Aramızdaki engeller

SalMer58

Kullanıcı üyeliğini pasifleştirmiştir.
Üyelik İptali
Kayıtlı Üye
25 Ekim 2021
51
4
Merhabalar,
Öncelikle sevdiğim insan ile ilgili böyle bir konu açma gereği duyduğum için üzgün olduğumu belirtmek isterim.
Ben 28 yaşındayım. Sevdiğim insan ise 30 yaşında. 5 yıldır birlikteyiz. Ondan bana karşı gelen hiçbir zarar, kötülük olmadı. Beni hiç üzmedi. Sıkıntılı bir hayatım vardı, hep desteğini gördüm. Bir yanlışını görmedim. Yani anlatmak istediğim ilişkimize bir zarar vermedik. Ben ondan önce lise döneminden başlayıp üniversite 3'e kadar devam eden bir ilişkim oldu maalesef. Bunun için çok pişmanım. Güzel ve verimli geçirip, hayatımda akademik anlamda idealleri uğruna mücadele edecek mizaçta ve başarıda bir öğrenci olmama rağmen, lise son sınıfta bu şahıs yüzünden hayatım onun varlığının olduğu her dönemde üzüntü ile ve boş mesajlaşma nedeniyle vakit kayıplarıyla geçirdim. Sürekli aldatılıyordum. Çok ağlıyordum sonra affediyordum. Kendime çok eziyet ettim. Ben hayatındayken en son hayatına giren kızla evlenmiş. O kız yüzünden üniversite hayatımda hep ağlamakla, üzüntü içinde geçmişti. Bunlara ben izin verdim. Akıllı olamadım. Anlatmaya çalıştığım şey şu ki. Ben şu an hayatımda olan sevdiğim insandan hiç bu tarzın zerresi kadar bir üzüntü, bir güven kırılması yaşamadım. Hep sevgisini, ilgisini hissettim. Karakterinin naifliği, iyi insan oluşu, konuşması, gülüşü, olgunluğu, her şeyine hayranım. Ve kendimi onu tanıdığım için de çok şanslı hissediyorum. Çok zor bir dönemimde hayatıma girdi ve ilgisini hiç çekmedi. İyi kalbi hep tanıdığımda olduğu halini korudu. Şefkatli yaklaşımı hiç değişmedi.

Tek sorunum var. Uzak şehirlerde yaşamamız. O batıda ben İç Anadolu'da. Şehir belirtmek istemiyorum. Aramızda otobüsle 10 saatlik bir mesafe var. Annem biliyor durumumu. Onu ikna etmeye çalışıyorum. İlk söylediğimde nereli olduğunu, beni bırakıp gidecek misin diye ağlayarak sarıldı. Çok kötü hissetmiştim.. Yıllardır ikna etmeye uğraşıyorum. Şu an ben senin mutluluğunu engel olamam, sen uzakta yaşamayı istiyorsan ne diyebilirim tarzı konuşuyor ve sesindeki tavır alışı hissediyorum. Bu sebeple sevdiğim insanla da defalarca ayrılmayı denedim, yapamadım tekrar barıştım. Hani onsuz hayatım iyi gitmiyor. Sesini duyunca dünyalar benim oluyor. Ne yapacağımı bilemez halde çıkmaza girdim.

Arada ikimize de aynı mesafede bir şehirde yaşayalım dedim kabul etmiyor sevdiğim insan. Ailemin olduğu şehirde yaşamayı kabul etmişti en son, annem kabul etmiyor, ayrıl gerekirse dediğini anlattım ona. Üzüldü ve kabul etti, sonrasında buna içerlemiş sen nasıl annem istemiyor diye benden ayrılabildin, bana bu cümleyi nasıl kurabildin diye üzülmüştü. En fazla 5 yıl senin şehrinde yaşayabiliriz diyor.

Bu arada ben 4 yıldır iş sebebiyle, doğuda bir şehirde, yine 9 buçuk saatlik bir mesafede yaşıyorum. Yani 4 yıldır ailemden uzağım zaten, ben de kendi şehrimde yaşamak istiyorum artık.

Ne yapacağımı birilerine sormak çok aptalca geliyor, ama çıkmaza düştüm, iyi hissetmiyorum. Görüşleriniz konu benim için özel olduğu için çok önemli.
Teşekkür ederim.
 
Son düzenleme:
Merhabalar,
Öncelikle sevdiğim insan ile ilgili böyle bir konu açma gereği duyduğum için üzgün olduğumu belirtmek isterim.
Ben 28 yaşındayım. Sevdiğim insan ise 30 yaşında. 5 yıldır birlikteyiz. Ondan bana karşı gelen hiçbir zarar, kötülük olmadı. Beni hiç üzmedi. Sıkıntılı bir hayatım vardı, hep desteğini gördüm. Bir yanlışını görmedim. Yani anlatmak istediğim ilişkimize bir zarar vermedik. Ben ondan önce lise döneminden başlayıp üniversite 3'e kadar devam eden bir ilişkim oldu maalesef. Bunun için çok pişmanım. Güzel ve verimli geçirip, hayatımda akademik anlamda idealleri uğruna mücadele edecek mizaçta ve başarıda bir öğrenci olmama rağmen, lise son sınıfta bu şahıs yüzünden hayatım onun varlığının olduğu her dönemde üzüntü ile ve boş mesajlaşma nedeniyle vakit kayıplarıyla geçirdim. Sürekli aldatıyorum. Çok ağlıyordum sonra affediyordum. Kendime çok eziyet ettim. Ben hayatındayken en son hayatına giren kızla evlenmiş. O kız yüzünden üniversite hayatımda hep ağlamakla, üzüntü içinde geçmişti. Bunlara ben izin verdim. Akıllı olamadım. Anlatmaya çalıştığım şey şu ki. Ben şu an hayatımda olan sevdiğim insandan hiç bu tarzın zerresi kadar bir üzüntü, bir güven kırılması yaşamadım. Hep sevgisini, ilgisini hissettim. Karakterinin naifliği, iyi insan oluşu, konuşması, gülüşü, olgunluğu, her şeyine hayranım. Ve kendimi onu tanıdığım için de çok şanslı hissediyorum. Çok zor bir dönemimde hayatıma girdi ve ilgisini hiç çekmedi. İyi kalbi hep tanıdığımda olduğu halini korudu. Şefkatli yaklaşımı hiç değişmedi.

Tek sorunum var. Uzak şehirlerde yaşamamız. O batıda ben İç Anadolu'da. Şehir belirtmek istemiyorum. Aramızda otobüsle 10 saatlik bir mesafe var. Annem biliyor durumumu. Onu ikna etmeye çalışıyorum. İlk söylediğimde nereli olduğunu, beni bırakıp gidecek misin diye ağlayarak sarıldı. Çok kötü hissetmiştim.. Yıllardır ikna etmeye uğraşıyorum. Şu an ben senin mutluluğunu engel olamam, sen uzakta yaşamayı istiyorsan ne diyebilirim tarzı konuşuyor ve sesindeki tavır alışı hissediyorum. Bu sebeple sevdiğim insanla da defalarca ayrılmayı denedim, yapamadım tekrar barıştım. Hani onsuz hayatım iyi gitmiyor. Sesini duyunca dünyalar benim oluyor. Ne yapacağımı bilemez halde çıkmaza girdim.

Arada ikimize de aynı mesafede bir şehirde yaşayalım dedim kabul etmiyor sevdiğim insan. Ailemin olduğu şehirde yaşamayı kabul etmişti en son, annem kabul etmiyor ayrıl gerekirse dediğini anlattım ona. Üzüldü ve kabul etti, sonrasında buna içerlemiş sen nasıl annem istemiyor benden ayrılabildin bana cümleyi nasıl kurabildin diye üzülmüştü. En fazla 5 yıl senin şehrinde yaşayabiliriz diyor.

Bu arada ben 4 yıldır iş sebebiyle, doğuda bir şehirde, yine 9 buçuk saatlik bir mesafede yaşıyorum. Yani 4 yıldır ailemden uzağım zaten, ben de kendi şehrimde yaşamak istiyorum artık.

Ne yapacağımı birilerine sormak çok aptalca geliyor, ama çıkmaza düştüm, iyi hissetmiyorum. Görüşleriniz konu benim için özel olduğu için çok önemli.
Teşekkür ederim.
Gerçekten aptalcaymis...
Ama herkesin değerleri farklı işte
Babam bana kızim keşke yakın olsaydin dediğinde size yakın olmak için komşulardan birinin oğluyla mi evlenseydim o zaman demiştim düğünden önce .

Ailem iç Anadolu da bende ege ye gelin oldum...
Ayrıca senden ayrılar zaten bu kadar dramatize etmeyin aileniz doğuda yanınıza Sanki kaç kez geldi oy kızım vay kızım ayrilamiyorum diye
Farzedelim ki hep geliyor .
O zaman evlenince de hep gelsin madem
 
Gerçekten aptalcaymis...
Ama herkesin değerleri farklı işte
Babam bana kızim keşke yakın olsaydin dediğinde size yakın olmak için komşulardan birinin oğluyla mi evlenseydim o zaman demiştim düğünden önce .

Ailem iç Anadolu da bende ege ye gelin oldum...
Ayrıca senden ayrılar zaten bu kadar dramatize etmeyin aileniz doğuda yanınıza Sanki kaç kez geldi oy kızım vay kızım ayrilamiyorum diye
Farzedelim ki hep geliyor .
O zaman evlenince de hep gelsin madem
Sorun zaten yanıma gelip gidememeleri. Bunu belirtmeyi atlamışım. Neyse teşekkürler.
 
Erkek arkadaşınızı tutkuyla sevdiğiniz den emin misiniz?Sanki öbürü daha derin izler bırakmış sizde.Annenizin derdi sizden ayrılmak değil erkek arkadaşınız bence ki sizde pek aşık değilsiniz adama .
Nasıl yani, ben sadece ondan kötülük görmediğimi anlatmaya çalıştım.
 
Annem biliyor durumumu. Onu ikna etmeye çalışıyorum. İlk söylediğimde nereli olduğunu, beni bırakıp gidecek misin diye ağlayarak sarıldı. Çok kötü hissetmiştim.. Yıllardır ikna etmeye uğraşıyorum. Şu an ben senin mutluluğunu engel olamam, sen uzakta yaşamayı istiyorsan ne diyebilirim tarzı konuşuyor ve sesindeki tavır alışı hissediyorum.
Anneniz çok sağlıksız bir psikolojide bence, kulak asmayın.
 
Evlenince uzak şehirde olmayı kabullenmek ailen içinde daha kolay olur. Arada bir yanina da gidip gelirler. Zaten senelerdir evden uzaksın bunu dert edip zorla yanlarında calistirmamislar. Uzak yere evlenmene de pek karismasinlar madem.
 
Zaten 4 yıldır aileden uzakmişsiniz. Çok dramatize edecek bir durum yok. Yaşınız 28.
18 yaşında annesinin kollarından koparılıp kocaya verilmiyorsunuz sonuçta.
Adam kabul de etmiş 5 yıl için. Ne iş yapıyor ki bırakacak işini?
Sevgilim özel sektörde çalışıyor. Teşekkür ederim yorumunuz için.
 
Ben sevgilinizin yerinde olsam annesinin ağzıyla konuşup ailesine yakın olmayı şart koşan biriyle evlenmem. Çünkü hem beni yeterince sevmediğini hem evlenme olgunluğu olmadığını düşünürüm. Konunun eski sevgilinizle alakasını da gerçekten çözemedim. Konunun büyük bölümünde onu anlatmışsınız üstelik.
 
Erkek arkadaşınız bulunduğu şehri, şehrin sosyal kültürel durumunu, insani ilişkilerini sevdiği için tercih ediyorsa, kendi ailesine aşırı bağımlılık, onlardan uzak yaşayamama takıntısı gibi nedenlerle sizi oraya istiyor değilse bir sorun yok. Siz de o şehiri beğeniyorsanız zaten sorun da değil güzel bir fikir birliği var ortada.

Anne doğal olarak yanında ister çocuklarını. Ama sırf uzağa gelin olmasın diye hiç bir sorunu olmayan kızına duygu sömürüsü yapıp sevdiğinden ayrılmasını beklemek / önermek annelik değil kişinin şahsi bencilliği ve egosudur açıkçası.

Yaşlandığında yanında olan evlat değil ilgili, vefalı evlat ilgilenir anne ile. Hastalığında yanındaki evladın topuklarını poposuna vura vura kaçtığına, dünyanın bir ucundaki evladın uçakla yetişip on sene baktığına defalarca şahit oldum şu hayatta. Ayrıca aynı şehirde olan annede yatılı kalamaz da uzak şehirde olan yatılı gelip yirmi gün kalıp anasına doyar gibi de bir tuhaf gerçek var ülkemizde :)

Eğer memnun olduğunuz bir ilişkiniz varsa böyle anne baskısı, şehir fantezisi gibi nedenlerle mutlu olma şansınızı elinizin tersiyle itmeyin.

ÇOK ÖNEMLİ NOT ; Asla ve asla annenizin sevgilinizi istemiyor olması konusunu sevgilinize yansıtıp annenize düşman etmeyin Onu. Asıl bunu yaparak ciddi bir sorunla hayat boyu aralarında kalırsınız. İstemediği sen değilsin, benim uzakta olmamı istemiyor 'şeklinde düzeltin durumu bir an önce
 
Merhabalar,
Öncelikle sevdiğim insan ile ilgili böyle bir konu açma gereği duyduğum için üzgün olduğumu belirtmek isterim.
Ben 28 yaşındayım. Sevdiğim insan ise 30 yaşında. 5 yıldır birlikteyiz. Ondan bana karşı gelen hiçbir zarar, kötülük olmadı. Beni hiç üzmedi. Sıkıntılı bir hayatım vardı, hep desteğini gördüm. Bir yanlışını görmedim. Yani anlatmak istediğim ilişkimize bir zarar vermedik. Ben ondan önce lise döneminden başlayıp üniversite 3'e kadar devam eden bir ilişkim oldu maalesef. Bunun için çok pişmanım. Güzel ve verimli geçirip, hayatımda akademik anlamda idealleri uğruna mücadele edecek mizaçta ve başarıda bir öğrenci olmama rağmen, lise son sınıfta bu şahıs yüzünden hayatım onun varlığının olduğu her dönemde üzüntü ile ve boş mesajlaşma nedeniyle vakit kayıplarıyla geçirdim. Sürekli aldatılıyordum. Çok ağlıyordum sonra affediyordum. Kendime çok eziyet ettim. Ben hayatındayken en son hayatına giren kızla evlenmiş. O kız yüzünden üniversite hayatımda hep ağlamakla, üzüntü içinde geçmişti. Bunlara ben izin verdim. Akıllı olamadım. Anlatmaya çalıştığım şey şu ki. Ben şu an hayatımda olan sevdiğim insandan hiç bu tarzın zerresi kadar bir üzüntü, bir güven kırılması yaşamadım. Hep sevgisini, ilgisini hissettim. Karakterinin naifliği, iyi insan oluşu, konuşması, gülüşü, olgunluğu, her şeyine hayranım. Ve kendimi onu tanıdığım için de çok şanslı hissediyorum. Çok zor bir dönemimde hayatıma girdi ve ilgisini hiç çekmedi. İyi kalbi hep tanıdığımda olduğu halini korudu. Şefkatli yaklaşımı hiç değişmedi.

Tek sorunum var. Uzak şehirlerde yaşamamız. O batıda ben İç Anadolu'da. Şehir belirtmek istemiyorum. Aramızda otobüsle 10 saatlik bir mesafe var. Annem biliyor durumumu. Onu ikna etmeye çalışıyorum. İlk söylediğimde nereli olduğunu, beni bırakıp gidecek misin diye ağlayarak sarıldı. Çok kötü hissetmiştim.. Yıllardır ikna etmeye uğraşıyorum. Şu an ben senin mutluluğunu engel olamam, sen uzakta yaşamayı istiyorsan ne diyebilirim tarzı konuşuyor ve sesindeki tavır alışı hissediyorum. Bu sebeple sevdiğim insanla da defalarca ayrılmayı denedim, yapamadım tekrar barıştım. Hani onsuz hayatım iyi gitmiyor. Sesini duyunca dünyalar benim oluyor. Ne yapacağımı bilemez halde çıkmaza girdim.

Arada ikimize de aynı mesafede bir şehirde yaşayalım dedim kabul etmiyor sevdiğim insan. Ailemin olduğu şehirde yaşamayı kabul etmişti en son, annem kabul etmiyor, ayrıl gerekirse dediğini anlattım ona. Üzüldü ve kabul etti, sonrasında buna içerlemiş sen nasıl annem istemiyor diye benden ayrılabildin, bana bu cümleyi nasıl kurabildin diye üzülmüştü. En fazla 5 yıl senin şehrinde yaşayabiliriz diyor.

Bu arada ben 4 yıldır iş sebebiyle, doğuda bir şehirde, yine 9 buçuk saatlik bir mesafede yaşıyorum. Yani 4 yıldır ailemden uzağım zaten, ben de kendi şehrimde yaşamak istiyorum artık.

Ne yapacağımı birilerine sormak çok aptalca geliyor, ama çıkmaza düştüm, iyi hissetmiyorum. Görüşleriniz konu benim için özel olduğu için çok önemli.
Teşekkür ederim.
E ailenizden ayrı yaşıyormuşsunuz zaten. Şurda okuduğum en saçma konular listesinde ilk üçe girer bu konu.
 
Adama belli ki tam bir sevgi durumunuz yok. İnanın duygularınız tam olsaydı bunu düşünmezdiniz. O adamla dünyanın öbür ucuna bile gidersiniz. Ömürlerinin sonuna kadar ailenizin yanında olamazsınız. Onların da bu duruma alışması gerek. Keşke erkenden ayrılıp komşunun çocuğunu bulsaydınız.
 
Merhabalar,
Öncelikle sevdiğim insan ile ilgili böyle bir konu açma gereği duyduğum için üzgün olduğumu belirtmek isterim.
Ben 28 yaşındayım. Sevdiğim insan ise 30 yaşında. 5 yıldır birlikteyiz. Ondan bana karşı gelen hiçbir zarar, kötülük olmadı. Beni hiç üzmedi. Sıkıntılı bir hayatım vardı, hep desteğini gördüm. Bir yanlışını görmedim. Yani anlatmak istediğim ilişkimize bir zarar vermedik. Ben ondan önce lise döneminden başlayıp üniversite 3'e kadar devam eden bir ilişkim oldu maalesef. Bunun için çok pişmanım. Güzel ve verimli geçirip, hayatımda akademik anlamda idealleri uğruna mücadele edecek mizaçta ve başarıda bir öğrenci olmama rağmen, lise son sınıfta bu şahıs yüzünden hayatım onun varlığının olduğu her dönemde üzüntü ile ve boş mesajlaşma nedeniyle vakit kayıplarıyla geçirdim. Sürekli aldatılıyordum. Çok ağlıyordum sonra affediyordum. Kendime çok eziyet ettim. Ben hayatındayken en son hayatına giren kızla evlenmiş. O kız yüzünden üniversite hayatımda hep ağlamakla, üzüntü içinde geçmişti. Bunlara ben izin verdim. Akıllı olamadım. Anlatmaya çalıştığım şey şu ki. Ben şu an hayatımda olan sevdiğim insandan hiç bu tarzın zerresi kadar bir üzüntü, bir güven kırılması yaşamadım. Hep sevgisini, ilgisini hissettim. Karakterinin naifliği, iyi insan oluşu, konuşması, gülüşü, olgunluğu, her şeyine hayranım. Ve kendimi onu tanıdığım için de çok şanslı hissediyorum. Çok zor bir dönemimde hayatıma girdi ve ilgisini hiç çekmedi. İyi kalbi hep tanıdığımda olduğu halini korudu. Şefkatli yaklaşımı hiç değişmedi.

Tek sorunum var. Uzak şehirlerde yaşamamız. O batıda ben İç Anadolu'da. Şehir belirtmek istemiyorum. Aramızda otobüsle 10 saatlik bir mesafe var. Annem biliyor durumumu. Onu ikna etmeye çalışıyorum. İlk söylediğimde nereli olduğunu, beni bırakıp gidecek misin diye ağlayarak sarıldı. Çok kötü hissetmiştim.. Yıllardır ikna etmeye uğraşıyorum. Şu an ben senin mutluluğunu engel olamam, sen uzakta yaşamayı istiyorsan ne diyebilirim tarzı konuşuyor ve sesindeki tavır alışı hissediyorum. Bu sebeple sevdiğim insanla da defalarca ayrılmayı denedim, yapamadım tekrar barıştım. Hani onsuz hayatım iyi gitmiyor. Sesini duyunca dünyalar benim oluyor. Ne yapacağımı bilemez halde çıkmaza girdim.

Arada ikimize de aynı mesafede bir şehirde yaşayalım dedim kabul etmiyor sevdiğim insan. Ailemin olduğu şehirde yaşamayı kabul etmişti en son, annem kabul etmiyor, ayrıl gerekirse dediğini anlattım ona. Üzüldü ve kabul etti, sonrasında buna içerlemiş sen nasıl annem istemiyor diye benden ayrılabildin, bana bu cümleyi nasıl kurabildin diye üzülmüştü. En fazla 5 yıl senin şehrinde yaşayabiliriz diyor.

Bu arada ben 4 yıldır iş sebebiyle, doğuda bir şehirde, yine 9 buçuk saatlik bir mesafede yaşıyorum. Yani 4 yıldır ailemden uzağım zaten, ben de kendi şehrimde yaşamak istiyorum artık.

Ne yapacağımı birilerine sormak çok aptalca geliyor, ama çıkmaza düştüm, iyi hissetmiyorum. Görüşleriniz konu benim için özel olduğu için çok önemli.
Teşekkür ederim.
İç Anadoluluyum sevgilim Doğulu. Hayır sizin aranızda kültür farkı da yok bizimkinde olduğu kadar. Bu kadar kafanıza takmayın kendinize zorluk çıkartmayın, orta yolu bulmaya çalışın. Annenizle konuyu düzgünce konuşun. Evlenecek kadar büyüksün ama annen kendisini bırakıp başka şehire gitmene izin vermiyor. Bencillik bence bu.
 
X