bir kadın olarak, eşim bana haklı ya da haksız kelimeleri seçmeden ağzına geleni söylese ben de umursamaz tavırlara girerim ve ondan uzaklaşırım soğurum.
siz ağzınıza geleni söyleyin ama o canım cicim peşinizden koşsun. olacak iş mi?
ağzınıza geleni söyleme olayını sizin sivri yanınız olarak görün ve törpülemeye çalışın. çözüm kendiliğinden gelecektir.
mutluluklar dilerim.
benle konuşmayıp beni umursamadığı için ben ağzıma geleni söylüyorumaslında karşılıklı konuşsa benle konuştuğum kelimeler dikkat ederim ama susup umursamamayı tercih ediyor..
bilmiyorum canımbi kerede umursamamayı deneyeceğim(yapabilirsem tabi)... yine olmazsa bu defa sözle değil gerçekten gideceğim..
evlılık yıldonumlerınızı hatırlıyormuydu sımdıye kadar, evlılıgın ılk aylarında da boylemıydı esın
10 yıllık evliyim.
sayısız tartışmalarımız olmuştur.
ben yapı olarak "sorunlar bir an önce çözülsün, sonuca bağlansın, küs kalmayalım" diye düşünenlerdenim.
evliliğimizin başlarında fevriyimdir ve tez canlıydım. bir kriz anında susmayı başaramayanlardan.
hakaret etmez ama susmazdım da. acayip bir kendini savunma içgüdüsü
eşim ise tam bir sabır abidesi. duvardan ses gelir ondan ses gelmezdi.
eşim ise susar, ben konuştukça susar ( o sustuça ben daha çok sinirlenir), ben susmayınca belki odayı belki evi terkedip biraz dolaşır geri gelirdi.
geldiğinde ikimiz de daha sakinleşmiş daha mantıklı düşünür olur, konuşarak çözebilirdik.
bunları onunla konuşmalısın.içindekileri ona dök böyle gitmez
kızlar artık gerçekten ben aklımı kullanamıyorum ve sizlerden yardım istiyorum dün eşimle şu konudan tartıştık: eşime faceden bi kız arkadaşlık isteği göndermiş.tanımadığı biri.o da kabul etmiş.ben bunu görünce sordum kimdir nedir, niye ekledin diye. o da hiçbişey düşünmeden belki tanıdıkdır diye eklediğini önemsemediğini söyledi.bende her önüne geleni ekleyecek misin? tanımadığın kızlarla ne işin olur diye konuyu biraz uzattım.eşimden şüphe ettiğimden değil şifresini falan biliyorum zaten ama kıskandım işte kendime engel olamadım. biraz da naz yapıp peşimde koşturmak istedim sanırım.
sorun şimdi şu: şimdi ve her zaman olduğu gibi eşim biz tartışmışsak eğer günlerce benle konuşmuyor surat yapıyor. haklı olsun yada olmasın. benim evlilikte tek istediğim ilgi. ama böyle olunca umursamaz tavırlar içine giriyor ve beni delirtiyor. sonra ben ağzıma geleni söylüyorum oda bunu günlerce unutamıyor. halbuki ben kızsamda öfkem çabuk geçer ve hemen samimi olalım istiyorum.hiç bi zaman konu uzasın istemem.ufacık şeyleri ben sorun yapınca eşimde gülsün geçsin bana sarılsın konuyu kapatsın istiyorum. ama yok adam ben bişeyi kızınca haklı olayım yada olmayayım beni umursamamaya başlıyor.o umursamayınca ben konuşuyorum.ben konuşunca o daha da uzaklaşıyor...ben daha çok üstüne gidiyorum,konuşuyorum...bu kısır döngü böyle devam edip duruyo.napacağımı gerçekten bilmiyorum.akşam benim zorumla konuştuk yine niye böyle yapıyorsun aşkım.bi kerede sen alttan al falan dedim.bana ağzına geleni söylüyorsun ondan sonra alttan almamı bekliyorsun dedi.evlenmeden öncede bana dediği tek şey dırdır yapma başka bişey istemem diyordu.şimdi ben onla konuşmak isteyince o susmayı tercih ettiği için dırdır yapmış oluyorum. ama benim elimde değil.inanın kendime hakim olamıyorum.o konuşmadıkça beni umursamadıkça ağlama krizlerine giriyorum.ölümü bile düşünüyorum. bi de sürekli ayrılalım gierim falan diyorum eşim bundan da bıkmış durumda sanırım.
artık ne kendimi ne de onu tanıyamıyorum. ne o bu kadar umursamaz ve düşüncesiz, ne de ben bu kadar sulugöz ve anlayışsızdım..
bugün tanışma yıldönümümüz eşim 3 senedir bugünü hiç unutmadı. ama su an eminim bugüne lanet ediyordur.
ben abartıyor muyum. siz böyle bi adamla yapabilir miydiniz ? tekrar eşimle eski günlerimizdeki gibi olabilir miyiz?
KIZLAR gerçekten sağolun burda anladım ki benle aynı sorunu yaşayan bi çok arkadaş var.sizlerle konuşnca rahatladım gerçekten... belki de her evlilikte oluyor.nedeni ise erkeklerin dünyaya sadece kendi pencerelerinden bakmaları..
Benim eşim de aynen böyle.. Yazdıkların sanki benim ağzımdan çıkmış gibi..
Tartıştığımızda susar, ne söylersem söyleyeyim asla cevap vermez. Ben de isterim ki, konuşalım, derdimiz neyse çözelim.
O sustukça ben sinirlenir ve bazen telafisi zor laflar ederim. Bu defa bu laflara haklı olarak kırılır.
Karşılıklı olarak "umursamama" dönemi çok yıpratıcıdır bilirim. Ama eğer eşin eninde sonunda senin alttan alacağını biliyorsa, bekliyordur özellikle. Erkekler kadınlardan daha rahat bu konuda, bekleyebilirler.
Ben hep "bir sorunumuz olduğunda lütfen konuşalım, sen cevap vermeyince öfkeleniyorum ben, yakışmayacak laflar çıkıyor ağzımdan" derim, çok yavaşta olsa mesafe katediyorum.
Sana 2 tavsiyem var. Birincisi tartışma başladığı an mümkünse bir dur, bekle, ilk öfken yatışsın. Onun da senin de. Benim eşim biraz bekledikten sonra konuyu sakin bir biçimde yeniden açınca cevap veriyor, konuşuyor.
İkinci tavsiyem de sakin ol, hemen alttan alma, aşkım cicim arayı düzeltme. Sabret. O gelsin, eninde sonunda gelecek İlelebet küs kalmayacak.
Face'den tanımadığı kadını eklemesi hoş değil, ama belki kötü niyet yoktur. Silmesini ve bir daha tanımadıklarını eklememesini söyle. Buna hayır derse, silmezse, bir daha tanımadığı birini eklerse o zaman tepki ver.
Bence
arkadaşım sankı benı ve eşimin eski halını bahsetmişşin....bende çenemi tutamam söylerimde söylerim o konuşmadığı için,sonrada yatağa girince arkasını döner yatar bende hıc dayanamazdım mutlaka sarılırdım öperdim haklıyken bıle özür dilediğim olmuştu..şimdimi eşim başka kızlarla konuştu 1affattim hamileydim 2.çocuğuma hamileyken başka bı kızla daha konuştu ve aradan 2seneye yakın bı zaman geçti,ben 1ay once en son konuştuğu kızla tekrar konuştuğunu öğrendim...eşim şimdi peşimde herşeyi düzeltcem sen haklıydın ben bılemedım ben 20yıllık evlıymıs gıbı davrandım evlılıği buyuklerin yaşadığı gibi sandım falan diyo...benım önceden istediklerimi şimdi yapmaya çalışiyo ama bana bunlar şimdi yetmiyo..dün akşam ayrılmak istediğimi söyledimoda öyle mutlu olacaksan tamam dedi ama ben istemiyorum dedi borçlarımız var 1sene sürer onlar bıtene kadar evde kalırım sonra memlekete giderim dedi.....bence bizim yaşadığımız şeyi eşinede anlat ders alın sende onun senınle konuşmasını sağla neden konuşmadığınıda öğren sende ona göre davran sabret ve oda sana ilgi göstersin çünkü onunda buna ihtiyacı var senınle konuşmaya,dertleşmeye senın istediklerine onunda ihtiyacı var..
Evliliğimizin yaklaşık ilk iki senesi boyunca sürekli yaptığım hata idi bu..
Dahası benim eşim küser.. konuşmaz... ve konuşmaz gerçekten... İsterse bir ay geçsin... Denediğim için biliyorum.. Ortak bir şey bekler, özürsüz olarak bu sessizlik ortadan kalksın diye.. Mesela misafir gelmesini bekler ki bir sürü diyalog kurmak zorunda kalalım... Bir üzüntü bekler ki, küslük ortadan kalksın bunu konuşalım.. Terbiyesizce bir şey yani... Özür dilemeyeyim de, ne olursa olsun... Ve özür dilenmeden, pişmanlık duyulmadan konu gerçekten kapanmış olur ve kadın tatmin olmaz haklı olarak... Belki de bu yüzden kadınlar, istisnalar hariç, konu hemen sabırsızca çözülsün istiyor.. Bu da bizi bulunmaz hint kumaşının peşinden koşan bir şeylere benzetiyor.. Bayağı özellikli hale getiriyoruz böylelikle efendileri...
Ben bu hatayı yapmıyorum artık... Bir üst boyuta taşıdım bu rekabeti... Meyvelerini de yiyorum sanırım...
Eskiden kötü bir şey yapardı, tartışırdık (uzlaşma olacak sanıyorsun ilk evlendiğinde) ve sonu hep böyle biterdi.. Onun sessizliği, benim gittikçe şiddetlenen söylenmelerim..
Şimdi eşim kötü bir şey yapınca, gerçekten kötü bir şey... hiç tartışma yapmadan ikinci level'a ben geçiyorum... Benim için nedeni belli, onun içinse nedeni kestirelemeyen o "Sessizlik" ..
İlk zamanlar "Sen bilirsin.." deyip kestirip atıyordu bir kaç denemeden sonra.. Ama "merak" her iki cinsin de ortak özelliği... belki sabırsızlık değil ama "merak" öyle... "Neyin var?" lara geliyor sonra mutlaka... çünkü ona göre ortada bir şey yok... mutlaka soruyor bunu.. maksimum iki gün sonra... "Sen daha iyi bilirsin..." deyince zaten ipler çözülüyor... Kesinlikle tartışmıyorum... "tamam her neyse kapatalım... sinirlerim geçince oturur konuşuruz" diyorum... Ve bu tavrı en az bir gün daha uzatıyorum.. Ertesi gün bir çay eşliğinde ve mutlaka yemekten sonra (yemek tarifi gibi veriyorum ama belki kendine uyabilecek bir şeyler çıkar buradan) "Konuşmak istemiştin (bakın bu cümle önemli.. gerçekten önemli) istersen şimdi neden kırıldığım konusunda sakince konuşabiliriz"... Elbette mutlaka sakince... Sadece kırıldığım şeyi kısa bir cümleyle dolandırmadan söylerek bitiriyorum... Bu verim aldırıyor... Çünkü tek taraflı düz kontak çalışan erkek beyni, böyle komplike şeylere ne yazık ki hazır değil.. Onun güdüsü, sabırsızca söylenecek bir kadın kişisine verilebilecek en iyi yanıt "sessizlik" olarak işlemekte...
Aranızda ki farklılıklardan bir orta yol bulmaya çalışmayın.. "Kadının sabırsızlığı - erkeğin sabrı / Kadının tez canlılığı - Erkeğin soğukkanlılığı" gibi...
"Merak.. Endişe.." vs. gibi kadın ve erkekte ortak olan duyguları kullanırsanız, sizin vereceğinizi umduğunuz her tepkiyi o da verecektir...
Önemli olan tüm bunları saygılı bir şekilde yapmak...
Hareketini belirlediğiniz ve yönünü çizdiğiniz bir strateji de, sabrınızı da muhafaza edersiniz... Önemli olan yukarıda ki süreyi bu kez de siz uzatmayın yeter =)
Siz en iyisini bilirsiniz,
Selamlar,
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?