- 19 Eylül 2018
- 14.254
- 38.086
- 598
Annelikten pişman olan kesinlikle vardır ama açıkça demeye kimsenin dili varmaz kaybetmek istemeyiz çünkü ister istemez bağlanıyorsun pişmanım dersen ya Allah onu alırsa inancı oluşuyor gibi düşünüyorum.
Geçen hafta 1 haftalıktık yatakta oturdum sıfır uykuyla göz altlarım mosmor hüngür hüngür ağladım yapamıyorum ben diye eşim geldi pisman mısın dedi o an şimşek çaktı beynimde hayır hayır asla iyi ki var şükür diyebildim bir korku girdi iç güdüsel bu sanırım ama çok zorlanıyorum yardım alıyorum suan annemden psikolojim biraz bozuldu uykusuzluktan malesef devamlı ağladığım için yalnız bırakmak istemiyorlar beni pişman olan vardır açıkça hiç yapmasaydım diyen kişileri de duydum ben
 pişman olan vardır açıkça hiç yapmasaydım diyen kişileri de duydum ben
	
		
			
		
		
	
				
			Geçen hafta 1 haftalıktık yatakta oturdum sıfır uykuyla göz altlarım mosmor hüngür hüngür ağladım yapamıyorum ben diye eşim geldi pisman mısın dedi o an şimşek çaktı beynimde hayır hayır asla iyi ki var şükür diyebildim bir korku girdi iç güdüsel bu sanırım ama çok zorlanıyorum yardım alıyorum suan annemden psikolojim biraz bozuldu uykusuzluktan malesef devamlı ağladığım için yalnız bırakmak istemiyorlar beni
 pişman olan vardır açıkça hiç yapmasaydım diyen kişileri de duydum ben
 pişman olan vardır açıkça hiç yapmasaydım diyen kişileri de duydum ben 
	 
 
		 
 
		


 
 
		
 
 
		 önceki yorumunda  prolaktinden bahsettim şefkat hormonudur dedim. bu yorumunda da oksitosinden bahsedeyim. Aşk hormonudur. Anneler (insan ve hayvan) ozellille doğum sırasında çok yüksek oranda oksitosin salgilar.  Doğum sırasında rahim kasilmaları ile bu oksitosin kana karışır. Hatta annelerin çocuklarini güzel bulması da bu hormon ile ilgilidir çünkü hayrandır çocuğuna. Bu hormon doğumdan sonra da çok yüksek oranda vücutta kalır. Prolaktin de emzirme de vu hormonların salınımı arttırır. Anne en çok ilk 2 yıl yorulur değil mi? Çünkü çok fazla endişe ve kaygı duyar. Çocuğunu yüksek bir yerden atacağından korkar beyin oyun oynar. Aşırı kaygı ve sevgi nedeniyle. Hani itiraf edilmeyen bir şey varsa o bu yani:) kimi zaman paranoya derecesinde çocuğunu kaybetmekten korkarlar. Benim cevremde daha sık gördügum örneklerde  çocuğunu  hasta olacak diye çok kalın giydiren, mikrop kapmasin diye eve misafir almayan, nazar değecek diye emoji suratlı foto paylasan aşırı koruyucu tavırli anneler var.  iste bunlar hep davranışları etkileyen hormonlardan:) bir diğer hormon östrojene gelelim. Kadinlik hormonu. hamilelik boyunca östrojen seviyesi çok yüksektir. Kadın özguvenlidir. Cinsel açıdan istekli, enerjik. Kadınsı. Saçları parlak ve gür...falan.. Doğum sırasında bu cok yuksrk seviye saatler içerinde dibi görür. Yani normal seviyeye iner. Ama bu hızlı düşüş annenin kendini yetersiz hissetmesin, cirkin hissetmesine neden olur. saçlar dökülür. Cinsel istek olmaz. Özguvensizdir. Beceremeyecegim, yapamayacagim diyebilir. Buna lohusa depresyonu denir. Iki aya kadar bu belirtilr azalarak kaybolur. Bu ruhsal sonycların sebebi duygusal degil, kimyasaldir. Düşen östrojen seviyesinin doğal bir sonucudur. Her kadin yasar Cok dusuk oranda (binde2) daha ağır sonuçları olan vakalarda var postpartum psikoz gibi... Kaygi, endise, uzuntu hepsi normal seyler. Bu surecte yeterli destek alamayan anne icin surec cok daha zor olabilir. Bunlar anneliginin dogasi ile ilgili genellemeler. Herkesin bedeni de hikayesi de olaylara tepkisi de farkli. Sen yorgan ortmezsin de buza sokarsin daha saglikli diye
 önceki yorumunda  prolaktinden bahsettim şefkat hormonudur dedim. bu yorumunda da oksitosinden bahsedeyim. Aşk hormonudur. Anneler (insan ve hayvan) ozellille doğum sırasında çok yüksek oranda oksitosin salgilar.  Doğum sırasında rahim kasilmaları ile bu oksitosin kana karışır. Hatta annelerin çocuklarini güzel bulması da bu hormon ile ilgilidir çünkü hayrandır çocuğuna. Bu hormon doğumdan sonra da çok yüksek oranda vücutta kalır. Prolaktin de emzirme de vu hormonların salınımı arttırır. Anne en çok ilk 2 yıl yorulur değil mi? Çünkü çok fazla endişe ve kaygı duyar. Çocuğunu yüksek bir yerden atacağından korkar beyin oyun oynar. Aşırı kaygı ve sevgi nedeniyle. Hani itiraf edilmeyen bir şey varsa o bu yani:) kimi zaman paranoya derecesinde çocuğunu kaybetmekten korkarlar. Benim cevremde daha sık gördügum örneklerde  çocuğunu  hasta olacak diye çok kalın giydiren, mikrop kapmasin diye eve misafir almayan, nazar değecek diye emoji suratlı foto paylasan aşırı koruyucu tavırli anneler var.  iste bunlar hep davranışları etkileyen hormonlardan:) bir diğer hormon östrojene gelelim. Kadinlik hormonu. hamilelik boyunca östrojen seviyesi çok yüksektir. Kadın özguvenlidir. Cinsel açıdan istekli, enerjik. Kadınsı. Saçları parlak ve gür...falan.. Doğum sırasında bu cok yuksrk seviye saatler içerinde dibi görür. Yani normal seviyeye iner. Ama bu hızlı düşüş annenin kendini yetersiz hissetmesin, cirkin hissetmesine neden olur. saçlar dökülür. Cinsel istek olmaz. Özguvensizdir. Beceremeyecegim, yapamayacagim diyebilir. Buna lohusa depresyonu denir. Iki aya kadar bu belirtilr azalarak kaybolur. Bu ruhsal sonycların sebebi duygusal degil, kimyasaldir. Düşen östrojen seviyesinin doğal bir sonucudur. Her kadin yasar Cok dusuk oranda (binde2) daha ağır sonuçları olan vakalarda var postpartum psikoz gibi... Kaygi, endise, uzuntu hepsi normal seyler. Bu surecte yeterli destek alamayan anne icin surec cok daha zor olabilir. Bunlar anneliginin dogasi ile ilgili genellemeler. Herkesin bedeni de hikayesi de olaylara tepkisi de farkli. Sen yorgan ortmezsin de buza sokarsin daha saglikli diye  ya da travmalarin vardir,  annen sana bakarken hep şikayet etmiştir mesela yorgunluktan ya da hayatını yasayamamaktan.. sende cocugu bir yük hayata engel olarak kodladigin bilinc altinda postpartum surecin sende yetememe endisesinfen farkli sonuclari da olmustur. Bilemem. Ayip da degil gunahta.. Bunlari konusmak yargi dagitmak degil farkindalik yaratmak olabilir ancak. Özetle... Tedavi olun!
 ya da travmalarin vardir,  annen sana bakarken hep şikayet etmiştir mesela yorgunluktan ya da hayatını yasayamamaktan.. sende cocugu bir yük hayata engel olarak kodladigin bilinc altinda postpartum surecin sende yetememe endisesinfen farkli sonuclari da olmustur. Bilemem. Ayip da degil gunahta.. Bunlari konusmak yargi dagitmak degil farkindalik yaratmak olabilir ancak. Özetle... Tedavi olun!
		
 
 
		 
 
		 
 
		 
 
		 
 
		 
 
		