Bir okul öncesi öğretmeni olarak, söylediklerinize biraz cevap vermek isterim.
Okul öncesinde konu ve haftalık planlar degil, kazanim ve kavramlar ile aylık ve günlük planlar vardir. Bu biraz detay bilgidir ama kafa karışıklığıni gidermek istedim.
Tasirmadan boyama yaptirma/yaptırmaya çalışma, yapamayanlarin da calistirilmasi gerektigi durumu, yaraticilikla ve çocuk dunyasiyla bagdasmayan, cok ilkel kalan bir uygulamadir, burada aslolan çocuğun kucuk kas gelişimi ile ilgili bir problem olup olmadığıdır. Bir problem durumunda da ek çalışmalar, uygulamalar verilir aileden de destek olması istenir, eglenceli ve çocuğa çaktırmadan yapabileceğiniz etkinlikler velilere anlatılarak yönlendirme yapilir.
Okul oncesinde 'etkinlik' denilen surec her sey dahil en fazla 1 saati kapsar, butunlestirilmis etkinlik uygulanir, cocuklarin dikkat suresine uygun hazirlanir, drama, matematik, turkce dil, oyun, sanat gibi basliklardan o gun hangileri plana alinmissa onlar yapilir, esneklik ön plandadır, çocukların yonlendirmesine gore değişikliklere gidilebilir, tüm etkinlikler 'OYUN' ile verilmeye çalışılır. Geri kalan sure yemek, temizlik, hazırlık, serbest zaman gibi cok önemsediğimiz süreci kapsar, bos zaman olarak nitelendirilmez, aksine çocukların tum karakterlerinin sekillendigi süreçtir.
Kesinlikle son yarım saat degerlendirme, toparlanma ve eve gitmeye hazirlik sürecidir, etkinligin yarim kalmasi hali nadiren olabilmekle birlikte, surekli oluyorsa plansizlik soz konusudur, çocuklukların gunu değerlendirme ve toplanma suresinden alınmaz.
Yaz kış bahcede vakit geçirmek, uygun kıyafet kosullari saglandigi sürece elzemdir, uygunsuz hava yoktur, uygun olmayan kiyafet vardır.
Devlet okullarında ASLA yardimci ogretmen yoktur, olamaz, böyle bir kişinin olmasi mümkün değildir. Bahsettiginiz kisi stajyer ogrenci olabilir.
İlkokullarin cikis saati ile anasınifinin cikis saati uymadığı için temizlik ve yonetm gec kalmasin diye anladığım kadariyla 1 saat once çıkarıp kapi kilitleme gıbi sacma bir uygulama geliştirmisler ki bu direkt yonetimle görüşülmelidir, boyle bsy kabul edilemez.
Eğitim suresi okullarin durumlarina gore ufak oynamalarla degistirilebilir, bu idarenin inisiyatifindedir, boyle bir düzenleme hakki vardır. Ornegin biz anaokuluyuz, ikili egitm uyguluyoruz. Arada temizlik icin 1 saat bosluk olması adina 4bucuk saatlik eğitim yapmak zorundayiz, bu okulca en basindan belirlendi ve velilere bilgi verildi. Ve sınıflar 5er dk ara ile iceri alınıp, cikista da 5er dk ara ile veriliyor, veliler bahceye alınmıyor ki kargasa olmasin. Ama buna ragmen biz burda 5 dkdir bekliyoruz bu giris cikis saatlerine duzenleme getirilsin diyen veli tipleri ile de uğraşıyoruz. Mesela sabah grubu 75 cocuksa ayni anda alsak rahatlayacak herhalde

Cocuklarin dakikalara uygun birakilip alınmasını istiyoruz, önemle vurguluyoruz. Erken almak, biraz gec bırakmak durumunda kalan velilerimizle ilgili sorun yok cunku bu durum genel duzeni bozmaz, ancak hep gec kalan ve erken birakmak isteyen veli olursa duzen bozulur, çünkü sinif temizleme, havalandirma gibi yogun isleyen rutinler var ve bu kişilere gore surekli aksayamaz. Bir öğretmen cocuklari teslim edip hemen çıkmaz okuldan, çünkü sinfii toparlamasi, ertesi güne hazirlik yapmasi, ya da duzenlemesi gereken durumlar olur. Ancak kirk yilda bir her turlu aksilik olablr ve veli elbette geç kalabilir, insanlik hali. 1-2 kere yapilan bsyde de hiç kimse bu kadar anlayissiz olamaz.
Devlet okullari böyle, isinize gelirse gibi bir genellemeyi de kabul etmiyorum. Vizyon çok önemlidir. Okul da veli de sınırını bilmeli, iletişim becerileri kuvvetli olmalidir. İki taraf da olumlu dil kullanmak ZORUNDADİR. Cunku odagimiz, merkezimiz, aslolan konumuz çocuktur. Burda ogretmen ve veli dusman ve karşı saf degil, birlikte hareket eden bir zincir olmalıdır. Yoksa bir arpa boyu yol gidemeyiz.