Annemi kabullenemedin

Kavga etmemek her şeyin iyi olduğunu göstermez ki. Kavga veya tartışma adına her ne denirse iyi bir şeydir. Bazı şeylerin canlı olduğunu gösterir. Mesela her konuda söyleyeceğim, yapacağım, konuşacağım diyorsun ama hep ecek acak, gelecek zaman. Bazı insanlar böyledir yapmaya cesaret edemedikleri şeyleri sürekli ağızlarına sakız ederek eser savururlar. Bence senin burada bu kadar tepki almanın nedeni de bu. Sana hiç kimse git kv evinde yerleşik hayata gec kabile gibi yaşa demiyor, gelinsin gitmek zorundasın demiyor ama bu bir gerçek ki eşimizle evlenip ailesini de sosyal çevremize (Allah aşkına sosyallik aile değil, arkadas avm falan deme benim demek istediğim senin anlamakta ısrar ettiğin şey değil) dahil ediyoruz burası Amerika değil sonuçta biz geleneksel ve toplu yaşarız bu bir gerçek. Dediğim gibi sürekli öyle yapacağım şunu diyeceğim demen olmuyor. Isteklerimiz, düşüncelerimiz ve ağzımızdan çıkan şeyler tutarlı olursa karşımızdaki insanda değer uyandırır. Evet baştan konuşun, anlaşın madem rahatsızsın. Ama taksiyle senin dönmen falan nedir Allah aşkına? Sence hoş bir görüntü mü? Benim evime karı koca biri gelse ve eşlerden biri taksiyle dönse bana küfür etmiş sayarım. Bu tepkilerin tam bir ergen.
 
Ben zaten söylüyorum kendi annenize gitmenize karışmayacak o zaman. Madem o istedigi zaman gidiyor siz de gidin annenize sürekli. Kısasa kısas yapın hatta umursamayın. Bu davranışlarınızın sizde sogukluk yarattığını düşünsün. Annenize gidin sürekli hatta arada kalın. Ozletin kendinizi ama bunu inadına yaptığınızı düşünmesin. Onun yöntemleriyle deneyin bir de. Anlıyorum sizi aslında esiniz sizin annenize karşı kendi annesi gibi yaklassa belki bu kadar sorun olmazdı esinizin hatrına giderdiniz birkac saat. Bence dedigim gibi yapın ve en önemlisi kendinizi sınava odaklayın tamamen. Atanirsaniz belki de sizi darlamaktan vazgecer.
 
Derslere odaklandım zaten. Pazartesi 8 saatlık programa gececegım. Telefonumu kapatıcam. Ben evde yalnız bırakmak istemiyorum onu. Bende anneme gıdınce yatagımda yatıyorum. Bende tek gıdecegım bayadır gıtmıyorum. Benım anneme de yazık sonucta o da anne. Bende evımı özlüyorum. Benı ıstedıgı kadar darlasın hep hayır dıycem ona.
 
Atanınca orduya falan atanırsan annemler gelır 1ay kalır dıyor. Hatta nevsehır olursa bızımkıler tamamen yerlesir dıyoda.ıstemem tabıkı tayin ısterım vala
 
Kendi annesine davrandığı gibi nasıl davranabilir ki? Konu sahibi kimseyle vıcık vıcık olmak istemiyor, evlenmeden önce akrabalarınmdan kurtulacağım evlenince görüşmeyeceğim diyordu. Adama belki bunları hep yansıttı. Elbette annesini kastetmiyordur da kendi annesiyle de sık sık gidip gelmeyi istemiyormuş. Zaten görüşürse de eşine söylemiyor adam bunları tamamen kopuk zannediyor.. Ayrıca eşine pandemi var ailelerimize gitmeyelim dediğini söylüyor, pandemi sebebiyle gidilmesini istemediği için belki adam bir şey demiyor.
Bir de konu sahibi evlendikleri ilk zamanlar babasının eşini aradığını konuştuğunu falan yazmıştı yanlış hatırlamıyorsam. Baba konusunds sıkıntılar yaşamış biri ve rahatsız olmuştu. Adam belki hepten saldı aile konusunda konu sahibini.
 
Eşim kız kardesım ve anneme duskun oldugumu bılır. Esimin yanında kac kez aradı annem. Dıger kardeşim ve babam konusunda kopuk oldugumuzu bılıyor. Kv falanda bılıyor. Nısanlı lık zamanı anladılar. Kv konusurken 2 3 kez sız cok kopuksunuz baglı DEGILSINIZ, bız cok baglıyız dedı. Bende annem ve kardeşime duskunum dedım. Ki keske kopuk oldugumuzu anlamasalardı.Eşim kendı aılesı konusunda teklifte her hafta bulunur, benım aılem konusunda 3 ayda bır kez teklif etti gıdelım dıye.Şimdi yogun calısıyor baskı yapmak istemiyorum. Ama aılem olursa gıderım yorgun olmam dıyor.Bilmiyorım belki dıger kardesı de evlenirse bu kadar bıze gelın gelın demezler. Gercı 2kısı sıkılırlar evde.
 
Kafan karman çorman
KOcan niye annene gidelim diye teklif etsin
Herkes kendi annesine gitmeyi teklif eder
Her şeyi çılgınlar gibi birbirine karıştırıyorsun
Bu hikâyede yanan sen olacaksın
 
Az önce ünlü bir yazarın şu sözünü okudum. Evleneceğiniz kişi yaşamında kendisi olarak var mı? Yoksa annesinin oglu babasının kızı mı? Bu söz çogu şeyi anlatıyor.
 
Aile ilişkilerinin meydana getirdiği sorunları şöyle sıralayabiliriz; Çiftlerden birisi ailesine yakın bir ev tutmak ister. Evlenen birey, sıkça kendi ailesini ziyaret etmeyi ister. Sürekli ev oturması ya da yemek organizasyonu yapar. Evli çiftin ailesi, habersiz ve emri vaki şeklinde ev ziyareti yaparlar. Yaptığı yemekleri eleştirir. Annem gibi yemek yapamıyorsun der ve bu beklentisini sürekli dile getirir. Yemek ya da ev oturması için eşinin fikrini sormaz. Çocuk planı yapılırken, annesinin çocuğa bakması konusunda diretir. Ailesiyle birlikte olmak için bahane üretir. Eve gelmeden önce mutlaka ailesine uğrar. Evli çiftlerden birinin ailesi; evin düzeni, harcamaları konusunda fikir beyan eder. Fikrini çifte dayatır. Evdeki düzeni sıkça eleştirir. Çift ailesiyle evdeki olup bitenleri ve sorunlarını sürekli paylaşır. En ufak sorunlarda aileden yardım ister. Evin anahtarı çiftin ailelerine de verilir. Karı kocadan birisinin; diğerinin ailesiyle sorun yaşadığında, müdahale etmez. Yaşanan sorunların asıl nedeninin çiftin evlilik kurumundaki rollerini benimseyememesi ya da sınır problemleri olduğunu ifade etmekte büyük yararlar var. Bu sorunların üstesinden gelmek için şu önerilerde bulunuyorum; Evlilikle birlikte kendinizin yeni bir çekirdek aile oluşturduğunuzu bilin. Evlenme bir mahremiyetin başlangıcıdır. Kendi ailenizin mahremiyetini düşünün. Sorunlarınızı dışarıya yansıtmayın. Yeni evde, yeni bir düzen oluşacaktır. Bu düzen sizin ortak kararınızla olacaktır. Kimsenin düzenine benzemek durumunda değildir. Ev ziyareti ya da eve birilerinin kabulü ancak çiftin beraber verecekleri bir karardır. Böyle durumlarda eşlerden birisinin tek başına karar vermesi krize neden olur, unutmayın. Evlilikte çiftlerin her birisi kendi ailesinden sorumludur. Eşiniz üzerinden sorunları çözmeyin (Eşim gelmek istemiyor yerine, biz gelmek istemiyoruz deyin.) Evlilikteki çatışmaları öncelikle; çift olarak, beraber çözmeye çalışın. Kendi ailenizi kendiniz kontrol etmelisiniz. Bu durumda size sadece kızıp küsebilirler, bu da sadece birkaç gün sürer. Eşiniz kontrol etmeye kalkarsa yaşam boyu süren sorunlar oluşur. Eşinizin yaptığı yemeği annenizin yemeğiyle karşılaştırmayın. Anne babalar üzerinden tartışmayın. Birbirinize özen gösterin, evlilik en iyi bu şekilde korunur.
 
Eşiniz Patates mi? Elma mı? bu ne biçim soru mu? annesine bağımlı eş, anne bağımlısı eş konusunda yazdığım makalemi okursanız bunu hemen anlayacaksınız. Evli olmak başlı başına ayrı bir iştir, evlilik ise aslında gündelik hayatın dışında başka bir gezegendir ve o gezegen de her zaman işler yolunda gitmeyebilir. Günümüz toplumunda evliliklerde yaşanan pek sorunun altında, pek çok aile terapisi başvurusunun altında kişilerin kök ailelerine yani kendi anne babalarına aşırı bağımlılıkları yatmaktadır. A nnesine bağımlı eş bazen tam bir kabus olabilir. Bağımlılık özünde kişiyi kısıtlayan özgüvenini azaltan ve olası özgüven gelişimini çocukluktan itibaren yok eden bir durumdur. Aileler ise aslında bağımlı bireyler yarattıklarının farkında olmadan anne bağımlısı eş olacak çocuklar yetiştirirler. Durumun farkına varmak dışarıdan bir psikolog yardımı gerektirir ki farkına varıldığında ise iş işten çoktan geçmiş olur. Artık kişiyi eğer bu durumdan kurtulmak istiyorsa uzun süren terapi seansları bekler.

Ülkemizde halen temel olarak iki tipte çocuk yetiştirilmektedir. Bu çocuk yetiştirme tarzlarına tarımsal benzetmelerle meyve çocuk ve toprak altı gövde çocuk diyebiliriz. Yani ilk yetiştirme tarzında çocuğumuz elma olarak yetişirken, diğer çocuğumuz ise adeta bir patates olarak yetişmektedir. Bu çocukların temel farkları biri dalın ucunda yetişir ve zamanı gelince ağaçtan kopar ve bağımsız olarak kendi ağacını yaratır ve kendi meyvelerini yetiştirir. Ancak patates çocuğumuz ise ana gövdeye bağlı bir yumru olarak büyür ve ruhsal ve fiziksel anlamda asla gövdeden kopamaz. Tek derdi kendisinin bağlı olduğu gövdeyi beslemek daha da büyütmektir. Zaten gövde yani çocuğun ailesi de kendisinden maddi manevi sürekli destek bekler ve hatta onu sömürür.

Özellikle geleneksel yaşam tarzını benimsemiş ve bundan kurtulamayan ailelerde büyütülen çocuklar eğer süreç içinde kendilerini koparmanın bir yolunu bulamazlarsa bağımlı kişiler olarak yaşar ve çoğunlukla evliliklerinde beklediklerini bulamazlar. Onlar için tek çözüm yolu kendileri gibi patates çocuklarla evlenmektir. Patates ve meyve çocukların evlilikleri çok uzun sürmez ya da çatışmalar ve kavgalarla doludur. Diğer bir versiyon da meyve aile olan ancak meyvenin daldan düşmesine izin vermeyen, görünürde geleneksel olmayan ailelerin çocuklarıdır ki bu çocuklar da daldan kopamadan orada kurur ya da çürürler. İşte anne bağımlısı eş denilen kavramın ortaya çıkış öyküsü de budur.

Evlilikte erkeğin patates ya da dalda kurumuş meyve olduğu yani bağımlı bir erkek olduğu zamanlarda ise evlilik hayatı kadın için çok güçleşir. Sürekli olarak kendi ailesini besleyen ya da daha doğrusu aile olarak hala anne babasını gören bu erkek tipi çoğunlukla eşini hatta çocuklarını ihmal eder ve ikinci plana atar. Özellikle annelerine aşırı bağlı bu erkekler aslında gerçekte sadece kadın olarak annelerini ya da onlara benzeyenleri severler onlarla ilgilenirler. Eşlerinin de aynı şekilde kendi anneleri gibi davranmasını isterler. Onlar için annelerinin böreği, yemeği, tatlısı hep eşlerininkinden daha lezzetlidir daha güzeldir. Bayram ve özel günlerde hep öncelikle kendi anne ve babasına gidilir onların elleri öpülür.

Annesine bağımlı eş yorucudur bu yüzden bu durum eş için belli bir süre sonra çekilmez bir hal alır, çatışmalar gerilimler başlar, benim annem-senin annen, benim ailem-senin ailen tartışmaları içinde kişiler aslında yeni bir aile sahibi olduklarını unuturlar ve bu aile bakımsız ve ilgisiz kalır. Bakımsız ve ilgisiz kalan her şeyi ise tabiat belli bir süre sonra geri alır. Yani bu evlilikler konusunda uzman bir psikolog tarafından terapiye alınmazsa bitmeye mahkumdur. Bu durumda yaşayan eşlere tavsiyelerim ise;

· Eşinize durumunu uygun bir dille anlatın

· Eğer kabullenmiyorsa psikolojik yardım almasını teklif edin

· Aile olarak öncelikle çekirdek yani yeni ailenizi görün

· Eşinize bunu uygun bir dille yeri geldikçe hatırlatın

· İhmal ediliyorsanız bunu uygun bir şekilde dile getirin

· Tüm bunlara rağmen halen bir şeyler değişmiyorsa birlikte aile, evlilik ya da çift terapisi için konusunda uzman bir psikoloğa başvurun

· Terapi alacağınız uzmanın, eğitim düzeyi (lisans eğitimi 4 yıl, uzmanlıkla 7 yıl, doktora ile 12 yıldır), aile yaşantısı (tercihen evli, çocuklu), tecrübesi, vaka sayısı ve başarı oranı hakkında bilgi alın.

Hepinizin bağımsız mutlu ve güvenli evlilikler yapmanız, yaşatmanız ve bu evliliklerde güvenli, bağımsız çocuklar yetiştirmeniz dileğiyle.
 
O kadar detay bilmiyorum. Annesi gibi davransın derken gidilecekse esit gidilsin. Kendi annesini aramasını istiyorsa aynısını esi icin de yapabilir demek istedim. Aslında ortada cok büyük bir problem yok. Kv bir kötülük yapmamış sonucta. Bir süre sonra esi ısrarı bırakır bence konu sahibi hayır diyor zaten sürekli.
 
Israrcı ama ben inatçıyım, hayır dediysem ısrar etsede gıtmem. Biraz dik kafalıyım ben
Bu inat degil, kararlilik. Lafının arkasindasin israr edilince fikrin degismiyor çünkü bastan netsin, cizgini koruyorsun
Esin ise kararsız, net degil ve konu ailesi olunca onlara sınır cizemiyor, hayir diyemiyor.
Bunun sebebi ailesi degil, eşinin ikinizin bir aile kurduğunuzu ve kararlari ortak almaniz gerektigi idrakinde olmayışı.
Bu durum sınır cizemeyen insan davranışı. Onunla inatlasarak ya da sen git ben gitmem seklinde degil de, karsina alıp "bak biz bir aileyiz artık, ailelerimizle illa ki görüşeceğiz ama israrla zorla ya da gorev gibi olmamali. Her hafta gitmek zorunda değiliz, bir hafta cuma aksami gider yemeğimizi yeriz haftasonu bize kalir, ertesi hafta da basbasa baska planlar yapariz ya da benimkilere gideriz. Bir hafta senin ailen bir hafta benim ailem" dersiniz. Böyle bir duzen oturtursaniz yasaklar kalkinca da devam edersiniz haftasonu da size kalır. Bir anda olacak bir sey degil ama zamanla oturur.
Ben de sevmem ic ice aile iliskilerini, ailemden uzaktayim ama yakin da olsam en sık haftada bir gun birkac saat gorurdum.sanirim şu anda da her gun konuşmayız gün aşırı hatta bazen haftada 2 defa falan. Çünkü her gün birbirinin aynisi ne konuşacagiz ki? Konu bulunmuyor, nasılsın iyi misin o kadar. Arada konu bulur muhabbet de ederiz ama genelde ayni seyler.
Dolayısıyla kayinvalidem olsa onunla da annemle olan diyalogumdan farkli olmazdi diye düşünüyorum. Senin icin de benzer durum soz konusu.
Eşine sınır koymayi ogreteceksin. Hayirsa hayir, o evet olmayacak. Ben evli degilim ama insanlarla.iletisimimde bunu yaparım "ısrarın kararimi degistirmeyecek ben netim, hayirsa o evet olmaz" diyerek kestirip atiyorum. Israr mi edildi, ben isrardan hoslanmam saygisizlik olarak görürüm diyorum. Karsi tarafa diyecek bir sey kalmiyor :) bunu tanistigim.erkeklere de yapmışımdir. Bu sebepten ayrilmadim tabii, tam tersi daha da saygı duyuluyor, net tavri var deniyor.
Ayrica bir uzmandan destek almak sana da iyi gelir, esinle ve kayin aile ilişkileri ile.ilgili de uzman görüşü iyi gelebilir.
 
Aslında eşimle anlastık bir hafta benim ailem bir hafta onun ailesi diye. Ama bunun dışında da kv yemek yaptım gelin akşam diyor. Dolayısıyla 2 haftanın harici oldugu için hayır diyorum. Evet eşimle konuşacagım.Ailesine bagımlı biri, uzman destegı almadan degısmez o
 
Psikologlardan alıntı yaptım. Digerini de figan cüceloglu yazmıs. Bılerek yazmadım belkı reklama falan girer
 
Burada yapilacak olan şey, basta esiyle yaptığı anlasmaya uymaktir.
Annesi gel dedi, "anne biz her Cuma geliyoruz zaten bugun baska planımız var ya da musait değiliz geldiğimiz gün yaparsin yeriz" gibi net sınırlar cizmesi gerek. O zaman annesi de zamanla bu israrlarini azaltacaktir. Aslinda her "birey" kendi ailesine net sınırlar cizse, ailelere de müdahale edecek alan kalmaz ve zamanla kabullenirler.
 
Haklısınız kesınlıkle.Benım annem öyşe ısrar etmez. Tabı bana trıp atar ama ben derım eşim calısıyo korona var falan dıye
 
Haklısınız kesınlıkle.Benım annem öyşe ısrar etmez. Tabı bana trıp atar ama ben derım eşim calısıyo korona var falan dıye
Tamam.anne babalar trip atar kuser gucenir vs. Ama herkes kendi ailesine net sınırlar cizer ve zamanla alisir.
Genel.olarak evliliklerde ulkemizin sorunu sanirim bu çünkü burada bir konuda da benzer müdahaleler okudum az önce
Bizim.ailede de var ben aileme sınır çizmeyi öğretmeye çalışırım "herkese herseyi anlatmayın" derim.
Gerci tanistigim.erkeklerde de anam babam modu var yani bilemedim, düzgün sağlıklı sınırlar çizen insanlara denk gelir miyim diye düşünmeden edemiyorum.
Bunlar hep ic ice iliskiler yüzünden
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…