Aşırı özgüvensizlik ve değersizlik hissi...


Ben anlıyorum.
Üzülme
 
21 gün detoksu var kendine yeni bişeyi alıştırmak için 21 gün bıkmadan yapmayı dene çok zor belki ama şu anki durumunu göz önünde bulundur kendini zorla alışırsın
 
Acikcasi artik kendimle ilgili iyi özellik bulmakta zorlaniyorum olumlu özelliklerimin ne oldugu sorusuna bile kem kum cevap veriyorum artik.
Cok kitap okumuyorum aslinda ama onceden okurdum o da birkac sene olmustur. Onun haricinde kendimi iyi ifade etme kabiliyetim nereden geliyor bilmiyorum.
Tavsiyeleriniz icin tesekkur ederim bu arada
 
Tavsiyeleriniz icin cok teşekkürler
Dikkate alacagim.
 
O kadar kilo almışım ki nefes nefese kaliyorum artik, bir alisverise falan gidileceği zaman dahi
Nasil baslarim bilmiyorum tekrar.
Ama yine de tesekkur ediyorum
 
Doğrudur, haklısınız.

Babamdan dolayi olabilir zira kucuklugumden beri dengesiz, agresif, nerde ne yapacagi belli olmayan bir insanla yasiyorum. Itiraz etsem bir seyine "o zaman s.... git babanin evine" diyen bir insandi uvey babam. Yalan soyledigimi bahane edip doverdi ama ona yalan soyleme sebebim tamamen ondan korktugum icindi... ama sonucta gene dayak yiyordum.

"Neden oz babanin evine gitmedin" diyecekler icin, kucukken annem de, uvey babam da oz babami kotuluyorlardi, ben de onu cok kotu bir insan oldugunu dusundugum icin bizimkilere "boyun egiyordum". Annem zaten nefret ediyordu ondan, onu anlayabilirdim ama uvey babam, sirf kendini iyi gostermek icin yapiyordu bunu.

Sonra ise hastaligim nuksettigi vakit gittim oz babamim yanina ama 6 ay kalabildim.

Normalde uvey babam her seyi kendi yapmis gibi anlatir ama hep başkalarının yardimlari ile yapmistir yapacagini. Hayatı boyunca calisip cabalamamis, hep baskalarinin sirtindan gecinmis. Her seyi başkalarından temin ederek yasamis. Bakmayin, biz hayatina girdigimizden beri MECBURİYETTEN çalışiyor. Ama biraktigi anlar da oldu. Buna ragmen cok sey yaptim diye geciniyor.

Yani demem o ki, babam bende bir travma...

Bu saatten sonra da uvey babamdan nasil kurtuluruz, onu da bilmiyorum acikcasi... Annem bosanmak istese bile, hayatta bosamaz onu. Bir de zeytinyağı gibi uste cikar. Babalik taslamaya kalkar. Mumkun oldugunca soguk, nemrut davraniyoruz ki, sıkılıp gitsin diye. Ya kendi sıkılıp gidecek, ya da vefat edecek. Baska yolu yok ondan kurtulmanin... zira cok yapisik ve belesci bir insan. Kit beyinli bir insan.

Bu arada, tavsiyeleriniz icin tesekkur ediyorum
 
Belki de oz babamin yanina gitmemem iyi olmustur, bilemiyorum.
Zira onun yanında olsaydim bu sefer de annemle empati kuramayacaktim. Onun acisindan bakamayacaktim olaylara, onun hissettiklerini anlayamayacaktim.
Annemle daha yakin olma açısından iyi oldu, ama bir yandan da psikolojim mahvoldu, orasi ayri tabii.
 
Ne güzel bunu kompleks yapmamaniz.

Keske ben de sizin gibi olabilsem. Ama bana o kadar artniyetle gulduler ki artik mukemmel olma ihtiyaci hissediyorum.

Detayli, karmasik, analitik dusunme bende de var. Hatta bu soruyu burda sorma amaclarimdan biri de "kafamdaki bu soruna tamamen cevap alabilmek". Yani kafamda soru var, ve ona cevaplar olmali. Aksi takdirde belirsizlik oluyor kafamda ve bu da hic istemedigim bir sey.
 
Bende de benzer bazı sorunlar var. Özgüven eksikliğim var ve kendimi pek kadınsı hissedemiyodum. Elbise etek giymek çok zor geliyo, takı takmam pek vs. Ama böyle olmak istemediğime karar verdim. Bu da insan ve kadın psikolojisiyle ilgili kitaplar okuyarak kendimi yavaş yavaş keşfetmemle oldu. Kilo problemim yok ama hirsutism (kıllanma) sorunum var. Bu yüzden hep kendimi çirkin hissettim asla kendime bakmadım Bunu düzeltmek için adımlar atmaya başladım. Giyimimi değiştirmeye çalışıyorum falan. Ama her şeyden önce neden böyle hissettiğinize odaklanın bence, psikolojik destek alamıyorsanız kendi kendinizi iyileştirmek için adımlar atmaya çalışabilirsiniz (yazmışlar zaten kitap okumak ,video izlemek, yazı yazmak vs.) Evet çok zor ama bunun için çabalamak bile insana çok iyi geliyor bence.
İnşallah sıkıntılarınızdan kurtulursunuz bir an önce
 
ben onlıne terapi alıyorum. O kadar abartılı değil. Paket aldım 1500 tl Ağustosdan beri surekli iletişim halindeyim.
Anliyorum, ama mesela ben de daha önceden özel bir hastaneye gidiyordum. Sigortam ayda 1 muayeneyi karsiliyordu o hastanede, normal seans ucreti 400 kusur tl civariydi, biz %5 veya 10'luk bir kismini ödüyorduk yalan olmasin... Ordan bir fikrim var.
Normalde terapilerin en azindan haftada bir olmasi gerekiyormus. (Belki de gidisata gore haftada 2 falan bile olabilir, bilemeyecegim...) Benim sigorta ayda biri karşıladığından ötürü terapi alamiyordum anlayacaginiz..
 
Sevgili konu sahibi acaba geçmişinde taciz gibi bir durummu olduki,kendini erkek Fatma diye korumaya aldın.. geçmişinde çok travmalar birikmiş gibi geldi.psikolog değilim ama TLC de ağır yaşamlar var aklıma bu anlattıklarından oradaki kadınlar geldi ama sen asla öyle olmayacaksın,toparlanacaksin ve kendine döneceksin,yürüyüşün bile değişecek.kendine çok haksızlık yaptığının farkindamısın? İçindeki çocuğa sımsıkı sarılıyorum ve lütfen bugünden itibaren karar alıyorsun ve kendine hedef belirliyorsun en başta kişisel temizlik ile güne başlıyorsun.birde bipolar gibi bir hastalıkla mücadele etmişsin bunlar kolay şeyler değil.kelimeleri kağıda güzel dokuyorsun kötü günler geçecek,geçmesi için azcik çabala olurmu
 
Direkt taciz degil ama kucukken uvey babamdan siddet görüyordum.. Bazen de benim kol ve bacak gibi yerlerimi isirdigini hatirliyorum gene onun. Gayet sinir bozucu bir durumdu yani, bir de bana "bagirma" demesi cabasi... sanki bedenim uzerinde bile hak sahibi degilmisim gibi... Kendisi zaten dengesiz ve cocuk ruhlu bir insandi, halen de oyle gerçi. Sonradan sonradan bu aliskanliklarini biraz biraz biraksa da hala o kapasiteye sahip olduğunu bilmek dahi üzücü...

Tesekkur ederim bu arada guzel kelimeleriniz icin...
 
Sırf bu korku yüzünden 2. evlilik yapamayacak olmak.. hiçbir psikopat minik kızıma böyle davranamasın diye. Sanırım bir daha asla evlenmeyeceğim ve böyle ölüp gideceğim. Madem bu kadar olumsuz bir adamdı anneniz neden ondan boşanmadı? Üvey değil öz babası yapsa parçalar insan.
 
Çok ortak noktamız var :) Ben de küçükken çok kilolu bir çocuktum. İlkokulda 3. sınıfa kadar çok aktiftim. Sürekli derse katılırdım kendimi göstermeyi çok severdim. Lakin 3. sınıfta sınıf değiştirdim ve yeni sınıfımda bu hareketlerim birkaç çocuğun gözüne battı. Sürekli üstüme gelmeye başladılar. Kulağıma senden nefret ediyorum diye fısıldamalar, kilomla dalga geçmeler. Cennet Mahallesindeki o ''balina'' lakaplı karaktere benzetmeler(buna çok alınmıştım cidden hala unutmam) Bir sürü şey... Bundan sonra içime kapanmaya başladım. 5. sınıfta şehir değiştirdik ve gerçekten kendimi ait hissedemediğim bir yerdi. Anlaşabileceğim tek tük arkadaşım vardı. Neyse bu sizin sıra arkadaşı olayınızı ben de yaşadım. Sınıfta yine birileri bana gıcık oluyordu, öğretmen yanıma bir kızı oturtmak istediğinde ama ben onunla oturmak istemiyorum başkası otursun demişti :) Liseye kadar konuştuğum 1-2 kişi oldu. Zaten o yıllarda da çok sivilcelendim. Gören ''yüzün niye öyle'' diye soruyordu ah Allah'ım. Aynı zamanda ilkokuldan başlayıp taa bugüne kadar sürecek olan bir sürü de ailevi problemim vardı. Aşırı içime kapandım ve sosyal anksiyetem çok arttı. O yüzden hissettiklerinizi anlıyorum. Üniversitede ben biraz daha özgüven bulmaya başladım. Mezun olduktan sonra öğretmenlik yapmak da yardımcı oldu. Ama hala içimde bir ses hep sen hatalısın diyor. Sanki bir şeyleri yanlış yapacakmışım, bir şeyi yanlış söyleyecekmişim gibi hissediyorum. Sanki çevremdeki herkes çok harika ama ben yanlışım. Bu yüzden hala kendimi savunmam gereken yerlerde çekinirim. Kafamda hep bir ''acaba ben şuan hatalı mıyım'' sorusu olur. Biliyorum bu da çok saçma bir düşünce.

Konu sahibi, kelin merhemi olsa başına sürer ama bence bizim yapabileceğimiz en iyi şey kendimizle barışmak. Çünkü asla mükemmel olamayız. Önemli olan kendimizi her şeyiyle beraber kabul etmek. Söylemesi uygulamasından daha kolay evet :) Ama başarabiliriz bence.

Edit: Bu arada psikolojik destek almak da iyi gelebilir bence. Benim şuan maddi durumum elvermiyor ama işe başladıktan sonra istiyorum kesinlikle.
 
seanslar normalde çok pahalı bu onlıne olduğu için belki uygun yaptı.Bizim görüşmede kısıt yok. Bunaldığım her an ulaşabiliyorum terapistime.Beklentisi madiyat değil sanırım ondan.Bana terapist çok bir dost yoldaş oldu.
 
Yukarida onceki mesajlarda da yazdigim gibi, boşanmıyor degil, boşanamıyor.
Yapisti kaldi çünkü... belesci, menfaatci bir insan olmasi isleri biraz daha zorlastirdi acikcasi.

Hicbir adam kalkıp da beklenti icinde oldugu bir kadini kolay kolay birakmak istemez. Isin icine maddi manevi menfaatler girince hele de. Uvey babam da oyle iste. Simdi annem dese "senden bosanacagim" diye, uvey babam "vay efendim sana sunu yaptim, bunu yaptım" diye diye iyi aile babasi rolu ustlenmeye kalkar. O dusuk zekasi ile, hayatinda hiç aile nedir bilmeyen hali ile mutlu aile portresi cizmeye kalkar.

Ama uvey babamin su anda durmasinin tek nedeni para. Onu da soyleyeyim yani.Annemin birazcik gelecek bir parasi var, onun icin duruyor. Onun haricinde, sıkılıp gitsin diye hepimiz soguk davranıyoruz artik. Hicbirimiz beklenti icine girmiyoruz artik ondan. Zaten evlilik yasamlari yok, yataklari ayri 10 senedir. Eminiz ki baska biri olsa terkeder gider, biz de suratina bile bakmayiz, "neden gittin" diye dahi diye sormayiz emin olun. Paranin gelme umidi de gidince ondan, kendiliginden gidecek, oyle umut ediyorum.

Kucuk kardesimin gercek babasi oldugu halde benden daha az seviyor onu.
Normalde de ilgisiz, menfaatci, belesci, aptalca hareketler yapan, cocuk ruhlu, olgunlasmamis bir insandan bahsediyoruz. Tipik ikizler burcu vakasi.

Gidecek yerimiz ve maddi durumumuz da su an icin yok. Ha, ilk adimi o atsa, biz de tasi taragi toplariz zaten. Ama is ki ilk adimi o atsin. Zaten bu gidisle sıkılır herhalde bizden.
 
Siz küçükken kollarınızı ısırıp size zarar verirmiş. İyilik kisvesi altında dövermiş. Yargılamak istemiyorum ama neden boşanamıyor? Hayır neden Yani? Gidip dava açsa şahitler bulsa, tazminat talep etse neden boşanamasın, neden anlamıyorum.

Size böyle davranan bir adamdan yeni Çocuklar yapması ise bambaşka bir konu. Oraya girmiyorum.

Özgüven ve değersizlik hissi, temelden, aileden, anne babadan gelir biraz da. Farkında olmasak da aslında annelerimizden çok fazla şey getiriyoruz bugünümüze. Aslında çözülebilecek problemleriniz var. Sizin harekete geçme probleminiz var gibi geldi. Pekala epilasyon yapabilir, saçınızı boyayabilir, bir nemlendirici bir tonikle sabah akşam basit bir bakım yapabilirsiniz. Ayda bir kuaföre uğrar kaş bıyık olayını da halledersiniz.

Belki harekete geçmenizi engelleyen etmen her ne ise annenizin zamanında harekete geçmesini engelleyen etmenle birbirine benziyordur. İnsanlar harekete geçme ve mücadele duygularını ailelerinden öğrenir. Bu bir zincir gibidir. Zinciri kırmak deyimi buradan gelir: bu kısır döngüden kurtulmak için sizin de bir şeyler yapmanız gerekir.
 
İnanin, soylemesi kolay ancak yapmasi zor. Yasadigimiz sartlari bilseniz boyle demezdiniz. Dediginiz seyler (dava acmak, sahit bulmak vs.) Zaten ileride yapacagimiz seyler. Ancak şu an zamani degil. Annem de ileri goruslu bir insan, bu isin boyle surmeyeceginin farkinda. Ancak babami tanimadan, onun ne tur bir cirkef oldugunu bilmeden bence boyle demeyin.

Annem, evet, bosansa tazminat dahi alabilir ancak su anki sartlarda, bosanacak olsa kucuk kardesime ufak bir nafaka haricinde hicbir sey talep etmez. Biliyorum. Zaten en buyuk sahitleri ben ve kardesim. Ancak su an bosanmak icin zamani degil. Cesitli nedenleri var bunun. Ama en buyuk nedeni, hemen gardini alacak olmasi. Annem ve ben kurnazca bir taktik uyguluyoruz aslinda. Aksi takdirde bir de basimiza bela alacagiz.

Annem genelde kavga gurultu olmasin diye sustu şu zamana dek. (Annem genelde kavgadan kacinan bir insandir. Evde bile annemin uvey babama bağırdığını neredeyse hic hatirlamiyorum. Ama artik sabri tasmak uzere, sesinin gitgide daha fazla cikmasindan anlayabiliyorum bunu.)

Ha, bir de duzelir umudu ile. Ondan bu zamana kadar sabretmesi, susmasi, cocuk sahibi olmasi vs. . Duzelmeyecegini anladiginda da birakti zaten. Saldi onu, deyim yerindeyse. Annem, genelde kendi babasindan pay bicerek uvey babama sabretti. (Dedemde deyim yerindeyse babalık icgudusu varmis.) Ancak uvey babamin cok farklı bir karakter olduğunu anlayinca da vazgecti.

Uvey babam, annemden 4-5 yas kucuk, yani 47-48 yaslarinda bir insan. Ancak hareketleri yasitlarina gore cok cocuksu ve tuhaf. Hatta oyle ki, yasitlarinin belli birikimleri, yatirimlari vs. varken benim uvey babam halen birilerinden para koparmanin derdinde. Yani belescilik had safhada. Ya hatta soyle diyeyim, babamin ehliyeti yok. Normalde onun yasindaki bir insanin ehliyeti vardir illaki. Degil mi? Ama onun yok...
Evi yok, arabasi zaten yok. Ailesi ile ilgili hicbir seyi bilmiyoruz. Bahsetmiyor. Bizden seffaflik beklerken kendi kapali bir kutu. Arkamizdan ne is cevirdigini dahi bilmiyoruz.

Ama her seyin zamanı var. Zamani gelince Allah kolayligini verecektir...
 

Bencede özguvensizlik var evliyim sjmdi gene depresyon gibi biseydeyim kompleksi bilmem ne evlendiğimde beri çoğu zaman oldu kendimi mahvettim yıprattı napacam bilmiyorum kimse yok uzaktayım sosyal ortamim yok hep ondan oluyo zaten
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…