Anksiyete ve depresyon

Evet, belki pek çok kişi için kendini toplamak, güçlü durmaya çalışmak bir seçenek olabilir ama 1 sene boyunca majör depresyon geçirmiş biri olarak, spor yap, kendini önemse, dışarı çık, farklı bakmaya çalış gibi şeyler bana yaramadı.

çok feci bir dip gördüm, yataktan kalkmaya, elimi kaldırmaya halim olmadan, kendimi devamlı en olumsuz görerek, dışarı çıkmaktan, insanlarla karşılaşmaktan kaçınarak ve daha neler neler..

Evet güçlü olmaya çalışmak kesinlikle önemli. Güçlü olmak değil ama güçlü olmaya çalışmak. Sendeki çaba elbet Birgül karşılığını verecek.

çaba derken bir tek tabağı yıkamaya çalışmak bile, kendini zorla duşa sokmaya çalışmak bile bir çabadır. Kalkıp evi paklamak, bütün evliliğini yoluna sokmak değil.

küçük küçük adımlarla başlamak lazım. Hayatındaki bütün olumsuzlukları düzeltmeyi amaçlayıp, sonra olmadığı İçin daha büyük hayalkırıklığı yaşayıp, hiçbir şeye güç yetirememek değil.

o zaman yalnızca bir motto koyuyordum kendime: önce iş, sonra istek. Önce iş, sonra istek diye. Bunu devamlı ağzımla tekrarlayarak yapabildiğim en küçük işleri yapıyordum. Yemek yapmak, ya da çamaşır toplamak gibi. Çünkü istek kesinlikle yok, yok yani, o zaman başlamak İçin isteğin gelmesini beklemek beyhude.

önce işi yapacağım, sonra istek gelecek diye çabaladım. David burns un iyi hissetmek kitabında okudum bunu. Tavsiye ederim.

dediğim gibi, hayatınızı bir anda yoluna koymayı beklemeyin. Eşinizin ne dediğini de çok önemsemeyin. Kendinize hasta demeyin diyenlerin aksine, ben depresyonu çok ciddi bir hastalık olarak görüyorum. Yalnızca iyileşme şekli normal hastalıklardan biraz daha değişik. Ve eşinizin de sizin şu anda hasta olduğunuzu ve yardıma ihtiyacınız olduğunu kabullenmesi gerek.

eşinizin mesela fıtık gibi :) bir hastalığı olsa, bakım ve doktora ihtiyacı olacaksa, özel yatak, fizik tedavi gerekecekse, sizin de şu anda özel bir durumunuz var.

Özel olmuyorsa, devlet hastanesinde psikiyatriye gidin. İlaç benim de keşke gerekmese dediğim bir çözüm ama bu da bir çözüm. İnsana bir başlangıç ateşi verebiliyor ama etkisi hemen ilk ayda başlamıyor.

depresyon olduğunda, beyinde bazı hormonal dengeler bozuluyor. Reseptörlerin kafası karışıyor filan, bir kaos orada anlayacağınız :)

hatta şöyle diyeyim, gayet mutlu, huzurlu, işi gücü yerinde bir insanı, hayatında hiç travma olmadan; yalnızca bazı hormon ilaçlarıyla dengesini bozarak, bir kaç ay içinde dünyanın en karamsar, en mutsuz insanı yapabilirsiniz. Hormonlar o kadar önemli.

ilaçlar işte burada hormonal bir dengeleme sağlıyor. Sonra sizin de çabanızla düzelmeye başlıyor.

bunun geçici bir hal olduğunu bilin. Depresyon sonsuz değil. Size öyle görünüyor şu anda. Artık bozuldum ben düzelmem gibi.. ama değil. Emin olun bitiyor. Bitecek ve düzeleceksiniz.

yalnız tıbba dayanarak olmuyor yine de. Ben bunun normal hastalıklarda bile geçerli olduğunu düşünüyorum artık. Yalnızca doktorlara güvenerek değil. Kendi takibinizi de yaparak doktora gidin. İlaç alırsanız, etkilerini gözlemleyin. İki aya neden düzelmedim demeyin. Yemin billah ilaç almam da demeyin.

bir de sizi karşılıksız dinleyebilecek bir varsa hayatınızda, anneniz, kızkardeşiniz (bende bunlar yoktu, olmasa da dünyanın sonu değil) anlatın bol bol. Faydasız görseniz de anlatın. Ağlayacaksanız, suçluluk duymadan ağlayın. Bir kış uykusu dönemi gibi düşünün gerekirse. Şu anda yastık yorganla geçmesi gereken ve ardından bahar gelecek.

Neden mutsuzum diye hırpalamayın kendinizi. Mutsuzsanız, mutsuzsunuzdur. Her an mutlu olmak da gerekli bir şey değil, normal de değil. Devamlı mutlu olmaya çabalamak da mantıksız. Her hal bizim için. Ve siz şu anda bu duyguyu yaşıyorsunuz. O zaman yaşayın bunu da, geçeceğini bilerek. Mutluluk hep sürmüyorsa, mutsuzluk da hep sürmüyor.

doktora bir gidin bence. Ve aşacağınızdan emin olun. Alerjim var, ilaç aldım geçti diyebileceğiniz bir durum değil bu yalnızca. Belki bacağım kırıldı, bir kaç Ay alçıda yatacağım gibi bir duruma benzetilebilir, ama fiziksel değil, ruhen :) zihniniz şu an bir alçının içinde gibi, ama elbet o da çıkacak. Allah tan şifa ve huzur dilerim sizin için.
 

Çok normal ölümden sonra yaşanan en büyük tranva boşanmamış geçeçek inşallah böle hissetmemek saçma olurdu
 
Amin.Allah razi olsun o kadar iyi anlatmissiniz ki yasadiklarimi.Iyi hissetmek kitabini duymustum almayi dusunuyodum ama sanirim sizinde tavsiyenizle bu durumdan kurulmak icin alicam.Inanin banyoda bile ayaklarim titreyerek bir an once ciksam diye bakiyorum.Bi is yapip direkt kendimi yataga atayim gece olsa da yatsam orda ne huzurluyum diye bakiyorum.Bi film izlemeyi cok goren esim yuzunden film izlemek bile icimden gelmiyo.Dediginiz gibi bu surec hic bitmiycek gibi geliyo. Ama atlaticam insallah.Mesajiniz bana cok iyi geldi.Iyi ki buraya bu zamanda bi uyelik olusturmusum.Sizlerin destegi yasadiklarimi anlayan benimle ayni duygulari paylasmis insanlarla bu sureci atlatmak inanin o kadar iyi geliyo ki.Umarim bende bi gun kendimi toparlayip bunlar gecti iyi ki direnmisim diyip birilerine bende yardimci olabilirim
 
Moral vermeye geldim:) yaşıt sayılırız, daha genciz, güzeliz, up uzuuun bir hayatımız var önümüzde inşallah. Inan hepimizin böyle dönemleri oluyor, yorgun bitkin hissettiğimiz. Çok sevdiğim bir söz vardır "gecenin en karanlık vakti, güneşin doğmaya yakın olduğu zamandır" Bir 3 5 sene sonra bu günlerine dönüp baktığına vay ben bunlara mi üzülmüşüm diye güleceksin:) sevinçte kederde geçici. Bu mübarek gecede senin içinde dua edeceğim canım, Allah yolunu açık etsin
 
Hosgeldiin.Ne kadar guzel bir söz.Insallah hepsi gecer tek istedigim bu.Yaa cok tesekkur ederim Allah razi olsun
 
Merhaba eğer psikolojik bir rahatsızlık içindeyseniz buradaki tavsiyelerle bir yere kadar idare edebilirsiniz. Size tavsiyem bir psikiyatri yerine psikologa görünün kendisi ilaç gerekli görürse yönlendirme yapacaktır. Geçmiş olsun
 
Psikologa ciktim bosanma surecindeyim.Anksiye oldugunu soyledi ve ilac verdi tesekkur ederim bi sonraki gorusmede su an yasadiklarimdan destek alicam
 
Hani diyor ya " sendeki derdi nimet sayanda var"
Yanlış anlamayın asla derdinizi kucumsemiyorum asla ama 28 yaş ne demek
Hayata sil baştan baslayabilirsiniz
Her şeyi her şeyi yapabilirsiniz
Ben yerinizde olmak için neler vermezdim dahası yerinizde olmak için. Neler neler vermeye hazır kaç milyon insan vardır dünyada inanın

Bakın evvela sizden daha zor durumda olanları da düşünün
Kendinizi misal çok cok daha zor durumda düşünün
Size saçma gelebilir ama ben bunu yaparım ve çok işime yarar

Gerçekten inanın yolun çok başındasiniz

Rabbim yardımcınız olsun kalıcı sifalar versin size inşallah
 
Olacak inşallah o da. Sonsuz bir hal değil. Geçecek. imkansız gibi görünüyor şu anda ama bitiyor. Gerçekten bitiyor.

geçecek demiştim kendime, geçmedi, geçmeyecek, artık bozuldum ben dedim, sonra geçecek diye numara yapmaya çalıştım. Bugün yatacağım, yarın yeni bir güne başlayacağım dedim, olmadı. Ümidi kesmiştim aslında. Ama sonunda geçiyor. Ben ilaç da kullandım. İşe yaramayan ilaç oldu, değiştirdim. Birkaç doktor da gezdim. Üzerinden iki yıl geçti şimdi ve inanın, tünelin sonunda ışık var :)

hayatınız normal düzene de girecek, siz güçlenip kendi ayaklarınızın üstünde de duracaksınız. Artık yaşamaktan keyif aldığınız bir dönem de gelecek. Kendinize en beceriksiz, en mutsuz demeyeceğiniz zaman, çok kıymetli gördüğünüz zaman da gelecek. depresyon süreci hayata kopkoyu güneş gözlükleriyle bakmak gibidir. Apaydınlıkta bile her şey karanlık görünür. Beyin bir sanal gözlük takar size ve Sonra o gözlük çıkınca normale dönersiniz.

yalnızca bilin ki, bunu yaşayan tek kişi siz değilsiniz. Dünyada pek çok kişi bunu yaşıyor ve iyileşiyor. Hayatında belli bir yere gelmiş, üstün başarılı görünen, çok kişi de bunu yaşıyor. Anormal bir durum yok. Dünyanın sonu değil. Bu da bir rahatsızlık.

Ruh hastalıkları kimi zaman beden hastalıklarından daha zor. Vücudunuzda bir yer hastalandığında evet, canınız açıyor ama akıl yerinde. İlaç, hastane süreçlerini yönetebiliyorsunuz, ya da Allah dermansız dert vermesin, çok ağır bir hastalık değilse, ilaç kullanıyorsunuz, hafifliyor ve geçiyor rahatsızlığınız.

ruh hastalıklarında insanın sağlam olan yerleri de gücünü kaybediyor. Kendinize bakışınız bozuluyor. Bir de insanlar mesela fiziksel bir rahatsızlıkta gözleriyle gördükleri bir şey olduğu İçin anlıyorlar ama ruhsal bir hastalıkta bir şey göremedikleri için seninki tembellik, şımarıklık diyebiliyorlar. Anlamıyorlar. Anlatamıyorsun. Onlar neden böyle, ben neden böyle diye suçluluk duyuyorsun. O yüzden anlamak istemeyene ne anlatsanız boş. Hiç de kendinizi eksik hissetmeyin aptal ve anlayışsız insanlar yüzünden.

Boşanma sürecindesiniz sanırım. Bu da büyük bir etkendir tabi ki mevcut durumunuzda. Aileniz destektir umarım size. Battaniyenin altında kaldınız diye suçluluk hissetmeyin. Film mi izlemek istiyorsunuz, izleyin. Ama nasıl olsa geçiyormuş diye hep battaniyenin altında da kalmayın. Çıkmaya çalışın içinden. Her gün küçük çabalarla. Kendinize dair küçük çabalarla. Bir gün banyo yapın, saçınızı tarayın. Bir gün bir parka çıkmaya çalışın. Bir gün çamaşır yıkayın. Bir gün önceden yarın şunu yapacağım diye tek bir şey belirleyin ve zor gelse de onu yapmaya çalışın. Yapamazsanız kendinizi üzmeyin. Bugün olmadıysa, yarın yapacağım o zaman deyin. Ama bırakmayın. Böyle böyle düzeliyor.

Doktora gidin muhakkak. ilaçsa gereken, ilaçla bir müddet sonra düzeliyor. Yok boşanma gibi bir süreçten kaynaklıysa, beyin o durumu kabullendiğinde geçiyor.

Benimki mesela tamamen hormonal bir bozukluktu. Başka hastalıklar İçin kullandığım hormon ilaçları sebebiyle başladı. Geçti. Arkadaşım da oğlunun sınavdaki sonucu sebebiyle benzer şeyler yaşadı. O da üzerinden zaman geçip bu durumu kabullenince geçti. Yazabiliyorsanız yazın bu ARada. Anlatabileceğiniz kimse yoksa, günlük yazın. İçinizdekileri boşaltın. Sevgiler
 
O kadar guzel anlatmis ve yol gostermissiniz ki bir ben haric bi cok insana yardimci olmussunuzdur eminim.Umarim gecer umarim toparlanirim.Elimde degil bazi seyler evet bi bosanma sureci etraf ne der sureci issizlik sureci ve hic bisey yapmama kendimi degersiz gorme surecindeyim dediklerinizi deniycem cok tesekkur ederim sevgiler
 
Amin cok tesekkur ederim insallah hic birseyim yok ki sifirdayim yerimde olmak istemezsiniz gercekten
 
Devlet hastahanesinde psikolog ve psikiyatri bölümleri var tedavinize eksiksiz devam edin çünkü herşey yoluna girdiğinde bile anksiyete size olumsuz şeyler hissettirmeye devam edecek her koşulda mutluluğunuza engel olacaktır.Evlilik yürütememek deyimi Türkiyede boşanan kadınlara has bir durum ,ayrılan her arkadaşımın ağzından duydum toplum nasıl bir baskı yapıyorsa artık boşanan kadın kendini beceriksiz görüyor .Bunlar toplumun direttikleri ,kadına etiketledikleri ;gerçek bu değil dostum. Evlilik kadının yürütmesi gereken bir müessese değil.Uzun bir yol düşünün tek bacaklı iki insanın yürüdüğü birlikte hareket etmezlerse ilerleyemezler.Evliliğin bitmesi bir başarısızlık değil önce bunu çıkarın aklınızdan.En kısa zamanda da işe başlayın hatta o olana kadar internet üzerinden satış yapabilirsiniz yeteneğinize göre amigurumi gibi birşey olabilir mesela.Para kazanmak kendinizi daha güçlü hissetmenize neden olacaktır.Yüreğinizdeki tüm güzellikleri yaşamanız dileğiyle...
 
Kendimi o kadar sucladim ki ben niye beceremedim diye ya da ben niye yakinlastiramafim esimi diye.Ama cok daha fazlasi var.Zaten devam ettirilebilcek olsaydi bu kadar tukenmezdim sanirim.Burdaki kadinlardan cok destek aldim.Esim surekli beni sucladigi icin kendimi hatali gozuyle oyle bi baktim ki.Burdaki kadinlarin sayesinde gozum acildi.Esim 2 gunde 1 halilarin altini temizlemiyosun pissin dedi evet desim pisim galiba buraya yazdim kimse oyle yapmiyomus mesela ben evliligi yurutmeye calisiyodum ama ortak bi hayat suremedigimi burda farkettim en buyuk sansim burdaki bayanlara danismak oldu.Benzetmeniz cok guzel ben evlilikte 2 bacakta kendim olmaya calistim.Para kazanabilcegim birseyler yapmak istiyorum ama napicagimida bilmiyorum acikcasi.Bi kac yere basvurdum aslinda cv im baya kuvvetli ama burda cvin doluysa sen burda kalmazsin diyip ise almiyolar resmen.
 
Amin cok tesekkur ederim insallah hic birseyim yok ki sifirdayim yerimde olmak istemezsiniz gercekten
Sıfırda olmak kötü bir nokta değil. Üzerine kurarsınız. Evlilik mi yürümedi. Daha gençsiniz. İş hayatına yönelin. Daha iyi insanlarla da tanışacaksınız. Eşiniz destek olmamış size. Üstüne suçlamış. Birgün iyi ki diyeceksiniz inşallah. Arkadaşımın eşi de Türkiye de çok ünlü bir marka tarafından işten çıkarıldı, yıllar yıllar ardından ve yüksek bir rütbeden. Uzun bir süre şirketlerden sen bizim için fazla niteliklisin diye iş bulamadı. Şimdi yine işe girdi.

şimdi bu boşanmanın bir felaket ve başarısızlık olduğu hissi yalnızca toplumun empoze ettiği bir kabul. Batıda ya da Araplarda hiç böyle bir şey yok mesela. O kadar sanal ki. Ayrılmışlarsa, daha iyisini bulur inşallah deyip geçiyorlar.

bazen olmuyorsa, zorlamamak daha iyi. Olmuyorsa ya bir ömür mutsuzluk, ya da 5 sene sonra daha da gecikmiş olarak ayrılık kaçınılmaz oluyor. Siz daha gençsiniz ve önünüz açık. Kaç kere duydum çok yakın çevremden, ömür boyu mutsuz evliliğin içindeler, çoluk çocuk olmuş, ah bir mesleğim olsaydı, daha ilk yıllarda boşanırdım diyen. Ya da en yakın arkadaşım, denedi, olmadı, hiçbir şey almadan boşandı ve hayatını tekrar kurdu aynı sizin yaşınızdayken. Ayıpladılar da çevre akrabadan. Eşi de çok varlıklıydı, konforlu bir hayatları vardı. O da çok feci dibi bulmuştu bir ara. Bol bol ağlıyordu.

Ama ayrılmak onun aldığı çok cesur bir karardı. Başkalarının bacakları üstünde durmaktansa, kendi ayakları üzerinde duran başarılı bir kadın oldu. Çevresi hayran şimdi ama işte kolay olmuyor böyle şeyler. Bir de hayata bakışı bayağı bir değişti bundan sonra. Kendine verdiği değer arttı, etrafındakileri tanıdı.
 
Her ilin belediyeye yada devlet hastanesine baglı ücretsiz psikologları var bir arastırın özellikle büyük şehirlerde kesin varmış...İstanbul'un ki beyaz masa mı neymiş
 
İnan ki senden daha zor durumda olanlar var, çocuğuyla ortada kalanlar çocuğunu bırakacak yeri olmayıp çalışamayanlar. Hastalığı olanlar vs. Bunların hepsini düşün şükür et. Sonra ise kurban psikolojisinden çık. Bitti gitti.
Hiç kimse sana sihirli değnek dokundurup seni olmak istediğin insana çeviremez. Ama sen istersen yaparsın. Önce bir silkelen kendine gel, seni ne mutlu eder bu hayatta düşün. İş konusuna gelince yaşadığın yere yakın illa büyük şehir ve ya il vardır. Gerekirse oraya taşın iş bul önce sonra toparlanırsın. Bak bende senin gibi küçük bir ilçedeyim burda iş imkanım hiç yok. Ama pes etmiyorum hala arayıştsyım. Sana önerdiğim gibi büyük şehire taşınamıyorum orda işim hazır ama benim çocuğum var çocuğumu emanet edip de işe gideceğim kimsem yok. Annem de gelemez benimle burda kalma sebebim evladım. Umudumu kaybetmiyorum.yas tutmuyorum. Bir umutsuzluğa düşünce şükür ediyorum ayaktayım elim ayağım tutuyor daha da hevesleniyorım.kendi kendimi motive ediyorum. Çünkü başka ben yok, mutlu olacağım şeyleri yapıyorum saksılarda sebzeler ekliyorum, onlara su veriyorum bu beni mutlu ediyor. Örgü yapıyorum hiç bilmem el işi falan youtube bakarak öğreniyorum. Kendime sürekli uğraşacak bişeyler buluyorum. Boş insanın beyni dolu olur. Ondan boş durmuyorum. Size de öneriyorum. Umutsuzluk yok. Bir an önce toparlanın.
 
Bırak şu kocan olacak erkek paşasını, kapan eve film izle yat kalk ağla, cipsin kolanın dibine vur. Dibi bir iyice gör. İyice ama. Ordan kalkışın muhteşem olacak, hayatta kalma dürtünün çalışmaya başlaması buna bağlı biraz.
 
Bende farkli bi ile gidemiyorum yakin bile olsa cunku ailem izin vermiyo.Youtube kanali acmayi dusundum aslinda ama bilgisayarim yok telden tarif vs yuklenmiyor.Kendimi cok yanliz hissediyorum aslinda ben kendime bikerek kurban rolune girmiyorum.Tabi ki sukurler olsun yine belki guzel olur hersey mutlu olurum.
 
Aslinda yedikce daha kotu oluyor cunku 62 ya ciktim bu bi kac gunde .Insallah cikicam
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…