bir gardolabı daha var.

Yani diyeceğim o ki, böyle çevrenizdeki insanları eşyadan soğutmayın. Alışveriş kötü birşey değil ama kullanmadıklarınızı ayırın o 2 gardolaptaki her ürünü giyiyor olamazsınız. Evdeki eşyaları azaltın, yaşamınızı sadeleştirin, daha kaliteli zaman geçirirsiniz böylelikle evinizde.

Nasıl gözükürlerse gözüksün 5 farklı bota birden ihtiyacı olamaz mesela insanın. Bu sayıyı azaltmalı, yeni bir tane almaya karar verdiğinde elindekilerden birini atmaya karar vererek almalısın. Böylece elinde en azından sadece vazgeçemeyeceğin eşyalar kalmış olur ve belki kendini frenleyebilirsin.


Müsrifliğe gelince de bence müsriflik bir ürünün pahalısına, sahip olmakta değil, ihtiyacın olandan fazlasına sahip olmakta. Zaten aynı kalitede aynı bilinirlikte iki ürünün arasında ciddi fiyat farkı varsa, ucuz olan kendi kar payından tüketicinin kesesine katkı sağlamak için vazgeçmiyordur, ucuz emek gücünü sömürüyordur.
 

Ablanız alışveriş manyağı olabilir,beni tanımıyorsunuz,alışveriş manyağı ilan edemezsiniz ayrıca.
Her iki dolabımdaki ürünleri kullanıyorum.Şöyleki;işe giderken giydiklerim,düğün yada özel günlerde giydiklerim,spor vs.bu şekilde ayrılıyor.
Size katılmıyorum;Benim beş farklı bota ihtiyacım var.Pantalonla giyeceğim botum ayrı,etekle yada elbiseyle giyeceğim ayrı,spor olanda ayrıdır.Renk olarak da düşünürsek her kıyafetle aynı bot yada ayakkabı olmayacağı için çeşit artıyor..Giymeyeceğim eşyaları dolabımda ,evimde kesinlikle bekletmem.
Evimdeki eşyalar da herşey yerli yerindedir.Fazlalık yada kullanmayacağım hiç bir eşyayı almış olmak için almadım,almayacağımda.
 
sizinki de baya enteresanmış.benimki ben alışveriş yaparken bunalıma girip soğuk terler döküyo nefret ediyo alışverişten sevgilinin değerini bil bence.ne güzel birlikte eminim daha eğlencelidir :)

Bende sevmezdim hiç alışverişi ama üzüm üzüme baka baka

Şimdilik tek sorunumuz benim kokan kabinlerde deneme yapmak istememem, direk alıp çıkalım demem... O da illa üstümde görmek istiyo
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…